Hiç evlenmemiş kadın hiçbir yere sığmaz, pişman olur mu mutlaka?

bizim ailede insanlar ya geç evlenir ya da evlenmez o yüzden yakın akrabalarımda üç tane hiç evlenmemiş kadın var; gayet de mutlular. eğer maddi zorluğunuz olsa, çalışmıyor olsanız hadi diyelim bir yere sığamazsınız ama kendi paranız, çalışma hayatınız, iş ve sosyal ortamınız olduktan sonra niye zorluk çekesiniz ki. ayrıca evlenen insanların da yaşlandıklarında yalnız kalmayacaklarının garantisi yok. bekar halinizle banko mutluysanız niye ille de evleneyim deyip büyük riske giresiniz ki. ha siz aramazken aşk kapınızı çalar, ne güzel aşk evliliği yaparsınız. yoksa şartlarınız iyi; riskli bir mantık evliliği çok mantıksız olur sizin için
 
Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
Yooo neden kızalım 😁💐
 
Daha yaşınız çok gençmiş ayol. Etrafta söylenenleri hiç takmayin kafanıza, ağzı olan konuşuyor. Önemli olan sizin kendiniz nasıl mutlu hissettiginiz. Nasipte varsa olur zaten herşeyin bir zamanı var. Benim şimdiki aklım olsa 30/35 yaş arasında evlenir gençliğimi doya doya yaşardım.
 
Bakın evlenmeden önce özgür gezen okuyan sosyal bir kişiliktim hep - çevrem bu kız evlenmez derdi. İse girdikten hemen sonra eşimle tanıştım ve beraber atanabilmek için evliliğimiz biraz aceleye geldi. Ailem dahi şaşırmıştı benim evleniyor olmama - yaş 28di. Bana göre artık mesleğimi almış sevdiğim adamla evlenmiştim. Hersey tamamdı yani , düzen de zamanla oturuyordu … derken 2.5 sene sonra eşimden ayrıldım. Tabiki pat diye bir anda olmadı. Ama benim için çok büyük bir yıkım oldu. Bireyselliğe alışa ben ilk sene evliliğe de alışmıştım hoşuma da gitmişti fazlasıyla.. ancak 2.5 senenin sonunda tekrar bireyselligime dönünce o eski ben değildim. 4 aydır bireysel hayatımın içindeyim ve halen daha o kadar zor geliyor ki adapte olmak. Hayatta hersey yaşanıyor - insan kabullendikce daha az üzülüyor , daha az zarar görüyor. Bunlari neden anlattın derseniz - evlilik içinde zamanla bekar hayatımın ozlemini çekeceğimi hiç ummamistim çünkü. Ama dedim ya .. insan herseyi yaşıyor bu hayatta. Yeter ki kalkabilsin düştüğü yerden.
Neden ayrıldınız eşinizden?
 
Tabiki sırf evlenelim diye evlenmek mantıklı değil.

40 yaşı akmış ve bekar 3-5 kişi var çevremde. Hepsi yalnız yaşıyor. Sorunları tatile/konsere gidecek kimseyi bulamamaları. Genelde çiftlerin yanında tek kalmaları. Evde de bir ses olmaması.

Yaşlı insanlar da var. Onlar ise artık bakıcı vs ile de olsa kendi işlerini halledebilecek, kendi evlerinde yaşayacak durumda değiller. Onlara yardımcı ile beraber kardeşleri bakıyor. Tüm doktor işleri, kişisel bakımları onlarda. Bakanların şikayet ettiğini görmedim. Ama zor. Kocalar çok densiz, düzenleri bozulduğu için laf ediyorlar. Ama bakan veya bakılan kişinin maddi olarak yeterli gücü yoksa tek başına yaşlı insanın daha yaşlı birine bakması zor. Çünkü sürekli birinin sürekli evde tetikte olması gerekiyor, kendi hayatın pek kalmıyor.
 
Neden ayrıldınız eşinizden?
Esim annesine bagimli bir bireydi - her anlamda ( maddi - manevi ). Evliliği ve eşi önceliği olmadı hiç bir zaman. Son zamanlarda ikimiz de çalışmamıza rağmen tüm ev sorumlulugu da bana kalmıştı artık son haddeye geldi. Annesi ile yaşadığım tartışma sonucu ( annesi her anlamda bizi somuren bir kadındı varlıklı olmasına rağmen ) annenle bir daha görüşmeyeceğim deyince peki o halde yolun açık olsun dedi bu şekilde bitirdik.

Boşanma öncesi zor zamanlar

Burada paylaşmıştım
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?

