İçim yanıyor, kanıyor, kavruluyor

Merhabalar herkese,
Nişanlımdan ayrıldım, severek ayrıldık, üstünden tam 2 koca yıl geçti.Aileler anlaşamadı, kendi aramızda problemler vardı beni iş arkadaşlarımdan bile kıskanması, aşırı suskun olması,sinirini yönetememesi,aileme terbiyesizlik yapmaları,bana değer verdiğini hissetmemem, gönül almayı bilmemesi,bana aldığı maddi anlamda komik hediyeler...Yılbaşı hediyesi olarak plastik gece lambası, ilk sevgililer günü hediyesi olarak mutfak önlüğü, benim ısrarımla aldığı tektaşın(modeli seçmedim sadece tektaşım osun istiyorum dedim) 179 tl olduğunu tesadüfen öğrenmem(burda yanlış anlaşılmasın paraya değer vermem ama insan ister istemez düşünüyo, misal çok sevdiğin değer verdiğin montunu en iyi kuru temizlemeciye götürür bi sürü para verip temzilettirirsin çünkü ona değer verirsin öyle değil mi.Manevi olarak değer verilen şeye maddi olarak da değer veriyoruz yani...)gibi sebepler.10 ay nişanlı kaldık, ben doğuda öğretmendim, o batıda polis.Evlenince doğuya tayin isteyecekti.Nikaha 2 hafta düğüne 2 ay kala yani, kavga ettik, çok sık kavga ediyoduk zaten son zamanlarda, anında beni faceden sildi, ailene söyle bitti dedi.Tamam dedim ama söylemedim, 1 hafta boyunca bana resmen eziyet etti aileme söylemem için.Israrla söylemedim çünkü biliyorum sinirinden yapıyor, biz barışıcaz.Derken babası eniştemin babasına gitmiş, beni ve ailemi kötüleyen bi yığın söz söyledikten sonra barıştıralım çocukları demiş.Tabi bu sözler babamın kulağına gelince annem-babam asla istemedi barışmamı.Ben de sevdiğim halde o an geri dönmek istemedim çünkü aramızda kalması gereken bi konu vardı, söz vermiştik birbirimize aramızda kalacak diye ve onu bile babasına söylemiş, babası da eniştemin babasına...Başımdan aşağı kaynar sular döküldü duyduğumda.
Araya bi iki kişi soktular, evime bi çiçek gönderdiler barışmak için, o şahıs birazcık dil ucuyla dil döktü ama benim canım çok yanmıştı.geri adım atmadım.Atamadım.Gururumdan mı sinirimden mi bilmiyorum.2 koca yıl oldu biteli, biz bu süreçte 2-3 ayda bir konuşmaya devam ettik.İkimizin de pişmanlığı apaçık ortadaydı, ikimizin de hayatına başkası girmedi.Ne yaptık biz dedik durduk kendimize.Sonra ayrıldıktan tam 1,5 yıl sonra hadi dedik tekrar. Hiç bi şey olmamış gibi kaldığımız yerden devam etmeye başladık,bu sefer ben batıda o doğuda.1 ay devam ettikten sonra ki benim ayaklarım yere basmıyodu o kadar aşığım çünkü,dedi ki biz niye konuşuyoruz bazı şeylere hayatta bi kere şans verilir ben vazgeçtim.Dünyam başıma yıkıldı.7 aydır resmen yalvarıyorum... bunu bize ikinci kez yapma diye yalvardım, batıyı bırakıp doğuda polis eşi olmayı kabullendim, ailemi ikna ederim dedim, maddi manevi hiç bi şey istemiyorum düğün bile yapmasak olur dedim,ne istiyosan her şey öyle olsun dedim.İkna edemedim.En başta ben ağlarken benle birlikte ağladı, olmaz dedi.Ben ısrar ettikçe çirkinleşti, hakaret etti,engelledi, küçümsedi, alay etti...İçim öyle bi yanıyo ki.7 ayda 7 yıl yaşlandım, çirkinleştim, mahvettim kendimi,bi şey yiyemiyorum, hiç bi şeyden hayattan yaşamaktan zevk almıyorum.tam kaybettim derken onu yeniden bulmanın sevinci öyle sıcak öyle büyüktü ki....Çok seviyorum onu.Vazgeçemiyorum.Hayatında kimse yok.bana dönmesi için her şeyi yaptım, yapmadığım tek şey yanına gitmek.Son kozumu kullanıp yanına gitmeyi düşünüyorum en batıdan en doğuya...Belki diyorum görünce dayanamaz, sonra diyorum ya benle görüşmek bile istemezse defol git derse....Daha kötü olur muyum?Sizce ne yapmalıyım, çok kötüyüm çok çok..
bir gün ona teşekkür edeceksiniz size böyle davrandığı için bitmesine yardımcı olduğu için
söylenecek o kadar çok kelime var ki açıkçası yüreğim yok kaçan kovalanır kıymetli olur sizinkisi sadece bu
ve buna aşk diyrsunuz biri beni tersleyecek ben sevmeye devam edeceğim daha önce başıma gelmişti tek kelimesinde
bitirmiştim asla geri dönmemiştim sonra ona çok teşekkür ettim hayatımdan çıkıp gitti minik kuşumla evlenmem için mutlu olmam için bana iyilik yapmış
 
