Nişanlımdan abisinin ailesine maddi-manevi destek olmayı abarttığı için ayrılıyorum ama çok mu abartıyorum? yoruma ihtiyacım var

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Merhaba, daha önce de aileler yüzünden biten bir ciddi ilişkim oldu. Galiba ailesi problemli erkekleri gidip bulmak benim kaderim. Konuyla giriyorum uzatmadan; nişanlımla altı aydır nişanlıyız, öncesinde de 5 yıllık bir ilişkimiz var. Malesef abisi 2,5 sene önce çoklu organ yetmezliği sebebiyle genç yaşta vefat etti, böbrek hastasıydı. biri 16 biri 19 yaşında iki çocuğu var, eşi ev kadını hayatında çalışmamış ve hiç tahsili yok. nişanlımın ailesine ait apartmanda oturuyorlar kira dertleri yok, bir de eşinden bağlanan dul aylığı var ama giderleri yok çünkü nişanlımın işi gücü iyi olduğu için evin fatura vs masraflarını, evde beyaz eşya bozuldu diyelim yenisinin alınmasını, çocukların üst başı gibi ihtiyaçları o karşılıyor. büyük olan çocuk geçen sene üniversite sınavına girdi fakat kazanamadı, 3 gün önce tercihlerin son gününde nişanlım çocuğun bu sene de iyi puan alamadığını bu yüzden çok üzgün olduğunu ve %50 burslu bölümler yazmasına izin verdiğini ve okul parasını karşılayacağını söyledi. tabi bunu duyunca gerçekten çıldırdım ama neden bu kadar çıldırdığımı size madde madde açıklamak istiyorum:

1-nişanlım abisinin ailesine destek olmakla mükellef tek kişi değil, 2 tane daha yetişkin ablası var ve ikisi de çok zenginler, fakat son 2 buçuk senede küçük çocuğa ipad almak dışında bir yardımları olmadı.

2-böyle bir şeyi üstelik biz evlenmek üzereyken, 30 bin liraya kiralık ev bulduk diye neredeyse şükredecek iken kalkıp üstlenmesi manyaklık. madem bu kadar zengin neden ev alıp kredi ödemiyoruz?

3-neden bütün ailenin gözünde böyle büyük bir sorumluluğu alarak kalıcı bir “baba” rolü üstlensin? bu o kadar tehlikeli bir hareket ki geri dönüşü yok.

4-hadi nişanlım iyi niyetli ve cömertliğinden üstleniyor, yenge sıfatlı kadın “ya kardeşim teşekkür ederiz ama sen de evlenmek üzeresin, bu zamana kadar zaten yapacağını yaptın artık bu kadar büyük bir yardımı alamayız” demiyor?

5-bu çocuğu okuttu diyelim arkasından gelen 2.bir çocuk daha var. ne yani? o da okul kazanamazsa bir 500 bin-1 milyon arası parayı da 2.çocuğa mı harcayacağız?

6-özel okulda okuyanlar bilirler bu işler okul parasıyla bitmez, çocuğun giydiği kıyafetten, servis-ulaşım masrafına, hatta sosyalleşme masrafına kadar kim verecek? belki yurt-ev gündemi olacak çünkü büyükçekmece tarafında oturuyorlar, şehir merkezi bile değil şu an yaşadıkları yer.

7-ben haftanın 5 günü günde 2 saatimi yola vererek eşek gibi çalışıyorum sırf evimize her şeyin en iyisini en güzelini alabilmek için. benim canım yok mu? binlerce kadın çocuğunu devlette bile okutmakta güçlük çekip, merdiven silip bulaşık yıkayıp çocuğunun okul masrafını çıkarırken hayatında 1 kuruş kazanmamış ve çalışmak istemeyen bir kadın evde kıçını büyütüp çocuğunu 0 eforla özelde okutacak yani?

8-yengesi kocasının çalıştığı yerden vefatı sebebiyle yüklü bir tazminat aldı ve dövize çevirip kenara koydu. o parayı çocuğunun eğitimi için kullanmayı teklif etmiyor ama nişanlımın ödemesini kabul ediyor.

