- 17 Ağustos 2011
- 22.183
- 138.695
herkese merhaba
uzun, ama upuzuuun 4 senelik bir aranin ardindan yine geldim guzel topigime:)
aylardan aralik gelmek uzere, yeni planlar yapma zamani diye düşündüm.
bu arada tum konuyu tekrar tekrar okudum, kendime şaştım. hayatim ne kadar ayni, takildigim yerler - bir türlü toparlayamadigim seyler hic mi degismez?
yazmadigim 4 senede hayatim yine benzer şekilde ilerledi. 10 yeni ülke gezdim, pek cok guzel Türk sehri gezdim, ask hayatim keyifliydi, mutlu neseli hayatim devam etti ama yine issizim
valla kendimden bıktım. niye bilmiyorum ama su is hayatini bir oturtamadim, cidden hayatimdaki - kendimdeki tek rahatsiz oldugum nokta bu. en son tam bana göre, hatta 10 sene önce su cümlelerle manifestledigim harika bir isim vardi.
2013te daha umut dolu bir öğrenciyken Kkda sunu yazmisim
ama neyse...
hadi listeye gecelim
cok canim sıkıldı ve modum düştü acikcasi.
gecen gun icin bir baska yerden arandim (basvurdugumu bile hatirlamiyorum, belki fuarda tcmi verdigim yerlerden biridir). bana harita attilar ki te ebesinin nikahinda. trafiksiz bir bucuk saat gidis bir bucuk saat gelis. yani bu hayat mi bu sefer boyle seylere takiliyorum çünkü sirf "aman aman neyse biraz para kazanayim" diye girmek istemiyorum. uzun yillar keyifle calismak istiyorum.
her neyse, umarim bu sefer yüzüm güler yaaa.
her zaman ayni seyleri yasayip duruyorsam bir şeyleri degistirmem gerekir. bunu biliyorum. ama bu is konusunda neyi nasil degistirirsem her sey degisir iste bunu bilemiyorum
sonra o geldi, isini bulmustu zaten. evimizi boyadik, mobilyaları yavastan yavastan bazen ikinci el geze geze toparlamaya basladik. tam mutlu yuvamizda keyifle yasayacaktik ki hayatimizda hic karsilasmadigimiz turden bir engelle karsilastik;
bürokrasi!!
her sey o kadar o kadar o kadar zordu kj. ne calisma vizesi alabildi, ne diplomasini kabul ettirdi. deport tehlikesiyle onca zamanimiz gecti (ki kendi memlektinde evini birakip tum esyalarini dagitip sigortasini bile kapatıp geldi turkiyeye. gidince onu bekleyen bir hayati yoktu). tonla stresli zamandan sonra daha yeni birazcik cozuldu, tek girislik ve kisa sureli vize alabildi. buna da sukur diyoruz:)
simdi diploma denkligi, calisma izni icin falan mucadele halindeyiz. cok sacma sapan ve igrenc bir surec. bu surecte cok stres olduk ama birbirimizi hic uzmedik. kimin modu dustuyse digeri neselendirmenin yolunu buldu, ya da sarildik beraber üzüldük:)
simdi önümüzde bir surec var. evi iyice bir toparlamak, ailemle tanismasi vs vs.
ev icin soyle bir gorusmez anlasmamiz var. büyük parcalari hep erkek arkadasim ödüyor. tum incik cincik trendyol urunleri vs bende. yani misal buzdolabini mutfak dolabini o aldi ama airfrier, tava tencere, catal kasikliga kadar her sey bende. ya da salona koltuk masayi o aldi, minnak kutuphane, lambader, koltuk kirlentleri falan bende. evin de eksigi bitmiyor. bu dönemde belki donusumleri falan paylasirim buradan. aklımizda guzel fikirler var. bu arada evimizi cok övdüm ama aslinda tum güzelliklerinin yaninda sıvalari dökülen, bazi parkeleri kırık, supurgelikleri çürük de bir ev ama yavas yavas her seyi kendi ellerimizle hallediyoruz:)
iste su ellerle
erkek arkadasim da sagolsun olcmeyi bicmeyi, bir seylerin santimetresine kadar hesaplamayi cok sever. eve ilk tasindiginda evin krokisini cikarmis kareli kagida
her kare x santim demek. o yuzden esya alirken falan eşyaları ölçüp bu çizdiği kroki üzerinden ölceklendirip aldik, girinti cikintilari bile hesapladigi icin bir gram yanilma payi olmadan esyalari sectik:)
evde genelde bir sey alirken uyguna kaciyoruz, ya da yapılabilecek bir seyse biz nasil yapabiliriz diye düşünüyoruz. çünkü bu ev bizim "dream house"miz degil. yani 3 sene sonra cikacagimiz bir ev. o yuzden enn kalitelisi olsun falan yenigelin evi moduna hic girmedik. sirin tatlis bir ev olsun derdindeyiz. zaten ilk evimiz oldugu icin onu seviyoruz. pahali esyalarla doldurmaya gerek yok:)
buradan ayrilirken de nakliyeyle ugrasmamak icin her seyi spotcuya geri satip yeni evi sifirdan yeni zevkimize gore hazirlariz falan diyoruz. ne zaman ki coluk cocuga karisir, ömürlük yasadigimiz ulke sehir hangisiyse orada bir ev aliriz ona en iyisini yaparız. simdilik tasarruf edip o parayla daha cok gezmek daha mantıklı geliyor
evet hala
her gun istisnasiz ingilizce konusuyorum bazen saatlerce susmuyorum, her gün dile maruz kalıyorum ama hala ingilizcem cok guzel bir seviyede degil. dili okulda degil de gezerken konusa konusa ogrendigim icin cok basit yanlışlarım olabiliyor.
