İşimden nefret ediyorum, aşırı mutsuzum?

Sana tecrübeme dayanarak en iyi cevabı vereceğime inanıyorum.

Ben öğretmenim. Fakat atanamadım. Özelde çalıştım 3 sene. Ama nasıl bir çalışmak. Çılgınlar gibi çalışıyordum. Pazartesi hariç tatilim yoktu . Ögrenciler sınava hazırlanıyor. Ailelerin beklentisi Evereste tırmanmış durumda.

Ben ise feci şekilde yoruluyorum. Hiç dinlenemiyorum. Sürekli işte, öğretmenler odasında olmantan,sürekli derste olmaktan,sürekli "hocam" hitabından bana fenaliklar gelmiş...
Akşam 6da çıkıyorum normalde. Ama 6yı 1 dakika geçerken çıkarsam o 1 dakika bana büyük kayıp geliyor. Ya da 6 ya 5 kala çıksam 5 dakika geçmesin bitmesin istiyordum. Ev bana ulaşılması güç bi yer gibi geliyordu. Evde olmak bana büyük mutluluk veriyordu. Bi arkadaşım watsap durumuna "evde" yazmisti. O beni o kadar etkilemiştiki.. Sürekli kızın profilini acip "evde"yazisina bakıyordum.

Iş arkadaslarim iyiydi. Benim derdimi biliyorlardi. "Evde sıkılırsın ,sakın istifa etme" diyorlardı.

3 sebe çalıştıktan sonra istifa ettim.
Sırtımdan bir galaksi ağırlık kalkmıştı. Ailemin evine döndüm. Ilk 1 sene çılgınlar gibiydim. Param vardı. Çıkıp geziyordum, yiyordum içiyordum. Annem babam evim her şeyim mükemmel. Geceleri annemler yatınca açıyordum hint filmleri. Kendime mükellef sofralar kuruyordum. sabahlara kadar roman okuyordum. Keyfime diyecek yoktu.

Sonra ben iyice dinlendikten sonra iş aradım. Ama maalesef iç yoktu. Ve tam 4 senedir işsizim. Ama çok mu sıkıldım. Hayır... iyiyim bir derdim yok. O sekilde çalışmaktansa calismamayi tercih ediyorum(ekonomik olarak bir derdim yok)

Kendinizi iyi dinleyin. Bir hevesle karar vermeyin.


Ben kararımdan hiç pisman olmadim. Tek pişmanlığım 3 sene o tempoda calismak oldu. Insan olduğumu unutmuştum resmen.

Şu an 4 senedir işsizim. Ama o iş ayağıma gelse (maaş her ne olursa olsun) yüzüne bakmam.

Işsizlik evet var. Sizin yerinizde olmak isteyen de var. Ama sizin de bu zulme dayanma zorunluluğunuz yoksa kendinizi dinleyin.

Hiç-bir sey icin bu kadar zorlamaya degmez.
 
Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
Valla arkadaşım bence senin bunlardan rahatsız olacak durumun yok bende sabah 9 buçuk akşam 7 buçuk 8 çıkışlı bi işte çalışıyorum işim çok ağır ayaktayım gün boyu aldığım maaş 1,600 tl hala içinde yol yemek yok hafta sonu sadece bir pazar tatilim var bende nefret ediyorum bu işi yapmak istemiyorum fakat şartlar gereği mecburum sen bana göre kat be kat daha iyisin şükret haline sen sadece evliliğin cicim aylarının tadını çıkaramamışsın gibi geldi bana
 
Öğretmenlik kutsal meslek ve ayrıca tatilleri de çok
Ben de imreniyorum
Ama atanamayan çok öğretmen de var
Yani öğretmenlik okusan belki de atanamiycaktin
Bunun dışında şu açık ofis konusunda o kadar haklisin ki...insan işine odaklanamiyor resmen
Gene de işten çıkma kararını vereceksen çok iyi düşün derim...eksileri artıları neler iyice bakmak gerek
 
Bence eşiniz de öğretmen oldupuniçin onun sahip olduğu imkanlara imrenmişsiniz (imrenilmeyecek gibi değil tabi:)) Özel sektörde daha erken çıkmanız ya da daha uzun süre işin almanız mümkün olmayacak. İsterseniz işten ayrılıp bir süre sonra başka bir iş ararsınız. Bu sürede kafa dinlersiniz. Devlette de alanınızla ilgili atamanız olsa 5te çıkacaksınız. Tatiliniz de 20 gün olacak...

