• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlilikten Sıkılmak

Evliliğinizde duygusal olarak bir şeyler eksik sanki. Bana geçen his böyle. Yoksa en güzel zamanlar kavga gürültü alışma süreci de olsa evliliğin ilk zamanlarıdır bence. Evi birlikte yürütmek, yeni bir şeyler denemek öğrenmek, aynı şey için çabalamak çok tatlı.
 
Cok rahat bi evlilik olsa bile aksam eve gelince annenin hazirladigi sofraya oturmak temiz carsaflarda yatmak utulenmis kiyafetler giymekle bunlarin hepsini ya da bi kismini kendin yapmak ayni sey degil. Evinde yatili yardimcin yoksa tabi. Ustune cocuklar eklenince tam hunilik oluyo🤪
 
size de teşekkür ederim, evet ben evlenmeden anlamadım erken olduğunu amann ne olacak ki dedim. Ki şu an yine bir sorunum yok sadece dediğim gibi ben evli olmaya alışamadım, evliyim bile diyemiyorum öyle eğreti geliyor benim için kendime yakıştıramadım
Ya bence yanlış düşünüyorsunuz 25 yaşlarda evlenmek güzel ama şimdi ne tip biriyle evli olduğun önemli.
durgun hareket etmeyen hep yatan oturan bir adamla 25 yaşında evli olmak demek köşe minderi demek.
eğer gezmeyi seven aktif eğlenceli biriyse bence evlilik muhteşem bir şey. hele hemen çocuk yapmak zorunda olmamak daha da güzel.
hem evlisin hem özgür düşünsene çocuk bakma sorumluluğu olmadan yatıp kalkmak gezmek tozmak müthiş bir şey. nerden baktığınla ilgili.
çalışıp para kazanıp karşılıklı çatır çatır o parayı borca da olsa yemek müthiş bir şey. akşam özleyerek eve gelmek hadi dışarı çıkalım deyip koştura koştura gece yarısına kadar el ele dışarda cirit atmak muhteşem bir şey. tartışıp ertesi gün aşkla öpüşmek muhteşem bir şey.
tamamen hangi pencereden baktığınıza bağlı. ama siz karamsar bakıyorsunuz. bu şekilde evliliği diri tutmak zor olmalı.
enerjiniz bol olsun biraz ayol :)
 
Herkese merhaba,

Umarım güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Benim son haftalarda içimi kurcalayan kafamı çok rahatsız eden bir konu var. Henüz yeni evliyim 25 yaşındayım. Eşim çok çok iyi biri ve aslında hiçbir sorunumuz yok konu eşimle ve yaşantımızla ilgili değil. Ben sadece gün geçtikçe evliliğin baan göre olmadığını anlıyorum. Şu anda da hayatımda hiçbir şey değişmedi, özgürüm, istediğimi yapıyorum. Belki kaba tabirler rahat batıyor diyebilirsiniz ama belki benim gibi olanlar vardır. Daha önce benim gibi hisseden var mı? veya ne yapmalıyım. Gerçekten böyle düşünürek eşime de haksızlık yapıyorum ama şu an aklımda sadece "neden evlendim ki" düşüncesi var, kurtulamıyorum bu düşünceden. Şu an oturduğumuz evi sevmiyorum küçük bir ev belki odur tetikleyen ama yine de gerçekten acaba evlenmese miydim acele mi ettim diye kendime çok kızıyorum.

Fikirleriniz benim için çok değerli olacak,
teşekkür ederim şimdiden :)
Adaptasyon sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Annemin evinden çıkıp ilk geldiğimde eşimin sürekli evde dolaşması bana da batmıştı açıkçası. Halbuki sürekli beraber kalan insanlardık.ama sanki 10 15 gün sonra hep gidecek gibi geliyordu. Evde kendine ait yer edinmesi falan batıyodu. Sürekli dibimde olması vs. Sonrasında alıştım. Evin her köşesinde onu aramaya başladım. Alıştım yani. Ev büyük etken burda. Evini sevememiş benimsememiş olabilirsin. İnşallah geçici bir süreçtir
 
25 yaş evlenmek için çok erken değil. 20 yaşında evlenmişsiniz gibi karşılanmış da 25 yaş evlilik için uygun yaşların içinde erken yaşlardan denebilir belki. Evlilik yaşı ortalaması en geç olan ülkelerde ortalama yaş 30, ortalama otuz ise otuzdan erken ve geç evlenenler var demektir. İnsanlar 80 yıl yaşıyor. Bu durumda +/-6 yaş fark edebilir normal evlilik yaşı dağılım aralığı. 25-29 yaş zaten insanların en çok evlendiği yaş aralığı, siz bu aralığın başındasınız. 25 yaşında beyin gelişimi tamamlanmış oluyor, kişisel gelişimine önem veren, düşünüp karar veren, hayatı ve ilişkisi müsait olan bir insan 25 yaşında evlenebilir.

