Hani Hayat Müşterekti?

Boşanın tek kişilik temizliğini kendisi yapsın bu halde bile yapmaz evini b.k götürür. İşlerin ayrı yapıldığı ev arkadaşlığı yok ki neyin kafasında? Öğrenci evlerinde bile ayrı iş yapilinca 3 4 ay içinde anlasamamazlik oluyor ayrı eve çıkıyorlar.
 
Eşiniz çok kötü biri. Üzgünüm ama aile olmak, çocuk sahibi olmak, olan çocuğa bakmak, ev işleri size yıkılan ve sizden beklenen görevler olmuş ve olacak. İleride ebeveyn olduğunuzda hem çocuğa bakacaksın hem yemek yapacaksın moduna girecek bir adam, belli. Ne yapılır bilmiyorum ama ya ciddi bir boşanma süreci yaşayıp akıllanması lazım ya da sizin gerçekten boşanmanız lazım çünkü aynı evde ev arkadaşı gibi yaşamak onun ekonomik hedeflerine fayda sağlar, eşlik görevi bekleyen bir kadın yok, sadece para versin yeter der. Bir kadın için hele de yuva hayali kuran bir kadın için bence bu hayat korkunç. Dik duruşunuza hayran kaldım ama eşinizin sizi sevmekten ziyade tercih ettiğini düşünmenize de çok üzüldüm. Bir evlilikte hayallerin yıkılması ne demek çok iyi bilirim. Eski eşimde benimle sen temizsin, düzgünsün diye evlenmek istedim, sonra sevdim vs. demişti. Ben boşanıp yeniden evlendim. Mutluyum mesela şimdi. Dediğiniz gibi tercih edilen olmak gerçekten çok büyük bir yıkım ama o adama istediğini vermeyin. Hem işleri yapılsın hem maddi sorun yaşamasın hem cinselliği halletsin falan. Hayat ona güzel.
 
Çok zorlandığının farkındayız. Burada kimse sana kıyamıyor. Kknın ezen geçen kadrosu bile sana sabırla güzel güzel konuşuyor. Allahtan naifliğinin yanında kararlı ve tutarlı bir yapın var. Mücadeleyi bırakmıyorsum. Böyle de devam edeceksin. Olmadı inceldiği yerden kopacak. Çabanı takdir ediyorum.
 
Evlendiğimden beri o kadar değiştim ki bütün güzel huylarımı kaybettim. O böyle Kaya gibi dururken ben pasif agresif sürekli sinirlenen bir insana dönüştüm.
Bana bunu hatırlattınız. Bir gün böyle bir kadin olmamanızı umarak paylaşıyorum. Dilerim kendinize yakışan hayata yürürsünüz.
 

Cocuklarin banyosu disinda her gun yapilacak şeyler değil ki saydiklariniz. Eve yardimci gelmiyorsa hiç adil bir bölüşme değil.
Boyle bir bölüşme yapacak olsak ben disardaki işleri tercih eder, eşime ev işlerini verirdim.
 

Neden onay bekliyorsunuz temizlikçi için anlamadım. Çalışan kadinsiniz çağırın gelsin biri işte. Sormanizi bile garip buldum yanlış anlamayın. Eşiniz sizi dusunmuyorsa siz kendinizi düşüneceksiniz. Çoğu kadının kocası aman karicim yoruluyor bir yardimci tutalım hemen demiyor zaten bence bu kadar olaylar büyümeden cagirmaliydiniz birini. Eşinizin karakteri değişmez. Arkadaşların dediği gibi ataerkil değil eşiniz ataerkil erkek eşinin maaşına dokunmayı bile gurur sayar. Bakın benim eşim o dedikleri ataerkilden ben çalışmıyorum ev işleri bende ev geçimi eşimde. Bence adil bölüşüm. Tabii ki yetemiyorum eve ama eşimin basinin etini yemektense kadın geliyor eve. eşimin soylenerek yapacağı bir ev süpürme isindense dip köşe temizleyen kadını tercih ederim :))
 
Bir üye konuda geçen koca için "fırsatçı sırtlan" demişti çok güldüm. Ataerkil kafa yapısı olsa gurur yapar gerçekten karısının parasını istemeyi bırak, dokunmaz bile köy kenara falan der yani.
 
