İleri Yaşta Doğal Yolla Hamile Kalmak

canım devlet hastanesine gidiyor dr a ulaşmaya çalışmış ama çıkmış doktoru. bu gece vurulacak bu iğne 36 saat sonra da aşılama yapacağız demiş. ezcaneye reçete almaya gidnce 2 adet iğne vermişler, eczacı aynı anda birini bi taraftan diğerini diğer taraftan vur demiş ama arkadaşım endişe etmiş yanlış mı anladım çok telaş yaptım diye kahretmiş kendini. sizlerden 2 tane ovitrelle vuran var mı diye merak ettim. standart bi uygulamadır belki. herkes 1 tane vuruluyorsa daha detaylı araştıralım diye sordum.
canım ben tüp bebekte yaptım ama bana bir tane verilmişti o yumurta çatlatma iğnesi dr saat olarak ona ne dedi ise o saatte ikisinide vurulsun eczacıda ikisi vurulmalı demiş sonuçta
 
canım ben tüp bebekte yaptım ama bana bir tane verilmişti o yumurta çatlatma iğnesi dr saat olarak ona ne dedi ise o saatte ikisinide vurulsun eczacıda ikisi vurulmalı demiş sonuçta
saol canım. o da tek iğnedir diye düşünmüş ama 2 adet çıkınca şaşırmış. teşekkürler.
 
kızlarr ne soracağım size, bir arkadaşıma dru bu gece vurulmak üzere 2 adet 250 lik ovitrelle vermiş, telaştan ne konuşulduğunu unutmuş, bana sordu bilgin var mı diye, ben de bilmediğim için size sormak aklıma geldi, ikisini de bu gece mi vuracak? 36 saat sonra aşılama yapılacakmış.aynı anda 2 tane ovitrelle vuran var mı aranızda? benden haber bekliyor cevabınıza göre
Canım benim hiç bir bilgim yok aşılamayla ilgili ama iki tane çatlatma iğnesi biras değişik geldi bana :stop:
 
Canım benim hiç bir bilgim yok aşılamayla ilgili ama iki tane çatlatma iğnesi biras değişik geldi bana :stop:
Canım şöyle bir bilgi buldum umarım işine yarar. İki iğneyi aynı anda vurulacağı kuvvetle muhtemel :KK24:
Screenshot_20180507-165901~2.png
 
Canım şöyle bir bilgi buldum umarım işine yarar. İki iğneyi aynı anda vurulacağı kuvvetle muhtemel :KK24:Eki Görüntüle 2144152
canım benim yaa, üşenmemiş araştırmışsın, Allah razı olsun. diğer doktor ile görüşmüş baktırmış dedavi çizelgesine, 2 tane vuracaksın demiş doktor. ben de şaşırdım. tek oluyor sanıyordum.
 
Benimde 2-3 gün içinde adet olmam gerek dün çamaşırda çok hafif sızıntı şeklinde çok az kahverengi pembe akıntı olmuş bekliyorum kuzu kuzu süreci
Canım benim adet olduğunda (tabii işallah olmazsın mucizen seninledir) uygulayacağın bir kür ya da farklı olarak yapacağın bir şeyler var mı :110: varsa paylaşır mısın bizlerle :eek:
 
Canımsın ne demek Allah cümlemizden razı olsun işallah aminn :KK200: şükür çözülmüş arkadaşın işi neyseki Allah yardımcısı olsun yüzünü güldürsün işallah çabası karşılıksız kalmasın :nazar:
Amin kuzum aminnn. en yakın zamanda sizlerin de yüzü gülsün, kucaklarınız pamuk gibi, minnoş bebişlerle dolsun inşallahhh...zor bir süreç, her anı ayrı stres....
 
