Her üç çocuktan biri aç yatıyor!


TKP üyesi gençlerle konuşmuştum yıllar yıllar evvel, PKK'ya destek verici konuşmalarından sonra notumu verdim. Adamlar kürtler ezilmiş hak, PKK haklarını savunuyor,PKK direnişçi bir gerilla örgütü, o şehit askerlere üzülmüyoruz minvalinde konuşmalardan sonra Türkiye'deki komunist oluşumu sorgulamama sebep oldular.Hepimiz ünv öğrencisiyiz, ben de 22 yaşlarındayım onlar da. Onları dinledim dinledim, arada köpürdüm, delirdim ama sustum dinledim ve aslında ne eşitlik dertleri, ne idealizm, ne halkların refahı, işçilerin huzuru bildiğin anarşizmden beslenip, bu dala tutunma çabasındaydılar. Yani öyle Nazım Hikmet gibi vatan sevdası, Deniz Gezmiş gibi eşitlik, sosyalizm, yaşasın halkların kardeşliği sevdalısı bir nesil değil, kinle nefretle bişeyler yapma derdinde, Türk faşizmin karşısında durup Kürt faşizmi yapma derdinde bir avuç genç gördüm. Bir de kendileri Kürt falan da değildi yani, bunu da belirtti hepsi. Sonra dedim aman bir daha okuyup araştırmadan onun bunun verdiği talimatla beyni yıkananlarla konuşma, 1 hafta kendine gelemiyorsun.

Şimdi söyle bana bunlarla mı ülke refaha erecek?

Not: Dini konuda bende detaylı yorum yapmayacağım, ve ısrarla Hz Muhammed'in 8 yaşında Hz. Ayşe ile münasebeti olup olmadığı net bilgi değildir hatta 17 yaşında birlikte oldukları söylenir ki bu da net değil ve Kuran küçük yaşta evliliğe gönderme yapmaz. Kuran'ın içinde her konu hakkında bilgi verilir sadece günümüz koşulları Kuran ışığında din alimlerince yorumlanır, kafalarına göre değil. Yani Kuran günümüzde yetersiz kalmaz, her ayetinden sayfalarca yorum çıkabilir ve o yorumlar günümüze çok rahat uyarlanabilir. Tefsirli Kuran-ı Kerim'i öneririm.
 

Bu mesajina tum dusuncelerimi acikca ifade ederek cevap vermeyi cok isterdim, fakat bu gercek hayatimda bana eksi olarak donecektir. Bunu goze alamam.
Roj tv felan izlediysen, Deniz Gezmis'i en az senin kadar sahiplenen bir dogu taraftarinin oldugunu gormustursun.
Bence onu anlamak icin su sozleri yeter; "Yaşasın tam bağımsız türkiye! yaşasın marksizm-leninizm. yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm!"
Nurhak daglarina cikmaya karar almis, artik bir "genclik faaliyetlerinden" ote eylemlere ihtiyac duyuldugunu dusunmus bir yoldaslik onlarin ki... Kimileri bu hayat hikayelerinden Pkk'ye yakin olmayi, kimileri de bir zaman sonra yuzlerini dondukleri Kuba ve Che'nin Latin Amerikasini, SSCB'yi' Venezuelayi Tc'ye uyarlamayi istediklerini soyler.

Davasi ugruna carpisip dusmus insanlarin arkasindan baslatilan en sevmedigim kampanyadir bu, bir tarafa ait etme kavgasi. Deniz ve yoldaslari, ne yazdilarsa, ne eylem yaptilarsa tam da o idiler.

Belki, Deniz ve yoldaslari daha genel bir davanin askerleriydi. Herkes icin ozgurluk, herkes icin esitlik ve Emperyalistler icin olum istiyorlardi. Kurt harekati bunun bir nebze daha olsa milliyetcilesmis halidir. Kurt'lerin bir soykirima magruz kaldigini ve dunyanin her yerinde azinlik olmanin bir sonucu olarak dislanmis, otekilestirilmis halklarin yapmasi gerektigi gibi birbirlerine kilitlenmeleri gerektigini dusunuyorlardi.

Bahsettigin tartismalar benim en keyif aldigim gunluk aktivitelerimdendir.
Sen zaten bir Komunist degilsin, Deniz'in asil taraf oldugu kitle pek ilgilendirmese gerek.
Bunun disinda kopurmen, sinirlenmen felan hicte anlayisla karsilayamayacagim hareketler.
Oyle duygusual kimselerlede cok karsilastim.
Ben konustukca ayaga kalkan, yumrugunu sikan insanlar da gordum.
Fakat bu yanlis.

Burada ait oldugum tarafi, Deniz konusunda ki gercek dusuncelerimi belirtmeyecegim.
Olurda bir gun gercek hayatta arkadas olma sansini yakalarsak, bu konuda seninle guzel bir tartisma baslatabiliriz.

Not: Kuran'in derdi ortu ve namazdan ote degildir. Komunizm ile kiyaslanmasi ise basli basina imkansizdir. Bir metinden cikarilan yorum, insanin aklina gore hareket etmek demektir. O halde kurana din degil, herhangi bir kimsenin kaleme aldigi kitap gozuyle bakilmali. Bunlarin disinda Kuran'i esas alan ulkelerin durumu ondan kacmamiz icin de yeterli bir sebep. Kuran'in deginmedigi bir ton konu var. Onlari yazmam halinde, uzatmis olacagim.
 
İnsanların çalışma şartları ağır, aldıkları ücretlerde yetersiz bunda hemfikirim ama dünyaya getirdiğin çocuğun geleceğini sen düşünmezsen kimse düşünmez, maddi imkanın tek çocuk yapmaya yetiyorsa tek çocuk doğurursun, 3 çocuk doğurmaya müsaitse de 3 çocuk yaparsın, bakamayacağın kadar çocuğu yapıp nasılsa bir şekilde büyür demek anne babanın bencilce düşünmesinden başka birşey değildir.

