• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

harcadığı parayı basıma kakması.

Bana bugün burda seviştiğim için bundan sonra senin için 20 lira harcasa sükret diyen oldu :) eksiğim cunku artık ben. Tercihe sonsuz sayfım var fakat boyle düşündüğü için cinsellik yasamayan insanları anlamıyorum anlayamıyorum.
bu duşuncedeyseniz sizi ancak tebrik ederim ben. İnsanların birbirlerini goruşleri yuzunden yadırgamaları çok saçma. Çoğunluklada hor gorulen taraf bizim duşuncemizdekiler oluyo.. Bugun benim enn samimi arkadaşım dostum benimle çok farklı fikirlerde onla bu kadar ii anlaşmamızın tek nedeni birbirimize olan bu saygımızdr
 
bnde sizin yorumunuzu saygılı gorduğum için cevap veriyorum.. Ben allaha inancı olan,allahın koyduğu kural ve yasakları onemseyen ve bunları elimden geldiğince uygulayan bir insanım. Dolauısıyla nikah dışı ilişki benim inancıma goruşume gore yasak. Bunu boyle uyguluyorum. Haa sizin yaşayış tarzınızı yadırgıyor muyum hayır. Ben yanlış buluyorum ama bunu sizinlle tartışmam bile. Herkes inandığı gibi yaşamakta ozgurdur. Benim ağrıma giden durum şu ki bizim boyle duşunmemiz ve yaşamamız neden bazı insanlara gericilik gibi geliyor. Biz bu kadar anlayışlı davranırken neden aynı saygıyı goremiuoruz


Zeynep beni takip et gel.
 
Sizin bahsettiğiniz kesim sevişmedi diye öldürülmüş mü hiç?

Bu kadar bariz, bu kadar tartışılamaz şeyleri neden yazıyorsunuz?

Bu ülkede hiç sevgilisiyle sevişmedi diye başka kadınlar/ adamlar kadın dövmüş müdür?

Biraz vicdanlı olun.

Bu siyasetten, ahlak tartışmasından, doğru yanlış ayrımından farklı bir durum.

Sevişmeyenler değil sevişenler baskı görüyor. Siz de bunu biliyorsunuz. İtiraf edin.
o bahsettiğiniz kesimi elbette savunacsk değilim. Ama sevişmeyen kesimin hor gorulmediğini asla kabul etmiyorum. Bu sitede bile dunya kadar varken dışarıyı anlatmaya luzum bile yok.
 
valla birçok insan çok yadırgıyor bu durumu. Evet açıkça oyle bi oneride bulunmuyo olabilir ancak bizim değerleriimizin toplumu geriye goturduğunu savunuyorlar. Bence bizim karşı duşunceyi savunanlara gosterdiğimiz hoşgoruyu onlar bize gostermiyor...

bir insanın cinsel anlamda bilinmezlik icinde cinselligi mesru gordugu yoldan evlilik icinde yaşamak icin hastalıkta saglıkta, iyigünde kotu günde diyerek ömür boyu dilekleriyle imza atmasını ben tuhaf buluyorum mesela.

ancak simdiye dek forumda bir kez olsun tam tersini düsünen birine sacmalıyorsun demedim, hayatına dair prensipler edin buna göre yasa, icsellestirmedigin düsünceler dogrultusunda hareket edersen hayatına dair sorumluluk almakta daha cok zorlanırsın dedim.


gelelim sizin yazdıklarınıza... karsı taraf-bizim taraf diye ayırırken hic kendi yazdıklarınızı okuyor musunuz?

bireysel hayatınızda kendi degerlerinize göre yasayın, neden toplum diyerek insanlar üzerinde baskı olusturmaya calısıyorsunuz ki?
uçuk bir örnek olsun; herkes bugun intihar etse forumcak karar alıp biz de topluma uyalım mı diyecegiz?
tam tersine herkes sokakta cırılcıplak sevisiyor da olabilirdi, siz bunu istemiyorsanız goze alamıyorsanız yaşamazsınız, bu kadar basit.
 
bu duşuncedeyseniz sizi ancak tebrik ederim ben. İnsanların birbirlerini goruşleri yuzunden yadırgamaları çok saçma. Çoğunluklada hor gorulen taraf bizim duşuncemizdekiler oluyo.. Bugun benim enn samimi arkadaşım dostum benimle çok farklı fikirlerde onla bu kadar ii anlaşmamızın tek nedeni birbirimize olan bu saygımızdr

Matematik hesabınız nasıldır?

