Attım bile :)Evet gonderin motive olurum.Ben de baslayayim oo zama.
Merhaba Tweety, aslında biliyor musun, büyük bir olaymis gibi geliyor gitmeden, ama bir kez yola çıkınca anlıyorsun ki bunca yil sana engel olan tek şey kendinmişsin:)Ne cesaretlisin bilmedigin ülkelerde ne güzel gezmişsin
Ne güzel anlatmışsın ama cesaret meselesi galiba,Attım bile :)
Umarım baslamaya motive eder seni :)
Eğer niyetlenirsen her squattan sonra ekran görüntüsü atabilirsin bana, birbirimizden güç alırsak bbirakmayiz belki yarida
Merhaba Tweety, aslında biliyor musun, büyük bir olaymis gibi geliyor gitmeden, ama bir kez yola çıkınca anlıyorsun ki bunca yil sana engel olan tek şey kendinmişsin:)
Bir kere dil bilmene bile gerek yok, elinde harita olduktan sonra kime sorsan sana yol tarifi ediyor (çok defa İngilizce bilmediği için yol tarifi yapamayan insanlar koluma girip beni gideceğim yere kadar götürdü :)
Mesela ilk yurtdışına çıktığımda Sırbistan'a da gitmiştim. Bir traleybuse bindim-hani üstünde elektrik telleri olan küçük tramvaylar.Sonucta raylı olduğu için güvenli gibi geldi, gider - yol bitince aynı yola geri döner. Ama araç yarım saat gittikten sonra karanlık bir hangara girdi ve herkes indi. Benim o zamanlar ne yeterlo İngilizcem var ne onların Kiril alfabesini öğrenmişim. İnternetim de yok. Önce çok korktum, hemen çocuklu bir kadının yanına gidip elimdeki haritadan bindiğim durağı gösterdim. O gitti şoförle konuştu, derdimi anlattı. Aracın tekrar hareket saatine kadar şoför yanıma geldi, kibar kibar benimle konuşup sakinlesmemi sağladı. İneceğim durağa geldiğinde de arkasına dönüp bana seslendi-kacirmiim diye :)
Yani insanın başına ne gelirse gelsin bir şekilde cozuluyor. Bence ilk tatilinizde Ukrayna'ya bir bilet alın eşinizle. Hem biletler çok ucuz (ukraine international airways) hem sadece 1 saat uzaklıkta hem de pasaporta bile ihtiyacin yok- yeni çipli kimlikle gidip gelebilirsin.
Bugünüme gelecek olursak squatta bugün dinlenme gunumdu. Sadece bir bardak su içtim.
Ve o bajsettogim Kolombiyalı çocukla bulustum-dil pratiği açısından çok güzel oldu. Saatlerce konuştuk. Benim için verimli bir gün oldu. Bı hafta havaların güzel olduğu bir gün de bisiklet ile çıkmak uzere sozlestik.
İstanbullulara fikir olması açısından bugünkü rotami paylaşayim
Karaköy iskelesinden Haliç şehir hatlarına binip balata geçmeye niyetlendik ama vapur saatini kaçırınca yuruduk. Siz vapurla geçin daha hoş olur. Bir de kağıt helva alın vapurda,ooh mis
Balatta rengarenk harika sokaklar var-eski evler-şık kafeler...ama benim gözdem tabii ki ortadoks ortaokulu
Eki Görüntüle 2110963
Buraya mutlaka gidin. Balati gezdikten sonra yeni açilan demir kiliseye gittik. Bulgar kilisesi- ve tamami demirden. Ben dışını cekmemisim,resimi netten buldum
Daha yeni restore edildi de açıldı. Disi da çok güzel içi de inanılmaz. Gerçekten hakkını verip restore etmişler.
