İki yüzlü feministler ve sapkınlıklar!

Bu kısmı okumuştum sanırım, ama sonra sıkıldım bıraktım. Neyse benim eleştirim filmden ziyade yazarın yazdıklarına. Yazar ''Bu film kadını aşağılıyor, kadınlar itaatkar olmamalı'' demiyor. tam tersi kadının sosyal hayatta ve aile hayatında itaatkar olmasını isteyip, iş sekse gelince -bu da tamamen muhafazakar idelojisinden kadınları düşündüğünden değil- sesini çıkarıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

...“Erkek evde reis olmalı” dediğim, dinimizin emrini söylediğim için, erkek iktidarını destekleyip kadınların ezilmesine bir sebep de beni göstermeye utanmayan sözde aydıncıklarımız, feministçiklerimiz bu filmde niçin susup kaldınız gerçekten merak ediyorum...
...Güçlüyüz, ayaklarımızın üzerinde duruyoruz diyen, erkeklere hükmetmeye meraklı kadınlar, nasıl oluyor da despot, kaba bir adamın bir kızı köle yapmasının hikayesine bayılıyorlar? ...

Açıkçası ben de orada bir tutarsızlık görüyorum. Ve hak veriyorum. İnsan bazı şeylere karşı ise bunu her platformda savunmalı. Benim feminist ruhuma aykırı olan şeyler şiirsel ve romantik bir anlatımla önüme koyulsa bile yine aynı şeyin laciverti olduğunu görebilmem lazım. Tutarlılık önemli.
 
Bu kısmı okumuştum sanırım, ama sonra sıkıldım bıraktım. Neyse benim eleştirim filmden ziyade yazarın yazdıklarına. Yazar ''Bu film kadını aşağılıyor, kadınlar itaatkar olmamalı'' demiyor. tam tersi kadının sosyal hayatta ve aile hayatında itaatkar olmasını isteyip, iş sekse gelince -bu da tamamen muhafazakar idelojisinden kadınları düşündüğünden değil- sesini çıkarıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

...“Erkek evde reis olmalı” dediğim, dinimizin emrini söylediğim için, erkek iktidarını destekleyip kadınların ezilmesine bir sebep de beni göstermeye utanmayan sözde aydıncıklarımız, feministçiklerimiz bu filmde niçin susup kaldınız gerçekten merak ediyorum...
...Güçlüyüz, ayaklarımızın üzerinde duruyoruz diyen, erkeklere hükmetmeye meraklı kadınlar, nasıl oluyor da despot, kaba bir adamın bir kızı köle yapmasının hikayesine bayılıyorlar? ...
her zaman iki tarafta da oluyor ayni durum malesef.
sadece bazi insanlar hakikaten olaylara esit yonden bakabiliyorlar.
 
kitabını çok az okudum o kitabı nasıl bitirebildiniz sapıklıktan falan değilde cin ali seviyesin de bir kitap, geçe geçe okudum ilk yatak deneyiminden sonra bıraktım, inanın şu internette erotik hikaye yazan ergenuslardan bir farkı yok, flimide internete düşerse bakarım meraktan , bunu dışında bu kadar olay olmasını anlayamadım bu kitabın kimse yazıp çizmese medya bahsetmese bişey olmayacak ama reklam işte iyisi kötüsü bir halta bile yaramayan kitabı böylesi önemli bir konu haline getirdi, reklamın önemi.
ben de kitaba baslayip okuyamadim igrenc bir dili var,
filmi de atlaya atlaya izledim yorumlari gorunce meraktan :KK70:
 
