• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

gittikçe anlamını kaybeden evliliğim...

Cok zor bir durum.Bilemedim ne diyecegimi.Oturup konussaniz ilgi beklediginizi vs soylerseniz anlar mi acaba
 
Bu evlilik ancak şu şekilde yürür. Siz de eşiniz gibi ilgisiz aşka karşı soğuk maddi duyguları ön planda olan bir insansanız eğer. Ne kadar birbirleriyle tencere kapak bir ikili denir hatta. Ama bir taraf sürekli aşk sevgi dileniyorsa çok büyük sorun. Evlilik ite kaka ilerlemez. Ne kadar hemcinslerim bu konuda ısrarcı da olsa sonuç değişmiyor maalesef.
Eşinizle bu konuyu konuşun. Tamam deyip kestirip atmasın. Ciddi olduğunuzu anlasın. Ve kendini düzeltmeye çalışsın. Yapmazsa sonucunda geri dönüşü olmaz bir şekilde ondan ayrılacağınızı bilsin.
Şuan sessiz kaldığınız için yaptıklarında bir sorun görmüyor olabilir. Yanlışını anlayıp düzelirse bir şans daha verirsiniz.
 
eşiniz sadece kendini düşünüyor
bu 1 numaralı sorun. diğerleri tali sorunlar.
bu kadar ben merkezci bir adamın bir kadını içtenlikle sevmesi zor, yani bu sevgi durumu bence düzelmez. en baştan aşktan ölmüyormuş zaten. şimdiden sonra olmasını çok zor görüyorum.

siz adam için güzel, fedakar, iyi geliri olan, onu hep alttan alıp herşeyine OK diyen mis gibi bir eş olmuşsunuz..valla ben de istiyorum böyle bir tane..ohh kebap. bir tek belki sizi kaybedeceğini anlarsa azcık çekidüzen vereiblir kendine. ama çok sanmıyorum. neden? boşanan erkek gidip bekar kız alıyor bu memlekette...aile etraf sorsanız herkes diyecek ki adamın içkisi kumarı yok, karı kız yok, işi gücü var Xperia'ya rahat battı boşandı...

bir de keşke daha geç evlenseydiniz sanırım 25-26 yaşında evlenmişsiniz adam daha hayatını oturtmamış, ataması olmamış, yüksek olmamış, mevcut işi sanırım istediği bir iş değil ki alternatif dükkan vs. uğraşmış..kredi çekilmiş, sizin gelirinizin onunkinin 3 katı olması...bunlar hep yıpratıcı şeyler. adam bi 30 filan olsaydı tüm bunlar bitmiş gitmiş olurdu önünüzü görürdünüz. şimdi ayrılsanız tabi ki evlilikte ortak laınan herşeye misler gibi %50 ortak olur. hiç çekinmez.
 
Hala evde birşeyler ödüyor musun
Esim cimri dediğin için soruyorum
Çıkarı var mi diye düşündüm

Buarada ben eşimi gondermem on gun 20 gun . Otursun evinde yapsin ne yapcaksa
 
Aslında senin konulardan biri diye hatırlıyorum boşanma konusunda benim de düşündüğümü fakat çok zor geldiğini, senin zor kısmı başardığını bundan sonrasının çok daha güzel olacağını yazdığımı hatırlıyorum ama görmemiş olabilirsin belki. Hatta ben de senin konun muydu emin olamadım bakıcam konuna.
Evliliğimi sorunsuz olarak yansıttığımı da düşünmüyorum, keza kimsenin kolay kolay kabul edemeyeceğini düşündüğüm eşimin hatalarını görmezden geldiğimi buradaki arkadaşlar da önceki konularımdan biliyor...

