• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlilikten korkuyorum...

O aşık olup pılı pırtı toplayanlar bir kaç sene sonra da mutsuz oluyorlar, hayalperestliğin de anlamı yok. Hayatı dramatik aşk filmleriyle de karşılaştırmamak gerek. İstanbulda doğmuş büyümüş bir insan hiç çevresinin olmadığı Diyarbakır'da ne yapacak? Adamın keyfi yerinde anası babası kardeşi bilmem nesi olacak yanında, o yalnız kalmayacak. Kadın iş bulsa hadi bir derece ama Diyarbakır'da ha diyince iş bulunmaz. İşsiz ve bambaşka bir yerde kendi ailesinden uzak ne yapacak? Sadece akşamları tek bir kişiyi görecek, canı sıkılsa arkadaşıyla bir kahve içemeyecek, annesine uğrayamayacak. Yakında değil ki çok özledim diye atlasın gitsin. Adam bir süre sonra hadi annemlere yemeğe hadi kahvaltıya dediğinde ne olacak?
Şimdi havadan romantik romantik sevsen giderdin demek ayağı yere basmayan hayalperest laftan öteye gidemiyor.
Hayat sadece sevgiliden aşıktan yada eşten ibarette değil. Tek bir sevgi de yok. Arkadaşını, kardeşini, anneni özleyebilirsin. Adamın yaptığı bir kere nasılsa nişanlandık benden vazgeçemez diye şartları kendi kafasına göre uydurmak. Hiç adil değil. Neden sırf kadından sevdiğinde fedakarlık yapması bekleniyor. Adam sevdiği kız için ayrılmayı göze alamasın silsin aklından dönmeyi memleketine.
Biz de eşimle Ankara'da tanıştık, ben egeliyim eşim Karadenizli. Birden bire nişanda düşündüm de biz memleketimde yaşayalım dese ben açık ve net kabul etmezdim. Bu sevmediğimden değil, yapamayacağımdan ve ilişkimizi yıpratmamak adına. Ben nasıl ki onu sırf memleketim diye kendi ilime sürüklemiyorsam aynı saygıyı o da bana duymalı.
Eğer sizden bu nedenle vazgeçip ayrılığı dile getiriyorsa o her türlü memleketine dönecektir. İyice düşünün bu romantik hayallere kapılmayın lütfen. Mutlu olamazsınız orada bir başınıza, yalnızlık bu.
Aynısını bir arkadaş yaşadı, yedi yıl sevgili oldular dershane ve üniversite hayatı boyunca. Kız atandı sonra yaşadıkları şehire. Çocuk tutturdu ben memlekete döneceğim, eş durumundan sen de gel evlenelim orada yaşayalım diye. Kızcağız ben neden senin ailenin yanına gidiyorum ki biz böyle hiç konuşmadık, şimdi neden ben geliyorum dedi. Ama yok çocuk dinlemedi. Bir sene uzakta öyle kavga dövüş inatlaştılar. Sonra çocuk gitmiş ordan annesinin bulduğu bir memleketlisiyle evlenmiş hiç beklemeden hem de.!! Yani derdi sevgi aşk değilmiş sadece ama sadece memleketinde yaşamak ve evliliğini orada yapmakmış.
Bu düpedüz bencillik. Neden kadından bekleniyor anlamıyorum. Adam bildiğin kocaman bir bencil yani. Beyefendi sırf memleketinde yaşayacak diye niye kadın yalnız bir şehirde ailesini özleyerek yaşasın. Biraz da adam otursun nişanlısını düşünsün.
Fedakarlık kadının vazifesi falan değil.
Ciddi anlamda lütfen otur düşün. O kadar kolay değil.
Ben olsam giderdim, aşk bu değil diyenlere de çok takılma.
O aşk beş sene sonra yerini sevgiye saygıya bıraktığında yapayalnız olduğunda sürekli eşini suçlayıp senin yüzünden mutsuzum diye suçladığın da hiç de muhteşem bir evliliğin olmayacak.
Otur düşün.
O eğer gelmezsen ayrılırız ima ediyorsa benim arkadaşımın sevgilisi gibi de olabilir. Neden o seni kaybetmekten korkmuyor şartlar sunuyor da sen sunamıyorsun? Bu soruya da dürüstçe cevap ver ve ölç biç tart. Ciddi anlamda düşün. Yapamam diyorsan da kimse için kendini mutsuz etme. Aşk sevgi tamam ama senden ve mutluğundan da değerli değil. Lütfen iyi düşün ve olmaz yapamam diyorsan da gitmeyeceğini kararlı bir şekilde söyle. Olmuyor ayrılalım diyorsa da ilişkiniz için fedakarlık yapamayan sadece sen değilsin.
Vallahi bravo. Düşüncelerimi bir bir yazmışsın.
+1 :KK9::KK9::KK9:
 
