- 28 Mayıs 2016
- 1.101
- 451
- 123
Çünkü o bol bol olan yumurtalar sayılı kalıyor.Neden Ki?
O değil de asgari ücrete geçinebilen insanlar var hala, burada önemli olan beklentiler. Tatil, sinema, dışarı da yemek, kahvaltı aramayan, gezse de olur, gezmese de tarzında bir insan daha çabuk adapte oluyor gözlemlediğim. Ben aklımda olmayan bir unvanı bir anda alınca çok bocaladım. Kuzenim yeni evli şuan daha 6 ay olmuştur ona baktıkça burnumun direği sızlıyor bazen, şöyle 2 kadeh bir şeyler içmeye gidelim desek gidemeyiz, sinemaya gitsek desek onu da yapamayız
Tek baş başa tatilimiz balayı idi sonra tatile gidemedik. Şimdi de imkanlarımız arttı ama bu seferde benim içimden gelmiyor sanki hiç bir şey.
Çünkü o bol bol olan yumurtalar sayılı kalıyor.
İnancını bilmiyorum ama şu '30 yaşındasın, bak ilerde olmaz ha' düşüncesine karşı benim bakış açım şöyle; tüm ruhlar zaten çookk evvelden yaratılmış, benim çocuklarım olacaksa onların ruhları da yaratıldı haliyle ve kaç yaşında olursam olayım o çocuklar zaten olacak.. Ha yaratılmamış ise zaten ne yapsam da olmayacak, ha 20 yaş ha 40 yaş, farketmiyor.. İnancım ve bakış açım bu yönde.. Hem her şeyin de bir zamanı var, hayatta işler matematiksel hesaplar ile yürümüyor..Merhaba arkadaşlarım. 30 yaşındayım ve 3 yıllık evliyim. Gel gelelim ki başta eşimin ailesi sürekli bebek beklentisi içindeler(olağan olarak).
Ben eşimle çok şükür çok mutluyum. Hiçbir sıkıntımız yok.
Şunu düşünüyorum ki her kadın anaç ve anne olmak için yaratılmamış zannımca. Çocukları severim onla ilgili bir sıkıntım yok. Ama evliliğim süresi boyunca hiçbir zaman bir çocuğa "benim de olsa" diyerek, içimden geçirerek bakmadım. Etrafımdaki insanlar çocuğum olmayacak diye benden çok korkuyorlar. Ki ben tüp bebek merkezinde çalışıyorum. Her gün gözümün önünden onlarca kadın geçip gidiyor. Onların acı ve meşakkat dolu tüp bebek serüvenlerine şahit oluyorum. Ama bana sorduklarında "ya senin de olmazsa 30 yaşındasın" diye. "Olursa olur. Olmazsa eyvallah" deyip geçiyorum . O zaman da garipseniyorum diğerleri tarafından.
İşin özü, eşim de kabul etse kimseyi takmayıp hiçbir zaman çocuk sahibi olmasam ah demem gibi geliyor bana.
3 yıldır çeşitli sebeplerle bebek işini erteliyoruz ve bu benim işime geliyor.
Siz be dersiniz hanımlar? Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.
İnancını bilmiyorum ama şu '30 yaşındasın, bak ilerde olmaz ha' düşüncesine karşı benim bakış açım şöyle; tüm ruhlar zaten çookk evvelden yaratılmış, benim çocuklarım olacaksa onların ruhları da yaratıldı haliyle ve kaç yaşında olursam olayım o çocuklar zaten olacak.. Ha yaratılmamış ise zaten ne yapsam da olmayacak, ha 20 yaş ha 40 yaş, farketmiyor.. İnancım ve bakış açım bu yönde.. Hem her şeyin de bir zamanı var, hayatta işler matematiksel hesaplar ile yürümüyor..
