Yüzük müzük geri vermeyin bi durun helecok hızlı olaylar yaşanmış bi sakin kafa ile durup düsünün.
dicektim ki son sayfada otsal olaylar gördüm. Tutmayın yol verin gidene gidene..
Ot kullanan normal kişileri de yakın olarak biliyorum bağımlıları da.Yani. Durumların ciddileşeceğini fark ettiğimde ilerlemeden önce ot kullanma konusunu çözmemiz gerektiğini söyledim. Daha önceden de rahatsız olduğumu sürekli söylüyordum ama yaptırımsal bi şey söylemiyordum tabiki. O da ben bağımlı değilim istediğimde içmiyorum falan diyordu. O yüzden bu konuda değiştiğimi düşünmüyorum.
Ama bu konu hallolmadan evlenme teklifi etti diye ve beni bastırmaya çalışıyor diye kötü hissettim psikolojim bozuldu ve önceden çok sorun etmediğim şeyleri takmaya başladım.
Üzgünüm ama hem diyorsun ki kafeye gittiğimizde önceden de konuşmazdık hem de diyorsun ki başbaşa gidemedik kız kardeşinide çağırdı. Biraz seninle alakalı gibi geldi bana yani oturup hep birlikte kahvaltı yapmışsınız ve sonra kıza sen kal biz bi kahve içmeye çıkalım demek de olmaz yani. Nişanlımda öyle kardeşini çağırıyor bazen baş başa çıktığımızda ama bir kere bile dönüp de demedim neden kız kardeşinide çağırdın diye.Kızlar selam,
Yolun sonunda ya ayrılık ya evlilik var o yüzden lütfen bu yardım bana yapacağınız en önemli yardım olacak.
Burada hiç tutulmayan bi sevgilim vardı bilenler bilirAyrılmıştık. Sonra ben tekrar barıştım dayanamadım, salaklık saflık ne derseniz diyin
Barıştıktan sonra her şey güzel devam etti bir süre daha. Sıklıkla yüzük mevzusunu açmaya başladı, ciddileşmek istediğini belirtti. Ben de bu muhabbetler olunca ilişkiyi sorgulamaya başladım içime sinmeyen şeyleri düşündüm ve şöyle bir şeyle gittim ona “bu konular benim içime tam sinmiyor, bunları çözmeden ciddi bir adım atmayalım”
Sonra delirdi ne demekmiş o, bir anda neden değişmişim vs. Ben de değişmediğimi, evlilikte o söylediğim şeyin olmamasını istedim. 2 hafta kavga dövüş derken konular hiç bir yere bağlanmadan evlenme teklifi etti. Kabul ettim...
Sonra iğrenç bir dönem başladı bizim için. Ben problemli konuların çözülmesini beklemeden evlenmek istemediğim için kendi kendime aşırı stres yaptım ve kötü bir psikolojiye girdim. Fazla hassas ve kırılgan bi moda girdim. Mesela bir cafede otururken hiç birbirimizle konuşmadık (daha önce de konuşmazdık pek) buna içerlendim baya üzüldüm. Çünkü ben sevdiğim insanla bıcır bıcır olmak isterim saçmalayalım gülelim konuşacak konu bitmesin isterim. Önceden onun o ketum yapısı rahatsız etmezdi beni ama işte ekstra hassas yapımdan dolayı içerledim. Ama ona söylediğimde de bağırdı çağırdı bana, ağlattı beni. Nerede oturacağımızı konuşurken de ben avrupa yakasını çok istemediğimi ama oturacağımı söyledim. Önceden de orta bir yerde oturacağımız konusunda anlaşmıştık ve bu onu anlaşmayı bozmak olarak algıladı. “Bu konular çözülmeden adım atmayalım” lafımı da aynı algıladı. 1.5 ayda yaşadığımız olaylar neticesinde bana haksız yere böyle bi damga yapıştırdı. Aşırı tahammülsüz davranmaya başladı bana. Ben en sonunda yanında ağladım, çok üzüldüğümü söyledim, bu şekilde davrandığında evlenmekten korktuğumu söyledim. O da çok üstüne gittiğim için öyle olduğunu ama düzelteceğini söyledi.
En son konuya geliyorum.
Daha önce de bahsetmiştim ben sevgilimle dışarı çıkmayı çok severim. Benimki de ev kuşu. Bu konudan çok delirmişliğim var. En son “ayda 3 kere benim istediğim şekilde dışarı çıkılacak” diye bir anlaşma yapmıştık böylece ben asla sorun etmeyecektim. Bu anlaşmaya hiç uymadık, benim içimde de tabiki bu durum birikti.