Evet sevgisini hissetmiyorum ama olsun sorun değil diyemiyorum, herşeyi yok sayabilirim, maddi olarak sömürülmeyi bile kabul edebilirim ama sevgi yoksa ben de yokum ... İşte sevgi var mı onda yok mu bundan kesin olarak emin olmak istiyorum...
Yanlış anlasilmek istemiyorum.
Ben daha önce hiçbir konunu okumamistim.
Kendi konuma yorum yapıldığı zamanlar daha yeni yeni buralarda takıldığım için pek kimseyi hatırlayamıyorum.
Seni başka konularda yorumlarından tanıdım. Ve belki bana öyle geldi, güzel sorunsuz giden bir evlilik gibi geldi yorumların.
Né güzel dedim.
Demek istediğim biz insanlara dışarıdan bakıyoruz ve ne kadar dersin diyoruz. Her dert bizde sanıyoruz. Fakat durum oyle değil.

Her neyse kolay bi karar değil boşanma kararı. Çok zor. Benim zorlanma nedenim iyi olduğumuzda sevgisini çok derinden hissediyordum ve ben de ona hissettiriyordum. Bana zor gelen kısım buydu. Sevgisiz yaşanmaz gerçekten. Bunu açıkça konuş .
Ama ben mesleğiyle ilgili de olabileceğini düşünüyorum (konularına göz gezdirdim az evvel ). Polislerin geneli biraz böyle malesef. Soğuk, düşüncesiz.. Belki is stresi.

Umarım mutluluğun için sağlıklı kararlar alabilirsin. Senin mesleğin ne ?
 
Yok öyle bir durum olsa yakalardım diye düşünüyorum, çünkü güvensizliğim evliliğin ilk gününden beri hat safhada... Dediğim gibi tlf dökümlerinden uzun süre takip ettim, bakmayı bırakalı hemen hemen 1 yıl oluyor..

ben sosyal medyadan diye düşünmüştüm
o kadar bu işlerle ugrasan birinin hop diye vazgeçecegini düşünmüyorum şahsen
ama siz daha iyi tanırsiniz tabi
sizin izin alma şansınız yok mu biraz da siz uzaklaşın evden
 
Aslinda belli bir sorun yokmus gibi gorunse de bircok sorun var sanki. Mesela yalancidir, bencildir, guvenmiyorum diyorsunuz bunlar basli basina ciddi sorunlar. Maddi anlamda da eger size yetmeye calismak yerine sizin sirtinizdan gecinmeye calisiyorsa bu da onemli bir sorun. Ozellikle sizi bunaltan kismi sevgisiz ve ilgisiz olusu. Bu cok goreceli bir kavram aslinda, sizin beklediginiz ilgi ve sevgiyi size veremiyor ama aslinda kendince sevip ilgileniyor olabilir. Yani kisacasi sizi nasil sevip ilgilenecegini bilemiyor olabilir, bu ogrenilebilecek birsey. bence bunlar direk olarak bosanmaya goturmeyebilir yani esiniz yanlislarini kabul edip duzeltmeye, sizinle birlikte aile terapisine gitmeye ikna olursa bence sorunlariniz cozulemeyecek cinsten degil. Bence bosanmayi dusunmeden once aile terapisine bir sans verin.
 
(bu arada ben de holding sahibi falan değilim sadece benim maaşım onunkinin 3 katı)
Ama profilinde ogretmen yazıyor adam da polismis bu nasıl oluyor ki ?
Ayrıca yaşadıkların gercekten zor.
 
şu da yanlış anlaşılmasın ben de şatafatlı düğünlere filan hiç meraklı değilim , borçla düğün yapılması filan bence çok saçma. evli çiftler elbette birlikte herşeyi yapabilir, illa herşey 4x4lük olsun da evlenilsin şart değil ama bu iş tek tarafla olmaz karşılıklı olması lazım 1 taraf kazansın öbür taraf batırsın, 1 taraf harcasın diğeri her şeye cimrilik yapsın, adam bekarmış gibi takılsın 20 gün gitsin memlekettte kalsın olmaz o iş. bu saçma ötesi, evde çocuk yok siz yoksunuz akşama kadar ne alaka? adam bencillikten ölüyor resmen. keyfi nasıl isterse öyle yaşıyor... ki bakın ben evli çiftlerin kendi özel alanlarına çok inanırım asla yapışık ikiz gibi olmasınlar dedim. adam outdoor spor yapıyor olsa 20 gün gitse, evde yapılamayacak bir şeydir, anlarım. ama sınav çalışmaya sizi tek koyup gitmek açıklanabilir değil -adamın bencilliğinden başka açıklama yok.

