• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

gittikçe anlamını kaybeden evliliğim...

Sabah hangi duygularla uyaniyorsun ? Ise gittigin surecte aklindan gecenler ne ? eger ki bunlar kafani kurcalayarak gune basliyor sabahi aksam ediyorsan biran once bosanmalisin mutlu degilsin. Yaninda olmayi istemeyen vaktini senden uzak geciren bir adamlada mutlu olamazsin. Illa seni aldatmasi yada dovmesi sart degil bunlar oldukca gecerli sebepler kendine yeni bir duzen kurman icin.
 
Ilişkinizi anlatırken sanki senin için çoktan bitmiş gibi geldi bana.
 
bence boşanmadan önce ayrı yaşamalısınız
öyle 3-5 gün değil 1-2 ay olabilir mesela

üzüldüm ben senin durumunu bilmiyordum
ama sevilmiyor olmak bir evliliği bitirmek için haklı bir sebep
hele ki çocuk yokken

İlk zamanlarda ben de üzülüyordum ama şimdi bitirmeyi düşündüğümde o zamanki kadar üzülmüyorum.. Sadece sonrası için tedirginim.. "Dağlar kadar ferin olacağına sinek kadar erin olsun" atasözleri içinde büyüdük... Babam kararıma saygı gösterir ama üzülür tabi.. Gerisi de umrumda değil zaten..
Eşimin tayin gidene kadar korunarak beklemeye geçmeyi düşünüyorum, burda ayrı yaşamam mümkün değil üstteki mesajlarda da belirttim çok küçük bir ilçede herkesi tanıyorum.. Ayrı yaşama olayı burda imkansız. Sonra tayin olup gittiğinde ben tayin istemeyeceğim,. O zaman bir ayrı kalalım 6 ay bir sene neyse artık... Sonra da bitecekse öylece biter.

Çocuk konusunu kapattık ama ne de olsa olmuyor diye korunmuyordum.. Korunmaya başlayayım regl ile birlikte.. Bu da ona ciddiyetimi gösterir belki.. 3 senedir çocuk için bu kadar çırpınırken korunmak belki dank ettirir bişeyleri...
 
İlk zamanlarda ben de üzülüyordum ama şimdi bitirmeyi düşündüğümde o zamanki kadar üzülmüyorum.. Sadece sonrası için tedirginim.. "Dağlar kadar ferin olacağına sinek kadar erin olsun" atasözleri içinde büyüdük... Babam kararıma saygı gösterir ama üzülür tabi.. Gerisi de umrumda değil zaten..
Eşimin tayin gidene kadar korunarak beklemeye geçmeyi düşünüyorum, burda ayrı yaşamam mümkün değil üstteki mesajlarda da belirttim çok küçük bir ilçede herkesi tanıyorum.. Ayrı yaşama olayı burda imkansız. Sonra tayin olup gittiğinde ben tayin istemeyeceğim,. O zaman bir ayrı kalalım 6 ay bir sene neyse artık... Sonra da bitecekse öylece biter.

Çocuk konusunu kapattık ama ne de olsa olmuyor diye korunmuyordum.. Korunmaya başlayayım regl ile birlikte.. Bu da ona ciddiyetimi gösterir belki.. 3 senedir çocuk için bu kadar çırpınırken korunmak belki dank ettirir bişeyleri...

sevgisiz yürümez be xpreiaZ xpreiaZ
çocuk bile yapılmaz öyle görev gibi
bence de ayrılman uygun görünüyor mantıklı bakarsak
önce ayrı yaşa baktın oluyor ona göre hareket edersin
 
Özet: eşimin sevgisini hissedemiyorum, bu tek başına boşanma sebebi mi karar veremiyorum....

nerden başlasam bilemiyorum kızlar... eşimle alakalı bazı sorunlardan bahsetmiştim daha önce. gittikçe uzaklaştığımı hissediyorum kendisinden. evlendiğimizden beri benden uzaklaşmak için hep bahane aradı sanki..