sadece yatakta kalsa zaten sorun olmaz. romandan bir bolum yazayim.
Bir de işin şu noktası var bu Christian denen adamla o BDV'deki otoriter kocaların alakası yok. Bu adam çok yakışıklı, çok karizmatik, çok zengin. Kıza karşı yatak dışında şefkatli, kızın her türlü hizmeti ayağına getiriyor. Yemesi, içmesi, güzellik salonu, ulaşımı... Her türlü lüksünü karşılıyor, hediyeler, pahalı takılar, parfümler... Bu sebeple kadınlara çekici geliyor, çünkü bu aslında muhafazakar kesim tarafından kadınları geleneksel evlilik modellerine özendirmek için hep vaat edilen hayat aslında. Sen kocana itaat et, onu mutlu et, onun geyşası ol, o da seni prensesler gibi yaşatsın. Yanılıyor muyum? BDVde dahi ev hanımlığı savunucuları hep bundan bahsetmiyor mu? Hem Batı toplumunda hem de Doğu toplumunda bu fikrin birçok kadına cazip geldiği bir gerçek. Ama işte vaat edilenlerlerle, kadınlara gerçekten sunulanlar arasındaki devasa fark kadınların kurguda bu karakteri benimserken gerçek hayatta bu tip adamlardan bucak bucak kaçmasına sebep oluyor.
Çünkü gerçek hayatta ve BDV'de dominant erkeklerin hiçbiri Christian Grey gibi değil. Ne karısını prenses gibi yaşatır, ne önüne mücevherler döker. Yalnızca ve yalnızca despotluk yapar. Bağırır, çağırır, gömleklerini ütületir, çamaşırlarını yıkatır, yemeğini yaptırır. Üstüne beğenmez eleştirir, kadını hayattan bezdirir. Üstüne üstlük Christian gibi yakışıklı ve karizmatik de değildir, kadın dilinden anlamaz.
Yani kadınların aşık olduğu aslında yalnızca idea olarak varolabilecek şekilde kadını domine eden bir erkek. O cinsellik kısımları da işte dediğim gibi fantezi. Kadınları tahrik ediyor, yoksa asıl nokta orası değil.
Kitap yalnızca cinsellikten ibaret olsaydı ve adam da Recep İvedik minvalinde biri olarak kurgulansaydı, kitabın hayranı falan olmazdı 3 5 BDSMciden başka. Bu kadar ünlü de olmazdı.
 
Son düzenleme:
her zaman iki tarafta da oluyor ayni durum malesef.
sadece bazi insanlar hakikaten olaylara esit yonden bakabiliyorlar.
Neden feministler suçlanmış? Bu film feminist ideoloji tarafından savunulmadı ki? Zaten Türkiyede feminist olan kadınlar -yani medya ve edebiyat çevresindekiler- entelektüel, nispeten sanatsal anlamda bir birikimi olan, snob belki de elitist tiplerdir. Bkz. Pınar Kür
Ve bu tip kadınlar bu tip kitaplara burun kıvırır, avam bulur. Edebi değeri yok zira.
Olayı antifeminizm propagandası yapmak için kullanması çok saçma ve zorlama. Ne alaka yani?
Keşke bu hanım geleneksel kadın erkek ilişkilerinin rağbet gördüğü ülkelerdeki kadınların halini polemik konusu haline getirseymiş feministlerlerle. Verecek bir cevabı varsa tabii. Muhafazakar kesimin ortak özelliği bu: Burunlarının önündeki çöpü görmezler.
 
Açıkçası ben de orada bir tutarsızlık görüyorum. Ve hak veriyorum. İnsan bazı şeylere karşı ise bunu her platformda savunmalı. Benim feminist ruhuma aykırı olan şeyler şiirsel ve romantik bir anlatımla önüme koyulsa bile yine aynı şeyin laciverti olduğunu görebilmem lazım. Tutarlılık önemli.
Ben aslında asıl bunun üstünden sanki feministler bu filmi savunmuşcasına antifeminizm propagandası yapmasından çok çok rahatsız oldum. Bir de bunu malum kesimden biri olarak yapması. Kendi ideolojileri kadını ezmekten başka ne işe yaradı acaba?
 