en basiti KKda yemek yarismasina katildim gecen ay, sevgilimin evinde hazirladim yemekleri, cektim ettim falan. ona da yemek yarismasindan bahsettim. Food Race dedim gectim aslinda race otomobil yarisi anlamindaki race. ama sorun bu da degil. onu da telaffuz ederken pirinc anlamindaki Rice gibi telaffuz etmisim. sevgilim yemek yarismasini komple anlamamamis benim pilav yemeğiyle ilgili konuştuğumu zannetmis o yarismada sonuncu oldum, gösterirken anladi rice degil race oldugunu.
gibi gibi gibi...
aslinda sevgilime duzelt beni diyorum, onun ingilizcesi anadinden farksiz. Yanlışlarımi duzeltmedigi her gün ben o yanlisi daha bir kendimden emin kullanıyorum sonucta. ama o da benim sesime, telaffuzuma o kadar alışık ki, ben konusunca ona hatali gelmiyormus.
neyse bu konu ile ilgili pratikonlineders isimli bir siteye kaydoldum. endonezyadan online ogretmenler var. piyasadakj en uygun derslerden biri. ama daha cok dili bilen, konuşma pratigine ihtiyaci olan insanlar yabancılarla pratik yapsin diye olan bir uygulama. benim gibi dili bilmeyip konusan insanlara cok yarari yok (eskiden arap bir sevgilim vardi. turkcen cok duru, arapcan cok tatli. ama ayni kamyoncu kürtlerin turkcesi gibi ingilizce konusuyorsun demisti)
iste bilemedim, nasil yapsam nasil etsem.. kursa gitmek istemiyorum çünkü benim ogrenme bicimimde birinin kuralları gösterip benjm ezberlemem yok yani. 33 yildir kendimi tanıyorum, gitsem de para kaybindan baska bir sey olarak gelmez.
bu aralar yapay zeka uygulamalarini denemek istiyorum. konusuyorsun yanlis olunca seni duzeltiyor falan. gercek insan dakka basi duzeltse belki modum duser ama yapay zekayla her sey guzel olabilir
once tarzimi belirledim sonra benzer - birbiriyle uyumlu seyler aldim. mesela yazlari yüksek bel kot sortlarim , bol ve rahat yuksekbel kumas pantolonlarim ve onlarla kombinlenen, yuksek belle giyinince gobegimi neredeyse kapatan beyaz agirlikli - südyensiz giyebilecegim kumasa sahip croplarim bustiyerlerim var. bir sürü tiril tiril elbisem var, hava biraz esince giyinecegim ceketlerim ve hirkam var.
ama kis gardrobumda hic bir sey yok.
tek yeni sey gecen sene kar montu almistim bir de annem manto dikmişti. onun disinda en yenj kiyafetim 2 sene once yilbasi zamani aldigim iki kazagim :) o kadar bos yani gardrobum.
simdi yavas yavas doldurmam lazim.
ama neyse ki artik kapsul gardrobu zihnimde biraz da olsa oturttum, eminim daha kolay olacaktır. once dolabimin tarzini bulup sonra alisverise baslayacagim
* kompost yapıyoruz evdeki tüm gida coplerinden. yani muz elma yumurta kabuğu, yemek artiklarini falan biriktiriyoruz sonra mikserliyoruz ve bahcedeki kompost sisesine atiyoruz. bir sure sonra icinde yeni bir yasam formu basliyor, küçülüyor ve kaliteli bir gübreye dönüşüyor. hem yemek artiklarimiz da bosa gitmemis oluyor.
aslinda bunu ben yapıyorum desem yalan olur. biraz iğreniyorum komposttaki bocekleri görünce. o yuzden bu islem komple sevgilimin ellerinden öpüyor.
