Hiç evlenmemiş kadın hiçbir yere sığmaz, pişman olur mu mutlaka?

Görücü usulü ile arkadaş ortamında tanışmanın bir farkı yok benim gözümde aslında. İlk tanışma yine bi kafede, evde, ortamda vs oluyor. Sonrası zaten kadın ve erkeğe kalmış.
Eskiden ben de görücü usulü denince kocamı nikah günü göreceğim falan sanırdım 😂
Ben öyle sanmıyorum da yine de o şekilde ısınmak bana zor geliyor.çok kaliteli kişilerin de görücü usulüne kalmayacağını düşündüğüm için.ama sizinki öyle değilmiş demek ki.ne güzel.
 
Kesinlikle istemekle çok alakalı. Pek istediğimi de sanmıyorum açıkçası. Bu hayatı iyi bir insan olarak yaşama isteğimden başka hayalim de yok. Tembel bir insanım, evlilik, eş, çocuk sorumluluğu alabilecek bir yapım da yok ama pişmanlığını yaşar mıyım onu da bilmiyorum. Hep örnek verdiklerinde evlenmediği için çok pişman olan kişileri örnek veriyorlar, o zaman onlar da benim gibi mi düşünüyorlardı acaba diye de merak ediyorum.
Evlen pişman olursun diyen olsa evlenecek aday olacak mı onu anlamadım ben? Hem imkanım da olmadı diyorsun hem de pişman olur muyum diyorsun? Zaten eline fırsat geçmemiş ki.çelişkili oluyor biraz.uygun biri olursa tabi ki evlenmek daha iyidir.
 
12 yildir memursun. Artik ne kazaniyorsan, ne kademedeysen bilmiyorum ama duzenli isin var. Ve evlenmezsen gercekten nereye "sigacagini" mi dusunuyorsun? O ornek verilen kisinin ekonomik ozgurlugu veya aileden kalma falan maddi gucu yoktur ondan surunuyordur. Diyemiyor musun bunu diyenlere ben niye bir yere "sigayim"? Hatta kira verecek kadar kazaniyorsan cik kendi evine. Yani senin her seyden once kafani degistirmen lazim. Kadinlar illa evlenince yuva kurmuyor. Ayri eve ciksan o da senin kurdugun bir yuva olacak. Tabii ki biriyle cikmak, o yuvayi bi hayat arkadasiyla kurmak en guzeli ama tek secenek degil bunu idrak etmen lazim.
 
İnsanın doygun bir hayat yaşaması ile ilgili diye düşünüyorum. Hayatiniz - evli veya bekar - sizi tatmin etmiyorsa bekarlık bir eksiklik ya da noksanlık olarak gorunebiliyor. Memuriyet bir noktadan sonra sıradanlaşıyor ( her iş gibi - özel veya kamu) bu da ister istemez insani bir arayışa itiyor. Ancak herkesin söylediği gibi eğer partneriniz ile güzel bir yaşam olursa bu sizi doyumlu ve mutlu kılıyor. Mutsuz bir yaşam bekar hayatınızı aratabiliyor. Kimse mutlu bir evliliği de garanti edemiyor ne yazık ki…
 
Karamsarlık değil de ben verilen örneklerin ne kadar gerçekçi olup olmadığını merak ediyorum açıkçası. Evlenmediği için herkes pişman olur mu, her evlenmeyen bir başkasına yük mi olur? Evlilik mutlak ilerisi için yalnız kalmama garantisi gibi mi görülüyor insanlar için?
Evliliklerin sonsuza kadar sürecek garantisi yok ki, ben boşanmış bir kadınım 48 yaşındayım sizin yaşınızdayken boşanmıştım, yıllardır kendi ayaklarim üzerinde duruyorum hiç evlenmemiş biri gibiyim ben de, öyle hiç bir yere sığamama, kabullenilmeme gibi bir durum yaşamadım, bana benzer yönleriniz çok ben de günlerce evde kalsam bunalmam, tek başına yaşamaktan zevk alırım arkadaşlarımla da görüşürüm.
 
Hasta eşini bakan erkek bana pek denk gelmedi. Onlara güvenerek yola çıkarsak yandık zaten. Allah sağlıklı sıralı ölüm versin ancak elden ayaktan düşünce kimseye yük olmadan huzur evine gitmeyi düşünüyorum. Evliyim bu arada ve ben de evliliğin kadınlar için bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Bu topraklarda yetişmiş bir kadın olmasaydım hiçbir zaman evlenmeyeceğimden eminim.
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Niye sığılmasın ki. Erkek kadın farketmez evlilik karşılıklı istek ve duygular oluşursa gerçekleşir. Sırf dayanağım olsun gibi bir sebeple yanlış evlilikler yapan onlarca insan var.
Çevremizde hiç evlenmemiş 45 yaşlarında bir abla ve 50'li yaşlarda eşimin bir iş arkadaşı var. Hiçte sıkıntı yok. Sır evlenmek için yanlış evlilik yapıp üzerine birde o evlilikten çocuk sahibi olmak çok kötü olur.
 