adam size yalan söylemeseydi başta, belki bekleyelim azcık bi görelim ne oluyor diyecektiniz. resmen oldu bittiye getirmiş sizi..
 
eşiniz sadece kendini düşünüyor
bu 1 numaralı sorun. diğerleri tali sorunlar.
bu kadar ben merkezci bir adamın bir kadını içtenlikle sevmesi zor, yani bu sevgi durumu bence düzelmez. en baştan aşktan ölmüyormuş zaten. şimdiden sonra olmasını çok zor görüyorum.

siz adam için güzel, fedakar, iyi geliri olan, onu hep alttan alıp herşeyine OK diyen mis gibi bir eş olmuşsunuz..valla ben de istiyorum böyle bir tane..ohh kebap. bir tek belki sizi kaybedeceğini anlarsa azcık çekidüzen vereiblir kendine. ama çok sanmıyorum. neden? boşanan erkek gidip bekar kız alıyor bu memlekette...aile etraf sorsanız herkes diyecek ki adamın içkisi kumarı yok, karı kız yok, işi gücü var Xperia'ya rahat battı boşandı...

bir de keşke daha geç evlenseydiniz sanırım 25-26 yaşında evlenmişsiniz adam daha hayatını oturtmamış, ataması olmamış, yüksek olmamış, mevcut işi sanırım istediği bir iş değil ki alternatif dükkan vs. uğraşmış..kredi çekilmiş, sizin gelirinizin onunkinin 3 katı olması...bunlar hep yıpratıcı şeyler. adam bi 30 filan olsaydı tüm bunlar bitmiş gitmiş olurdu önünüzü görürdünüz. şimdi ayrılsanız tabi ki evlilikte ortak laınan herşeye misler gibi %50 ortak olur. hiç çekinmez.

Gidecek olan mal mülk para umrumda değil.. Ben şu an mevcut ne varsa versem de bikaç seneye hepsini kendi başıma hallederim zaten.. Annem de babam da çalışıyordu maddi sıkıntı üniversite dönemi dışında çekmedik, ünide de mesleğim zaten belliydi, 3-5 sene sonra rahata ericem zaten dedim dert etmedim yokluğu.. Eşimin annesi çalışmıyor ev hanımı, babası da eşim daha ortaokulda iken emekli olmuş, defter kitap isterken bile korka korka gitmiş babasının yanına hatta iş eğitim dersinde babası malzemeleri almadığı için öğretmeninden dayak yediğini falan anlatır.. O daha sıkıntılı bir hayat geçirmiş ve okuduğu bölüm de fen edebiyattan atanması zor bir bölüm, iş garantisi yok , hani bikaç sene dişimi sıkayım da diyememiş ailem bana yardımcı olur da..

Onun paraya karşı düşkünlüğünü pintiliğini hep bunları düşünerek hoşgördüm. Ama olmadı işte...

Bir süre ayrı kalmak en iyisi olacak ama bende çalışıyorum burası da küçücük ilçe , işim gereği de tanımadığım kimse yok ilçede.. Ayrı ev tutayım falan olmaz.. Aileme boşanmaya kesin karar vermeden durumumu anlatmaya hiç niyetim yok. Annemle çok problemli bir ilişkim var zaten, en son onlara duyururum durumu, memleket yakın işe ordan git gel yapayım desem annemin sorularını cevaplamaktansa otururum evde konuşmam diyorum...

Eşimin tayini çıktı gidecek ama aralık yada haziranda, bunca ay dayanabilir miyim bilmiyorum.. En güzeli o gitsin ben tayin istemiyim burda kalayım bir süre, duruma bakayım olacak ama çok var daha..
 
buna benzerı bende vardı
size tek tavsiyem terapiste kendınız için gidip ne kadar yara almışsınız öğrenmeniz gerekiyor ki
eşinizi karakteri eğileilir bir karakter mi
uğraşılsa sonuca değer mi yoksa değmez mi
durumunuz varsa mutlaka terapi alın derim
 
(bu arada ben de holding sahibi falan değilim sadece benim maaşım onunkinin 3 katı)
Ama profilinde ogretmen yazıyor adam da polismis bu nasıl oluyor ki ?
Ayrıca yaşadıkların gercekten zor.

