Yok atamam ben kıyafetlerimi.
Eskileri tamam verebilirim ama yeni olup da bana olmayanlara kıyamıyorum.Bir kot elbisem var kardeşime bile vermiyorum.On senedir zayıflayıp içine gireceğim güyaaaa.
Ben çoğu zaman veririm. Daha çok anneme kalıyor küçük bedenler. Önce uzun zaman bekliyor, küçülüp içine giricem diye. Ama ümidi kesince anneme veriyorum. Gıcır gıcır ya hiç giyilmemiş, ya çok az giyilmiş. Zaten eskitmem ben giysilerimi. Mark&Spencer'ın sezon sonu mallarını verdiği bir dükkan keşfetmiştim Kızılay'da. Mağazada kazık kazık satılan ürünler, 3 paraya o dükana geliyordu. Gözüm aç, eşofman altı almışım 8 tane. Benim bacaklar müsait, ama göbekten dolayı giyemedim. Şimdi kıydım 3 tanesini verdim. Görseniz öyle güzeller ki. Ama eni sonu gidiyor birilerine, bende bu yeme azmi varken. Hala küçük beden birsürü giyilmemiş giysim var, bir umut bekliyorlar.
Yaa öyle kilo ver demek kolay. Olmiyi işte. Ekmek işi bozuyor. Bir de hareketsizlik. Şimdi şu havalarda yürüyüş yapamıyorum. Boynumdan dertliyim. Düzleşme var. En ufak ter, üzerine esinti, boynum kaskatı oluyor. Evvelsi gün doktora gittim erken saatte. Hala boynumdan çekiyorum. Ama bişeyler yapmam şart. Havalar ısınsın, inşallah yürüyiciiim. Suratım genleşe genleşe kurbağa kafasına döndü.
Filiztoşum, içemedim o yeşil çayı yaa. :44:
Mukaddesim, midem kötü idi 2 aydır. Kediye üzüle üzüle bir asit salgıladı. Zaten 12 parmak bağırsağımın başında ülser olur hep. Üzüntüye, sinirlenmeye gelmez. Allahım bu sefer o asit bitmedi. Sanki midem delindi. Asit karnıma boşaldı. O derece. Doktora gittim. Ultrason, kan tahlilleri yapıldı. Haftaya endoskopi yapılacak, bu arada midem düzeldi gibi. Tamirci gelince televizyonun göstermeye başladığı gibi.
Dedim ki
Mukaddesim ne çekti acıba o mide delindiğinde.
Üzüntü fena bişey. İnsana herşeyi yapar, onu iyice anladım.
Senin fırfırlıdan ne haber?