Kamuyu Bırakıp Üniversite Hastanesine Gitmek Çok Aptalca mı Olur?

Sizin konularinizi takip ediyorum yaşadıklarınız hiç kolay şeyler değil ama inanın bir tek siz yaşamıyorsunuz benim hayatımın sizinkinden eksiği yok fazlası var. Siz de yanlış gördüğüm şeyler var sürekli bir sitem halindesiniz sürekli telaslisiniz hep şöyle olursa böyle olur şöyle olmazsa böyle olmaz ama hayat böyle bir şey değil çok gerginsiniz. Bakın sizi anlamadığımı düşünmeyin sizin geçtiğiniz yollardan bende geçtim belki de daha ağır şekilde geçtim. Biraz rahat olun olanda hayır vardır deyin bir adım atın gerisine Allah kerim deyin yola çıkın ama siz bu kadar gerginlikle olumsuzlugu çekiyorsunuz. Tamam polyanna da olmayın ama biraz rahatlayın. Olanda bir hayır vardır deyin ailemi yaşadığım şehri istemiyorum dedikçe ayaklarınıza dolanıyorlar farkında mısınız?
 
Ve bu şehir kesinlikle yobaz ve tutucu değil. Beklentiniz ne bilmiyorum ama diğer doğu şehirlerine nazaran gayet de sossyalleşilebilir bir yer. Keşke hiç yazmasaydınız.siz sevmiyorsunuz, akrabalarınız da kötü diye bu kadar her iki konunuzda da laf etmeseniz keşke. Şehir şuan hayalet şehir evet zorlanırsınız ama atanmışsınız sonuçta daha ne istiyorsunuz anlayamadım.
 
İşte en küçük ilde bile bir barlar sokağı oluyor yani. Böyle bahsetmek istemiyorum ama Malatya bana gerçekten tutucu geliyor. Isparta hastane koşulları hocanın anlattığı şekilde olur muhtemelen. Malatya 'da kimse kalmadı iş yükü daha az olur diye tahmin ediyorum ama bu elbette bir tahmin sadece. Şehir imkanları bu sosyallik olayı muhafazakarlık konusu bunlar kafamı karıştırıyor.
mahh bence fazla kurcalama düşünme deşeleme
memurluk varken sonu ne olacağı belli olmayan bişeye kalkışmanın gereği nedir?

git çalış Malatya'da.. Bikaç seneye Allah kerim
 
Yani bilmiyorum şehir depremden önce de emekli şehri gibiydi öyle eğlence mekanı falan bildiğim kadarıyla yoktu. Şimdi deprem oldu artık sosyallik tamamen sıfıra inmiştir. Gezi turlarına falan katılırım, çevre illere giderim diye plan yapmaya çalışıyorum ama şimdiden ot gibi yaşayacakmışım gençliğim gidecekmiş gibi geliyor. Bu sebeplerden dolayı da acaba üniversite hastanesine mi gitsem belirsizliğini yaşıyorum.
Şurayı bi oku lütfen hiç mantıklı mı ya? 24 yasındasın kredini çek arabanı al her şehir senin olur nöbet çıkışları uzun soluklu izinlerin olacak şehir şehir gezersin, İstanbulda memur maaşı ve 10 bin lira kirayla sosyal ortama anca uzaktan bakıp yediklerine içtiklerine hayallerinde ekmek banarsın mahh.

Tercih danışmanına sorduğumda "Yerinde olmak isteyen milyonlarca genç var. Bu çok mantıksız olur. Biraz şükret." minvalinde konuştu. Çünkü şöyle ki (Tamamen tercih danışmanının anlattığı şekilde bahsediyorum.) "Üniversite hastanelerinde performans diye bir olay var. Başhekim kalkıp 'Performansını beğenmedim.' deyip sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmeli olduğun için mobing olayı daha çok olur. Üniversite hastanelerinin iş yükü çok daha fazla olur. Çakılı kadro, kolay kolay tayin alamazsın. Özlük hakların kamuya göre daha az olur. Çoğu üniversite hastanesi personeli kamuya geçmeye çalışıyor. Malatya 'da bir iki sene zorluk çekersin. Ama Ankara' da meslektaşın on bin kira verirken sen birikim yaparsın. Şu an hizmet puanı ne bilmiyorum ama deprem ili olduğu için muhtemelen daha da artacaktır. Yine deprem ili olduğu için teşvik ödemesi de fazla olur daha fazla kazanırsın. " şeklinde konuştu.