Profilimde 93 doğumlu da yazıyor sanırım, evet tabiki gerçek bilgilerimi vermedim, yaşadığım yeri paylaştığım için mesleğimi paylaşmadım zira benden başka kadın yok bu işi yapan burda, deşifre olmak istemiyorum
 
Bence biraz rahatlamaya ihtiyacı var bu ilişkinin. Neden bilmiyorum amaçsız bir uzaklaşma sezdim. Soğuk rüzgarlar girmiş araya. En son ne zaman romantik bir an yaşayıp birbirinizin gözlerinin içine baktınız?
İlişkiyi bile görev gibi yapar hale gelinmiş. Bence buradan bile yola çıkılıp değişim başlatılabilir
Tek taraflı değil ama oturup konuşup birlikte çabalamalısınız
Yoksa böyle gerçekten soğuyup öylece bitebilir
 
Hala evde birşeyler ödüyor musun
Esim cimri dediğin için soruyorum
Çıkarı var mi diye düşündüm

Buarada ben eşimi gondermem on gun 20 gun . Otursun evinde yapsin ne yapcaksa
Ev aldık, onun ödemeleri var, ev benim isteğimle alındı ama..
 
Konunu ilk okumaya başlarken hani yazmışsın ya sevildiğimi hissedemiyorum filan diye. Onun için şey yazacaktım hani her evliliğin belli dönemlerinde oluyor böyle dert etme diyecektim ama eşin çok farklı bir insan anlattığına göre. Yani tam bir kurnaz selim abi. Seninle niye evlendi ki böyle şeyler yapacaksa . Ya bu erkekleri cidden anlamıyorum. Kadından geçinmek nedir ya . Kadının parası yemek nedir. Tamam eşindir yeri gelir birbirinizin herşeyine muhtaç olursunuz ama bu bambaşka bi durum. Ya evde eşin dururken onu yalnız bırakıp memlekete ders çalışmaya gitmek nedir ?
Bu adamda bi sıkıntı var. Ya sizinle bi alıp veremediği var ya da kendi içinde...
Ailesi de sepetleyemems mi hadi senin burda ne işin var doğru katının yanına diye. İşte bunlarda ailecek bi sıkıntı var. Şimdi sava boşan diyemem çünkü boşanmak için yeterli sebepler değil bence. Şunu söyleyebilirim iliskiye yeni heyecanlar katsan. Böyle onu şaşırtacak şeyler. Görünümünde değişiklik seks hayatında yeni değişik kıyafetler filan. Belki değisır ilgisi ne bileyim aklıma bunlar geldi
 
Ev aldık, onun ödemeleri var, ev benim isteğimle alındı ama..
Ayy bilemedim şimdi ben olsam rest cekerdim sanırım ya ilgisini gostersjn degissin yada herkes kendi yoluna gibi.
Ama ben kendi evliligimden de doluyum. 10aylik evliyim boşanmayı düşünüyorum :( :(
 
Gidecek olan mal mülk para umrumda değil.. Ben şu an mevcut ne varsa versem de bikaç seneye hepsini kendi başıma hallederim zaten.. Annem de babam da çalışıyordu maddi sıkıntı üniversite dönemi dışında çekmedik, ünide de mesleğim zaten belliydi, 3-5 sene sonra rahata ericem zaten dedim dert etmedim yokluğu.. Eşimin annesi çalışmıyor ev hanımı, babası da eşim daha ortaokulda iken emekli olmuş, defter kitap isterken bile korka korka gitmiş babasının yanına hatta iş eğitim dersinde babası malzemeleri almadığı için öğretmeninden dayak yediğini falan anlatır.. O daha sıkıntılı bir hayat geçirmiş ve okuduğu bölüm de fen edebiyattan atanması zor bir bölüm, iş garantisi yok , hani bikaç sene dişimi sıkayım da diyememiş ailem bana yardımcı olur da..