Son gittiğim son gittiğim ülkedeki arkadaşım bana her kilisede mum alirdi-dilek dileyim diye. Çok naif bir hareketti ve hosuma gitmişti. Bugun ben de misafirime aldim-onun da hoşuna gitti:)
Eki Görüntüle 2110968
Daha sonra eyupe yürüdük (yirmi dakikalık bir yol. Alternatif olarak otobüse binebilir ya da vapurla gidebilirsiniz)
Eyupten teleferikle Pierre loti tepesine ciktik- harika manzara eşliğinde gözleme - çay ile Türk saati yaptık :)
Bence izin gününü değerlendirmek için güzel bir rota, tavsiye ederim...
* Yazimi tamamlarken geçen gün arayan- aynı zamanda bana mum aldı diye bahsettiğim çocuk aradi-ona kıvırcık diyeyim bundan sonra. yirmi dakikaya yakın da kivircikla konuştum, yani İngilizceye doydum bugün :) güzel ve verimli bir gün oldu benim icin
Aslında biliyor musun , gerçekten cesur olmayı gerektirecek bir durum yok. Bir kere o yola çıkınca artık bu o kadar olağan geliyor ki daha önce neden bu kadar büyütmüşüm kafamda diyorsun.Ne güzel anlatmışsın ama cesaret meselesi galiba,
Bide iyilerle karşılaşmıssın,
Yada ben çok korkagım,
Hayatı senin gibi yaşamayı isterdim :)
İstanbulda degilim keşke olsaydım bide bekar olsaydım iyi yol arkadası olabilirdikAslında biliyor musun , gerçekten cesur olmayı gerektirecek bir durum yok. Bir kere o yola çıkınca artık bu o kadar olağan geliyor ki daha önce neden bu kadar büyütmüşüm kafamda diyorsun.
Eğer İstanbul'daysan seni pazartesi bir yere davet etmek isterim.
Eki Görüntüle 2111854
Gezgin kadınlar'in her sene kadınlar gunune yakın düzenlediği 'kadin yol hikayeleri' etkinliğine gelebilirsin istersen benimle.
Gerçekten insana ilham veriyor ve 'evet ya, bahanelerle ihtiyacim yok. Ben de yapabilirim' dedirtiyor :)
İlk mesajimi şöyle bir okudum ki o kadar çok şey söylemişim ama yapmamısim. Yarın bunların gunu olacak.Herkese merhaba...
Yapacak belki de bir ton işim var ve erteledikce erteliyorum. Erteledikce daha da erteliyorum...
Bu sayfayı bana destek olması için açtım...
Öncelikle kendimden bahsedeyim: yaşım 25ten yukarı 30dan aşağı :)
Gezmeyi coook seviyorum. Çalışmayı da çook seviyorum. Ama düzenli bir iş hayatini maalesef ki sevemiyorum...
İstiyorum ki hayatimi yaşayabileyim, çok gezeyim, çok göreyim, her fırsatı değerlendireyim...
Değerlendiriyorum da gerçekten. Bu sebeple şu anda işsizim.İlk işimden (mesleğimi yapmıyordum,mezuniyetten sonra öylesine girdiğim yerden) yurtdışına tatile gideceğim diye çıkmıştim. Döndüm, sezonluk işlerde çalıştım, birkaç aylık işler buldum, yine gezdim falan derken en sonunda guzel bir iş buldum. Orada, hatırlıyorum kocaman bir takvim vardı. Takvime baktiiim baktiiim ve en yakın tatilin yılbaşında haftasonuyla birleşecek bir gün olduğunu farkettim, içime bir öküz oturdu :)
Böyle biriyim işte... Sonra deneme süresinde ayrıldım o işten, daha doğrusu 'allahim bu sinir bozucu insanlarla nasıl çalışacağım?' diyordum ki : kovuldum!
Aileme kovuldugumu söyleyemedim o yüzden onlara göre benim hayatım laylaylom, derdim tasam yok , zora gelemiyorum falan.
Bu arada mezun olduğumdan beri ailemden para almıyorum , işsiz de olsam az çok kendimi idare edecek kadar işlerde çalışıyorum...
Peki cidden laylaylom bir insan miyim?
Keşke olsam.