Ülkede seviştiği için dayak yiyen, sevişme ihtimali için dayak yiyen, öldürülen birçok insan var. Bu kısımda anlaştık sizinle.

Ama sevişmediği için bunlar başına gelen 0(sıfır) insan var.

Şimdi bu hesaba göre nasıl daha çok hor görülenler sevişmeyenler oluyor?

Lütfen kendi ahlaki değerlerinizin yargılarınızı etkilemesine izin vermeyin. Evlenmeden önce cinsellik yaşayan kadına her türlü şiddet bu toplumun bir realitesidir ve sadece siz gözlerinizi kapıyorsunuz diye yok olmaz.

Sadece gözlerinizi de kapamıyorsunuz, bir de evlenmeden önce sevişmeyenlerin daha çok hor görüldüğünü iddia ediyorsunuz. Daha önce yazdığınız ahlaki ve dini değerlerinizle yalan söylemek bağdaşmaz, dikkatli olun.
 
bir insanın cinsel anlamda bilinmezlik icinde cinselligi mesru gordugu yoldan evlilik icinde yaşamak icin hastalıkta saglıkta, iyigünde kotu günde diyerek ömür boyu dilekleriyle imza atmasını ben tuhaf buluyorum mesela.

ancak simdiye dek forumda bir kez olsun tam tersini düsünen birine sacmalıyorsun demedim, hayatına dair prensipler edin buna göre yasa, icsellestirmedigin düsünceler dogrultusunda hareket edersen hayatına dair sorumluluk almakta daha cok zorlanırsın dedim.


gelelim sizin yazdıklarınıza... karsı taraf-bizim taraf diye ayırırken hic kendi yazdıklarınızı okuyor musunuz?

bireysel hayatınızda kendi degerlerinize göre yasayın, neden toplum diyerek insanlar üzerinde baskı olusturmaya calısıyorsunuz ki?
uçuk bir örnek olsun; herkes bugun intihar etse forumcak karar alıp biz de topluma uyalım mı diyecegiz?
tam tersine herkes sokakta cırılcıplak sevisiyor da olabilirdi, siz bunu istemiyorsanız goze alamıyorsanız yaşamazsınız, bu kadar basit.
niye insanlar uzerinde baskı oluşturuyim ki. Ben kendi duşuncelerimi savunur karşıt goruşede saygı duyarım. Ben kendi yazdıklarımı okuyorum ancak siz benm yazdıklarımı onyargıyla okuyorsunuz. Ben yapılan durumu eleştirmiyorum karşıt duşunceye olan tepkiyi eleştiriyorum..
 
Matematik hesabınız nasıldır?

Ülkede seviştiği için dayak yiyen, sevişme ihtimali için dayak yiyen, öldürülen birçok insan var. Bu kısımda anlaştık sizinle.

Ama sevişmediği için bunlar başına gelen 0(sıfır) insan var.

Şimdi bu hesaba göre nasıl daha çok hor görülenler sevişmeyenler oluyor?

Lütfen kendi ahlaki değerlerinizin yargılarınızı etkilemesine izin vermeyin. Evlenmeden önce cinsellik yaşayan kadına her türlü şiddet bu toplumun bir realitesidir ve sadece siz gözlerinizi kapıyorsunuz diye yok olmaz.

Sadece gözlerinizi de kapamıyorsunuz, bir de evlenmeden önce sevişmeyenlerin daha çok hor görüldüğünü iddia ediyorsunuz. Daha önce yazdığınız ahlaki ve dini değerlerinizle yalan söylemek bağdaşmaz, dikkatli olun.
bu matematik hesaba girersek sanırım siz zararlı çıkarsınız, başka konuları açmak istemiyorum ancak siz anlarsınız. Dış gorunuşumuz itibsriyle uğradığımız haksızlığı heralde ubutmuş değiksinizdir
 
bu matematik hesaba girersek sanırım siz zararlı çıkarsınız, başka konuları açmak istemiyorum ancak siz anlarsınız. Dış gorunuşumuz itibsriyle uğradığımız haksızlığı heralde ubutmuş değiksinizdir

Bu matematik hesabıyla ilgili yalan söylemenizi şu an ima ettiğiniz şey haklı çıkarmaz.

