- 7 Mart 2013
- 6.096
- 18.337
-
- Konu Sahibi birgaripyolcu744869
- #61
Yaşınız iyi. Bu adamdan çocuk düşünülmez. Bir de hastalığında genetik yatkınlık varsa sıkıntı. Zaten bundan baba da olmaz.Şu an istediğim son şey…Aslında çok istiyorum anne olmak etrafımda sürekli “geç kalmışsın hemen bir çocuk yapmaya bakın, artık menopoz dönemleri erken başlıyor, en azından bir çocuğunuz olsun” gibi cümleler…Ama şu durumda hiç istediğim bir şey değil…Bu arada ben 30 eşim 37 yaşında
Defalarca alıp karşıma konuşmaya çalıştım ama ser verip sır vermiyor kimse, abartılacak bir şey yok diyorlar eşim de beni zorla hastaneye yatırdılar kollarımdan sürükleye sürükleye diyor velev ki abartılacak bir şey olmasın ben abartayım, bu konunun dışında da bence biz aile hayatı yaşamıyoruz ki yani tamam insanların huyu farklı olabilir ama ben bu adamla sürwkli mücadele halinde gibi hissediyorum kendimi, halı almak eve lamba takmak için bi insanı haftalarca ikna etmek zorunda kalır mı bir insan ya ??? Ya da eş dost ziyareti içinHanımefendi sizi aleni bir şekilde kandırmışlar. Herkes psikiyatrik rahatsizlik yaşayabilir ve de evlenebilir. Ama bilgi sahibi olmak koşuluyla. İyi niyetli olsalar benim oğlumun bu rahatsızlığı var ne yapalım derler. Ya da evlilik içinde başlasa eşinize destek olursunuz. Bu adamın rahatsızlığı ne, ilaç kullanması gerekiyor mu, size zarar verebilme potansiyeli var mı? Adeta oğullarını eyleyecek biri bulunmuş. Siz de yuva vs kafasindasiniz.
Teşekkür ederim kıymetli zamanınız için…Anne de olursunuz daha çok gençsiniz ama bu adamdan değil, asla!
Anlattığınız bu durum benim sorun edeceğim bir şey değil mesela, anneme giderken eşime "gelmek ister misin" derim, "yok kafa dinleyeyim" dediği anda çıkıp giderim. Annemlere yalnız gitmek daha çok hoşuma gidiyor benim.Teşekkür ederim, ben kendimi tek bir noktada eleştiriyorum, örnek,annemlere gidilecek gidene kadar günlerce onu ikna etmek zorundayım ve o ikna sürecinde ben baya yıpranıuorum en son bana “bir saat oturur geliriz “ çözümüyle geliyor ve ben anlatıyorum “bak biz bir yere ayak üstü uğramıyorız,burası bizim ailemiz ve annemler bu kadar kısa kalmayı sorgular ve soruların muhatabı bahane bulması gereken kişi ben oluyorum benim için iki saat katlanıver nolur diye dil döküyorum, diyorum ki anlamıştır herhalde, gidiyoruz, 45 dk oluyor gözler hep saatte zaten, 1 aaat olunca da hadi kalkalım demeye başlıyor ve ben o kadar lafı kime ettim anlamak çok mu zor diye sinir krizleri geçiriyorum
Evlenirken sağlık raporunu aile hekiminden almış,o hekim de vakıfmış rahatsızlığına,sormuş adam emin misin kendini iyileşmiş hissediyor musum diye evet çok iyi hissediyorum felan demişKandırmışlar zaten sizi. Devam etmenin mantığı yok.
Eşinizin e-devlet şifresini biliyorsanız etkinizin teşhisine bakın. Aile hekiminiz de bilgi verebilir ama dolaylı yoldan sorun. Şizofreninin hangi tipi diye sorun mesela. Teşhisine bakıp size bilgi verebilir.