*makyaj pamugu kullanmiyorum majyaj temizleme havlularim var. sicak suya tutuyorsun, su geçirmez rimelleri bile temizliyor
*onun disinda sirke ve karbonat aldim temizlik icin. simdilik istediğim gücü goremedim ama zamanla belki severim:)
Aslinda kullandığım baska birkac sey daha var ama su an aklima gelmiyor. bu konuda yaptigim gelişmeleri yazdigim zaman eklerim artik onlari da
hedeflerim;
*purestin niacinamide zinc pca serumunu almistim. her gun sabah aksam onu ve sabahları gunes kremi etkili nemlendiriciyi ihmal etmemek
*kaliteli bir gece kremi almak
*evde bir güzellik robotu var. haftada iki onu kullanmak
*belki yüz yogasi ogrenmek
*lazer paketim bitmek uzere, yenisjne kaydolmak
simdilik burada kessem sanki iyi olacak:)
umarim tembellik etmem ve umarim bir sonraki mesajim "cok mutluyum harika bir is buldum" olur.
sevgilerle
uzun, ama upuzuuun 4 senelik bir aranin ardindan yine geldim guzel topigime:)
aylardan aralik gelmek uzere, yeni planlar yapma zamani diye düşündüm.
bu arada tum konuyu tekrar tekrar okudum, kendime şaştım. hayatim ne kadar ayni, takildigim yerler - bir türlü toparlayamadigim seyler hic mi degismez?
yazmadigim 4 senede hayatim yine benzer şekilde ilerledi. 10 yeni ülke gezdim, pek cok guzel Türk sehri gezdim, ask hayatim keyifliydi, mutlu neseli hayatim devam etti ama yine issizim
valla kendimden bıktım. niye bilmiyorum ama su is hayatini bir oturtamadim, cidden hayatimdaki - kendimdeki tek rahatsiz oldugum nokta bu. en son tam bana göre, hatta 10 sene önce su cümlelerle manifestledigim harika bir isim vardi.
2013te daha umut dolu bir öğrenciyken Kkda sunu yazmisim
2023te kendim basvurmadan resmen havadan boyle bir projede calistim. ama iste mal gibi 'proje' diye manifestlemisim, bir senesi dolmadan bitti malesed hala o is nedeniyle tanidigim ailelerle, is yerinde tanistigim harika arkadaslarimla iletisimin devam ediyor. gercekten cok cok cok mutluydum o iste.Bence çok güzel bir proje,zaten bu tarz konular hep ilgimi çekmiştir,inşallah okulum bitince bu veya benzer bir projede çalışırım..
ama neyse...
hadi listeye gecelim
- ÇOK ACIL İS BUL
cok canim sıkıldı ve modum düştü acikcasi.
gecen gun icin bir baska yerden arandim (basvurdugumu bile hatirlamiyorum, belki fuarda tcmi verdigim yerlerden biridir). bana harita attilar ki te ebesinin nikahinda. trafiksiz bir bucuk saat gidis bir bucuk saat gelis. yani bu hayat mi bu sefer boyle seylere takiliyorum çünkü sirf "aman aman neyse biraz para kazanayim" diye girmek istemiyorum. uzun yillar keyifle calismak istiyorum.
her neyse, umarim bu sefer yüzüm güler yaaa.
her zaman ayni seyleri yasayip duruyorsam bir şeyleri degistirmem gerekir. bunu biliyorum. ama bu is konusunda neyi nasil degistirirsem her sey degisir iste bunu bilemiyorum
- EVLEN :))
sonra o geldi, isini bulmustu zaten. evimizi boyadik, mobilyaları yavastan yavastan bazen ikinci el geze geze toparlamaya basladik. tam mutlu yuvamizda keyifle yasayacaktik ki hayatimizda hic karsilasmadigimiz turden bir engelle karsilastik;
bürokrasi!!
