Evliliğim normal mi sizce ne yapmalıyım ???

Şu an istediğim son şey…Aslında çok istiyorum anne olmak etrafımda sürekli “geç kalmışsın hemen bir çocuk yapmaya bakın, artık menopoz dönemleri erken başlıyor, en azından bir çocuğunuz olsun” gibi cümleler…Ama şu durumda hiç istediğim bir şey değil…Bu arada ben 30 eşim 37 yaşında
Aslında çok aklı başında yazıyorsunuz. Bu evlenme mevzusunda basitetiniz bağlanmış herhalde. Sanki düğün hazırlık ve rituellerine eşinizi tanımaktan daha fazla vakit ayırmışsınız gibi.

Lütfen kandırılmayın ve siz çift yöntem ile korunun. Mesela hem spiral taktırın hem aylık iğne olun ya da doğum kontrol hapı kullanın.

Eşiniz evlenmek belki bana iyi gelir diye düşünmüş; evlenmiş. Çocuk iyi gelir diye düşünürse kontrollünüz dışında hamile de kalabilirsiniz.
 
Benim şu an bir işim ve bir gelir kapım yok belki sonrası için bir miktar nafaka isterim iş bulup düzen kurana kadar diyorum ama o zaman gurursuz itham edileceğim kesin
Aileniz peki?

Almak isteyen alır ki bu hakkınız zaten, ben uğraşmak istemediğim için talep etmedim hiç bir şey ki ailemin yanındayım şuan okuyorum ve onlar destek bana hem maddi hem manevi.
Sanki hiç evlenmemişim gibi bir hava var evde hatta :)
Asıl gurursuzluk, evleneceğin insandan bir şeyler saklamaktır.
 
Anlattığınız bu durum benim sorun edeceğim bir şey değil mesela, anneme giderken eşime "gelmek ister misin" derim, "yok kafa dinleyeyim" dediği anda çıkıp giderim. Annemlere yalnız gitmek daha çok hoşuma gidiyor benim.
Evliliğinizi Kalıplara oturtmaya çalışmayın. Evliliğiniz başka evliliklere benzemek zorunda değil, anneniz damadını sık sık görmese de olur.
Dışarının ne düşündüğü çok da umurunuzda değilse, sadece "ben birlikte gidince mutlu olacağım" diyorsanız, yanlış evlilik yapmışsınız demektir. Umarım gönlünüzce çözülür sorunlarınız.
Valla yorumunuza inanamadim. Benim eşim de bana göre asosyaldir de konu bu değil. Aleni bir psikiyatrik rahatsizlik var, tedavi edilmiyor, ismi soylenmiyor, konu sahibi ketenpereye getirilmiş. Siz hala evliliğinizi kalıplara oturtmayin yazıyorsunuz.
 
Eşiniz kendi halinde yaşarken sizin onun yanında olmanızın pek önemi yok.Bence çocuk yokken,yaşınız gençken mantıklı bir karar verin.Bundan bir beş sene sonrasını düşünün mesela,sizin onun yanında kalmanız durumunda nasıl bir insana dönüşeceğinizi.Çabalasa,değişmeye çalışsa eşinizin yanında olmanız mantıklı olurdu ama bu durumda yapacak pek birşey yok…
 
Aslında çok aklı başında yazıyorsunuz. Bu evlenme mevzusunda basitetiniz bağlanmış herhalde. Sanki düğün hazırlık ve rituellerine eşinizi tanımaktan daha fazla vakit ayırmışsınız gibi.

Lütfen kandırılmayın ve siz çift yöntem ile korunun. Mesela hem spiral taktırın hem aylık iğne olun ya da doğum kontrol hapı kullanın.

