- 19 Nisan 2019
- 3.040
- 8.589
-
- Konu Sahibi Probisinkokusu
- #1.261
Henüz 1 yıllık evli olduğunuz için hep güzel şeyler geliyordur ve eşyalar özel geliyor. Habire şans veriyorsunuz onca restine rağmen. Adam anı kurtarıyor sonra yine başa dönüyor . Eğer hayatına bundan sonra onsuz devam edersen mutlu olacağına inanıyorum. Her gün ağlamaya değer mi ... Eşimle daha önce boşanma aşamasına geldik . Kamyonu çektik esyalarimi topladım cektim gittim davami açtım. Şehir dışında yeni düzen kurdum . Sonra pandemi ve çocuğumun baba diye ortalıkta dolaşması gardimi düşürdü. Şimdi yine başa döndük ve artık utanmıyor da saçmalıklarından. Benim artık herşeyi sineye cekecek gücüm yok. Zaten çocuklarıma ben bakıyorum . Niye düzelir diye bekleyeyim. Rabbim ne kadar omur vermiş bilemem niye boşa kürek çekeyim. Onceleri terapi falan diyordum da o da zaman kaybı . Onun ailelere söyleyip dava açmasını niye bekliyorsunuz adam artık ipleri koparmış bundan sonra ne bağlayabilirGençliğine yazık probis. Çaba iki taraflı ise kıymetli. Tek taraflı çabanın ilişkiye bir faydası yok. Giden senden gider, ömründen gider, gururundan gider.
Arkadaşın mutlu günler uzakta değil dediğinin boşanma ile gelecek yeni güzellikler olduğunu anladım ben. Sen barışmak istediğin için öyle kastettigini sanmışsın. Cesaret etse çorap söküğü gibi gelecek diyor bak tekrar oku.
Merhabalar zahmetinize teşekkür ederim. Ben sabırla bu mıy mıy konuyu okuyamazdım sanırım. Fikirleriniz benim için çok değerli gerçekten herkes çok farklı bakış açıları sunuyor ve en kırıcı yorumlarda bile üsluplar çok güzel. Sizin yorumunuzun altında herkese teşekkür etmiş olayım.Merhaba öncelikle
Bugün işim yoktu 84 sayfayı okudum. Sevgili soru sahibi, aranızda ciddi bir iletişim problemi var bence. Yani bana kalırsa aranızda resmiyet var üslübunuzdan ve eşinizle mesajlaşmalarınızdan bunu anladım.
Ben de evleneceğim hayırlısıyla inşallah ben de şu an büyük mücadele veriyorum evlenmek için gerçekten nişanlıma kavuşamama korkusu beni hergün hüngür hüngür ağlatıyor, çok zor durumdayım. Ama sizin sorununuzu okudukça kafamda birkaç düşünce netleşti.
Benim annem de çok emektar kadındır. Evi boyar musluk değiştirir her şeyi annem yapar. Babam hiçbir şey yapmaz. Kadıncağız hastalanınca ev mahvoluyor babam hiçbir şey yapmıyor inatla da yapmak istemiyor. Bana da bir şey öğretmedi annem, zaten çalışıyorum en erken yedide evdeyim akşam. Evlenince hep düşünüyorum annem gibi olacak mıyım acaba diye korkuyorum.
Bir de sizin gibi sakin biri değilim. Çok aşık olsam da sürekli yorgun olsam ev ve yemek işleri bana kalsa sizin gibi sakin kalamam. Benim tarzım mı daha iyi yoksa sizin mi bilmiyorum. Ama ben sizin gibi yapamazdım dediğim gibi psikolojik şiddet görüyorsunuz şu an.