Zira ben o matematik hesabıyla ilgili doğruyu söylerim, sizin düşündüğünüzle aynı şekilde hem de.

Sizden de aynı dürüstlüğü bekliyorum.
 
bnde sizin yorumunuzu saygılı gorduğum için cevap veriyorum.. Ben allaha inancı olan,allahın koyduğu kural ve yasakları onemseyen ve bunları elimden geldiğince uygulayan bir insanım. Dolauısıyla nikah dışı ilişki benim inancıma goruşume gore yasak. Bunu boyle uyguluyorum. Haa sizin yaşayış tarzınızı yadırgıyor muyum hayır. Ben yanlış buluyorum ama bunu sizinlle tartışmam bile. Herkes inandığı gibi yaşamakta ozgurdur. Benim ağrıma giden durum şu ki bizim boyle duşunmemiz ve yaşamamız neden bazı insanlara gericilik gibi geliyor. Biz bu kadar anlayışlı davranırken neden aynı saygıyı goremiuoruz

Ben de müslümanım. Ve doğrusu Mevlana'ların, Yunus'ların, Kuran'ın olduğu yerlerde olmaktan çok mutluyum. Dua etmeden evden çıkmam. Evrendeki her şeyin enerji olduğunu, duanın bu enerjilerin akışında çok güzel bir eleman olduğunu düşünürüm. Üstümde ağırlık hissettiğimde dua ederim. Zikir çekerim. Sufi müzikleri dinlerim. Mevlana'nın satırlarını okurken dolu dolu ağlarım. "Allah aşkıyla kendinden geçmek" tanımını gerçek anlamıyla iliklerimde hissettiğim çok zaman olmuştur. O aşkla dolu dolu ağladığım.
Ve ben Kuran'ı okuduğumda, sadece sevgi üzerine kurulmuş bir evren ve o evrenin akışını anlatan, tüm o enerjilerin akışını anlatan bir kitap görüyorum. Mesela "nikah" kavramını da hem tarihsel hem bilimsel hem dilsel olarak incelediğimizde, "karşılıklı rıza" manasına geldiğini görüyoruz. Zaten ben de Allah'la olan bağım, iletişimim ve Kuran'ın bütünlüğü içinde bunu tamamen böyle algılıyorum. Yani karşılıklı rıza ve aşkla olan her ilişki kutsal ve çok güzeldir.
Karşılıklı rızayla ve istekle olan her cinsel birleşme, ruh için bir bütünleyicidir. Ruh için, daha yüksek seviyelere ulaşmak için bir basamaktır.
Çünkü zaten bizim bugün bildiğimiz nikah kavramı, insanların yarattığı, insan eliyle yaratılmış bir kavramdır. Evrenin sonsuzluğu içinde insan eliyle yaratılan kavramların pek hükmü olmaz=)
Bu sevgi üstüne kurulu var oluşta hükmü olan tek şey, evrenin kendi doğal akış kurallarıdır ki Allah'ın kuralları da tam olarak bunlardır.
Bizim bu kuralları uygulamak için ekstra çaba sarfetmemize gerek olmadığını çünkü zaten evrenin akış kuralları dışında bir akma ve var olma şansımız olmadığını düşünüyorum=)
Yani evrenin dolayısıyla Allah'ın kurallarına asıl ters olan: birbirine aşık iki insanın bir belediye defterine imza atmadan sevişmelerinin değil de, kendi rızaları dışında evlendirilmiş, görücü usulüyle evlendirilmiş, birbirine aşık olmadan evlenmiş insanların sevişmesi bana göre.
Çünkü birbirine ait olmayan iki enerji, iki ruh, cinsel olarak birleştiğinde birbirlerini daha yükseğe taşımaz, aksine birbirlerini azaltırlar.
Bu da zaten Kuran'da bahsedilen sonucun ta kendisidir. Yani zina, kendi enerjine denk olmayan bir enerjiyle iç içe geçip kendini aşağıya çekmendir ama bu aşağıya çekiş için kimse seni yargılayamaz. Kimse seni cezalandıramaz da. Evrendeki her ceza, evrenin doğal akışı sırasında kendiliğinden meydana gelir. Sen kendi enerjine denk olmayan biriyle iç içe geçtiğinde kendini azaltırsın, bu da zaten senin var oluşun için istenmeyen bir sonuç, kimilerinin tabiriyle de bir "ceza"dır.
Dolayısıyla aşık olarak evlenmemiş ama sırf evli olduğu için cinsel birliktelik yaşayan her insan, aslında her birlikteliğinde "zina" yapıyordur. Ama bu da onun bileceği iştir. Kendi varlığını, kendine denk olmayan bir enerjiyle azaltmayı seçiyorsa, kimse buna karışamaz.