Biyolojik durumlar, yaş faktörü gerçeklerini elbette inkar etmiyorum ama benzer yapılara sahip olup kimisi 4 tane peşpeşe doğururken kimisinde 1 tane bile olmayabiliyor.. Yani, bu konuda bilmişlik yapmanın, insanın ruh halini hiçe saymanın, canını sıkmanın manası yok..
Hem konun başında demişsin ya hani, eşimle hiçbir sorunum yok çok şükür, bence bu her şeyden önemli..
Benim kafa yapısı da aynen böyle işte.. Gerçi ben 23 yaşında evlendim, sorumluluk vs pek düşünmemiştim, hallederim demiştim ama çocuk konusunda özellikle o ömür boyu sorumluluk hissi beni hep ürkütmüştü..Aynen öyle. Ben gezmek görmek istiyorum. 30 yaşındayım. 20 li yaşlarımı geçtim.. Zaten anne olduktan sonra hep anne olucam .. evlenmeden önce de, ne kadar geç o kadar iyi diye düşündüm . Çünkü zaten evlendikten sonra da sürekli sorumluluk sahibi olacaktım. 27 yaşına kadar keyif çattım anne evinde.
Elbette değil. Ancak bu düşüncede olup, kırklı yaşlarında pişman olmayan hiçbir kadına rastlamadım. Elbette kendinden emin, istisna zatlar vardır. Lakin benim tecrübe ettiğim tüm kişiler, sonradan pişman oldular. Eğer kendinizden eminseniz ve pişman olmayacaksanız istemeden anne olmayın kesinlikle.
Ben de sizinle aynı yaşta evlendim. Çocuk fikrine tamamen karşı değildim lakin en az 4 yıl istemiyordum. Plansız bir şekilde hamile kaldım evliliğimin üçüncü ayında. Çok da doğru olmayan bir korunma yöntemi seçmiştim (geri çekilme değil:)) oğlum geliverdi acele ile. Hamileliğim boyunca hiç de öyle muhteşem anne duygularını hissetmedim. Elbette oğlumu kaybetmek istemiyordum ancak karnını okşayan, gün sayan annelerden de değildim. Erkendi benim için bu süreci yaşamak.
Oğlum doğduğunda yine o anlattıkları olağanüstü duygular hasıl olmadı. Ben anneliğimi, bir gün bir konu yüzünden çok fazla üzülüp sütüm azaldığında anladım. O güne kadar hiçbir canlının aç kalma ihtimali beni bu denli korkutmamıştı. Küçücük bebek, mama yemiyor. Fışkıran süte kıran girdi gelmiyor :) bir yandan ağlıyorum bir yandan litrelerce su içip Allahım ne olur sütüm geri gelsin diye dua ediyorum. Ertesi gün durum düzeldi ve ben gerçek manada anne oldum o gün. Yani herkesin anneliği hissetme şekli ve zamanı farklı.
Oğlum İnanılmaz zor bir çocuk. Son günlerde demek ki Allah beni seçti böyle bir çocuğun annesi olarak diyorum. Hiç pişman olmadım anne olduğuma. Lakin buna rağmen ikinci çocuğu asla düşünmüyorum :)
Bende ilk yıl dönümümüz de hamileydim, sürpriz değildi ama mecburiyetti. Çikolata kisti vardı doğal yollardan olmayacak gözüyle baktırdı sağ olsun doktorlar, Allah nasip etti ama benimde oğlum inanılmaz zor bir çocuk, yaşlandım resmen diyebilirim :) Her şeyi mi zor olur bir bebeğin?
Bazen geçmişe, eskilere sarıyorum ve özledikçe ne kadar yıprandığımı fark ettim. Sinemaya gitmek lüks, dışarı da iki kadeh bir şey içmek, müzik dinlemek zaten imkansız. Biz hep beraberken çıktığımızda bile tam bir kaos oluyor oğlum sürekli inat ve ağlama halinde, biz de onu sakinleştirme
Ve sanki artık hiç bir şeyden zevk alamıyorum.. Tek gördüğüm çift olarak tatilimiz balayı idi. Son 2 sene gidemedik gerçi de bu sene gitmeyi planlıyoruz tam hayal ediyorum bir an sonra oğlumun inadının tutması, ağlaması aklıma geliyor, hiç isteğim kalmıyor.