Zira bir çocuğun barınma, yeme-içme, giyinme, eğitim ihtiyaçları dışında birde manevi ihtiyaçları vardır, maddi imkanların yoksa kafan geçim sıkıntısıyla dolu olur ve çocuklarına yeterli ilgiyi gösteremezsin.

Bu sebeple herkes kendi çocuğunun geleceğini düşünerek hareket etmeli, çok çocuk yapıp sistemin iyileşmesini beklemek bir hayale kendini kaptırmaktan öteye gitmiyor çünkü.
 
Son düzenleme:

Bu istenilen, hayali kurulandir.
Fakat maddi yetersizlikle dogru orantili olan egitimde geri kalmislik ile insanlar secim yapma durumunda kaldiklarinda, senin yazdigin gibi mantik yurutemiyor, kosullari iyilestirmek adina, belki tarlada calisacak bir cift fazla el icin bu yola giriyorlar.
Yani, o insanlarin cok cocuga yonelmesi bencillik degil. Ben eminim ki yeterli imkanin saglanmasi halinde bir cogu, cocuksuz ozgur bir hayat icin ugrasacaktir. Fakat icinde bulunduklari sartlar, bunun hayalini bile kurmayi onlara cok goruyor.
Cocuk nufusunun orantisiz bir sekilde cogaldigi bolge, Tc'nin dogusu.
Orada yasayan insanlarin geliri, refah durumunu hepimiz biliyoruz.

Bana gore degisimin kapisi ancak, aile ve cocuk konusunda bilinclendirme calismalariyla degilde, yasam kosullarini iyilestirme ile aralanir.
Cunku egitimsizliginde, fazla cocuga alincak fazladan 100 kusur lira icin ihtiyac duyulmasininda altinda ortak bir neden yatiyor, para.

En onemlisi, insanlarin ozgurlukleri kisitlanamaz. Nasil milyon dolarlari olana cocuk sayisi konusunda karisamiyorsak, ayni tutumu asgari ucretle gecinmeye calisana karsida takinmaliyiz. Aksi halde sure gelen siniflara ayirma, kayirma gibi politikalara halk olarak dolayli yoldan destek vermis oluruz. Kisiye oneride bulunabilir, yol gosterilebilir ama zorlanamaz, aksi halde yuhalanamaz.
Cunku hakki mi, hakki. Gerisini sorgulamak, kisinin gelirine gore kurallari, haklari evirmek insanlara dusmez.

Yegane sucluyu bulmak, isi kokten halletmek gerekir.
Halk, birlik olmak icin vardir, birbirini suclamak icin degil.
 
Bir de olaya tersten bakıyorum, medeni ülkelerde çok çocuk yapmak gibi durum yok, en zengin ülkeler az nüfuslu ülkeler. Az nüfuslu oldukları için o ülkelerin refah seviyesi yüksek zaten. Çünkü devletin olanakları insan nüfusuyla örtüşebiliyor, işsizlik sorunu, okul, eğitim ve sağlık sorunu daha az, devlet vatandaşa yetebiliyor. İstisnasız GSMH'si yüksek olan ülkelerin nüfusu az.

Yani bence bu kadar işsizlik, fakirlik, açlık varsa bunun bir sebebi de çok çocuk doğuranlar. Hani zengin de olsan, nüfus arttığında otomatik refah seviyesi azalacak. Örnek İsviçre nüfusu 8 milyon değil 20 milyon olsa bak bakalım böyle refah içinde yüzüyor mu? Ya da Türkiye nüfusu 80 milyon değil, 40 milyon olsa bak bakalım nasıl refaha ve bolluğa eriyoruz.

Mesela şimdi Suriyeliler bir sürü çocuk yapıyor, vatandaşlık aldılar ve üç kuruşa çalışmayı kabul ediyorlar ve Türklerin ekmeğini elinden alıyorlar. Bu mu şimdi adalet ve eşitlik? Çok çocuk yap, Türkten daha az paraya çalışmayı kabul et ve piyasayı düşürt, birçok insanı işsiz bırak sonra vay efendim onlar çocuk doğursun hakkıdır.
 

Ben kimseye şu kadar çocuk doğur demem zaten ama doğurup sonrasında da ağlayıp şikayet ediyorsa kusura bakmayın aferin iyi yaptın diyemem.
Sizin yazdıklarınız teoriden ileri gitmez, pratikte ise çok başka.

Tarlada çalışan anne baba, kendisi gibi tarlada çalışacak çocuk dünyaya getiriyor, o çocuğu ilkokul zorunlu diye ilkokula kadar okutup sonrasında pamuk tarlalarında çalışması için maraba yapıyor, belki de okuma aşkıyla yanan bir çocuğu sırf eve 2 kuruş fazla gelsin diye eğitim hayatından ediyor, maddi imkanlarım artık sana bakmaya yetmiyor deyip 15 yaşında başlık parası karşılığı evlendiriyorsa bunun adı bencilliktir.

Bu suçlamakta değil eleştirmektir, kapı kapı dolaşıp kimseye fetva vermiyorum, herkes kendi tercihleri doğrultusunda çocuk yapıyor.

Para demişsiniz, o alınan paraların kocalar tarafından alınıp kahvelerde yenildiğini biliyor musunuz? Çocuk üstünden geçinmek bencillik değil yani size göre.
Devletin verdiği o paraların çoğunluğu çocuklara harcanmıyor, devlet adam gitsin kahvede harcasın, meyhanede harcasın diye yapmıyor o yardımları.

