Öncelikle herkese merhaba kk bayanları olumlu,olumsuz fikirlerinize çok ihtiyacım var.
Kısa kısa kendimi,eşimi ve ailelerimizi anlatmak istiyorum.
Ben 24 yaşındayım orta hali bir ailenin yıllarca ezilmiş bir annenin,yıllarca çalışıp didinmiş Atatürkçü ruhu çok yüksek olan bir babanın, 3 kız kardeşin ortanca olanı ve içinde dobra,haksızlığa tahammül edemeyen,sert mizacının altında anaç,merhametli evin biraz kız çocuğu birazda erkek çocuğu gibi yetiştirileniyim. Derecelerle okul bitirip iyi bir konumda çalışan bir ablam, iyi bir üniversitede okuyan kardeşime nazaran daha havai, daha adrenalini yüksek işler peşinde koşup mutlu olduğum yerlerde çalışıp mutlu olduğum gibi yaşadım. Hayattan kaybettiklerim den çok kazandığım şeyler olduğunu düşünürüm.
Eşim 27 yaşında oğlak burcu bir evin tek çocuğu, baba tarafından ilk torun. kendi halinde(biraz pasif) bir babanın, yıllar sonra ilkokul mezunu iken dışarıdan okul bitirip çalışıp bir çok şeyi kendi kendine başarabilmiş, bakımlı, aktif, sosyal bir kadının oğlu...
Gelelim bize... Eşim tam anlamıyla yıllarca peşimden koştu ne kadar istemiyorum olmaz desem de sanırım bende bu süreçte çok alışmıştım ona.. Çünkü bir kadının kendini mükemmel hisedebilmesi için elinden gelen herşeyi yapmış kendini bana adamış bir adamdı. Tabi bu durum bir süre sonra bana pek iyi gelmemişti çünkü bir insanın sizi hayatının merkezine yerleştirmesi belli bir süre sonra omuzlarınızdaki yükü bira daha fazlalaştırıyor. Konuşarak biraz ayrı kalarak bu sorunları aştık hatta eşimle 2 yıl çıktıktan sonra arkadaşlarının olduğunu farkettiğimdeki mutluluk tarif edilemez. Bu sırada yıllar akıp geçti ve artık 5 yılını doldurduğumuz bu ilişkide şartlar olgunlaştı ve evlendik. Çok güzel bir düğünüm, mükemmel bir balayı yaşadım. ve çok iyi anlaşabilen iki ailemiz vardı artık..
3.5 aylık evliyim ama bazen eşimi tanıyamıyorum. Sanki o sabırlı, sakin, şefkatli adam gitti yerine hırslı, öfkeli, sesini yükselten, beni incitmek için herşeyi yapan başka bir adam geldi. Ben kalabalık bir ailede yetiştim tek başıma yemek bile yiyemem severim ben hep beraber yaşanan gürültüyü,neşeyi,düğünü hatta ölümü bile çünkü yalnızlığın insana iyi geldiğini düşünen biri olmadım hiç bir zaman.. bu yüzden insanlar ölüme yaklaştıkça geleni gideni olsun, çocuklarım yanımda olsun cenazem bile kalabalık olsunki ne çok seveni varmış desinler demezler mi.. ben bunları düşünürken eşim yalnızlığa bayılan evde oturup tv izleyen, pes atan, ikimiz başbaşa olduğumuz zaman her istediğimi yapan hadi annemlere gidelim dediğim zaman yüzünü asan, annesiğile gittiğimizde benden önce sıkılıp kalkıp gitmeye hevesli biri benim kocam.. ne çevremdekilere anlatabiliyorum ne ailesine ne aileme kendimin bile alışamadığım şeylere insanlara açıklayamıyorum içime atmaktan bu yüzden kavga etmekten yoruldum. Meğer benim kocam yıllarca peşinden koştuğu, adına siteler açtığı şiirler yazdığı kadınla evlenip mutlu olmak istemiyormuş Benim kocam çalıştığım halde (bazen ondan geç geliyorum işten) evde hazır yemek olsun, maç izleyeyim ayağıma herşey gelsin eve tıkılp asosyal gibi yaşayabileceği bir kadın gibi görmüş beni...
Belki sizlere dertlerim büyük gibi gelmeyebilir ama ben şuan hayal kırıklığı yaşıyorum, ben şuan başka bir adamla evliyim, benim yüzüne bakıp evet çocuğumun babası sen olmalısın dediğim insanı tanımıyorum... Nasıl çözebilirim bilmiyorum dün çok yakın bir aile dostumuza gidelim dedim gelmedi ozaman ben giderim dedim kavga ettik sen git dedi bende ablamları arayıp beni alın ben geliyorum eşim yorgunmuş gelmeyecek dedim gittim ama bütün gece orda değildim düşünüp durdum akşam eve geldiğimde salonda tvnin başında uyumuş kaldırdım yerine yatsın diye sabahta hiç konuşmadan işe geldik ve beni hala aramadı
ne yapmalıyım