Benim kafa yapısı da aynen böyle işte.. Gerçi ben 23 yaşında evlendim, sorumluluk vs pek düşünmemiştim, hallederim demiştim ama çocuk konusunda özellikle o ömür boyu sorumluluk hissi beni hep ürkütmüştü..
Şimdi evli değilim, evli olsam yine aynı şekilde mi düşünürüm çocuk konusunda, bilemiyorum ama ben evlendiğimde tüm arkadaşlarım bekardı nerdeyse, çocuğum olursa ben de büyüycem korkusundaydım :) Şimdi bi çok arkadaşım evli ve çocuklu olunca çocuk konusundaki katılığım biraz daha yumuşadı sanırım.. Çocukları oldu diye evlere kapanıp sosyal hayattan uzaklaşmadı mesela hiçbiri.. O da benim korkularımı azalttı..
Esas korkum, düzgün bi insan yetiştirebilir miyim? idi temelde ama her şey için bunca kaygı da doğru değil..
Zamanla değişebiliyor bazı düşünceler ve hisler..
Ahajaj acaba bizim gibilere mi Rabbim boyle zor cocuk veriyor ?Gel yamacıma ben anlarım senin halinden :) üç yıldır tatile gitmiyorum. Bir kez oğlumla adalara gittik iki günlüğüne. Uzak bir yere gitmeye cesaret edemedik. Eve nasıl döndük anlatamam. İkimiz de o gün tövbe ettik çocukla asla tatile gitmeyeceğiz diye. Biz herhangi bir yerde oturup yemek bile yiyemiyoruz. Sürekli bir koşturma ve kaos hali var. Sinemaya en son ne zaman gittim unuttum. En son ne zaman müzik dinledim unuttum. En son ne zaman sıcak çay içtim onu da unuttum :)
İnatlaşma, ağlama, tutturma, etrafa saldırma, olmadık şeyler isteme ve dahi sürekli hareket etme. Ne ararsan var benim sıpada. Yemek yemesi sorun, uykudan nefret ediyor haliyle uykuya geçiş sorun. Dışarıya çıkmak sorun. Evde durmak sorun. Bazen o kadar Çaresiz kalıyorum ki "idrak sakin ol o sadece bir çocuk" diye söyleniyorum sonra oğlum geliyor "anne çok üzülmüş, sarıl anneye diyor" gel de sürdür kızgınlığı sonra.
Geçecek diye umuyorum arkadaşım. Yani inşallah :)
Konuda yazdiklariniz ve yorumlariniz o kadar ben kii size sarilasim geldi
Evlenmeden once benimde cocuk yapmam gibi bi dusunmem yoktu.Polistikim bende.Buna ragmen cocuk istegi gelmedi bana.Ama bir gun zaten olacak artik ertelemeyeyim dedim. Hemen hamile kaldim .Cok sukur iyi ki var diyorsun olduktan sonra.Ama hala dusunurum acaba hala istemiyor olabilir miydim diye?
Oglum 14 aylik Allah bagislasin bize. 2.cocugu dusunmuyorumEsimle bu konuda zitlasacagimiza eminim :-(
Elbette değil. Ancak bu düşüncede olup, kırklı yaşlarında pişman olmayan hiçbir kadına rastlamadım. Elbette kendinden emin, istisna zatlar vardır. Lakin benim tecrübe ettiğim tüm kişiler, sonradan pişman oldular. Eğer kendinizden eminseniz ve pişman olmayacaksanız istemeden anne olmayın kesinlikle.