Zenginler çocuk yapıyor demişsiniz, mevzu burada çocuklarsa eğer siz istesenizde istemesenizde maddi yeterlilik gerekiyor, artık 40 yıl öncesi gibi değil hiçbirşey, ben çocukken ne avm, ne marifetli oyuncak vardı, ne de sosyal sınıf farkı bu kadar barizdi, alınırdı bir oyuncak plastik bebek olur biterdi, şimdi zengini garibanı herşeyi görüp istiyor, garibanın çocuğu parasızlık yüzünden ailesine isyan ediyor, maddi imkanı olan arkadaşları gibi olamamaktan bunalıma giriyor, ailesini dışlayıp suçluyor, tek oda içinde 4 kardeş, ayağında ayakkabısı yok, okul çantasını komşu vermiş, bu çocuk hayata isyan ederek büyüyor, Doğu dediniz, doğudaki garibanın çocuğunu alıp dağa götürüyor terörist, günah değil mi o çocuklara, anne babasına bakılacak, maddi imkanları değişecek, sistemi değiştirecekler diye kandırılarak götürülen 11-12 yaşındaki çocuklar anne babamın maddi imkanları düzelecek diye ailesinin sorumluluğu yüklenmiyor mu sırtına, o sorumluluğu yükleyen tek sorumlu yalnızca sistem mi, yoksa o garibanlığın içine doğuran anne baba mı?

Ki günümüzde artık korunma yöntemlerine ulaşmak bu kadar kolayken bakacağından fazla çocuk yapıp onu kendi garibanlığına ortak etmek, ben bunu haklı göremiyorum.
Bu benim şahsi fikrimdir, siz farklı düşünüyorsunuzdur o da sizin şahsi fikrinizdir.
 
Bahar Yildirim
Öncelikle 2 mesajdır vurgu yaptığın şu cahil lafını açıklayalım.
Tek gözünle mi okuyorsun, yoksa yazılanı çarpıtmak hoşuna mı gidiyor? Ben o insanların cahilliği devletin suçu demiş miyim?
Gebersin cahiller demişim gibi davranmanın bir alemi yok.


Öyle mi? Mesela SSCB'de partiye üye olmadığı için işkence gören/sürülen insanlara da aynı şeyi tavsiye eder miydin? Yoksa senin kafanda da belirli bir şablon mu var? Yoksa senin için de hak sadece senin uygun gördüklerin mi?
Güce hizmet eder?
Hayatta güçlüler vardır, Bahar. Bunu kabul etmen lazım. Bazı insanlar daha güçlüdür, bazı insanlar daha zekidir. İnsanlar eşit değildir.
Emeğin karşılığını kendi dünya yorumuma göre tanımlamam halinde, "herkes ne kadar kazanıyorsa o kadar" şeklinde olur.

Sosyal düzenlemelerle gelir farkını min.'da tutmayı hedefleyebilirsin ama bir konserve fabrikasında kavanozun üzerine kapak kapatan adamla, o bantlı sistemi icat eden adama aynı ücreti vermek, ancak senin gerçekten uzak hayal dünyanda olur.
Kısacası gerçek dünyada her zaman biri diğerinden fazla para kazanır.
Bunun senin o hassas duygularını incitiyor olması bir şeyi değiştirmez.
Senin istediğin sistem insan doğasına ters.
Dön bak aslanlara, maymunlara, Kolonideki bütün maymunlar, bütün aslanlar avdan aynı payı mı alıyorlar? Hayır. Başat erkeğin yavruları sürüde diğerlerine göre daha ayrıcalıklı ve daha korunaklı.
Kapitalizm doğal bir sistemdir, Bahar. İnsan doğada ilk varolduğu andan itibaren var olan bir sistem.
Sen kendini kediden, köpekten, aslandan, maymundan daha üstün görüyor olabilirsin. Ben görmüyorum. Güç vardır ve gerçektir.
Bütün insanlar tümü, aptalı zekisi, yeteneklisi tembeli birbirine eşit olacak demek benim kabul edeceğim bir şey değil.
Ben Stephen Hawkingle eşit değilim, o benden daha zeki ve ben de X kişiden daha zekiyim.
Bizi eşit kılmaya senin hakkın yok. Biz doğuştan getirdiğimiz niteliklerle daha zekiyiz ya da daha aptalız.
hiçbir yeterliliği olmayan insan aç kalsın?
Hayır.
Ancak bu iki insana aynı ücreti ve aynı koşulları veremezsin.
O yüzden senin bakış açından her zaman bir "sömürülen" olacaktır. Benim içinse Gelir gruplarında tabanı ve tabanı minimumda tutup orta grubu max.'da tutmak ideal olandır.