Bir de işin şu noktası var bu Christian denen adamla o BDV'deki otoriter kocaların alakası yok. Bu adam çok yakışıklı, çok karizmatik, çok zengin. Kıza karşı yatak dışında şefkatli, kızın her türlü hizmeti ayağına getiriyor. Yemesi, içmesi, güzellik salonu, ulaşımı... Her türlü lüksünü karşılıyor, hediyeler, pahalı takılar, parfümler... Bu sebeple kadınlara çekici geliyor, çünkü bu aslında muhafazakar kesim tarafından kadınları geleneksel evlilik modellerine özendirmek için hep vaat edilen hayat aslında. Sen kocana itaat et, onu mutlu et, onun geyşası ol, o da seni prensesler gibi yaşatsın. Yanılıyor muyum? BDVde dahi ev hanımlığı savunucuları hep bundan bahsetmiyor mu? Hem Batı toplumunda hem de Doğu toplumunda bu fikrin birçok kadına cazip geldiği bir gerçek. Ama işte vaat edilenlerlerle, kadınlara gerçekten sunulanlar arasındaki devasa fark kadınların kurguda bu karakteri benimserken gerçek hayatta bu tip adamlardan bucak bucak kaçmasına sebep oluyor.
Çünkü gerçek hayatta ve BDV'de dominant erkeklerin hiçbiri Christian Grey gibi değil. Ne karısını prenses gibi yaşatır, ne önüne mücevherler döker. Yalnızca ve yalnızca despotluk yapar. Bağırır, çağırır, gömleklerini ütületir, çamaşırlarını yıkatır, yemeğini yaptırır. Üstüne beğenmez eleştirir, kadını hayattan bezdirir. Üstüne üstlük Christian gibi yakışıklı ve karizmatik de değildir, kadın dilinden anlamaz.
Yani kadınların aşık olduğu aslında yalnızca idea olarak varolabilecek şekilde kadını domine eden bir erkek. O cinsellik kısımları da işte dediğim gibi fantezi. Kadınları tahrik ediyor, yoksa asıl nokta orası değil.
Kitap yalnızca cinsellikten ibaret olsaydı ve adam da Recep İvedik minvalinde biri olarak kurgulansaydı, kitabın hayranı falan olmazdı 3-5 BDSMciden başka. Bu kadar ünlü de olmazdı.
Feminist olarak niye unluleri ornek verelim ki, ben kk adina konusuyorum dogrusu.
Yazdigi bircok yorumdan feminizm akan kadinlar da savunmuyor mu bu kitabi?
Bkz sen de benim gozumde feminist bir insansin lakin diger tarafi elestirmek adina bu kitapta yazilanlari bir nevi savunuyorsun.
Benim sıkıntım tek bu kitap degil ki, mesela canan tan piraye beni oyle gicik etti ki. Onun hakkinda da bayagi yazmistim :KK53:
 
Feminist olarak niye unluleri ornek verelim ki, ben kk adina konusuyorum dogrusu.
Yazdigi bircok yorumdan feminizm akan kadinlar da savunmuyor mu bu kitabi?
Bkz sen de benim gozumde feminist bir insansin lakin diger tarafi elestirmek adina bu kitapta yazilanlari bir nevi savunuyorsun.
Benim sıkıntım tek bu kitap degil ki, mesela canan tan piraye beni oyle gicik etti ki. Onun hakkinda da bayagi yazmistim :KK53:
Kitabı savunmuyorum hatta aptalca buluyorum. Ülkede nice genç edebiyatçı var basımevleri kitaplarını basmıyor okunmaz diye, bu kadının yazdığı fanteziler ekmek peynir gibi kapış kapış gidiyor.
Yalnızca Sema Maraşlının yazdığını iki yüzlüce buldum ve bunu üstünden antifeminizm propagandası yapmasını...
Ve kitabı da ve kadınların bu kitaba bu kadar hayran olmasının sebebini iyi tahlil edemediğini düşünüyorum.
Sen feminist derken KKdakileri kastetmiş olabilirsin, ama bu kadın bizi nerden bilsin? Zaten Hollywood filmlerine feminist olarak karşı çıkmaya kalksak ömrümüz protestoyla geçer. :KK48: Don Kişotun yel değirmenlerine karşı savaştığı gibi...
Bu kadın bu ülkede kadın haklarından dem vuracak son insan, muhafazakarlardan çektiğimizi kimseden çekmedik biz.
Seks sahnesinden rahatsız oldum, gençlerin ahlakı gidecek deseydi samimi olurdu; derdinin kadın hakları olmadığını hepimiz biliyoruz.
Bir önceki yazısını paylaşayım bak, Özgecen Aslan cinayetiyle ilgili. Anla asıl amacını.
 
