- 8 Mart 2015
- 25.048
- 80.970
-
- Konu Sahibi Mavilim001
- #21
Yani aslında konu biraz yanlış anlaşıldı, derdim tam olarak diploma değil. Benim yürüdüğüm yolda dik duramayışım, kararlı adım atmaktan aciz oluşum. Yani kısaca güçsüz hissetmem. Yoksa diploma sadece içimde ki ukde.Diploma her şey değil ki, bir mesleğiniz var, kitap okuyorsunuz ve en önemlisi çocuğunuzun yetiştirilmesi konusunda endişelisiniz, bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Emin olun sizin çocuğunuz üniversite mezunu olup çocuğunu düşünmeyen ebeveynlere sahip çocuklardan daha şanslı. Çocuk gelişimi ile ilgili kitaplar okuyun. Tavsiye edeceğim kitaplar var. Yarın isimlerini yazarım.
Bunu biraz araştırmışmıştım ama devletin verdiği paranın üstüne çok çok az bir miktar ekleyip çalıştırıyor iş veren sizi. Ve maalesef ben daha önce çalıştığım şehirde evlenmedim, başka bir şehirdeyim ve burda hiç çevrem yok..Şu anki mevcut uygulama devam ederse ve sen tekrar çalışmaya karar verirsen mutlaka bağlı bulunduğun ilçedeki mesleki eğitim merkezine başvur. .Şu an mesleki eğitim merkezi şeklinde eğitim veriliyor. (haftanın 1 günü okul diğer günleri iş ) çalıştığın alana uygun programa kaydolup 4 sene devam edip haftada 1 gün eğitime giderek sonrasında hem meslek lisesi diploması alıyorsun hem ustalık sertifikanı tamamlamış oluyorsun.Yaş sınırı yok.Tek şart iş terini sen ayarlıyorsun ve asgari ücretin uüzde 30 u maaşı zaten devlet senin için işverene ödüyor.Hatta çocuğuna bakacak bir kişi ve part time çalışabileceğin bir iş yeri varsa (arkadaşlarından kendi iş yerini açan mutlaka olmuştur) hemen git başvur derim.
En çok istediğim şey aslında arzularımın peşinden koşmak. Başaramamaktan korkmadan denemek.Arzularınızın peşinden koşun.
Bu sizin için diplomadır başkası için sokak hayvanlarıdır, kimi içinse okuyabildiği kadar kitap okumaktır lakin totalde ne olduğundan bağımsız insan kendi için bir şey yaptığında bakışı farklı oluyor.
Bu endişeleri taşıdığınıza göre eminim muhteşem bir evlat yetiştireceğinize.
Her daim çabalayan, endişe duyan, daha iyisi olmak adına düşünen, araştıran bir insandan daha faydalısı yoktur dünyada.
Tamam ben oldum der egoya yenilirseniz işte o zaman kaybedersiniz.
O yüzden part time dedim.Yoksa zaten 15 /20 yaş arasında yaşında evde oturup sokakta gezen çocuğu hem okullaştırmak hem meslek öğrenmek için kurulan bir sistem. Ve lise diploması veriyor.Keşke pandemi kasıp kavururken tüm herşey online dönmüşken halk eğitim merkezine gidip açık lise ile ilgili bilgi alsaydın.Gördüğüm herkes lise diploması aldı o süreçte ..Hatta lise mezunu ise de açıköğrerim önlisansı bitirdiBunu biraz araştırmışmıştım ama devletin verdiği paranın üstüne çok çok az bir miktar ekleyip çalıştırıyor iş veren sizi. Ve maalesef ben daha önce çalıştığım şehirde evlenmedim, başka bir şehirdeyim ve burda hiç çevrem yok..
Nihan Kaya- İyi Aile YokturYani aslında konu biraz yanlış anlaşıldı, derdim tam olarak diploma değil. Benim yürüdüğüm yolda dik duramayışım, kararlı adım atmaktan aciz oluşum. Yani kısaca güçsüz hissetmem. Yoksa diploma sadece içimde ki ukde.
Ben hayatımın bir çok alanında güç gösteremeyişimden rahatsızım. Diploma bunun bir örneği sadece. Yoksa tabii ki diploma her şey değil.