Diyarbakır da yaşamak senin için çok zor olacak. Hele de istanbulluysan, benim gibi. Eşim asker orda bulunmuş bayaaa. Bir kere sormuştum nereye ataman çıksa bırakırsın. O da Diyarbakır demişti. Asla çocuklarımı orda buyutmem demişti. Allahın her günü olay. Ve oranın yerlisi çok zor dedi. Neyse yazamayacagim şeyler de var, onlarda bana kalsın.

Şimdi seviyorum dıyorsun ya evlen orda 2 ay kal, görürüm sevgini. Hayaller toz pembe tabi.
 
Konu sahibesi sen evlenmekten değil Diyarbakırda daha doğrusu İstanbul dışında herhangi bir İl de yaşamaktan korkuyosun. Ki bence haklısın. Sonuçta İstanbulda tanışmışsınız, düzeniniz orda kurulu. Eğer nişanlın daha sevgiliyken bunu söylediği halde yüzük taktıysan suç senin.
 
Seviyorsan eğer şartlar her ne olursa olsun; Sevdiğinin Elinden tutar,Fizana bile gidersin... Bırak Diyarbakırı...
Oyle olmuyor o işler. Eşim asker il il dolaşmış. Az çok bizde birseyler yaşadık. Gidilmiyor cnm. Bunlar toz pembe hayaller. Bende istanbulluyum, esimin ataması var doguya. O gun geldiğinde eşim işi bırakacak. Düşün o bile evlatlarımı oraya surukleyemem dedi. Deseydı ki bana illa gidelim ki Allahtan tam tersını söylüyor, evli iki çocuklu da olsam aslaaaaaa gitmem. Yemişim sevgisini. Kocanı sevsen ne, yasadıgın yeri sevmiyor ve mutlu degilsen.
 
Gördüm ve yapamayacağıma kanaat getirdim orda. Tesekkur ederim bu arada mesajlarınız için.
İnşallah hakkında en hayırlısı olur. Tüm kalbimle ailesinin dibinde oturmayı sana tercih etmemesini diliyorum.
Bence de aileniz, özellikle baban birebir konuşsun. Eğer Diyarbakıra kesin dönüş gibi bir hayali varsa mertçe dile getirmesini istesin ve sonra kendi haklı endişelerini ve sizin neden orada yapamayacağınızı anlatsın.

Çok komik sevsen heryere giderdin şeklinde tepkiler...İstanbul da çalışıp, özgür rahat yaşayan birinin, çok daha geri bir şehire temelli yerleşip, elini kolunu sallayarak markete bile gidecemeyecek kadar özgürlüğünün kısıtlanmasının ne demek olduğunu tahayyül edemiyorlar sanırım.
 
Yaşayan biri olark söylüyorum kültürel farklılıklar tamamen evlilikte sorunn
daha yolun başındaykeen bitir gitsin
emin ol daha iyilerini bulursun
 
bu nuları açığa kavuşturmadan evlenmeyin en azından, mutsuz olacağını düşünüyorsan da ayrılman gerekecek, evlilik ailleler ile ilerliyor onlar hayatınızın bir parçası sonuçta
 