Uzun zamandır konularını takip ediyorum. Şimdiye kadar halini de anlıyordum, önceki konunda da bunları yazacaktım, hadi dedim yazmayayım, lakin artık kendine zarar vercek raddeye gelmişsin, abartıyorsun. Ailen gelmeyeceğiz diyor, gelseler bile tayin hakkın olacak, gençlik dediğin 2 yıl değil, 2 yılımı yakmayayım sosyal olmayan şehirde diye düşünerek tüm ömrünü neden yakıyorsun? Artık lütfen biraz sakin ol, abartma, zarar veriyorsun kendine.

Git, atan, birikimini yap, çevre illeri gez, ailene karşı dik dur, ilk tayin hakkında da istediğin yere git. Bi sakin ol. Atandın işte. İstanbulda herkes her gece partiden partiye koşarken ülkece bir olup seni eve tıkıyoruz gibi bi hissin mi var?
 
Kadroyu akraba var diye bırakmak bana doğru gelmedi açıkçası. Performansın önemli olduğu her yerde büyük sıkıntılar oluyor. Orada herşey istediğiniz gibi gitmezse bir B planı var mı? Şuanki yıllarınızı düşünürken sonra gelecek yıllarınızdan olmayın.
Malatyada da hayat hep böyle kalmayacak tekrar yeniden ayağa kalkacak ayrıca siz akraba ile iletişime geçmeyip sert davranıp uzak durdukça onlarda size çok yanaşamazlar ama akrabada dedikodu asla bitmez tabi. Benim çalıştığım her yerde sosyal ortam var ama işten fırsat olmuyor😒 o yüzden dediğiniz gibi turlar bu konuda çok işe yarar.
Sizin hayatınızda biri için bence garanti davranmanız gerekebilir.
Eğer üniversite hastanesine gidersem ve sıkıntı olur istifa edersem bir yıl ceza yerim. Bu kamu için de geçerli başlarsam istifa durumunda veya şu an atandım ya eğer gitmezsem yine bir yıl ceza yerim. Böyle olursa üçüncü bir alım olsa bile mevcut KPSS puanım ile tercih veremem. Tüm bunlar bir B planımı yok sayıyor. Nöbet birleştirip boşluk yaratmak gezmeye fırsat yaratabilir. Ama sürekli çevre il, gezi turu bunlarla plan yapmak da böyle hayat mı olur dedirtiyor.
 
Ve bu şehir kesinlikle yobaz ve tutucu değil. Beklentiniz ne bilmiyorum ama diğer doğu şehirlerine nazaran gayet de sossyalleşilebilir bir yer. Keşke hiç yazmasaydınız.siz sevmiyorsunuz, akrabalarınız da kötü diye bu kadar her iki konunuzda da laf etmeseniz keşke. Şehir şuan hayalet şehir evet zorlanırsınız ama atanmışsınız sonuçta daha ne istiyorsunuz anlayamadım.
Hiç gördünüz mü Malatya 'yı?
Türkiye' nin en ufak şehrinde bile bir barlar sokağı oluyor mesela. Üç beş elit eğlence mekanı oluyor. Gençlere hitap eden bir yerler muhakkak oluyor. Malatya 'da en lüks sayılabilecek restorana dahi gitseniz nasıl desem şehrin de oraların da ruhu yaşlı. Şimdi ise deprem faktörü var. Artık onlar da kalmadı. İnsanlar kesinlikle tutucu. Merkezde en son az mini giydim, teyzeler ve amcalar hayattan soğuttu. Gece mesela dışarıda olan tek insan yok. Şehrin mutlaka olumlu yanları vardır. Bunlar benim geçirdiğim süreçte gözüme batanlar. Yazarken biliyordum. Zaten zorla yazdım diye bir ifade kullanmadım. Geçen konuda bahsettiğim geldi ve mutsuzum bu konuda bahsettiğim Malatya 'da kalmak yerine üniversite hastanesine gidersem çok akılsızca bir seçim mi olur?
 