Bi akrabamız 45 yaşlarında hiç evlenmedi gayette her yere sığıyor. Ayrıca kendi evi var kendi kendini idare edebiliyor yani 33 yaşındasınız kendinize yetebilirsiniz illa bir yere mı sığınmanız lazım
 
Bakın evlenmeden önce özgür gezen okuyan sosyal bir kişiliktim hep - çevrem bu kız evlenmez derdi. İse girdikten hemen sonra eşimle tanıştım ve beraber atanabilmek için evliliğimiz biraz aceleye geldi. Ailem dahi şaşırmıştı benim evleniyor olmama - yaş 28di. Bana göre artık mesleğimi almış sevdiğim adamla evlenmiştim. Hersey tamamdı yani , düzen de zamanla oturuyordu … derken 2.5 sene sonra eşimden ayrıldım. Tabiki pat diye bir anda olmadı. Ama benim için çok büyük bir yıkım oldu. Bireyselliğe alışa ben ilk sene evliliğe de alışmıştım hoşuma da gitmişti fazlasıyla.. ancak 2.5 senenin sonunda tekrar bireyselligime dönünce o eski ben değildim. 4 aydır bireysel hayatımın içindeyim ve halen daha o kadar zor geliyor ki adapte olmak. Hayatta hersey yaşanıyor - insan kabullendikce daha az üzülüyor , daha az zarar görüyor. Bunlari neden anlattın derseniz - evlilik içinde zamanla bekar hayatımın ozlemini çekeceğimi hiç ummamistim çünkü. Ama dedim ya .. insan herseyi yaşıyor bu hayatta. Yeter ki kalkabilsin düştüğü yerden.
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Bence bu durum kişiden kişiye değişir. Benim bir akrabam var hiç evlenmedi, evlenmek istiyordu ama kısmet olmadı hep mutsuz oldu. Çevresindekilerin hepsinin ailesi var çocuğu var vs. Ama o çalışmıyor ve sosyal çevresi yok. Şimdi yaşlı kardeşleri bakımını üstlendi. Siz çalışıyorsunuz sosyal hayatınız var illa evleneyim diye bir durumunuz yok. O nedenle pişman olmazsınız gibi geliyor. Bir de şöyle bir durum var şimdi annemlerin bir çok arkadaşından boşanan vs var. Evlenince sonsuza kadar evli kalacağınızın da garantisi yok. Birini severseniz evlenirsiniz. Ama benden size tavsiye evlenmek için evlenmeyin. İnsanlar aşkından ölerek evleniyor da sonra kocalarından nefret ederek boşanıyorlar keşke evlenmeseydim diyorlar. Sevmeden evlilik hiç çekilmez. İnsanların söylemlerine de hiç takılmayın. Sevmek sevilmek aile kurmak güzel şey tabi doğru kişi çıkarsa karşınıza evlenirsiniz yaşınız daha genç zaten.
 
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?

Maddi olarak kimseye eyvallahı olmayan kadın heryere sığar. Maddi olarak güçlü değilse evli bekar fark etmiyor sığmaz.
 
Öncelikle evde oturup birilerinin gelmesini bekleyip bu benim kaderim demek ki demek baştan yanlış.
Evlilik niyetiniz yoksa evlenmezsiniz. Evet evlilik sorumluluk istiyor bekarlıkla farklı kulvardalar.
Yalnızlığı seven birisi için hiç evlenmemek sorun değil bence. Ben mesela iki günden fazla süren yalnızlığı sevemiyorum.
Bir örrnek vermek gerekirse komşum 98 yaşında öğretmen bir teyze. 45 yaşında evlenmiş çocuğu olmamış. İster istemez hüzünleniyor üvey çocukları var ama sürekli ziyaretine gelmiyorlar. Bu benim etrafımdaki bir örnek herkes böyle olacak diye bir şey yok. Bazı insanlar böyle daha huzurludur belki de. Önemli olan bu hayatı ne şekilde yaşamak istediğin.
Kadın 98 yaşına kadar yaşamış bak demek ki bekarlık ömrü uzatıyor 😁
 
yooo, 40 olmak üzereyim. hakkımda öyle düşünmek isteyen varsa düşünebilir tabii engel olamam. gayet her yere sığıyorum, girmek istediğim yere giriyorum. örgünde ikinci üniversitemi okuyorum. kulüplere katılıyorum geziyorum tozuyorum herkes gibi. kimse de bu kadın niye erkeksiz, bunun burada ne işi var demiyor :KK53: biz erkekler gibi fesat ve sorun çıkaran taraf değiliz ki sığamayalım topluma.

pişman olacaksın diyen çok da, ben hala bekliyorum pişman olacağım o günü. aksine, memleket haberleri yüzünden aşağı yukarı her gün evlenmediğime şükrediyorum. daha birkaç saat önce kocasından hpv bulaşıp rahim ağzı kanseri olan kadını okudum. kadının rahim mahim ne varsa almak zorunda kalmışlar çünkü kocası yediği haltı uzun süre söylememiş, kadında da belirti çıkmamış ve kanser çok ilerlemiş. daha ne diyeyim arkadaşım.
 
