Hiç evlenmemiş kadın hiçbir yere sığmaz, pişman olur mu mutlaka?

Ne sığamayacaksın yaaaaa, sığmaya ihtiyacın mı var? Çalışıyorsun, maaşın var. Elden ayaktan düşecek kadar yaşayacağının garantisi var mı? Tut ki yaşadın, en kötü ihtimalle yaşlı bakım evleri var, gider yerleşirsin birine. Ben 2 çocuğum olduğu halde onların yanında kalmayı değil bakım evini düşünüyorum. Eskidenmiş o sığamamak.
Aynen böyle düşünüyorum. Allah bizleri kimseye yük eylemesin, muhtaç etmesin. Evlenen herkes çocuklarından, eşlerinden hayır görebiliyor mu ki, bekar kalan kişiler biçare, başkalarına muhtaç bir hayat sürüyor/sürecek olsun? İnsanlar evleniyor, öncelikleri eşleri, sonra anne babaları, sonra kardeşleri oluyor, sonrasında çocukları oluyor, bu defa öncelikleri çocukları, sonra eşleri, en son anne baba, kardeşleri oluyor doğal olarak. O çocuklar da büyüyor aynı döngü devam ediyor. Eğer evlat hayırlı olursa anne babayı yalnız bırakmıyor, değilse yine anne baba yalnız kalıyor, evlatlar arasında istenmeyip birbiri üzerine atılıyor. Bunu görünce de daha çok uzaklaşıyorum evlenip çoluk çocuğa karışma fikrinden. Evlenmeyip mutlu yaşamanın sırrına erişmiş kadınların sayısını merak ediyorum, evlenenlere oranla daha mı az acaba?
 
Neden yahu, evlenip çoluk çocuğa karışınca elden ayaktan düştüğünüzde yüzünüze bakacaklarının garantisi var mı?

Siz henüz genç, eli ayağı düzgün, şükür sağlıklı ve mesleği elinde olan özgür bir bireysiniz. Siz kendi hayatınızı kendiniz idame ettirirsiniz zaten, kimsenin başına kalacak bir kadın değilsiniz.
Ben bunu söyledim bana telkinde bulunan teyzeye. Evlilik mesele değil ki, her evlenen mutlu, her çocuğu olan hayırlı evlat sahibi olamıyor. İlla olsun ya da neden olmuyor diye üzülmüyorum, hayırlısı olsun istiyorum sadece dedim.
 
Ne tuhaf cümle.Hele bu devirde.Yasli eşine öl diyenden , Ölsem de bu adamdan kurtulsam diyenden Ah bir ölse diyen çiftlerden ama maaşı kalacak diyenlerden birbirinin yüzüne terapide tükürüp dışarda birşey olmamış numarası yapanlardan neyse.Bakin düşünceniz sağlıksız evlilik mutluluk adası yada sonsuz bir rüyalar ülkesi ise bosabmak da uykudan uyanmak derdim.Kimse sizi bir yere sığdırmak zorunda değil ne evlilk ne ilişki ne evlat kusursuz değil.Hangimiz sonumuzu biliyoruz valla ben felç olup eşimi kaybedip çocuğumun olmadığı bir dünyada bir huzur evinde de açabilirim gözümü olmaz diye garanti verebilirmisiniz bana eminmisiniz.Yada evliliğimin sonsuza kadar yanyana el ele olacağına.Yada alzaymir olmayacağıma yarın ömrümün sonuna kadar komaya girmeyeceğime.Veremezsiniz bırakın bu basit düşünceleri bir gün burada olmayacağız ve günes bize rağmen doğacak kendinize güvenin kendinizi mutlu edin henüz düşünen bir beyniniz ve keyif aldıklarıniz varken
 
Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
memur degil misin? duzenli gelirin var. evini alırsan, sana gelir getirecek ikinci bir mülkün olursa emekliligin de varken kime yük olacaksin? gerekirse bir kadin tutarsin her seyinle ilgilenir.
evlenmemis kadinlar degil, bir mülkü bir geliri olmayan kadinlar birilerie yük oluyor. misal evleniyor yapamiyor bebekle baba evine dönüyor babasina yük oluyor. cocuklarini büyütüyor, kocasi ölüyor kirasini cocuklari ödüyor ya da evltlarinin - akrabalarinin evinde göçebe gibi yasiyor onlara yük oluyor.
kendini o kategoride tutma bence
 
İlla bir yere sığmak zorunda mısınız?İşiniz var sağlığınız yerinde,aklınız başınızda kendi evinizde kendi duzeninizde yaşayacaksınız.Neden insanlar size sığıntı muamelesi yapıyor çok saçma.....
Kendinize odaklanın , evlenmek için evlenmeyin .Mutlu olun ,gerisi gelir ...
Dışarıdan nasıl görüyorlar bekarları bilmiyorum ama hep bir şeylerden yoksun olduğumuzu düşünüyorlar sanırım. Bu telkinleri veren kişiler de evliliğin, evlatlarının binbir sıkıntısını çekmiş, hayatını heba etmiş insanlar. Dışarıdan bakınca özenmiyorum ki bu duruma, neden illa bir yuvam olsun diyemiyorum. Evlendiğimde eşim, çocuklarım tarafından sığıntı muamelesi görmeyeceğimin de garantisi yok ki.
 