eşimin bazı mide bulandırıcı durumlarını da nikahımız yapıldıktan sonra faceinin şifresini kırarak öğrendim, o zaman başımdan aşağı kaynar sular aktı bu nasıl bir adam böyle diye.. o konuyu da bilenler var.. ama işte basiret bağlanması mı ne , "benden önce olmuş hepsi" dedim ve kapattım konuyu o zaman, nikah yapılmamış olsa sevgili olsak trilyon kere ayrılırdım ondan eminim... O olayla eşimin aşk sevgi adamı olmadığını anladım, kadınlara yaklaşımı maalesef ki berbat durumda...

evlendik evimize gideli 1 hafta olmadan ısrar kıyamet annesini çağırdı yanımıza (ailesine hiç düşkün biri değil oysa) , 1 hafta 10 gün kalır döner diye sesimi çıkarmadım ama annesi gitmek istedikçe hele dur daha yeni geldin dedi durdu. 20. gün ben "benden bu kadar çabuk mu sıkıldın niye göndermiyosun anneni" diye ağlama krizine girince "yaa ayıp olur diye göndermedim niye sıkılayım senden" dedi ve sonraki gün ben annesini de alıp memlekete döndüm , tayin için evrakları bahane ederek, ve sonra tekrar eşimin yanına gittim.

evliliğimiz aşırı hızlı oldu bilenler var, tanıştık 5 ay sonra nikahımız yapılmıştı tayin işi için, nikahtan 3 ay sonra da düğün oldu zaten. eşimi flört ve nişanlılık döneminde sadece günde yarım saatlik tlf konuşmalarından tanıyorum , onlar da "seni çok özledim keşke yanımda olsan"lardan ibaretti. ben o dönem de hep şikayetçi idim durumdan. seni hiç tanımıyorum bırakalım bu özledim sevsem öpsem muhabbetlerini başka konu yok mu konuşacak, paylaşımımız yok hiç diye şikayet ederdim , eşim "evlenince zaten herşeyi senle paylaşıcam merak etme" diye konuyu kapatıyordu.

eşimi tanımıyordum, o da beni tanımıyordu hiç. bu da bende benle acaba maddiyatı düşündüğü için mi evlenmek istiyor sorusunu ister istemez düşündürttü. ki keza arkadaşlarına "nasıl biri ?" diye sordurttuğum arkadaşlarım hep "maddiyatçı , çıkarcı, bencil, eşşeği alnından öpüyorsun" diye tarif ettiler eşimi. (bu arada ben de holding sahibi falan değilim sadece benim maaşım onunkinin 3 katı) ben de bunlar üzerine eşimin yaklaşımını anlamak için "evlendikten sonra 1-2 sene işten ayrılmayı düşünüyorum, sınava hazırlanıp şansımı deneyeceğim" dedim. eşim de "sen bilirsin ben sana çalış da diyemem çalışma da diyemem, çalışmazsan her türlü ihtiyacını da elimden geldiğince karşılarım" tarzı konuştu ve ben de "nasıl böyle kötü düşünebildim ne kadar ayıp ettim" diye kendi kendimi yedim. tayin istedim çıkarsa çalışayım yea , çıkmazsa da sınava çalışırım bir sene diye düşündüm. o dönem sülalesinin yüreğine iniyordu, annesi babası sanki çok vahim bir olaymış gibi vah vah tüh tühlerini eksik etmedi ve eşim tayinimin çıkması için bakanlıkların kapısında saatlerce koşturdu, araya birilerini sokmaya çalıştı:KK57: ben şok içerisinde izledim sadece ve tayinim onun yanına çıkmayınca ortak nokta olarak avuç kadar bir şehre geldik ikimizde....:KK14:

ve eşim buraya yerleşir yerleşmez ticarete atılma heveslerine kapıldı. ben istifa edicem zaten yük olmayayım ona diye evlenirken hiçbir talepte bulunmadığım gibi mobilyalarımı inanılmaz uygun fiyatlara aldım. perdelerimi pazardan seçtim düşünün! eşim alelacele girdi ticarete , benim bir senelik maaşı kredi çektirdi bana, dükkan ödeyecek borcu hiç düşünme dedi. benden gizli de gitti kredi çekti, yakaladım, kavga gürültü... o dönem 6 ay bir sene kadar her boş saniyesinde dükkana koştu, avuç kadar şehirde ne arkadaşım var ne arkadaş edinebileceğim bir çevrem var ne de bir sosyal aktivitem.. kafayı yiyordum. her ay eşşek gibi gidip maaşımı yatırdım dükkanın kredisine! o ise kendi işi yeterince yoğun değilmiş gibi dükkana koştu her fırsatta.. bahanesi de boş bırakırsak çalışanlar para çalar vs idi.. neyse dükkan konusu zaten hayatımın en berbat olayı... sonunda ortağından kazık yedi yatırdığımız paranın yarısını alabildik devrettik ve ordan ilçeye tayin istedim ben geldik buraya...

bu sefer eşim sınava hazırlanıcam dedi, yıllık iznini aldı memlekete gitti ders çalışcam diye, sesimi çıkarmadım kazanamazsa bana patlamasın diye.. oysa evde çoluk çocuk yok pek rahat çalışabilirdi evde, ben zaten sabah 8 akşam 5 işteyim ev boştu...

o bitti çocuk konusu ile ilgili ameliyat oldu 20 günlük raporunu yine memlekette geçirdi bensiz(3. günde ayağa kalkmıştı öyle yatak döşeklik durumu yoktu) burda da bahanesi yüksek lisansımı tamamlayacağım olmuştu(oysa evlenmeden önce bana yüksek lisansını bitirdiğini söylemişti)

memlekete ne zaman gitsek, birlikte gezme teklifinde bulunsam ,bir saatin var ona göre derdi, sonra dakika sayardı 43 dakikan kaldı haberin olsun gibi.. benim bütün hevesim kaçar , git sen deyip yollardım arkadaşlarının yanına..

benden her fırsatta kaçtı , uzaklaştı... bin kere benle zaman geçirmekten hoşlanmıyorsan bitsin diye boşanmayı teklif ettim asla razı olmadı. ve ben şu anda zerrece sevildiğimi hissetmiyorum... hiç umrunda değilim onun sanki... kendi halinde yaşıyor... bu arada ne yüksek lisansı bitirdi, ne sınavı kazandı o dönemlerde. şimdi yeniden sınav açılmış ve her boş anında ders çalışcam diye gidiyor yanımdan.. izinler kapalı ama açıldığında ilk fırsatta izin alıp ders çalışcam diye gideceğinden de eminim...

bu sevgisizlik hissi her geçen gün daha çok evliliğimi sorgulatıyor.. yatakta da hissediyorum bunu:KK14: hani şöyle bir bakış olur aşk dolu, ne bileyim bir okşayış, bir kokumu içine çeksin... yok böyle şeyler... afedersiniz film çekiyor sanki!! İlişkiden sonra kendimden bile nefret ediyorum o kadar aşktan sevgiden uzak oluyor ki...

Şimdi düşünüyorum işte.. Bu evliliği neden devam ettireyim ki diye... Yuva kurmak zor yıkmak kolay tamam da ben evliliğimi yuva olarak tarif edemiyorum ki...

Eşimin iyi huyları da var yemek temizlik olayına evde ise %80-90 yardım eder, eğer ki evde yoksa ve ben yapmamışsam hiç dert etmez niye yemek yok yada niye ev dağınık diye.. Ütüsünü kendi yapar, ailesi için benle hiç tartışmaya girmedi, ailesine para yedirme derdi yok, kıskanç yada kısıtlayıcı değil, sadakatsizliğini yakalamadım...

Kafam çok ama çok karışık :KK51:

Neden evli kalıyorsunuz? Çok samimi soruyorum. Sebeplerinize göre yorum yazacağım.
 