Siz belki üzüleceksiniz bu yazdığımdan ama paylaşım sonucunuz bu.Siz resmen oyuna getirilmişsiniz.Sizden eşin akıl sağlığı ile ilgili sorunu saklanmış sizin ve ailenizin gözü açılmadan evlilik gerçekleşmiş.Rahatsızlığın adını koyamam ama psikolojik bir rahatsızlık olduğu kesin.9 aylık evliyiz, tanışma sürecimiz pek uzun değildi. Evlilik kararı bir şekilde alındı ve ben eşimin birçok taraflarını haliyle nikahtan sonra tanıdım.Nişanlılık döneminde kafamda soru işareti olan her şey evlilikte netleşti. Eşim depresif,asosyal.Hatta birkaç yıl önce bu konularla ilgili ciddi tedavi süreçleri olmuş , hastanede yatmış falan felan ben bunları evlendikten sonra kötü tecrübeler neticesinde öğrendim. 9 aydır mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyoruz.Genelde bir şey isteyen,talep eden,sosyal taraf benim ama eşime göre bunların çoğu gereksiz.Kafasında farklı takıntıları var sürekli kafasının doluluğundan şikayetçi , ben psikolojik tedavi alması gerektiğini düşünüyorum ama o istemiyor.Aileni terapisi alıyorum aylardır ona da katılmak istemiyor ve ben tek taraflı çabalayıp duruyorum. Topluma bakarak değer yargıları çok farklı mesela bir yere gidilecekse “sen git ben seni zorlamıyorum ama sen de beni zorlama “ ya da “birbirimizin hayatına müdahale etmeyelim “ ya da “ben seninle bir yere gelmesem kimse bunu sorun etmez tek sorun eden sensin “gibi şeyler söylüyor. 2.5 gün çalışıyor onun dışında sosyal portallarda günlerce dolanır ve uyur bunların dışında bir arkadaş ortamı vs yok sadece ailesinin yanına gider haftada bir orda da faaliyetler aynı…Alınmam gereken birçok cümle olmasıyla beraber tatlı dil, asabiyet, naz , en basit haliyle konuları, evlilik hayatının gereklilikleri , eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları gibi çok şeyleri anlatmaya çalışıyorum ama hiç bir zaman anlaşıldığımı hissetmedim…Anlaşılmak,sahiplenilmek,sevilmek gibi duygular yok bende, adam tam bir duygu cimrisi…Bununla beraber , varolan sorunları sonrasında oturup konuşma durumu da yok, üstü kapatılıp geçiliyor ve ben sakin zamanlarda açmak istediğimde “böyle durup durup bunları mı konuşacağız “ oluyor.Ailesi ile konuşmaya çalışıyorum “biz onu şimdiye kadar öyle idare ettik sen de idare ediver “ diyorlar ama onların anne baba, benim eş olduğumun farkına varılamıyor pek…Sosyal ve duygusal hayatımda yalnızım…Eşim bir ara adım atmaya başlamıştı fakat artık tamamen “benden birşey bekleme,ben böyleyim beni böyle kabul et “gibi şeyler söylüyor, nişanlıyken böyle değildi ve gittikçe de hiç iyi bir yere gitmiyor… Son tartışmamızdan sonra ben artık evlilik ve ayrılık ın orta noktasından “ayrılık” kısmına bir adım daha yaklaştım çünkü bir eşle değil idare edilmesi gereken bir çocukla uğraşıyormuşum gibi geliyor ve bu evlilik beni çok yordu benden çok şey götürdü…
Sonuç olarak,sormak istediğim şey şu ki;sizler durumu nasıl değerlendiriyorsunuz???Düzelir miyiz biz, ben dediği gibi onu kendi haline biralıp kendi hayatımı yaşamaya devam mi edeyim yoksa yol yakınken vaz mı geçeyim???…
Evet evet, ben zaten liseliler gibi 7/24 beraber olalım demiyorum biz şimdi 9 aylık evliyiz ve ben insanların “ya siz daha yeni evlisiniz, sen niye her yere kendin gidiyor geliyorsun “ sorularına muhatap olmak istemiyorum, bunu da eşime “bak ben sana her şeyi beraber yapalım demiyorum ama beraber bulunmamız gereken ortamlar var oralarda sen olmazsan bu durum beni zora sokar benim için iki saat katlanamaz mısın??” ricalarıma duyarsız kalması…”Ben kendi aileme de böyleyim benden fazlasını bekleme “ durumu beni üzüyor.Ayrıca hani ben kendisine kıymet de veriyorum onunla bir şeyler yapmak beni mutlu ediyor ama yapamıyoruz işte…Oturup muhabbet bile edebilmişliğimiz yok pek…Anlattığınız bu durum benim sorun edeceğim bir şey değil mesela, anneme giderken eşime "gelmek ister misin" derim, "yok kafa dinleyeyim" dediği anda çıkıp giderim. Annemlere yalnız gitmek daha çok hoşuma gidiyor benim.