Ben de 35 yaşında evlendim, 39da çocuğum oldu. Evlenene kadar ailemle yaşadım, gayet de sığıyordum. Hatta şimdi bebeğime annem bakıyor, o da sığdı yani sorun yok. Elalem kendi haytına baksın önce sonra başkasına akıl versin.
Çok mutlu bir hayat sürmenizi diliyorum. 🙏
 
Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
Evliyim çok haklısın. Erkekler rahat hayat sürsün, birileri de normalde para ödeyecekleri işleri onlar için bedavaya yapsın diye tezgahlamışlar.
 
Ne tuhaf cümle.Hele bu devirde.Yasli eşine öl diyenden , Ölsem de bu adamdan kurtulsam diyenden Ah bir ölse diyen çiftlerden ama maaşı kalacak diyenlerden birbirinin yüzüne terapide tükürüp dışarda birşey olmamış numarası yapanlardan neyse.Bakin düşünceniz sağlıksız evlilik mutluluk adası yada sonsuz bir rüyalar ülkesi ise bosabmak da uykudan uyanmak derdim.Kimse sizi bir yere sığdırmak zorunda değil ne evlilk ne ilişki ne evlat kusursuz değil.Hangimiz sonumuzu biliyoruz valla ben felç olup eşimi kaybedip çocuğumun olmadığı bir dünyada bir huzur evinde de açabilirim gözümü olmaz diye garanti verebilirmisiniz bana eminmisiniz.Yada evliliğimin sonsuza kadar yanyana el ele olacağına.Yada alzaymir olmayacağıma yarın ömrümün sonuna kadar komaya girmeyeceğime.Veremezsiniz bırakın bu basit düşünceleri bir gün burada olmayacağız ve günes bize rağmen doğacak kendinize güvenin kendinizi mutlu edin henüz düşünen bir beyniniz ve keyif aldıklarıniz varken
Tüm hayatım boyunca bunu düşündüm, hiçbir şeyin, hiçbir halin garantisi yok. Mutluluk muhakkak şu şarta bağlıdır düşüncesinde olmadım. Sadece kimseyi yormadan, kimseye yük olmadan, iyi bir insan olarak yaşamak idealindeyim. Toplumsal olarak bir şartlanma var ve karşı tarafa da bu şartları empoze etme isteği var, daha çok eski kuşakta. Sanki bir evliliğim olmasa, çocuklarım olmasa yük olacağım ama aksi durumda her yere sığacağım gibi; bunun öyle olmadığını, evli, çoluk çocuk, torun sahibi ancak kimsenin kendisini istemediği birinin söylemesi garip geldi.
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Seninle aynı yaş civarında, neredeyse aynı kosuldayiz. Aklı selim birkaç kişi dışında acınacak ve eglenilecek dedikodu malzemesi gibi hissediyorum kendimi çoğu zaman.Senin gibi kimseye muhtaç değil kendi ayaklarım üzerinde kimseye de zararım yok lakin insanlar boş durmuyor böyle zamanlarda yabancı bir ülkede yaşamak istiyorum, Türkiye'de yaşamak zor.Dusersen onlar mı kaldıracak seni ayağa ki tabi ki hayır kendi dusuncen daha önemli hangi hayat sonsuza kadar sürmüş ki, yarını dusunmenin anlamı yok anı yaşamaya bak kaderinde varsa gelir seni bulur zaten 👍
 