Ben de sizinle aynı yaşta evlendim. Çocuk fikrine tamamen karşı değildim lakin en az 4 yıl istemiyordum. Plansız bir şekilde hamile kaldım evliliğimin üçüncü ayında. Çok da doğru olmayan bir korunma yöntemi seçmiştim (geri çekilme değil:)) oğlum geliverdi acele ile. Hamileliğim boyunca hiç de öyle muhteşem anne duygularını hissetmedim. Elbette oğlumu kaybetmek istemiyordum ancak karnını okşayan, gün sayan annelerden de değildim. Erkendi benim için bu süreci yaşamak.
Oğlum doğduğunda yine o anlattıkları olağanüstü duygular hasıl olmadı. Ben anneliğimi, bir gün bir konu yüzünden çok fazla üzülüp sütüm azaldığında anladım. O güne kadar hiçbir canlının aç kalma ihtimali beni bu denli korkutmamıştı. Küçücük bebek, mama yemiyor. Fışkıran süte kıran girdi gelmiyor :) bir yandan ağlıyorum bir yandan litrelerce su içip Allahım ne olur sütüm geri gelsin diye dua ediyorum. Ertesi gün durum düzeldi ve ben gerçek manada anne oldum o gün. Yani herkesin anneliği hissetme şekli ve zamanı farklı.
Oğlum İnanılmaz zor bir çocuk. Son günlerde demek ki Allah beni seçti böyle bir çocuğun annesi olarak diyorum. Hiç pişman olmadım anne olduğuma. Lakin buna rağmen ikinci çocuğu asla düşünmüyorum :)
böyle konuşan tanıdığım herkes yaş 35 sınırına dayandığında acilen bebek yapma moduna geçtiler çünkü tren kaçmadan sağlık problemi yaşamadan kendilerinden bir parçayı dünyaya getirmek istediler, gez toz nereye kadar eşte bir yerden sonra yetmiyor insana ve şimdi bebek sahibi hepsi...Merhaba arkadaşlarım. 30 yaşındayım ve 3 yıllık evliyim. Gel gelelim ki başta eşimin ailesi sürekli bebek beklentisi içindeler(olağan olarak).
Ben eşimle çok şükür çok mutluyum. Hiçbir sıkıntımız yok.
Şunu düşünüyorum ki her kadın anaç ve anne olmak için yaratılmamış zannımca. Çocukları severim onla ilgili bir sıkıntım yok. Ama evliliğim süresi boyunca hiçbir zaman bir çocuğa "benim de olsa" diyerek, içimden geçirerek bakmadım. Etrafımdaki insanlar çocuğum olmayacak diye benden çok korkuyorlar. Ki ben tüp bebek merkezinde çalışıyorum. Her gün gözümün önünden onlarca kadın geçip gidiyor. Onların acı ve meşakkat dolu tüp bebek serüvenlerine şahit oluyorum. Ama bana sorduklarında "ya senin de olmazsa 30 yaşındasın" diye. "Olursa olur. Olmazsa eyvallah" deyip geçiyorum . O zaman da garipseniyorum diğerleri tarafından.
İşin özü, eşim de kabul etse kimseyi takmayıp hiçbir zaman çocuk sahibi olmasam ah demem gibi geliyor bana.
3 yıldır çeşitli sebeplerle bebek işini erteliyoruz ve bu benim işime geliyor.
Siz be dersiniz hanımlar? Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.
Zorunda değilsin elbette. Baskaları için ( onlari memnun etmek icin) ugrasmayin. Sizin kafa yapınızdaydım. Zaman geçtikçe 'olsa mı ' diyor insan. O zamani bekleyin. Simdi ne gec ne erken iyi ki bu yasimi beklwmisim diyorum. 31 yasinda anne oldum.Merhaba arkadaşlarım. 30 yaşındayım ve 3 yıllık evliyim. Gel gelelim ki başta eşimin ailesi sürekli bebek beklentisi içindeler(olağan olarak).
Ben eşimle çok şükür çok mutluyum. Hiçbir sıkıntımız yok.