Amin kuzum aminnn. en yakın zamanda sizlerin de yüzü gülsün, kucaklarınız pamuk gibi, minnoş bebişlerle dolsun inşallahhh...zor bir süreç, her anı ayrı stres....
Evet canım yaaa gerçektende öyle o_Ogeçen yıl tüp bebek denediğimde anladım bende bu zorluğu ilk muayenede doktor yumurta görecekmi görse yeterli olgunluğa ulaşacak mı ulaşsa kaç yumurta olgun olacak olgun yumurta bulunursa döllenecek mi döllense 5.güne gidecek mi gitse tutunacak mı tutunsa kalp atışı alınacak mı alınsa ............. o kadar uzun o kadar zor bir yolculuk ki bu demir gibi sağlam sinirlere sahip olmak gerekiyo :KK61:
Bu meşakatli süreci düşününce yaşayan herkesi birer mucize olarak görüyorum. Aslında doğrusu da bu galiba her birimiz birer mucizeyiz :KK71:
 
Amin kuzum aminnn. en yakın zamanda sizlerin de yüzü gülsün, kucaklarınız pamuk gibi, minnoş bebişlerle dolsun inşallahhh...zor bir süreç, her anı ayrı stres....
İşallah canım benim nerede evlat dileyen isteyen varsa Rabbim önce onları sonra da beni güldürsün işallah amiin...:KK200:
Canım güzel kalplim siz de var mı bebiş :emir_bebek:
 
Canım benim adet olduğunda (tabii işallah olmazsın mucizen seninledir) uygulayacağın bir kür ya da farklı olarak yapacağın bir şeyler var mı :110: varsa paylaşır mısın bizlerle :eek:
Canım ben hep zeytinyağı içine incir koyuyorum hergun aksamdan onu koyuyorum yiyiyorum solgarin d vitamini kullaniyorum bunu yaptım hep inşallah bu ay mucizem gelmiştir adet olunca Dr rahim filmi istedi ve yumurta takibi yaptıracağım farklı bir uygulama olursa yazarım tabiki
 
Canım ben hep zeytinyağı içine incir koyuyorum hergun aksamdan onu koyuyorum yiyiyorum solgarin d vitamini kullaniyorum bunu yaptım hep inşallah bu ay mucizem gelmiştir adet olunca Dr rahim filmi istedi ve yumurta takibi yaptıracağım farklı bir uygulama olursa yazarım tabiki
Zeytinyağı içinde inciri çok duydum bende canım ama uygulamak kısmet olmadı bir türlü :110: rahim filminden sonra da hamile kalan çok arkadaş var ancak ben onu da öteledim :eek:sen benim gibi yapma arkadaşım eğer Yaradan bu ay bebek nasip etmediyse adetinden sonra güselce çektir rahim filmini zeytinyağlı incirine de devam et folik asidini vitaminlerini ihmal etme arada şekersiz bir ciklete tarçın karıştır ve o şekilde çiğne 14 yıl boyunca çocukları olmayan bir çiftin bu şekilde çocukları olduğunu duyduğumdan beri arada yapıyorum bende :super:çabalarımız karşışığını bulur işallah canım :KK68:hayırlı mutlu bir haber alırsan lütfen bizimle paylaş olur mu :KK15:
 
Canım biz elimizden geleni yapalım da takdir Allah'tan. Bu kadar çok şeyi yiyip içicem ama umarım kilo almam o_Osırf dışarda yürümeye üşenirim diye koşu bandı aldım eve sanki bir o eksikmiş gibi :eek:çünkü geçen yıldan bu yana yani tüp bebek tedavimden bu yana 7 kilo aldım yediğime içtiğime dikkat ettiğim halde:KK43: sanırım regl olmak için içtiğim cylo yapıyor kiloyu :110: onu da içmeyince hiç regl olamıyorum napayım :KK6:
Akşamda yürü madem makina bi işe yarasın :spor:inşallah gider kilolar
 
Merhaba arkadaşlar :KK15:
Yine bir anneler günü daha geliyor ve yine tüm sosyal paylaşım alanlarında tv reklamlarında anneler günü ile ilgili bir sürü reklam dönüyor. Ve yaklaşık 6 senedir bu günü burnumun direği sızlayarak geçiriyorum. Çok şükür ki annem hayatta onun gününü kutluyorum ama benim anneler günümü kutlayan kimse olmuyor ve sanırım olmayacak da umudum tükenmek üzere :KK43:
Benim gibi düşünen ve anne olamayanların anneler günü ile imtihanını konu alan bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizlerle....................