Sizin adınıza üzüldüm.Ben de O'nun için ölebilirdim, hala da öyle bi şey değişmedi.Bi de onun gibisini bulamam diye düşünüyorum yani tabi kötü yanlarını yazdım ben ayrılık sürecini yazdım sadece.Ama çok güzel günlerimiz de oldu.Bi gün yüzyüze görüştükten sonra eve gidip şükür namazı kıldım hatta Allahım ben ne yaptım da sen benim karşıma bu adamı çıkardın dedim.Nerden bileydim gençliğimin en güzel yıllarını harap edecek kişi olduğunu.
Sen hala aynı yerdesiniz. Saplantı yapmışsın ben Boşandıktan sonra yine evlendim ve minik bir prensesimiz var. Şükürler olsun. Sen bu kafayla yıllarca yalnız Kahrolursun o adamı öldü kabul et ben öyle yapmıştım.. Ölüm var bu dünyada değmez güzelim anla değmez acil destek al
 
Aferin boyle okuzlere ezdirin kendinizi. Ne aski ya ask mi kalmis. Tovbe tovbe.... Tedavi ol canim sen, senin devreler yanmis.
 
evlendiğinde de iki gün sonra eşim benle ilgilenmiyor ilgi istiyorum diye ağlarsın yapmayın ya Allah daha ne çıkarsın önünüze bilmiyorum ki maşallah adamda herşey var ki geçtim aileme laf edecek adamla evlenecem he yazık ailene de kendine de dünyada başka erkeklerde var bu kadar kendinizi küçümsetmeyin lütfen
Aslında ayrılma sebeplerimin %60'ını aileme laf etmesi oluşturuyor zaten.Laf etmek denir mi bilmem ama olay şu; bi gün annem akşama kadar tarlada çalışmış, aynı akşam bunlar da akşam bize çaya gelecek.Annem eve gelmiş yorgun argın evi süpürmüş ikram hazırlamış alelacele.Bizim evimiz müstakil 2 kat, 1. kat boş 2. katta yaşıyoruz.Neymiş efendim annem bunlar gelince bahçeye çıkıp orda karşılamamış, aşağı inmemiş de, ikinci katın kapısında karşılamış orda hoşgeldiniz demiş. Bunlar da alınmış.Niya aşağı inilmiyomuş.Sanki cumhurbaşkanı geldi!
Bi kere anan domuşuyo dedi(domuşmak=somurtmak).Bunların eviyle bizim evin arası taş çatlasın 2-3 km.Ama bize 2-3 ayda bir gelirler.Ben doğudayım ama annem-babam var orda haklı olarak daha çok vakit geçirip iyice tanışmak, düğünü-nişanı konuşup karara bağlamak vs istiyolar,öğretmen kız verdiklerine değsin istiyolar,dünürün dünüre göstermesi gereken saygıyı görmek istiyolar.O kadar uzun süre gelmiyolardı ki bize komşular aranızda problem mi var ayrıldınız mı diye sormuş.Ben de tatlı sert söyledim bize daha sık gidin annem seni daha çok görmek istiyo, evlenene kadar azcık çek bu tarz şeyleri sonra zaten ailelerimizle aynı şehirde yaşamayacağız dedim.Bunlar gitmiş, annem de azcık soğuk davranmış haliyle, anlasınlar diye.
3. ve bardağı taşıran olaysa şu: Nikah tarihi için bize gidiyolar, tam nikah konusu açılınca annemin aklına birden ocakta çayı unuttuğu geliyo, telaşla kalkıp hızlıca mutfağa gidiyo, giderken arkasından salonun kapısını çekmiş.Halı sıkışmış kapı kapanmamış annem de biraz hızlı çekmiş.Sonra çayı almış gelmiş.Zatı muhteremin bana dediği:'Ananın bu işte gönlü yok, tam konuyu açtık, kalktı gitti, suratımıza kapı çarptı'
 