Öyle değilim,hatta 'dönemsel' dediğim işten (ailem mutlu olsun diye onlara kalıcı demiştim) ayrıldıktan sonra sabah 9da ise gider gibi çıkıp akşam 6ya kadar iş başvurusu yapar-sağda solda oyalanir-kafelerde bulmaca falan çözer akşam eve gelirdim! Filmlerde olur ya; evin babası işten kovulur , evden işe diye çıkıp parka oturur, işte onun aynısını 3 hafta yaşadım ben, sonra neyse ki güzel bir iş buldum-işte ondan da kovuldum:)
O kadar da gamsız değilim yanii
Her neyse, kendimi tanıtma kısmını geçebiliriz
Şimdi önümüzdeki ay tekrar yurtdışina çıkacağım. Resmen havadan kucağıma bir fırsat düştü, neredeyse hiç cabalamadim bile. Evrene olumlu mesajlar gönderdim sanırım :)
Bir projeyle gideceğim , coook fazla masrafim var ama oraya gittiğimde elden ödemesini yapacaklar.
İşte bu sayfanin gorevi de o zamana kadar hayatımi düzene koyabilmek
Lafı yeterince dolandırdigima göre hedeflerime gelebilirim. Yaptimlarimin yanına tik atacağım
1) Odanı topla, giyinmedigin valizlerce kıyafeti 'çorbada Tuzun olsun' derneğinin mağazasına bırak.
Marie Kondo'nun ünlü bir kitabı var. 'hayati sadeleştirmek içinerle, topla, rahatla' diye. Kitabın özü hayatındaki fazlaliklari atmak ve huzura kavuşmak. İstifçilige bir son vermek. Nasıl ki tam sınav haftasında , ya da çook stresli olduğumuz bir anda kalkar ev toplarız? Çünkü beyin birşeyleri yoluna koymak ister,'en azindan hayatımda bir şey yolunda olsun' der :)
Yani kitabın amacı kısaca şu: evini duzenle-hayatin düzene girsin. Tabii ki bu kadar basit değil ama ben felsefesini sevdim. İlgisini çekenler Konmari Metodu diye arama yapabilir:)
Çorbada Tuzun Olsun ekibine gelince, istisnasız her akşam Taksim'de bulusup evsizlere çorba dağıtan bir oluşum. Gelmek isteyen herkese kapıları açık. Ve bir mağazaları var. Kiyafetlerinizi bağisliyorsunuz, evsizler seçip beğenip giyiyor. Bu cumartesi mağazayı düzenlemeye gelmemiz için ilan açmışlar. Yetistirebilirsem gitmek ilk hedefim.
2) YAPILDI ! ailene önümüzdeki ay yurtdışina cikacagini söyle
Offf daha söylemedim, biliyor musun? Oysa iki aydır belli.
Gidenin önünde dağ olsa duramaz,birşey diyeceklerini sanmıyorum ama fazla işsizlikten heralde psikolojim bozuldu. 'is bulmak yerine nerde dandik iş var gidiyorsun,biz seni boşuna mi okuttuk' bakışı atmalarını görmek istemiyorum. Bu yüzden kaçtıkça kaçıyorum(
Oysa kendimi hep özgür bir kadın gibi hissetmisimdir. Böyle özgür olmadığımi ilimlerime kadar hissettigim zamanlarda içinde bulunduğum durumdan nefret ediyorum.
3) YAPILDI! vize için gerekli evrakları tamamla
İyyy lanet olsun! En iğrenç şey. Nefret ediyorum vize işlemlerinden. Bir ciğerimi istemedikleri kalmis. Yetmedi 85 Euro istediler,euro olmuş 4.53! Eski ev arkadasimdan borç alacağim sanırım
4) YAPILDI! -bilet al
oradan dönüşte Ukrayna ya da Rusya'ya geçmeyi düşünüyorum. Bu da ayrı bir sıkıntı çünkü Rusya da vize istiyor. Davetiyem var (yani kesinleşirse bana seve seve davetiye yazacak insanlar var, ama bilmiyorum ki ne olacak. Of! )
5) squat yap, her gün sayfada paylaş (ve before after fotosu paylaş)
Evet, madem bir ayım var, kalcami fiziğimi bir yoluna sokayım, di mi?