9- bu konulardan (nişanlımın bu aileye karşı gereksiz vericiliğinden) rahatsızlığımı her fırsatta dile getirmeme rağmen bana bu olayı resmen bir gece yarısı operasyonuyla “böyle bir karar aldım-uyguluyorum” şeklinde adeta bildirmesini, söz hakkı tanımadan uygulamaya geçmesini asla sindiremiyorum.

ben bu kadar aşırı tepki verince ilk etapta geri bastı, düğün, balayı, ev kurma masrafları vs gibi konuların bu durumdan kesinlikle etkilenmeyeceğini, bu yardımı yapmaya mecbur olduğunu, çocuk evde kalır ve depresyona girerse tüm aileyi etkileyen daha kötü olaylar olacağını vs söyledi.

bu arada çocuk gecesi gündüzü olmayan, son 2 senedir gece netflix izleyip gündüz uyuyan, ders kitaplarının yüzüne bakmayan tembelin teki. hani çocuk çok çalışır emek verir de olmaz anlarım, bir şansı hak etti derim. ortada öyle bir durum da yok. belki özel okulu da zora gelemeyip 1.sınıfta bırakacak. öyle olursa hiç şaşırmam.

kendimi sakinleştirmeye çalışıp “bak sana söz verdi, bizim standartlarımız düşmeyecek. bırak yapsın yardımını diyorum. (ki bu bir yardım asla değil hibe)

sonra arkadan gelen 2.çocuk, okuldan sonra bedelli askerlik muhabbeti, belki evlenirlerken bile üstümüze yapışacak “baba yarısı” etiketi sebebiyle üzerimize yıkılması muhtemel masraflar vs vs. bunları düşündükçe her allahın günü 3.şahıslar için kavgayla geçen bir evlilik ve mutsuzluklar silsilesi gözümde canlanıyor.

halbuki 2 hafta önce evimizi tuttuğumda ne kadar mutlu ve hayallerle doluydum. 15 gündür hiç konuşmadık. Ben de aramamaya kararlıyım. Zaten 15 gün boyunca beni hiç aramaması bile ayrılmak için yeterli bir sebep ama nişanlımı seviyorum, birlikte çok zor şeyler atlattık, o iyi biri ve çok iyi anlaşıyoruz. gel gelelim, iyi günde kötü günde romantizmine kapılıp ömür boyu sömürülmek ve 2.plana atılmış şekilde yaşamak istemiyorum. ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. bu destek sizce normal mi? Ben çok bireysel bir aile kültüründe yetiştiğim için bakış açım mı hatalı anlamaya çalışıyorum. Evlendikten sonra kendi ailesinin kurma duygusu ve bilinci ile zaten onları sorumluluk almaya zorlar, desteğini olması gereken noktaya çeker mi? Yorumlarınız için teşekkürler.
Sen asla hatalı değilsin haklısın, ufak tefek yardım edilir ama okul masrafı karşılamak vs çok saçma ve kadının dövizi varken buna karşı çıkmaması çok çok saçma
 
Merhaba, daha önce de aileler yüzünden biten bir ciddi ilişkim oldu. Galiba ailesi problemli erkekleri gidip bulmak benim kaderim. Konuyla giriyorum uzatmadan; nişanlımla altı aydır nişanlıyız, öncesinde de 5 yıllık bir ilişkimiz var. Malesef abisi 2,5 sene önce çoklu organ yetmezliği sebebiyle genç yaşta vefat etti, böbrek hastasıydı. biri 16 biri 19 yaşında iki çocuğu var, eşi ev kadını hayatında çalışmamış ve hiç tahsili yok. nişanlımın ailesine ait apartmanda oturuyorlar kira dertleri yok, bir de eşinden bağlanan dul aylığı var ama giderleri yok çünkü nişanlımın işi gücü iyi olduğu için evin fatura vs masraflarını, evde beyaz eşya bozuldu diyelim yenisinin alınmasını, çocukların üst başı gibi ihtiyaçları o karşılıyor. büyük olan çocuk geçen sene üniversite sınavına girdi fakat kazanamadı, 3 gün önce tercihlerin son gününde nişanlım çocuğun bu sene de iyi puan alamadığını bu yüzden çok üzgün olduğunu ve %50 burslu bölümler yazmasına izin verdiğini ve okul parasını karşılayacağını söyledi. tabi bunu duyunca gerçekten çıldırdım ama neden bu kadar çıldırdığımı size madde madde açıklamak istiyorum:

1-nişanlım abisinin ailesine destek olmakla mükellef tek kişi değil, 2 tane daha yetişkin ablası var ve ikisi de çok zenginler, fakat son 2 buçuk senede küçük çocuğa ipad almak dışında bir yardımları olmadı.

2-böyle bir şeyi üstelik biz evlenmek üzereyken, 30 bin liraya kiralık ev bulduk diye neredeyse şükredecek iken kalkıp üstlenmesi manyaklık. madem bu kadar zengin neden ev alıp kredi ödemiyoruz?

3-neden bütün ailenin gözünde böyle büyük bir sorumluluğu alarak kalıcı bir “baba” rolü üstlensin? bu o kadar tehlikeli bir hareket ki geri dönüşü yok.

4-hadi nişanlım iyi niyetli ve cömertliğinden üstleniyor, yenge sıfatlı kadın “ya kardeşim teşekkür ederiz ama sen de evlenmek üzeresin, bu zamana kadar zaten yapacağını yaptın artık bu kadar büyük bir yardımı alamayız” demiyor?

5-bu çocuğu okuttu diyelim arkasından gelen 2.bir çocuk daha var. ne yani? o da okul kazanamazsa bir 500 bin-1 milyon arası parayı da 2.çocuğa mı harcayacağız?

6-özel okulda okuyanlar bilirler bu işler okul parasıyla bitmez, çocuğun giydiği kıyafetten, servis-ulaşım masrafına, hatta sosyalleşme masrafına kadar kim verecek? belki yurt-ev gündemi olacak çünkü büyükçekmece tarafında oturuyorlar, şehir merkezi bile değil şu an yaşadıkları yer.

7-ben haftanın 5 günü günde 2 saatimi yola vererek eşek gibi çalışıyorum sırf evimize her şeyin en iyisini en güzelini alabilmek için. benim canım yok mu? binlerce kadın çocuğunu devlette bile okutmakta güçlük çekip, merdiven silip bulaşık yıkayıp çocuğunun okul masrafını çıkarırken hayatında 1 kuruş kazanmamış ve çalışmak istemeyen bir kadın evde kıçını büyütüp çocuğunu 0 eforla özelde okutacak yani?

8-yengesi kocasının çalıştığı yerden vefatı sebebiyle yüklü bir tazminat aldı ve dövize çevirip kenara koydu. o parayı çocuğunun eğitimi için kullanmayı teklif etmiyor ama nişanlımın ödemesini kabul ediyor.

9- bu konulardan (nişanlımın bu aileye karşı gereksiz vericiliğinden) rahatsızlığımı her fırsatta dile getirmeme rağmen bana bu olayı resmen bir gece yarısı operasyonuyla “böyle bir karar aldım-uyguluyorum” şeklinde adeta bildirmesini, söz hakkı tanımadan uygulamaya geçmesini asla sindiremiyorum.

ben bu kadar aşırı tepki verince ilk etapta geri bastı, düğün, balayı, ev kurma masrafları vs gibi konuların bu durumdan kesinlikle etkilenmeyeceğini, bu yardımı yapmaya mecbur olduğunu, çocuk evde kalır ve depresyona girerse tüm aileyi etkileyen daha kötü olaylar olacağını vs söyledi.

bu arada çocuk gecesi gündüzü olmayan, son 2 senedir gece netflix izleyip gündüz uyuyan, ders kitaplarının yüzüne bakmayan tembelin teki. hani çocuk çok çalışır emek verir de olmaz anlarım, bir şansı hak etti derim. ortada öyle bir durum da yok. belki özel okulu da zora gelemeyip 1.sınıfta bırakacak. öyle olursa hiç şaşırmam.