Bakın evlenmeden önce özgür gezen okuyan sosyal bir kişiliktim hep - çevrem bu kız evlenmez derdi. İse girdikten hemen sonra eşimle tanıştım ve beraber atanabilmek için evliliğimiz biraz aceleye geldi. Ailem dahi şaşırmıştı benim evleniyor olmama - yaş 28di. Bana göre artık mesleğimi almış sevdiğim adamla evlenmiştim. Hersey tamamdı yani , düzen de zamanla oturuyordu … derken 2.5 sene sonra eşimden ayrıldım. Tabiki pat diye bir anda olmadı. Ama benim için çok büyük bir yıkım oldu. Bireyselliğe alışa ben ilk sene evliliğe de alışmıştım hoşuma da gitmişti fazlasıyla.. ancak 2.5 senenin sonunda tekrar bireyselligime dönünce o eski ben değildim. 4 aydır bireysel hayatımın içindeyim ve halen daha o kadar zor geliyor ki adapte olmak. Hayatta hersey yaşanıyor - insan kabullendikce daha az üzülüyor , daha az zarar görüyor. Bunlari neden anlattın derseniz - evlilik içinde zamanla bekar hayatımın ozlemini çekeceğimi hiç ummamistim çünkü. Ama dedim ya .. insan herseyi yaşıyor bu hayatta. Yeter ki kalkabilsin düştüğü yerden.
İnşallah hayatınızın geri kalanını mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşayın, anladığım kadarıyla evliliğiniz yeni bitmiş zamanla alışacak çok mutlu olacaksınız 🌹
 
Evlendin bi sene sonra 5-10 sene sonra boşanmayacağının garantisi yok.

Çocuğunun olacağının garantisi yok.

Çocuğun çocukların oldu bakacaklarının garantisi yok.

Elden ayaktan düşüp düşmeyeceğinin garantisi yok.

Memursun en kötü ihtimalle 65 yaşında emekli olup emekli maaşını huzurevine verip mis gibi yaşıtlarınla takılırsın korkma.

Hayatını gelişine yaşa o çok bilenlerin aklıyla hareket etme.
 
Büyük halamız emekli öğretmen hiç evlenmedi 57 yaşında ve şuan pişman. Dünyada gezmediği yer sayılıdır, afrika dahil her yeri gezdi kendi evi var ayrı, bi süre annesiyle yaşadı sonra vefad edince tek kaldı. Çevresi çok geniş çok okuyan çok gezen biri fakat 50li yaşlarda bu durumdan rahatsız olmaya başlamış. Yine 39 yaşındaki bekar bi akrabamıza nasihat verirken bende düşüncelerini öğrendim daha önce onu halinden memnun olarak biliyorduk.
Çok gezip sorumluluğu olmaması arkadaş çevresinin geniş olması sürekli etkinlikler vsde olması öyle düşündürüyordu.
Dediki her şey güzel ama 50li yaşlarıma gelince annemide kaybedince bi hayat arkadaşının eksikliğini hissettim, boş eve girmek, tek kişilik yemek hazırlamak filmleri tek izlemek hayatı yeğenlerime odaklamak, anneliği merak etmek bunlar eklendi bu yüzden evlenmesende bi hayat arkadaşın olsun sana yoldaşlık etsin, hiç evlilik çocuk istemesende yumurtanı dondur olurda fikrin değişir en azından pişman olmazsın demişti.Bende aman hala evlenen herkes ihya mı oldu, 5-6 çocuğu olup harabe gibi evlerde çürüyen onca yaşlı da var dedim işim gereği vaka alırdık sanki kimsesizler (görüntü öyle) ama konu komşu anlatır şu kadar çocuğu var vs diye. Senin bugün başın ağrısa onlarca insanın kapıya dizilir demiştim. Bence mesele hayatında güzel insanlar dostlar biriktirmek.
Yaşlanınca bakım evleri var ondada paran varsa 5 yıldızlı otel gibi hizmet veren yerler var kimseye yük olmazsın. Yengeç yazmış ya yük olanlar genelde kendi ayakları üzerinde duramayan sürekli maddi olarak birine ihtiyaç duyan kadınlar diye tamamen katılıyorum
 
Son düzenleme:
X