Size katılıyorum, eşiyle kendisini karşılaştırınca morali bozulmuş.
Konu sahibi kolera9 kolera9 bence devlette öğretmenlik istiyor.
Ben devlet memurluğunda çok mutlu olacağını sanmıyorum.
Evet 1 saat az mesai yapacak ama her yaz 2 ay tatil, arada 2 hafta tatil olmayacak.
Yani bence istiyorsa okusun tabi ki, ama 4 yıl okusa sonra bunun en az 1-2 yıl hazırlanması var, kpss sonrası sözlü mülakatlar, beklemesi, atanması derken en az 6-7 yıl emek lazım.
Azmeden yapar mı yapar.İsteyen yapar ama çok emek istiyor.:KK66:
Ama Türkiye şartlarına göre işi iyi, belki müdürüyle dip dipe olmasa daha rahat eder.
Yönetim kadrosu ile kim mıç mıç çalışmak ister ki??

@kolera9 Size tavsiyem ani karar vermeyin, pişman olabilirsiniz.
Hem maddi durumunuz uygun değilmiş, eğer yıllık izin imkanınız var ise 2-3 gün izin alın biraz kafanızı dinleyin,tazelenin.
Eşiniz de tatilde imiş, eşinizle yakın bir yerlere gidin..:KK55:
 
Son düzenleme:
Valla arkadaşım bence senin bunlardan rahatsız olacak durumun yok bende sabah 9 buçuk akşam 7 buçuk 8 çıkışlı bi işte çalışıyorum işim çok ağır ayaktayım gün boyu aldığım maaş 1,600 tl hala içinde yol yemek yok hafta sonu sadece bir pazar tatilim var bende nefret ediyorum bu işi yapmak istemiyorum fakat şartlar gereği mecburum sen bana göre kat be kat daha iyisin şükret haline sen sadece evliliğin cicim aylarının tadını çıkaramamışsın gibi geldi bana
Merak ettiğim için soruyorum yanlış anlamayın lütfen, asgari ücret arttı bu fiyatı veremezler diye düşünüyorum bi yanlışlık mı var?ben de bi süredir işsizim ama asgari ücretin yükseldiğini okumuştum
 
Ölüler de sanıyor ki diriler her gün helva yiyor:işsiz:

Tam da böyle birşey yazacaktım. İçi seni dışı beni yakıyor.
Ben meb de öğretmenken canımdan bezip kişisel ve mesleki gelişimin zorunlu olduğu bir kuruma geçtim. (üniversite)8-5 çalışıyorum, işim yoğun, rekabet zorlu, ast üst ilişkisi var, sürekli ders çalışıyorum, 20 gün iznim var yılda ama çok mutluyum.1 gün bile pişman olmadım ve eskiyi aramadım. Üstelik ben kurum değiştirdiğimde maaşım düşmüştü. Daha sonra iyi bir zam verdiler.
Öğretmenlik gerçekten çok zor bir meslek, ki hele şimdiki öğrenci profiliyle katmerli zor.
Yaz tatili ve ara tatil olmasa öğretmenler gerçekten tımarhanelik olur.
 
8-6 haftasonu tatil :) kendine gel bu iş imkanlarını arayıpta bulamayan ne çok insan var. Bence çalışma istediğiniz yok kendinizi boşa yıpratmayın. Bizim eski mahallenin kokoreçcisi mühendisti ,şuan burda bildiğim pazardaki yeşillik satan gencecik çocuk kamu yönetimi mezunu onların vay haline.
 
Herkesin dediği gibi siz sadece cicim aylarını gecirememissiniz ayrıca eşinizin imkanları sizi cezbediyor.
Ama keşke size verilen imkan bende olsa ..nerdeeee
Bende günde 9 saat çalışıyorum
Hemde çift vardia
Sabah 8:15 _17:30
Akşam 13:45_22:30 araları birer hafta değişiyor ve işimde egoist mı sapık mi yoksa hadsiz vs vs mı ararsin ve üstüne üstlük herseyi de biz yaparız
Ne bu meslek ... kasiyer ...
Adı öyle fakat mutfak da yemek yenir sırayla kızlar yıkar çay hazırla gibi bulaşık da dahil
Wc lavabo temizliği bizde
Ürünlerimiz depoda orayı düzelt
Extra raflarimiz var kasa hariç oralara ürün yerleştir sil temizle gelen ürünleri ayarla gibi . Depodan kucakta ürün çıkar
Yetmez bu soğuk havada kasanın orada isitici yok klimayı para gitmesin diye actirmazlar. Daha neler neler..
Haa sizde elbet kendinizce yoruluyorsunuz bikiyorsunuz ama işiniz şükür iyi
Sadece biraz fazla iyi ve kaliteli zaman geçirin. Belliki evlilik de yormuş sizi ..
Haa ekleyeyim uyuz bir koca ve dünya tatlısı bir de oglusum var .. eve gelince boş vakit yok anlayacagin borcda girtlaga kadar Allah herkese kolaylık versin ..
Sabır edin
.is arayın iyi hoşunuza giden . Bulunca burdan çıkın oraya başlayın
 