Çünkü öküzlüklerine rağmen, hayatta karşıma çıkanlar arasında aşık olmayı becerebildiğim tek insan o.Hala, her şeye rağmen çok seviyorum, kendime engel olamıyorum.her şeyi denedim unutmak için...olmadı.

Neyi seviyorsun ikide bir hakaret işitmeyi mi? Yüzüstü bırakılmayı mı? 40 yaşında bir insan olarak sana şunu söyleyeyim; hayattaki en küçük acıdır aşk acısı. Kadınlık onurunu koru lütfen, aklını başına al, adam seninle gönül eyliyor, ego tatmin ediyor. Ayrıca acısını çektiğin aşkta böyle bir şey değil.
 
Aslında ayrılma sebeplerimin %60'ını aileme laf etmesi oluşturuyor zaten.Laf etmek denir mi bilmem ama olay şu; bi gün annem akşama kadar tarlada çalışmış, aynı akşam bunlar da akşam bize çaya gelecek.Annem eve gelmiş yorgun argın evi süpürmüş ikram hazırlamış alelacele.Bizim evimiz müstakil 2 kat, 1. kat boş 2. katta yaşıyoruz.Neymiş efendim annem bunlar gelince bahçeye çıkıp orda karşılamamış, aşağı inmemiş de, ikinci katın kapısında karşılamış orda hoşgeldiniz demiş. Bunlar da alınmış.Niya aşağı inilmiyomuş.Sanki cumhurbaşkanı geldi!
Bi kere anan domuşuyo dedi(domuşmak=somurtmak).Bunların eviyle bizim evin arası taş çatlasın 2-3 km.Ama bize 2-3 ayda bir gelirler.Ben doğudayım ama annem-babam var orda haklı olarak daha çok vakit geçirip iyice tanışmak, düğünü-nişanı konuşup karara bağlamak vs istiyolar,öğretmen kız verdiklerine değsin istiyolar,dünürün dünüre göstermesi gereken saygıyı görmek istiyolar.O kadar uzun süre gelmiyolardı ki bize komşular aranızda problem mi var ayrıldınız mı diye sormuş.Ben de tatlı sert söyledim bize daha sık gidin annem seni daha çok görmek istiyo, evlenene kadar azcık çek bu tarz şeyleri sonra zaten ailelerimizle aynı şehirde yaşamayacağız dedim.Bunlar gitmiş, annem de azcık soğuk davranmış haliyle, anlasınlar diye.
3. ve bardağı taşıran olaysa şu: Nikah tarihi için bize gidiyolar, tam nikah konusu açılınca annemin aklına birden ocakta çayı unuttuğu geliyo, telaşla kalkıp hızlıca mutfağa gidiyo, giderken arkasından salonun kapısını çekmiş.Halı sıkışmış kapı kapanmamış annem de biraz hızlı çekmiş.Sonra çayı almış gelmiş.Zatı muhteremin bana dediği:'Ananın bu işte gönlü yok, tam konuyu açtık, kalktı gitti, suratımıza kapı çarptı'
tatlım bak bir çok sebebin var ailen her zaman iyiliğini ister ,saygı görmek ister damadından ,bugün ailene bunları yapan en ufak şeyden nem kapan tipler yarın neler yapar şahsen karşı tarafta ne aile nede evlenilebilcek bir erkek görüyorum ben , o yüzden tekrar tekrar aynı sorunları yaşama acını tazeleme Allah daha güzel ,iyilerini ,hak edeni çıkarsın karşına geriye takılı kalma
 