Programım bu: bugün başlayacağım umarim
Spor yaptıkça daha enerjik oluyor insan. Yattikca da daha çok yatıyor. O yüzden spor yapmam şart! Üstümdeki ölü toprağı atmam lazim!
Eki Görüntüle 2113428 Eki Görüntüle 2094732
5. Gun
6) yabanci dilini geliştir - turist gezdir
Aslında yabancı dilimi en güzel geliştirdiğim insanla aram bozuk,ve sanırım çabalamamak daha mantıklıama özelime girmeyeyim.
Gezdirecek turist bulduğum bir site var. Profilimi yeniden aktif ettim, yarın biri ile buluşacağım. Ama şansıma adam türk aşığı ve türkçe bilen -pratik yapmak isteyen biri çıktı:)
Ben de hayır diyemedim. Yani sanmıyorum İngilizce iletişim kuracagimi, ama olsun . Bu da yeniden başlangıç olur bana
7) çok ihmal ettin, kitap oku
Geçen ay okumadigim kitaplarımı ustuste dizdim ve neredeyse boyuma ulaştığını gördüm. Bu ise bir son vermem lazım. Bugünden itibaren yeni bir kitaba başlayacağım (ki çook severim okumayı)
8) sokağa hayvan kulübesi koy ve HER AKSAM mama ve su ver!
Her sene soğuklar başlayinca kulübe yapıyorum ama (doğruyu söyleyeceğim) mama koymayı ihmal ediyorumYanında-icinde mama olmadığı için kediler oranin kulübe olduğunu anlamıyor bile. Ve kulübe boş bir şekilde duruyor,zAvalli kediler de araba altında falan uyuyor :
Bu sefer buna dikkat etmeliyim.yaptığımda kylulübemi de paylaşacağım, her mama koyduğum gün de bir artı atacağım.
9) seni yoran, geriye çeken insanlarla fazla görüşme. Çok gezen-cok okuyan- hiç yoktan bir konuda ilham alabileceğin insanlarla tanış
Arkadasliga çok önem veririm, konuşmayi da severim. En zor animda-bundan kötüsü olamaz dediğim zamanda (kötü günler yaşadım ama geçti) arkadaşlarım beni dinlediler,manevi destek oldular, onlardan güç alip ileriye bakabildim. O dönemde arkadaşın önemini daha iyi anladım...
Amaaa
Ama şu var. Bazı arkadaşlıklarim beni dibe çekiyor. Sadece görümce-kayinçodan yakınıp kaynana dedikodusu yapan tatlı arkadaşım mesela. Ya da kendi parasını kazansa da ev kızı çizgisinden cikamayan, 'evleneyim de kocamla dünyayı gezeyim' diyen çocukluk arkadaşımla. Ona bin kere dedim, 'akşam 8den sonra dışarı cikamiyorsun, çok gezen adam seni ne yapsın ? İstediğin şey dünyayı gezmekse beyaz atlı prensi bekleme atı sen kullan! yıllık izninde birlikte vizesiz bir yere gidebiliriz. Böylece ailen de biraz alışmış olur' (ailesi bana çok güvenir)
diye, beni anlamadi. Hala gezen koca arıyor!
Kendinden beş yaş küçük kardeşi kampa giderken,gece yarıları eve gelirken 'ama o erkek' falan da dedi, beni benden aldı...
Bunun gibi hayatini degistirmek-guzellestirmek için hiçbirsey yapmayan insanlar benim de içimdeki şevki kırıyorlar.
Ayrica yüzyıllardır bütün arkadaşlarıma tiyatro biletlerini,opera biletlerini vs ben alıyorum, bütün ilginç planları ben yapıyorum ama kimse bana. 'matruska,bak çok seversin şöyle bir etkinlik varmiş' demiyor. Bütün arkadaşlarıma artık bu durumdan sıkıldığımi, artık güzel plan yapıp beni dahil etmeleri istediğimi söyledim. Aradan geçti 4 ay hala bana diyorlar 'cikalim bir gün, birşeyler yapalım'
E yapalım. Yap bir plan?