Ben seni açlık ile sınırlamıyorum Bahar. Ben sınırlama koymuyorum. O senin anladığın.
Benim için öncelik doymaktır. Lütfen açlıktan midesi kaburgasına yapışmış bir çocuğa anlat "Evet açsın ama pskilojin açlığından daha önemli" lafını. Eğer o çocuk seni yemezse gel tekrar konuşalım.
Kusura bakma ama söylediklerin fazla yeşilçamvari cümleleler.
Öncelik açlıktır Bahar.
Karnı doymayan insanın psikolojisi olmaz. Hani diyorsun ya midemin doyması konusunda bir sorun yaşamadım diye, hah işte tam da bu yüzden psikoloji senin için daha önemli.
Karnı aç olan insanların ideoloji yüzünden midelerine ağrı girmesi gibi lüksleri yoktur Bahar. Onların sorunu senin gibi ideoloji değil, ekmek.
Lütfen git ve karın ağrını Basmane Garında küflü bir kuru ekmek kemiren 6 yaşındaki çocuğa anlat. O çocuğun önceliği ne komünizm ne de kapitalizm o çocuğun önceliği ekmek, et, süt ve su. Psikoloji değil.
İnsanlar bozuk psikoloji ile de yaşayabilirler ama aç olarak ölürler Bahar.
Benim için önce tokluk sonra mutluluktur.
Ben herkesin doktor, mühendis, avukat, yazar, şair olabileceğine inanmam. Böyle bir şeye inanmak yine insanın tabiatına ters.
Beni ne kadar eğitirsen eğit, benim duygusal zekam, matematik zekamdan daha fazla. Kısacası ben doktor olsaydım bile kötü bir doktor olurdum.
Eğer devlet okullarında İzmir'de ve Diyarbakır'da aynı şartlarda eğitimden bahsediyorsan.
Evet. Devlet buna olanak sağlamalı. Gerekirse bana 1.000 lira daha az ücret vermeli ama o çocuklara eşit haklar vermeli.
Dışsal etkenleri eşit olmalı ve ayrışma bireysel yetenekler sonucu olmalı.
Eğer mühendis olmaya yeteneği, becerisi yoksa iyi bir çöpçü olabilmeli iyi bir taksi şoförü olabilmeli, iyi bir teknik servis olabilmeli.
Bunlar mühendis olmaktan daha az "onurlu" işler değiller. Aynı katma değeri doğurmuyor olabilirler, aynı ücreti gerektirmiyor olabilirler ama aynı saygıyı, aynı insanca muameleyi ve çocuğunu sinemaya götürmekten, haftada bir gün kırmızı et, bir gün beyaz et, bir gün balık, düzenli sebze ve meyve yedirmeyi hak eden meslekler.
Bunun için işçiye ne kadar verdiğinin önemi yok Bahar. İşçiye yine 1.300 lira verebilirsin, önemli olan o 1.300 liranın alım gücünün yüksek yani enflasyonun düşük olmasıdır.
Yani senin sandığının aksine gebersin fakirler gibi bir hayat mottom yok benim.
Tam tersine beni Sabancı'nın çocuğu değil, Soma'da ölen madencinin çocuğu alakadar eder. Benim tüm endişem ve tüm çabam o çocuk içindir. O madenci içindir.
Sadece bunu yaparken senin yolunu kullanmıyorum, hepsi bu.
Çocuğa mendil sattırmaya gelince...
Ne kadar da iyimsersin Bahar. Özellikle toplumun en alt gelir segmentine insan onuruna yakışmayan işler teslim edildiği bir gerçek.
Ve fakat, çocuğu mendil satmaya zorlayan adam kader kurbanı falan değil. Öyle olsa tüm fakirlerin çocuklarına mendil sattırması gerekirdi.
Hamallık, amelelik, merdiven silmek, vs vs gibi zibilyon tane seçenek içinden çocuk sömürmek?
O zaman peze...ler de kader kurbanı. Sonuç olarak onlar da doktor, mühendis olma şansı verilmedi.
Aramızdaki fark, ben nasıl ki insanların zeka ve yetenek olarak eşit olmadıklarını düşünüyorsam, ahlaken de eşit olmadıklarını düşünüyorum.
Bazı insanlar sadece kendilerini önemser ve kötü niyetlidir Bahar.
Ve sen Bill Gates'in cebinden trilyonlarını alıp bu adama versen, bu adam onu yine ahlaksızlık için kullanır. Bundandır dünyada fuhuş ticareti yapan insanların olması, bundandır dünyada uyuşturucudan para kazanan insanlar olması.
O adam için çocuğa mendil sattırmak, çocuğu dilendirmek, merdiven silmekten daha kolay olduğu için o çocuk o işi yapıyor.
Eşit bir dağılım yine söz konusu olamayacak Bahar. Her zaman batı doğudan kuzey güneyden daha zengindir, bu doğrudan dünyanın şekli ve mevsimsel döngülerle alakalı bir şey. Ülkemizin doğusu coğrafyası gereği sanayileşmeye uygun değil. Bu yüzden de orada yapılabilecek iş kolları belli. Tarım, Hayvancılık, Maden, kısıtlı da olsa turizm.
Çocuk aynı zamanda iş gücü olduğu için bu insanlar çocuk sahibi oluyor Bahar. Eğitimsiz oldukları için değil temelde. Irgata para vermek yerine kendi ailesi çalışıyor ya da kendisi ırgat olarak çalışıyor 5 kişi 3000 getirecekse 7 kişi 4000 getiriyor, gibi gibi.
Sayı arttıkça para da artsa da aslında fakirlik de artıyor. Çünkü daha çok işçi daha az ücret demek aslında.
 
yok olur mu canım enflasyon bizi teğet geçti dış borçlar sıfırlandı kutular paketlenip gemilere yüklendi , sümeyyede evlendi , mmmm... bi düşünelimmm aaa sırada başkanlık var hedef 2023
Halk mı ? Halkın canı cehenneme dostum Allahuekber
 

"Öncelikle 2 mesajdır vurgu yaptığın şu cahil lafını açıklayalım.
Tek gözünle mi okuyorsun, yoksa yazılanı çarpıtmak hoşuna mı gidiyor? Ben o insanların cahilliği devletin suçu demiş miyim?
Gebersin cahiller demişim gibi davranmanın bir alemi yok."


Oncelikle cumlelerinde ki sertligi, surekli Komunist olmamdan bagimsiz olarak kaleme aldigimi, duruma uygun yorumlar onu surdugumu soylememe ragmen yine lafi dolandirarak “SSCB’ye” getirecek kadar sikismis ve kacacak yer ariyor olmana bagliyorum.

Yok Marilyn, yazilani carpitmak halki anlamaktan aciz olanlarin isidir. Benim carpitma ile elde edecegim bir kazanimim yok, varsayimin tutarsiz, tip ki tek gozumu kapatarak okudugumu alternatif bir secenek olarak one surmen gibi.