Kitap tavsiyenizi bekliyorum, çok teşekkür ederim
Kendinize inanmaya başladıktan sonra her şey daha güzelleşecek ki. Göreceksiniz. Kendinize güveninizin gelmesi için ilkin eğitiminize devam edin. Aölde mesleki lise de var. Ayrıca mesleğiniz de olur.Ben ortaokul mezunuyum ve 28 yaşındayım. Bu yaşıma kadar hep liseyi bitirsem, ünv. Okusam diye hayaller kurdum ama hep güvensizdim kendime karşı. Açıktan yazılmıştım ve o dönem çalıştığım iş yeri sınava gitmeme izin vermemişti, bende hiç diretmemiştim çünkü başaramayacağımı düşünüyordum. Hep böyle zayıf bir insan oldum hayatım boyunca. Hayallerimin peşinden gidecek gücü hiç bulamadım.
Ben de bazı kitapların içeriğini hatırlamıyorum. Bir yerde okumuştum. Kitabın içeriğini hatırlamasak da kelime dağarcığı vs yönünden bizi olumlu etkiliyormuş. Hatırlaması o kadar da mühim değilmiş.Birde mesela 14yaşımdan beri tam bir kitap kurduyum ama okuduğum hiç bir kitabın içeriğini 2ay sonra sorsanız hatırlamam. Öyle de hafızam zayıf. Belkide bu yüzden hiç okuyabileceğime inanmadım.
Normal liseden çok kolay. Kimler mezun oluyor, bir görseniz. Okudukça hatta ders videolarını seyrettikçe öğrenirsiniz.Şu an girişsem diyorum ama hafızam sıfır. Ne matematik, ne tarih hiç biriyle ilgili bir bilgim yok.
Buradaki çoğu kişi bilmez ki. Ben de kuzenimi çok eskiden kayıt için ona eşlik ettiğimde öğrenmiştim. Şu anki prosedürü bilmiyorum bile. En kötüsünden en yakın okula gidip bilgi alın müdür yardımcılarından. Utanılacak tarafı yok bunun.Hatta itiraf edeyim deneyeyim desem bile gidip kayıt yaptırmayı bile bilmiyorum, sınavlara nasıl gireceğimi bilmiyorum. Birinin elimden tutup gel ben bu bütün işlere seninle koşturacağım, seni hiç yargılamayacağım demesine ihtiyacım var. Ama kendiliğinden diyecek bunu. İşte buda güçsüz karakterimden, cesaretsizliğimden..
Kitap kurdu olduğunuzu belirtmişsiniz. Kitap okumanızı örnek alması bile ne büyük bir nimet. Belki açıktan okuyarak da okul için teşvik edersiniz. Hayallerinin peşinden gitmesi için sizin onun yanında olduğunuzu bilmesi bile yeterli olabilir. Örnek alacağı davranışları sergilemenize gerek yok. Koca profesörlerin bile amaçsız, ipsiz sapsız evlatları var. İyi yerlere gelmiş kişilerin aileleri iyi yerlere gelmemişler ama evlatlarını desteklemişler de.Neyse asıl konuya gelecek olursak, oğlum var 1.5 yaşında şimdi. Ve büyüyor, büyüyecek. Ben ona güçlü olmayı başarılı olmayı nasıl öğreteceğim? Hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini nasıl anlatacağım ona?
Merhametli olmayı, iyi insan olmayı, saygılı olmayı, güler yüzü ve sevmeyi öğreteceğime eminim çünkü bunları biliyorum. Ama ya ona güçlü durmayı öğretemezsem ve benim gibi başarısız olursa diye öyle kaygılıyım
siz ne iş yapıyordunuz da haftasonları işten sınav için izin almak zorunda kalıyordunuz da izin vermiyorlardı aöf sınavları haftasonu olur ve hiçbir iş yeri sınava girecek birine engel olamaz.Açıktan yazılmıştım ve o dönem çalıştığım iş yeri sınava gitmeme izin vermemişti,
Neyse asıl konuya gelecek olursak, oğlum var 1.5 yaşında şimdi. Ve büyüyor, büyüyecek. Ben ona güçlü olmayı başarılı olmayı nasıl öğreteceğim? Hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini nasıl anlatacağım ona?
Merhametli olmayı, iyi insan olmayı, saygılı olmayı, güler yüzü ve sevmeyi öğreteceğime eminim çünkü bunları biliyorum. Ama ya ona güçlü durmayı öğretemezsem ve benim gibi başarısız olursa diye öyle kaygılıyım ki..
