• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kanserden Sonra Aldatan Eş

Güçlü kadınsınız hastalığı atlatmışsınız çok şükür bunu da atlatırsınız.

Bundan sonra kendi hayatınıza bakın. Bu bencil adamı bırakıp kendinize yeni bir sayfa açın. yaşınız henüz çok genç Allah karşıniza değerinize bilen insanlar çıkarsın inşallah. Siz hayatınıza bakıp mutlu oldukça karaktersiz eski esiniz kafasını çok duvarlara vuracak emin olun.

Ben de kanser atlattım ve kanser tedavisinden sonra hep şuna inandım "öldürmeyen acı güclendirir"

Yaşadıklarınız cok zor ama inanın atlatınca daha güclü bir kadın olacaksınız. Sizi kaybedenler üzülecek.
 
Sadece iç dökmek için üye oldum. Kısaca özetlemeye çalışacağım:

Bir üniversitede eğitimciyim. Eşim mühendis. Ben 39 yaşındayım, eşim 45. Çok değer verip severek evlendik. Birbirimizin hayallerini her zaman destekledik, saygı duyduk. Romantik filmlerde görüp özendiğimiz çiftler vardır ya, öyleydik. Ailesiyle olan sorunlarında hep ara bulucuydum, maddi olarak az ile mutlu olan, hayat dolu biriydim, ve hala öyleyim.

Tabii ki sorunsuz hayat yoktur ama biz birbirimizden hep destek aldık, hiç üzüp kırmadık.

Evliliğimizin 12. yılında bir boğaz ağrısı ile gittiğim doktordan kanser teşhisi ile çıktım. Herşey muallaktaydı. Neşemden, gücümden kaybetmeden hayata güzel bakmaya devam ettim. Eşim çok ağladı, mahvoldu. Onu üzmemek için çok güçlü durdum. İşime de hayatıma da devam ettim tedavim sırasında. Ama bu arada benden uzaklaştığını da fark ettim.

Anladım ki, o bana deli gibi aşık olan eşim teşhisten 9 ay sonra kendine iş gezisinde bir başkasını bulmuş! Bir mühendis ve kendisinden 17 yaş küçük.

Arkadaşlar, ben dipsiz bir kuyuya düştüm ama çok şükür çıktım oradan. Yaşamak istemediğimi hatırladıkça gözlerim doluyor.

Ben öğrendiğimde 1 yıldır kandırıyormuş beni. Böyle zor bir teşhisin yükünü taşırken ve niye yalnızım diye üzülürken o eğleniyormuş. İlk aylar uyuştum diyebilirim. Madem öyle git dedim, istemiyormuş. Evine dön dedim onu da yapmıyor. Öyleyse herkes kendi yoluna gitsin diyorum, ona da hayır. Çok seviyormuş! beni. Depresyondaymış, normal değilmiş. Canı isteyince ev, istemeyince eğlence peşinde sanırım. Bir süre sonra kendime geldim. Ailemin boş dairesine geçtim. Bana saygı duymayan bu adama ihtiyacım olmamalı. Bundan sonrası malum.
Sağlığıma gelince, tamamen iyileştim, çok şükür.

Dediğim gibi, sadece iç dökmek için yazdım. Bir yol arkadaşına bunlar yapılır mı? En zor zamanlarında hem de. Derler ya kadın kendine bakmalı, gülmeli, pohpohlamalı. Ben hobi olarak pilates hocalığı yapıyorum. Spor yapan bir insanım. Arkadaşlarım güzel, neşeli, kültürlü, kibar olduğumu söylerler. Ne kadar kolay kadın kendine baksın demek. Ya karaktersiz adamları ne yapmalı?

Bunları yapanlara odaklanmamaya çalışıyorum. Ama bir taraftan da beni yaşamak istemeyecek kadar acıtıp eğlenenleri, artık neye inanıyorlarsa: Yaratan, doğa, karma.. ona havale ediyorum. O dipsiz kuyuya kendileri de düşecek mi, bilmiyorum. Ama enerjimi kendime ve kalbimi iyileştirmeye harcamalıyım.

17 yaş küçük olana gelince, benim teşhisimi biliyor, hatta durum kötü denmiş ona tedavim devam ederken. Ama eşime ortak olmakta sakınca görmemiş, bu işin gizli saklı kalması gerektiğini de biliyormuş. Bunu nasıl bir insan yapar?

Evlendiğim adama gelince, yeni birine aşıksan, seviyorsan boşanırsın. Ama 1 yıl boyunca eşini kandırıp gizli saklı takılmazsın. Kısacası ben burada sevgi aşk göremiyorum, sadece bencillik ve ego tatmini görüyorum.