Sanirim sinirden cumlelerimi tersinden okuyorsun. Ne yazmissam, tam zitti sekilde yorumlamissin. Cahiller olsun seklinde bir laf etseydin, merak etme, hic cekinmeden “teklifi ortaya suren bize onderlik etsin” derdim.

Fakir ve egitimsiz kimselere karsi itiraz ettigim tutumun, suclu noktasinda yine o kimseleri gormendir. Uc bes, hatta 24 saat hizmet veren bir aile hekimiyle okula gidemeyen, uzerlerine bombalar yagan insanlara cocuklari olmasi konusunda onculuk edecegini dusunmen, bence sicrayarak uzaya ulasmayi planlamak kadar ucuk bir hayaldir. Ozellikle, o hakki sana kimse vermez. Yok oyle aci cekene “cocuk” uzerinden sozde insanlik dersi vermek. Samimi olan parasini koyar ortaya, hic yoktan gercek sucluyu gozune kestirir. Gercek hayatlarda hangi konumlarda oldugumuzu bilmedigimiz icin, tek beklentim ikinci secenegin gerceklestirilmesi.

----

"Öyle mi? Mesela SSCB'de partiye üye olmadığı için işkence gören/sürülen insanlara da aynı şeyi tavsiye eder miydin? Yoksa senin kafanda da belirli bir şablon mu var? Yoksa senin için de hak sadece senin uygun gördüklerin mi?
Güce hizmet eder?
Hayatta güçlüler vardır, Bahar. Bunu kabul etmen lazım. Bazı insanlar daha güçlüdür, bazı insanlar daha zekidir. İnsanlar eşit değildir."


Ah Marilyn, su SSCB’ye duydugun nefreti basta Vietnam ve Afganistan olmak uzere, neredeyse tum ortadogu ve az gelismis ulkeleri somuren, kiyimdan geciren Abd’ye, Ingiltereye’ Almanya’ya ve daha nice ulu onder Kapitalist ulkelere karsi beslesen... O zaman belki ayni sofrada oturma sansimiz olurdu.

Bu arada, tavrin hosuma gitti. Komunizm’in lafini ilk ben etmemisken, sadece yedigim damgadan oturu her cumlemi o tarafa cekiyorsun. Bundan boyle, ayni tavri yorumlarina karsi takinacagim.

Partiye uye olmadigi icin iskence goren magdur, pembe yuzlu ustun beyazlarda mi varmis... Neden ben onlari SSCB doneminde tutulan surgun ve idam mahkumlari listesinde goremedim? Ki, onder Amerika bile buna karsi bir antitez uretemedi, karsilik bir veri yayinlayamadi. Ki, gunumuzde ki bir soruna getirdigim oneriyi nasil 1917’ler de vucut bulan bir devrim, halk ayaklanmasiyla kiyaslarsin?

Komunizm’den ote bir yorumla, fikirle ortaya cikayim demistim ama israrla konuyu cekiyorsun.
O halde istedigin gibi gercek yuzumu gosterir, onder Mao ve Lenin yoldastan bahsedebilirim.
Bir Komunist agziyla konusmam halinde, beni “hayalperest bir liseli” olmakla suclama.

Cunku tersi bir tutum sergiledigimde de “gizlenmis bir kizil” muamelesi gosterdin, her yazdigimin altinda parlayan bir orak-cekic aradin.
Iyi, istedigin olsun. Hadi, uye ulkelerinin devamlilik oylamasinda “dost saydigin turk topluluklarindan” slavlara oranla daha yuksek oy alan SSCB’yi katliam yapmakla suclayalim.
Hatta bolseviklerde aslinda Car yanlisi olsunlar.
He, bir de o isciler var ya, aslinda amaclari Lenini basa getirmek degildi, 17 ekim’de isten kaytarmak icin sokaklara dokulduler.
Dert degil, ayagiyla kumandanin tusuna basmaktan zayiflayan insanlarda beni “hayalperest” olmakla sucladi, zamaninda bu damgayi yemeyen Komunist degil, solcu bile yoktur. Bundan mi gocunacagim. Asil yuksegi hedefleyemeyen sozde gercekci ama bana gore kolaya kacanlar utansin.

Sen “hayal” deyince, neyse ki oyle olmuyor.

----
"Bunun senin o hassas duygularını incitiyor olması bir şeyi değiştirmez."

Yok Marilyn, degil sen, tum dunya karsima dikilerek “esit degiliz” desede, “elinde ki arabayi, telefonu alinca gorursun, tabi sac rengi konusunda bizden ustun olabilirsin” demeye devam ederim.

Hassas duygu? Marilyn, bir Komunisti hassas olmak ile suclayarak sinirlendiremezsin.
----
"Dön bak aslanlara, maymunlara, Kolonideki bütün maymunlar, bütün aslanlar avdan aynı payı mı alıyorlar? Hayır. Başat erkeğin yavruları sürüde diğerlerine göre daha ayrıcalıklı ve daha korunaklı.
Kapitalizm doğal bir sistemdir, Bahar. İnsan doğada ilk varolduğu andan itibaren var olan bir sistem.
Sen kendini kediden, köpekten, aslandan, maymundan daha üstün görüyor olabilirsin. Ben görmüyorum. Güç vardır ve gerçektir.
Bütün insanlar tümü, aptalı zekisi, yeteneklisi tembeli birbirine eşit olacak demek benim kabul edeceğim bir şey değil."

Eger, kendi evine belgesellerden gorup kaptigin “orman kuralini” uygulamak istiyorsan, basarilar. Fakat insanlik surekli devinim halindedir. Bir kartopu misali, her gecen gun buyur ve guclenir. Insanlik dogru olan adina savasmak icin bir beyne ve duyguya ev sahipligi yapar.

