Fakir erkeği sadece annesi sever

Aslında eşiniz de sizinle aynı durumda. O da fakir kadınla evlendim diye dertlenmeli bu mantığa göre. Ben de bunalıyorum zaman zaman. İkimiz de çalışmamıza rağmen eski hayat standardımızı asla yakalayamıyoruz. En sevdiğimiz yerde kahvaltı kişi başı 240 lira olmuş. Eskiden sık giderdik oraya, şimdi 500 lirayı bir kahvaltıya gömmeyi göze alamıyorum. İki kredi kartı var, aylık ödemeleri 15 bin civarı oluyor. Birimizin maaşı yani. Baksanız bir lüksümüz de yok pek. Doğum sonrası ne yapacağız bilmem. Birikmişimiz vardı, oradan harcarız herhalde. İlk çocuğumda iki sene izin kullandım, bu sefer onu yapamayacağım maalesef. Sizin de bir an önce işe dönmeniz lazım.
 
O günleri bilmesek bolluk ve refah içinde diye anlatacaksınız. Evlenirken Bir öğretmen maaşıyla sadece yatak almıştık.
oy oy oy
babam da 3 maaşıyla 1 dikiş makinesi almıştı zamanında
so what? ülkede üretilmeyen kalemler hele... maaşın olsa bile yazılırdın 2-3 aya gelirdi (taşradaydık ) ee yani? o zamanın teknolojisi lojistiği imkanı o kadardı. bunu bir ayırt edelim. teknoloji başka şey. alımgücü başka şey.

o zamanlar ihtiyaç duyulan şey sayısı daha azdı
ama ihtiyaç duyulana da erişim bir şekilde sağlanıyordu. elbetteki 40 see önce şimdiki teknoloji yoktu. kör değiliz tabii ki bunu inkar edemeyiz. biz yatak yorgan vs. almazdık bu arada kendimiz yapardık.

burada esas mevzu şu: yeni evli bir insan yeyip içip, hanımıyla akşam gezmesine filan gidip, yiğenlerini okutup (biz babamın yiğenlerini okuttuk, ben en büyük çocuğum, ben yokken bile evde okuyan çocuk varmış yani) aynı zamanda maaşının büyük kısmını kenara koyabiliyordu
mesela 6-7 ayda 3 aylık maaşı kadar kenara koymuş adam, evli çocuklu/evde çocuk var iken, ailesi başka şehirde iken onlara da ufak tefek yardım ediyorken...mesele burası. tüm beyaz eşya mobilya bu şekilde almışlardı. hadi şimdi 7 ayda 3 aylık maaşı koy kenara da göreyim! alım gücü dediğim şey bu işte benim.

ya da şu:

bol bol ihtiyaç duyulan yeme içme kalemleri,barınma (babam 40 sene lojmanda oturdu), böyle imkanlar boldu ve ucuzdu, lojmanların kafeteryası berberi servisi, kurumun yaz kampları vs vs olurdu mesela. ya da halk plajları, çamlıklar yürüye yürüye giderdik. şimdi para vermeden girilen yer yok neredeyse. evet çoğu kişide araba yoktu. ama gerek yoktu ki...

evet ithal muz lükstü ananas vs. bilinmiyordu, buna itiraz etmiyoruz ki. ama patates soğanın kimse yüzüne bakmazdı. 100er kilo alınırdı. onu anlatmaya çalışıyoruz. sümerbank bezinden nevresim dikilirdi hala kullanıyoruz biz o nevresimleri. ama 30 takım nevresimi olmazdı evlenen kızların. bu doğru.
evet pilli radyo lükstü
evet 2 pantolon 1 yazlık 1 kışlık ayakkabı vardı
ama çoğu ülkede böyleydi. henüz Çin sanayisi diye bir icat olmamıştı

benim litvanyalı letonyalı çok arkadaşım var, eski demir perde ülkeleri mesela. onlarda da herşey 1 çeşit olurmuş. ama olurmuş.
bizde aşağı yukarı öyleydik. gıdada herşeyimiz de kendimize yetiyordu.
ama biz şimdi o ülkelerden çok çok çok geride kaldık onu anlatmak istiyoruz. hele hele benim gibi 10'ar sene arayla bu ülkelere giderseniz farkı daha net görürsünüz.