Ortada birşey yok. Bir arkadaşımın cevabı bombaydi. 'Bu sefer sen plan yap' dedim, 'avmye gidelim . Hem bana ayakkabı seçeriz ' dedi
Vizyon bu yani!
Hepsi insan olarak çok kıymetli, hepsinin düğününde gider nedimelik yaparım ,dertlerinde koşarim ama hayatıma bana daha iyi gelecek insanlar almaya da gayret etmem lazım.
Bu yüzden bu sene bir bisiklet kollektifine katıldım. Ama pek hoslanacagim tipler değillerdi, yani bana biraz fazlaydilar.
Yeni olarak da gezgin kadınlar platformunun etkinliklerini takip etmeyi düşünüyorum. Corbada tuzun olsun ekibinden de umutluyum,
Aynı şekilde kitapağaci'na üye olup İstanbul buluşmalarına katılabilirim. En azından kitaptan konuşurum birileriyle...
Bir arkadaşım var, türk değil ama güzel Türkçe konuşuyor-burada doktora yapiyor. O kadar bilgili ve gözlem yeteneği güzel bir çocuk ki...onunla güzel kafelere gideriz,ya da evine kahvaltıya giderim. Bir ara beni bırakır laptobunu açar,makale yazar... Ben de o arada kitap okurum falan..onunla olmak bana çok iyi geliyor. Kendimi eksik hissediyorum ve bu hissi seviyorum :)
Çevremde kitaptan bahseden birileri olmasını seviyorum, evlilikten konu acilinca Emma Goldman'dan , siyasetten konu açılınca 1984ten bahseden birileri olsun istiyorum. Benden çok ülke gezsinler, milletlerden-adetlerinden konuşalım. Gizli hayranlık besleyeyim, içten ice diyeyim 'o nasıl yaptı? Ben neden yapmayayim?'
Falan filan... İnşallah kendimi anlatabilmisimdir
10- Her gün iki litre su üç
Günde içtiğim su bardağı sayısı 1.
Ciddi ciddi çok şu içmem gerekiyor
11- Doktorluk işlerin var ,daha fazla ihmal etne
12- bakımlı ol.
En son bir terazi erkeğiyle beraberdim. Belki de hala beraberimdir, emin değilim. Üstte ağlayan emojide bahsettiğim kişi... Adam o kadar süslüydü ki yüz bakim jelleri, temizleme sütleri, lens solüsyonları, her sivilcesine ayrı krem falan...iki bin tane kremi vardı.
Bense duştan çıktığım gibi giderim her yere, makyaj bile yapmam. Öyle jelmiş şuymuş buymuş...haftada bir yoğurt maskesi ,tamamdır.
Ama bu çocuk sağolsun psikolojinin bozdu :) cildime daha çok önem vermem gerektiğini farkettirdi bana. (O kadar ki onu ülkesine uğurlar ugurlamaz gratise koştum, yüz kontoru- allık-kremler falan aldım)
Şimdi günlük rutinim şu:
Her gün mutlaka ellerimi yağlı ve deniz tuzlu urunum ile peeling yapacağım (tırnaklarım kırılmasın)
Her sabah yuzume tonik sürüp nemlendirici süreceğim
Her akşam makyaj temizleyici kullanıp temizleme sütüyle cildimi yıkayacağım
Yatmadan önce nemlendirici kullanacağım
Haftada iki gün maske yapacağım,
Haftada iki gun dişlerimi hindistancevizi yağı ve zerdeçal ile fircalayacagim
Şimdilik yazacaklarım bu kadar.
Hadi bakalım, gün bitmeden spuat raporunu atarım umarimm
Herkese merhaba
Eki Görüntüle 2113895
Bugün bu satırları 140 squatimi yapmış olmanın mutluluğu ve bacak ağrisi ile yaziyorum. Yarın 15. Gün olacak.