Ben, nasil bir aslan’in kendi turunden olan ve olmayan her turlu canliyi, tehdit gormus yeni dogmus yavrulari yeme, bogma gibi davranislarini kopyalamiyorsam, kendi aralarinda kurduklari guce dayali duzeni de hayatima, dunyaya uyarlamam.

Sende biraz samimi ol Marilyn. Soz konusu Tanri, ozgur irade, baskasina zarar vermeyen secimler vb olunca en mukemmeli, kusursuzu hedefleyip, sira siniflarin yok edilmesine gelince hayvana bakacak kadar geriliyorsun. Tutarli mi hic? Hadi, felsefi dusuncelerinide bir maymuna uyarla.
Ben hic cocuk sayisini dusunen aslan gormedim, ne diye bunu dert ediyorsun ki?
Olmuyor ama oyle, esitlik olunca “aslan-ceylan” iliskisini ornek alip, soz konusu kadin, basin, yasam haklari olunca senin inancina gore ustun olan Isvec’i, Norvec’i taklit etmek.
Soz, ne zaman ki bir aslan muamalesi gordugunde( yani kurkun icin olduruldugunde, zevk icin kafese tikildiginda’ veyahut diger hayvanlar tarafindan saldiriya ugradiginda) sessiz kalir ve hatta “yani, dogal duzen bu! Aslanda esitlik yok, hayal ulan o” dersen, bende yolunun yolcusu olacagim.

Ama yok oyle, belli bir duzeni, mevkiyi tutturmus elit insan olarak bilgisayar basinda”esit degiliz, ormanda bile aslan keciyi olduruyor, bu yuzden imkansiz” demek. Sanki bize hayati ogreten hayvanlarmis gibi. Onlardan mi ornegimiz?

Insan daima daha iyisine dogru hareket etmeli, ilk basta elimizde ok ile ormanlarda kosuyor, elbise olarak yaprak parcalarini kullaniyorduk diye, bu onun dogru ve uygunmasi en mumkun olan oldugunu gostermez. Insan iyi ve hatta mukemmel olani hedefler. Ve zamanla ona alisacak kafalar ile insa eder.
----
"Ben Stephen Hawkingle eşit değilim, o benden daha zeki ve ben de X kişiden daha zekiyim.
Bizi eşit kılmaya senin hakkın yok."

Senin bakis acinda her zaman somurulen, benimkinde ise 25 dolara calisan doktor ile guvenlikcisi, paskan ile esnafi olacaktir.

Hawking ile zeka olarak esit degiliz, fakat onunda zekasini ancak maddi olarak alacagi fazla maasin karsiliginda kullanmak gibi bir yanlisa dusmemesi lazim. Cunku vermeyiz. Once, halk icin calismayi, var olmayi kavrasin. Sonra zekasina hurmet gosterir ama cebine yine ayni maasi birakiriz.

Sanmayin ki herkes satilmis Kapitalis ruhlular gibi paranin kokusuna gore hareket ediyor, onlari iten tek gudu bekciye baktiklarinda goremeyip ellerini ceplerine attiklarinda hissettikleri paradir...

Oyle olan hain ve korkaklarda var.
Eh, bizde onlarin karsisinda durmak icin variz.
Bakalim, halktan gucunu alan mi yoksa halki somuren mi kazanacak.
Chavez, Lenin, Mao, Stalin, Che, Castro, Gezmis, Cayan, Marcos, Pedro, Emiliano ve daha nicesi arkalarinda birer hirka birakarak goctuler ve onlarin ideallerini Maduro gibi insaatte calismis, tugla tasimis, duvar ormus, hamallik yapmis kimseler yukleniyor.
Elbet Gorbacov’larda var olacaktir, ama ardindan onu gomecek olanlarda gelir.

Yani, guce tapmak, eline gecince baski araci olarak kullanmak insanlarin genlerinde degil sadece hastalikli beyinlerinde olur. Ve cikar icin kisi tarafindan ozgur irade ile secilir. Kimisi cebine, kimisi de bir baskasiyla esit olmaya onem verir.

"Ben seni açlık ile sınırlamıyorum Bahar. Ben sınırlama koymuyorum. O senin anladığın.
Benim için öncelik doymaktır. Lütfen açlıktan midesi kaburgasına yapışmış bir çocuğa anlat "Evet açsın ama pskilojin açlığından daha önemli" lafını. Eğer o çocuk seni yemezse gel tekrar konuşalım.
Kusura bakma ama söylediklerin fazla yeşilçamvari cümleleler.
Öncelik açlıktır Bahar.
Karnı doymayan insanın psikolojisi olmaz. Hani diyorsun ya midemin doyması konusunda bir sorun yaşamadım diye, hah işte tam da bu yüzden psikoloji senin için daha önemli.
Karnı aç olan insanların ideoloji yüzünden midelerine ağrı girmesi gibi lüksleri yoktur Bahar. Onların sorunu senin gibi ideoloji değil, ekmek.
Lütfen git ve karın ağrını Basmane Garında küflü bir kuru ekmek kemiren 6 yaşındaki çocuğa anlat. O çocuğun önceliği ne komünizm ne de kapitalizm o çocuğun önceliği ekmek, et, süt ve su. Psikoloji değil.
İnsanlar bozuk psikoloji ile de yaşayabilirler ama aç olarak ölürler Bahar."
Benim için önce tokluk sonra mutluluktur.


Sinirlama koymuyorsan, neden asgari olani belirledin? Elbette aclik ve susuzluk sorunu ile kanser ve daha nicesininde yarisamayacagini biliyorum. Fakat, bahsi gecen cocuklarin mutlu hayat yasamasina zemin hazirlayamacak kimseleri secmek olunca, ben aclik kadar psikolojininde goz onunde bulundurulmasi gerektigini soyluyorum.