Aslinda siz evde olmaktan hoslanan bayanlardansiniz bence.o yuzden biraz da bu kadar sikiliyorsunuz.evet bence ohretmenligin en guzel yani tatili.ama teselli olmasi icin kotu yonlerini yazsyim.6 ya kadar calismiyoruz ama yoruculugunu sadece bu isi yapanlar anlar.kafan bitiyor zaten ve cidden bedenen de cok yoruluyorsun.bir veliyi veli katilimi icin cagiriyorum yarim saat sinifta kaliyor suratindan belli oluyor zaten kotu oldugu.cikarken hocam size allah sabir versin ben yarim saat duramadim burda diye kacarak gidiyorlar:) zaten velilerle ugrasmak ayri bir dert gercekten yipratici.
Hastanede cocuk gelisimci arkadasim var aksama kadar calisiyor ama inan oturmaktan yoruluyorum sıkılıyorum diyor.yani belki ogretmen olsan da dayanamazdin.cunku gercekten sen en cokda evde olmayi sevenlerdensin.belki is degistirmek istiyorsan su olabilir.yuksek lisans ve doktora yapip universtiye gecmeye calisbilirsin.hatta yapabilirsen doktora olmadan da okutman olarak falan girersin belki.olmazsa buna ugras
 
Ben 23 yasimda hem evlendm hem 4.üniversitemi okudum. Hatta bugun de mezun oldum :) simdi ozel bir okulda ogretmenim. Benim de calisma ssatlerim 9/5 ama okulumu seviyorum. Ucretli ogretmenlik yaparken calisma saatim azdi ama maasimda azdi yetersiz hissediyordum kendimi. Simdi işimin süresi uzun maasimda cok fazla degil ama okulu sevdigim icin guzel geliyor hersey. Bence işten çıkmaktansa iş degistirmeyi denemelisin. Evi ozlemenin ne demek olduğunu bende biliyorum. Ilk evlendiğim sene calisiyordum evime vedalasip giderdim işe :KK48: 2 senedir evdeydim ve calisma hayatini o kadar ozlemisim ki evde oldugum gunler bunaliyorum simdi. Çalışan insan evde yapamaz hic dusunme işi birakmayi. :KK25:
 
Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
Yasın küçük 30'a geldiğinde hayatın duzenının bu olduguna alışırsın:)
 
Cevap yazan herkese çok teşekkür ederim, işyerindeyim şu an okuyamıyorum ama akşam tek tek cevaplıcam
 
Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin

AHHH... canım seni en iyi anlayan benim.
bende ailemin zoruyla muhasebe okudum hatta okulumu 6 sene olmasına rağmen bitiremedim. sınavlara gitmiyorum. ailem tam olarak bunu bilmiyor.
amcam ve babamın ortak çalıştığı muhasebe bürosunda çalışıyorum. inan bana hiç istemiyorum. sözelciyim ve üniversite sınav puanlarım sözel olarak harikaydı. radyo televizyon istiyordum. ama ailem bizden sonra işin başına geç diyerek zorla muhasebe okuttu.
büroda 4 buçuk senedir çalışıyorum. aşırı mutsuzum. hep yanlış yapıyorum. hiçbir şey anlamıyorum. matematiğe kafam basmıyor.
amcam asgari ücret bile vermiyor. sigortam yok. eşim sürekli bu durumdan şikayetçi. İKM mülakatlarına girdim, sonuçları bekliyorum. ailem bu durumdan haberdar. kızmadılar.
eşime hak veriyorum. bu durumla ilgili tartıştığında ağzımı açamıyorum. amcam en azından sigorta yapar sandım ama o da yok. millet de sigortalıyım sanıyor. eşimle aynı anda işten çıkıyorum ve cumartesi günleri eşim evde olduğu halde ben işe gidiyorum. eşim memur. çok zoruma gidiyor. yemeği koştur koştur hazırlıyorum. dinlenemiyorum. eşim sağolsun yardım ediyor ama yine de çok zor...

ahhh ki ne ahhh...:mad::mad::mad::mad:
 
Son düzenleme:
doğamızdan o kadar uzaklaştık ki..
bizi kim ikna etti doğru olanın bu olduğuna?
sistem bunu gerektiriyor..
İstanbul'da bu daha da saçma bir hal alıyor.
karanlıkta kalkıp yollara dökülüyoruz. işimize ulaşmak için yollarda adeta sürünüyoruz.
ben iş ortamımı seviyorum, elbette her şey harika değil.
insanlar çeşit çeşit...
ara yönetici konumundayım.
üst yönetim işin içinde olmadığı için bilmez kafasına göre hareket eder. yaptım oldu der.
alt birimleri verimli çalıştırmak bir dert.
neyse yine de işle ilgili şikayetim yok.
İstanbul şartlarında eve ulaştığım saat gayet makul.
ama bu tempo yorucu, sağlıksız.üstelik yaptığım iş gereği trilyonluk sorumlulukların altına giriyorum.
sürekli stress altındayız.