Neden evli kalıyorsunuz? Çok samimi soruyorum. Sebeplerinize göre yorum yazacağım.
Benim sevgim tamamen bitmiş değil... Boşanmak yeni düzen kurmak tabiki zor geliyor.. Ama esas neden benim hislerim sıfırlanmış değil, hala çok beğeniyorum ve tartışırken konuşurken yüzüne bakmak istemiyorum yumuşarım diye...
 
Eşin özünde iyi biri olsa da, seni mutlu etmeyi Başaramamış. .
 
Benim sevgim tamamen bitmiş değil... Boşanmak yeni düzen kurmak tabiki zor geliyor.. Ama esas neden benim hislerim sıfırlanmış değil, hala çok beğeniyorum ve tartışırken konuşurken yüzüne bakmak istemiyorum yumuşarım diye...
Bence siz hala seviyorsunuz eşinizi,boşanmayı düşünmenize gerek yok o zaman...Çocuk konusundan dolayı böyle düşünüyor da olabilirsiniz..Eşiniz sanırım asker ve huyunu suyunu bilmeden evlendiginiz için bu durumla karşı karşıya gelmişsiniz.Belki düzelir eşiniz..Ameliyat bile olmuş çocuk istemese olmazdı...
 
Ada'm neden sevdiğinden kaçsın ki bu Ada'mda bi sıkıntı var çalışan kadına erkeğin yardım etmesi lütuf değil birinci vazifesi de değil birincisi sana sahip çıkıyo mu ona bak
 
Eşinin sana zerre kadar sevgisi ve saygısı olduğunu zannetmiyorum.
Konunun başında anlattığın kadınlarla internette konuştukları cinselliğe ve kadınlara bakış açısını gösteriyor.
Seni farklı mı görüyor zannediyorsun?
Cinsellikte sana bakış açısı obje gibi tatminden ibaret, maddiyat olarak daima seni sömürmüş durmuş, paylaşım olarak zaten iki yabancı gibisiniz.
Boşansan dahi senin bir kaybın olacağını sanmıyorum ama devam ettirirsen olacaklar şimdiden gayet rahat görülüyor:
Ömür boyu mutsuzluk.
 
Benim sevgim tamamen bitmiş değil... Boşanmak yeni düzen kurmak tabiki zor geliyor.. Ama esas neden benim hislerim sıfırlanmış değil, hala çok beğeniyorum ve tartışırken konuşurken yüzüne bakmak istemiyorum yumuşarım diye...

Sevgi değil de tipini beğenme olabilir mi? Umarım öyledir. Çünkü anlattıklarınızı baz aldığımda bana eşiniz sizi sevmiyor gibi geldi. Ayrıca pek iyi bir insan değil gibi ki kendi arkadaşları bile bunu ima etmiş. Sizi ne maddi, ne manevi, ne cinsel olarak mutlu etmiş.

Sizin de hatalarınız olmuş. Kendi mutluluğunuza öncelik vermemişsiniz.

Bir haftalık bile evli değilken eşinize "anneni çağırma tabii ki. Biz daha yeni evliyiz. Yeni evlilerin evine kalmalı gidilmez. Birkaç ay sonra, düzenimiz oturduğunda ve yeterince baş başa vakit geçirdiğimizde çağırırız" dememişsiniz.

Kredi çektirmek istediğinde, "Ev alma dışında bir şey için kredi çekmeye karşıyım. Para biriktirelim. Hatta sen daha iyi bir işe gir, öyle biriktirelim. Ben ev almak için para biriktireceğim, sen de iş kurmak için biriktir. İkimizin de hayalleri olması çok güzel. Ben senin iş kurma hayalini destekliyorum. Kocacığım da benim ev alma hayalimi destekler tabii ki" vs dememişsiniz.

Sizinle vakit geçirirken bir an önce bitsin diye dakikaları saydığında "Bu ne demek? Ben kız arkadaşlarımla buluşmak için sana sadece 1 saat ayırsaydım, ve o 1 saatte de dakikaları saysaydım ne hissederdin?" dememişsiniz. Gönlünüzü alıncaya kadar araya mesafe koymamışsınız.

