Ay anlatmışsın bir de üşenmedenBirisi bir profesörün dediği bir lafı söyledi, ben de söylenen şeyden ne anladığımı söyledim. Bence şunu demek istemiştir dedim. Daha sonra başka birisi iş hayatına girince anlarsın dedi. Sen profesörü anlamamışsın falan dedi, ben de anlatın o zaman dedim. Ardından birisi de kpss dershanesine gitmediğin için bilemezsin falan dedi, ben de gitmediğimi nerden biliyorsunuz ki dedim. Sonra aynı kişi "memurlar sırtını devlete dayıyor" algısından rahatsız olmuş sanırım ben de öyle demediğimi sadece çevremdeki insanların sığ düşüncesinden rahatsız olduğumu söyledim. Öyle.
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim :)Rica ederim... Anneciğini artık idare edeceksin, yapacak bir şey yok
Devlet - özel konusunda da bence insanlar anlayamadığı şeyi eleştiriyorlar. Hele ki onların seçimlerine sırtını dönersen bazen insanlar bunu kişisel algılayabildiğinden eleştiriler sertleşebiliyor. Sadece burası için demiyorum. Dışarıda da buna hep hazır ve dayanıklı olmaya çalış. İktisat mezununu çevirmen olarak söylüyorum sana bunuNe istiyorsan git peşinden, ama önce kendi kişilik özelliklerini tanı. Hırslı isen özelde, finans sektöründe başarılı olma ihtimalin çok daha fazladır, hele ki fazla mesailere tamam dersen, stres altında çalışabilirsen - ki bazı insanlar daha başarılı oluyor stres altında - biçilmiş kaftandır sana, daha rahat yükselirsin de... Ama dersen ki benim iş saatim belli olsun, ben öyle o kadar rekabet ve strese gelemem, o zaman tamam, memuriyet.
İnsanlar keşke biraz buna göre yönlendirse yeni hayata atılacak olan gençleri. Her insana memuriyet olur mu? Birinin mutlu olduğu yerde diğeri bağlasan durmaz, ama sanki hepimiz bir örnekmişiz gibi yaklaşılıyor bu konularda genelde. Memuriyetin mutsuz edeceği insanlar olabilir desek, savunma hemen: önemli olan gelir ve şartlar diye gelir, sorulur hemen, hangi iş sevilerek yapılıyor ki? diye - ki ben buna inanmıyorum. Ayrıca sanki özelde çalışan kimse evine ekmek götüremiyor
Neyse, daha fazla uzatmayayım, tekrar bol şans..
Benim hoşuma gitti öyle demesiAy anlatmışsın bir de üşenmedenteşekkür ederim..
Bak az önceki yorumumda da yazdım. Kişilik özelliklerin neyse o, ona göre yapabilirsin kariyer planlarını.. Mesela sana inatçı diyenler de olmuşgerçekten inatçıysan çok iyi, inat edip de istediğinin peşinden gider ve sonunda başarılı olursun. Gerçi o zaman bile çevrenden bir kulp bulan olur, çünkü onların doğrularına hakaret etmişsin gibi algılanıyor bazen farklı seçim yapınca.
Özetle, kendini tanıyıp da kendin için doğru olan kararları verebilirsin umarım
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim :)
Genel algının dışında olduğum için de burada tepki görüyorum ben bazen. Siz de bilirsiniz, İktisat'ta tek bir doğru yoktur, bazen yaşanan iktisadi bir gelişmenin olumlu sonuçları olduğu gibi olumsuz sonuçları da vardır. Bi açıdan bakarsınız iyi görürsünüz, diğer açıdan bakarsınız kötü görürsünüz. Olumlu gözüken bişey olumsuz da çıkabilir. Tek bir göstergeye aldanmamak lazımdır, bu da biraz buna benziyor. Belki de genel algının dışına çıkmamın sebebi böyle bir bakış açısına sahip olmamdır. Sonuç olarak Türkiye'nin her konuda volatilitesi yüksek. İşsiz olan özel-devlet demeden bir işi olan insana özenir, özel sektördeki bunalınca devlettekine özenir, devletteki bazen özeldekine bakıp acır bazen de kendi işinden sıkılır... Sonra halk da hep ona imrenir ve der ki "8-5 çalışıyorsun, tatilin bol, daha ne istiyorsun?" falan yani herkes herkese ilginç yaklaşıyor aslında. :)
Bence de, iş hayatında bazen çok işe yarıyor o özellikBenim hoşuma gitti öyle demesiTeşekkür ederim
Cidden ama, memur olunca da birileri kalkıp bişey söyler. Öğretmenlere hep diyorlar ya "3 ay yatıyonuz yaa, 3 ay yaz tatili, ooh" falan diyeKesinlikle katılıyorum, özellikle de işaretlediğim yere
Cidden ama, memur olunca da birileri kalkıp bişey söyler. Öğretmenlere hep diyorlar ya "3 ay yatıyonuz yaa, 3 ay yaz tatili, ooh" falan diyeHerkesin kendi doğrusu deyip geçemiyorum da, içim elvermiyor böyle laflar duydukça.