Kesinlikle asla yanlış bir şey söylememişsin. Davranislarinda da yanlis bir şey yok (bana göre tek yanlış kendin odedigin halde adamın senin isteklerine hayır dememesini lütuf sayman. Zaten tutumlu kadinsin, lükse kaçan,saçma bir şey istememissin. Robot süpürge/temizlikçi falan işini kolaylastiracak bir şey istesen ona hayir diyebilir).
Ozenmiyor muydu arkadaslarinin karılarına, annesine. Onlar gibi takıl işte:) aranız biraz düzelsin de harçlık al hatta arasıra. Dediğin gibi kırmızı ayakkabı beğen, ona aldır. Eve lazım de airfry aldır kartıyla. Sonuçta calismasan o ödeyecekti her şeyi:))) sonuçta okey arkadaşları da kendileri ödüyor karilarinin tüm isteklerini, evin ihtiyaçlarını:)
Sen de parani harcayacak keyifli seyler bul kendine. "Ailemin arabası yoktu" demişsin. Büyük ihtimalle varlık görmeden büyüdün, ailenin olmayan parasıni saçmadan-ekonomikce okudun, çabucak atandın doğuda yapacak bir şeyi olmayan bir köyde yıllarını geçirdin, ciddi ilişkin olduğu için paranla çeyiz aldın, kalan birikimi de zaten kocan araba alsın diye verdin,şimdi de maaş geldiği gibi gidiyor.
Belki de hiç paranı gönlünce harcamadin. Önce bence bunu yap. Sana Cook iyi gelecektir.
Mesela özel hoca tut,ehliyet al. Hem meşgale olur sana da. Ehliyet aldıktan sonra sık sık arabayi al:) sonuçta senin araban. Otobüslerde sürünme, her yere arabayla git.
Yükselen yaymişsin,seversin. Sömestr, yaz tatili için eşinle gidecek tatiller al. Senin tatilin daha çok, kendine kültür turları al diyar diyar Anadolu'yu gez:)
okulda giyecek güzel kiyafetler al, kuaföre git saclarina bakım yaptır , güzelce kesim yaptır. Hiç manikur pedikür yaptırdin mi? Yaptirmadiysan bunları yaptır:) kendini simart. Hatta cilt bakımlarına gir üç haftada bir . Ben çalışırken düzenli olarak gidiyordum, bir saat mincikliyorlar suratını, o kadar rahatlatıcı ki. Işıl ışıl parlıyor cildin. Ne bileyim,ihtiyacın varsa mezoterapi - c vitamini/kolojen iğnesi falan yaptır yuzune. Cildin kendi kendini toparlasin. Hala halletmediysen lazer epilasyona git,bu kış o işi hallet. Terapiye gidiyormussun zaten. Ona devam et.
Varsa heves ettiğin ama içinden 'ne gerek var' dediğin bir hobin,ona başla..mesela dikiş makinası al, fotoğraf makinası,bisiklet... Artık neyse isteğin.
Ben gecen sene 30 yaşıma girdim. Ve o sene bir karar aldım, sevmedigimi düşündüğüm/ beceremedigimi düşündüğüm şeylere şans vericem diye.
Mesela asla dans edemem,ritim duygum yok. Hatta ne zaman düğünde piste ciksam mutlaka birileri güler. Gittim üç ay dansa yazıldım. Beceremedim ama yazıldım:) mesela kalabalık clup tarzı gürültülü yerlerden nefret ederim. Sırf sans vermek için birkaç sefer gittim (yine sevmedim). Mesela kızlarla tatil yapmaktan (eski deneyimlerim yüzünden) kaciyordum. Üç ayrı kızla üç ayrı tatil yaptim (biri kötü,biri orta ,biri gayet güzeldi). Gibi gibi... İstemesem de kendimi zorladım denemek için. Çünkü o sene benim "ön yargıları kır/şans ver" senemdi.
Sen de bu seneyi parani sadece keyfince harcamadigin,kendine yatirim yaptığın sene olan et:) içinden gelmese , 'ayy çok para sanki' desen de bir dene:) bakarsın sana çok iyi gelir.
 