Gerçi deseniz de adam aynı adam. Sizinle vakit geçirmek istemiyorsa istemiyordur. Bence ayrılsanız ve bir sonraki ilişkinizde kendi mutluluğunuza daha çok önem verseniz daha çok mutlu olabilirsiniz. Yine de siz bilirsiniz tabii.

Haftada bir gün büyük bir ilde iyi bir psikoloğa gitme şansınız var mı? Karar verirken psikoloğa gitmeniz çok faydalı olur diye düşünüyorum.
 
Mutsuzsanız ve bu kronikse sürdürmenin bir manası olmaz. Facebook' ta neler gördünüz bilmiyorum ama bakış açısı bu diyorsanız hisleriniz doğrudur.
 
Sevgi değil de tipini beğenme olabilir mi? Umarım öyledir. Çünkü anlattıklarınızı baz aldığımda bana eşiniz sizi sevmiyor gibi geldi. Ayrıca pek iyi bir insan değil gibi ki kendi arkadaşları bile bunu ima etmiş. Sizi ne maddi, ne manevi, ne cinsel olarak mutlu etmiş.

Sizin de hatalarınız olmuş. Kendi mutluluğunuza öncelik vermemişsiniz.

Bir haftalık bile evli değilken eşinize "anneni çağırma tabii ki. Biz daha yeni evliyiz. Yeni evlilerin evine kalmalı gidilmez. Birkaç ay sonra, düzenimiz oturduğunda ve yeterince baş başa vakit geçirdiğimizde çağırırız" dememişsiniz.

Kredi çektirmek istediğinde, "Ev alma dışında bir şey için kredi çekmeye karşıyım. Para biriktirelim. Hatta sen daha iyi bir işe gir, öyle biriktirelim. Ben ev almak için para biriktireceğim, sen de iş kurmak için biriktir. İkimizin de hayalleri olması çok güzel. Ben senin iş kurma hayalini destekliyorum. Kocacığım da benim ev alma hayalimi destekler tabii ki" vs dememişsiniz.

Sizinle vakit geçirirken bir an önce bitsin diye dakikaları saydığında "Bu ne demek? Ben kız arkadaşlarımla buluşmak için sana sadece 1 saat ayırsaydım, ve o 1 saatte de dakikaları saysaydım ne hissederdin?" dememişsiniz. Gönlünüzü alıncaya kadar araya mesafe koymamışsınız.

Gerçi deseniz de adam aynı adam. Sizinle vakit geçirmek istemiyorsa istemiyordur. Bence ayrılsanız ve bir sonraki ilişkinizde kendi mutluluğunuza daha çok önem verseniz daha çok mutlu olabilirsiniz. Yine de siz bilirsiniz tabii.

Haftada bir gün büyük bir ilde iyi bir psikoloğa gitme şansınız var mı? Karar verirken psikoloğa gitmeniz çok faydalı olur diye düşünüyorum.

Annesi hariç gerisini hep söyledim zaten, sadece annesinin gelmesine laf etmedim , o da babaannemle annemin arası kötü idi babannem vefat edince babam yanımda ağladı, annenin düşmanlığı yüzünden ben annemden hep uzak kaldım diye... İstedim ki daha ilk haftadan öyle olmayalım, gelsin bir hafta kalsın dönsün... Böyle 1 aya uzatacağını tahmin etmedim..
Geri kalanlarda da ikna etti beni "ev dükkan almaz ama dükkan kaç ev alır" dedi iyi alsın da görelim dedim... 1 saat olayında" saçmalıyorsun dakika sayacaksan şimdi git, burnumdan getirme " dedim sonraki sefer yine aynısını yaptı... Kısaca huyu bu değişmedi değişmeyecek!buradaki ilk konumu okudum 2015 te yazmışım ve hala değişen bişey yok! Ben neyi bekliyorum ki hala mal gibi!!!!!
 
