- 24 Eylül 2020
- 301
- 919
-
- Konu Sahibi Kutupyildizi86
- #101
ya şimdi bu hiç ama hiç olmadı. alınan maaşlar belli ama enflasyon hiç belli değil. nasıl hesap yapsın insanlar? bugün 3 lira olan yarın 5 lira oluyor. dr maaşı dediğin nedir ben sana söyleyeyim sadece mutfak masrafı. bildiğin 3 kişilik ailenin ( yani almanyada yaşayan, asgari ücretle geçinen 3 kişilik, sıradan bir ailenin yediği hatta aldiden alıp yediği neyse o gibi düşün) mutfak masrafı. başka söze gerek var mı?Türkiyede ki insanlarin gecinememesiyle benim ögretmenlik konumun ne gibi bir alakasi var ? Doktor gecinemiyorsa Türkiyede demek ki hesap kitap yapmayi bilmiyor.
Kesinlikle öyle, alım gücü çok düştü. Her gün yeni zamlarla uyanıyoruz, feleğimiz şaştı. Doktor maaşları bile yoksulluk sınırında sanırım. Bizim ortalama iki hafta giden mutfak market masrafı bile sırf 1500 tutuyor. Almanya’da böyle zam yağmuru yok. Almanya’dayken kendime ayda ortalama 100 € harcıyordum markete. Almanya ile karşılaştırılacak seviyede değiliz.ya şimdi bu hiç ama hiç olmadı. alınan maaşlar belli ama enflasyon hiç belli değil. nasıl hesap yapsın insanlar? bugün 3 lira olan yarın 5 lira oluyor. dr maaşı dediğin nedir ben sana söyleyeyim sadece mutfak masrafı. bildiğin 3 kişilik ailenin ( yani almanyada yaşayan, asgari ücretle geçinen 3 kişilik, sıradan bir ailenin yediği hatta aldiden alıp yediği neyse o gibi düşün) mutfak masrafı. başka söze gerek var mı?
10bin tl var yok su an ocak zammından onceki doktor maasi. Tabi devletteki doktordan bahsedioruz heralde?.. Benim de londrada market masrafim dunyanin en pahali sehirlerinden birinde olmama ragmen ayda içkim dahil ki iyi içiyorum 200-250£u geçmiyor. 4 kişilik standart bi ailenin de 400-500£tur.Kesinlikle öyle, alım gücü çok düştü. Her gün yeni zamlarla uyanıyoruz, feleğimiz şaştı. Doktor maaşları bile yoksulluk sınırında sanırım. Bizim ortalama iki hafta giden mutfak market masrafı bile sırf 1500 tutuyor. Almanya’da böyle zam yağmuru yok. Almanya’dayken kendime ayda ortalama 100 € harcıyordum markete. Almanya ile karşılaştırılacak seviyede değiliz.
İstediğin zaman canım
off morale çok ihtiyacım vardı siyah kuğum benim, arada özelden yazsam sana olmaz mı?
Araba yaklaşık bir haftadır kapının önünde yatıyor.Benzin 15 liraya yaklaştı.Markete girmeye korkuyorum artık vs. Delirmeye ramak kaldıya şimdi bu hiç ama hiç olmadı. alınan maaşlar belli ama enflasyon hiç belli değil. nasıl hesap yapsın insanlar? bugün 3 lira olan yarın 5 lira oluyor. dr maaşı dediğin nedir ben sana söyleyeyim sadece mutfak masrafı. bildiğin 3 kişilik ailenin ( yani almanyada yaşayan, asgari ücretle geçinen 3 kişilik, sıradan bir ailenin yediği hatta aldiden alıp yediği neyse o gibi düşün) mutfak masrafı. başka söze gerek var mı?
Trafik sorunu çözüme kavuştu en azındanAraba yaklaşık bir haftadır kapının önünde yatıyor.Benzin 15 liraya yaklaştı.Markete girmeye korkuyorum artık vs. Delirmeye ramak kaldı.
Şimdi densizin biri çıkar,arabanız var altınızda şükret falan der ben de banlanmaya kadar giderimTrafik sorunu çözüme kavuştu en azındanAğlanacak hâlimize gülelim madem, kafayı yeriz yoksa.
Branşınız nedir?Benim icin sorun cünkü kendimi eksik hissediyorum onlarin dilini anadil olarak konusmadigim icin her türlü bir adim gerideyim zaten
Bir de stajerken herkes zorlanır, öğretmenlik bu yüzden dışardan kolay ama içeriden triatlon gibi zordur. Dersler reelde 40 dk ama o 40 dk da bir öğretmen aynı anda üstelik hata şansı olmadan neredeyse 40 ayrı sistemi yönetir. Paralel evrende 4 saat gibidirYüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmişsin ne intiharı? Senin yerinde olmak için neler vermezdim...Türkiyede de yapsan aynı sıkıntıları hatta fazlasıyla velilerle öğrencilerle idarecilerle yasayacaktin, orada hiçolmazsa gelirin ve statün doyurucu olacak. Gencecik yaşında hayatın kurtulmuş , başardıkların bile yeter özguvenli olmana , bir de basaracaklarini düşün...