Onun paraya karşı düşkünlüğünü pintiliğini hep bunları düşünerek hoşgördüm. Ama olmadı işte...

Bir süre ayrı kalmak en iyisi olacak ama bende çalışıyorum burası da küçücük ilçe , işim gereği de tanımadığım kimse yok ilçede.. Ayrı ev tutayım falan olmaz.. Aileme boşanmaya kesin karar vermeden durumumu anlatmaya hiç niyetim yok. Annemle çok problemli bir ilişkim var zaten, en son onlara duyururum durumu, memleket yakın işe ordan git gel yapayım desem annemin sorularını cevaplamaktansa otururum evde konuşmam diyorum...

Eşimin tayini çıktı gidecek ama aralık yada haziranda, bunca ay dayanabilir miyim bilmiyorum.. En güzeli o gitsin ben tayin istemiyim burda kalayım bir süre, duruma bakayım olacak ama çok var daha..

son paragrafta belirttiğim eşinizin daha az kazanıyor olması, düzeninin kurmamış olması gibi şeyleri zaten çok büyük kusurlar anlamında söylemedim. günümüzde zaten 25-26 yaşında işi gücü bile olmayan bir ton insan var, normal oldu bunlar atık. ama gel gelelim hal böyleyken tutup çaaaat diye de evlenince (acele neyse?) türkiyede bunlar hep sorun oluyor. istisnadır ki geleneksel bir ailede yetişen, daha az kazanan bir adam daha rahat yetişen ve çok kazanan eşini taşıyabilsin. Mesele zaten yine para-pul değil eşinizin dünya kendi çevresinde dönüyor siz ona mecbursunuz halleri. Adam maaşta sizin paranızı kendi malı gibi görüyor afedersiniz yatakta da bedeninizi. Yalnız o bunun hiç farkında bile olmayabilir. Belki sadece hoyratlık, bencillik ama bunun nasıl incitici olduğunu hiç bilemiyor olabilir. Şunu anlamadım siz ona bu durumu anlattınız mı hiç, ne dediniz o ne tepki verdi?
 
Özet: eşimin sevgisini hissedemiyorum, bu tek başına boşanma sebebi mi karar veremiyorum....

nerden başlasam bilemiyorum kızlar... eşimle alakalı bazı sorunlardan bahsetmiştim daha önce. gittikçe uzaklaştığımı hissediyorum kendisinden. evlendiğimizden beri benden uzaklaşmak için hep bahane aradı sanki..

eşimin bazı mide bulandırıcı durumlarını da nikahımız yapıldıktan sonra faceinin şifresini kırarak öğrendim, o zaman başımdan aşağı kaynar sular aktı bu nasıl bir adam böyle diye.. o konuyu da bilenler var.. ama işte basiret bağlanması mı ne , "benden önce olmuş hepsi" dedim ve kapattım konuyu o zaman, nikah yapılmamış olsa sevgili olsak trilyon kere ayrılırdım ondan eminim... O olayla eşimin aşk sevgi adamı olmadığını anladım, kadınlara yaklaşımı maalesef ki berbat durumda...

evlendik evimize gideli 1 hafta olmadan ısrar kıyamet annesini çağırdı yanımıza (ailesine hiç düşkün biri değil oysa) , 1 hafta 10 gün kalır döner diye sesimi çıkarmadım ama annesi gitmek istedikçe hele dur daha yeni geldin dedi durdu. 20. gün ben "benden bu kadar çabuk mu sıkıldın niye göndermiyosun anneni" diye ağlama krizine girince "yaa ayıp olur diye göndermedim niye sıkılayım senden" dedi ve sonraki gün ben annesini de alıp memlekete döndüm , tayin için evrakları bahane ederek, ve sonra tekrar eşimin yanına gittim.

