Evlilik Arifesindeki Kızçelere Naçizane Tavsiyeler...


bunlardan da ben payıma düşeni aldım çok faydalı oldu
 
Ellerine sağlık çok güzel yazmışsın.

Ama burada ve çevremde de görüyorum ki bunların hepsini bilip de evlenince her şeyin değişeceğine inanıp evlenenler de var. Sonra da gelip dert yananlar...Söylenecek şey belli aslında,kendi düşen ağlamaz.
 

Benom icin de cok iyi oldu adaşım.. elinr saglik
 
Bu da benden Sevgilisi/Nişanlısı/Eşi olan bütün çiftlere gelsin
Herkes kendi payına düşeni alsın bakalım




Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış.

“Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana” demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş… Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına.

Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu.

Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş. Sonra oğluna dönüp sormuş: “Ne görüyorsun?”

Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış.

“Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.

Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış.

Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler.. ”

Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş:

“Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır.

Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler.

Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de, şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar.

Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirlerinin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler. Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidirler.

Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu.

“Asıl ders bu değil!” dedi baba. Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi.

“Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak…

İkisinde de bir tat yok ” Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı. “İçmek istersin herhalde” dedi. Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü.

“Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici. Başka herkesin fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve gibi…

Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı başarırlar.”

Alıntıdır...
 

cudanam bayıldım bayıldım, ellerine sağlık harika bir paylaşım olmuş
 
Çok güzel dersler gerçekten. Özellikle cudananın yazısına bittim :)

İstenmeyen gelin olmak korkutuyor beni hayırlısı :)
 

çok faydalı bir topik olmuş. ben bilmediğim konularda danışmayı çok seven bunu ilke edinmiş biriyim. 16aylık bir ilişkim var şuan. evlenmek istiyoruz ama ilk mesajdaki şartları henüz tamamlamış değiliz. ben çalışmadan evlenmem diyorum genel tavsiyelerinizi uyguluyormuşum bu da güzel

tek aklımda kalan şu oldu. "sevildiğiniz yere sık gitmeyin" fikre katılıyorum fakat uygulamada sıkıntım var. şöyle ki sevgilimin ailesiyle görüşüyoruz zaman zaman. şuan yaz aylarında yazlıklarındalar ama kışın kendi evlerinde olduklarında erkek arkadaşım rutin buluşacağımız zaman buraya gel burdan gidelim diyor. yani beni her hafta evlerine çağırmış oluyor, bir merhaba deyip çıkıyoruz. ama gitmek istemiyorum doğru bulmuyorum. nişanlı değilim bişey değilim tamam olsun diye çabalıyoruz ama taş yerinde ağırdır demişler. ben gitmek istemediğimi belirtince de erkek arkadaşım seni çok seviyorlar yoksa sen ailemi sevmiyor musun fikrine kapılıyor. ne olacak gelmenden diyor. onun aslında ne dediği o kadar önemli değil. ben yanlış olduğunu düşünüyorum, bunu ona daha iyi nasıl anlatabilirim. önümüzdeki kış bunun olmaması için de elimden geleni yapıcam.
 
5 yıllık ilişkim düğünüme 2 ay kala bitti.. Bitmek zorunda kaldı.. Neden mi ? Tamda bahsettiğiniz maddelerden dolayı.. Ailelerin kültür farklılığı, nişanlı/sevgili iken olası sorunları görüp de görmemezlikten gelme, evlendikten sonra değişir düşüncesi, 5 yıl çok uzun bir süre o kadar emek verdik vazgeçemem gibi saçma sapan düşünceler ve en önemlisi de kendi sınırlarını çizemeden birsürü fedakarlık yapılması! E beni çok seviyor, hakaret etmiyor, aldatmıyor, işinde gücünde. Yeterli mi bunlar tabiki değil evlenebilmek, bir hayatı iyi günde kötü günde göğüsleyebilmek için başka özelliklerinde olması gerekiyormuş.. Nişan bozulduktan sonra anladım ! Sevgili ya da nişanlı iken gördüğüm sorunları görmemezlikten gelmişim ama bir şekilde görmek istemediklerimi hayat gözümün içine içine soktu! Bazen nişanlı iken bazen ise evlendikten sonra kaçtığımız sorunlar bizi bir şekilde buluyormuş acı bir şekilde öğrendim! Şimdi geçmişe bakıyorum da ne kadar çok hata yapmışım.. Önceleri ona buna kızarken şimdi sadece kendime kızıyorum.. Evlenmek zor bir sanatmış.. Başarabilmek çok güç.. ( bu arada ben bu işin eğitimini almış bir insanım çoğu zaman aşk acısı çeken, evlilik sorunları yaşayan çiftlerle görüşmeler yapıyorum ve onlara muazzam akıllar verebiliyorum başarılı olduğumaDa inanırım. ama İş kendine gelince nedense cahil bir insan gibi davranmışım , başkalarına önerdiğim ve doğru olduğunu bildiğim şeyleri kendim hiç yapmamışım.. Herkes diyor ki sen psikologsun daha iyi anlarsın.. Nerdee.. Terzi kendi söküğünü dikemez hesabı.. Ya da aşkın gözü cidden kör.. insanı bazen akılsız bazen sağır bazen dilsiz bazende kör yapabiliyor.. Ama hayatta daha sağlam adımlarla yürümek gerekiyor artık.. Aşık olduğuzda anı değil iki adım sonrasınıda hesaba katarak gerçekci bir şekilde düşünmek gerekiyormuş.. Anlık mutluluk değil ömürlük mutluluk lazım.. ) şimdi daha mı güçlüyüm peki? Bir yanım hala ağlıyor, üzülüyor, mucize bekliyor , acı çekiyor. Diğer yanım ise gerçekleri söylüyor duygusallığımı bastırmaya çalışıyor. Kısır bir döngünün içindeyim yani.. Ama yas dönemi bittiği anda çok güçlü bir şekilde hayata devam edebilmeyi ümit ediyorum.. Uzun lafın kısası yazdığınız bütün maddelerin altına imzamı atarım.. Yaşadım ve test ettim hepsi doğru!!!
 