Eşiniz evlenmek belki bana iyi gelir diye düşünmüş; evlenmiş. Çocuk iyi gelir diye düşünürse kontrollünüz dışında hamile de kalabilirsiniz.
O ara herşey o kadar hızlı oldu ki ne olduğunu ben bile anlamadım…Aklı başında biri olduğumu düşünüyorum ama en büyük kusurum bu davranışlar karşısında sakin kalamamak mesela anlatıyorum anlatıyorum yapıyorum ediyorum, öyle bir davranış sergiliyor ki benim rica ettiklerimin tam tersi ve o an binbir pişmanlikla ağzımdan ne çıkıyor bilmiyorum, o anda bile iletişim kurmaya çalışıyorum ama yok, muhatabım zaten iletişime kapalı,o andan sonra da ya anne evine gidip 2/3 gün gelmiyor ya da evde iki yabancı gibi yaşıyoruz
 
Çok teşekkür ederim, ben de bu konuda gözümü kararttım, kimseye bir şey açıklamak istemiyorum konuları daha detaylı anlatsam çoğu insan bana bu zamana kadar niye sabrettin der ama artık detayların bir önemi yok…Tek taraflı çabalamanın hiç bir işe yaramadığını bizzat tecrübe ettim
Aynen öyle. Boşa kürek çekmeyin. Bu arada boşandıktan sonra sizi onunla tekrar muhatap edecek şeylerden uzak durun bence. Nafakasiz hayatınızı devam ettiremeyecekseniz elbette alabilirsiniz ancak hiç bir şey talep etmeden bıçak gibi kesip atın. Bir yıl yasamadiniz sayarsiniz önünüze bakarsınız. Diğer türlüsü sürekli iletişim yatırdım yatirmadin azdı coktu para göz gurursuz vb. ithamlar çirkinlesmeler bunca şeyden sorna bunlarda sizi üzmesin.
 
Valla yorumunuza inanamadim. Benim eşim de bana göre asosyaldir de konu bu değil. Aleni bir psikiyatrik rahatsizlik var, tedavi edilmiyor, ismi soylenmiyor, konu sahibi ketenpereye getirilmiş. Siz hala evliliğinizi kalıplara oturtmayin yazıyorsunuz.
Ya ben hanımefendiyi anlıyorum da durum bence de rahatsızlıktan kaynaklı…Annesi diyor ki hep böyleydi…Evden çıkmaz bir yere gitmez, biz onu hep idare ettik işi var dedik felan diyor ben de diyorum ki anneciğim sizin idare ettiğiniz yerlerde babam da varmıştır ve kimse oğlunuzun yokluğunu sorun etmez ama benim olduğum yerde o olmayınca onun yokluğunu tolere edecek kimse yok…Yani ben onun eşiyim sizin gibi hayatım boyunca idare edersem bunun adı evlilik olmaz ki ben hep yalnız kalıyorum
 
Aynen öyle. Boşa kürek çekmeyin. Bu arada boşandıktan sonra sizi onunla tekrar muhatap edecek şeylerden uzak durun bence. Nafakasiz hayatınızı devam ettiremeyecekseniz elbette alabilirsiniz ancak hiç bir şey talep etmeden bıçak gibi kesip atın. Bir yıl yasamadiniz sayarsiniz önünüze bakarsınız. Diğer türlüsü sürekli iletişim yatırdım yatirmadin azdı coktu para göz gurursuz vb. ithamlar çirkinlesmeler bunca şeyden sorna bunlarda sizi üzmesin.
Yorumunuzu dikkate aldım çok teşekkür ederim, bu konuyu anneme açtığımda “ben onlara pul mu verdim sana doğru düzgün altın bile takmadılar rezil ettiler kızım seni alçak eşeğe binmesi kolay olur “felan diye üzülüyor baya
 
Eşiniz kendi halinde yaşarken sizin onun yanında olmanızın pek önemi yok.Bence çocuk yokken,yaşınız gençken mantıklı bir karar verin.Bundan bir beş sene sonrasını düşünün mesela,sizin onun yanında kalmanız durumunda nasıl bir insana dönüşeceğinizi.Çabalasa,değişmeye çalışsa eşinizin yanında olmanız mantıklı olurdu ama bu durumda yapacak pek birşey yok…
Bunu da çok düşündüm bizim mutlu bir evliliğimizin olabilmesi için benim de tıpkı onun gibi olmam yani dış dünya ile irtibatimi kesip yaşamam lazım…aile arkadaş akrabadan uzak
 
Peki nafaka talep ettiniz mi ? Eşimin bu konuda bakışı şu : nafaka talep etmezsen iyi insansın edersen paragöz mal hırsı olan bir insansın “

Benim şu an bir işim ve bir gelir kapım yok belki sonrası için bir miktar nafaka isterim iş bulup düzen kurana kadar diyorum ama o zaman gurursuz itham edileceğim kesin
Tazminat davası açsanız bile hakkınızdır. Sizi kandırmışlar. Boşanırken size kolaylık vardı diye hatırlıyorum.