Kişisel farklılıklar elbette olabilir, insan her yıl değişiyor ama 25 aşırı erken, vah tühlük bir şey yok yani. Yani bazı konularda ergenlik 25te bitiyor diyen bile gördüm, hangi gelişim psikolojisi makalesinde görmüşler merak ediyorum. 18-29 yaş arası beliren yetişkinlik olarak kabul edilir ama bu aralık kişiye göre değişebilir. Beliren yetişkinlik kişinin yetişkin olduğu ama kendi evi olmayan, kendi parası olmayan, dünya görüşünün oturmadığı, henüz eğitimi bitmemiş, iş bulamamış olduğu bir dönemdir. Bu kriterleri genel olarak karşıladığında tamamen yetişkinliğe adım atar. Kimi insan 22 yaşında bunları tamamlar, kimi 35'inde.
Konu sahibi için demiyorum da sizin tanıdıklarınız gelişimini tamamlamadıysa bu yaşla ve ergenlikle ilgili değildir.
 
birlikte olduğunuz insanla bir probleminiz yoksa ve her sey aynıysa belki de dert ettiğiniz sey "evlilik" değil de kendi evinizi çekip çevirme, yeni biriyle yaşama sıkıntısıdır. büyük ihtimalle daha önce aile evinden çıkmadınız yani tek ya da arkadaşla yaşamak gibi bir deneyiminiz yok. o yüzden birden bire kafede, restoranda belki arada sırada tatillerde vakit geçirdiğiniz adamla aynı evde yaşamak tuhaf gelmiştir. alışkanlıklarınızın değişmesi de huzursuzluk yapabilir. evlilik diyince belli kalıplar geliyor insanın aklına ama zaten geleneksel, muhafazakar tipler değilseniz birlikte yaşayan iki sevgiliden hiçbir farkınız olmuyor.

25 yaş bana evlenmek için erken geliyor ama eğitimi bitmiş, işi gücü olan, belli bir sosyal yaşantısı olan insanlar için o kadaaaaar da erken sayılmaz, çok da dert etmeye gerek yok bence bunu.
 
25’te evlensem ben de sıkılırdım ya biriyle beraber yaşamıştım o yaşlarda öf dedim 5-6 ay sonra sıktı yani yaşla da alakalı
Aynı şeyi düşündüm. Hayatımın en macerali,en keyifli dönemine 25ten sonra girdim..bir önceki sevgilimle evlensem ben de aynı hisleri yaşardım eminim. Zaten ayrılma sebeplerimden en büyük sebebi ilişkimizin evliliğe evrilecek olmasıydı.
25 bence çok küçük bir yaş evlilik için..daha yeni para kazanmaya, kendi paranla rahatça gezmeye gitme yaşları. Evlilige,bunca sorumluluğa çok da gerek yok ... Seviyorsan çık tatillere, dolaş haftasonlari beraber, her güne bir plan yap, bazen beraber kal . İlla evlenmek zorunda değilsin ki.
Ama konu sahibi olmuş bir kere:) bari keyfini çıkarmaya çalışın eşinizle. Kendinizi 'evli kadin' olarak düşünmeyin de sevgiliyken beraber kaldığınız zamanlardaki gibi düşünün. Sıcak yemek derdine koşmayın mesela, o zamanlar gibi gelince masa oyunu falan oynayın,beraber mutfağa girin, çıkın dağınık dursun bulasiklar, muzik açın, şarap açın,dizine yatin sohbet edin,koklaşin..artik eski düzeniniz neyse öyle bir gün geçirmeye çalışın.
Bırakın evi b.k götürsün. Evlisiniz diye eviniz tertemiz olmak zorunda değil, yarın toplarsiniz beraber:)
Biraz daha 'evli çift' gibi değil de 'ayni eve çıkan sevgililer' gibi takılmaya çalisin..bence size iyi gelecektir.
Maddi sebeplerse elbet çözülür..destek almayan çoğu kişi evliliği borca batarak yapıyor,ilk yılları ekonomik kaygılarla geçiyor. Ama merak etme genelde zamanla, taksitler krediler bitince rahatliyorlar. Eğer o arada supriz bir bebek aileye gelemzse kredi taksit bitiminde siz de rahat edersiniz, çok takılmamaya çalış
 
Herkes çok doğal, evlilik sıkıcı, erken evlenmişsiniz vb. demiş ama kendi deneyimime göre bana o kadar da normal gelmedi. Normal olmamasında da sorun yok. Doğru, evlilik uyum isteyen bir şey ve herkes evlilikten aynı şeyleri beklemeyebilir, hepimiz farklı özelliklere sahibiz. Bu açıdan zorlanmak doğal. Ben de benzer bir durumda (yaş ve süre olarak) evliyim ve memnunum. Belki neden memnun olduğumu anlatırsam sizin için kıyaslayacak bir şey olur.