Hiç gördünüz mü Malatya 'yı?
Türkiye' nin en ufak şehrinde bile bir barlar sokağı oluyor mesela. Üç beş elit eğlence mekanı oluyor. Gençlere hitap eden bir yerler muhakkak oluyor. Malatya 'da en lüks sayılabilecek restorana dahi gitseniz nasıl desem şehrin de oraların da ruhu yaşlı. Şimdi ise deprem faktörü var. Artık onlar da kalmadı. İnsanlar kesinlikle tutucu. Merkezde en son az mini giydim, teyzeler ve amcalar hayattan soğuttu. Gece mesela dışarıda olan tek insan yok. Şehrin mutlaka olumlu yanları vardır. Bunlar benim geçirdiğim süreçte gözüme batanlar. Yazarken biliyordum. Zaten zorla yazdım diye bir ifade kullanmadım. Geçen konuda bahsettiğim geldi ve mutsuzum bu konuda bahsettiğim Malatya 'da kalmak yerine üniversite hastanesine gidersem çok akılsızca bir seçim mi olur?
Antalya’da üniversite okudum. Malatyalıyım Malatya’da yaşıyordum. Hayatımda en güzel anılarım bu şehirde geçti. Diğer konunuzda kendimi tuttum üzmek istemedim sizi. Ama kendinize zarar vermek istiyorsunuz görmek istediğinizi görüyorsunuz. Sırf akrabalarınız kötü diye gayet de güzel olan bir şehirden bu kadar nefret çok haksızlık. İstediğiniz tarzda mekanlar var arkadaşlarınızla gidebileceğiniz hatta gayet de güzel bir yer emin olabilirsiniz. Tabi şuan yok çünkü şehir yok oldu. Eğer deprem olmasa puanınız daha doğu illere çıksaydı ne yapacaktınız acaba?

Sorunuza gelecek olursa evet tamamen yanlış bir seçim yaparsınız.
 
Şehrin sosyalliğini ne yapacaksınız 2 ay sonra kocaman kurban bayramı var biriktirin maaşınızı çıkın en kral tatillere. Kamuya atanmışken bırakmak aşırı mantıksız olur birkaç sene dayanıp tayin isteme imkanı varken kendinizi ateşe atacaksınız. Çoğu insan yaşadığı şehirden memnun değil ben de ankaradayım deniz yok bir şey yok tiyatro sinema konser deseniz zaten hiçbirinin eski tadı yok ama yıllık izinler için para biriktirip tatil hayalleri kuruyorum. Herkes bu şekilde. Kaldı ki ısparta ve malatya farklı değil birbirinden hadi İzmir, Muğla deseniz hak verirdim.
 
Sizin konularinizi takip ediyorum yaşadıklarınız hiç kolay şeyler değil ama inanın bir tek siz yaşamıyorsunuz benim hayatımın sizinkinden eksiği yok fazlası var. Siz de yanlış gördüğüm şeyler var sürekli bir sitem halindesiniz sürekli telaslisiniz hep şöyle olursa böyle olur şöyle olmazsa böyle olmaz ama hayat böyle bir şey değil çok gerginsiniz. Bakın sizi anlamadığımı düşünmeyin sizin geçtiğiniz yollardan bende geçtim belki de daha ağır şekilde geçtim. Biraz rahat olun olanda hayır vardır deyin bir adım atın gerisine Allah kerim deyin yola çıkın ama siz bu kadar gerginlikle olumsuzlugu çekiyorsunuz. Tamam polyanna da olmayın ama biraz rahatlayın. Olanda bir hayır vardır deyin ailemi yaşadığım şehri istemiyorum dedikçe ayaklarınıza dolanıyorlar farkında mısınız?
Telaşlı ve gergin olduğum çok doğru, üç beş konu okuyup buradan bile fark edebilmenize şaşırdım.
Evet, istemiyorum dedikçe deprem oluyor, sel oluyor, kıyamet kopuyor yine ayaklarıma dolanıyorlar. Ben yeni planlar yaptıkça aynı senaryo çıkıyor karşıma. Mesela bu eve taşınmamız bile benim baskımla oldu. Şimdi konteyner 'da falan kalırlarsa ben gittiğimde gelmek isterler diye düşündüm. En azından ev olursa düzen olursa birkaç sene peşime takılma ihtimalleri yok olmuş olur diye planladım.
 