Bir de işin şu noktası var bu Christian denen adamla o BDV'deki otoriter kocaların alakası yok. Bu adam çok yakışıklı, çok karizmatik, çok zengin. Kıza karşı yatak dışında şefkatli, kızın her türlü hizmeti ayağına getiriyor. Yemesi, içmesi, güzellik salonu, ulaşımı... Her türlü lüksünü karşılıyor, hediyeler, pahalı takılar, parfümler... Bu sebeple kadınlara çekici geliyor, çünkü bu aslında muhafazakar kesim tarafından kadınları geleneksel evlilik modellerine özendirmek için hep vaat edilen hayat aslında. Sen kocana itaat et, onu mutlu et, onun geyşası ol, o da seni prensesler gibi yaşatsın. Yanılıyor muyum? BDVde dahi ev hanımlığı savunucuları hep bundan bahsetmiyor mu? Hem Batı toplumunda hem de Doğu toplumunda bu fikrin birçok kadına cazip geldiği bir gerçek. Ama işte vaat edilenlerlerle, kadınlara gerçekten sunulanlar arasındaki devasa fark kadınların kurguda bu karakteri benimserken gerçek hayatta bu tip adamlardan bucak bucak kaçmasına sebep oluyor.
Çünkü gerçek hayatta ve BDV'de dominant erkeklerin hiçbiri Christian Grey gibi değil. Ne karısını prenses gibi yaşatır, ne önüne mücevherler döker. Yalnızca ve yalnızca despotluk yapar. Bağırır, çağırır, gömleklerini ütületir, çamaşırlarını yıkatır, yemeğini yaptırır. Üstüne beğenmez eleştirir, kadını hayattan bezdirir. Üstüne üstlük Christian gibi yakışıklı ve karizmatik de değildir, kadın dilinden anlamaz.
Yani kadınların aşık olduğu aslında yalnızca idea olarak varolabilecek şekilde kadını domine eden bir erkek. O cinsellik kısımları da işte dediğim gibi fantezi. Kadınları tahrik ediyor, yoksa asıl nokta orası değil.
Kitap yalnızca cinsellikten ibaret olsaydı ve adam da Recep İvedik minvalinde biri olarak kurgulansaydı, kitabın hayranı falan olmazdı 3 5 BDSMciden başka. Bu kadar ünlü de olmazdı.

Ekşisözlükte de bununla alakalı entry leri okurken gözüme tam da bu dediklerin çarptı milena.

Hemen hemen hepsi, kadınların bu filme olan ilgisini Christian karakterinin çok yakışıklı, zengin ve bonkör olmasının cinsellikle birleşmesi ile oluşan harika(!?) adam isteminden olan rahatsızlığı dile getirmişler.

Evet hemen hemen bütün kadınlar rahat bir yaşam ister, ve nickimdeğiştinin attığı linkte bloggerın dediğine katılıyorum, maalesef kadın doğası gereği anaç ve koruyucu kollayıcıdır.
Ve diğer bir deyişle;

Kadınlar Kötü Adamlara Aşık Olup İyi Adamlarla Dertleşirler.
{Victor Hugo}
Sorunla boğuşmayı onu alt etme kısmını doğamız gereği seviyoruz. Neden bilemiyorum ama...

O yüzden her kadın hayatındaki erkeğin her ne kadar kabul etmek istemesek de bir nebze anne rolündedir. Onu büyüten ve eğitendir. İçimizdeki o dürtüyü açığa çıkaran bir kadın var orada.
 
Cinsellik tabudur ve erkeğe aittir.Kadın yatar görevini yapar zevk almaz hatta isteyemez bile.
Bu şekilde yetişene farklılık tuhaf gelmişitir.İlköğretim kitaplarından insan üremesi çıkarıldı.Neden ? çünkü ayıp.Cinsellikle ilgili çocuğa bilgi vermekte ayıp başına geleni çeksinler.Keşke bir yazısında da bundan bahsetse şu yazarlar.
Film ve kitap için söylenecek tek şey SEyretme ,okuma.Benim tarzım değildi bakmadım,merakta etmemiştim.Bu kadar ballandıra ballandıra anlatmasa kimsede merak etmeyecek.
Özellikle hitap ettiği kesime yazılmış bir yazıya ne gerek vardı.Burada yayınlanmasa kaç kişi bu kişiyi tanıyıp okurdu.
 
Ben aslında asıl bunun üstünden sanki feministler bu filmi savunmuşcasına antifeminizm propagandası yapmasından çok çok rahatsız oldum. Bir de bunu malum kesimden biri olarak yapması. Kendi ideolojileri kadını ezmekten başka ne işe yaradı acaba?