kendimi sakinleştirmeye çalışıp “bak sana söz verdi, bizim standartlarımız düşmeyecek. bırak yapsın yardımını diyorum. (ki bu bir yardım asla değil hibe)

sonra arkadan gelen 2.çocuk, okuldan sonra bedelli askerlik muhabbeti, belki evlenirlerken bile üstümüze yapışacak “baba yarısı” etiketi sebebiyle üzerimize yıkılması muhtemel masraflar vs vs. bunları düşündükçe her allahın günü 3.şahıslar için kavgayla geçen bir evlilik ve mutsuzluklar silsilesi gözümde canlanıyor.

halbuki 2 hafta önce evimizi tuttuğumda ne kadar mutlu ve hayallerle doluydum. 15 gündür hiç konuşmadık. Ben de aramamaya kararlıyım. Zaten 15 gün boyunca beni hiç aramaması bile ayrılmak için yeterli bir sebep ama nişanlımı seviyorum, birlikte çok zor şeyler atlattık, o iyi biri ve çok iyi anlaşıyoruz. gel gelelim, iyi günde kötü günde romantizmine kapılıp ömür boyu sömürülmek ve 2.plana atılmış şekilde yaşamak istemiyorum. ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. bu destek sizce normal mi? Ben çok bireysel bir aile kültüründe yetiştiğim için bakış açım mı hatalı anlamaya çalışıyorum. Evlendikten sonra kendi ailesinin kurma duygusu ve bilinci ile zaten onları sorumluluk almaya zorlar, desteğini olması gereken noktaya çeker mi? Yorumlarınız için teşekkürler.
Asla kabul etmeyin.
Bunun arkasi kesilmez.
Ozel okulda okutmasi, 2.yegeni okutmasi, harçlıkları, ileride evlilik yardımı, yengeye para, ev gideri, faturalar, üst baş... Bu uzar gider.
Affedersin aileler bir saftirik bulur ona yapışır burada da o olmuş. Bir de merak ettim nisanliniz ne kadar kazanıyor ki?
Hem ev gider masraf, hem özel okul, hem 4 kişiye bakması en az 50 bin. Sizin masrafları katarsak 100 bin kazanması lazım.
Bu kadar maaşı varsa krediye girilir. Ben suistimal edildiğini düşünüyorum. Bu böyle gider.
Başka kişiler de yazmış siz tepki koyunca kötü olan siz olursunuz. Hayatınız zindan olur her gün hır gür olur. Nisandan dönün. Karşınıza daha iyi birisi çıkar umarım. Nisanlinizi manipülasyon ile en az 20 yıl iligini kemiğini sömürürler. Yegenler ağlar seyahate bile gönderir siz gidemezsiniz. Yegenler güya depresyona girer özele verirler sizin çocuğunuz devlette okur. Bosverin. Bu arada nisanliniz da size karşı dürüst anlayışlı değil. Sizin rızanizi istemeden emrivaki yapılmış. Sırf bunun için bile nişandan dönülür.
 
Bu arada 5 yıl boyunca farketmediniz mi bunları? Ben biriyle sevgiliydim ve onun yaptığı bazı gereksiz harcamaları görünce uyarmıştım pek hoşuna gitmese de. Siz bunu konuşmuş halletmiş olmalıydınız aslında şimdiye dek.
Yani “ne alaka” dediğim şeyler vardı ama çocukları dershaneye yazdırması falan yanlış gelmedi, yeri geliyor kapıcımızın çocuğunun dershane taksidini bu ayki benden olsun diye veriyoruz biz de. Bunlar insani hareketler veya benim annem de emekli ve babam da yok mesela, buzdolabı bozuldu geçen sene abim aldı çünkü en iyi kazananımız abim ama bir dahaki sefere bir beyaz eşya bozulsa yine sen al diyemem bu sefer de ben alayım derim. O yüzden yengesinin bozulan beyaz eşyasını alması vs gözüme batmadı. Bu özel okul mevzusu başka bir boyut artık.
 