Evliliğiniz adeta savaşa dönmüş yani bir üstünlük yarışı var gibi. Eşiniz daha büyümeden evlenmiş sanki. Sizin gibi naif birinin bu kadar hırpalanmasına üzüldüm. Sadece kendinizi yıpratmayın Allah yardımcınız olsun ve bir çıkar yolu göstersin. İyi dilek temennilerinde bulunmak istedim size kusuruma bakmayın çok fazla öneride bulunamadım sadece duygularımı paylaşmak istedim
Yok o lafı yediğini görmek istiyorum. Bütün bunları yapıp birde boşanma sorumluluğunu ben almayacağım.Henüz 1 yıllık evli olduğunuz için hep güzel şeyler geliyordur ve eşyalar özel geliyor. Habire şans veriyorsunuz onca restine rağmen. Adam anı kurtarıyor sonra yine başa dönüyor . Eğer hayatına bundan sonra onsuz devam edersen mutlu olacağına inanıyorum. Her gün ağlamaya değer mi ... Eşimle daha önce boşanma aşamasına geldik . Kamyonu çektik esyalarimi topladım cektim gittim davami açtım. Şehir dışında yeni düzen kurdum . Sonra pandemi ve çocuğumun baba diye ortalıkta dolaşması gardimi düşürdü. Şimdi yine başa döndük ve artık utanmıyor da saçmalıklarından. Benim artık herşeyi sineye cekecek gücüm yok. Zaten çocuklarıma ben bakıyorum . Niye düzelir diye bekleyeyim. Rabbim ne kadar omur vermiş bilemem niye boşa kürek çekeyim. Onceleri terapi falan diyordum da o da zaman kaybı . Onun ailelere söyleyip dava açmasını niye bekliyorsunuz adam artık ipleri koparmış bundan sonra ne bağlayabilir
HoşgeldinProbisinkokusu senin güçlü ve gururlu bir kadın olduğunu düşünüyorum. Sinir krizleri yüzünden kendinden utanma lütfen. Terapiyi de kendin için al, toksik ilişkinin etkilerini azaltmak için. Boşan veya boşanma demeyeceğim ama her ne olursa olsun kendi ayakları üzerinde durabilen, nazik ve hoş bir insansın. Seni olduğun gibi sevecek, el üstünde tutacak bir sürü erkek olacaktır bundan eminim. Hakkında hayırlısı olsun, çok mutlu olmanı dilerim.
Diğer sorumluluklarından kaçtığı gibi ondan da pacasini siyiracak eminim. O da açsa sizde açsanız davayi haksız olarak sizi lanse edecek. Kesinlikle kendin için psikologa gitmelisin. Annem de gidiyordu ve donuslerinde hafiflemiş geliyordu . Sevmek fedakarlık yapmak basitlesmek değil asla ; ama tek taraflı yapınca malesef enayi ben miyim diye hissettiriyor ve kimse de sırtınızı sivazlamiyor. Daha çok beklentiye sebep veriyoruz nasılsa ona da evet deriz . Ayy benim de aklima su geldi ( önceleri birlesmemiz içindi herşey simdi ayırmak için dediniz ya ) dava açtığım tarih evlilik yıldönümüne denk geldi. Cevaba cevap dilekcemizi vermeye adliyeye gittiğimde deprem oldu . O zaman da ben bı acaba mi deyip avukatımla dalgasini geçmiştik. Bazı şeyler oteleniyor ama sonucu değiştiremiyorsunuz giden omrunuzden oluyorYok o lafı yediğini görmek istiyorum. Bütün bunları yapıp birde boşanma sorumluluğunu ben almayacağım.
Eşyalar dediniz ya aklıma ne geldi. Bugün bir arkadaşımla konuşurken gözümde bir sahne canlandı. O kadar ağladım ki. Ben gelinliğimi bir öğretmen arkadaşımdan almıştım. Ondan başka kimse giymemiş. 1000 lira gibi bir rakama ve kendi paramla. Doğu görevinde idim ta ülkenin öbür ucundan sırf daha uygun diye tuttum aldım geldim üstelik babamla. Kabine almadılar bagajda geldi gelinlik. O valizlerin arasındaki halini hatırlıyorum uçakta pencereden bakarken. O dönem kendimle o kadar gurur duyuyordum ki. Kendimi güçlü ve farklı hissediyordum yaşıtım kadınlardan.
Kayınvalidem kimseye söyleme bu fiyata aldığını dedi. Neden söylemeyeyim gürür duyarım dedim. Şimdi anlıyorum ki sevilmek için nasılda basitleşmişim. Nasılda çabalamışım. Kimsede sen ne yapıyorsun dememiş. Bu kadar olmaz kızım dememiş.
Benim bir psikoloğa ihtiyacım var bence. Bu kadar neden basitleşir ki insan. Neden fedakarlık yapmadan sevilmeyeceğini düşünür ki.