Evliliğinizi Kalıplara oturtmaya çalışmayın. Evliliğiniz başka evliliklere benzemek zorunda değil, anneniz damadını sık sık görmese de olur.
Dışarının ne düşündüğü çok da umurunuzda değilse, sadece "ben birlikte gidince mutlu olacağım" diyorsanız, yanlış evlilik yapmışsınız demektir. Umarım gönlünüzce çözülür sorunlarınız.
hakkınızda hayırlısı olsun inşallahKıymetli yorumunuz için teşekkür ederim,ciddi bir karar aşamasındayım ve kafamda çoğu şey şekillenmiş durumda…
+1Siz belki üzüleceksiniz bu yazdığımdan ama paylaşım sonucunuz bu.Siz resmen oyuna getirilmişsiniz.Sizden eşin akıl sağlığı ile ilgili sorunu saklanmış sizin ve ailenizin gözü açılmadan evlilik gerçekleşmiş.Rahatsızlığın adını koyamam ama psikolojik bir rahatsızlık olduğu kesin.
Benim yakın çevremde aynı şekilden kızdan ve ailesinden saklandı durumu ve evlenince anlaşıldı ayrıldı genç kadın.Elbette o evlenen erkeğe insan acıyor üzülüyor ama bundan siz sorumlu değilsiniz.Aileler çok ayıp ediyor böyle saklayarak.Bu evlilik değil zaten inanın.Ailede ileride ben ölürsem ne olacak mantığı ile oğlumuza bakılsın düşüncesi ile gerçek durumu saklıyorlar ve evlendiriyorlar.
Öncelikle kesinlikle bebek sahibi olmayın.Genetik mi nedir belli değil.Sonra ana babanız gitsin aile ile açık açık konuşsun sorsun neden hast yattı teşhis nedir diye.Bu arada sizde öncelikle uzman bir doktor ile (psikolog değil onlar dr değil zaten) görüşüp eşinizin durumunu anlatın yardım isteyin.Yapabilirseniz dr. onu da götürün.Benim önerilerim bunlar. Bundan sonra elimizden gelen herşeyi yaptık diyerek evliliğiniz ile ilgili karar verirsiniz.
Çok teşekkür ederim,ailemin gidip konuşması fikriniz hoşuma gitti sağolun…Ayrıca öneriniz üzere durumu doktora danışacağım bu da aklıma gelmemişti…Eşim ölse doktora gitmeyen biri, kendi durumu ile ilgili rahatsızlığın farkında, doktor tedavisine inanmıyor ve sürekli takviye vitamin vs kullanıyor , ben hamilelik ya da çocuk olması durumuyla ilgili bir engelimiz var mı diye kan testine bile götüremedimSiz belki üzüleceksiniz bu yazdığımdan ama paylaşım sonucunuz bu.Siz resmen oyuna getirilmişsiniz.Sizden eşin akıl sağlığı ile ilgili sorunu saklanmış sizin ve ailenizin gözü açılmadan evlilik gerçekleşmiş.Rahatsızlığın adını koyamam ama psikolojik bir rahatsızlık olduğu kesin.
Benim yakın çevremde aynı şekilden kızdan ve ailesinden saklandı durumu ve evlenince anlaşıldı ayrıldı genç kadın.Elbette o evlenen erkeğe insan acıyor üzülüyor ama bundan siz sorumlu değilsiniz.Aileler çok ayıp ediyor böyle saklayarak.Bu evlilik değil zaten inanın.Ailede ileride ben ölürsem ne olacak mantığı ile oğlumuza bakılsın düşüncesi ile gerçek durumu saklıyorlar ve evlendiriyorlar.
Öncelikle kesinlikle bebek sahibi olmayın.Genetik mi nedir belli değil.Sonra ana babanız gitsin aile ile açık açık konuşsun sorsun neden hast yattı teşhis nedir diye.Bu arada sizde öncelikle uzman bir doktor ile (psikolog değil onlar dr değil zaten) görüşüp eşinizin durumunu anlatın yardım isteyin.Yapabilirseniz dr. onu da götürün.Benim önerilerim bunlar. Bundan sonra elimizden gelen herşeyi yaptık diyerek evliliğiniz ile ilgili karar verirsiniz.