Bir akrabam da evlendikten sonra kocasının şizofreni olduğu öğrendi. Öncesinde minnak bir psikolojik rahatlığı vara getirmişler meseleyi. Sonra hamile kalınca boşanmaktan vazgeçtiler ama kaç yıl geçse de hala söyleniyor. Aşırı mutsuz evliliğinde. Kocasına annelik yapıyor resmen.
 
Ya ben hanımefendiyi anlıyorum da durum bence de rahatsızlıktan kaynaklı…Annesi diyor ki hep böyleydi…Evden çıkmaz bir yere gitmez, biz onu hep idare ettik işi var dedik felan diyor ben de diyorum ki anneciğim sizin idare ettiğiniz yerlerde babam da varmıştır ve kimse oğlunuzun yokluğunu sorun etmez ama benim olduğum yerde o olmayınca onun yokluğunu tolere edecek kimse yok…Yani ben onun eşiyim sizin gibi hayatım boyunca idare edersem bunun adı evlilik olmaz ki ben hep yalnız kalıyorum
Cehaletiniz karşısında inanamıyorum.Siz hala sizinle geldi gelmediğini mi dert ediyorsunuz? Psikoz nedir ufacık araştırınız mi? Tedavisiz psikotik rahatsızlığı olan biri ile aynı evdesiniz! Ne desem boş.
 
Ben de depresyon yaşadım yaşıyorum dönem dönem. İnsanın kolunu kaldırmaya dışarı çıkmaya hali olmaz, istese de yapamaz. Depresyon bir çok insanda özellikle türkiyede olan bir rahatsızlık kimi farkında kiminde de distimi boyutunda yani etkisi az. Eğer depresyon nedeniyle hastanede yattıysa hiç sorun değil. Çünkü dönem dönem tekrarlasa da depresyon grip gibi bir rahatsızlık. Siz bu hastalık ağırlaşırsa hastanede de yatabilirsiniz ya da hafifse ayakta da tedavi olabilirsiniz. Üstelik panik atak da vardı bende gerçi düzeldim şuan. Bu tür rahatsızlıklar modern dünyanın getirisi. Zaten hasta olduğunu kabul edip ilaç kullanan doktora gidenden çekinmeyeceksin. Ben mesela son 5-6 aydır ruhen iyi değilim. Deprem de tuz biber oldu depresyonumun üstüne panik atak geçirdim korkudan. Ama ben iyi değilim ve bunun farkındayım. Doktora da gidiyorum. Doktorun teşhisi de bu. İnsanların bedenleri gibi ruhları da hasta olabilir. Hastaneye yatmış olması benim için kıstas olmazdı. Tek sorun hastalığın ne olduğu… Çünkü tehlikeli boyutlardaki psikolojik rahatsızlıklar da var. Aynı tehlikeli ölümcül fiziksel rahatsızlıklar olduğu gibi.
Eşiniz bence de depresif ama sanırım depresyon boyutunu biraz aşmış acaba kronik majör depresyon mu? Tedavi olmayı da kabul etmiyor, hasta olduğunu da kabul etmiyorsa yıllarca sürebilir depresyon. Adamın ailesi o öyle diyorsa ve kendisi de ben aslında hasta değildim zorla yatırdılar hastaneye diyorsa adam demek ki normal olduğunu düşünüyor. İşte bu tehlikeli. Depresyon hastaları yüzde 90 hasta olduklarını kabul ederler. Zaten çok bellidir insanın ağzının tadı kalmıyor. Aşılmayacak sorun değil çabayla. Ama eşinizin tavırları çok muallak. Gerçekten teşhis depresyon mu?