Neyi seviyorsun ikide bir hakaret işitmeyi mi? Yüzüstü bırakılmayı mı? 40 yaşında bir insan olarak sana şunu söyleyeyim; hayattaki en küçük acıdır aşk acısı. Kadınlık onurunu koru lütfen, aklını başına al, adam seninle gönül eyliyor, ego tatmin ediyor. Ayrıca acısını çektiğin aşkta böyle bir şey değil.[/QUOTE
Hakaret işitmedim.Nişanlı olduğum 10 ayın 'i inanılmaz güzeldi.Ve diyorum ki o an bitmeseydi şuan her şey çok güzel olabilirdi, ne ben ona yalvarırdım ne o beni yüzüstü bırakırdı.Düşüncem bu yönde, bu düşünceyi değiştiremiyorum işte bu yüzden depresyondayım.
 
Aslında ayrılma sebeplerimin %60'ını aileme laf etmesi oluşturuyor zaten.Laf etmek denir mi bilmem ama olay şu; bi gün annem akşama kadar tarlada çalışmış, aynı akşam bunlar da akşam bize çaya gelecek.Annem eve gelmiş yorgun argın evi süpürmüş ikram hazırlamış alelacele.Bizim evimiz müstakil 2 kat, 1. kat boş 2. katta yaşıyoruz.Neymiş efendim annem bunlar gelince bahçeye çıkıp orda karşılamamış, aşağı inmemiş de, ikinci katın kapısında karşılamış orda hoşgeldiniz demiş. Bunlar da alınmış.Niya aşağı inilmiyomuş.Sanki cumhurbaşkanı geldi!
Bi kere anan domuşuyo dedi(domuşmak=somurtmak).Bunların eviyle bizim evin arası taş çatlasın 2-3 km.Ama bize 2-3 ayda bir gelirler.Ben doğudayım ama annem-babam var orda haklı olarak daha çok vakit geçirip iyice tanışmak, düğünü-nişanı konuşup karara bağlamak vs istiyolar,öğretmen kız verdiklerine değsin istiyolar,dünürün dünüre göstermesi gereken saygıyı görmek istiyolar.O kadar uzun süre gelmiyolardı ki bize komşular aranızda problem mi var ayrıldınız mı diye sormuş.Ben de tatlı sert söyledim bize daha sık gidin annem seni daha çok görmek istiyo, evlenene kadar azcık çek bu tarz şeyleri sonra zaten ailelerimizle aynı şehirde yaşamayacağız dedim.Bunlar gitmiş, annem de azcık soğuk davranmış haliyle, anlasınlar diye.
3. ve bardağı taşıran olaysa şu: Nikah tarihi için bize gidiyolar, tam nikah konusu açılınca annemin aklına birden ocakta çayı unuttuğu geliyo, telaşla kalkıp hızlıca mutfağa gidiyo, giderken arkasından salonun kapısını çekmiş.Halı sıkışmış kapı kapanmamış annem de biraz hızlı çekmiş.Sonra çayı almış gelmiş.Zatı muhteremin bana dediği:'Ananın bu işte gönlü yok, tam konuyu açtık, kalktı gitti, suratımıza kapı çarptı'