Biz çalışırken çocuklarımıza kreş, anaokulu bakıcılık yapıyor.
Onlar da sistemin parçası oluyor bir süre sonra.
Servise zifiri karanlıkta biniyorlar.
Bahçede, kırda koşup oynaması gereken çocuğu dört duvarların arasına hapsediyoruz.
sonra da kaliteli zaman geçireceğiz diye her güne aktivite oyun arıyoruz.
evde ailece iki-üç saat geçirdik diye mutlu oluyoruz.

Bütün bunların yanında hala toplumun kadına yüklediği roller var.
iyi yemek yapacaksın, sevgi dolu bir eş olacaksın, şefkatli bir anne olacaksın.
iyi bir gelin olup eşinin ailesini el üstünde tutacaksın. iyi bir evlat olup ailenle eşinin arasındaki dengeyi kuracaksın.
evin düzenini sağlayacaksın.
ev ahalisi ne yiyecek, ne giyecek?kıyafetler temiz mi ütülü mü organize edeceksin, yapacaksın.
erkek ancak "yardım" eder. "yardım" ettiği için de kendini şanslı sayacaksın.

insana ihtiyaç duyuyorsun, haftasonu sosyalleşeyim diyeceksin.
sistemin sana dayattığı düzende rehabilite olmaya çalışacaksın.

yani , doksanlı yıllarda çocuk olan kadınlar olarak bize dayatılan bu "çocuk da yaparım kariyer de" mottosunu şarkı yapan şimdi kocasının aldığı işlerde stüdyoya girip bir iki seslendirmeyle çocuğuna bakıyor..
ay çok doluyum daha da yazasım var..
 
bende işletme okudum ve muhasebe bölümünde çalışıyorum bende. bence siz muhasebe bölümünü sevmiyor olabilirsiniz. işletme okuyanlar başka departmandan da çalışabilir. departman değiştirin mesela.bunun için başka iş bakmanız gerek veya aynı işyerinde açık departman varsa uygun geçiş yapın.
bende ilk müşteri hizmetlerinde çalıştım baktım insanlarla uğraşamıyorum çabuk sinirleniyoru,. bıraktım. muhasebe de iş buldum. şuan memnunum. seviyorum muhasebeyi. işinizi sevmiyor olabilirsiniz yada işyerinizi.
 
İşletme gibi düşük puanlı bi bölüme girince ne bekliyordunuz ki? Tabii ki özel sektöre mahkum olacaksınız. Çok çalıştıracaklar.
Öğretmen olmak ise bu devirde artık çok ama çok zor. Atanma problemi malum.
İşinize dört elle sarılın. Bir kez daha pişman olmayın.
 
İşletme gibi düşük puanlı bi bölüme girince ne bekliyordunuz ki? Tabii ki özel sektöre mahkum olacaksınız. Çok çalıştıracaklar.
Öğretmen olmak ise bu devirde artık çok ama çok zor. Atanma problemi malum.
İşinize dört elle sarılın. Bir kez daha pişman olmayın.

işletme düşük puanlı mı? iyi üniversitelerin işletmeleri tıp kadar nerdeyse. iyi üniversitelerin işletmelerinden mezun olanlar uluslararası firmalarda marketing de strategy de çalışıyor hep.
 
kolera9 kolera9 , çok iyi anlıyorum seni.
Tüm gün çalışmak bence bir kadının yapısına aykırı zaten. Her yönden baktığında.
Kadın çalışmalı ama süresi çok önemli.
yarım gün ya da bilemedin en kötü 9-5 çalışmalı.
Mazeret tatilleri fazla olmalı. Çocuklarına daha fazla vakit kalmalı. :KK51:

Sana tavsiyem yaşın çok gençken, bu durumu değiştirebilmen.
Oraya ait değilsen, mali müşavir olup kendi işini kurabilir, home office çalışabilirsin.
Daha esnek, daha serbest olursun.
Kpss de 30 yaş üzeri atanan o kadar akrabam var ki,
teyzemin kızı; 45 yaşlarında, (torunu oldu daha yeni) inanır mısın? Devlet kurumuna atandı.
Çoluk çocuk yeniden bir düzen kurmaya çalışıyolar
 
X