Tüm hayatım boyunca bunu düşündüm, hiçbir şeyin, hiçbir halin garantisi yok. Mutluluk muhakkak şu şarta bağlıdır düşüncesinde olmadım. Sadece kimseyi yormadan, kimseye yük olmadan, iyi bir insan olarak yaşamak idealindeyim. Toplumsal olarak bir şartlanma var ve karşı tarafa da bu şartları empoze etme isteği var, daha çok eski kuşakta. Sanki bir evliliğim olmasa, çocuklarım olmasa yük olacağım ama aksi durumda her yere sığacağım gibi; bunun öyle olmadığını, evli, çoluk çocuk, torun sahibi ancak kimsenin kendisini istemediği birinin söylemesi garip geldi.
Geleceği geleceği bilene bırakın.Her söze her kaba göre şekil alamayiz.Herkesin hayatı herkesin payına düşenler farklı.Evlilik güzel iyi uyumlu bir eşin varsa evlat güzel hayirliysa yalnızlık güzel değeri biliniyorsa kısacası kimsenin kimseye bir ustunlugu yok bir eksikligi yok .Bunlar sadece durum bunlar sadece koşul.Sonucta sigacagimiz yer hacmimiz kadar kabuğu oraya bırakıp gideceğiz.Toplum dediğiniz şey kafanızda onlarda ben siz bizler yani her duruma uygun mükemmel şartlar yok.Olani yaşayıp göreceğiz daha sonunuz gelmediki zaten bunda sizin söz hakkınız yok bilemeyiz bakalım yaslanacakmiyiz.İnsanlar ne kadarda emin omurlerinin bir seksen yıl olacağına ben emin değilim
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Niye yük olasınız da sağlıklı olduktan sonra.kendi evinizde yaşar gidersiniz.ama açık söylemek gerekirse sizin durumunuzda olan insan sayısı gerçekten çok az.ben de çok merak ediyorum bu kadar kişi kendine uygun birilerini nasıl bulabiliyor diye.bu forumda geziniyorum.şöyle yalnızım böyle yalnızım diye konu açan insanların bile eşi var.sen de sanıyorsun ki bana dert ortağı çıktı 😁.biri daha yeni konu açmış göğüslerim çok küçük diye ben de dedim heralde sevgili bulamıyorum diyecek.eşi varmış 😁 herkes evli, en leş en çirkin en eğitimsiz en akilsiz insan bile evli.sokaktaki dilencilerin bile kocası var.nereden birbirlerini buluyorlar nasıl yapıyorlar.sanki bakkalda satılıyor.o kadar normal birşey gibi bahsediyorlar evlendikten sonra evlendikten önce falan.tuhaf yani.ne diyeyim kısmeti olmayan hiç doğmasın bence ama yapacak birşey yok işte.
 
Son düzenleme:
ya evlilik “yalnız kalmayayım, yalnız yaşlanmayayım” diye yapılmamalı bence.
gönlünüz birine ısınınca ve hayatınızın geri kalanını o insanla yasamak istediğinizde evlenmek zaten nefes almak kadar kolay bir karar oluyor sizin için. onun dısında toplum baskısı, o bu, su hiç takmayın. evlenmek için evlenen çoğu kişiyi görüp yalnızlığınıza sükretmeniz gerekir 😂😂 öyle bir birlikteliktense huzurlu bir yalnızlık çok daha evladır bence.

ayrıca yasiniz da büyük değil Allah askına 😂 kaçıncı yüzyıldayız. bence en mantıklı ve ayakları yere basan yaslardasınız. milleti dinlemeyin. bu hayatı siz yasayacaksınız.
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Evlenen veya evlenmeyen biri niye birilerinin yanına sığmak zorunda kalsın ki. Güzel bir işiniz var. Kendi evinizde yalnız da gayet güzel yaşarsınız.
İşi olmayan bir kadın için bu söz bir miktar doğru olabilir.
Ayrıca 32 yaşında evlendim. 30lu yaşlar evlenmek için ideal yaşlar günümüzde.
 
Evlenen veya evlenmeyen biri niye birilerinin yanına sığmak zorunda kalsın ki. Güzel bir işiniz var. Kendi evinizde yalnız da gayet güzel yaşarsınız.
İşi olmayan bir kadın için bu söz bir miktar doğru olabilir.
Ayrıca 32 yaşında evlendim. 30lu yaşlar evlenmek için ideal yaşlar günümüzde.
Nereden buldunuz?
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
İşiniz gücünüz olmasa evet derdimde
İşiniz paranız olduktan sonra heryere sığarsınız
Evlilik… çocuk düşünürseniz evlenin, onun dışında evlilik hiç önemli birşey değil
Bir sevgili yapın yaşayın hayatınızı ya
Gezin tozun, tatile çıkın, yemeğe gidin sonra akşam eve gelin oh mis gibi hayat
Çok çok sever anlaşırsanız evlilikte olur ama çokta gerekli değil
Babamin kuzeni var, 60 yaş civarında, kadin avukat, hiç evlenmedi, süper hayatı var vallah, her haftasonu biryerlerde her uzun tatilde yurtdışında, aşırı çevresi var sürekli ortamlarda. Keyfi gıcır
 
Görücü usulü iyi ısınmişsin.
Görücü usulü ile arkadaş ortamında tanışmanın bir farkı yok benim gözümde aslında. İlk tanışma yine bi kafede, evde, ortamda vs oluyor. Sonrası zaten kadın ve erkeğe kalmış.
Eskiden ben de görücü usulü denince kocamı nikah günü göreceğim falan sanırdım 😂
 
X