Arkadaşlar merhaba,

Yaklaşık 1 senedir nişanlıyım. Ve nişanlımla 2.5 senedir beraberim. Çok seviyorum ama aramızda son aylarda ciddi sorunlar olmaya başladı. O diyarbakırlı. Bense istanbulluyum. Burda İstanbul'da çalışıyor ama ilerde ne olur bilinmez evlendikten sonra Diyarbakir'a yerlesebiliriz hayat şartlarına bağlı diyor. Benim bütün ailem İstanbul'da. İstanbul dışında bir hayatı düşünemiyorum bile. Bunu ona söyledigimde ciddi anlamda tartışmalar oluyor aramızda. Ben ömür boyu burda yaşamak istiyorum, çocuklarımı burda büyütmek istiyorum. Ama o hayatın ne getireceği bilinmez deyip, inanilmaz bir belirsizliğe sürüklüyor beni. Ciddi kültürel farkliliklarimiz da var. Çok endişeli ve mutsuzum. Yardiminiza ihtiyacım var.
bu endişelerle mutlu olamazsın yol yakınken ayrıl
 
O aşık olup pılı pırtı toplayanlar bir kaç sene sonra da mutsuz oluyorlar, hayalperestliğin de anlamı yok. Hayatı dramatik aşk filmleriyle de karşılaştırmamak gerek. İstanbulda doğmuş büyümüş bir insan hiç çevresinin olmadığı Diyarbakır'da ne yapacak? Adamın keyfi yerinde anası babası kardeşi bilmem nesi olacak yanında, o yalnız kalmayacak. Kadın iş bulsa hadi bir derece ama Diyarbakır'da ha diyince iş bulunmaz. İşsiz ve bambaşka bir yerde kendi ailesinden uzak ne yapacak? Sadece akşamları tek bir kişiyi görecek, canı sıkılsa arkadaşıyla bir kahve içemeyecek, annesine uğrayamayacak. Yakında değil ki çok özledim diye atlasın gitsin. Adam bir süre sonra hadi annemlere yemeğe hadi kahvaltıya dediğinde ne olacak?
Şimdi havadan romantik romantik sevsen giderdin demek ayağı yere basmayan hayalperest laftan öteye gidemiyor.
Hayat sadece sevgiliden aşıktan yada eşten ibarette değil. Tek bir sevgi de yok. Arkadaşını, kardeşini, anneni özleyebilirsin. Adamın yaptığı bir kere nasılsa nişanlandık benden vazgeçemez diye şartları kendi kafasına göre uydurmak. Hiç adil değil. Neden sırf kadından sevdiğinde fedakarlık yapması bekleniyor. Adam sevdiği kız için ayrılmayı göze alamasın silsin aklından dönmeyi memleketine.
Biz de eşimle Ankara'da tanıştık, ben egeliyim eşim Karadenizli. Birden bire nişanda düşündüm de biz memleketimde yaşayalım dese ben açık ve net kabul etmezdim. Bu sevmediğimden değil, yapamayacağımdan ve ilişkimizi yıpratmamak adına. Ben nasıl ki onu sırf memleketim diye kendi ilime sürüklemiyorsam aynı saygıyı o da bana duymalı.
Eğer sizden bu nedenle vazgeçip ayrılığı dile getiriyorsa o her türlü memleketine dönecektir. İyice düşünün bu romantik hayallere kapılmayın lütfen. Mutlu olamazsınız orada bir başınıza, yalnızlık bu.
Aynısını bir arkadaş yaşadı, yedi yıl sevgili oldular dershane ve üniversite hayatı boyunca. Kız atandı sonra yaşadıkları şehire. Çocuk tutturdu ben memlekete döneceğim, eş durumundan sen de gel evlenelim orada yaşayalım diye. Kızcağız ben neden senin ailenin yanına gidiyorum ki biz böyle hiç konuşmadık, şimdi neden ben geliyorum dedi. Ama yok çocuk dinlemedi. Bir sene uzakta öyle kavga dövüş inatlaştılar. Sonra çocuk gitmiş ordan annesinin bulduğu bir memleketlisiyle evlenmiş hiç beklemeden hem de.!! Yani derdi sevgi aşk değilmiş sadece ama sadece memleketinde yaşamak ve evliliğini orada yapmakmış.
Bu düpedüz bencillik. Neden kadından bekleniyor anlamıyorum. Adam bildiğin kocaman bir bencil yani. Beyefendi sırf memleketinde yaşayacak diye niye kadın yalnız bir şehirde ailesini özleyerek yaşasın. Biraz da adam otursun nişanlısını düşünsün.
Fedakarlık kadının vazifesi falan değil.
Ciddi anlamda lütfen otur düşün. O kadar kolay değil.
Ben olsam giderdim, aşk bu değil diyenlere de çok takılma.
O aşk beş sene sonra yerini sevgiye saygıya bıraktığında yapayalnız olduğunda sürekli eşini suçlayıp senin yüzünden mutsuzum diye suçladığın da hiç de muhteşem bir evliliğin olmayacak.
Otur düşün.