Yorum yapanlarin, ozellikle "ooo ozelde cok calisirsin, hemen yukselirsin, sonra gelsin basari, gelsin paralar!!" tarzi yorum yapanlarin kaci calisiyor merak ettim dogrusu. Oyle ogrenciyken bi yerde part time calismaktan bahsetmiyorum, adam gibi full time sabah 8 aksam Allah kerim kac kisi boyle yorumlar yapiyor?
Hayatin cemberinden gecmisler mi yoksa ana baba, koca, sevgili, veya hayallere mi siginiyorlar?
Walla karamsar olma tabii ama sana sunu soyleyebilirim, mezun olduktan sonra saltanat bitiyor. Su gunlerinin tadini cikar. İs gelir zaten pek kafa yorma. İyi kotu, duse kalka, gule aglaya gidersin nereye gitmek istiyorsan
Bizim sınıftan çocuğun biri bilinen giyim mağazalarından birinde birinci sınıftan beri tezgahtar olarak çalışıyor. Okula başlamadan önce de bir sene kadar sanırım mağazanın kendi memleketindeki şubesinde çalışmış. 4 yıldır part time olarak çalışıyor ve ünvanı satış temsilcisi. Kendini de sevdirmiş. Diplomasını aldıktan sonra mağaza yöneticisi olmayı hedefliyor, sınavları varmış galiba onlara girecek. Ki bu mümkün de yani, çocuk çevre falan yapmış. Olmaz diye bişey yok, şimdi mağaza yöneticisi olmak istiyor, yıllardır çalıştığı için ortamını da biliyor vs. Eğer yönetici olursa o işten ayrılması durumunda başka iş başvurularında yöneticilik yaptığını söyleyecek.2005'te mezun oldum, öğrenciyken de çalışıyordum mezun olduğumdan beri de çalışıyorum.
Çok doğru. Yaşlı, orta yaşlı ve genç hocalarımıza bakıyorum da, genç olanlar gerçekten çok donanımlı, çok bilgili. Alanlarına ve konularına daha çok hakim. Eski hocalar zamanında talep de olmadığı için akademisyen olmayı başarmışlar. Bizim Finans hocamız kendi ağzıyla "doçent olmak çok kolay, ben çok kısa süre içinde doçent oldum. Ordudam ayrıldım ve kısa süre içinde doçent oldum" demişti. Tabi kendi zamanına göre konuşuyor, orta yaş grubunda o. Genç bir akademisyenden bir dönem ders aldım, adamın derse hazırlanışından tutun konuyu anlatışına kadar farkı ortadaydı. Kademe atlayınca da durmadı zaten bizim okulda, gitti. :)Bence seçeneklerinizi geniş tutun kendinize imkanlar yaratın. Yani "şunu yapmam bunu yapmam" gibi şeyler söylemeyin.
Okudunuğunuz bölümde çok mezun olduğu için rekabet de fazladır. Yabancı dil öğrenip kendinizi gelişitirin ve de tecrübe edinin. Hatta bir yandan farklı bir bölüm bile okuyabilirsiniz yani seçenekleri mümkün mertebe çoğaltın.
Kimsenin dediğini de bu kadar takmayın, tabii dinleyin ama herkesin tecrübesi farklıdır. Eski hocaların çoğu zamanında hasbelkader koyunun olmadığı yerde akademisyen olmuşlar, yazdıkları tezleri açın bakın. Çoğu aynı şeyleri tekrarlar durur. Eskiden bu işler bu kadar zor değildi. Ne literatür bu kadar genişti ne de yükselme şartları bu kadar ağırdı. İnternet ve dolayısıyla akademik çalışmalarla alakalı bir veri tabanı bile yoktu yani allah bilir o karanlık dönemde nasıl yazdılar tez, kitap, makale vs intihal mi yaptılar belli değil. O zamanlar ne ales gibi standart bir sınav vardı ne de yabancı dil sınavları bu kadar zordu. Hatta üds, yds vs. bile yoktu 2000 li yıllarda standartlar yavaş yavaş oturdu ve de çıta çookkk yükseldi. Sadece akademiye adım atmak bile çok zorlaştı. Yrd.doçentlik, doçentlik kriterleri ağırlaştı. Şimdi bana kızanlar olacaktır ama ben kendim de araştırma görevlisiyim, üniversitelerde durum bu, o yüzden o kelli felli profesörleri o kadar gözünüzde büyütmeyin. Hocalarımıza saygımız sonsuz tabii ama gerçekler bunlar, hatta bir kısmı kabul de ediyor, yeni nesil akademisyenlerin çok daha donanımlı olduğunu...