Not: staj için yüksek seviyede bir okula verilmen dikkatimi çekti. Gelişmiş ülkelerde üst düzey okullar her zaman daha zorludur. Daha çok deneyimli öğretmenler tercih eder. Bence sizin gibi deneyimsiz ama başarılı bir göçmeni özellikle zorlanıp vazgecmesi için bile oraya vermiş olabilirler. Oltaya gelme. Sakin vazgeçme veya ara verme... sakın
Sakın mesleğini bırakma. Çok az kalmış sabret.Türkiye de de yapıyorlar arkadaşımdan biliyorum.Herkese merhaba, cok büyük bir cikmazin icindeyim lütfen yorumlarinizi esirgemeyin. Bu mu derdin yani demeyin, su an icinde bulundugum psikoloji cok cok kötü. Ben on senedir yurtdisinda yasiyorum Türkiyede meslegim ögretmenlikti burda meslegimi icra etmek icin 5 yila yakin caba harcadim; dil kurslarina gittim, üniversitede dersler aldim, ödevler hazirladim, sunumlar falan, cok zorli yollardan gectim. Neyse gerekli dersleri gectim bitirdim. Burda okullarda ögretmen olarak calisabilmen icin 2 sene staj yapman gerekiyor, bana stajimi yapabilcegim bir okul verdiler (Türkiyenin fen lisesi seviyesinde). Staj su sekilde oluyor tek basina normal ögretmen gibi derse giriyorsun, ayda iki kere müfettis gelip derslerini kontrol ediyor, sana düzeltmen gereken yerleri falan söylüyor, ayda iki kere müfettis icin 10 sayfalik ders raporu hazirliyorsun, yani cok mesakatli seyler anadili olanlar bile zorlaniyor bu sürecte, benim icin cok daha zor geciyor. En önemli sorunda ögrencilerin cok zeki olmasi, seviyelerinin cok yüksek olmasi, hatalarimi hemen yüzüme söylemeleri ve bütün bunlarin benim özgüvenimi yerle bir etmesi. Hergün okula aglayarak gidiyorum, cok mutsuzum, sevmiyorum yaptigim isi. Üstüne üstlük okulda tek yabanci benim, dislaniyor gibi hissediyorum psikolojim gercekten yerle bir oldu ama bu iki seneyi atlatirsam cok iyi bir maas, cok iyi sartlar beni bekliyor ama tabi ki uzun bir süre yine cok zor olcak. Siz olsaniz bu sekilde devam edermiydiniz birakip daha az maasli, sartlari daha az iyi olan bir is mi yapardiniz? Aileme anlatiyorum tabi calismak zor geldi degil mi, evde oturmak daha kolay falan diyorlar, sinir ediyorlar beni, kimse destek olmuyor. Ben cok büyük bir cikmanizin icindeyim. Bir yandan bu meslege 10 yildan fazla zamanimi verdim, diger yandan intihari düsüncek kadar mutsuzum. Yas 36.
Aynı fikirdeyim ve aksini söyleyenlere hayretle bakıyorum.lütfen onca verdiğin emeği çöp edecek birşey yapma evet bizler için çok zor yurt dışı ama bu kadar çabalayan birisi elbette bununda üstesinden gelecektir ne intiharı yapma lütfen . destek mi alsan biraz kendıne güvenin de gelir hem. ara falan verme staja kendıne bir yol çiz ne biliyim bir sınır koy kımseyi geçirme ordan. yurt dısını bilmediğim için çok fazla yorum da yapamıyorum ama emeğini çöp edersen sankı daha çok üzüleceksin
Biraz daha sabır .Her şey çok guzel olucakHerkese merhaba, cok büyük bir cikmazin icindeyim lütfen yorumlarinizi esirgemeyin. Bu mu derdin yani demeyin, su an icinde bulundugum psikoloji cok cok kötü. Ben on senedir yurtdisinda yasiyorum Türkiyede meslegim ögretmenlikti burda meslegimi icra etmek icin 5 yila yakin caba harcadim; dil kurslarina gittim, üniversitede dersler aldim, ödevler hazirladim, sunumlar falan, cok zorli yollardan gectim. Neyse gerekli dersleri gectim bitirdim. Burda okullarda ögretmen olarak calisabilmen icin 2 sene staj yapman gerekiyor, bana stajimi yapabilcegim bir okul verdiler (Türkiyenin fen lisesi seviyesinde). Staj su sekilde oluyor tek basina normal ögretmen gibi derse giriyorsun, ayda iki kere müfettis gelip derslerini kontrol ediyor, sana düzeltmen gereken yerleri falan söylüyor, ayda iki kere müfettis icin 10 sayfalik ders raporu hazirliyorsun, yani cok mesakatli seyler anadili olanlar bile zorlaniyor bu sürecte, benim icin cok daha zor geciyor. En önemli sorunda ögrencilerin cok zeki olmasi, seviyelerinin cok yüksek olmasi, hatalarimi hemen yüzüme söylemeleri ve bütün bunlarin benim özgüvenimi yerle bir etmesi. Hergün okula aglayarak gidiyorum, cok mutsuzum, sevmiyorum yaptigim isi. Üstüne üstlük okulda tek yabanci benim, dislaniyor gibi hissediyorum psikolojim gercekten yerle bir oldu ama bu iki seneyi atlatirsam cok iyi bir maas, cok iyi sartlar beni bekliyor ama tabi ki uzun bir süre yine cok zor olcak. Siz olsaniz bu sekilde devam edermiydiniz birakip daha az maasli, sartlari daha az iyi olan bir is mi yapardiniz? Aileme anlatiyorum tabi calismak zor geldi degil mi, evde oturmak daha kolay falan diyorlar, sinir ediyorlar beni, kimse destek olmuyor. Ben cok büyük bir cikmanizin icindeyim. Bir yandan bu meslege 10 yildan fazla zamanimi verdim, diger yandan intihari düsüncek kadar mutsuzum. Yas 36.