İşte bütün bunlar muhatabınla ilgili. Sen basit değilsin, kocanın sana kıymet vermemesi senin basit olduğunu değil onun sarraf olmadığını gösterir. Böyle mütevazi kadının el üstünde tutulması gerekir ama işte muhatabının bazı şeyleri anlayacak kapasitede olması şart maalesefYok o lafı yediğini görmek istiyorum. Bütün bunları yapıp birde boşanma sorumluluğunu ben almayacağım.
Eşyalar dediniz ya aklıma ne geldi. Bugün bir arkadaşımla konuşurken gözümde bir sahne canlandı. O kadar ağladım ki. Ben gelinliğimi bir öğretmen arkadaşımdan almıştım. Ondan başka kimse giymemiş. 1000 lira gibi bir rakama ve kendi paramla. Doğu görevinde idim ta ülkenin öbür ucundan sırf daha uygun diye tuttum aldım geldim üstelik babamla. Kabine almadılar bagajda geldi gelinlik. O valizlerin arasındaki halini hatırlıyorum uçakta pencereden bakarken. O dönem kendimle o kadar gurur duyuyordum ki. Kendimi güçlü ve farklı hissediyordum yaşıtım kadınlardan.
Kayınvalidem kimseye söyleme bu fiyata aldığını dedi. Neden söylemeyeyim gürür duyarım dedim. Şimdi anlıyorum ki sevilmek için nasılda basitleşmişim. Nasılda çabalamışım. Kimsede sen ne yapıyorsun dememiş. Bu kadar olmaz kızım dememiş.
Benim bir psikoloğa ihtiyacım var bence. Bu kadar neden basitleşir ki insan. Neden fedakarlık yapmadan sevilmeyeceğini düşünür ki.
O adamı kendisi senden aşağıda olduğu ile yüzleştiği gün kaybettin. Senin aynanda kendini gördü o probis.Konunu okumuştum ve konuna çok benzetmiştim. Arkadaşların dediği gibi ben çok pozitifim sanırım. Bir zamanlar çok aşıktı çok düşünceli çok başkaydı. Alttan alır sadece mesajla bile dayanamaz barışırdı. Hep ilk mesajı atan o olurdu. Ben o adama ulaşmaya çalışıyorum sanırım. Ama ben evliliğin bir yerinde o adamı kaybettim. Kim bilir belki o imzayı attığım gün kaybettim.
Sen kendine birşeyleri layık görmeyince kimse görmüyor arkadaşım. Sonrada nankörlük oluyor adı. Kimse bunları düşünmüyor. Kimseler yokken ben vardım yanında şimdi yanında bir tek ben yokum. Güneşi balçıkla sınamasına izin verdim hatta bizzat kendim yaptım. Ben burada kendimde de hata buluyorum. Ama olanda oldu artık. Yanlış kişiye doğru fedakarlıklarda bulunmuşum.İşte bütün bunlar muhatabınla ilgili. Sen basit değilsin, kocanın sana kıymet vermemesi senin basit olduğunu değil onun sarraf olmadığını gösterir. Böyle mütevazi kadının el üstünde tutulması gerekir ama işte muhatabının bazı şeyleri anlayacak kapasitede olması şart maalesef
Gitmek isteyen boşanmak isteyen kendisi gider. Yatak ayırıp boşanmak isteyip hala durmasın bu evde. Birde neden ben gideceğim de o çok istediği bekar hayatına dönecek. Bekar hayatına dönmenin yolu belli.Gitsin annesinin evine benim okulum evimin dibinde gidemem bir yere.O adamı kendisi senden aşağıda olduğu ile yüzleştiği gün kaybettin. Senin aynanda kendini gördü o probis.
Yani ruhunu çok iyi anlıyorum. Strateji falan sana göre değil ama denklem bu. Maalesef insanı değiştiren iki şey var. Travma ve kaybetme korkusu. Ben çokça uğraştım terapi o bu ama ı ıh.
Bendeki durum daha vahimdi hoş. Şu an boşanalım dediğinde oturman mesela en büyük düzelme engeli ama tahminimce sen de blöften gitmezsin..
Gitmek isteyen boşanmak isteyen kendisi gider. Yatak ayırıp boşanmak isteyip hala durmasın bu evde. Birde neden ben gideceğim de o çok istediği bekar hayatına dönecek. Bekar hayatına dönmenin yolu belli.Gitsin annesinin evine benim okulum evimin dibinde gidemem bir yere.