1- öğretmen kız verdiklerine değmesi için ne olması gerekiyor. Siz öğretmen olana kadar değersizdiniz, mezun olduktan sonra hatta öğretmen olduktan sonramı değer kazandınız, atanamasaydınız değer kazanmıcakmıydınız? Böyle bir mantık olmaz, insanı değerli kılan tek şey kalbinin güzelliğidir
2- annenizin kapı çarpmasını kayınvalideniz yapsa ne çapta bir kıyamet kopardı çok merak ediyorum
3-gelen kim olursa olsun misafire surat yapılmaz, soğuk davranılmaz, tatli dil herkese yakısır, surat yaparak ne kazandınız
Düşünce tarzınız çok ilginç, bence bir kez daha şapkanızı onunuze alıp düşünmeniz gerekiyor
 
Konu sahibi arkadaşım, çok gururunu yerlere sermişsin hata ediyorsun...
Aşkta gurur olmaz derler ama sizi istemediğini söylüyorsa "ZORLA" mı yaptıracaksınız...
"ZORLA" ve sizin çabanızla olacaksa bu ilişki, sizce daha mı iyi olucak herşey?
E Ebegumeci
 
1- öğretmen kız verdiklerine değmesi için ne olması gerekiyor. Siz öğretmen olana kadar değersizdiniz, mezun olduktan sonra hatta öğretmen olduktan sonramı değer kazandınız, atanamasaydınız değer kazanmıcakmıydınız? Böyle bir mantık olmaz, insanı değerli kılan tek şey kalbinin güzelliğidir
2- annenizin kapı çarpmasını kayınvalideniz yapsa ne çapta bir kıyamet kopardı çok merak ediyorum
3-gelen kim olursa olsun misafire surat yapılmaz, soğuk davranılmaz, tatli dil herkese yakısır, surat yaparak ne kazandınız
Düşünce tarzınız çok ilginç, bence bir kez daha şapkanızı onunuze alıp düşünmeniz gerekiyor
Kalbimin güzelliğinden ne benim ne de çevremdeki insanların zerre kadar şüphesi yok hiç merak etmeyin yeterince ilkeleri olan iyi niyetli sevgi dolu ve güler yüzlü bir insanım.Öğretmen kız verdiklerinden kastımsa şu, küçük bi yerde yaşıyorum 7000 nüfuslu bir kasabada üniversite mezunu 10 kızdan biri de benim.Doğal olarak insanlar benle konuşurken daha farklı davranıyorlar, ben bunu istemiyorum hoşuma da gitmiyor hatta maşallah hiç öğretmen olmuş havan yok kabuğunu beğenmemezlik etmiyosun derler.Tanımadığı insanların bile saygı gösterdiği bi kıza, nişanlısı ve ailesi böyle değersiz davranınca haliyle kırıldı ailem.Annemin surat yapmasından kastım yani ben orda değildim ama annemi tanırım, fazla konuşmamıştır ama yine hizmette itibarda kusur etmemiştir.Kapı çarpma olayını siz de aynı nişanlımın ailesi gibi anlıyorsunuz.Yahu kapıyı çarpmamış kadın iki saat anlattım orda, hali sıkışınca biraz hızlı çekmiş onlar yanlış anlamış üstüne alınmış ve bunu gidip eniştemin babasına suratıza kapı çarptı olarak lanse etmişler.Koca bir yanlış anlaşılmadan ibaret herşey yani.Hadi diyelim tüm bunlar oldu, hadi diyelim annem o kadar kötü yobaz düşüncesiz bi insan.Peki ben?Bi kere bile saygıda kusur etmedim, 26 yaşıma kadar kendi anneme bile nadiren annecim derken kv hep annecim dedim.Bi kere bile surat yapmadım, onlar beni küçümsediklerinde bile tebessüm ettim yüzlerine.Ben bunu mu hakettim?
 