Her yıl mayıs ayının başında başlar onların şaşkınlığı. Ellerini nereye koyacaklarını bilmezler, komşu oturmalarına katılmak istemezler. Söylenen her söz onlara dokunur, her anı beklemenin zorluğunu arttırır. Süper anneler ve onların süper çocukları kapmışken köşe başlarını onlara düşen yalnızca seyretmektir. Ne kimseye “Sana saçımı süpürge ettim” cümlesini kurabilirler ne de “Sütümü helal etmem” diye çıkışabilirler. Hastalık hikâyeleri yoktur, ilkokula başlama sendromları ya da ilk adım anıları. Hiçbir küçük çocuk cennet kokulu sözcüklerle onlara ‘anne’ dememiştir. Mayıs ayının ikinci Pazar günü… Vitrinlerden, billboardlardan taşan bir ağırlıkla çocuğu olmayan kadınlara hiç iyi gelmemektedir.

Bir tekerleme gibi geçer gider anneler günü. Hediyeler anılır, televizyonda mankenlerle, futbolcularla, siyasetçilerle yapılmış anneler günü söyleşileri vardır, trafik yoğundur, çiçekçiler kalabalıktır, 5 TL’ye satılan güllerin fiyatı çoktan 12.5 TL olmuştur. Her yaşta kadın sokağa çıkmıştır. Kimisi çocuğuyla, kimisi torunuyla, kimisi annesiyle, kayınvalidesiyle anneler günü gezmesine katılmışken annesi olamayan çocuklar ve çocuğu olmayan kadınlar bu sahnenin içinde kimselerin görmediği bir dekorun arkasına çoktan saklanmıştır.

Okullar bitince, işler bulununca, arkadaşlar tek tek evlendikçe sohbetlerin konusu ‘çocuklar’ ve ‘en iyi anne benim’ mesajlarıyla dolup taşmaktadır. Arkadaşların, komşuların ‘hayatımı çocuklarıma adadım’ pozuyla etrafta dolaştığı bir hikayede çocuksuz kadınların nasibine bolca hüzün düşmektedir. Öyle ya bütün küçük kızlar bir gün büyümeyi, büyüyünce evlenmeyi ve anne olmayı ister. Kariyer hayallerinin, zengin olma düşlerinin, en iyi ben olayım pozlarının aksine… Her kadının gönlünde anne olma sevdası ve anne olamama korkusu vardır.

Anne olamayan kadınlar büyük bir yalnızlığa terk edilir çoğu kez. Çocuklarının emanetçisi olduğunu unutup onların sahibi gibi davranan, sınav sonuçlarını kendi başarısıymış gibi gösteren, çocukların sıkıntılarının olabileceğini unutan, kimliğini yalnızca ‘annelikten’ ibaret sayan ve yirmi dört saat onlar hakkında konuşanların yanında çocuk sahibi olamamak kadınlar için sahiden de zordur.

Allah’ın verdiği bir emanettir çocuklar ve tüm emanetler gibi herkese değil bazılarına verilirler. Şimdilerde Anadolu’da çocuk sahibi olmayan kadınlar üzerinde kurulan görümce-kayınvalide-toplum baskısını kentli modern kadınların ‘benim çocuğum’ vurgusu aratmamaktadır.

Bir yanda annesiz kalmış çocuklar, diğer yanda anne olamamış kadınlar dururken anneler günü yılın diğer günlerinden çok daha fazla hüzün taşımaktadır. Ansızın vefat eden babaannemi, geride bıraktığı çocuklarını, annesizliğin nasıl bir şey olduğunu beşinci yaşın çocuk hassaslığıyla bir mezar taşında okurum her yıl. Geride kalmanın, annenin elinden tutamamanın, onunla konuşamamanın verdiği çaresizliktir annesizlik. Okunan her Yasin Suresinde annesine dua yollayan çocukların kalbindeki titreyiştir. Altından kalkması zor bir enkazdır, insanı eritir.