ha bir de öğretmenlere özel --yalan yok öğretmen maaşları şimdi eskiye göre iyi beni linç edeceksiniz yine de memur kesiminin mesai saatleri, çalışma koşulları ile maaşlarına oranla öğretmenler eskiden daha kötü maaş alıyordu.(30-35sene önce). şimdi sadece çocuk bakıcılığı yaptıklarını devlette ingilizce almanca vs öğretmek diye bir şey olmadığını vs vs düşünürsek bir de....
öğretmenler 2005-2020 arası en azından göreceli olarak güzel para aldılar -yaptıkları işe, genel memur maaşlarına ve eskiye göre.
şimdi ufaktan teeeee eski zamanlara geri dönülmüş gördüğüm kadarıyla odacılar öğretmenleri geçmiş eskiden de öyle bir dönem vardı ahaha ilkokul mezunu hatta "okur yazar" (çünkü ilkokul diploması bile olmayan işçiler vardı) kamu işçisi, kurumlarda şoförler, odacılar vs. amirleri olan üniversite mezunu memurlardan fazla almıştı bi 8-10 sene en azından...
 
+++++++++++
Asgari ucretli olmayanlar bile, her ay kenara 5.000 TL koysa bile yilda 60.000 TL, 6 yilda 360.000 TL yapiyor ona da hicbir sey gelmiyor zaten. Ucretli calisanlarin milyonluk evlere guc yetirmeleri mumkun degil.
Alım gücü çok çok azaldı ama 5 yıl önce de ev almak daha kolaydı. Misal oturduğum evi 2020 de 800 e aldık i, 2018 alan komşum 430 a almış, şu an 6 trilyon istiyorlar. Gene Adana’da asgari ücretle yaşayan karı koca arkadaşım 50000 peşinatla 245 e ev aldılar. Evet 10 sene kredi ödeyecekler, ev muhit olarak ortalama bir yerde ama evi alabildiler.
 

Benim anlatmak istediğim de buydu işte ama nispet gibi ya da uzayda yaşıyormuşum gibi algılandı.
Ben 2016 senesinde evlendim , 2017 senesi Kasım ayında ...evim sistemine dahil olarak 100 bin peşinle oturduğum daireyi 250.000 TL ye 2018 sonunda aldım. Konu sahibi ile aynı sene evlenmişiz yüksek ihtimalle. 2 kişi çalışıp ev alınamadıysa bile en azından belli bir birikim yapılmıştır. Dakika alamayacak kadar da olmamalı durum. Aksi bir şey yok ise.

Şuan evet biz yine 2 kişi çalışıyoruz , kira gibi bir durumda olmadığımız halde şu şartlarda ki maaşların asgari ücretin yaklaşık 2.5 katı kadar aldığımızı düşünürsek ( 2016 senesinde asgari ücretin bir tık üzeri alınan maaşlar ile ev taksiti ödeyebilecek alım gücümüz varmış) bir daire alamıyoruz. Konu şimdiki durum ile değerlendirilirse mümkün değil tabi ki. Ama 6 - 7 sene evvel güzel bir birikim ya da yatırım yapılabilirdi.
 
Konu sahibi sizi anlıyorum. Ben çalışıyorum. Bana ikinci çocuk baskısı yapıyorlar, eşim de arada söylüyor yapsak mı diye. Bana 2 sene ücretsiz izin aldirabileceksen yapalım diyorum. Hem küçük çocukla gece boyunca kalk hem sabah koştur koştur işe git hiç mi canımın kiymeti yok. Ama eşim fazla kazanıyor olsaydı 2 sene benim çalışmamam bütçeyi sarsmasaydi her şey farklı olabilirdi. Hani yazmışlar ya kendini geliştir daha fazla nasıl para kazanirima odaklan eşinin maaşına bakma. Öyle değil işte kadın olarak 2 sene ücretsiz izin bile alamayacaksam bir yerde sorguluyorum her şeyi.
 