Çok teşekkür ederimhakkınızda hayırlısı olsun inşallah
Evet , karşı tarafın bir şeylerin üstünü kapatmaya çalıştığı çok kesin, ben bu durumu “eşim yapıcı olmazsa ben böyle devam etmek istemiyorum “ diye gündeme getirdiğimde “acaba dava açıp maddi bir şeyler beklediği için mi çocuğun üstüne bu kadar geliyor “ gibi dönütler aldım…Oysa tek istediğim,huzurlu bir aile…+1
kesinlikle ailenizle daha ayrıntılı konuşun bu konuyu ve aileler karşılıklı görüşsün, hem laf ederler evliliği yürütemedi derler falan diyorsunuz ya, asıl sorunun karşı tarafta olduğunu anlarlar.
Peki nafaka talep ettiniz mi ? Eşimin bu konuda bakışı şu : nafaka talep etmezsen iyi insansın edersen paragöz mal hırsı olan bir insansın “Çekişmeli açtım davayı, eskinin tek mantıklı hareketi gurur yapıp boşanmayı kabul etmesi olduanlaşmalıya döndü ve bitti.
Merhaba, konu o kadar içime işledi ki tüm yorumları çabucak okudum. Sizden hastalık gizlenmiş, karı koca olmussunuz hala gizlenmekte. Maaşını bilmiyorsunuz, eşim dediğiniz insana sürekli bir şeyleri anlatmaya, ikna etmeye cabaliyorsunuz. Evliliğiniz hiç normal değil, asıl eşiniz ve ailesi hiic normal değil.9 aylık evliyiz, tanışma sürecimiz pek uzun değildi. Evlilik kararı bir şekilde alındı ve ben eşimin birçok taraflarını haliyle nikahtan sonra tanıdım.Nişanlılık döneminde kafamda soru işareti olan her şey evlilikte netleşti. Eşim depresif,asosyal.Hatta birkaç yıl önce bu konularla ilgili ciddi tedavi süreçleri olmuş , hastanede yatmış falan felan ben bunları evlendikten sonra kötü tecrübeler neticesinde öğrendim. 9 aydır mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyoruz.Genelde bir şey isteyen,talep eden,sosyal taraf benim ama eşime göre bunların çoğu gereksiz.Kafasında farklı takıntıları var sürekli kafasının doluluğundan şikayetçi , ben psikolojik tedavi alması gerektiğini düşünüyorum ama o istemiyor.Aileni terapisi alıyorum aylardır ona da katılmak istemiyor ve ben tek taraflı çabalayıp duruyorum. Topluma bakarak değer yargıları çok farklı mesela bir yere gidilecekse “sen git ben seni zorlamıyorum ama sen de beni zorlama “ ya da “birbirimizin hayatına müdahale etmeyelim “ ya da “ben seninle bir yere gelmesem kimse bunu sorun etmez tek sorun eden sensin “gibi şeyler söylüyor. 2.5 gün çalışıyor onun dışında sosyal portallarda günlerce dolanır ve uyur bunların dışında bir arkadaş ortamı vs yok sadece ailesinin yanına gider haftada bir orda da faaliyetler aynı…Alınmam gereken birçok cümle olmasıyla beraber tatlı dil, asabiyet, naz , en basit haliyle konuları, evlilik hayatının gereklilikleri , eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları gibi çok şeyleri anlatmaya çalışıyorum ama hiç bir zaman anlaşıldığımı hissetmedim…Anlaşılmak,sahiplenilmek,sevilmek gibi duygular yok bende, adam tam bir duygu cimrisi…Bununla beraber , varolan sorunları sonrasında oturup konuşma durumu da yok, üstü kapatılıp geçiliyor ve ben sakin zamanlarda açmak istediğimde “böyle durup durup bunları mı konuşacağız “ oluyor.Ailesi ile konuşmaya çalışıyorum “biz onu şimdiye kadar öyle idare ettik sen de idare ediver “ diyorlar ama onların anne baba, benim eş olduğumun farkına varılamıyor pek…Sosyal ve duygusal hayatımda yalnızım…Eşim bir ara adım atmaya başlamıştı fakat artık tamamen “benden birşey bekleme,ben böyleyim beni böyle kabul et “gibi şeyler söylüyor, nişanlıyken böyle değildi ve gittikçe de hiç iyi bir yere gitmiyor… Son tartışmamızdan sonra ben artık evlilik ve ayrılık ın orta noktasından “ayrılık” kısmına bir adım daha yaklaştım çünkü bir eşle değil idare edilmesi gereken bir çocukla uğraşıyormuşum gibi geliyor ve bu evlilik beni çok yordu benden çok şey götürdü…
Sonuç olarak,sormak istediğim şey şu ki;sizler durumu nasıl değerlendiriyorsunuz???Düzelir miyiz biz, ben dediği gibi onu kendi haline biralıp kendi hayatımı yaşamaya devam mi edeyim yoksa yol yakınken vaz mı geçeyim???…
bu konuda da ciddi sorunlarımız oldu…Fazlaca…Anormal. Kısa zamanda ayrılamasanız bile sakın çocuk yapmayın. Cinsellik anlamında nasıl?