Hiç gördünüz mü Malatya 'yı?
Türkiye' nin en ufak şehrinde bile bir barlar sokağı oluyor mesela. Üç beş elit eğlence mekanı oluyor. Gençlere hitap eden bir yerler muhakkak oluyor. Malatya 'da en lüks sayılabilecek restorana dahi gitseniz nasıl desem şehrin de oraların da ruhu yaşlı. Şimdi ise deprem faktörü var. Artık onlar da kalmadı. İnsanlar kesinlikle tutucu. Merkezde en son az mini giydim, teyzeler ve amcalar hayattan soğuttu. Gece mesela dışarıda olan tek insan yok. Şehrin mutlaka olumlu yanları vardır. Bunlar benim geçirdiğim süreçte gözüme batanlar. Yazarken biliyordum. Zaten zorla yazdım diye bir ifade kullanmadım. Geçen konuda bahsettiğim geldi ve mutsuzum bu konuda bahsettiğim Malatya 'da kalmak yerine üniversite hastanesine gidersem çok akılsızca bir seçim mi olur?

Isparta insanını tanır mısınız var mı yakınınızda, tutuculukta çok az yer yarışabilir Ispartayla
Geçen yıl komşumun kızı veterinerlik fakiltesine okumak için gitti, 4 ay sonra kaçar gibi geri döndü
En yakın dostum da Ispartalı'dır, gitmek istediğiniz şehirde barlar sokağı olması kriteriniz olmasın bence yanlış düşünüyorsunuz
 
Malatya sikintini anlıyorum. 24 yaşındasın. İnsan çevresine göre şekilleniyor senin yaşlarında. Ben de istemezdim o yaşlarda. Ama senin ikinci seçeneğinde Isparta. Yani kadroyu bırakıp sözleşmeye geçmeye değecek bir yer değil. Para biriktir, kadrolu atanmaya bak. Çevreyi de çok sallama.
 
Kadro kesin mi bilmiyorum işte. Seçim arefesi herkese kadro verildi. Ama bir daha ki seçim arefesi yine herkese kadro gelebilir mi onu bilmiyorum.
bence siz malatyaya gidip bu konuyu kapadın kamuda sağlıkçıyım riske atılmaz ne işiniz var üni hastanesinde
 
En güzel yaşlarım ot gibi geçecekmiş gibi geliyor. Ama bu faktörler de var. Kamu olsun diye insanlar Sahra 'yı bile göze aldı.
Bence sen Antalya'ya da atansan,lojman da verseler yine çok mutlu olamazsın. Kendinle problemlerin var .
Onları cozmedikten sonra ha Isparta ha Malatya... Bir önemi yok.
Risk alma, kendi şehrinde yasa. Numaranı değiştir,annenlere tembih et kimseye vermesinler,Facebooku instagrami kapat - isminle değil lakabinla bir hesap açıp herkese gizle, kuzen bile ekleme...boylece hiçbir akrabanla muhatap olamazsın.
Annen laf taşıdığında da daha başlar başlamaz 'duymak istemiyorum' der,lafı ağzına tikarsin
 
Bi tek sen değilsin ki hepimiz aynıyız çevre illere gezmek sürekli bu sekilde plan yapmak da sıkıcı olur demişsiniz.İlk görev yeri sizinkinden cook daha kötü olan ve uzun süre çalışmak zorunda olan bi sürü genç var.Sizin hayattaki amacınız sosyalleşmek değil ayaklarınızın üzerinde durup kimseye muhtaç olmamak olacağı için Malatyada görev sürenizi doldurun derim.Kadro almışken sırf sosyalleşmek ve ailenizi istememeniz yüzünden bırakmanız çok saçma olur
 