En azından “sen olmasan” demiş yani siz olduğunuz müddetçe veremeyeceğinin farkında. Bu da bir teselli.
Yani sağlık meselesi olur, ölümcül hastalık olur anlarım versinler. Bi de benim suçum okumuş olmak, sosyal olmak, meslek sahibi olmak mı bu durumda? Allah korusun nişanlıma da bir şey olsa hayatta kalma planları ne çok merak ediyorum.
Evet veremeyeceğinin farkında. Baştan tavrımı koyduğum bir konu. Nasıl başlarsa öyle gider bir durum bu. Senin kendi çocukların olduktan sonra daha zoruna gider bu iş.
 
Kaybı var eyvallah keşke herkes destek olup elinden tutsa yeğenlerinden duygusal olarakta yarım o çocuklar ama şu var dengesiz bir ilişkiye gittiği zaman bu zarar gören kendisi olacak nişanlının.

Çocuklar büyük durumları biliyorlar ya bir daha çalışacak ya yenge artık totoyu kaldıracak.
Ya da tüm kardeşler elini taşın altına koyacak.

Ben bu durumu kabullenebileceğini düşünmüyorum ve çok haklısın yeğenler özelde okurken sen kendini yırtar gibi çalışıp çocuğun için en uygun kreşi aramak zorunda kalacaksın.Yenge evde o bakar baskısı göreceksin.Sürekli gözüne batacak bu kadar masraf.
Evli ve çocuklu ayrılmak yerine şimdiden üzülüp ayrılmalısın,gitmez bu iş.
 
Ben bu soruyu süslü sözlükte sormuştum ama orada genç jenerasyon ve çalışan kadınlar ağırlıklı. Sırf aynı kafada insanlar var mı ben hep steril çevrelerden mi yorum alıp kendimi gazlıyorum anlamak için buraya geldim ama bu kadar insan ağız birliği etmişçesine konuşamaz elbette. Sanırım durumu üzülsem de kabullenmeliyim.
En geleneksel kafada insanlar bile bunu sorun eder. Eskiden birlik yaşanırmış, kese sofra bir olurmuş ama kavgası dövüşü de eksik olmazmış. Para işin içine girince herkesin keyfi kaçıyor. Köy yerinde ağaçtaki elmaları sildi süpürdü diye adam vuruyorlarmış eskiden.
 
En azından “sen olmasan” demiş yani siz olduğunuz müddetçe veremeyeceğinin farkında. Bu da bir teselli.
Yani sağlık meselesi olur, ölümcül hastalık olur anlarım versinler. Bi de benim suçum okumuş olmak, sosyal olmak, meslek sahibi olmak mı bu durumda? Allah korusun nişanlıma da bir şey olsa hayatta kalma planları ne çok merak ediyorum.
Benimde kuzenim okumadı , meslek sahibi değil eşinden boşandığından 30lu yaşlardaydı. Otellerde kat görevlisi olarak çalışmaya başladı ,kimseye yük olmak istemedi şu an 50 Li yaşlara geliyor ve hala çalışıyor . Çocuğu annesinin durumunu bildiği için çok iyi bir üniversite kazandı mesela ,dil öğrendi ..
Yani nişanlın verdikçe , zorluğu görmemişler , görmeyeceklerde , ömür boyu bağımlı kalacaklar nişanlınıza . Bu durumda sizin de çocuğunuz olduğunda ne olacak ? Yüzde yüz standartlarda bir yaşamı olmayacak bu gidişle ..
 
En azından “sen olmasan” demiş yani siz olduğunuz müddetçe veremeyeceğinin farkında. Bu da bir teselli.
Yani sağlık meselesi olur, ölümcül hastalık olur anlarım versinler. Bi de benim suçum okumuş olmak, sosyal olmak, meslek sahibi olmak mı bu durumda? Allah korusun nişanlıma da bir şey olsa hayatta kalma planları ne çok merak ediyorum.
Sizi düşman belleyecekler, düzeni kökten değiştireceksiniz buna talipsiniz haklı olarak, asla kabul etmeyecekler içlerine sokmayacaklar, ellerinden geldiğince eşinizi dolduracak huzuru haram edecekler size. Çünkü sadece yengenin değil bütün ailenin düzenini bozmuş olacaksınız. İşlerine gelmeyecek, eşiniz denen enayi varken abisinin emanetini düşünmek onlara kalmıyordu. Ailenin kerizini almanın bedelini ağır ödetirler size.
 