Akıllı, olgun insanlar böyle yapıyor. Boşanmak istedğinde konuşuyor, gidiyor. Boşanmaya, senden yoksun kalmaya cesareti yol ama senin duygusal ve mücadeleci kalbini bildiğinden 'gitmek zorunda kalıyorum senin yüzünden' yapıyor. Bi de fazla fedakarlık kişiye borçlu hissettiriyor. Körün gözü açılınca ilk kırdığı bastonu oluyor misali. O ne iş yapar bilmiyorum ama kendine dışarıdan baksana: öğretmensin, akıllısın, elin yüzün düzgün, daha becerikli ve sistemlisin, sorumluluktan kaçarken o sen sorumlusun. Bulabilirsem sana bi kitaptan ufacık bi hikaye atacağım..Gitmek isteyen boşanmak isteyen kendisi gider. Yatak ayırıp boşanmak isteyip hala durmasın bu evde. Birde neden ben gideceğim de o çok istediği bekar hayatına dönecek. Bekar hayatına dönmenin yolu belli.Gitsin annesinin evine benim okulum evimin dibinde gidemem bir yere.
Aslında benim kısmetim mi evliliğin kerameti mi nedir eşimşn evlenirken işi pek iyi değildi evliliğimizin ikinci ayında hayalini bile kuramayacağı bir işe geçiş yaptı. Yine benden az kazanıyor ama aradaki fark azaldı diyelim.Akıllı, olgun insanlar böyle yapıyor. Boşanmak istedğinde konuşuyor, gidiyor. Boşanmaya, senden yoksun kalmaya cesareti yol ama senin duygusal ve mücadeleci kalbini bildiğinden 'gitmek zorunda kalıyorum senin yüzünden' yapıyor. Bi de fazla fedakarlık kişiye borçlu hissettiriyor. Körün gözü açılınca ilk kırdığı bastonu oluyor misali. O ne iş yapar bilmiyorum ama kendine dışarıdan baksana: öğretmensin, akıllısın, elin yüzün düzgün, daha becerikli ve sistemlisin, sorumluluktan kaçarken o sen sorumlusun. Bulabilirsem sana bi kitaptan ufacık bi hikaye atacağım..
Benim eşim ayrı evde yaşamış yıllarca bekar o halde 14 yıllık evliyim bir işin ucundan birkez tutmadı yapmayanalesef ayrı otursada yapmıyor.Böyle gelmiş böyle gider büyük konuşmak istemiyorum ama bekarken ailesinden ayrı evde yaşamamış,aynı evde yaşamadığım adamla evlenmem. Mesela bazı erkekler özellikle öğretmen istiyor 3 de evde olsun yemek yapsın, çocuk baksın,temizlik yapsın bende yayilayim kafasında. Ev işi çok önemli sizde yapmayın bence yemeği dışarıdan yiyin,çamaşırları yıkamayın, ütülemeyin, ev pis kalsın önemli değil,akşamları da kız arkadaşlarınızla çıkıp çay kahve için. Hayat müşterek.
Evlenmeden önce bunları konuşmadiniz mi hiç bekar evine gitmediniz mi spoiler verirdi aslındaBenim eşim ayrı evde yaşamış yıllarca bekar o halde 14 yıllık evliyim bir işin ucundan birkez tutmadı yapmayanalesef ayrı otursada yapmıyor.
Onca yıl ne yemiş bu adam nasıl yaşamış anlamdım.hicbir ise evlendig günden beri eklemesi mutfakta bir kaşık çevirmedi yardım amaçlı.bende ilk çok tartıştım baktım olmuyor.calisyorudm isten ciktimevdeyim şimdi kendim yapıyorum.ama birtek utusunu yapmayı öğrettim ama çok savaş verdim
Artık bana da öyle geliyor geçinmek isteyen bir yolunu geçinmek istemeyen bir bahanesini buluyor.İyice ego savaşına döndü bizimkisi.Arkadaşlarım çocuktan önce bana sanki hiç iş yoktu gibi geliyor gerçekten 2 kişinin işi böyle sorun edilecek bir şey miydi ki?
Konu sahibi arkadaşım üzülerek diyorum ki adamın geçinmeye gönlü yok maalesef..eski bekar hayatını özlüyor herhalde, çok dikkatli korun diyecektim ama yatakları ayirmissiniz üzüldüm...inşallah doğru karara ulaşırsınız...