Şunu düşünüyorum ki her kadın anaç ve anne olmak için yaratılmamış zannımca. Çocukları severim onla ilgili bir sıkıntım yok. Ama evliliğim süresi boyunca hiçbir zaman bir çocuğa "benim de olsa" diyerek, içimden geçirerek bakmadım. Etrafımdaki insanlar çocuğum olmayacak diye benden çok korkuyorlar. Ki ben tüp bebek merkezinde çalışıyorum. Her gün gözümün önünden onlarca kadın geçip gidiyor. Onların acı ve meşakkat dolu tüp bebek serüvenlerine şahit oluyorum. Ama bana sorduklarında "ya senin de olmazsa 30 yaşındasın" diye. "Olursa olur. Olmazsa eyvallah" deyip geçiyorum . O zaman da garipseniyorum diğerleri tarafından.
İşin özü, eşim de kabul etse kimseyi takmayıp hiçbir zaman çocuk sahibi olmasam ah demem gibi geliyor bana.
3 yıldır çeşitli sebeplerle bebek işini erteliyoruz ve bu benim işime geliyor.
Siz be dersiniz hanımlar? Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.
Gel yamacıma ben anlarım senin halinden :) üç yıldır tatile gitmiyorum. Bir kez oğlumla adalara gittik iki günlüğüne. Uzak bir yere gitmeye cesaret edemedik. Eve nasıl döndük anlatamam. İkimiz de o gün tövbe ettik çocukla asla tatile gitmeyeceğiz diye. Biz herhangi bir yerde oturup yemek bile yiyemiyoruz. Sürekli bir koşturma ve kaos hali var. Sinemaya en son ne zaman gittim unuttum. En son ne zaman müzik dinledim unuttum. En son ne zaman sıcak çay içtim onu da unuttum :)
İnatlaşma, ağlama, tutturma, etrafa saldırma, olmadık şeyler isteme ve dahi sürekli hareket etme. Ne ararsan var benim sıpada. Yemek yemesi sorun, uykudan nefret ediyor haliyle uykuya geçiş sorun. Dışarıya çıkmak sorun. Evde durmak sorun. Bazen o kadar Çaresiz kalıyorum ki "idrak sakin ol o sadece bir çocuk" diye söyleniyorum sonra oğlum geliyor "anne çok üzülmüş, sarıl anneye diyor" gel de sürdür kızgınlığı sonra.
Geçecek diye umuyorum arkadaşım. Yani inşallah :)
Merhaba arkadaşlarım. 30 yaşındayım ve 3 yıllık evliyim. Gel gelelim ki başta eşimin ailesi sürekli bebek beklentisi içindeler(olağan olarak).
Ben eşimle çok şükür çok mutluyum. Hiçbir sıkıntımız yok.
Şunu düşünüyorum ki her kadın anaç ve anne olmak için yaratılmamış zannımca. Çocukları severim onla ilgili bir sıkıntım yok. Ama evliliğim süresi boyunca hiçbir zaman bir çocuğa "benim de olsa" diyerek, içimden geçirerek bakmadım. Etrafımdaki insanlar çocuğum olmayacak diye benden çok korkuyorlar. Ki ben tüp bebek merkezinde çalışıyorum. Her gün gözümün önünden onlarca kadın geçip gidiyor. Onların acı ve meşakkat dolu tüp bebek serüvenlerine şahit oluyorum. Ama bana sorduklarında "ya senin de olmazsa 30 yaşındasın" diye. "Olursa olur. Olmazsa eyvallah" deyip geçiyorum . O zaman da garipseniyorum diğerleri tarafından.
İşin özü, eşim de kabul etse kimseyi takmayıp hiçbir zaman çocuk sahibi olmasam ah demem gibi geliyor bana.
3 yıldır çeşitli sebeplerle bebek işini erteliyoruz ve bu benim işime geliyor.
Siz be dersiniz hanımlar? Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?