O eğer gelmezsen ayrılırız ima ediyorsa benim arkadaşımın sevgilisi gibi de olabilir. Neden o seni kaybetmekten korkmuyor şartlar sunuyor da sen sunamıyorsun? Bu soruya da dürüstçe cevap ver ve ölç biç tart. Ciddi anlamda düşün. Yapamam diyorsan da kimse için kendini mutsuz etme. Aşk sevgi tamam ama senden ve mutluğundan da değerli değil. Lütfen iyi düşün ve olmaz yapamam diyorsan da gitmeyeceğini kararlı bir şekilde söyle. Olmuyor ayrılalım diyorsa da ilişkiniz için fedakarlık yapamayan sadece sen değilsin.
O aşık olup pılı pırtı toplayanlar bir kaç sene sonra da mutsuz oluyorlar, hayalperestliğin de anlamı yok. Hayatı dramatik aşk filmleriyle de karşılaştırmamak gerek. İstanbulda doğmuş büyümüş bir insan hiç çevresinin olmadığı Diyarbakır'da ne yapacak? Adamın keyfi yerinde anası babası kardeşi bilmem nesi olacak yanında, o yalnız kalmayacak. Kadın iş bulsa hadi bir derece ama Diyarbakır'da ha diyince iş bulunmaz. İşsiz ve bambaşka bir yerde kendi ailesinden uzak ne yapacak? Sadece akşamları tek bir kişiyi görecek, canı sıkılsa arkadaşıyla bir kahve içemeyecek, annesine uğrayamayacak. Yakında değil ki çok özledim diye atlasın gitsin. Adam bir süre sonra hadi annemlere yemeğe hadi kahvaltıya dediğinde ne olacak?
Şimdi havadan romantik romantik sevsen giderdin demek ayağı yere basmayan hayalperest laftan öteye gidemiyor.
Hayat sadece sevgiliden aşıktan yada eşten ibarette değil. Tek bir sevgi de yok. Arkadaşını, kardeşini, anneni özleyebilirsin. Adamın yaptığı bir kere nasılsa nişanlandık benden vazgeçemez diye şartları kendi kafasına göre uydurmak. Hiç adil değil. Neden sırf kadından sevdiğinde fedakarlık yapması bekleniyor. Adam sevdiği kız için ayrılmayı göze alamasın silsin aklından dönmeyi memleketine.
Biz de eşimle Ankara'da tanıştık, ben egeliyim eşim Karadenizli. Birden bire nişanda düşündüm de biz memleketimde yaşayalım dese ben açık ve net kabul etmezdim. Bu sevmediğimden değil, yapamayacağımdan ve ilişkimizi yıpratmamak adına. Ben nasıl ki onu sırf memleketim diye kendi ilime sürüklemiyorsam aynı saygıyı o da bana duymalı.
Eğer sizden bu nedenle vazgeçip ayrılığı dile getiriyorsa o her türlü memleketine dönecektir. İyice düşünün bu romantik hayallere kapılmayın lütfen. Mutlu olamazsınız orada bir başınıza, yalnızlık bu.
Aynısını bir arkadaş yaşadı, yedi yıl sevgili oldular dershane ve üniversite hayatı boyunca. Kız atandı sonra yaşadıkları şehire. Çocuk tutturdu ben memlekete döneceğim, eş durumundan sen de gel evlenelim orada yaşayalım diye. Kızcağız ben neden senin ailenin yanına gidiyorum ki biz böyle hiç konuşmadık, şimdi neden ben geliyorum dedi. Ama yok çocuk dinlemedi. Bir sene uzakta öyle kavga dövüş inatlaştılar. Sonra çocuk gitmiş ordan annesinin bulduğu bir memleketlisiyle evlenmiş hiç beklemeden hem de.!! Yani derdi sevgi aşk değilmiş sadece ama sadece memleketinde yaşamak ve evliliğini orada yapmakmış.
Bu düpedüz bencillik. Neden kadından bekleniyor anlamıyorum. Adam bildiğin kocaman bir bencil yani. Beyefendi sırf memleketinde yaşayacak diye niye kadın yalnız bir şehirde ailesini özleyerek yaşasın. Biraz da adam otursun nişanlısını düşünsün.
Fedakarlık kadının vazifesi falan değil.
Ciddi anlamda lütfen otur düşün. O kadar kolay değil.
Ben olsam giderdim, aşk bu değil diyenlere de çok takılma.
O aşk beş sene sonra yerini sevgiye saygıya bıraktığında yapayalnız olduğunda sürekli eşini suçlayıp senin yüzünden mutsuzum diye suçladığın da hiç de muhteşem bir evliliğin olmayacak.
Otur düşün.
O eğer gelmezsen ayrılırız ima ediyorsa benim arkadaşımın sevgilisi gibi de olabilir. Neden o seni kaybetmekten korkmuyor şartlar sunuyor da sen sunamıyorsun? Bu soruya da dürüstçe cevap ver ve ölç biç tart. Ciddi anlamda düşün. Yapamam diyorsan da kimse için kendini mutsuz etme. Aşk sevgi tamam ama senden ve mutluğundan da değerli değil. Lütfen iyi düşün ve olmaz yapamam diyorsan da gitmeyeceğini kararlı bir şekilde söyle. Olmuyor ayrılalım diyorsa da ilişkiniz için fedakarlık yapamayan sadece sen değilsin.