Eşinizi doktora götürmeye ikna edin, teşhis konulsun, doktor bir konuşsun. Sonra tedaviye başlanır. Burada en önemli şey eşinizin ikna olması. Hasta olduğunu kabul etmesi. Bilemiyorum kabul etmemesinden ötürü bence pek depresyon gibi değil. Özellikle beynim konuşuyor vs demiş depresyonda insan düşünmek değil sadece uyumak ister, hali olmaz ki düşünmeye.

Eğer hastalığı ağır ve aşılmayacak boyutlardaysa, tedaviyi ve ilaçları da reddederse ayrılmaktan başka şansınız kalmaz. Çünkü bipolar, şizofren, çift kişilik gibi hastalığı olup ilaç kullanmayan kişi diyabet hastası olup insülin kullanmayan tedavi olmayan gibidir; ömür boyu sürünür, ömrü de uzun olmaz zaten. Bu sebeple ağır hasta ve tedavi olmuyorsa ayrılın…
Yorumunuzu dikkatlice okudum,eşiminki depresyondan fazlası bence, kendisi de teşhisi psikoz olarak tanımlamştı,en büyük sıkıntı zaten tedaviye ihtiyaç duymayıp kendi dünyasında kalmak istemesi…Hiç daralmaya gelemiyor bir şeyi yaptırmak için üç gün dil dökeceksin ki yapar mi o da bilinmez sürekli kafası dolu bir konudan başkasına odaklanmıyor kalıp doğruları var dışına pek çıkmaz birisi ona bir şeyi yapma derse ama o yapmayı kafaya koymuşsa kimseyi dinlemez
 
Tazminat davası açsanız bile hakkınızdır. Sizi kandırmışlar. Boşanırken size kolaylık vardı diye hatırlıyorum.

Bir akrabam da evlendikten sonra kocasının şizofreni olduğu öğrendi. Öncesinde minnak bir psikolojik rahatlığı vara getirmişler meseleyi. Sonra hamile kalınca boşanmaktan vazgeçtiler ama kaç yıl geçse de hala söyleniyor. Aşırı mutsuz evliliğinde. Kocasına annelik yapıyor resmen.
Ben bunu istemiyorum işte…
 
Cehaletiniz karşısında inanamıyorum.Siz hala sizinle geldi gelmediğini mi dert ediyorsunuz? Psikoz nedir ufacık araştırınız mi? Tedavisiz psikotik rahatsızlığı olan biri ile aynı evdesiniz! Ne desem boş.
Araştırdım ama pek net bilgilere ulaşamadım cehalettir doğrudur,dert ettiğim gelip gelmemesi değil de anlaşılmamak, değersizleştirilmek,duvar gibi birine işleyememek…
 
Ben de depresyon yaşadım yaşıyorum dönem dönem. İnsanın kolunu kaldırmaya dışarı çıkmaya hali olmaz, istese de yapamaz. Depresyon bir çok insanda özellikle türkiyede olan bir rahatsızlık kimi farkında kiminde de distimi boyutunda yani etkisi az. Eğer depresyon nedeniyle hastanede yattıysa hiç sorun değil. Çünkü dönem dönem tekrarlasa da depresyon grip gibi bir rahatsızlık. Siz bu hastalık ağırlaşırsa hastanede de yatabilirsiniz ya da hafifse ayakta da tedavi olabilirsiniz. Üstelik panik atak da vardı bende gerçi düzeldim şuan. Bu tür rahatsızlıklar modern dünyanın getirisi. Zaten hasta olduğunu kabul edip ilaç kullanan doktora gidenden çekinmeyeceksin. Ben mesela son 5-6 aydır ruhen iyi değilim. Deprem de tuz biber oldu depresyonumun üstüne panik atak geçirdim korkudan. Ama ben iyi değilim ve bunun farkındayım. Doktora da gidiyorum. Doktorun teşhisi de bu. İnsanların bedenleri gibi ruhları da hasta olabilir. Hastaneye yatmış olması benim için kıstas olmazdı. Tek sorun hastalığın ne olduğu… Çünkü tehlikeli boyutlardaki psikolojik rahatsızlıklar da var. Aynı tehlikeli ölümcül fiziksel rahatsızlıklar olduğu gibi.
Eşiniz bence de depresif ama sanırım depresyon boyutunu biraz aşmış acaba kronik majör depresyon mu? Tedavi olmayı da kabul etmiyor, hasta olduğunu da kabul etmiyorsa yıllarca sürebilir depresyon. Adamın ailesi o öyle diyorsa ve kendisi de ben aslında hasta değildim zorla yatırdılar hastaneye diyorsa adam demek ki normal olduğunu düşünüyor. İşte bu tehlikeli. Depresyon hastaları yüzde 90 hasta olduklarını kabul ederler. Zaten çok bellidir insanın ağzının tadı kalmıyor. Aşılmayacak sorun değil çabayla. Ama eşinizin tavırları çok muallak. Gerçekten teşhis depresyon mu?