Belki de bu yüzden en çok annemin ölmesinden korkarım ve zaman zaman babaannemden bana miras kalanın yalnızca adı değil kaderi de olduğunu hisseder… Bir gün anne olduğumda doğmamış çocuklarımı hayatın ortasında tek başına bırakma ihtimalini düşünürüm. Bazen…

Çocukluğumun bütün bayramları, kandilleri, özel günleri bir mezar taşını ziyaret ederek, ansızın vefat eden bir annenin hayaliyle yapılmış konuşmaları dinleyerek geçtiğinden… Anne-çocuk ayrılığını bilir ve annesiz çocuklar kadar çocuksuz anneleri de gözünden tanırım. Hayatımın ilk korkusudur anneyi kaybetmek. Çevremden bir kadının ölüm haberini duyduğumda ister istemez “Küçük çocuğu var mıydı?” diye sorarım. Annesiz çocukların sığınacak hayatları, gittiğinde işler kötü giderse geri dönecek kapıları, düşerken tutmak için çabalayanları, akşam yolu gözleyenleri yoktur… Bilirim.

Annesi olmayan çocuklar ve çocuğu olmayan kadınlar için anneler günü içinden yangın çıkan bir sahnedir. Annesizlik ve çocuksuzluk beceriksiz bir aşçının elinden çıkan pelte gibidir.

Kimileri bidat deyip kutlamasa da, kimileri yere göğe sığdırmasa da, kimileri mesut insanlar fotoğrafhanesinden bildik kareler çıkartsa da anneler günü yalnızca bir ironidir.

Sivri yanları körelmemiş, tüm çocukların annesi olmayı becerememiş, nefreti ve kini gözbebeğinden silememiş sözde annelerin değil… Merhameti eline dokunmuş, kalbinde Kabe’yi bulmuş, dünya çocuklarına edecek bir duası olan kadınların anneler günü kutlu olsun.

Çocuğu olmayan kadınların annelik hakkı ise artık bir yerlerde saklı tutulsun.





 
Merhaba arkadaşlar :KK15:
Yine bir anneler günü daha geliyor ve yine tüm sosyal paylaşım alanlarında tv reklamlarında anneler günü ile ilgili bir sürü reklam dönüyor. Ve yaklaşık 6 senedir bu günü burnumun direği sızlayarak geçiriyorum. Çok şükür ki annem hayatta onun gününü kutluyorum ama benim anneler günümü kutlayan kimse olmuyor ve sanırım olmayacak da umudum tükenmek üzere :KK43:
Benim gibi düşünen ve anne olamayanların anneler günü ile imtihanını konu alan bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizlerle....................

Her yıl mayıs ayının başında başlar onların şaşkınlığı. Ellerini nereye koyacaklarını bilmezler, komşu oturmalarına katılmak istemezler. Söylenen her söz onlara dokunur, her anı beklemenin zorluğunu arttırır. Süper anneler ve onların süper çocukları kapmışken köşe başlarını onlara düşen yalnızca seyretmektir. Ne kimseye “Sana saçımı süpürge ettim” cümlesini kurabilirler ne de “Sütümü helal etmem” diye çıkışabilirler. Hastalık hikâyeleri yoktur, ilkokula başlama sendromları ya da ilk adım anıları. Hiçbir küçük çocuk cennet kokulu sözcüklerle onlara ‘anne’ dememiştir. Mayıs ayının ikinci Pazar günü… Vitrinlerden, billboardlardan taşan bir ağırlıkla çocuğu olmayan kadınlara hiç iyi gelmemektedir.

Bir tekerleme gibi geçer gider anneler günü. Hediyeler anılır, televizyonda mankenlerle, futbolcularla, siyasetçilerle yapılmış anneler günü söyleşileri vardır, trafik yoğundur, çiçekçiler kalabalıktır, 5 TL’ye satılan güllerin fiyatı çoktan 12.5 TL olmuştur. Her yaşta kadın sokağa çıkmıştır. Kimisi çocuğuyla, kimisi torunuyla, kimisi annesiyle, kayınvalidesiyle anneler günü gezmesine katılmışken annesi olamayan çocuklar ve çocuğu olmayan kadınlar bu sahnenin içinde kimselerin görmediği bir dekorun arkasına çoktan saklanmıştır.