Sizce başarısız, güçsüz bir çocuk mu yetiştireceğim? İnsan kendinde olmayanı karşısındakine nasıl verebilir?
Psikolojik yardım mı almalıyım bilmiyorum.. Öyle çaresiz, utanç içinde ve kaygılı hissediyorum ki kendimi anlatamam..
Siz bunları öğretin yeter, güçlü olmayı düşe kalka insan kendisi öğreniyor zaten.Merhametli olmayı, iyi insan olmayı, saygılı olmayı, güler yüzü ve sevmeyi öğreteceğime eminim çünkü bunları biliyorum.
Merhaba , hala açıktan lise okuyabilirsiniz geç değil, kendinize güvenin, bu arada benim annem ilk okul mezunu bile değildi ama herşeyi o bize öğretti örnek oldu azmiyle, ve sonucunda 2 memur 1 de üni okuyan evlat yetiştirdi, kendinizi bu şekilde yargılamaktan vazgeçin..Merhaba kızlar.. Son zamanlarda biraz stresli ve kaygılıyım. İnsan zayıf yönlerini tanıdığı birinin gözlerine bakarak anlatamıyor. Bu yüzden burda sizinle dertleşmek istedim.
Biraz uzun olacak, Okursanız çok sevinirim..
Ben ortaokul mezunuyum ve 28 yaşındayım. Bu yaşıma kadar hep liseyi bitirsem, ünv. Okusam diye hayaller kurdum ama hep güvensizdim kendime karşı. Açıktan yazılmıştım ve o dönem çalıştığım iş yeri sınava gitmeme izin vermemişti, bende hiç diretmemiştim çünkü başaramayacağımı düşünüyordum. Hep böyle zayıf bir insan oldum hayatım boyunca. Hayallerimin peşinden gidecek gücü hiç bulamadım.
Birde mesela 14yaşımdan beri tam bir kitap kurduyum ama okuduğum hiç bir kitabın içeriğini 2ay sonra sorsanız hatırlamam. Öyle de hafızam zayıf. Belkide bu yüzden hiç okuyabileceğime inanmadım. Hatta bi ara gitar çalmaya çok heveslenmiş ve ders almaya başlamıştım.
Onu bile nasılsa başaramam diye yarım bırakmıştım.
Eşimle biz sevgiliyken yani 22-23 yaşlarında bana hep gir açıktan şu liseyi bitir derdi ama o zamanlar çok önemsemezdim, amaan okuyup ne yapacağım derdim. Bu arada haliyle ortaokulu bitirip bırakınca babam beni kuaförde işe başlattı ve ben makyözüm ama şimdi o işi de bebekten dolayı yapamıyorum. Zaten çokta sevmemiştim.
Şimdilerde öyle pişmanım ki okumadığıma, çabalamadığıma.. Şu an girişsem diyorum ama hafızam sıfır. Ne matematik, ne tarih hiç biriyle ilgili bir bilgim yok. Hatta itiraf edeyim deneyeyim desem bile gidip kayıt yaptırmayı bile bilmiyorum, sınavlara nasıl gireceğimi bilmiyorum. Birinin elimden tutup gel ben bu bütün işlere seninle koşturacağım, seni hiç yargılamayacağım demesine ihtiyacım var. Ama kendiliğinden diyecek bunu. İşte buda güçsüz karakterimden, cesaretsizliğimden..
Neyse asıl konuya gelecek olursak, oğlum var 1.5 yaşında şimdi. Ve büyüyor, büyüyecek. Ben ona güçlü olmayı başarılı olmayı nasıl öğreteceğim? Hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini nasıl anlatacağım ona?
Merhametli olmayı, iyi insan olmayı, saygılı olmayı, güler yüzü ve sevmeyi öğreteceğime eminim çünkü bunları biliyorum. Ama ya ona güçlü durmayı öğretemezsem ve benim gibi başarısız olursa diye öyle kaygılıyım ki..
Sizce başarısız, güçsüz bir çocuk mu yetiştireceğim? İnsan kendinde olmayanı karşısındakine nasıl verebilir?
Psikolojik yardım mı almalıyım bilmiyorum.. Öyle çaresiz, utanç içinde ve kaygılı hissediyorum ki kendimi anlatamam..
