- 14 Ekim 2016
- 7.046
- 47.494
Sana tecrübeme dayanarak en iyi cevabı vereceğime inanıyorum.
Ben öğretmenim. Fakat atanamadım. Özelde çalıştım 3 sene. Ama nasıl bir çalışmak. Çılgınlar gibi çalışıyordum. Pazartesi hariç tatilim yoktu . Ögrenciler sınava hazırlanıyor. Ailelerin beklentisi Evereste tırmanmış durumda.
Ben ise feci şekilde yoruluyorum. Hiç dinlenemiyorum. Sürekli işte, öğretmenler odasında olmantan,sürekli derste olmaktan,sürekli "hocam" hitabından bana fenaliklar gelmiş...
Akşam 6da çıkıyorum normalde. Ama 6yı 1 dakika geçerken çıkarsam o 1 dakika bana büyük kayıp geliyor. Ya da 6 ya 5 kala çıksam 5 dakika geçmesin bitmesin istiyordum. Ev bana ulaşılması güç bi yer gibi geliyordu. Evde olmak bana büyük mutluluk veriyordu. Bi arkadaşım watsap durumuna "evde" yazmisti. O beni o kadar etkilemiştiki.. Sürekli kızın profilini acip "evde"yazisina bakıyordum.
Iş arkadaslarim iyiydi. Benim derdimi biliyorlardi. "Evde sıkılırsın ,sakın istifa etme" diyorlardı.
3 sebe çalıştıktan sonra istifa ettim.
Sırtımdan bir galaksi ağırlık kalkmıştı. Ailemin evine döndüm. Ilk 1 sene çılgınlar gibiydim. Param vardı. Çıkıp geziyordum, yiyordum içiyordum. Annem babam evim her şeyim mükemmel. Geceleri annemler yatınca açıyordum hint filmleri. Kendime mükellef sofralar kuruyordum. sabahlara kadar roman okuyordum. Keyfime diyecek yoktu.
Sonra ben iyice dinlendikten sonra iş aradım. Ama maalesef iç yoktu. Ve tam 4 senedir işsizim. Ama çok mu sıkıldım. Hayır... iyiyim bir derdim yok. O sekilde çalışmaktansa calismamayi tercih ediyorum(ekonomik olarak bir derdim yok)
Kendinizi iyi dinleyin. Bir hevesle karar vermeyin.
Ben kararımdan hiç pisman olmadim. Tek pişmanlığım 3 sene o tempoda calismak oldu. Insan olduğumu unutmuştum resmen.
Şu an 4 senedir işsizim. Ama o iş ayağıma gelse (maaş her ne olursa olsun) yüzüne bakmam.
Işsizlik evet var. Sizin yerinizde olmak isteyen de var. Ama sizin de bu zulme dayanma zorunluluğunuz yoksa kendinizi dinleyin.
Hiç-bir sey icin bu kadar zorlamaya degmez.
Ben öğretmenim. Fakat atanamadım. Özelde çalıştım 3 sene. Ama nasıl bir çalışmak. Çılgınlar gibi çalışıyordum. Pazartesi hariç tatilim yoktu . Ögrenciler sınava hazırlanıyor. Ailelerin beklentisi Evereste tırmanmış durumda.
Ben ise feci şekilde yoruluyorum. Hiç dinlenemiyorum. Sürekli işte, öğretmenler odasında olmantan,sürekli derste olmaktan,sürekli "hocam" hitabından bana fenaliklar gelmiş...
Akşam 6da çıkıyorum normalde. Ama 6yı 1 dakika geçerken çıkarsam o 1 dakika bana büyük kayıp geliyor. Ya da 6 ya 5 kala çıksam 5 dakika geçmesin bitmesin istiyordum. Ev bana ulaşılması güç bi yer gibi geliyordu. Evde olmak bana büyük mutluluk veriyordu. Bi arkadaşım watsap durumuna "evde" yazmisti. O beni o kadar etkilemiştiki.. Sürekli kızın profilini acip "evde"yazisina bakıyordum.
Iş arkadaslarim iyiydi. Benim derdimi biliyorlardi. "Evde sıkılırsın ,sakın istifa etme" diyorlardı.
3 sebe çalıştıktan sonra istifa ettim.
Sırtımdan bir galaksi ağırlık kalkmıştı. Ailemin evine döndüm. Ilk 1 sene çılgınlar gibiydim. Param vardı. Çıkıp geziyordum, yiyordum içiyordum. Annem babam evim her şeyim mükemmel. Geceleri annemler yatınca açıyordum hint filmleri. Kendime mükellef sofralar kuruyordum. sabahlara kadar roman okuyordum. Keyfime diyecek yoktu.
Sonra ben iyice dinlendikten sonra iş aradım. Ama maalesef iç yoktu. Ve tam 4 senedir işsizim. Ama çok mu sıkıldım. Hayır... iyiyim bir derdim yok. O sekilde çalışmaktansa calismamayi tercih ediyorum(ekonomik olarak bir derdim yok)
Kendinizi iyi dinleyin. Bir hevesle karar vermeyin.
Ben kararımdan hiç pisman olmadim. Tek pişmanlığım 3 sene o tempoda calismak oldu. Insan olduğumu unutmuştum resmen.
Şu an 4 senedir işsizim. Ama o iş ayağıma gelse (maaş her ne olursa olsun) yüzüne bakmam.
Işsizlik evet var. Sizin yerinizde olmak isteyen de var. Ama sizin de bu zulme dayanma zorunluluğunuz yoksa kendinizi dinleyin.
Hiç-bir sey icin bu kadar zorlamaya degmez.