İlk mesajimi şöyle bir okudum ki o kadar çok şey söylemişim ama yapmamısim. Yarın bunların gunu olacak.
Hala valizde duran eşyalar için 'corbada Tuzun olsun' ekibine yazacağım, malzemeleri hazır olan kedi evimi
yapacağım...
Bakım , güzellik demisim makyajımi silmeden uyuyorum. Bu yüzden temizleme ürünümü ve pamugumu yatağın başına koydum,geceleri tek hamlede alır temizlerim inşallah. Yarın aynı zamanda bakım günüm olacak.
MHRS.com'dan doktor randevusu alacağım.
Onun dışındaki konularda gayet başarılıyım. Bilettir sudur budur zaten halloldu
Her gün su içmeye cabaliyorum, squat yapıyorum, yabancı dil pratiği yapıyorum, bana katkıda bulunacak insanlarla tanışıyorum...
Mesela bugün =) geçen günkü Kolombiyalı arkadaş ile buluştum ve sekiz saat aralıksız sohbet ettim. Onun uzun uzun anlattığı çoğu şeyi tam olarak anlamadım ama yine de en azından konunun özüne hakimim.
Size en sevdiğim İstanbul rotalarindan birini anlatayim-fikir olması acisindan:
Sabah KuzhuncuK'ta ya da Çengelköyde bulusulur. Kuzfhuncuk Türkiye'deki aile dizilerinin mahallenin muhtarlarının falan çekildiği mahalle. Çok şirin eski renkli evler var, çok güzel kafeler var.
Ama biz bugun Çengelköyde bulustuk. Oranın da adeti şudur: tarihi Çengelköy firinindan börekler çörekler alınıp Çınaraltı çay bahçesinden çay eşliğinde yenir, kırıntılar sercelere, kalan börekler de martılara atilir
Bugün çektiğim bir fotografi paylaşayim
Eki Görüntüle 2113897
Sonra hemen oradaki hurma 6 kafeye gidilir. Eskici dükkanı gibi harika bir kafe, orada da adettendir, gazoz içilir. Ki benim favorim şıpsevdi sakızı tadında Ankara gazozu. Ama elli kadar çeşit var, seç beğen al...
Ve sonrasında 15-20 dakikalık bir yol ile kız kulesine gidilir, mutlaka çekirdek citlenilir, dilek feneri uçurulur, ve hava kararana kadar kalınır
Eki Görüntüle 2113898
Gerçi oranın esnafından nefret ediyorum. Para kazanmalarını da istemiyorum. Normalde 6 olan içeceği yanımdaki adam turist diye 9dan satmalar, 20 liradan para üstü vermeyip '2 lira da bahşiş olsun abla' demeler, her zaman 5e aldığım dilek fenerini -ki gerçekten çok severim, kimle gelsem alirim- 15 liraya satmak istemeler... Tabii ki bırakmadım paramı, fenere de 5 TL verdim çocuktan da para üstünü aldım.
Ne yani? Yabancı diye kaziklanma hakkınız mi var?
Eskiden güneşten sarı saçları , lacivert gözleriyle 'ben turistim, gel yol beni' diye ortalıkta gezen bir sevgilim vardı. Onunlayken neler çekmiştim, turisti çok olan bir yerdeydik, menüde çorba 5 balık 15 falan yaziyordu mesela. Kasaya bir gittik adam bizden euro istiyor! Yani 4 katı!
Vermedim tabii ki,
Ya da yıllar önce 3 Arap arkadaş ile bindigim taksici şuradan şurası 15 dakikalık yol için 250 lira istemişti. Ben konuşunca türk olduğumu anlayıp pişkin pişkin 'onlarda para cok' demişti.
Gerçi kizamiyorum, imam osurursa cemaat ne yapar hikayesi, devletin elindeki kurumlar da öyle.