Ben asla, diğer insanların özgürlüklerini gasp etmedikleri sürece, kimsenin seçimlerine müdahale etme hakkını kendimde bulmam.
Sanmıyorum ki, evlenmeden sevişmiyorsunuz diye de kimse size bunu yapsın. Yani bugün cinselliğini özgürce yaşayan bir kadın, psikolojik, fiziksel ve cinsel her türlü tacize ve şiddete maruz kalıyor. Ve elbette ataerkil bir toplumda yaşadığımız için, sevişmemeyi tercih eden kadınlar da çeşitli şiddetlere maruz kalıyor olabilirler ama sevişen kadınların maruz kaldığı oranda yüksek bir şiddete maruz kaldıklarını sanmıyorum.
 
Ben de müslümanım. Ve doğrusu Mevlana'ların, Yunus'ların, Kuran'ın olduğu yerlerde olmaktan çok mutluyum. Dua etmeden evden çıkmam. Evrendeki her şeyin enerji olduğunu, duanın bu enerjilerin akışında çok güzel bir eleman olduğunu düşünürüm. Üstümde ağırlık hissettiğimde dua ederim. Zikir çekerim. Sufi müzikleri dinlerim. Mevlana'nın satırlarını okurken dolu dolu ağlarım. "Allah aşkıyla kendinden geçmek" tanımını gerçek anlamıyla iliklerimde hissettiğim çok zaman olmuştur. O aşkla dolu dolu ağladığım.
Ve ben Kuran'ı okuduğumda, sadece sevgi üzerine kurulmuş bir evren ve o evrenin akışını anlatan, tüm o enerjilerin akışını anlatan bir kitap görüyorum. Mesela "nikah" kavramını da hem tarihsel hem bilimsel hem dilsel olarak incelediğimizde, "karşılıklı rıza" manasına geldiğini görüyoruz. Zaten ben de Allah'la olan bağım, iletişimim ve Kuran'ın bütünlüğü içinde bunu tamamen böyle algılıyorum. Yani karşılıklı rıza ve aşkla olan her ilişki kutsal ve çok güzeldir.
Karşılıklı rızayla ve istekle olan her cinsel birleşme, ruh için bir bütünleyicidir. Ruh için, daha yüksek seviyelere ulaşmak için bir basamaktır.
Çünkü zaten bizim bugün bildiğimiz nikah kavramı, insanların yarattığı, insan eliyle yaratılmış bir kavramdır. Evrenin sonsuzluğu içinde insan eliyle yaratılan kavramların pek hükmü olmaz=)
Bu sevgi üstüne kurulu var oluşta hükmü olan tek şey, evrenin kendi doğal akış kurallarıdır ki Allah'ın kuralları da tam olarak bunlardır.
Bizim bu kuralları uygulamak için ekstra çaba sarfetmemize gerek olmadığını çünkü zaten evrenin akış kuralları dışında bir akma ve var olma şansımız olmadığını düşünüyorum=)
Yani evrenin dolayısıyla Allah'ın kurallarına asıl ters olan: birbirine aşık iki insanın bir belediye defterine imza atmadan sevişmelerinin değil de, kendi rızaları dışında evlendirilmiş, görücü usulüyle evlendirilmiş, birbirine aşık olmadan evlenmiş insanların sevişmesi bana göre.
Çünkü birbirine ait olmayan iki enerji, iki ruh, cinsel olarak birleştiğinde birbirlerini daha yükseğe taşımaz, aksine birbirlerini azaltırlar.
Bu da zaten Kuran'da bahsedilen sonucun ta kendisidir. Yani zina, kendi enerjine denk olmayan bir enerjiyle iç içe geçip kendini aşağıya çekmendir ama bu aşağıya çekiş için kimse seni yargılayamaz. Kimse seni cezalandıramaz da. Evrendeki her ceza, evrenin doğal akışı sırasında kendiliğinden meydana gelir. Sen kendi enerjine denk olmayan biriyle iç içe geçtiğinde kendini azaltırsın, bu da zaten senin var oluşun için istenmeyen bir sonuç, kimilerinin tabiriyle de bir "ceza"dır.
Dolayısıyla aşık olarak evlenmemiş ama sırf evli olduğu için cinsel birliktelik yaşayan her insan, aslında her birlikteliğinde "zina" yapıyordur. Ama bu da onun bileceği iştir. Kendi varlığını, kendine denk olmayan bir enerjiyle azaltmayı seçiyorsa, kimse buna karışamaz.