Bu foruma bir süredir üyeyim, elimden geldiğince fikir vermeye çalışıyorum bazı konularda ,ama bir çok konuda da fikir alıyorum..bunun için bi not defteri falan tutmam gerekicek heralde faydalı bilgiler diye..

bizce yaşça büyük ablalarımızdan çok güzel tavsiyelere,paylaşımlara rastlıyorum..bu da onlardan biri..elinize ,yüreğinize sağlık..eminim ki birçok kişi faydalanacaktır bu başlıktan..

halamdan,evlenmiş ablalarımdan ve inanmıcaksınız ama bölüm hocalarımdan aldığım bir tavsiyeyi de ben ekliyim..evlilikte cinsel sağlık/mutluluk çok önemliymiş..ne kadar hanım hanım olursan ol, ne kadar utangaç ,çekingen olursan ol , ikinizin özeli olan odaya girdiğin zaman bir şeyleri aşabilmen gerek..açık açık yazılmıyo ama cinsel mutluluk evliliğin gidişatını etkileyen faktörlerden biri..anlaşılmıştır umarım..

cinsel anlamda problemi olduğuna inananlar doktora hatta psikologa gitmekten çekinmemeli,gocunmamalı..çünkü bir süre sonra bu evliliğinize yansıcaktır..
 
Güzel başlık, faydalı paylaşımlar görüyorum ne güzel.

Çünkü bu başlığa geldim mi, hayatını eşi/sevgilisi için yaşayamayan, ödünler üstüne ödünler vermiş, kıymeti bilinmeyip kalbi kırılmış kadınlarla dolu buluyorum.

Ticker'ımda görüldüğü gibi 2 hafta sonra evleniyorum, 3 yıla yakın bir birlikteliğimiz var.

Tecrübelerim henüz çok yeni ama söylemek istediklerime engel değil.

Bana göre;

- Kendinize, kişiliğinize, duruşunuza güveniniz tamsa bir ilişkiye girin. Kendi kişiliğini, ödün verebileceği özellikleri ile asla ödün veremeyeceği özellikleri iyi tanımayan bir insan henüz hazır değil demektir. Kişi evlenmeden önce kendine karşı net olmalı, sonra karşısındakini ona göre değerlendirmeli.

- Net olmak, sadece evlilikte değil hayatımızın tamamında ilkemiz olmalı. Eşimiz neyi kabul edip, neye tahammül edemeyeceğimizi bilmeli.

-Kendiniz olmaktan vazgeçmeyin. Kayınvalideye, kayınbabaya kendinizi sevdirmek zorunda değilsiniz. Çünkü siz zaten değerlisiniz, onların sizi sevip sevmemesiyle bu değişmeyecek.

-Kendi işinizi kendiniz yapın. Biz her şeyimizi kendi zevkimize göre yaptık, kimseye bir şey sormadık. Ne benim ailemde ne de eşimin ailesinde. 'Biz bugün gelinlik aldık.' diye sadece haber verdik.

-Adetlere takılmayın. Bunu kız tarafı- bilmem neyi erkek tarafı alır devrinde miyiz Allah aşkına? Sıkmayın kendinizi böyle şeylerle, eviniz için birlikte çabalayın.