Merhaba, daha önce de aileler yüzünden biten bir ciddi ilişkim oldu. Galiba ailesi problemli erkekleri gidip bulmak benim kaderim. Konuyla giriyorum uzatmadan; nişanlımla altı aydır nişanlıyız, öncesinde de 5 yıllık bir ilişkimiz var. Malesef abisi 2,5 sene önce çoklu organ yetmezliği sebebiyle genç yaşta vefat etti, böbrek hastasıydı. biri 16 biri 19 yaşında iki çocuğu var, eşi ev kadını hayatında çalışmamış ve hiç tahsili yok. nişanlımın ailesine ait apartmanda oturuyorlar kira dertleri yok, bir de eşinden bağlanan dul aylığı var ama giderleri yok çünkü nişanlımın işi gücü iyi olduğu için evin fatura vs masraflarını, evde beyaz eşya bozuldu diyelim yenisinin alınmasını, çocukların üst başı gibi ihtiyaçları o karşılıyor. büyük olan çocuk geçen sene üniversite sınavına girdi fakat kazanamadı, 3 gün önce tercihlerin son gününde nişanlım çocuğun bu sene de iyi puan alamadığını bu yüzden çok üzgün olduğunu ve %50 burslu bölümler yazmasına izin verdiğini ve okul parasını karşılayacağını söyledi. tabi bunu duyunca gerçekten çıldırdım ama neden bu kadar çıldırdığımı size madde madde açıklamak istiyorum:

1-nişanlım abisinin ailesine destek olmakla mükellef tek kişi değil, 2 tane daha yetişkin ablası var ve ikisi de çok zenginler, fakat son 2 buçuk senede küçük çocuğa ipad almak dışında bir yardımları olmadı.

2-böyle bir şeyi üstelik biz evlenmek üzereyken, 30 bin liraya kiralık ev bulduk diye neredeyse şükredecek iken kalkıp üstlenmesi manyaklık. madem bu kadar zengin neden ev alıp kredi ödemiyoruz?

3-neden bütün ailenin gözünde böyle büyük bir sorumluluğu alarak kalıcı bir “baba” rolü üstlensin? bu o kadar tehlikeli bir hareket ki geri dönüşü yok.

4-hadi nişanlım iyi niyetli ve cömertliğinden üstleniyor, yenge sıfatlı kadın “ya kardeşim teşekkür ederiz ama sen de evlenmek üzeresin, bu zamana kadar zaten yapacağını yaptın artık bu kadar büyük bir yardımı alamayız” demiyor?

5-bu çocuğu okuttu diyelim arkasından gelen 2.bir çocuk daha var. ne yani? o da okul kazanamazsa bir 500 bin-1 milyon arası parayı da 2.çocuğa mı harcayacağız?

6-özel okulda okuyanlar bilirler bu işler okul parasıyla bitmez, çocuğun giydiği kıyafetten, servis-ulaşım masrafına, hatta sosyalleşme masrafına kadar kim verecek? belki yurt-ev gündemi olacak çünkü büyükçekmece tarafında oturuyorlar, şehir merkezi bile değil şu an yaşadıkları yer.

7-ben haftanın 5 günü günde 2 saatimi yola vererek eşek gibi çalışıyorum sırf evimize her şeyin en iyisini en güzelini alabilmek için. benim canım yok mu? binlerce kadın çocuğunu devlette bile okutmakta güçlük çekip, merdiven silip bulaşık yıkayıp çocuğunun okul masrafını çıkarırken hayatında 1 kuruş kazanmamış ve çalışmak istemeyen bir kadın evde kıçını büyütüp çocuğunu 0 eforla özelde okutacak yani?