Eşinizi doktora götürmeye ikna edin, teşhis konulsun, doktor bir konuşsun. Sonra tedaviye başlanır. Burada en önemli şey eşinizin ikna olması. Hasta olduğunu kabul etmesi. Bilemiyorum kabul etmemesinden ötürü bence pek depresyon gibi değil. Özellikle beynim konuşuyor vs demiş depresyonda insan düşünmek değil sadece uyumak ister, hali olmaz ki düşünmeye.

Eğer hastalığı ağır ve aşılmayacak boyutlardaysa, tedaviyi ve ilaçları da reddederse ayrılmaktan başka şansınız kalmaz. Çünkü bipolar, şizofren, çift kişilik gibi hastalığı olup ilaç kullanmayan kişi diyabet hastası olup insülin kullanmayan tedavi olmayan gibidir; ömür boyu sürünür, ömrü de uzun olmaz zaten. Bu sebeple ağır hasta ve tedavi olmuyorsa ayrılın…
Bir de hakkınız var hastalık da insanlar için kimin başına ne geleceğini asla kimse bilemez ama ben sadece evlenmeden bu durumları bilmek hakkımdı diye düşünüyorum nitekim kendisi de bilirsen vazgeçersin diye korktum demişliği var
 
Ay hemen o evden kaçın bence. Kim bilir ne rahatsızlığı var? Ben korktum. Sizden de saklanmış zaten bu durum. Mis gibi gerekçe...

Annenizin de ben seni pul diye mi verdim, alçak eşeğe binmesi kolay olur vs gibi laflarını hiç tasvip etmedim. Saçma sapan geri kafalı söylemler. Annenizin zihniyetinin sizi boşanma konusunda korkutmasına müsaade etmeyin. Bakın hayatınız zehir olur. Bu iş düzelmez.
 
Çok teşekkür ederim,ailemin gidip konuşması fikriniz hoşuma gitti sağolun…Ayrıca öneriniz üzere durumu doktora danışacağım bu da aklıma gelmemişti…Eşim ölse doktora gitmeyen biri, kendi durumu ile ilgili rahatsızlığın farkında, doktor tedavisine inanmıyor ve sürekli takviye vitamin vs kullanıyor , ben hamilelik ya da çocuk olması durumuyla ilgili bir engelimiz var mı diye kan testine bile götüremedim
Allah askina sakin cocuk yapmayin. Hic mi korkmuyorsunuz, adam sizofrense cocugunuzun da sizofren olma ihtimalinden? Benden boyle ciddi hastaligini saklayan adamla yasamaya devam etmezdim. Sizdeki de iyi cesaret.
 
Aileniz peki?

Almak isteyen alır ki bu hakkınız zaten, ben uğraşmak istemediğim için talep etmedim hiç bir şey ki ailemin yanındayım şuan okuyorum ve onlar destek bana hem maddi hem manevi.
Sanki hiç evlenmemişim gibi bir hava var evde hatta :)
Asıl gurursuzluk, evleneceğin insandan bir şeyler saklamaktır.
Ailem dağ köyünde yaşayan , emekli maaşı ile geçinen iki insan işte…Hiç bir konuda desteği esirgemezler ama benim de ayaklarımın üstünde durmam lazım…
 
X