Evet bana yazmaya başladı bile. Bensiz yaşayamazmış, çok mutsuzmuş. Cevap vermiyorum, vermeyeceğim. Kendime yeni bir sayfa açmaya çalışıyorum. Çok sevmiştim ve hala çok üzgünüm, kalbim paramparça. Desteklerinize ihtiyacım var.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Siz var ya öyle güclü öyle harika bi kadınsınız ki , sadece bunu söylemek istedim... siz bunları atlattınız ya bundan sonrası sivri sinek saz... sizin gibi kadınların cogalmasını cok istiyorum
 
Sadece iç dökmek için üye oldum. Kısaca özetlemeye çalışacağım:

Bir üniversitede eğitimciyim. Eşim mühendis. Ben 39 yaşındayım, eşim 45. Çok değer verip severek evlendik. Birbirimizin hayallerini her zaman destekledik, saygı duyduk. Romantik filmlerde görüp özendiğimiz çiftler vardır ya, öyleydik. Ailesiyle olan sorunlarında hep ara bulucuydum, maddi olarak az ile mutlu olan, hayat dolu biriydim, ve hala öyleyim.

Tabii ki sorunsuz hayat yoktur ama biz birbirimizden hep destek aldık, hiç üzüp kırmadık.

Evliliğimizin 12. yılında bir boğaz ağrısı ile gittiğim doktordan kanser teşhisi ile çıktım. Herşey muallaktaydı. Neşemden, gücümden kaybetmeden hayata güzel bakmaya devam ettim. Eşim çok ağladı, mahvoldu. Onu üzmemek için çok güçlü durdum. İşime de hayatıma da devam ettim tedavim sırasında. Ama bu arada benden uzaklaştığını da fark ettim.

Anladım ki, o bana deli gibi aşık olan eşim teşhisten 9 ay sonra kendine iş gezisinde bir başkasını bulmuş! Bir mühendis ve kendisinden 17 yaş küçük.

Arkadaşlar, ben dipsiz bir kuyuya düştüm ama çok şükür çıktım oradan. Yaşamak istemediğimi hatırladıkça gözlerim doluyor.

Ben öğrendiğimde 1 yıldır kandırıyormuş beni. Böyle zor bir teşhisin yükünü taşırken ve niye yalnızım diye üzülürken o eğleniyormuş. İlk aylar uyuştum diyebilirim. Madem öyle git dedim, istemiyormuş. Evine dön dedim onu da yapmıyor. Öyleyse herkes kendi yoluna gitsin diyorum, ona da hayır. Çok seviyormuş! beni. Depresyondaymış, normal değilmiş. Canı isteyince ev, istemeyince eğlence peşinde sanırım. Bir süre sonra kendime geldim. Ailemin boş dairesine geçtim. Bana saygı duymayan bu adama ihtiyacım olmamalı. Bundan sonrası malum.
Sağlığıma gelince, tamamen iyileştim, çok şükür.

Dediğim gibi, sadece iç dökmek için yazdım. Bir yol arkadaşına bunlar yapılır mı? En zor zamanlarında hem de. Derler ya kadın kendine bakmalı, gülmeli, pohpohlamalı. Ben hobi olarak pilates hocalığı yapıyorum. Spor yapan bir insanım. Arkadaşlarım güzel, neşeli, kültürlü, kibar olduğumu söylerler. Ne kadar kolay kadın kendine baksın demek. Ya karaktersiz adamları ne yapmalı?

Bunları yapanlara odaklanmamaya çalışıyorum. Ama bir taraftan da beni yaşamak istemeyecek kadar acıtıp eğlenenleri, artık neye inanıyorlarsa: Yaratan, doğa, karma.. ona havale ediyorum. O dipsiz kuyuya kendileri de düşecek mi, bilmiyorum. Ama enerjimi kendime ve kalbimi iyileştirmeye harcamalıyım.

17 yaş küçük olana gelince, benim teşhisimi biliyor, hatta durum kötü denmiş ona tedavim devam ederken. Ama eşime ortak olmakta sakınca görmemiş, bu işin gizli saklı kalması gerektiğini de biliyormuş. Bunu nasıl bir insan yapar?

Evlendiğim adama gelince, yeni birine aşıksan, seviyorsan boşanırsın. Ama 1 yıl boyunca eşini kandırıp gizli saklı takılmazsın. Kısacası ben burada sevgi aşk göremiyorum, sadece bencillik ve ego tatmini görüyorum.