Ki, istatistikte soyledigin sekliyle bir “kaburgalarin gozukmesi” durumu yok.

Bahsi gecen veri, bir cogumuza ucuk gelecek bir minimum durum taban alinarak yapilmis.

O mendil satan cocuklarin bir cogu olmuyor ama sefil bir hayat da yasiyorlar. Ki onlari ornek gostererek cocuk sayisini dusunmek gerektigini, aileninde sorumlu oldugunu felan soylemistin.

Simdide mendil satan cocugun psikolojisi ile kolejli ile yaristigi icin kafayi yiyeyin ki farklidir dersin.

Hep kendi onceliklerine gore sinir biciyorsun.

Oysa nasil o mendilci cocuk ac olmadigi halde ailesi senin suclayacaklarin kategorisine giriyorsa, benim kategorimede yurumek zorunda kalanlar, dershaneye gidemeyenler, sonlari sanayide bitecek olanlar giriyor.

Tek bir farkla, ben ailelerini degil, guc sahiplerini suclarim.
Hmmm, sinir sensin. Anladim simdi.

Ah Marilyn, sanki Basmane Garinda kuflu ekmek yiyen cocugu Komunist olmadigi icin sucluyormusum gibi yazmissin...
Oysa sen kendini ondan, onu da otekinden ustun gorerek en buyuk kotulugu yapmis oluyorsun. Hem Kapitalist hem de Humanist takilmak zor olmali.

Yukarida acikladim ama tekrar yazayim, elbette birinci oncelik daima tok karin olmali. Fakat ben bir onceki mesajimda yer alan prikoloji gibi hastaliklari, senin cocuk sahibi olan kimseleri maddi ve manevi yeterliliklerine gore bilinclendirmek, hatta gerekirse onune gecmek gerektigi yonunde ki cumlelerine karsilik olarak yazdim.

Ayrica, ac insandan dininin, ideolijisinin hatta caldigi ekmegin, soydugu bankanin bile hesabinin sorulamayacaginida yine ayni mesajimda belirtmistim. Bana istedigin cumleyi cekiyorsun derken, tam da attigin ithama tutulmussun.

"Ben herkesin doktor, mühendis, avukat, yazar, şair olabileceğine inanmam. Böyle bir şeye inanmak yine insanın tabiatına ters.
Beni ne kadar eğitirsen eğit, benim duygusal zekam, matematik zekamdan daha fazla. Kısacası ben doktor olsaydım bile kötü bir doktor olurdum.
Eğer devlet okullarında İzmir'de ve Diyarbakır'da aynı şartlarda eğitimden bahsediyorsan.
Evet. Devlet buna olanak sağlamalı. Gerekirse bana 1.000 lira daha az ücret vermeli ama o çocuklara eşit haklar vermeli.
Dışsal etkenleri eşit olmalı ve ayrışma bireysel yetenekler sonucu olmalı.
Eğer mühendis olmaya yeteneği, becerisi yoksa iyi bir çöpçü olabilmeli iyi bir taksi şoförü olabilmeli, iyi bir teknik servis olabilmeli.
Bunlar mühendis olmaktan daha az "onurlu" işler değiller. Aynı katma değeri doğurmuyor olabilirler, aynı ücreti gerektirmiyor olabilirler ama aynı saygıyı, aynı insanca muameleyi ve çocuğunu sinemaya götürmekten, haftada bir gün kırmızı et, bir gün beyaz et, bir gün balık, düzenli sebze ve meyve yedirmeyi hak eden meslekler.
Bunun için işçiye ne kadar verdiğinin önemi yok Bahar. İşçiye yine 1.300 lira verebilirsin, önemli olan o 1.300 liranın alım gücünün yüksek yani enflasyonun düşük olmasıdır.
Yani senin sandığının aksine gebersin fakirler gibi bir hayat mottom yok benim.
Tam tersine beni Sabancı'nın çocuğu değil, Soma'da ölen madencinin çocuğu alakadar eder. Benim tüm endişem ve tüm çabam o çocuk içindir. O madenci içindir.
Sadece bunu yaparken senin yolunu kullanmıyorum, hepsi bu.
Çocuğa mendil sattırmaya gelince...
Ne kadar da iyimsersin Bahar. Özellikle toplumun en alt gelir segmentine insan onuruna yakışmayan işler teslim edildiği bir gerçek.
Ve fakat, çocuğu mendil satmaya zorlayan adam kader kurbanı falan değil. Öyle olsa tüm fakirlerin çocuklarına mendil sattırması gerekirdi.
Hamallık, amelelik, merdiven silmek, vs vs gibi zibilyon tane seçenek içinden çocuk sömürmek?
O zaman peze...ler de kader kurbanı. Sonuç olarak onlar da doktor, mühendis olma şansı verilmedi.
Aramızdaki fark, ben nasıl ki insanların zeka ve yetenek olarak eşit olmadıklarını düşünüyorsam, ahlaken de eşit olmadıklarını düşünüyorum.
Bazı insanlar sadece kendilerini önemser ve kötü niyetlidir Bahar."


Ben herkesin bilmem ne diplomasina sahip olabilecegini dusunuyor, biliyor, inaniyor ve altinada imzami atiyorum.
Hedefim herkesi muhendis ya da doktor yapmak degil. Onlari hic ustun gormuyorum ki, bir copcuye onluk giydirme ugrasim olsun. Benim istedigim, her ikisininde ayni maasi almasi.
Yoksa yetenek ve yonelimlere gore meslekler farkli secilebilir, herkes doktor olsaydi dunyada yasanmazdi.
Bir onceki mesajimda alim gucunun artirilmasindan ve saf bir esitlik saglanmasada ortalama bir gelirin tutturulmasindan, cunku Tc zeminin simdilik ancak buna musait oldugundan bahsetmistim.