Ben ısrar etmiyorum ki... İşte kabul ediyorum tamam haklısın bizden bir cacık olmayacak dese gönül rahatlığı ile boşanıcam... Ama sanki ben arıza çıkarıyorum ortada aslında hiçbir sorun yok gibi davranıyor. Kendimin borderline olduğunu da Zaman Zaman düşündüğüm için acaba gerçekten haklı mı yok mu bir sebep ben mi büyütüyorum diye düşünüyorum. Objektif olması için kendimce iyi olan huylarını da ekledim. Kötü olarak daha fazla uzun olmasın diye milyon tane olayı yazmadım ama:KK51:

Yada aldatsa yakalasam inanın sevineceğim boşanmak için elimde somut geçerli bir sebep var ohhh diye. Ama ben bu evlilikte mutsuzum diye boşanmak zor geliyor...
Su son yazdiginizi evliyken bende düsünürdüm. Bir aldatma olsa kapi gibi sebebim olur derdim. Ama adamin kadinlara karsi birseyler hissetmesi gibi bir durumu yoktu.

Konunuz beni eski evliligime götürdü ve su an bogulacakmiscasina daraliyorum inanin.

Adini koyamadigim bir seyler dönüyordu, sevgisi ilgisi katiyyen yoktu, ve ayda belki bir defa yasadigimiz iliski sizin anlattiginiz gibi cok teknikdi, bir öpüsme koklasma olmadan. Bu anlattigimiz iliski sekli aslinda kadin icin tecavüzden farksiz. Sadece unutmak istiyorum hayatimin o dönemini. Kendi basima bir evlilik yasadim tabiri caizse.

10 yil sonra niye hayatima sahip cikmadim diye pismanlik duyacaginiza, kosarak uzaklasin size bunlari yasatan adamdan. Kendinize bir sans verin hayata dair. Emin olun ki böyle esler hic özlenmiyor.

Yaniliyor olabilirim ama, sanki sizinki tipki benim eski evliligim gibi, disariya karsi "hersey cok güzel" imaji vermek icin süren bir evlilik, oysa icerisi kuru bir agac.
 
Annesi hariç gerisini hep söyledim zaten, sadece annesinin gelmesine laf etmedim , o da babaannemle annemin arası kötü idi babannem vefat edince babam yanımda ağladı, annenin düşmanlığı yüzünden ben annemden hep uzak kaldım diye... İstedim ki daha ilk haftadan öyle olmayalım, gelsin bir hafta kalsın dönsün... Böyle 1 aya uzatacağını tahmin etmedim..
Geri kalanlarda da ikna etti beni "ev dükkan almaz ama dükkan kaç ev alır" dedi iyi alsın da görelim dedim... 1 saat olayında" saçmalıyorsun dakika sayacaksan şimdi git, burnumdan getirme " dedim sonraki sefer yine aynısını yaptı... Kısaca huyu bu değişmedi değişmeyecek!buradaki ilk konumu okudum 2015 te yazmışım ve hala değişen bişey yok! Ben neyi bekliyorum ki hala mal gibi!!!!!

Siz elinizden geleni yapmışsınız.

Sizi maddi, manevi ve cinsel olarak mutsuz ediyor. Bir tek ev işlerine yardım ediyor ama o olmasa o kadar ev işi olmayacak zaten.

Siz eşinize çok fazlasınız. Ayrılmak isterseniz ayrılmamak için çok uğraşacağını tahmin ediyorum. Çünlü onun kaybedecek çok şeyi var. Sizin kaybedecek pek bir şeyiniz yok. Maddi, manevi ve cinsel olarak mutsuzunuz zaten. Bir tek tipi iyiymiş, o da zamanla biten bir özellik. Ayrıca etrafta tipi düzgün çok insan var. Zaten önemli olan tipi değil, sizi bu 3 alanda mutlu etmesi. Tip bir tek çekim olmasına yarıyor ama çekim yaratan tek şey tip değil.