Benim için tutarlılık ne olurdu misal bu arkadaşın erkektir canı azıcık dominant olmayı çektiyse ne olacak şeklinde yaklaşması filme ve bdvde yangında kül bırakmayan benim gibi insanların da az biraz tepkili olması.
Yani ben aslında konuya bu kadar tepkili değilim de bu konu açıldığında sırf o kadının ideolojisi beğenilmedi diye çok gereksiz yorumlar oldu bence. Benim bir hayalimde görüşlerden, şekillerden bağımsız biri bir şey dediğinde kuru kuruya aşağılamadan bir ne dediğine bakmak. Aslında gereksiz sert bir üslupla feministlere yüklenmiş ama hak verdiğim yerleri de var.
 
Birde filmin "anne " boyutu var :)

MELANİE GRİFFİTH'DEN KIZI DAKOTA JOHNSON'A EROTİZİM FIRÇASI!

87. Oscar ödülleri canlı yayında anne-kız gerilimine sahne oldu. Grinin Elli Tonu filminde Anastasia karakterini canlandıran 26 yaşındaki Dakota Johnson ve 58 yaşındaki annesi ünlü aktrist Melanie Griffith canlı yayında 'erotizim' tartışması yaşadı...

Sunucunun Dakota Johnson'a Grinin Elli Tonu'nda muhteşem bir performans sergilediğini söylemesi ve Melanie Griffith'e filmi izleyip izlemediğini sormasıyla anne kız arasındaki gerilim ortaya çıktı. Griffith filmi izlemediğini ve izleyebileceğini de zannetmediğini söyledi. Bunun üzerine Dakota Johnson annesine belki ileride bir gün izleyebileceğini söyledi. Ancak Melanie Grffith'in geri adım atmaması ve filimi tuhaf bulduğunu söylemesi üzerine ikili arasında gerilim daha da arttı. Tüm bunlar canlı yayın sırasında yaşanınca dünya ünlü oyuncu anne kızın tartışmasına tanık oldu. İşte o anlar...


http://www.haberturk.com/kultur-san...fithden-kizi-dakota-johnsona-erotizim-fircasi






 
Kitabı savunmuyorum hatta aptalca buluyorum. Ülkede nice genç edebiyatçı var basımevleri kitaplarını basmıyor okunmaz diye, bu kadının yazdığı fanteziler ekmek peynir gibi kapış kapış gidiyor.
Yalnızca Sema Maraşlının yazdığını iki yüzlüce buldum ve bunu üstünden antifeminizm propagandası yapmasını...
Ve kitabı da ve kadınların bu kitaba bu kadar hayran olmasının sebebini iyi tahlil edemediğini düşünüyorum.
Sen feminist derken KKdakileri kastetmiş olabilirsin, ama bu kadın bizi nerden bilsin? Zaten Hollywood filmlerine feminist olarak karşı çıkmaya kalksak ömrümüz protestoyla geçer. :KK48: Don Kişotun yel değirmenlerine karşı savaştığı gibi...
Bu kadın bu ülkede kadın haklarından dem vuracak son insan, muhafazakarlardan çektiğimizi kimseden çekmedik biz.
Seks sahnesinden rahatsız oldum, gençlerin ahlakı gidecek deseydi samimi olurdu; derdinin kadın hakları olmadığını hepimiz biliyoruz.
Bir önceki yazısını paylaşayım bak, Özgecen Aslan cinayetiyle ilgili. Anla asıl amacını.
Valla cok acik soyleyeyim yazarin ismine bile bakmadim, ben konuyu yarisina kadar okuyup yorumumu yaptim.
Yaptigim yorum da unluler vs icin degil kk da ve internet uzerindeki platformlarda kadinlarin kitap hakkinda yazdiklari yorumlar icindi.
 
genelleme yanlış her kadın zengin yakışıklı erkek ister se ben hangi cinse mensubum
bence bu sadece keyfi için yaşamak isteyen özellikle de hayatta hiç bir başarısı olmayan erkeklere bağımlı olarak keyf çatmak isteyen kadınların tanımı
 
Valla cok acik soyleyeyim yazarin ismine bile bakmadim, ben konuyu yarisina kadar okuyup yorumumu yaptim.
Yaptigim yorum da unluler vs icin degil kk da ve internet uzerindeki platformlarda kadinlarin kitap hakkinda yazdiklari yorumlar icindi.
Onun ya da bizim önemimiz yok ki. Yazısından savunduğu ideoloji belli oluyor. Ve bu ikiyüzlüğü midemi bulandırıyor. Bu kadın gibilerin kadın haklarından bahsetmesi, bir pedofilinin çocuk haklarından bahsetmesi gibi bir şey.
 
X