Aynı fikirdeyim ve aksini söyleyenlere hayretle bakıyorum.
Özellikle Nöroloji hekimliğini sonlandıran kişiye pes yok böyle bir şey.
Bu kadar kolay olmamalı.
Siz aslında mesleğinizden değil, ülkeye bağlı ortaya çıkan çalışma şartlarından nefret etmişsiniz. Okurken içim acıdı, hem size hak verdim hem de ülkem adına böyle bir kayıp için bir daha üzüldüm... keşke böyle olmasaydıValla çok kolaydıböyle bir rahatlama ferahlama yok olamaz.
Ben de asıl mutsuz oldukları işleri - mecbur değillerse - yapan insanlara inanamıyorum. Tekrar ediyorum burada kilit nokta mecbur değilse. Aile geçindiren, paraya mutlaka ihtiyaç duyan insan elbette istifa edemez, mutlu olacağı bir iş aramaya cesaret edemeyebilir ona lafım yok. Ama parayla işi yok, işinden nefret ediyor ama “emek verdim” diye devam etmek nedir yahu.
Mezarımıza da yazsınlar “çok emek verdi”arkadaşlar ölüp gideceğiz 3 günlük dünya. Belki son anlarımız. Gerçekten çok mutsuz olmaya ve ölmeyi istemeyi düşünmeye değecek dünyada ne var ben bilmiyorum ama bunun iş ya da meslek olmadığını kendi adıma biliyorum.
Büyük ihtimalle bunu anlayamayanlar işlerinden memnun. Ya da hırslı, atılgan, çok mücadele seven insanlar. Nasıl olur da bir insan bir işten nefret eder anlayamıyorlar diye düşünüyorum. Ama dediğim gibi burada da kilit nokta gerçekten işten nefretlik derecesinde sevmemek. Yok sabah kalkmakta zor yatsam iyiydi, yok bu elemana kıl kapıyorum olmasaydı fena olmazdı değil
Ben mesela okurken çok mutluydum. Teorisi mükemmel. Asistanken de mutluydum ki ben de elbette çok şikayet ettim36 saat nöbetler olsun, kaprisli hocalar, hastalar olsun. Ama uzmanlıkla birlikte şikayet falan değildi artık tüm benliğimle nefretti. Her şeyinden. Keşke 36 saat hiç uyumadan dursaydım da en azından eve gittiğimde hiç aranmayacağım garanti olsaydı dedim. Her Allahın gecesi her an her dakika günde 1 den 10 a kadar olan aralıklarla aradım. Değil film, dizi izlemek, tuvalete girmek sorundu banyoya telimi sokuyordum. Her telefonla yerimden sıçrıyordum. Sadece bu da değil. Her gün poliklinikte mutlaka en az 1 kişiyle kavga dövüş. Nedeni de aradan almamam çok büyük ihtimalle her gün dayak mı yiyeceğim, bıçaklanacak mıyım, bugün biri öldürecek mi korkusu. Ay aklıma geldi yine anksiyetem başladı resmen. Kurtuldum ve hayatımın en doğru kararlarından biriydi. Açlıktan ölmediğim sürece asla dönmeyeceğim bir cehennemdi.
Konu sahibi de ölçsün biçsin. Emek değil, sağlığı (ruh sağlığı da sağlığımızın bir parçasıdır) önemli. Emek dediğin nedir? Ben hiç pişman değilim “emeğimden” o zamanlar çok mutlu mesut çalıştım. Niye emeğim gitti onu da anlamıyorumbence giden bir emek yok sadece korkunç duygular gitti, huzur mutluluk geldi. İşinden gerçekten nefret ediyorsa asla değmez. Ama bir süre için depresyondaysa elbette destek alıp sabretsin, geçer gider :)