Çok güzel yazmışsınız. Bütün bunları konuştuğumda, yani bu fedakarlığı sen yapabilir misin diye sorduğumda, "Ben kimin için İstanbul'dayım?" diye söylüyor bana. O yapıyormuş, benim de yapmam gerekirmiş "yeri geldiğinde". Bana söylediği, bana ömür boyu İstanbul'da yaşayacağının garantisini verememesi..
 
Çok güzel yazmışsınız. Bütün bunları konuştuğumda, yani bu fedakarlığı sen yapabilir misin diye sorduğumda, "Ben kimin için İstanbul'dayım?" diye söylüyor bana. O yapıyormuş, benim de yapmam gerekirmiş "yeri geldiğinde". Bana söylediği, bana ömür boyu İstanbul'da yaşayacağının garantisini verememesi..

Bana güven vermedi. O bir şey ne? Nişanlandıktan sonra mı aklına gelmiş? İstanbula sizinle tanışıp gelmemiş zaten orada tanışmışsınız, dolayısıyla sizden beklediğiyle aynı şey değil. Zaten İstanbuldaymış kandırmaya çalışıyor sanki. Bilemiyorum.

Açıkçası ben melek değilim, kayınvalidem bana melek gibi de davransa bazı şeyleri batıyor bir haftadan uzun bizde kalsa daralıyorum. Hele ailemden ayrılıp direkt onların şehirine tanışıp aşırı samimi bir hayat beni mutlu etmez aşkından ölsem etmez. Sen tahammül edebilir misin, sen mutlu olabilir misin? Bunları iyice düşün.
 
O sana ışığı yakmış bundan sonrası sana kalmış. Valla benim arkadaşım da doğma büyüme İstanbullu eşi ise Ankaralıydı ama evlenip Diyarbakır'a gelin gitti. Gerçi eşinin işi oradaydı 4 yıldır filan orada yaşıyorlar ama temelli yaşamayacaklar sanırım. Yani her insanın yapabileceği bir şey değil. Muhakkak her yerin bir zorluğu vardır ama hayatta İstanbul dışında bir yerde yaşamam demeyin Allah öyle bir yaşatıyor ki..
 
Bana güven vermedi. O bir şey ne? Nişanlandıktan sonra mı aklına gelmiş? İstanbula sizinle tanışıp gelmemiş zaten orada tanışmışsınız, dolayısıyla sizden beklediğiyle aynı şey değil. Zaten İstanbuldaymış kandırmaya çalışıyor sanki. Bilemiyorum.