-Evlenmeye yakın bir zamanda aile ile tanışın. Biz tanıştığımızda 2.5 yıldır birlikteydik. Zaten bir ömür görüşeceğiz, acele etmeye ne gerek var ki.

-Nişan kimseyi değiştirmez, kişi ne ise odur. He tabi evlilik stresi altında olmaktan bahsetmiyorum, o doğal bir durum.

Ben bunları gördüm şimdilik, bakalım nasıl gidecek, o da bir şans işi bir nebze, ama çoğu benimle ve eşimle ilgili.

Herkese mutlu evlilikler dilerim:)
 
Büyük bi'keyifle okudum, beynimin en güzel yerine de tükenmez kalemle yazdım
Eline sağlık canım
 
hayatımda bu konuyu bu kadar güzel ve anlaşılır anlatan bir yazı okudum ben nişanlı olarak bir bir uygulucam çünkü çok doğru ben uzun süre nişanlı kalanlardanım nişanlım nasipse kasımda askere gidicek sonrada inşallah evlillik.:123:
 

sık muhabbet tez ayrılık getirir demişler canım, seni seviyolardır lafım yok ama evlendiğinde bu bile başına kakılabilir, gerekirse ailem istemiyo ben kendimi rahat hissetmiyorum arada nişan yok söz yok ailemi zor duruma sokmak istemiyorum dersin,insanoğlu çiğ süt emmiş ne zaman ne diyeceği belli olmaz, bak biz eşimle 9 sene flört ettik o 20 yaşında işe girdi birikmişi vardı haliyle, ben işe girdim çeyizim için bişeyler alıcam, adamlar diyoki peşin alırsanız şu kadar indirim var 950 değilde 700 veriyosun örneğin epey karlı oluyo, eşimden nakit çektiriyoduk ben ona her ay 300-400 tl olarak ödüyodum, o diyoduki yahu ödeme zaten birlikte kullanmıcazmı, yok dedim yarın bigün bi kavga olur bişey olur ya sen ya ailen çeyizinide bize aldırdın falan dersiniz ben o lafın altından kalkamam dedim, 9 senedir tanıyodum bak ben bu kişiyi,kendi doğrularından ödün verme, uzlaşmacı ol ama ödün verme


keşke tecrübe etmeseydin


cinsellik kesinlikle çok önemli, bu konu nişanlı çiftlere atıfta bulunduğu için cinselliğe girmedim, tabiki evlilik öncesi ilişki yaşayanlar da vardır asla yadırgamam ama ben daha ziyade evlilik öncesi tavsiyelere değindim
evlilikte iyi bir cinsellik evliliğin %10 temelini teşkil edermiş, ama kötü bir cinsellik evliliğin temelinden %90 çalarmış, böyle bi söz okumuştum
 


çok güzel söylemişsin özellikle işaretlediğim satırlar...
sen kendin olupta ben buyum kardeşim diyemedikten sonra herkes seni oyun hamuru gibi görüp istediği şekli vermeye çalışıyo, adet konusuna hiç girmiyorum ben kına gecesi bile yapmamış bi kişiyim, kaldı ki günümüzde artık çoğu adet insan yolma işine dönmüş
eşimle 9 sene flört ettik, ne arardım ne sorardım ne evlerine falan giderdim, ne zamanki ben işe girdim çeyizlerimi falan tamamladım, aileleri tanıştırdık 10 gün sonra nişan söz yüzük vs tüm tantanaları aradan çıkardık 8 ay sonrada evlendik, nişanlıykende hep ailelemle gittim oturmaya falan
 

canım ben kendi adıma erkek askerliğini yapmadan ne evlensin ne nişanlansın taraftarıyım,ama seni yadırgamıyorum şartların onu gerektirmiş demek ki, niye karşıyım? gereksiz aile saadeti durumlarını sevmediğimden, benimle ilgili bişey bu o yüzden maddelerin arasına yazmadım, sen nişanlısın nişanlın askerde ailesi ikide bi beklicek ki ara sor git gel ben gelemiyorum öyle şeylere
 

sevgili kahve telvesi
benım kendı aılem cok sorunludur.her bişeyı bahane ederler.diii
di diyorum en son senın aşamaya gelınce rahatladım.
inan tanışma olayı nişandan daha streslı anlaşacaklar mı ne olacak olumsuz bısey çıkacak mı ne konuşacaklar bissürü sey düşünüyosun.ama onlar gundelık hayattan muhabbet edıyorlar.bizimkıler tanıştı bır hafta sonra evde nışan yaptık.2 aylık nişanlıyım ve 2 ay sonrada düğün var inş. gercı tam tarıh bellı değil ama konuşulanlar bunlar:)
inşallah darısı sana.
 
Nemesis çok güzel yazmışsın, ellerine sağlık, altına imzamı atmaya geldim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…