aynı şeyleri birebir yaşayan biri olarak yazmadan duramadım . aramızdaki sırrı babası ile babama duyurdu hem aileme hem bana hakaret ediyor sonra pişman oluyor yalvarıyordu .. annesi evlenince düzelir sana kavuşamadığından bunları yapıyor diyerek beni ikna ediyordu . nişanlıydık düğüne 5 ay kala ayrıldık . aileler anlaşamadı yani onlar anlaşmak istemedi. bizde sürekli kavga ediyorduk fakat ilk erkek arkadaşım olduğu ve uzun süre birlikte olduğum için ayrılsak da hemen barışıyorduk . en son babam olmaz dedi elini uzattı elimi tut bırakma ve onlardan kurtul dedi . ayrıldık . ilk zamanlar rahatladım sonra yalnızlaştım . sevgi aradım . kimseye o gözle bakamadığımı anladım . görüştüğüm çok iyi insanları bile onunla kıyasladım yapamadım . sonra telefonla görüşmeye başladık . ailesi de vicdan yapmış olacak ki o dönemde çok iyi davranıp barışmam için yalvardılar .sonra yine kavgalar başladı ve tek bir telefon konuşması ile bitirdi beni . yediremedim seviyorum diye öldüm geberdim ağlamaktan gözlerim kapandı psikolojim bozuldu doktor doktor gezdim yok gece gündüz onun için ağlıyordum neden olmadı neden ayrıldık diye sonra babama düşman oldum kaç yıllık ilişkimi bozdu diye tam 2 sene hem kendime hem aileme eziyet ettim . Allah a dua ettim dönsün diye herkes hayırlısını iste dedikçe Allah'ım onsuz yaşayamam hayırsızsa da ver yeter ki ver diye dua ettim . sonra dualar kabul oldu . bana göre mucizem oldu beni aradı dönmek istedi barıştık .
1 ay içinde evlendik . rüya sanıyordum mutluluktan uçuyordum . uçuyor. sonra balayından döndüm . 1 haftalık evliydim kavga ettik .gelin evi görmeye gelecek misafirler için yaptığım pastaları duvarlara yerlere fırlattı . annesini aradı gel yoksa bu elimde kalacak diye . annesi geldi sözüm ona üzüntüden ağlama krizine girdi. ben ağlamak yerine üzülme olur böyle diye ikna ettim . gecenin 3ü sonra elim ayağım boşaldı . banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım ve aynada kendime bakmaya başladım . AL AL işte hak ettiğin hayatı yaşamaya başladın asıl şimdi ağla şimdi üzül . tam 10 senedir çekmediğim kalamadı hiç sevilmedim . değerim yok . evden de kovuldum . dayakta yedim . sırf aileme yaptıklarımdan bunları çekiyorum bile diyemedim . çünkü hak ettim bile bile istedim .
sonunu söylüyorum . aşk acısından ağlamak pişmanlıktan ağlamanın yanında hiç bir şey. keşke hep aşkımdan kavuşamamaktan ağlasaydım .
Çok etkilendim yazdıklarınızı okuyunca.Sır dediğim şey basit bi şey aslında, küçük bi yerde yaşıyoruz ve bizim başbaşa görüşmemiz uygun olmuyordu zaten birimiz doğuda birimiz batıda görüşemiyorduk hiç.Bi kere Doğuya benim yanıma geldi bir haftalığına, ben okula gittim geldim kalan zamanda hep beraberdik.Evet benim evimde kaldı ama aramızda hiç bir yakınlaşma olmadı.Ayrı yataklarda uyuduk.Ama bunu sanki bi şey olmuş gibi koz olarak kullandı babası demiş ki 'Bu iş burda kalmaz, x y'nin yanına gitmiş hem de aynı evde kalmışlar'.Resmen içinde hem hakaret hem iftira var.Bunu bile saklayamadı, saklamadığı gibi sanki birlikte olmuşuz gibi yansıttılar o ya da babası.
İlk ayrıldığımız zamanlar ben de daha iyi hissediyordum, çok bunalmıştım ve mutsuzluğumun farkındaydım.Ama gün geçtikçe daha çok özlemeye başladım onu.Ve iki yılın sonunda boğazıma kadar dayandı özlemim.Ben de kimseye o gözle bakamıyorum.
Ağlamaktan gözlerim şişiyo benim de her gün.Psikolojim bozuk.58 kilodan 47 kiloya düştüm.Günde bi meyve yersem yerim o da ölmemek için, başka da bi şey yiyemiyorum.Ailemle her gün konuşurdum, şimdi 10-15 günde bir arıyorum, içten içe onlara da kızgınım çünkü.
Benim dualrım da sizinki gibi.yeter ki gelsin diyorum.Çünkü 10 aylık nişanlılık dönemimizin 8'i çok güzeldi.Yine o günlere dönmek istiyorum.
 