Ayrılırsanız ve eşiniz tahmin ettiğim gibi ayrılmamak için uğraşırsa, umarım geri dönmezsiniz. Çünkü sizi hak edecek kadar değişeceğini sanmıyorum. Ama dediğim gibi lütfen bir psikoloğa gidin. Bu çok hayati bir konu. O sizi daha iyi yönlendirir. Ayrıca, her şeyi denemiştim diye içiniz de rahat eder.
 
Açık açık konuştuğum çok oldu... Ama ciddiye almıyor, o ciddiye almadıkça ben sinirleniyorum ben sinirlendikçe o şarkı falan söylemeye başlıyor, en son defol git başımdan diye kalkıp oda değiştiriyorum...

Evliliğin ilk senesi niye benle hiçbişey konuşmuyorsun, niye bu kadar uzaksın dediğimde "benle bişey konuşmak istiyorsan dışarıya çıkalım de, al bir kafeye götür oturalım konuşalım " demişliği var. Onu da yaptım yok gidiyoruz yine laylaylom ne bir duygusundan haberim var ne gün içerisinde yaşadığı olaylardan, ne de birlikte saatlerce ne yapıyor arkadaşlarıyla bundan.. Sorunca oturduk çay içtik gittik pes oynadık diyor. Onlarla da böyle yüzeysel mi ilişkisi bilmiyorum. Ama o arkadaşı dükkan olayı için bize gelip bir gün kalmıştı yanımda nerdeyse 1 cümle bile konuşmadılar!
İnsanın aklina farkli seyler geliyor. Hani yanlis anlama seni paravan olarakmi kullandi acaba. Belki kadinlardan cidden hoslanmiyor. Açık vermemek icin konusmamis olabilirler. Ay insanın aklına hersey geliyor. Valla kimsenin nazını niyazini cekmek icin gelmedik dünyaya ve bir daha bu dünyaya gelmeyecegimize göre niye başkası icin ömrümü feda edeyim. Hix değermi....bak arkadaşım mutlaka mutlu bir evlilik yaparsan ileride emin ol bu adamla geçirdiğin yıllara yanarsin. Ben formda sayilidir boşan dedigim ve sende bunlardan birisin..boşan arkadasim....
 
Hayatta hiçbir şey için geç olmaz. Hele ki böyle zorlamayla devam eden bir evlilikte...

Mutlu olmak, sevmek, sevilmek, bunu derinden hissetmek çok güzel... Düşünüyorum da, eşim olmadan ne kadar da eksikmişim. İşim, gücüm, param herşeyim vardı. Birçok kişinin özendiği bir hayatım var. Ama eşim olunca tam oldum.

Eşler birbirine Zorluk değil, kolaylık sağlamalı. Ama senin evliliğinde sen yükü çeken tarafsın. Bilemiyorum ama bu şekilde çok zor. Umarım çocuk sahibi olmadan, bu vasıfsız adamı bırakırsın.
 
Annesi hariç gerisini hep söyledim zaten, sadece annesinin gelmesine laf etmedim , o da babaannemle annemin arası kötü idi babannem vefat edince babam yanımda ağladı, annenin düşmanlığı yüzünden ben annemden hep uzak kaldım diye... İstedim ki daha ilk haftadan öyle olmayalım, gelsin bir hafta kalsın dönsün... Böyle 1 aya uzatacağını tahmin etmedim..
Geri kalanlarda da ikna etti beni "ev dükkan almaz ama dükkan kaç ev alır" dedi iyi alsın da görelim dedim... 1 saat olayında" saçmalıyorsun dakika sayacaksan şimdi git, burnumdan getirme " dedim sonraki sefer yine aynısını yaptı... Kısaca huyu bu değişmedi değişmeyecek!buradaki ilk konumu okudum 2015 te yazmışım ve hala değişen bişey yok! Ben neyi bekliyorum ki hala mal gibi!!!!!
Mutsuzluk sebeplerinizi bi kagida yazip bakin. Teker teker degil belki ama toplaninca bi bosanma sebebi. Bi evlilikte mutsuz olmak tabi ki bosanma sebebidir mutsuz oldugumuz insanla niye duralim?
 
Back