Evliliğe "uu evliyim, evlilik de neymiş, bu muymuş" gibi bakmıyorum yani işte sevdiğim adamla aynı evde yaşıyoruz, şu an hayatım böyle. Bazen toplum kadınları evlenince her şey değişecek, evlilik adlı bir kafese girecekler ve ona uygun davranmalılar gibi bir baskı altında bırakıyor. Bence evlilik insanın hayatında alacağı en büyük karar ama her şeyi değiştirmek zorunda değil. Toplumun bakış açısına göre bakınca "kendini gerçekleştiren kehanet" oluyor ve hayat özellikle kadın için sıkıcılaşıyor. Örn: Evlenince böyle gezemezsin laflarıyla büyüyüp evlenince gezmemesi gerek diye düşünerek bunalabiliyor insan oysa evlilik senin ve eşinin ürettiği bir şey, nasıl isterseniz öyle yaparsınız. İkiniz iyiyseniz bir sorun yoktur.

Neyse ben memnunum çünkü evlenmeden önceki hayatıma dair kaybettiğim bir şey yok, sadece değişen şeyler var. Zaten kendi başıma ailemin olmadığı bir şehirde yaşıyordum, kendi gelirimi kazanıyordum, sevgilimi seviyordum. Şimdi ailemi daha az görüyorum ama yanımda eşim var, ikimizin geliri birleşince daha rahat olduk, sosyal hayatımı planlarken eşimi daha çok düşünüyorum. Ama eşim hiçbir planıma engel olmuyor zaten engel olunacak plan da yapmıyorum. Kalkıp işe gidiyoruz, işten birlikte çıkıyoruz, eve gelince yemeği birlikte yapıyoruz (üzülerek söylüyorum ki yemeği daha çok eşim yapıyor, ben de temizliği yapıyorum daha çok), bir şeyler izliyoruz, oyun oynuyoruz, ne yazık ki bazen ders çalışıyoruz mesleklerimiz yüzünden, tabi ki bazen sıkılıyoruz ama yalnızken de sıkıldığım oluyordu, evlilikle ilgisi yok. Eşimin nöbetçi olduğu zamanlarda (hafta yaklaşık iki gün) başkalarıyla sosyal aktivitelerime daha çok vakit ayırıyorum ama yaşadığım yerde çok çevrem yok. Kişilik olarak ilişkilere çok değer veren biriyim, yalnızlıkla sorunum yok ama sevdiklerimle birlikte olmak bana çok iyi geliyor, bu nedenle eşimle olmayı seviyorum, bir de pandemi nedeniyle uzun süre uzakta kalmıştık, bu açıdan da mutluyum. Kök ailelerimizin işlerimize karışmasına ya da gelip uzun süre (2-3 günden çok) evimizde kalmasına izin vermiyoruz, onlar da çok sorun çıkartmıyorlar. Pürüzler yok mu? Elbette var. Ama o pürüzlere değdiğini düşünüyorum. Her şeyin bir bedeli var. Umarım böyle devam eder. Sizi sıkan ne varsa düşünüp evliliğinizi ikinize de iyi gelecek şekilde biçimlendirebilirsiniz sonuçta size ait bir şey.
 
Adaptasyon sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Annemin evinden çıkıp ilk geldiğimde eşimin sürekli evde dolaşması bana da batmıştı açıkçası. Halbuki sürekli beraber kalan insanlardık.ama sanki 10 15 gün sonra hep gidecek gibi geliyordu. Evde kendine ait yer edinmesi falan batıyodu. Sürekli dibimde olması vs. Sonrasında alıştım. Evin her köşesinde onu aramaya başladım. Alıştım yani. Ev büyük etken burda. Evini sevememiş benimsememiş olabilirsin. İnşallah geçici bir süreçtir

Aa bu bende de olmuştu ama evlilikten sıkılmak olarak değerlendirmemiştim. 😁 Bazen başka bir odaya geçip kulakliklarimi takip muzik dinliyordum bir şeyler yapiyordum. Çunku yalniz kalmaya alişiktim. Eşime garip gelmiş yaptiğim ama bir şey de dememiş bunu çok sonra soylemişti. 😬😬
Ama hemen varliğini alişmiştim. Bu seferde ayri kaldiysak butun gun konusup gece kamerada uyumaya başlamiştik. 🤷
 
Back