Bir nebze rahatlasın içim, içimde dağ olup söyleyemediklerim dile gelsin diye yazdım. Okuduğunuz için teşekkür ederim..
Ona istediği ve çaba gösterdiği taktirde her sıkıntıdan (sağlık problemleri hariç) kurtulabilecek gücün içinde olduğunu göstermeniz yeterli. Bunun için üniversite mezunu olmanıza lüzum yok. Eğitiminizi devam ettirmeniz sizin kendinize olan güveninizi getirecek. Bence açık öğretim kayıtlarını kaçırmayın. Çocuğunuza güvenin ve o fark etmeden davranışlarını izleyin. Ona güvendiğinizi dile getirin. Ona küçük küçük şeyler yaptırın. Örneğin çoraplarını kirli sepetine atsın. Yapınca aferin, başaracağını biliyordum, sana inanıyorum gibi onu destekleyici cümleler kurun. O bu yaptığının zor mu kolay mı olduğunu bilmez. Ancak istediği taktirde yapabileceğine inanır. Şunu unutmayın siz ne kadar güçlü olursanız çocuğunuz o kadar güçlü, siz ne kadar kibar olursanız çocuğunuz o kadar kibar olur. Bebekler görerek öğrenirler.Haklısınız ama işte hayatta yaşadığı o zorlukları aşması için yol gösteren olmam gerekmeyecek mi sizcede? Ben o yollarda güçlü durmasını öğretemeyeceğimden çok korkuyorum..
Hiç baslamadigin denemediğin için böyle hissediyorsun bence.Benim bı arkadaşım var orta okul mezunu ama okula ailesi göndermedi sessiz ailesine hiç birşey diyemezdi kızlarımız aynı yaşta geçen telefonda konuştuk ve bana söyledikleri çok dokundu çok üzüldüm.Cocuklarin derslerinden konu açıldı ben kızıma yetemiyorum dedi.Bende saçmalama elinden geleni yapıyorsundur eminim dedim benim kızımda çok zorlanıyor bazı derslerde kaç saat konu anlatıyorum kendi istemedikden sonra anlamaya çalışmıyor dedim.Ve bana en azından sen konuyu anlatabilicek kadar biliyorsun ben hiç birşey bilmiyorum matematikde çözemediği soruyu sorduğunda kızım ben bunu yapmasını bilmiyorum demek çok üzüyor beni dedi.Ben elimden geldiğince pratik yöntemleri anlattım şöyle çözün böyle yapın die.Yasiniz çok genç lütfen cocugunuz için deneyin en azından gerçekten denedim dersiniz yapılmayacak birşey değil okumanın yaşı yok mesleğimiz olduğu halde eşimle farklı bölümler okuduk tekrar yeni birşeyler öğrendikce hep istiyor insan ablam ortaokul mezunu ve hiç bir alt yapısı yokken dışardan liseye yazıldı çok çabaladı çalıştı iki çocukla beraber sizde yaparsınız eminimMerhaba kızlar.. Son zamanlarda biraz stresli ve kaygılıyım. İnsan zayıf yönlerini tanıdığı birinin gözlerine bakarak anlatamıyor. Bu yüzden burda sizinle dertleşmek istedim.
Biraz uzun olacak, Okursanız çok sevinirim..
Ben ortaokul mezunuyum ve 28 yaşındayım. Bu yaşıma kadar hep liseyi bitirsem, ünv. Okusam diye hayaller kurdum ama hep güvensizdim kendime karşı. Açıktan yazılmıştım ve o dönem çalıştığım iş yeri sınava gitmeme izin vermemişti, bende hiç diretmemiştim çünkü başaramayacağımı düşünüyordum. Hep böyle zayıf bir insan oldum hayatım boyunca. Hayallerimin peşinden gidecek gücü hiç bulamadım.
Birde mesela 14yaşımdan beri tam bir kitap kurduyum ama okuduğum hiç bir kitabın içeriğini 2ay sonra sorsanız hatırlamam. Öyle de hafızam zayıf. Belkide bu yüzden hiç okuyabileceğime inanmadım. Hatta bi ara gitar çalmaya çok heveslenmiş ve ders almaya başlamıştım.
Onu bile nasılsa başaramam diye yarım bırakmıştım.