Antalya’da üniversite okudum. Malatyalıyım Malatya’da yaşıyordum. Hayatımda en güzel anılarım bu şehirde geçti. Diğer konunuzda kendimi tuttum üzmek istemedim sizi. Ama kendinize zarar vermek istiyorsunuz görmek istediğinizi görüyorsunuz. Sırf akrabalarınız kötü diye gayet de güzel olan bir şehirden bu kadar nefret çok haksızlık. İstediğiniz tarzda mekanlar var arkadaşlarınızla gidebileceğiniz hatta gayet de güzel bir yer emin olabilirsiniz. Tabi şuan yok çünkü şehir yok oldu. Eğer deprem olmasa puanınız daha doğu illere çıksaydı ne yapacaktınız acaba?

Sorunuza gelecek olursa evet tamamen yanlış bir seçim yaparsınız.
Deprem olmasaydı istediğim yer çok yüksek ihtimal gelecekti. İlk alım taban puanlara baktığımızda en kötü ihtimal Ankara, Konya gibi iller net gelirdi. Esas Malatya gelemezdi. Çünkü Malatya az alım yaptığı için yüksek kapatan bir il. Diğer Doğu illeri de öyle, çok sapa ilçe devlet hastanesi değilse yüksek kapatıyor. Dediğim gibi deprem her şeyi değiştirdi. Alınacak hemşire sayısı değişmedi ama alım yapılacak iller tamamen değişti. Malatya asla kalmam ben kalmak istesem bile bu puana asla gelmez dediğim bir yerdi. Böyle oldu Malatya geldi. Bilmiyorum belki de Allah'ın bir bildiği var demek gerekiyor sadece.
 
Isparta insanını tanır mısınız var mı yakınınızda, tutuculukta çok az yer yarışabilir Ispartayla
Geçen yıl komşumun kızı veterinerlik fakiltesine okumak için gitti, 4 ay sonra kaçar gibi geri döndü
En yakın dostum da Ispartalı'dır, gitmek istediğiniz şehirde barlar sokağı olması kriteriniz olmasın bence yanlış düşünüyorsunuz
Ben orada okuyan öğrenciler ile konuşmuştum. Öğrenci şehri, genç, dinamik diye bahsediyorlardı hep. En kötü ihtimal üç saat ötede Antalya var diyorlardı. Yerlisine denk gelemedim, bilmiyorum. Bunun yanında karşılaştırma yaparken Malatya artık eski Malatya bile değil, her yer enkaz.
 
Telaşlı ve gergin olduğum çok doğru, üç beş konu okuyup buradan bile fark edebilmenize şaşırdım.
Evet, istemiyorum dedikçe deprem oluyor, sel oluyor, kıyamet kopuyor yine ayaklarıma dolanıyorlar. Ben yeni planlar yaptıkça aynı senaryo çıkıyor karşıma. Mesela bu eve taşınmamız bile benim baskımla oldu. Şimdi konteyner 'da falan kalırlarsa ben gittiğimde gelmek isterler diye düşündüm. En azından ev olursa düzen olursa birkaç sene peşime takılma ihtimalleri yok olmuş olur diye planladım.
İşte hayat bizim planlarimizla yürümüyor planların üstünde plan yapan var bende ne zaman plan yapsam planladığım olmaz ama ya nasip vardır bunda da bir hayır desem benim için hep güzel sonuçlar olmuştur. Memuriyet konusuna gelince de dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmayın derim.
 
Sizin yerinizde olsam biraz sabreder daha sonra tayin isterdim
Üniversite hastanesinde sözleşmeli olacaksınız, tayin gibi bir durum yok. O kadar çalışıp memurluğu elinin tersiyle itmek saçma değil mi ?
 
üniversite hastanesinde çalışan biri olarak söyleyebilirim ki kadrolu çalışanlar sözleşmeli çalışanları her zaman yer. mobing var , sözleşmeli olduğunuz için daha çok çalıştırılacaksınız , özlük haklarınız daha kısıtlı olacak iyi düşünüp karar vermelisiniz.
Siz hangi üniversitedesiniz? Hocanın söyledikleri tamamen doğru mu? Yerimde olduğunuzu düşünseniz tercihiniz ne olurdu?
 
X