evliliğimiz aşırı hızlı oldu bilenler var, tanıştık 5 ay sonra nikahımız yapılmıştı tayin işi için, nikahtan 3 ay sonra da düğün oldu zaten. eşimi flört ve nişanlılık döneminde sadece günde yarım saatlik tlf konuşmalarından tanıyorum , onlar da "seni çok özledim keşke yanımda olsan"lardan ibaretti. ben o dönem de hep şikayetçi idim durumdan. seni hiç tanımıyorum bırakalım bu özledim sevsem öpsem muhabbetlerini başka konu yok mu konuşacak, paylaşımımız yok hiç diye şikayet ederdim , eşim "evlenince zaten herşeyi senle paylaşıcam merak etme" diye konuyu kapatıyordu.

eşimi tanımıyordum, o da beni tanımıyordu hiç. bu da bende benle acaba maddiyatı düşündüğü için mi evlenmek istiyor sorusunu ister istemez düşündürttü. ki keza arkadaşlarına "nasıl biri ?" diye sordurttuğum arkadaşlarım hep "maddiyatçı , çıkarcı, bencil, eşşeği alnından öpüyorsun" diye tarif ettiler eşimi. (bu arada ben de holding sahibi falan değilim sadece benim maaşım onunkinin 3 katı) ben de bunlar üzerine eşimin yaklaşımını anlamak için "evlendikten sonra 1-2 sene işten ayrılmayı düşünüyorum, sınava hazırlanıp şansımı deneyeceğim" dedim. eşim de "sen bilirsin ben sana çalış da diyemem çalışma da diyemem, çalışmazsan her türlü ihtiyacını da elimden geldiğince karşılarım" tarzı konuştu ve ben de "nasıl böyle kötü düşünebildim ne kadar ayıp ettim" diye kendi kendimi yedim. tayin istedim çıkarsa çalışayım yea , çıkmazsa da sınava çalışırım bir sene diye düşündüm. o dönem sülalesinin yüreğine iniyordu, annesi babası sanki çok vahim bir olaymış gibi vah vah tüh tühlerini eksik etmedi ve eşim tayinimin çıkması için bakanlıkların kapısında saatlerce koşturdu, araya birilerini sokmaya çalıştı:KK57: ben şok içerisinde izledim sadece ve tayinim onun yanına çıkmayınca ortak nokta olarak avuç kadar bir şehre geldik ikimizde....:KK14:

ve eşim buraya yerleşir yerleşmez ticarete atılma heveslerine kapıldı. ben istifa edicem zaten yük olmayayım ona diye evlenirken hiçbir talepte bulunmadığım gibi mobilyalarımı inanılmaz uygun fiyatlara aldım. perdelerimi pazardan seçtim düşünün! eşim alelacele girdi ticarete , benim bir senelik maaşı kredi çektirdi bana, dükkan ödeyecek borcu hiç düşünme dedi. benden gizli de gitti kredi çekti, yakaladım, kavga gürültü... o dönem 6 ay bir sene kadar her boş saniyesinde dükkana koştu, avuç kadar şehirde ne arkadaşım var ne arkadaş edinebileceğim bir çevrem var ne de bir sosyal aktivitem.. kafayı yiyordum. her ay eşşek gibi gidip maaşımı yatırdım dükkanın kredisine! o ise kendi işi yeterince yoğun değilmiş gibi dükkana koştu her fırsatta.. bahanesi de boş bırakırsak çalışanlar para çalar vs idi.. neyse dükkan konusu zaten hayatımın en berbat olayı... sonunda ortağından kazık yedi yatırdığımız paranın yarısını alabildik devrettik ve ordan ilçeye tayin istedim ben geldik buraya...

bu sefer eşim sınava hazırlanıcam dedi, yıllık iznini aldı memlekete gitti ders çalışcam diye, sesimi çıkarmadım kazanamazsa bana patlamasın diye.. oysa evde çoluk çocuk yok pek rahat çalışabilirdi evde, ben zaten sabah 8 akşam 5 işteyim ev boştu...