Evet bana yazmaya başladı bile. Bensiz yaşayamazmış, çok mutsuzmuş. Cevap vermiyorum, vermeyeceğim. Kendime yeni bir sayfa açmaya çalışıyorum. Çok sevmiştim ve hala çok üzgünüm, kalbim paramparça. Desteklerinize ihtiyacım var.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Çok güçlü bir kadınsınız gerçekten imrendim size,bir daha sağlık sorunu yaşamamanız dileğiyle,eşiniz gibileri için ben kibar kelimeler kullanamıyorum gebersin pislik 🤬 🤬
 
Gerçekten üzüldüm yaşadıklarımızı. Siz kararınızı vermişken bu kadar güçlüyken kafanızı karıştırmak istemem açıkçası ve yazdıklarımın tepki göreceğini de biliyorum. Ama gözlemlediğim kadarıyla kanser teşhisinden sonra hayat arkadaşı tarafından aldatılan çok insan var. Anladığım kadarıyla eşinin kanser olması çok farklı bir psikolojiye sokuyor insanları. Belki kendilerine ölüm korkusu dank ediyor belki başka birşey bilemiyorum. Ama eşinizin daha öncesinde böyle aldatmaya yönelik davranışları yoksa size karşı onu tetikleyenin bu teşhis durumu olduğunu düşünüyorum. Elbette bu sebeple karşı tarafı affedin demiyorum size. Ama belki içinizi rahatlatır yalnız olmadığınızı ya da ilişkinizin eski güzel günlerinin tamamen yalan olmadığını bilmek diye yazmak istedim.
 
Size en zor gelen kısmı eminim siz o acıları çekerken onu destek sanırken onun kendi keyfinin peşinde olmasıdır. Yıpratıcı, üzücü buradaki her kadının bugün duasında olacaksınız eminim. Hislerime göre arkasından kanserli karısını aldattı bıraktı gitti demesinler fedakar ve her seyde yanınızda olan eş imajı çizmek için yaptı. Bu aldatmaların acıların en büyüğüdür, dilerim onsuz çok güzel bir hayat kurarsınız ve gerçekten iyi günde kötü günde yanınızda olan biri olur hayatınızda. Teyzemin eşi benzer bir şekilde teyzem büyük bir hastalık yaşarken yıllarca teyzeme bunu yaşatmış, boşandı ve asla barışmadı çocukları biz yanındaydık. Eşi yıllar sonra benzer bir hastalığa yakalandı ve vefat etti. Teyzem yine de üzüldü çocuklarının babası olduğu için ama hayatın karması buydu, hep buna inandım ben. Umarı hayat karşısınıza bir sürü güzellikler çıkarır.
 
Evet, zor ama kanserden zor değil bunu atlatmanız. Size layık olmayan biri, o daha neyi kaybettiğini anladığında kafasını duvarlara vuracak ama siz çoktan mutlu, huzurlu ve güzelliklerle dolu bir hayat kurmuş olacaksınız. Kim bilir, belki yeniden sever ve sevilirsiniz 🌺
Güçünüze hayran kaldım, kendinizdeki azmi, güzelliği, umudu siz yaratmışsınız kanseri yenmişsiniz, bu adamı mı "yenemeyeceksiniz" (unutamayacaksınız)?!
 
Son düzenleme:
Sadece iç dökmek için üye oldum. Kısaca özetlemeye çalışacağım:

Bir üniversitede eğitimciyim. Eşim mühendis. Ben 39 yaşındayım, eşim 45. Çok değer verip severek evlendik. Birbirimizin hayallerini her zaman destekledik, saygı duyduk. Romantik filmlerde görüp özendiğimiz çiftler vardır ya, öyleydik. Ailesiyle olan sorunlarında hep ara bulucuydum, maddi olarak az ile mutlu olan, hayat dolu biriydim, ve hala öyleyim.

Tabii ki sorunsuz hayat yoktur ama biz birbirimizden hep destek aldık, hiç üzüp kırmadık.

Evliliğimizin 12. yılında bir boğaz ağrısı ile gittiğim doktordan kanser teşhisi ile çıktım. Herşey muallaktaydı. Neşemden, gücümden kaybetmeden hayata güzel bakmaya devam ettim. Eşim çok ağladı, mahvoldu. Onu üzmemek için çok güçlü durdum. İşime de hayatıma da devam ettim tedavim sırasında. Ama bu arada benden uzaklaştığını da fark ettim.

Anladım ki, o bana deli gibi aşık olan eşim teşhisten 9 ay sonra kendine iş gezisinde bir başkasını bulmuş! Bir mühendis ve kendisinden 17 yaş küçük.

Arkadaşlar, ben dipsiz bir kuyuya düştüm ama çok şükür çıktım oradan. Yaşamak istemediğimi hatırladıkça gözlerim doluyor.