her sey o kadar o kadar o kadar zordu kj. ne calisma vizesi alabildi, ne diplomasini kabul ettirdi. deport tehlikesiyle onca zamanimiz gecti (ki kendi memlektinde evini birakip tum esyalarini dagitip sigortasini bile kapatıp geldi turkiyeye. gidince onu bekleyen bir hayati yoktu). tonla stresli zamandan sonra daha yeni birazcik cozuldu, tek girislik ve kisa sureli vize alabildi. buna da sukur diyoruz:)
simdi diploma denkligi, calisma izni icin falan mucadele halindeyiz. cok sacma sapan ve igrenc bir surec. bu surecte cok stres olduk ama birbirimizi hic uzmedik. kimin modu dustuyse digeri neselendirmenin yolunu buldu, ya da sarildik beraber üzüldük:)
simdi önümüzde bir surec var. evi iyice bir toparlamak, ailemle tanismasi vs vs.
ev icin soyle bir gorusmez anlasmamiz var. büyük parcalari hep erkek arkadasim ödüyor. tum incik cincik trendyol urunleri vs bende. yani misal buzdolabini mutfak dolabini o aldi ama airfrier, tava tencere, catal kasikliga kadar her sey bende. ya da salona koltuk masayi o aldi, minnak kutuphane, lambader, koltuk kirlentleri falan bende. evin de eksigi bitmiyor. bu dönemde belki donusumleri falan paylasirim buradan. aklımizda guzel fikirler var. bu arada evimizi cok övdüm ama aslinda tum güzelliklerinin yaninda sıvalari dökülen, bazi parkeleri kırık, supurgelikleri çürük de bir ev ama yavas yavas her seyi kendi ellerimizle hallediyoruz:)
iste su ellerle
erkek arkadasim da sagolsun olcmeyi bicmeyi, bir seylerin santimetresine kadar hesaplamayi cok sever. eve ilk tasindiginda evin krokisini cikarmis kareli kagida
her kare x santim demek. o yuzden esya alirken falan eşyaları ölçüp bu çizdiği kroki üzerinden ölceklendirip aldik, girinti cikintilari bile hesapladigi icin bir gram yanilma payi olmadan esyalari sectik:)
evde genelde bir sey alirken uyguna kaciyoruz, ya da yapılabilecek bir seyse biz nasil yapabiliriz diye düşünüyoruz. çünkü bu ev bizim "dream house"miz degil. yani 3 sene sonra cikacagimiz bir ev. o yuzden enn kalitelisi olsun falan yenigelin evi moduna hic girmedik. sirin tatlis bir ev olsun derdindeyiz. zaten ilk evimiz oldugu icin onu seviyoruz. pahali esyalarla doldurmaya gerek yok:)
buradan ayrilirken de nakliyeyle ugrasmamak icin her seyi spotcuya geri satip yeni evi sifirdan yeni zevkimize gore hazirlariz falan diyoruz. ne zaman ki coluk cocuga karisir, ömürlük yasadigimiz ulke sehir hangisiyse orada bir ev aliriz ona en iyisini yaparız. simdilik tasarruf edip o parayla daha cok gezmek daha mantıklı geliyor
- İNGİLİZCENİ GELİŞTİR
evet hala
her gun istisnasiz ingilizce konusuyorum bazen saatlerce susmuyorum, her gün dile maruz kalıyorum ama hala ingilizcem cok guzel bir seviyede degil. dili okulda degil de gezerken konusa konusa ogrendigim icin cok basit yanlışlarım olabiliyor.
en basiti KKda yemek yarismasina katildim gecen ay, sevgilimin evinde hazirladim yemekleri, cektim ettim falan. ona da yemek yarismasindan bahsettim. Food Race dedim gectim aslinda race otomobil yarisi anlamindaki race. ama sorun bu da degil. onu da telaffuz ederken pirinc anlamindaki Rice gibi telaffuz etmisim. sevgilim yemek yarismasini komple anlamamamis benim pilav yemeğiyle ilgili konuştuğumu zannetmis o yarismada sonuncu oldum, gösterirken anladi rice degil race oldugunu.
gibi gibi gibi...
aslinda sevgilime duzelt beni diyorum, onun ingilizcesi anadinden farksiz. Yanlışlarımi duzeltmedigi her gün ben o yanlisi daha bir kendimden emin kullanıyorum sonucta. ama o da benim sesime, telaffuzuma o kadar alışık ki, ben konusunca ona hatali gelmiyormus.
neyse bu konu ile ilgili pratikonlineders isimli bir siteye kaydoldum. endonezyadan online ogretmenler var. piyasadakj en uygun derslerden biri. ama daha cok dili bilen, konuşma pratigine ihtiyaci olan insanlar yabancılarla pratik yapsin diye olan bir uygulama. benim gibi dili bilmeyip konusan insanlara cok yarari yok (eskiden arap bir sevgilim vardi. turkcen cok duru, arapcan cok tatli. ama ayni kamyoncu kürtlerin turkcesi gibi ingilizce konusuyorsun demisti)
iste bilemedim, nasil yapsam nasil etsem.. kursa gitmek istemiyorum çünkü benim ogrenme bicimimde birinin kuralları gösterip benjm ezberlemem yok yani. 33 yildir kendimi tanıyorum, gitsem de para kaybindan baska bir sey olarak gelmez.