o bitti çocuk konusu ile ilgili ameliyat oldu 20 günlük raporunu yine memlekette geçirdi bensiz(3. günde ayağa kalkmıştı öyle yatak döşeklik durumu yoktu) burda da bahanesi yüksek lisansımı tamamlayacağım olmuştu(oysa evlenmeden önce bana yüksek lisansını bitirdiğini söylemişti)

memlekete ne zaman gitsek, birlikte gezme teklifinde bulunsam ,bir saatin var ona göre derdi, sonra dakika sayardı 43 dakikan kaldı haberin olsun gibi.. benim bütün hevesim kaçar , git sen deyip yollardım arkadaşlarının yanına..

benden her fırsatta kaçtı , uzaklaştı... bin kere benle zaman geçirmekten hoşlanmıyorsan bitsin diye boşanmayı teklif ettim asla razı olmadı. ve ben şu anda zerrece sevildiğimi hissetmiyorum... hiç umrunda değilim onun sanki... kendi halinde yaşıyor... bu arada ne yüksek lisansı bitirdi, ne sınavı kazandı o dönemlerde. şimdi yeniden sınav açılmış ve her boş anında ders çalışcam diye gidiyor yanımdan.. izinler kapalı ama açıldığında ilk fırsatta izin alıp ders çalışcam diye gideceğinden de eminim...

bu sevgisizlik hissi her geçen gün daha çok evliliğimi sorgulatıyor.. yatakta da hissediyorum bunu:KK14: hani şöyle bir bakış olur aşk dolu, ne bileyim bir okşayış, bir kokumu içine çeksin... yok böyle şeyler... afedersiniz film çekiyor sanki!! İlişkiden sonra kendimden bile nefret ediyorum o kadar aşktan sevgiden uzak oluyor ki...

Şimdi düşünüyorum işte.. Bu evliliği neden devam ettireyim ki diye... Yuva kurmak zor yıkmak kolay tamam da ben evliliğimi yuva olarak tarif edemiyorum ki...

Eşimin iyi huyları da var yemek temizlik olayına evde ise %80-90 yardım eder, eğer ki evde yoksa ve ben yapmamışsam hiç dert etmez niye yemek yok yada niye ev dağınık diye.. Ütüsünü kendi yapar, ailesi için benle hiç tartışmaya girmedi, ailesine para yedirme derdi yok, kıskanç yada kısıtlayıcı değil, sadakatsizliğini yakalamadım...

Kafam çok ama çok karışık :KK51:
çok üzüldüm. sadece bir noktaya dikkat çekmek için yazıyorum. eşinin iyi huyları diye bahsettiklerin zaten olması gereken şeyler. yani yemeği sen yapmak zorunda değilsin, ütüsünü de keza.. sadakat desen zaten olması gereken.. yani evet bunları yapmayan nice adamlar var işin doğrusunu konuşacak olursak durum bu. ne hayallerle evleniyoruz oysa bazen gerçekler çok acımasız olabiliyor. maddi kaygınız yok, manen güçlü olduğunuzu izlenimledim. tanımıyorum sizi ama yorumlarınıza denk geldim. size aşkla bakacak, mutluluk getirecek bi birliktelik dilerim. şimdiki eşinizle veya değil. ama unutmayın siz değerlisiniz ve kimsenin gelip size değersiz hissettirmeye, mutsuz etmeye Hakkı yok!
 
Sizin eviniz için çalışıp çabalamanız eşinizin sorumluluk sahibi olmaması birşeyleri başaramaması onun zamanla gözünüzden düşmesine sebep olmuş gibi.Sanırım çocuk da istiyorsunuz ki eşiniz varikosel ameliyatı olmuş.Ama anlattıgınız kadarıyla eşiniz ilgisiz,sorumsuz biri her ne kadar evde yardım etse de ev işlerine,size sevgisini belli etmedikçe siz de mutlu olamayacak kendinizi kullanılmış hissedeceksiniz.Kendinizi yıpratmayın ve eşinizle konuşup hal ve hareketlerine çeki düzen vermesini isteyebilirsiniz.En verimli dönemlerinizi heba etmesin.
 
Back