Bana yıllığı 25 olan müze kartı turiste 5 günluk 125 lira. Yerebatan sarnıcına ben öğrenci kartımla 5 liraya giriyorum, turist arkadaşım 20 liraya!
Bence bu bir rezalet ve her seferinde çok utanıyor, mahcup oluyorum.
Anamm konu nerelere geldi?
Her neyse :)
Yarin eksik kalan her şeyi tamamlayıp yeni planimlarima geçeceğim...
Teşekkür ederim yorumunuz için.Topiğe tesadüfen denk geldim. Şu kazıklanma hikayelerine çok güldüm, ne biçim milletiz.
Senin Türk olduğunu anldıklarında utanmaları gerekirken üste çıkmaları inanılır gibi değil.
Ne güzel geziyorsun öyle. Avmde mağaza mağaza değil de senin gibi açık havada sokak sokak gezen kalmış mıydı?
Bu arada gazozlu cafeyi kaydediyorum. Eşim gazoz tutkunudur, götürüp tadım yaptırayım
Teşekkür ederim yorumunuz için.
Gerçekten de kendi şehrimde turist gibi hissediyorum kendimi. Çünkü eğer baska ülkeden gelen biri olsaydım İstanbul'a aşık olurdum. Gecesi ayri güzel,gündüzü ayrı güzel, bir ara sokaktan dönünce seni masmavi deniz karşilayabiliyor
Millet dünyanın parasını verip bu ülkeye geliyor, elinde makina- resim çekip duruyor ama yaşayan halk aynı binaların önünden geçerken bakmıyor bile,o kadar alışmış... Metrobüsle köprüden geçerken boğazı seyretmek yerine telefonla oynayan insanlardan olmak istemiyorum =)
Ama benim de arkadaşlarım (maalesef) 'hava bozuk ya AVM'de kahve iceriz'ci tayfadan (ilk mesajimda da belirtmiştim). O yüzden onlarla takılmak yerine gönüllü olarak turist gezdiriyorum. Böylece hem turistleri sıkıcı sultanahmet-eminonu-istiklal döngüsünden kurtarıyorum , hem şehri ilk defa gezen kisilerle beraber aynı heyecanla sokak sokak dolasiyorum, hem dilimi geliştiriyorum hem de harika arkadaşlar ediniyorum :)
Eki Görüntüle 2114015
Hurma 6 kafe konusuna gelirsek,
Bu resmi yazın çekmiştim, şimdi bahçeye soba da koymuşlar , çok güzel olmuş ^^ dışarı kısmı böyle, içerisi de eski eşyalarla dolu, hafif loş, 90lardan kalma şirin bir yer . Umarım siz de seversiniz
Size hem bayildim hem imrendim, ne kadar guzel bir kadinsiniz boyleGezmenin cesaretle alakali olmadigini soylemissiniz ama bence hem cesaret hem de iyi bir iletisim kurma yetenegi gerekiyor. Gezginlerin videolarina, fotograflarina vs ben de bakiyorum ve vardigim sonuc bu. Ben de ne yazik ki ikisi de yok Gormeyi gercekten cok istedigim bir ulke var, simdilik param yok diye bahane buluyorum ama aslinda bahane dedigim gibi, param olsa bile ne cesaretim ne de sosyallik kabiliyetim var. Gidersem elimi ayagimi nereye koyacagimi bilemem, gezdigimden anlayamam gibi geliyor. Yurtdisina uc kere gittim ama ucunde de ailemleydim, tek basina gezebilmek bambaska olurdu eminim ki. Cok sanslisiniz
Aa philly, seni burada gordugume sasirdimSeni stalklarken buldum burayı:) açmak istediğim bir konuydu bu, birinin açtığını görünce çok sevindim. Bende kendime yapılacaklar listesi oluşturmak istiyordum , burası çok güzel olmuş. Eski bir şehirde sokaklar arasında kaybolmuş gibi hissettim. Sen de korkma , topla cesaretini. Bir adım gerekiyor sadece, bir arkaşınls çıksan bir , devamı gelir.