Oyle bir cevap yazmissin ki, sanki yarin Komunizm gelsin, aksi halde asan assin, kesen kessine indirgenmis.

Oysa sozlerim haydin yildizli bir bere takip Cemo turkusunu seslendirerek ellerimizede birer ak47 alip yollara duselime cevrilmis. Yazdigimi boyle okursan, elbette hayalperest olarak gorursun.

Sunu da ekleyeyim, hamallik yapacagima mendil satar, araba hirsizi olurdum. Daha onurlu bu isler. Bir baskasinin koleligini yapacagima, mercedes’linin yukunu tasiyacagima tam da burada oleyim, daha iyi.

Ve ‘zibilyon’ secenekten mendili secmeleri, digerlerine oranla daha onurlu olmasi.
Aileleride oyle dusunuyor olmali.
Ya da en azindan senin gibi bir fark gormedikleri icin, hangisi uygun dustuyse ona yonelmis olmalilar.

----
"Ve sen Bill Gates'in cebinden trilyonlarını alıp bu adama versen, bu adam onu yine ahlaksızlık için kullanır. Bundandır dünyada fuhuş ticareti yapan insanların olması, bundandır dünyada uyuşturucudan para kazanan insanlar olması.
O adam için çocuğa mendil sattırmak, çocuğu dilendirmek, merdiven silmekten daha kolay olduğu için o çocuk o işi yapıyor."

Sen oncelikle bir Bill Gates’in maasini herkese ver sonra kendileri karar versinler onunla ahlaksizlik yapip yapmayacaklarina.

Oyle niyet okumakla olmuyor.

Bill Gates’in yerine gecmesi halinde cok daha onurlu bir tutum sergileyecekte bir milyon insan var ama, kimse hadi deneyelim demiyor.

Ne guzel sey kahinlik.

Olurda yoldan cikarsa, durdurursun. Fakat o yoldan cikma ve cikmama noktasina herkesin ulasmasi, kendi hur iradesini kullanma sansini yakalamasi gerekiyor.

Son paragrafina ithafen;

Marilyn, dunya donuyor biliyorsun, bununla birlikte dengelerde degisiyor.
Her zaman bati dogudan, oraya yagmurun daha cok dusmesinden kaynakli bir takim sozde mantikli nedenle daha ilerde olmayacak.
Kimisinde meyve, kimisinde petrol var.
Su anda agac mi degerli, petrol mu?
Hangisine sahip olan guclu? Abd cografi konumundan dolayi mi kazaniyor, yoksa guclu olmayi ona hak goren ruhunu satmis Kapitalistler yuzunden mi?

Cin, Abd’ye meydan okuyor. Kuba, basli basina dunyayi sarsiyor. K.Kore, Abd’yi gerisin geri kacirtiyor. Rusya, guc dengelerini cok da guzel degistiriyor.
 
Insanlar esit gelirden bunu anliyorsa, biz ne yapalim...
Valla ben direkt onu anlıyorum.
Kim ne yaparsa yapsın aynı maaşı alacaksa ben niye bir tarafımı yırtayım ki? Rahatıma bakarım. İnanın sizin gibi komünist olmayan hemen hepimiz aynı düşüncede oluruz.

Forumda bile sanmıyorum ki çok idealist olup "yok ben 10 sene okuduktan sonra 2 saatlik uykuyla 8 saatlik ameliyatlara girer, gece yarısı yatağımdan kalkıp ameliyat yapar ama günde dört saat masa başı vasıfsız işte çalışan seninle aynı maaşı seve seve alırım" diyecek insan olsun.

Valla samimiyim eğer yattığım yerden beyin cerrahı maaşı vereceklerse komünist olurum ben sorun yok.
 
Son düzenleme:

Bu cok yorucu.
Esit gelirin bir takim kosullar ile saglanacagini, calisma saatinde de yine ayni sure olmasinin sart kosuldugunu, kimsenin copculuk ile doktorluk arasinda zorluk noktasinda bir ayrim yapamayacagini, copcu yakini olanlarin onu, tersi durumda bulunanlarin ise otekini secegini ve bu yuzden de sure ve en max. duzeyde emek esas alinarak maas esitliginin saglanmasi gerektigini, bunu uygulayan ulkeler oldugunu, orada yasayan insanlarin sanildiginin aksine "hadi hep birlikte yatalim" demediklerini yazmak, ustune bir de tekrar "ohh yatarim iste" cumleleriyle karsilasmak oldukca yorucu. Komunizm'de kimse seni yatirmaz, korkma.
 
Hayallerim yıkıldı şimdi.

marilyn monroe yatırmazlarmış beni yaa. Vazgeçtim olmuyorum ben komünist. Korktun ama bir an değil mi komünist olacağım diye?
 
Hayallerim yıkıldı şimdi.

marilyn monroe yatırmazlarmış beni yaa. Vazgeçtim olmuyorum ben komünist. Korktun ama bir an değil mi komünist olacağım diye?
Shot niye alay edercesine cevap yaziyorsun?
Karsinda cocuk mu var?
Komunist, kisacasi senden farkli bir gorusu benimsemis olmam mi sana bu hakki veriyor?

Ne o, Marilyn ile birlikte "ortam mi" yapacaksin?
Eger ciddi degilsen, yazdigim cevaba karsilik bir baskasini etiketleyerek "geyik" yapacaksan beni gormezden gelsen iyi olur.
Ilk mesajinda bile alay, bosvermislik, kafadan sallama varken ciddiye alip cevap yazdim, yanlis yapmisim.

Hayir, neden korkayim...
Aramiza bazen boyle solcu gorunuslu kapitalistler, liberaller katiliyor.
Ellerimizi ceplerine uzattigimizda yuzlerinde olusan ifade, sadece eglenmemizi sagliyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…