8-yengesi kocasının çalıştığı yerden vefatı sebebiyle yüklü bir tazminat aldı ve dövize çevirip kenara koydu. o parayı çocuğunun eğitimi için kullanmayı teklif etmiyor ama nişanlımın ödemesini kabul ediyor.

9- bu konulardan (nişanlımın bu aileye karşı gereksiz vericiliğinden) rahatsızlığımı her fırsatta dile getirmeme rağmen bana bu olayı resmen bir gece yarısı operasyonuyla “böyle bir karar aldım-uyguluyorum” şeklinde adeta bildirmesini, söz hakkı tanımadan uygulamaya geçmesini asla sindiremiyorum.

ben bu kadar aşırı tepki verince ilk etapta geri bastı, düğün, balayı, ev kurma masrafları vs gibi konuların bu durumdan kesinlikle etkilenmeyeceğini, bu yardımı yapmaya mecbur olduğunu, çocuk evde kalır ve depresyona girerse tüm aileyi etkileyen daha kötü olaylar olacağını vs söyledi.

bu arada çocuk gecesi gündüzü olmayan, son 2 senedir gece netflix izleyip gündüz uyuyan, ders kitaplarının yüzüne bakmayan tembelin teki. hani çocuk çok çalışır emek verir de olmaz anlarım, bir şansı hak etti derim. ortada öyle bir durum da yok. belki özel okulu da zora gelemeyip 1.sınıfta bırakacak. öyle olursa hiç şaşırmam.

kendimi sakinleştirmeye çalışıp “bak sana söz verdi, bizim standartlarımız düşmeyecek. bırak yapsın yardımını diyorum. (ki bu bir yardım asla değil hibe)

sonra arkadan gelen 2.çocuk, okuldan sonra bedelli askerlik muhabbeti, belki evlenirlerken bile üstümüze yapışacak “baba yarısı” etiketi sebebiyle üzerimize yıkılması muhtemel masraflar vs vs. bunları düşündükçe her allahın günü 3.şahıslar için kavgayla geçen bir evlilik ve mutsuzluklar silsilesi gözümde canlanıyor.

halbuki 2 hafta önce evimizi tuttuğumda ne kadar mutlu ve hayallerle doluydum. 15 gündür hiç konuşmadık. Ben de aramamaya kararlıyım. Zaten 15 gün boyunca beni hiç aramaması bile ayrılmak için yeterli bir sebep ama nişanlımı seviyorum, birlikte çok zor şeyler atlattık, o iyi biri ve çok iyi anlaşıyoruz. gel gelelim, iyi günde kötü günde romantizmine kapılıp ömür boyu sömürülmek ve 2.plana atılmış şekilde yaşamak istemiyorum. ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. bu destek sizce normal mi? Ben çok bireysel bir aile kültüründe yetiştiğim için bakış açım mı hatalı anlamaya çalışıyorum. Evlendikten sonra kendi ailesinin kurma duygusu ve bilinci ile zaten onları sorumluluk almaya zorlar, desteğini olması gereken noktaya çeker mi? Yorumlarınız için teşekkürler.
Nişanlınızın merhameti gereğinden fazla geldi bana, yerinizde olsam ben de tahammül edemezdim. Yolları ayırmanız doğru olacaktır.
 
Evet tek başına. Yeri geldi dershaneye yazdırdı yeri geldi ek derse gönderdi. İki çocukta da en ufak bir okuma ışığı yok. Sosyal yönleri güçlü çocuklar da değiller, yoksa okumak bu devirde akıl karı değil. Meslek sahibi olamadıktan sonra.

Bir ömür çekilmez sanırım. Ben şahsen cekemezdim. Herkes yardım eder, bir orta yol bulunmaya çalışılır belki ama bu şartlar da ömür boyu çok zor.
 
Yani nişanlınız çok zengin olsa böyle yatları katları olsa bu şımarık yengesinin çocuklarına yaptığı yardım, onu çok seviyorum dediğiniz için görmezden gelinir mi diye bi düşünürdüm ama ev almayıp kiraya çıktığınıza göre yatları katları yok. Siz de bir gece yarısı operasyonu ile ayrılmaya karar verdim kararımı uygulayacağım deyin.
 