Eşimle biz sevgiliyken yani 22-23 yaşlarında bana hep gir açıktan şu liseyi bitir derdi ama o zamanlar çok önemsemezdim, amaan okuyup ne yapacağım derdim. Bu arada haliyle ortaokulu bitirip bırakınca babam beni kuaförde işe başlattı ve ben makyözüm ama şimdi o işi de bebekten dolayı yapamıyorum. Zaten çokta sevmemiştim.
Şimdilerde öyle pişmanım ki okumadığıma, çabalamadığıma.. Şu an girişsem diyorum ama hafızam sıfır. Ne matematik, ne tarih hiç biriyle ilgili bir bilgim yok. Hatta itiraf edeyim deneyeyim desem bile gidip kayıt yaptırmayı bile bilmiyorum, sınavlara nasıl gireceğimi bilmiyorum. Birinin elimden tutup gel ben bu bütün işlere seninle koşturacağım, seni hiç yargılamayacağım demesine ihtiyacım var. Ama kendiliğinden diyecek bunu. İşte buda güçsüz karakterimden, cesaretsizliğimden..
Neyse asıl konuya gelecek olursak, oğlum var 1.5 yaşında şimdi. Ve büyüyor, büyüyecek. Ben ona güçlü olmayı başarılı olmayı nasıl öğreteceğim? Hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini nasıl anlatacağım ona?
Merhametli olmayı, iyi insan olmayı, saygılı olmayı, güler yüzü ve sevmeyi öğreteceğime eminim çünkü bunları biliyorum. Ama ya ona güçlü durmayı öğretemezsem ve benim gibi başarısız olursa diye öyle kaygılıyım ki..
Sizce başarısız, güçsüz bir çocuk mu yetiştireceğim? İnsan kendinde olmayanı karşısındakine nasıl verebilir?
Psikolojik yardım mı almalıyım bilmiyorum.. Öyle çaresiz, utanç içinde ve kaygılı hissediyorum ki kendimi anlatamam..
Bir nebze rahatlasın içim, içimde dağ olup söyleyemediklerim dile gelsin diye yazdım. Okuduğunuz için teşekkür ederim..
merhaba, hissettiklerinizi okadar akıcı bir dil ve imla kurallarına uygun yazmışsınız ki ortaokul mezunu olduğunuza inanmakta güçlük çektim. nice üniversite mezunları kendilerini bu şekilde ifade edemiyorlar. gerçekten tebrik ederim. bence bu söylediklerinizi yeterince istemiyorsunuz. gercekten istiyor olsaydınız harekete geçmekte bukadar zorlanmazdınız. unutkanlıga gelince bir kan tahlili yaptırmanızı oneririm. doktorunuz sizi bu konuda yönlendirecektir. siz bence güçsüz değil, üşengeç bir insan olabilirsiniz. harekete geçmekte zorlandıgınız için, zaten başaramazdım cümlesini kendinize kalkan yapmışsınız. harekete geçtikten sonra fark edeceksiniz ki başaaramayacağınız bir şey yok. bunları isteyip harekete geçmemek de depresyon belirtisi gibi geldi bana. bir psikiyatristen yardım almanızı öneririm. oğlunuza gelince, yası henuz cok kucuk. siz kendinizi toparlayana kadar anca büyür. ozaman kendi kafanızdaki anne profiline ulasmıs ve oglunuza ornek olacak konuma gelmis olursunuz. tekrar söylüyorum, gercekten dili çok akıcı kullanıyorsunuz. burdan başlayarak birşeyler yapabilirsinz.Merhaba kızlar.. Son zamanlarda biraz stresli ve kaygılıyım. İnsan zayıf yönlerini tanıdığı birinin gözlerine bakarak anlatamıyor. Bu yüzden burda sizinle dertleşmek istedim.
Biraz uzun olacak, Okursanız çok sevinirim..
Ben ortaokul mezunuyum ve 28 yaşındayım. Bu yaşıma kadar hep liseyi bitirsem, ünv. Okusam diye hayaller kurdum ama hep güvensizdim kendime karşı. Açıktan yazılmıştım ve o dönem çalıştığım iş yeri sınava gitmeme izin vermemişti, bende hiç diretmemiştim çünkü başaramayacağımı düşünüyordum. Hep böyle zayıf bir insan oldum hayatım boyunca. Hayallerimin peşinden gidecek gücü hiç bulamadım.