Özellikle araba kullanma konusundaki düşünceleriniz şu süreçte kafasını dağıtmaya da çok yarar, ilerisi için de çok rahat edeceği bir kazanım olur. Hem de sürekli biri kullanınca arabayı artık o araba onun gibi birşey oluyor. Arabayı bırakır mısın bana lazım demek konu sahibi için de iyi gelecek, gezsin dolaşsın bunca sene canı çıkmıştır meslek sahibi olucam diye çatır çatır harcasın. Bak tutumlu olunca kimse Allah razı olsun dememiş. Konu sahibi "ama benzin parası ne olacak ? Düğün borçlarımız da var "diyen içindeki sesin ağzına terlikle vur ve gönlünce gezmeye başla
 
Nispet yapmak icin yazmiyorum ama su anda calismiyorum iki cocugum var buyuk krese gidiyor eve her gun gelen yardimcimiz var hem cocuk bakiyor hem ev islerini yapiyor ben genelde sadece yemek yaparim esim calisiyor iyi bir isi var ne istersem alir parasi varsa o ay musaitsek asla hayir demez bir suru tatile gideriz cocuklari birakip gezeriz bazen aksam cocuklari bakar ben gezerim o aksam daha cok cikar ben gunduz bakici oldgu icin istedigmi yaparim kursa spora bilemne canim ne isterse giderim haftasonu esim cocuk bakar ben yemek hazirlarim yani demek istedigim cok daha duzgun bir adamla cok daha rahat bir hayatiniz olabilirdi esim bana hicbir seyi kafama kakmaz temizlik yemek sirmaz bile bu sizin yasadiginiz nedir? Biraz mantikli dusunun kimsenin iznine ihtiyaciniz yok istediginizi alin yasayin temizlikci tutun ve adama sorumluluk verin minnet duymayin boyle
 

Aynen öyle. Ama konu sahibi de çalışan bir kadın. Herşey için izin alması onay beklemesi benim garibime gitti. Benim eşimde iş yapmaz sevmez anlamaz o yüzden konu sahibini anlıyorum. Ama ben hiç sormadım eve kadın çağırayım mi diye. Çağırdım geldi geliyor yetişemiyorum çünkü. Bir senedir eşle ev işi yüzünden kavga etmektense haber bile vermeden çağırması gerekti diye düşünüyorum. Ese de kadın geldikten sonra haber verebilirdi ben yetişemiyorum bundan sonra böyle diye. Ki konu sahibinin eşini ikna edemediği de ayda bir haftada bir onermistim ben oysaki
 
Biz birbirimize büyük harcamaları hep haber verirdik. Bir nevi haber vermek diyelim. Anneme sık gitmem, şehir dışındaki arkadaşlarıma gitmem,her istediğimi almam ailem tarafından çevre tarafından lüks sayıldığı için bende bir güzellik sayıyorum sanırım. Ama sen ve biaa üstünde durunca burnunda nimet olmadığını anladım. Etrafım sisli gibi inanın bazen gözümün önündekini göremiyorum. Her yer sisli de yolumu bulamıyor nereye gittiğimi göremiyor gibiyim.

Ailemden yokluk görmedim. Orta sınıf bir aileden geldim. Doğu görevinde doğuda gezmedik il bırakmadım. Çığ düşen yerlere çıldır gölünde kar motoru kullanmışlığımız vardır. Hayatımın en güzel günleri idi sanırım ve en enerjik olduğum zamanlardı. Sonra pandemi patlak verince çok uzun sürmedi saadetim. Olduğun gibi kabul edilmek etmek,içinden geldiği gibi davranmak o kadar güzeldi ki. Siz gezmekten bahsedince anımsadım hepsini. Şimdi ayağımda bir pranga var gibi. Bir yere gitsem bile ayağım beni geri çekiyor. Bağlı hissettiriyor.

Bisiklete binmeyi çok severim sahilde uzun uzun binmeye giderim. Spora gidiyordum bayramdan önce kendime psikolojik olarak çeki düzen verince yeniden başlayacağım. Kanviçe işlerim anneme bir tanesini tablo yaptıracaktım. Ama incelik isteyen bir şey bazen kafamı toplamakta zorlanıyorum belki onu tamamlarım.

Ama dönüp dolaşıp geldiğim yer bu ev olacak. Hayatı çok doğru yaşamaya çalıştım ben. Her şey zamanında oldu. Hiç ikilemedi. Şu yaşımda 5 senelik öğretmenim. Hayatımda herkesle her şey o kadar yolundaydı ki. Bazen düşünürdüm. Allah ım beni neyle sınayacaksın. Çünkü hep şükürle sınadı. Evliliğim olacağını tahmin etmiştim. Kendimce tedbirde almıştım. Buraya yazamayacağım tedbirlerde ama yinede yeterli gelmedi.
 
eşinizin çevresinde çalışan kadın olmadığını belirtmişsiniz, muhtemelen böyle gördü çevresinden. eskiden kadınlar çalışmıyordu, haliyle evde olduğu için ev işlerini hallediyordu ama artık öyle değil ki. maalesef sizi o kafede kahvaltı yaptığınızda biraz etkilemeye çalışmış gibi hissettim. onun da düşüncesi - çoğu erkek gibi - bu. kadın yemek yapmalı, ev işlerini halletmeli. ama tabi malum ekonomik durumlar çalışması da lazım. çok yorucu bir süreç, tavsiye veremem ama sizin için cidden üzüldüm. umarım sorunlarınızı öyle ya da böyle halleder ve mutlu olursunuz...
 