Açıkçası ben melek değilim, kayınvalidem bana melek gibi de davransa bazı şeyleri batıyor bir haftadan uzun bizde kalsa daralıyorum. Hele ailemden ayrılıp direkt onların şehirine tanışıp aşırı samimi bir hayat beni mutlu etmez aşkından ölsem etmez. Sen tahammül edebilir misin, sen mutlu olabilir misin? Bunları iyice düşün.
Bana güven vermedi. O bir şey ne? Nişanlandıktan sonra mı aklına gelmiş? İstanbula sizinle tanışıp gelmemiş zaten orada tanışmışsınız, dolayısıyla sizden beklediğiyle aynı şey değil. Zaten İstanbuldaymış kandırmaya çalışıyor sanki. Bilemiyorum.

Açıkçası ben melek değilim, kayınvalidem bana melek gibi de davransa bazı şeyleri batıyor bir haftadan uzun bizde kalsa daralıyorum. Hele ailemden ayrılıp direkt onların şehirine tanışıp aşırı samimi bir hayat beni mutlu etmez aşkından ölsem etmez. Sen tahammül edebilir misin, sen mutlu olabilir misin? Bunları iyice düşün.

Haklısınız. Ben de böyle bir hayatı istemem, istemiyorum. Özgürlüğüne aşırı düşkün bir insanım. Görünüşte nişanlım da öyle. Bana müdahale etmez, rahattır pek çok konuda. Ama bu diyarbakır mevzusu hakikaten kafamı çok kurcalıyor. Nişanlanmadan evvel, " ben birgün diyarbakır'adönmek istersem sen gelir misin" diye sormuştu. Ben çok çok ilerde, yani yaşlı olunca ancak demiştim. o zaman da yılın 4-5 ayını Dİyarbakır'da geçiririz diye konuşmuştum. O kadar..
 
O sana ışığı yakmış bundan sonrası sana kalmış. Valla benim arkadaşım da doğma büyüme İstanbullu eşi ise Ankaralıydı ama evlenip Diyarbakır'a gelin gitti. Gerçi eşinin işi oradaydı 4 yıldır filan orada yaşıyorlar ama temelli yaşamayacaklar sanırım. Yani her insanın yapabileceği bir şey değil. Muhakkak her yerin bir zorluğu vardır ama hayatta İstanbul dışında bir yerde yaşamam demeyin Allah öyle bir yaşatıyor ki..
Haklısınız tabi. Hayatın ne getireceği belli olmaz.. Ama az çok bazı şeylerin kafanızda belirli olması gerek.
 
Haklısınız. Ben de böyle bir hayatı istemem, istemiyorum. Özgürlüğüne aşırı düşkün bir insanım. Görünüşte nişanlım da öyle. Bana müdahale etmez, rahattır pek çok konuda. Ama bu diyarbakır mevzusu hakikaten kafamı çok kurcalıyor. Nişanlanmadan evvel, " ben birgün diyarbakır'adönmek istersem sen gelir misin" diye sormuştu. Ben çok çok ilerde, yani yaşlı olunca ancak demiştim. o zaman da yılın 4-5 ayını Dİyarbakır'da geçiririz diye konuşmuştum. O kadar..

Ben ufak bie Ege kasabasında büyüdüğüm halde eşimin köyüne gittiğimde daralıyorum. Bir haftadan uzun asla kalmam diyorum ve geri dönüyorum. Siz İstanbullusunuz ve Diyarbakır diyorsunuz. Arkadaşım Yozgata atandı yapamadı döndü geri, tekrar sınava girdi. İnsanı zor, hayatı zor yerlerde de alışmayan yaşayamıyor maalesef. Kız tek başına yazın mini etekle yürümeyi özledi, eşiyle birer kadeh atmayı özledi, kız kıza kahve içmeyi özledi. Özledi de özledi yani. Tüm bunların yapılamadığı şehirlerde büyük şehirden gelmiş birinin alışması çok zor.
Bilmiyorum çok yazdım bu konuya ama empati yaptığımda daraldım açıkçası. Cidden zor yaaa.
 