Okullar bitince, işler bulununca, arkadaşlar tek tek evlendikçe sohbetlerin konusu ‘çocuklar’ ve ‘en iyi anne benim’ mesajlarıyla dolup taşmaktadır. Arkadaşların, komşuların ‘hayatımı çocuklarıma adadım’ pozuyla etrafta dolaştığı bir hikayede çocuksuz kadınların nasibine bolca hüzün düşmektedir. Öyle ya bütün küçük kızlar bir gün büyümeyi, büyüyünce evlenmeyi ve anne olmayı ister. Kariyer hayallerinin, zengin olma düşlerinin, en iyi ben olayım pozlarının aksine… Her kadının gönlünde anne olma sevdası ve anne olamama korkusu vardır.

Anne olamayan kadınlar büyük bir yalnızlığa terk edilir çoğu kez. Çocuklarının emanetçisi olduğunu unutup onların sahibi gibi davranan, sınav sonuçlarını kendi başarısıymış gibi gösteren, çocukların sıkıntılarının olabileceğini unutan, kimliğini yalnızca ‘annelikten’ ibaret sayan ve yirmi dört saat onlar hakkında konuşanların yanında çocuk sahibi olamamak kadınlar için sahiden de zordur.

Allah’ın verdiği bir emanettir çocuklar ve tüm emanetler gibi herkese değil bazılarına verilirler. Şimdilerde Anadolu’da çocuk sahibi olmayan kadınlar üzerinde kurulan görümce-kayınvalide-toplum baskısını kentli modern kadınların ‘benim çocuğum’ vurgusu aratmamaktadır.

Bir yanda annesiz kalmış çocuklar, diğer yanda anne olamamış kadınlar dururken anneler günü yılın diğer günlerinden çok daha fazla hüzün taşımaktadır. Ansızın vefat eden babaannemi, geride bıraktığı çocuklarını, annesizliğin nasıl bir şey olduğunu beşinci yaşın çocuk hassaslığıyla bir mezar taşında okurum her yıl. Geride kalmanın, annenin elinden tutamamanın, onunla konuşamamanın verdiği çaresizliktir annesizlik. Okunan her Yasin Suresinde annesine dua yollayan çocukların kalbindeki titreyiştir. Altından kalkması zor bir enkazdır, insanı eritir.

Belki de bu yüzden en çok annemin ölmesinden korkarım ve zaman zaman babaannemden bana miras kalanın yalnızca adı değil kaderi de olduğunu hisseder… Bir gün anne olduğumda doğmamış çocuklarımı hayatın ortasında tek başına bırakma ihtimalini düşünürüm. Bazen…

Çocukluğumun bütün bayramları, kandilleri, özel günleri bir mezar taşını ziyaret ederek, ansızın vefat eden bir annenin hayaliyle yapılmış konuşmaları dinleyerek geçtiğinden… Anne-çocuk ayrılığını bilir ve annesiz çocuklar kadar çocuksuz anneleri de gözünden tanırım. Hayatımın ilk korkusudur anneyi kaybetmek. Çevremden bir kadının ölüm haberini duyduğumda ister istemez “Küçük çocuğu var mıydı?” diye sorarım. Annesiz çocukların sığınacak hayatları, gittiğinde işler kötü giderse geri dönecek kapıları, düşerken tutmak için çabalayanları, akşam yolu gözleyenleri yoktur… Bilirim.

Annesi olmayan çocuklar ve çocuğu olmayan kadınlar için anneler günü içinden yangın çıkan bir sahnedir. Annesizlik ve çocuksuzluk beceriksiz bir aşçının elinden çıkan pelte gibidir.

Kimileri bidat deyip kutlamasa da, kimileri yere göğe sığdırmasa da, kimileri mesut insanlar fotoğrafhanesinden bildik kareler çıkartsa da anneler günü yalnızca bir ironidir.

Sivri yanları körelmemiş, tüm çocukların annesi olmayı becerememiş, nefreti ve kini gözbebeğinden silememiş sözde annelerin değil… Merhameti eline dokunmuş, kalbinde Kabe’yi bulmuş, dünya çocuklarına edecek bir duası olan kadınların anneler günü kutlu olsun.

Çocuğu olmayan kadınların annelik hakkı ise artık bir yerlerde saklı tutulsun.




canım burda ve tüm dünyada anne olma aşkıyla evlad isteyen ve bunu layıkıyla yapacak herkese rabbim hayırlı ve sağlıklı evladlar nasip etsin
 
X