Mesele bir yerlere sığamamak, yük olmak ise hayatınızı kurun, başınızın çaresine bakın , aileyle yaşamak için 33 yaş hayli ileri zaten. Kendi düzeninizi kurun ve hayatınızı istediğiniz gibi yaşayın
 
Amerika’da bir çalışmada Evlenmeyen kadınlar oran olarak daha mutlu çıkmış . Erkek ömür tüketiyor .
Evliliğe karşı değilim . Aslında özünde güzel . Ben de isterdim evlenmek sevdiğim biriyle ama inan o iş kafamızda ki gibi olmuyor . İnsanların neler yaşadığına bakıp iyi ki evli değilim diyorum çoğu zaman. Uygun eş olmazsa kadın için çok kötü . Bekarlık rahat . ☺️
 
Kesinlikle istemekle çok alakalı. Pek istediğimi de sanmıyorum açıkçası. Bu hayatı iyi bir insan olarak yaşama isteğimden başka hayalim de yok. Tembel bir insanım, evlilik, eş, çocuk sorumluluğu alabilecek bir yapım da yok ama pişmanlığını yaşar mıyım onu da bilmiyorum. Hep örnek verdiklerinde evlenmediği için çok pişman olan kişileri örnek veriyorlar, o zaman onlar da benim gibi mi düşünüyorlardı acaba diye de merak ediyorum.
O kadar ben ki..”Bu hayatı iyi bir insan olarak yaşama isteğimden başka hayalim de yok”
Konu sahibi erken yorulmuş olabilir miyiz acaba?
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Yasar! Saka kiz saka :) kiymetini bil kendinin. Sen kendi kiymetini bilmezsen milletin seni bir yerlere sigdirmasi gerektigini dusunursen, uzulursun. Sen maasi olan, kendi ayaklari uzerinde duran, kendi gelecegiji garanti altina almis bir kadinsin. Yalniz birey olmak icin artik aile evinden ayrilman lazim. Herkes evlenmek zorunda degil ama herkes birey olup hayatini yasamak zorunda.
 
Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
O eş diye sectgnz kişiye bağlı bence 🤭🥳 el üstünde tutulan bir dediği iki edilmyen kadinlarda az değiliz. Rabbim herkesin gönlüne göre verir ❤️
 
Ailemizin 2 tane dunya tatlisi hic evlenmemis teyzesi var 😁

Bir tanesi, kardesleri, annesi, babasi, yegenleri dahil herkesin sorumlululugu ustlendigi icin kendini perisan ediyor.

Digeri yalniz yasiyor, emekli oldugunda 1+1 bi ev aldi, fotoğrafçılığa basladi, oduller falan aliyor ara sira, geziyor, eğleniyor, zaten hep inanilmaz eglenceli biriydi.

Annem (ben 30 yasimda evlendim, tek cocugum) ben evlenene kadar, yavrum evlen, ölürsek yalniz kalacaksin, kardesin yok, sirtini dayayacagin bi can yoldasin olsun diye diye buyuttu beni, evlilik baskisi degil de bu gozum arkada kalmasin baskisiydi.

Simdi benim 2 kizim var, ben onlari kendi ayaklari uzerinde duran guclu kadinlar olmadan, evlendirmeden olmek istemem. Evlenmek istememelerini problem etmem ama kendi ayakları ustunde duran guclu kadinlar olmalarini cok isterim.

Kendi eviniz, emekli maasiniz olursa bir yere sigmak zorunda değilsiniz kendi evinize sigmaniz yeterli.
 
Hiç evlenip boşanmamış olmayı yeğlerdim :KK45:

Komşumuz vardı 4 kızkardeş ,en büyüğü ve onun bir küçüğü hiç evlenmedi
Gayet huzurlu mutlular beraber yaşıyorlar yaşları 55 civarında

En küçükleri amcasının oğlu ile evlendi , çocukları olduktan 5 yıl sonra eşi rahmetli oldu

Ortanca ilk evlenendi,onunda eşi 18 yıl sonra öldü ,2 çocukları var
Çok ilginç geldi böyle yazınca :KK14:
 
niye yük olacaksınız ki
memursunuz gider maaşınızla bir bakımevinde kalırsınız
tek çocuğum var ben de onun hayatını ipotek etmicem
gidicem huzurevine
 
Yani kanka evde oturup görücü bekleyeceğine neden yeni insanlarla tanışmak için çaba sarf etmiyorsun ... bence öncelikle kız arkadaş edin bolca onların akrabası kuzeni vb oluyor, dışarı çık , gez, beğendiğin şık kafe varsa onlara git kahve iç zaman geçir ... dışarı çık hayata karış yani evde otur otur kim görsün kim beğensin
 
Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
Kesinlikle katılıyorum. Evliliğin kadınlar için hiç bir artısı yok şu devirde kendi maaşı olan arabası olan evi olan bir kadın için sağladığı hiç bir konfor yok.
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Geç evlenmiş bir kadın olarak şu anda hizmetçilik yaptığımı düşünüyorum açıkçası belki iyi kocalar vardır. Kendi hayatıma baktığım zaman, düzenli olarak yemek yapan temizlik yapan evi tertip düzenleyen bir kadına dönüştüm. Kocam bir işin ucundan tutmaz, bu erkek işi denilen şeyleri bile yapmaya kalkmaz her iş bana bakar. Bu dönemin erkeklerinin eril enerjisi düşük. Yani sırf evleneyim diye böyle yükünüzü hafifletmeyecek bir adamla evleneceğinize oturun keydinize bakın. Ben de zaman tanıyorum şu an zaten sürdürecek değilim bunu...
 