Çok teşekkür ederim, ben de bu konuda gözümü kararttım, kimseye bir şey açıklamak istemiyorum konuları daha detaylı anlatsam çoğu insan bana bu zamana kadar niye sabrettin der ama artık detayların bir önemi yok…Tek taraflı çabalamanın hiç bir işe yaramadığını bizzat tecrübe ettimMerhaba, konu o kadar içime işledi ki tüm yorumları çabucak okudum. Sizden hastalık gizlenmiş, karı koca olmussunuz hala gizlenmekte. Maaşını bilmiyorsunuz, eşim dediğiniz insana sürekli bir şeyleri anlatmaya, ikna etmeye cabaliyorsunuz. Evliliğiniz hiç normal değil, asıl eşiniz ve ailesi hiic normal değil.
30 yaşında hayatinizin en verimli donemindesiniz. 9 ay bu beyefendi size kendini anlatmamis yoldaşım dememiş ailesi keza öyle ört pas etmiş etmeye devam da ediyor. Siz hala neyi düşünüyorsunuz. Çocuk olmadan, hayatınızın en güzel donemleri geçmeden en medeni şekilde ayrılın. Bence hiç hastalığına oydu buydu gibi şeylere de girmeyin altından kim bilir ne pislikler çıkacak. Bir an önce aileniz ile görüşüp işlemlere başlayın. 9 aydır aynı evde olduğunuz halde adam hakkında bir şey bilmiyorsunuz (sizi yargilamiyorum bu hikayenin en masumu sizsiniz) süreç resmilesip iş ciddiye binince pislesebilirler. Tüm bunları düşünerek emin adımlarla kendinizi bir an önce kurtarmaya bakın.
Boşanma da cevap dilekçesine "nafaka tazminat talep etmemesi şartıyla boşanmayı kabul ediyorum" diyen, annesinin (kendi gözlerimle şahit olduğum) bir liranın peşine düşmesi..Peki nafaka talep ettiniz mi ? Eşimin bu konuda bakışı şu : nafaka talep etmezsen iyi insansın edersen paragöz mal hırsı olan bir insansın “
Bir takım ihtiyaçları hasıl olduğunda yaklaşan biri, onun dışında kedi gibi gidip sırnaşan, canın mı sıkkın hayrolsun bu kadar kafaya takma vs diyen taraf benim zira genelde kafası hep yoğun ve meşgul teselli de hep bana düşüyorKarı koca ilişkiniz nasıl, size sevgisi başbaşayken ki durumu nasıl?
Benim şu an bir işim ve bir gelir kapım yok belki sonrası için bir miktar nafaka isterim iş bulup düzen kurana kadar diyorum ama o zaman gurursuz itham edileceğim kesinBoşanma da cevap dilekçesine "nafaka tazminat talep etmemesi şartıyla boşanmayı kabul ediyorum" diyen, annesinin (kendi gözlerimle şahit olduğum) bir liranın peşine düşmesi..
Asıl paracı olanın onlar olması sebebiyle uğraşmamak adına kendi çeyizimi de hediye niyetine evde bıraktım.
Asıl önemli olan hayat ve zaman canım benim ve ben fazladan bir dakikasını bile harcayamazdım onlara..