E ne güzel iste. Hayatı yaşamayı biliyorsun demek ki
Aynen böyle devam
Neden evlilik, hayatının keyifli kismina vurulmuş bir ket olsun ki?
Bak, eşin evlendi, bekar gibi sık sık eş dostuyla gece yarılarına kadar takılıyor. Hiç demiyor ki 'ay artık evlendim,prangam var'. Sen niye diyorsun?
Bence kendine yatırım yaptıkca, kendini mutlu hissettikce parildayacaksin, enerjin yerine gelecek ve evliliğin de rayına girecek. Çünkü mutlu kadın mutlu yuva demek:)
Bir de 'cevrem tarafından lüks sayıldı' diyorsun ama sen kendin dedin,çevremde çalışan kadın yok diye. Kendine aldığı şampuan, agda için bile kocasından para isteyen kadının her istediğini almasıyla aylık 9-10 bin lira kazanan kadının her istediğini almasi bir mi?
Onlar kocalarının parasını tirtikliyor, adamdan istiyor. Sen çalışıyorsun,devlet maaş kartına yatırıyor. kendi paranın da zaten çoğunu kocaya pasliyorsun, kalanıni harcamana ses etmedi diye şükür mü edeceksin
O parayı hak etmesen devlet zaten sana vermez. Çalışıyorsun ki kazanıyorsun.
Bizim toplumda bir de söyle yanlış bir algi var, işin normal mesaiden erken saatte bitiyorsa seni çalışmıyor gibi görüyorlar.
Benim yakın arkadaşım da her sabah evden 6da çıkar, ama eve de erken gelir. İş saati böyle. Erken geldiği için her şeyi o yapar. Kızın kendi ailesi ve özellikle kocasının gözünden 'senin işin iş mi yani? 4te eve geliyosun,tüm gün bilgisayardasin' diye bakılıyor. Bir de kocasının beden gerektiren işi var. Sanki adam calisiyor kadın yatıyor,yattığı için de maaş veriyorlar madem tüm gün bilgisayarda olmak önemsiz bir şey, şirket salak mı bu kadına seninle aynı maaşı veriyor ama işte, mantalite.
Bu arkadaşım mesela isyan bayrağını hiç acamadi. Bir iki açmaya çalıştı ama hem kocası surat asti,hem kaynanasını üstüne saldı falan. Arkadaşım her konuyu açtığında pişman olduğu için daha da artık açmıyor. Adama iş verince adam öyle kötü yapıyor ki kız bir de onla ugrasana kadar hiç bir şey söylememe kararı aldı. Çocukları var, kız hastanelik oldu. Adam kendi öz çocuğuna bakmaktansa götürmüş annesine bırakmış. Bu kadar uzak çocuğu oyalamaktan.
Arkadaşım her sabah 6da ise gidiyor, geldiği gibi çocuğunu alıyor, evi süpürüyor, çocuğu yediriyor,akşam yemeği yapıyor, çamaşırları yıkıyor, asıyor, utuluyor,haylaz çocuğunun peşinde dolaşıyor, akşam adama sofra hazırlıyor,kaldiriyor, çocuğa banyo yaptırıyor, uyumayan çocuğu bagris cagris uyutuyor,yatıyor,gece çocuk uyanıyor bir fasıl daha ilgileniyor, uyutuyor, sabah 5 gibi kalkıp kahvaltı yapıp çocuğu anneye bırakıp ise gidiyor. Maaşı aldığı gibi yarısını kredi için kocasının hesabına yolluyor. Bir de evin alışverişi ve çocuğun masrafi kadında/faturalar vs adamda. Böyle bir iş bölümü yapmışlar. O yüzden alışverişi de o yapıyor, "gelirken süt alir misin" diyince koca sinirleniyor, "bunu da bana kitledin" diye.
Boyle yazınca ütopik gibi geliyor ama çalışıp ev sorumluluğunu alıp maaşıni kocasına veren kadınların neredeyse tamamının hayatı bu . Siz de bu tartışmayı yaşamadaydiniz yaşayacağınız erkek hükümdarlığı aynen böyle olacaktı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…