Evliliğim normal mi sizce ne yapmalıyım ???

Yaşınız iyi. Bu adamdan çocuk düşünülmez. Bir de hastalığında genetik yatkınlık varsa sıkıntı. Zaten bundan baba da olmaz.
 
Defalarca alıp karşıma konuşmaya çalıştım ama ser verip sır vermiyor kimse, abartılacak bir şey yok diyorlar eşim de beni zorla hastaneye yatırdılar kollarımdan sürükleye sürükleye diyor velev ki abartılacak bir şey olmasın ben abartayım, bu konunun dışında da bence biz aile hayatı yaşamıyoruz ki yani tamam insanların huyu farklı olabilir ama ben bu adamla sürwkli mücadele halinde gibi hissediyorum kendimi, halı almak eve lamba takmak için bi insanı haftalarca ikna etmek zorunda kalır mı bir insan ya ??? Ya da eş dost ziyareti için
 
Anlattığınız bu durum benim sorun edeceğim bir şey değil mesela, anneme giderken eşime "gelmek ister misin" derim, "yok kafa dinleyeyim" dediği anda çıkıp giderim. Annemlere yalnız gitmek daha çok hoşuma gidiyor benim.
Evliliğinizi Kalıplara oturtmaya çalışmayın. Evliliğiniz başka evliliklere benzemek zorunda değil, anneniz damadını sık sık görmese de olur.
Dışarının ne düşündüğü çok da umurunuzda değilse, sadece "ben birlikte gidince mutlu olacağım" diyorsanız, yanlış evlilik yapmışsınız demektir. Umarım gönlünüzce çözülür sorunlarınız.
 
Evlenirken sağlık raporunu aile hekiminden almış,o hekim de vakıfmış rahatsızlığına,sormuş adam emin misin kendini iyileşmiş hissediyor musum diye evet çok iyi hissediyorum felan demiş
 
Siz belki üzüleceksiniz bu yazdığımdan ama paylaşım sonucunuz bu.Siz resmen oyuna getirilmişsiniz.Sizden eşin akıl sağlığı ile ilgili sorunu saklanmış sizin ve ailenizin gözü açılmadan evlilik gerçekleşmiş.Rahatsızlığın adını koyamam ama psikolojik bir rahatsızlık olduğu kesin.
Benim yakın çevremde aynı şekilden kızdan ve ailesinden saklandı durumu ve evlenince anlaşıldı ayrıldı genç kadın.Elbette o evlenen erkeğe insan acıyor üzülüyor ama bundan siz sorumlu değilsiniz.Aileler çok ayıp ediyor böyle saklayarak.Bu evlilik değil zaten inanın.Ailede ileride ben ölürsem ne olacak mantığı ile oğlumuza bakılsın düşüncesi ile gerçek durumu saklıyorlar ve evlendiriyorlar.
Öncelikle kesinlikle bebek sahibi olmayın.Genetik mi nedir belli değil.Sonra ana babanız gitsin aile ile açık açık konuşsun sorsun neden hast yattı teşhis nedir diye.Bu arada sizde öncelikle uzman bir doktor ile (psikolog değil onlar dr değil zaten) görüşüp eşinizin durumunu anlatın yardım isteyin.Yapabilirseniz dr. onu da götürün.Benim önerilerim bunlar. Bundan sonra elimizden gelen herşeyi yaptık diyerek evliliğiniz ile ilgili karar verirsiniz.
 
Evet evet, ben zaten liseliler gibi 7/24 beraber olalım demiyorum biz şimdi 9 aylık evliyiz ve ben insanların “ya siz daha yeni evlisiniz, sen niye her yere kendin gidiyor geliyorsun “ sorularına muhatap olmak istemiyorum, bunu da eşime “bak ben sana her şeyi beraber yapalım demiyorum ama beraber bulunmamız gereken ortamlar var oralarda sen olmazsan bu durum beni zora sokar benim için iki saat katlanamaz mısın??” ricalarıma duyarsız kalması…”Ben kendi aileme de böyleyim benden fazlasını bekleme “ durumu beni üzüyor.Ayrıca hani ben kendisine kıymet de veriyorum onunla bir şeyler yapmak beni mutlu ediyor ama yapamıyoruz işte…Oturup muhabbet bile edebilmişliğimiz yok pek…
 
+1
kesinlikle ailenizle daha ayrıntılı konuşun bu konuyu ve aileler karşılıklı görüşsün, hem laf ederler evliliği yürütemedi derler falan diyorsunuz ya, asıl sorunun karşı tarafta olduğunu anlarlar.
 
Çok teşekkür ederim,ailemin gidip konuşması fikriniz hoşuma gitti sağolun…Ayrıca öneriniz üzere durumu doktora danışacağım bu da aklıma gelmemişti…Eşim ölse doktora gitmeyen biri, kendi durumu ile ilgili rahatsızlığın farkında, doktor tedavisine inanmıyor ve sürekli takviye vitamin vs kullanıyor , ben hamilelik ya da çocuk olması durumuyla ilgili bir engelimiz var mı diye kan testine bile götüremedim
 
Evet , karşı tarafın bir şeylerin üstünü kapatmaya çalıştığı çok kesin, ben bu durumu “eşim yapıcı olmazsa ben böyle devam etmek istemiyorum “ diye gündeme getirdiğimde “acaba dava açıp maddi bir şeyler beklediği için mi çocuğun üstüne bu kadar geliyor “ gibi dönütler aldım…Oysa tek istediğim,huzurlu bir aile…
 