12 yildir memursun. Artik ne kazaniyorsan, ne kademedeysen bilmiyorum ama duzenli isin var. Ve evlenmezsen gercekten nereye "sigacagini" mi dusunuyorsun? O ornek verilen kisinin ekonomik ozgurlugu veya aileden kalma falan maddi gucu yoktur ondan surunuyordur. Diyemiyor musun bunu diyenlere ben niye bir yere "sigayim"? Hatta kira verecek kadar kazaniyorsan cik kendi evine. Yani senin her seyden once kafani degistirmen lazim. Kadinlar illa evlenince yuva kurmuyor. Ayri eve ciksan o da senin kurdugun bir yuva olacak. Tabii ki biriyle cikmak, o yuvayi bi hayat arkadasiyla kurmak en guzeli ama tek secenek degil bunu idrak etmen lazim.
Ben de zaten bu evlenemeyince bir yere sığamama durumunu anlayamadım. Verdiği örnekteki kişi belki de ayakları üzerinde duran, mesleği, geliri olan biri değildi. Diyemiyoruz “neden bir yere sığayım ki” diye, ama her evlenen mutlu olacak, her çocuğu olan hayırlı evlat sahibi olacak diye bir durum yok ki, evlenemedim diye üzülecek biri değilim kader bu işler dedim dedim. Birkaç örnek daha verdim, evladı olup da yaşlılığında ortada kalan, evlenip de bir yılı doldurmadan ayrılmak durumunda kalan insanları söyledim. Yalnız kalmamak için, sırf evlenmiş olmak için böyle bir karar almak istemediğimi de söyledim. Kırmadan söylemeye çalıştım tabii ki.
 
İnsanın doygun bir hayat yaşaması ile ilgili diye düşünüyorum. Hayatiniz - evli veya bekar - sizi tatmin etmiyorsa bekarlık bir eksiklik ya da noksanlık olarak gorunebiliyor. Memuriyet bir noktadan sonra sıradanlaşıyor ( her iş gibi - özel veya kamu) bu da ister istemez insani bir arayışa itiyor. Ancak herkesin söylediği gibi eğer partneriniz ile güzel bir yaşam olursa bu sizi doyumlu ve mutlu kılıyor. Mutsuz bir yaşam bekar hayatınızı aratabiliyor. Kimse mutlu bir evliliği de garanti edemiyor ne yazık ki…
Ben bu şekilde oldukça mutluyum aslında. Çünkü gerçekten gözümde büyüyor evlilik sorumlulukları. Kendimi de tanıyorum, yalnızlığı seviyorum ben. Her evlenmeyen, ilerleyen zamanlarda pişman mı oluyor diye düşündürdü bu konuşma beni.
 
Ben bu şekilde oldukça mutluyum aslında. Çünkü gerçekten gözümde büyüyor evlilik sorumlulukları. Kendimi de tanıyorum, yalnızlığı seviyorum ben. Her evlenmeyen, ilerleyen zamanlarda pişman mı oluyor diye düşündürdü bu konuşma beni.
Benim tanıdığım 40 yaş üstü bekar kadınlar( kariyerli ve bekarlık kendi tercihleri) hiç pişman değiller ve çok mutlular. Bence kişiye bağlı.
 
Evliliklerin sonsuza kadar sürecek garantisi yok ki, ben boşanmış bir kadınım 48 yaşındayım sizin yaşınızdayken boşanmıştım, yıllardır kendi ayaklarim üzerinde duruyorum hiç evlenmemiş biri gibiyim ben de, öyle hiç bir yere sığamama, kabullenilmeme gibi bir durum yaşamadım, bana benzer yönleriniz çok ben de günlerce evde kalsam bunalmam, tek başına yaşamaktan zevk alırım arkadaşlarımla da görüşürüm.
Böyle olunca evlenememe kaygısı yaşamıyorum, birkaç sene önce bazen hüzünlenirdim, artık hüzünlenmiyorum da bu duruma. Heyecanım ve isteğim hiç yok bu konuda. Sadece etrafımdaki insanların bu tarz yorumları beni şaşırtıyor, gerçekten sırf evlenmedi diye mutsuz, pişman, başkalarına sığıntı olacak bireyler olarak mı görünüyoruz karşı taraftan diye düşünüyorum.
 
X