aynı şeyleri birebir yaşayan biri olarak yazmadan duramadım . aramızdaki sırrı babası ile babama duyurdu hem aileme hem bana hakaret ediyor sonra pişman oluyor yalvarıyordu .. annesi evlenince düzelir sana kavuşamadığından bunları yapıyor diyerek beni ikna ediyordu . nişanlıydık düğüne 5 ay kala ayrıldık . aileler anlaşamadı yani onlar anlaşmak istemedi. bizde sürekli kavga ediyorduk fakat ilk erkek arkadaşım olduğu ve uzun süre birlikte olduğum için ayrılsak da hemen barışıyorduk . en son babam olmaz dedi elini uzattı elimi tut bırakma ve onlardan kurtul dedi . ayrıldık . ilk zamanlar rahatladım sonra yalnızlaştım . sevgi aradım . kimseye o gözle bakamadığımı anladım . görüştüğüm çok iyi insanları bile onunla kıyasladım yapamadım . sonra telefonla görüşmeye başladık . ailesi de vicdan yapmış olacak ki o dönemde çok iyi davranıp barışmam için yalvardılar .sonra yine kavgalar başladı ve tek bir telefon konuşması ile bitirdi beni . yediremedim seviyorum diye öldüm geberdim ağlamaktan gözlerim kapandı psikolojim bozuldu doktor doktor gezdim yok gece gündüz onun için ağlıyordum neden olmadı neden ayrıldık diye sonra babama düşman oldum kaç yıllık ilişkimi bozdu diye tam 2 sene hem kendime hem aileme eziyet ettim . Allah a dua ettim dönsün diye herkes hayırlısını iste dedikçe Allah'ım onsuz yaşayamam hayırsızsa da ver yeter ki ver diye dua ettim . sonra dualar kabul oldu . bana göre mucizem oldu beni aradı dönmek istedi barıştık .
1 ay içinde evlendik . rüya sanıyordum mutluluktan uçuyordum . uçuyor. sonra balayından döndüm . 1 haftalık evliydim kavga ettik .gelin evi görmeye gelecek misafirler için yaptığım pastaları duvarlara yerlere fırlattı . annesini aradı gel yoksa bu elimde kalacak diye . annesi geldi sözüm ona üzüntüden ağlama krizine girdi. ben ağlamak yerine üzülme olur böyle diye ikna ettim . gecenin 3ü sonra elim ayağım boşaldı . banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım ve aynada kendime bakmaya başladım . AL AL işte hak ettiğin hayatı yaşamaya başladın asıl şimdi ağla şimdi üzül . tam 10 senedir çekmediğim kalamadı hiç sevilmedim . değerim yok . evden de kovuldum . dayakta yedim . sırf aileme yaptıklarımdan bunları çekiyorum bile diyemedim . çünkü hak ettim bile bile istedim .
sonunu söylüyorum . aşk acısından ağlamak pişmanlıktan ağlamanın yanında hiç bir şey. keşke hep aşkımdan kavuşamamaktan ağlasaydım .
Keşke sizinle özelden konuşabilsek, yaşadıklarımız çok benzer
 
