Birde sanırım bir yakınım için doktor araştırırken infertilite başlığında eşi globozoospermia rahatsızlığından muzdarip bayanların açtığı bir konu vardı. Orada gittikleri merkezleri ve doktorları paylaşıyorlardı ve içinden gebe kalanlar vardı. Gözünüze çarpmadıysa okumakta fayda var derim.
Eğer istiyorsanız en hayırlı zamanda sağlıklı bir şekilde olur bebeğiniz
Anne sütünde son yıllarda yapılan incelemelerde, sahip olduğu mucizelerin yanında, bebek ile etkileşim kurarak, bebeğin ihtiyaçlarına göre form değiştirdiği de ispatlanmıştır.
2013 yılında, Harvard Üniversitesi Asistan Profesörlerinden İnsan Evrimi biyolojisti Katie Hinde (PhD), memelilerde anne sütünün bebeğin bağışıklık sistemi üzerine değişimi hakkında bir araştırmaya başladı.
Yapılan araştırmada, anne sütünde bağışıklık değişkenlerinin, bebeğin
hastalıklarına göre değişimi gözlemlenmiştir.
Bebek hasta olduğunda, annede hastalık semptomları gözlenmese dahi, anne sütünün hastalığa bağışıklık sağlayacak elementler içerdiği saptanmıştır.
Bu durumun sebebi olarak, bebek
emzirilirken, göğüs ucunun büyüdüğü ve ters basınç uygulanarak bebeğin ağız salgısı ile bir miktar sütün tekrar göğüs kanallarına aktarılması ile, bebeğin hastalığına dair bilgilerin anneye iletildiği keşfedildi.
Bu duruma ters yönde süt akışı ismi verildi.
Anne sütünün, bağışıklık hücreleri ve kök hücreler içeren canlı bir yapı olduğu vurgulayan Katie Hinde, bu durumu şu şekilde açıkladı:
"Memelilerin salgı bezleri anatomisi ve psikolojisi ile bağışıklık sistemi tepkisinin göstergelerine göre, bebek tükürüğünün, anne sütündeki bağışıklık bileşenlerine yön verdiğini söyleyebiliriz."
Hastalık miktoplarından bir kısmının, tükürük yardımı ile anneye gönderilmesi, annenin salgı bezlerini tetikleyerek, ilgili hastalığa karşı bağışıklık yapacak molekülleri salgılamasını sağlıyor. Böylelikle bebek anne sütünü emerek, zayıf bağışıklık sistemine destek olan moleküller sayesinde hastalığa karşı direncini arttırıyor.
Bu bize, anne sütünün sadece besleyici bir öğe olmadığını, aynı zamanda memelerin gelişiminde bağışıklık sistemine de büyük bir destek olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Bu etkileşim yalnız biz insanlar için geçerli değil, tüm memeliler için geçerli. Yani tüm memelilerde, bebeğin tükürüğü anne göğsünden geri bildirim yaparak, bebeğin ihtiyacı olan öğeleri annesine haber vermesini sağlıyor.
Bebek tükürüğü ve anne sütü etkileişimi bu mucizeden ibaret değil, dahası da var.
Bebek tükürüğü, anne sütü ile bir araya geldiğinde, sonucunda hidrojen-peroksit üretilen bir kimyasal bir reaksiyon meydana geliyor. Evet hidrojen-peroksit, yani zararlı mikropların büyümesini engelleyen ve yararlı bakterilerin büyümesini hızlandıran bileşik.
Böylelikle, anne sütü ve bebek tükürüğü bileşimi, annenin göğsünde veya bebeğin ağız bölgesinde, bebeğe zararlı olabilecek virüslerden bebeği koruyarak, bebeğin bağışıklık sistemine ekstra bir katkı daha sağlıyor.
Tüm bu göstergeler, anne sütünün çok sayıda faydalarından sadece bir kaçı olarak, anne sütünün sadece bir besin değil, aynı zamanda kişiye özel reçetelenmiş bir ilaç olduğunu da bize kanıtlıyor.
Kaynak:
http://www.people.fas.harvard.edu/~khinde/index.html
bundan yola cıkarsak dogum yapamamış bir kişide tükürük salgısı ve geri akım sayesinde bebege ihtiyacı olan sütü belki verebilir ???