bu aralar yapay zeka uygulamalarini denemek istiyorum. konusuyorsun yanlis olunca seni duzeltiyor falan. gercek insan dakka basi duzeltse belki modum duser ama yapay zekayla her sey guzel olabilir
- KAPSUL KIŞ GARDROBUNA GEÇ
once tarzimi belirledim sonra benzer - birbiriyle uyumlu seyler aldim. mesela yazlari yüksek bel kot sortlarim , bol ve rahat yuksekbel kumas pantolonlarim ve onlarla kombinlenen, yuksek belle giyinince gobegimi neredeyse kapatan beyaz agirlikli - südyensiz giyebilecegim kumasa sahip croplarim bustiyerlerim var. bir sürü tiril tiril elbisem var, hava biraz esince giyinecegim ceketlerim ve hirkam var.
ama kis gardrobumda hic bir sey yok.
tek yeni sey gecen sene kar montu almistim bir de annem manto dikmişti. onun disinda en yenj kiyafetim 2 sene once yilbasi zamani aldigim iki kazagim :) o kadar bos yani gardrobum.
simdi yavas yavas doldurmam lazim.
ama neyse ki artik kapsul gardrobu zihnimde biraz da olsa oturttum, eminim daha kolay olacaktır. once dolabimin tarzini bulup sonra alisverise baslayacagim
- SADELEŞ, GEREKSİZ HER ŞEYDEN KURTUL
- SÜRDÜRÜLEBİLİR EŞYALARLA DOLU BİR HAYAT YAŞA
* kompost yapıyoruz evdeki tüm gida coplerinden. yani muz elma yumurta kabuğu, yemek artiklarini falan biriktiriyoruz sonra mikserliyoruz ve bahcedeki kompost sisesine atiyoruz. bir sure sonra icinde yeni bir yasam formu basliyor, küçülüyor ve kaliteli bir gübreye dönüşüyor. hem yemek artiklarimiz da bosa gitmemis oluyor.
aslinda bunu ben yapıyorum desem yalan olur. biraz iğreniyorum komposttaki bocekleri görünce. o yuzden bu islem komple sevgilimin ellerinden öpüyor.
- bulasik yikarken sağliksiz sari yesil sungerler yerine kocaman bir kabak lifi aldim. kesip kesip onh kullaniyoruz. ustelik kabak lifi organik bir madde oldugundan o da dogada kompost olup gubre oluyor
- menstrual cup kullanıyorum 4 yıldır. zaten Kkda bu cup denince ben akla geliyorum, devamli ozel mesajlar alirim bu konuda. yedi düvele de tavsiye ederim. bu sene cupun yaninda ilk gun ilk akintiyi karsilamasi icin ve 2. gunden sonra az akinti varken kullanmak icin yikanabilir ped aldim. ici siyah bambu komurunden. onu da tavsiye ederim herkese. hem emiciligi harika hem de suya tuttugun gibi gidiyor kan. öyle iz miz yok. plastik pedden bikan herkes bir sans versin derim.
*makyaj pamugu kullanmiyorum majyaj temizleme havlularim var. sicak suya tutuyorsun, su geçirmez rimelleri bile temizliyor
*onun disinda sirke ve karbonat aldim temizlik icin. simdilik istediğim gücü goremedim ama zamanla belki severim:)
Aslinda kullandığım baska birkac sey daha var ama su an aklima gelmiyor. bu konuda yaptigim gelişmeleri yazdigim zaman eklerim artik onlari da
- SQUAT VE PLANK YAP
- CİLDİNE BAKMAYI İHMAL ETME
hedeflerim;
*purestin niacinamide zinc pca serumunu almistim. her gun sabah aksam onu ve sabahları gunes kremi etkili nemlendiriciyi ihmal etmemek
*kaliteli bir gece kremi almak
*evde bir güzellik robotu var. haftada iki onu kullanmak
*belki yüz yogasi ogrenmek
*lazer paketim bitmek uzere, yenisjne kaydolmak
simdilik burada kessem sanki iyi olacak:)
umarim tembellik etmem ve umarim bir sonraki mesajim "cok mutluyum harika bir is buldum" olur.
sevgilerle