Aa philly, seni burada gordugume sasirdimBen de konuyu gorunce iyi bir fikir diye dusunmustum, konu sahibi cok iyi dusunmus. Bence sen de ac, okumasi da cok zevkli oluyormus hem Hepsinden once para lazim, euro 4.70 biliyorsun ki.
Benim gibi biri daha varmış ne hoş :) Özgürce kafama göre yaşamak için kpss çalışmadım.Ogretmen olmak istemedim.Suan doktorada ilk yılım.Okumayi araştırmayı gezmeyi kafama göre yaşamayı çok seviyorum.Derslere öğretmen olarak girmek yerine ömür boyu okumak araştırmak o şekilde prof olmak istiyorum.Tabiki mumkun degil.:)Arkds gurubumla atıyoruz sırtımıza çantamizi gezebilecegimiz kadar cok yer geziyoruz.Yeni yerler görmek yeni insanlarla tanışmak yeni birşeyler öğrenmek beni çok mutlu ediyor.Benim de bu sorunum var.Her konuda bilgili olmak istiyorum.Cogu kişi gıcık oluyor.Ama elimde değil.Yapabilcegimiz ne çok şey var bu dünyada.Zaman az.Suan sınavlar bitsin kendimi Yunanistan tatiline atıcam.Gayet uygun yerler de var.Benim gibi başına buyruk birini okumak güzeldi.Elinize sağlık :)Merhaba, ilk günden ihmal etmedim...hayır:)
- Dolabımı baştan aşağı temizledim, bana güzel şeyler hatirlatmayan ya da az giyindigim bütün giysileri ayıkladim,kalan sağlari dolabıma güzelce yerleştirdim :) yaklaşık bir valizlik kıyafetim arttı. Onu da çorbada tuzun olsun ekibine goturecegim (aslında özellikle kışlık çok fazla kıyafetim vardı ama yaz temizliğinde onların hepsini belediyenin kıyafet kutularına atmıştım. Kalan sağlardan ayikladiklarim da bunlar)
İlk gün için fena değilim sanki?
- Eki Görüntüle 2083074
- Aileme maalesef hala söyleyemedim
( - Vize için gerekenleri toplayamadim. Hatta bugüne randevum vardı iptal etmiştim. Yeni randevu almak için aradim pazartesi salı noel tatili olduğu için tatil olduğunu, Çarşamba arayıp randevu almamı söyledi. Bir whatsapp grubumuz var -proje ekibinin. Orada biri yeşil pasaportlu-tuzu kuru. Biri de hep gidermiş bu projelere. Arkadaşlar acele edin yazıp duruyordu...şimdi darlayacaklar yine beni, oooffff. Yine de başlamak bitirmenin yarısıdır dedim, şöyle bir liste yaptım. Vira bismillah...(evet yazım korkunç)Eki Görüntüle 2083075
- Bilet almadım...lanet olsun of
- Squat yaptım... 50 ile baslayacaktim. Beni yormayan bir rakam. Despasido sarkisi bitmeden squatim bittiEki Görüntüle 2083076
- Turist gezdiremedim yaa, buluşacağım çocuk önce ekti beni. Sonra o çağırdı benim gidesim gelmedi. Pazara sözleştik. Dil adına da bugün fazla birşey yapmadım. Erkek arkadaşımla mesajlastim sadece ,o da yarım saat falan.
- Kitap okumadım valla bugün
- Hayvan kulübesine baslamadigim gibi mama da vermedim. Evden de çıkmadım zaten...
- Bahsi geçen mesafe koymak istediğim arkadaşım bir şey istemişti, o geldi evime. Yardımlaşmak güzeldir :)
- Öncelikle hedefim günde iki litre su içmekti. Bugün sadece 800 ml içtim. O son bardağı da sırf buraya yazacağım diye içtim :)
- Doktora gitmedim,randevu da almadim
- Sabah tonigimi ve nemlendiricimi sürdüm, el peelingimi yaptım . Şimdi duşa gireceğim, dış sonrası da nemlendirici sürüp yatacağım.