Kadin asgari ucret ise girsin o zaman. Bu ne rahatlik ya, benim annemde tek basina buyuttu bizi binlerce kadin gibi.
Cocuk da bi zahmet derslerine calissin olmuyorsa da ise girsin okumasin. Sanki tip kazanmista harcini bile yatiramiyormus gibi haller.
2.si de dicek ki ona yaptiniz ben nolacam bilmem ne..
para verilmesi degil g.tunun keyfine milletin aptal yerine konulmasi beni kizdiriyor. Birde sizin cocuk dogacak o krese gitmek istese ne olacak?

Onemli olan bakis acisi, ben cok dogru bulmadim acikcasi
 
Ay niye banlanmis ki sasirdim. Valla kiz hakli ya bu devirde ozel okul muhabbeti beni de cok sinirlendirirdi ve kabul etmezdim. Yani ilerde colugumun cocugumun rizkini neden baska birileri yattigi yerden yesin ki. Bu adam da asla birakmazdi para akisini hic guvenilir degil bu konuda kiz agzini acip bi sey dese onlar benim ailem masalina baslardi net
 
eşşek kadar çocuğu özelde okutmak bi bana mı saçma geliyor
aklı var fikri var beyni var otursun çalışsın kazansın
hepimiz bir yerlere çalışarak girdik
bu sene olmadı mı seneye için hazırlansın yan gelip yatacağına
hepimiz üniversiteye hazırlık döneminde 1-2 senemizi feda ettik yani
ders çalışmaya g.tü yemeyen de girsin bi yere çalışmaya başlasın meslek sahibi olsun
formaliteden diploma almak için açıktan da okuyabilir
 
Iyi yapmışsın cocuklar ufak degil ki anneye ayak bağı olsunlar.Anne ise girip calışabilir gayet.Oh ne ala kendi yükünü kaynının omzuna yükle evde otur iyiymiş valla böyle eşek bir biz bulamadık.Calıs cocuk bak eve bak pervane gibiyiz salaklik bizde herhalde
 
Gerçekten bizim insanımıza yanlışlıkla bir mağduriyet yüklenivermesin ömür boyu kredi kartı gibi kullandıkça kullanılır. Yukarıda üyeler yazmış "tıpkı ikinci bir ev, kuma hayatı"gibi diye. Ve ömür boyu süren asalaklık formu. Çünkü onlar mağdur, babaları yok, çocuklar muhtaç. Yarın bir gün ne deseniz siz "kötü" olursunuz. Hem şu an ki kazandığı maaşa güvenmeyin, hayatın binbir türlü hali var, maddi olarak işler yolunda gitmeyebilir o zaman da ağzınızı açtığınız an daha da kötü kişi ilan edilirsiniz. Bence sezgileriniz size doğru söylüyor, hiç bu işe girmeyin, düzen kurulmuş orada. Demişsiniz ya "yenge hiç mi düşünmüyor" Yok, düşünmez çünkü onun ve çocuklarının artık hayat boyu yaslanacakları nur topu gibi bir mağduriyetleri var. Benim dayım da 5 yıllık evliyken vefat etti, 2 küçük kız cocukla. Yengem hayat boyu çalıştı, aile de destek olduğu halde. Kızlar da çok başarılı, kendi emekleriyle okuyup iş güç, aile sahibi oldular. Tabi ki aile desteğini hiç çekmedi, ama onlar da asalaklık yapmadı.
Bu şartlarda asla evlenilmez. Ne onlarım mağduriyeti biter ne ihtiyaçlar. Bir de üzerine bugün 5 verirken yarın 4 verirseniz aldığınız ancak duygu sömürüsü, nankörlük suçlaması olur. Saf nişanlınız da karakter olarak sınır koymakla baş edemeyeceği için gelir sizi kötü ilan eder. Uzak durun, ben sizi çok akıllı buldum.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X