Birde mesela 14yaşımdan beri tam bir kitap kurduyum ama okuduğum hiç bir kitabın içeriğini 2ay sonra sorsanız hatırlamam. Öyle de hafızam zayıf. Belkide bu yüzden hiç okuyabileceğime inanmadım. Hatta bi ara gitar çalmaya çok heveslenmiş ve ders almaya başlamıştım.
Onu bile nasılsa başaramam diye yarım bırakmıştım.
Eşimle biz sevgiliyken yani 22-23 yaşlarında bana hep gir açıktan şu liseyi bitir derdi ama o zamanlar çok önemsemezdim, amaan okuyup ne yapacağım derdim. Bu arada haliyle ortaokulu bitirip bırakınca babam beni kuaförde işe başlattı ve ben makyözüm ama şimdi o işi de bebekten dolayı yapamıyorum. Zaten çokta sevmemiştim.
Şimdilerde öyle pişmanım ki okumadığıma, çabalamadığıma.. Şu an girişsem diyorum ama hafızam sıfır. Ne matematik, ne tarih hiç biriyle ilgili bir bilgim yok. Hatta itiraf edeyim deneyeyim desem bile gidip kayıt yaptırmayı bile bilmiyorum, sınavlara nasıl gireceğimi bilmiyorum. Birinin elimden tutup gel ben bu bütün işlere seninle koşturacağım, seni hiç yargılamayacağım demesine ihtiyacım var. Ama kendiliğinden diyecek bunu. İşte buda güçsüz karakterimden, cesaretsizliğimden..
Neyse asıl konuya gelecek olursak, oğlum var 1.5 yaşında şimdi. Ve büyüyor, büyüyecek. Ben ona güçlü olmayı başarılı olmayı nasıl öğreteceğim? Hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini nasıl anlatacağım ona?
Merhametli olmayı, iyi insan olmayı, saygılı olmayı, güler yüzü ve sevmeyi öğreteceğime eminim çünkü bunları biliyorum. Ama ya ona güçlü durmayı öğretemezsem ve benim gibi başarısız olursa diye öyle kaygılıyım ki..
Sizce başarısız, güçsüz bir çocuk mu yetiştireceğim? İnsan kendinde olmayanı karşısındakine nasıl verebilir?
Psikolojik yardım mı almalıyım bilmiyorum.. Öyle çaresiz, utanç içinde ve kaygılı hissediyorum ki kendimi anlatamam..
Bir nebze rahatlasın içim, içimde dağ olup söyleyemediklerim dile gelsin diye yazdım. Okuduğunuz için teşekkür ederim..
Özenerek yazdığınız, isteyerek ve kalpten desteklediğiniz için çok teşekkür ederim . Bir çok kişinin yazdıkları beni cesaretlendirdi.Kendinize inanmaya başladıktan sonra her şey daha güzelleşecek ki. Göreceksiniz. Kendinize güveninizin gelmesi için ilkin eğitiminize devam edin. Aölde mesleki lise de var. Ayrıca mesleğiniz de olur.
Ben de bazı kitapların içeriğini hatırlamıyorum. Bir yerde okumuştum. Kitabın içeriğini hatırlamasak da kelime dağarcığı vs yönünden bizi olumlu etkiliyormuş. Hatırlaması o kadar da mühim değilmiş.
Normal liseden çok kolay. Kimler mezun oluyor, bir görseniz. Okudukça hatta ders videolarını seyrettikçe öğrenirsiniz.
Buradaki çoğu kişi bilmez ki. Ben de kuzenimi çok eskiden kayıt için ona eşlik ettiğimde öğrenmiştim. Şu anki prosedürü bilmiyorum bile. En kötüsünden en yakın okula gidip bilgi alın müdür yardımcılarından. Utanılacak tarafı yok bunun.
Kitap kurdu olduğunuzu belirtmişsiniz. Kitap okumanızı örnek alması bile ne büyük bir nimet. Belki açıktan okuyarak da okul için teşvik edersiniz. Hayallerinin peşinden gitmesi için sizin onun yanında olduğunuzu bilmesi bile yeterli olabilir. Örnek alacağı davranışları sergilemenize gerek yok. Koca profesörlerin bile amaçsız, ipsiz sapsız evlatları var. İyi yerlere gelmiş kişilerin aileleri iyi yerlere gelmemişler ama evlatlarını desteklemişler de.