Ben asla, diğer insanların özgürlüklerini gasp etmedikleri sürece, kimsenin seçimlerine müdahale etme hakkını kendimde bulmam.
Sanmıyorum ki, evlenmeden sevişmiyorsunuz diye de kimse size bunu yapsın. Yani bugün cinselliğini özgürce yaşayan bir kadın, psikolojik, fiziksel ve cinsel her türlü tacize ve şiddete maruz kalıyor. Ve elbette ataerkil bir toplumda yaşadığımız için, sevişmemeyi tercih eden kadınlar da çeşitli şiddetlere maruz kalıyor olabilirler ama sevişen kadınların maruz kaldığı oranda yüksek bir şiddete maruz kaldıklarını sanmıyorum.
yazdığınız çoğu şeye katılıyorum. Mesela birbirini sevmeyen veya sevgisi biten insanların sırf nikah olduğu için mecburen bir arada kalmaları kabul edilemez. . Guzel fikirleriniz var. Muslumansınız veya değilsiniz bu beni elbette ilgilendirmezbenim için onemli olan şey karşılıklı hoşgoru anlayış.. Ancak şurda size katılmıyorum.. Evek iki insan birbirini seviyorsa enerjileri uyuşuyorsa bir araya gelmek için adım atmaları gerekir. Ama bu benim için nikahla gerçekleşir. Nikah ve duğun iki insanın evlendiğinin,birbirine ait olduğunun bir nişanıdır. Halka açık bir mesajdır. Aksi durumda "kimin eli kimin cebinde " tabiri malesef gerçekleliyor olacaktır.. İki imza diye tabir ettiğiniz şey o kadarda basit olmasa gerek. Biz evlendiğimiz için sevişmiyor,cinsellik yaşamıyoruz.. Birbirimizi sevdiğimiz için evleniyoruz..
 
Ve tabi ki sevişen ya da sevişmeyen farketmez, kadının her şekilde maruz kaldığı her türlü şiddet neticede ataerki temellidir.
Ve şiddetleri teraziye koyup tartmanın da gereği yok. Her biri kabul edilemez ve neticede her durumda savaş açılacak yer ataerki.
 
Bu matematik hesabıyla ilgili yalan söylemenizi şu an ima ettiğiniz şey haklı çıkarmaz.

Zira ben o matematik hesabıyla ilgili doğruyu söylerim, sizin düşündüğünüzle aynı şekilde hem de.

Sizden de aynı dürüstlüğü bekliyorum.
ben gayet durust olduğumu duşunuyorum. Evet sırf sevişti diye hor gorulen insanlar var ancak aksi durumu yaşayanlarda pek azımsanacsk gibi değil. Ben size neden sevişmiyorsunuz dediğinizi soylemiyorum ama fikirlerimizi yerden yere vuruyorsunuz.. Buda bir şiddet değil mi
 
ben gayet durust olduğumu duşunuyorum. Evet sırf sevişti diye hor gorulen insanlar var ancak aksi durumu yaşayanlarda pek azımsanacsk gibi değil. Ben size neden sevişmiyorsunuz dediğinizi soylemiyorum ama fikirlerimizi yerden yere vuruyorsunuz.. Buda bir şiddet değil mi

Bakın tartışmayı bilerek saptırıyorsunuz. Ben yalan söylemenizi hoş bulmuyorum ve bunu da belirttim, çünkü yalan bir fikir değildir.

Siz dediniz ki sevişmiyor diye hor görülenler daha fazla. Ben size öldürülen var diyorum binlerce, diğer kesimde sıfır var, yani yok.