Ben öğrendiğimde 1 yıldır kandırıyormuş beni. Böyle zor bir teşhisin yükünü taşırken ve niye yalnızım diye üzülürken o eğleniyormuş. İlk aylar uyuştum diyebilirim. Madem öyle git dedim, istemiyormuş. Evine dön dedim onu da yapmıyor. Öyleyse herkes kendi yoluna gitsin diyorum, ona da hayır. Çok seviyormuş! beni. Depresyondaymış, normal değilmiş. Canı isteyince ev, istemeyince eğlence peşinde sanırım. Bir süre sonra kendime geldim. Ailemin boş dairesine geçtim. Bana saygı duymayan bu adama ihtiyacım olmamalı. Bundan sonrası malum.
Sağlığıma gelince, tamamen iyileştim, çok şükür.

Dediğim gibi, sadece iç dökmek için yazdım. Bir yol arkadaşına bunlar yapılır mı? En zor zamanlarında hem de. Derler ya kadın kendine bakmalı, gülmeli, pohpohlamalı. Ben hobi olarak pilates hocalığı yapıyorum. Spor yapan bir insanım. Arkadaşlarım güzel, neşeli, kültürlü, kibar olduğumu söylerler. Ne kadar kolay kadın kendine baksın demek. Ya karaktersiz adamları ne yapmalı?

Bunları yapanlara odaklanmamaya çalışıyorum. Ama bir taraftan da beni yaşamak istemeyecek kadar acıtıp eğlenenleri, artık neye inanıyorlarsa: Yaratan, doğa, karma.. ona havale ediyorum. O dipsiz kuyuya kendileri de düşecek mi, bilmiyorum. Ama enerjimi kendime ve kalbimi iyileştirmeye harcamalıyım.

17 yaş küçük olana gelince, benim teşhisimi biliyor, hatta durum kötü denmiş ona tedavim devam ederken. Ama eşime ortak olmakta sakınca görmemiş, bu işin gizli saklı kalması gerektiğini de biliyormuş. Bunu nasıl bir insan yapar?

Evlendiğim adama gelince, yeni birine aşıksan, seviyorsan boşanırsın. Ama 1 yıl boyunca eşini kandırıp gizli saklı takılmazsın. Kısacası ben burada sevgi aşk göremiyorum, sadece bencillik ve ego tatmini görüyorum.

Evet bana yazmaya başladı bile. Bensiz yaşayamazmış, çok mutsuzmuş. Cevap vermiyorum, vermeyeceğim. Kendime yeni bir sayfa açmaya çalışıyorum. Çok sevmiştim ve hala çok üzgünüm, kalbim paramparça. Desteklerinize ihtiyacım var.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Çok güçlü bir insansınız. Size hayran kaldım.
Her zorluk beraberinde güzellikler de getirir.
Umarım hayatta hep mutlu olursunuz. Sağlık ve mutluluk dolu size değer veren insanlarla güzel bir hayat yaşamanızı dilerim.
Üzülmeyin artık. Eksilere değil artılara odaklanın.
 
Hesabiniz neden pasif onu anlamadim. Oncelikle cok gecmis olsun. O kadar guclu bir kadinsiniz ki sizi tebrik ederim. Ucuncu sahisin karaktersizligi ile ilgili soyleyecek soz bulamiyorum. Esiniz de oyle. Esiniz iki sebepten sizden bosanmadan iki kisiyi idare etneye calismis olabilir. Birincisi nasilsa olecek diye dusunup tazminat ve nafaka vernemek icin bosanmadan baskasiyla gununu gun etmeye calismis olabilir. Ikincisi de siz kansetle mucadele ederken o bosanma davasi acsaydi kimse onu hakli bulmayacakti ve vicdaninin yukunu de belki kaldiramayacakti. Gerci o adamda vicdan olsa bunu yapmazdi.
Cok kotu seyler yasamissiniz ama bu olay size ayni yastiga bas koydugunuz, iyi gunde kotu gunde dediginiz insanin gercek yuzunu gostermis.
Cok mutlu olmanizi dilerim. Ayaginiza taş degmesin, saglikli, huzurlu, mutlu, uzun, guzel bir yaşam dilerim.
 
Bir hastaliktan kurtulmusken ruhunuzu emen su adamdan da kurtuldugunuzu buradan duyariz umarim.
Simdi pisman gibi gozukmesinin nedeni bosanirsaniz astarinin yuzunden pahali gelecegini bildigindendir muhtemelen. Obur kadin da o kadar etmiyordur bence. O yuzden yazmaya baslamistir beyefendi. Iki sevgi sozcugu, iki goz yasi, iki pismanlikla yuzde elli sansim var diyordur.
Kocaniz olacak asıl tumorden de kurtuldugunuzu duymak umidiyle. Lutfen boyle bir adamin her kotu aninizda depresyon bahanesi ile tekrar aldatabilecegini unutmayin.
Yuzunuzden gulucekler eksik olmasin.
 
Çok gecmıs olsun 🙏
Çok guclusunuz Maşallah🧿
 
Back