Şehiri bırakın semtimi bile değiştirebileceğimi düşünmüyorum, o yüzden seni çok iyi anlıyorum neden seviyorsan gelirsin gibi muhabbetlere maruz biz kalıyoruz ki seviyorsa onlar bizimle kalır, hem sonuçta seni burda İstanbul'da yaşarken tanıdı sevdi, şimdi koşulları değiştirmemeli
Ama sonuçta gideceğiniz de belli değilki, bir ihtimal uğruna nişanlından vazgeçme. Şuanda bu konuda net ol Diyarbakır'a şuanda gitmeyi yerleşmeyi düşünmüyorum karar senin de onun üstüne at gitsin :)
 
tam okuyamadım ama hemen yorum yapmak istiyorum
nerede oturacağınıza takılmayın bence..nerde olursa olsun insan sevdiğiyle mutlu olabiliyo
fakat kültür farkı denen şey yorucu olabiliyor bazen..ve erkekler malesef evlenince özüne dönüyo malesef.tecrübeyle sabit..
 
Ben kimin için burdayım,
Siz zaten istanbul da tanışmadınız mı?
Bu orada senin için yaşadığını göstermez.
Sen şimdi ona bir gün kayseri de yaşamak zorunda kalabiliriz benimle gelirmisin dediğinde emin ol ne işimiz var ya kayseride der sana :)
Birde o ayrılık ima edecek kadar kararlı demek ki bu düşüncesin de.
Bir de sen et bakalım, belkide tak diye gözden çıkaracak seni.
hem kararlıgını göstermiş, hemde bu ilişkide ki değerini görmüş olursun.
 
Arkadaşlar merhaba,

Yaklaşık 1 senedir nişanlıyım. Ve nişanlımla 2.5 senedir beraberim. Çok seviyorum ama aramızda son aylarda ciddi sorunlar olmaya başladı. O diyarbakırlı. Bense istanbulluyum. Burda İstanbul'da çalışıyor ama ilerde ne olur bilinmez evlendikten sonra Diyarbakir'a yerlesebiliriz hayat şartlarına bağlı diyor. Benim bütün ailem İstanbul'da. İstanbul dışında bir hayatı düşünemiyorum bile. Bunu ona söyledigimde ciddi anlamda tartışmalar oluyor aramızda. Ben ömür boyu burda yaşamak istiyorum, çocuklarımı burda büyütmek istiyorum. Ama o hayatın ne getireceği bilinmez deyip, inanilmaz bir belirsizliğe sürüklüyor beni. Ciddi kültürel farkliliklarimiz da var. Çok endişeli ve mutsuzum. Yardiminiza ihtiyacım var.

Ciddi kültürel farkliliklarimiz var demişsiniz ,ben de sorarım size neden 2,5 yıl devam ettiniz,
Bu süre içinde farklılıklarınız yok olup gidecekmiydi,
E ilerisi belli olmaz demiş adam haklı sırf siz istiyorsunuz ve aileniz yanınızda diye istanbulda yaşayamaz,
Neresi doyduğu yer ise orada para kazanacak bence gayet mantıklı,
 
Arkadaşlar merhaba,

Yaklaşık 1 senedir nişanlıyım. Ve nişanlımla 2.5 senedir beraberim. Çok seviyorum ama aramızda son aylarda ciddi sorunlar olmaya başladı. O diyarbakırlı. Bense istanbulluyum. Burda İstanbul'da çalışıyor ama ilerde ne olur bilinmez evlendikten sonra Diyarbakir'a yerlesebiliriz hayat şartlarına bağlı diyor. Benim bütün ailem İstanbul'da. İstanbul dışında bir hayatı düşünemiyorum bile. Bunu ona söyledigimde ciddi anlamda tartışmalar oluyor aramızda. Ben ömür boyu burda yaşamak istiyorum, çocuklarımı burda büyütmek istiyorum. Ama o hayatın ne getireceği bilinmez deyip, inanilmaz bir belirsizliğe sürüklüyor beni. Ciddi kültürel farkliliklarimiz da var. Çok endişeli ve mutsuzum. Yardiminiza ihtiyacım var.
Artık Diyarbakırlılar bile Diyarbakır'da yaşamak istemezken, terör olayları nedeniyle, seninki de oraya mı gitmek istiyor? Şaşırmış
 
Back