İyi hoş da 6 sene çocuk yokken hiç mi birikim yapmadınız ?
 
O zenginler 2 gün sonra otellere yerleşti ama.adamların gelir kapısı kapanmadı ki.2,3 gün gidecek yer bulamadılar sadece.ben bu kadar romantik bakamıyorum olaylara.
Ferhans bu konuda yüzde yüz haklı. Fakirsen zor durumda kalıyorsun. Eğer kiracıysan ya da tek sahip olduğun ev kullanılamaz hale geldiyse o zaman durumda kalıyorsun. Zenginin banka hesabına bir şey olduğu yok.
İstediğiniz kadar kızın doğru bu. Paran yoksa hiçbir şey iyi değildir. Hadi iyi akşamlar.
 
Tabi sen suan o konumda olmadigin icin rahat eahat söyliyorsun benim gibi
Bende derdim sevdigimle hersey yaparim ama bir zaman sonra bicak kemige dayaniyor
 
Biraz da ailelerin fakirliğinden ders almak gerekmiyor mu? O enerjiyi yok etmek için çabalamak gerekmiyor mu?

Daha öngörülü olup, iktisatlı davranmak artık şart oldu? Hele ki bu ekonomik buhranda..

6 sene önce dışarda yemeğe çıkmak gibi vs.. aktiviteler tabi ki cazip, güzel.. Herkes yiyip içip gezmeyi sever ama birazda bugünler için ikinizde çalışıp evinizi alsaydınız en azından ev sahibi derdiyle uğraşmamak için geleceğiniz için bir adım atmış olurdunuz.
 
Dışarısı çok pahalı bizde yemiyoruz yorumlarına üzüldüm. Insani şeyler bile bu ülkenin insanına lüks oldu. Vah yüzde 49 vah. Hakkımı helal etmiyorum.......
Aynen katılıyorum.

Keşke (belki de gelecek nesil böyle bir adım atar)
o %49 istedikleri gibi bir yönetimle bir ömür yönetilse... ama bizi bir salsınlar artık bizde talep ettiğimiz bir yönetimle devam etsek artık bahar gelse..
 
Tabi sen suan o konumda olmadigin icin rahat eahat söyliyorsun benim gibi
Bende derdim sevdigimle hersey yaparim ama bir zaman sonra bicak kemige dayaniyor
Bırak evli olmayı, parasız adamla flört ederken bile bıçak kemiğe dayanıyor.iki gezip tozuyoruz, yemek yiyoruz diyorsun ama bir süre sonra delleniyor insan.sana maddi açıdan dokunmasa bile bir konuda yaşanan dengesizlik ve adetsizlik çok sinir bozucu oluyor.üstelik karşı tarafa duyduğun saygı da yerle bir oluyor.eee saygı olmayınca sevgi de azalıuor çünkü.adam yerine koymadığı bir kişiyi sevemiyor kadınlar.bir evli olsan sen düşün durumu.
 
Her ay her ay da 15 bin liralık ne yapıyorsunuz 2 kişi ? O kadar da değil.ben kasmadan rahat rahat, çok ekstra harcamalarla bile maası bitiremiyorum.sizde normal olmayan birşeyler var.yeme bizi şimdi.kişi başı diyorsan daha da fena.
 
Aynen öyle Bacim
 
Ne güzel, sen Türkiye’de İzlanda’yı yaşıyorsun o zaman. Çocuk da var bu arada. İşin içine çocuk girince işler değişiyor maalesef. Çok lüks harcamalar yapmayız ama yeme içmeden de kısmayız hiç. Kaliteli beslenme ile yaşamak için beslenme arasında fark var. Bir de kreşe giden çocuğun kıyafet masrafı bile evdeki çocuktan daha fazla oluyor. Her istediğini yapmayız, almayız ama pahalı bir oyuncağı çok istediğinde onu bazen ödül olarak alırız. Bayağıdır bir araba istiyor, 1800 lira en ucuz. Bekletiyoruz bakalım. He bu arada 15 bin içinde yakıt masrafı da var, sadece alışveriş değil.
 
Dedi bekar çocuksuz kadın
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…