Ekonominin en kötü tarafı, sokaktaki Memet amcanın bile canı istediği zaman Ekonomist kesildiği bir bilim olması. 4 sene okudum artık, ekonomiyle alakalı içi boş ve dolu yorumları çok kolay ayırt edebiliyorum. İnsanlar bunun eğitimini almamışsa ne konuştuklarını kendileri de bilmiyorlar. Milletin özel sektöre güven duymamasının sebebi devletin aksine her an işten çıkarılma ihtimalinin olması aslında. Devlet her şeyden vergi toplamaya çalışıyor çünkü eskiden Merkez Bankasının kaynaklarını kullanıp finansman sağlayabiliyordu şimdi o kaynaklara başvuramıyor, acısını halktan çıkarıyor. TCMB'nin bağımsızlığı çok önemlidir, bunu da sürekli her lafı siyasete getiren tipler kendilerince çürütmeye çalışıyorlar günümüzde ama bu tarz konularda sadece bilgi birikimi içeren yorumları ciddiye alıyorum.Özel sektör bitebilir yorumlarını da yeni gördüm. Yani hiç böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar, küçük esnaf mı ki bu bitsin?
Aslında hepimizin bildiği bir yapı ama yine de özel sektör neden bitemez, mümkün olduğunca kısaca ve basitçe anlatmaya çalışayım ben de. Öncelikle bir ekonomide üretim oldukça her şey iyidir. Çarkı döndüren üretimdir yani. Devlet üretenin ve tüketenin vergisini almak için dahi iş alanları yaratmıştır. Bir çok kadro aslında sadece devletin varlığını sürdürebilmesi içindir sadece, yani işleri sadece bürokrasidir. Dolayısıyla da devlet cephesinde tam anlamıyla bir üretim bu yıllarda artık yoktur. Seksenlerden sonra liberal politikalarla ekonominin yapısal bir dönüşüme girmesi sonucu, önceden makarnaya kadar üreten devlet artık olabildiğince küçülmüş durumdadır. Devlet artık pek üretmez ama tüketir, yani kaynakları kullanır. Üretimin olduğu özel sektör de vergiler ve büyüttükleri ekonomi ile bu kadroların tabiri caizse maaşını öder. Bu kadrolar da özel sektör güçlendikçe ve nüfus arttıkça şişer. Çünkü, yine vergi bürokrasisinden örnek vermek gerekirse, daha fazla kişiden daha fazla vergiyi toplamak için daha fazla işgücü ve kaynak gerekir.
Tüm bu koşullarda özel sektörün bitmesi demek ise krizin dibi demektir ve bittiği an devlet, kendi kadrolarına da ödeyemez hale gelir. Ekonomi darmaduman olur. Evet bugün bütçe açığı olabilir, yabancı sermaye kaçabilir, faizler dalgalanabilir ve hatta kobiler yok olma tehdidiyle karşılaşabilir, birer ikişer devrilebilir, fakat bunların hepsi krizin şu sürekli söylenen teğet geçtiği hallerdir olsa olsa, özetle özel sektör bunlar yüzünden bitmez, devlet de öyle izlemez bitişi. Çünkü biterse ortada ekonomi de kalmaz. O ülke öyle bir yuvarlanır ki o zaman içindeki herkes de beraberinde gider. Bu yüzden de liberal ekonomilerde özel sektörün daha da büyümesi için devlet kurar mekanizmayı, kenara çekilir, arada mekanizmanın işlerliğini denetler, gerekli durumlarda da müdahale eder. Önümüzdeki birkaç on yılda sosyalist politikalara veya tam kapalı ekonomiye geçilmesi gibi bir senaryo olmadığına göre öyle özelin bittiği bir senaryo da yoktur sanıyorum. Olursa da devleti özeli hep birlikte aynı gemide batarız zaten