Size sorum açıkça şu ki, evlenmeden önce sevişenlerden mi, sevişmeyenlerden mi hor görülen fazladır?

A ya da B.
 
Bakın tartışmayı bilerek saptırıyorsunuz. Ben yalan söylemenizi hoş bulmuyorum ve bunu da belirttim, çünkü yalan bir fikir değildir.

Siz dediniz ki sevişmiyor diye hor görülenler daha fazla. Ben size öldürülen var diyorum binlerce, diğer kesimde sıfır var, yani yok.

Size sorum açıkça şu ki, evlenmeden önce sevişenlerden mi, sevişmeyenlerden mi hor görülen fazladır?

A ya da B.
peki arkadaşım. Sonuna kadar haklısın. A şıkkı..
 
yazdığınız çoğu şeye katılıyorum. Mesela birbirini sevmeyen veya sevgisi biten insanların sırf nikah olduğu için mecburen bir arada kalmaları kabul edilemez. . Guzel fikirleriniz var. Muslumansınız veya değilsiniz bu beni elbette ilgilendirmezbenim için onemli olan şey karşılıklı hoşgoru anlayış.. Ancak şurda size katılmıyorum.. Evek iki insan birbirini seviyorsa enerjileri uyuşuyorsa bir araya gelmek için adım atmaları gerekir. Ama bu benim için nikahla gerçekleşir. Nikah ve duğun iki insanın evlendiğinin,birbirine ait olduğunun bir nişanıdır. Halka açık bir mesajdır. Aksi durumda "kimin eli kimin cebinde " tabiri malesef gerçekleliyor olacaktır.. İki imza diye tabir ettiğiniz şey o kadarda basit olmasa gerek. Biz evlendiğimiz için sevişmiyor,cinsellik yaşamıyoruz.. Birbirimizi sevdiğimiz için evleniyoruz..

Ben de o noktada şöyle hissediyorum, birisi gerçekten benim ruh eşimse, ruhumun yarısıysa, gerçekten aramızdaki şey aşksa, bütün maddi şeylerin ötesinde... Benim için bundan gerisi teferruattır.
Biliyorum benim bu hissim birçok insana çok romantik ya da gerçek dünyanın dışında geliyor olabilir ama ben bunu gerçekten böyle yaşıyor ve böyle hissediyorum.
Yani ben o aşkı, o "ilahi" bağı, o "ruh eşini" bulmuşsam, bırakın evliliği, "ilişki" diye bir şeye bile ihtiyacım olmaz. Benim sadece "aşkımı" yaşamaya ihtiyacım olur. Bütün kuralların, tabuların, korkuların ötesinde.
Sadece o aşkı yaşamaya... Ve biz o aşkı yaşadıkça o zaten bütün öğretilmiş, somut kuralların içine sıkıştırılmış ilişkilerin de ötesinde bir güzellikte akıp gitmek olur.
Tabi bu dünya düzeninde bu bakış açısı zor olabilir ama zaten bu dünya düzeni, sırf biz evrenle bağımızı, gerçek aşkla, gerçekten ilahi olanla, gerçekten kutsal olanla bağımızı koparalım diye gittikçe ve gittikçe yozlaşmış/yozlaştırılmış.

Bir de bunlar dışında, yukarıda bir yerlerde bir arkadaş "cinsel bilinmezlikten" bahsetmiş. Yani bir insanla hiç sevişmeden nasıl ömrünüzü beraber geçirmeyi istersiniz? İsteyebilirsiniz tabi ama bu bir risk. Çünkü benim için bir ilişkinin ve "ilahi" bir uyumun ilk yansıması ve koşulu: tensel uyumdur.
Yani şöyle söyliyim, tantrik seks diye bir seks felsefesi var belki duymuşsunuzdur.
Ve tantrik seks eğitmenleriyle bile sevişip akıl almaz yoğunlukta orgazmlar yaşadığım ve inanılmaz hat safhada zevk aldığım çok sevişmem oldu.
Ama ben şu an aşık olduğum insanın benim ruh eşim olduğunu; onla seviştiğim ve bu sevişmenin, olabilecek her şeyden daha muhteşem olduğunu gördüğümde anladım. Aşık olduğumu o zaman anladım. Orada bambaşka bir enerji bütünleşmesi var. Bu algının ve dünyanın ötesinde bir deneyim. Tarifi imkansız.
 
Back