Merhaba, konu o kadar içime işledi ki tüm yorumları çabucak okudum. Sizden hastalık gizlenmiş, karı koca olmussunuz hala gizlenmekte. Maaşını bilmiyorsunuz, eşim dediğiniz insana sürekli bir şeyleri anlatmaya, ikna etmeye cabaliyorsunuz. Evliliğiniz hiç normal değil, asıl eşiniz ve ailesi hiic normal değil.
30 yaşında hayatinizin en verimli donemindesiniz. 9 ay bu beyefendi size kendini anlatmamis yoldaşım dememiş ailesi keza öyle ört pas etmiş etmeye devam da ediyor. Siz hala neyi düşünüyorsunuz. Çocuk olmadan, hayatınızın en güzel donemleri geçmeden en medeni şekilde ayrılın. Bence hiç hastalığına oydu buydu gibi şeylere de girmeyin altından kim bilir ne pislikler çıkacak. Bir an önce aileniz ile görüşüp işlemlere başlayın. 9 aydır aynı evde olduğunuz halde adam hakkında bir şey bilmiyorsunuz (sizi yargilamiyorum bu hikayenin en masumu sizsiniz) süreç resmilesip iş ciddiye binince pislesebilirler. Tüm bunları düşünerek emin adımlarla kendinizi bir an önce kurtarmaya bakın.
 
Çok teşekkür ederim, ben de bu konuda gözümü kararttım, kimseye bir şey açıklamak istemiyorum konuları daha detaylı anlatsam çoğu insan bana bu zamana kadar niye sabrettin der ama artık detayların bir önemi yok…Tek taraflı çabalamanın hiç bir işe yaramadığını bizzat tecrübe ettim
 
Peki nafaka talep ettiniz mi ? Eşimin bu konuda bakışı şu : nafaka talep etmezsen iyi insansın edersen paragöz mal hırsı olan bir insansın “
Boşanma da cevap dilekçesine "nafaka tazminat talep etmemesi şartıyla boşanmayı kabul ediyorum" diyen, annesinin (kendi gözlerimle şahit olduğum) bir liranın peşine düşmesi..
Asıl paracı olanın onlar olması sebebiyle uğraşmamak adına kendi çeyizimi de hediye niyetine evde bıraktım.

Asıl önemli olan hayat ve zaman canım benim ve ben fazladan bir dakikasını bile harcayamazdım onlara..
 
Benim şu an bir işim ve bir gelir kapım yok belki sonrası için bir miktar nafaka isterim iş bulup düzen kurana kadar diyorum ama o zaman gurursuz itham edileceğim kesin
 
Ben de depresyon yaşadım yaşıyorum dönem dönem. İnsanın kolunu kaldırmaya dışarı çıkmaya hali olmaz, istese de yapamaz. Depresyon bir çok insanda özellikle türkiyede olan bir rahatsızlık kimi farkında kiminde de distimi boyutunda yani etkisi az. Eğer depresyon nedeniyle hastanede yattıysa hiç sorun değil. Çünkü dönem dönem tekrarlasa da depresyon grip gibi bir rahatsızlık. Siz bu hastalık ağırlaşırsa hastanede de yatabilirsiniz ya da hafifse ayakta da tedavi olabilirsiniz. Üstelik panik atak da vardı bende gerçi düzeldim şuan. Bu tür rahatsızlıklar modern dünyanın getirisi. Zaten hasta olduğunu kabul edip ilaç kullanan doktora gidenden çekinmeyeceksin. Ben mesela son 5-6 aydır ruhen iyi değilim. Deprem de tuz biber oldu depresyonumun üstüne panik atak geçirdim korkudan. Ama ben iyi değilim ve bunun farkındayım. Doktora da gidiyorum. Doktorun teşhisi de bu. İnsanların bedenleri gibi ruhları da hasta olabilir. Hastaneye yatmış olması benim için kıstas olmazdı. Tek sorun hastalığın ne olduğu… Çünkü tehlikeli boyutlardaki psikolojik rahatsızlıklar da var. Aynı tehlikeli ölümcül fiziksel rahatsızlıklar olduğu gibi.
Eşiniz bence de depresif ama sanırım depresyon boyutunu biraz aşmış acaba kronik majör depresyon mu? Tedavi olmayı da kabul etmiyor, hasta olduğunu da kabul etmiyorsa yıllarca sürebilir depresyon. Adamın ailesi o öyle diyorsa ve kendisi de ben aslında hasta değildim zorla yatırdılar hastaneye diyorsa adam demek ki normal olduğunu düşünüyor. İşte bu tehlikeli. Depresyon hastaları yüzde 90 hasta olduklarını kabul ederler. Zaten çok bellidir insanın ağzının tadı kalmıyor. Aşılmayacak sorun değil çabayla. Ama eşinizin tavırları çok muallak. Gerçekten teşhis depresyon mu?

Eşinizi doktora götürmeye ikna edin, teşhis konulsun, doktor bir konuşsun. Sonra tedaviye başlanır. Burada en önemli şey eşinizin ikna olması. Hasta olduğunu kabul etmesi. Bilemiyorum kabul etmemesinden ötürü bence pek depresyon gibi değil. Özellikle beynim konuşuyor vs demiş depresyonda insan düşünmek değil sadece uyumak ister, hali olmaz ki düşünmeye.

Eğer hastalığı ağır ve aşılmayacak boyutlardaysa, tedaviyi ve ilaçları da reddederse ayrılmaktan başka şansınız kalmaz. Çünkü bipolar, şizofren, çift kişilik gibi hastalığı olup ilaç kullanmayan kişi diyabet hastası olup insülin kullanmayan tedavi olmayan gibidir; ömür boyu sürünür, ömrü de uzun olmaz zaten. Bu sebeple ağır hasta ve tedavi olmuyorsa ayrılın…
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…