Siz kendinizi nekadar kıymetsiz görüyorsunuz ?böyle bir adam içim değer mi?bukadar mı kıymetiniz değeriniz yok kendi gözünüzde dahi?
 
Siz kendinizi nekadar kıymetsiz görüyorsunuz ?böyle bir adam içim değer mi?bukadar mı kıymetiniz değeriniz yok kendi gözünüzde dahi?
Bu olaydan sonra kendime olan güvenimi kaybettim.Kendimi çok çirkin ve yaşlı buluyorum.(26 yaşındayım)Halbuki 3 sene öncesinde özgüveni tam kıvamında ve oldukça güzel bir kızdım.Yani kendimi öyle görüyordum, ama artık kıymetsizim kendi gözümde.
 
Bu olaydan sonra kendime olan güvenimi kaybettim.Kendimi çok çirkin ve yaşlı buluyorum.(26 yaşındayım)Halbuki 3 sene öncesinde özgüveni tam kıvamında ve oldukça güzel bir kızdım.Yani kendimi öyle görüyordum, ama artık kıymetsizim kendi gözümde.

Sen kendine kıymet vermezsen emin ol başkası hiç vermez .evlensen dahi bu böyle maalesef .hiö gerek yok dünyada bir erkek o kalmadı .Zaten sana değer falan vermiyormuş .Ailene saygısızlık etmişler ne gerek var peşinde koşmaya ...
 
Off ne kadar arabesk bunlar yok onsuz olamamlar falan. Son ' onsuz yapamam' lafını boşandığı kocasıyla tekrar evlenmek isteyen 'Ben' demistim şimdi kucağımda bebekle o kadar pişmanım ki (yeri geliyor). Inan ki oyle bir seversin ki askin tanımını yeniden yaparsın kurtul bu adamdan
 
Off ne kadar arabesk bunlar yok onsuz olamamlar falan. Son ' onsuz yapamam' lafını boşandığı kocasıyla tekrar evlenmek isteyen 'Ben' demistim şimdi kucağımda bebekle o kadar pişmanım ki (yeri geliyor). Inan ki oyle bir seversin ki askin tanımını yeniden yaparsın kurtul bu adamdan
İşte bunu anlamıyorum, onsuz yapamam diyen herkes O'nunla evlenmiş :) Ama kimse beni anlamıyor, o zamanki ruh halinize bi dönün neler geçiyodu aklınızdan.Sevmediğim bi adamla evlenip yine pişman yine mutsuz mu devam edeyim hayatıma
 
Yeniden istememesinin sebebi bence bir başkası. Aslında bence iyi bile yaomis bi daha istememekle. Çünkü bu kişi kesinlikle doğru insan değil. Bunun için üzülmene değmez. Yazık değil mi sana veya şöyle düşün evlendin bu dengesizle. Çocuğun oldu ama bu adamdan baba olur mu ?? Yazık değil mi o çocuğa ? Kesinlikle psikolojik destek al ve unut onu. Bazen boyle kötü şeyler yaşamak lazım sonrasında karşına çıkacak insanların değerini daha fazla anlamak için.
 
SENI sevmeyenı bal olsa unut canım...
Cok cabalamıssın asmıssın kendını yeter, yoluna bak
O uzulmuyor da sana noluyor vıcdanın rahat en azından
 
X