Pazar sabahı kahvaltı yapmaya dışarı gideceğiz diye anlaşarak uyuduk ctesiden. Alarm kurduk. Bir uyandım ki alarmı kapatmış uyumuş. Gitmeyelim geç kaldık dedi. Gıcık oldum. Hayır gideceğiz dedim zorla duşa soktum. O sırada da kız kardeşi evde kahvaltı yapacağız sanmış ve marketten bir şeyler alıp gelmiş. Hal öyle olunca evde kalalım dedim ama üzüldüm gerçekten. Sonra kahve içmeye çıkarız diye değiştirdik planı. Kahvaltı hazırlamaya başladık ve erkek arkadaşım birden kız kardeşini de davet etti bana sormadan... en son 3 hafta önce dışarı çıkmıştık ve onunla dışarıda başbaşa bir şeyler yapmayı çok istiyordum. Moralim çok bozuldu suratım düştü. Sordu neyin var diye. Söyledim. Hm tamam özür dilerim AMA UZATMA dedi. Ben şok. Moralim daha da bozuldu. Hem kalbimi kırıyor düşüncesizlik ediyor hem de düzgün bi şekilde derdimi söylemişken tahammülsüzlük ediyor. Ben de o kahve içilirken suratım asık davrandım içimden gelmedi gülmek. 1 saat falan oturmuşuzdur. Ayrıldık evlere, ayrılırken de moralimin çok bozuk olduğunu gördü. Ama 6 saat hiç konuşmadık, telafi etmeye de çalışmadı. Araştığımızda kırık mısın hala dedi, evet dedim, biraz dengeli olsana dün çok mutluydun dedi, sonra konuşuruz dedi kapattı telefonu. Ben de iyice doldum, tahammülsüzlüğünden içim şişti ve şöyle bir mesaj attım “1.5 aydır aramız çok kötü, tahammülsüzsün ve çözemiyorum. Bi kaç gün ara verip bakalım mı neden tahammülsüzmüşüz niye böyle oluyormuş, böyle daha çok yıpratıyoruz ne dersin?” Dedim. İstemedi başta, tamam o zaman ben de istemiyorum dedim. Sonra istemeye başladı birden ve ara vermeye anlaştık.
Ertesi gün çok özledim ve mesaj attım sensiz 1 gün bile geçmiyor dedim. Onu yüzüğü taktıktan sonra ara verelim demeden önce düşünecektin dedi, ara verdik böyle olacak dedi nuh dedi peygamber demedi. Üstüne çok gittim ama dönmedi ben de bıraktım kendi haline. 2 gün geçti aradım bu akşam. Daha ne kadar sürdüreceksin bunu dedim. Ve başladı dökülmeye:
Ben çok değişmişim önceden her dediğine tamam dermişim sözünü ikiletmezmişim lafının üstüne laf söylemezmişim artık her dediğine bi şey diyormuşum huzur vermiyormuşum önceden ben boğakızıyla ne kadar huzurluyum mutluyum diyormuş artık rota tam tersine dönmüş ayrılmak istemiyormuş ama böyle de gitmiyormuş nolurmuş o kahve muhabbetini içime atsaymışım ya da güzelce deseymişim ki “tek gitsek daha mutlu olurdum” ve sussaymışım. Her şeyi uzatıyormuşum blabla.
Ben şok oldum ve telefonu kapattım çünkü böyle bir profil hiç değildim. Kızdığım şeyde gayet çıldırırdım söylerdim gönlüm alınana kadar pas vermezdim falan. Totosu aşırı kalkmış bunun.
Şimdi nasıl yapmalı? Hiç aramamalı mı? Yarın buluşup yüzüğü eline mi vermeli? Napmalı?
Üzgünüm ama hem diyorsun ki kafeye gittiğimizde önceden de konuşmazdık hem de diyorsun ki başbaşa gidemedik kız kardeşinide çağırdı. Biraz seninle alakalı gibi geldi bana yani oturup hep birlikte kahvaltı yapmışsınız ve sonra kıza sen kal biz bi kahve içmeye çıkalım demek de olmaz yani. Nişanlımda öyle kardeşini çağırıyor bazen baş başa çıktığımızda ama bir kere bile dönüp de demedim neden kız kardeşinide çağırdın diye.
Hepsini okuyamadım ama ya ayrılık ya Boşanma hissediyorum ben. Boşanma yazdım çünkü evlilik olsada siz hiçbir konuda uyumlu değilsiniz
Akrep erkeği çok zor ahh ah aynı eve girince bitersin emin ol. Ayrıldınız mı ohh çekimmiAhanda bir akrep kadınıbenim adam da akrep :)
Evet bence de uyumlu değiliz haklısınız. Bunun son 1.5 ayda hortlaması da bi tuhaf.
Ot kullanan normal kişileri de yakın olarak biliyorum bağımlıları da.
Gerçekten kendisi de ot formuna geçmişse bağımlıdır yalan söylüyor.
Yok yalan söylemiyor derseniz de ottan bağımsız karakteri öyledir. Ot denklemden çıksa da düzelmez bu kişi.
Başa dönecek olursam bağımlıysa da bağımlı kişilikler düzelmez. Yerine başka bir bağımlılık geçer. Yani iki yol da aslında aynı kapıya çıkıyor
Akrep erkeği çok zor ahh ah aynı eve girince bitersin emin ol. Ayrıldınız mı ohh çekimmi
Valla senin yine iyiymiş ben nişanlımla farklı şehirlerde yaşıyorum normalde senede 1 kere en fazla 1 hafta görebiliyorum ki nişanlanmadan önce 1,5 sene hiç görüşemedik :) Şimdi nişan oldu bu sene daha sık görüştük ama evlilik işleri eşyalar düğün yeri gibi durumlar olmasa yine aynı durumda olacaktım ben ona rağmen bu durumu takmıyorumAma biz kendisiyle hiç çıkmıyoruz kiayda 1 bilemedin 2 dışarıdayız ve bu benim için zaten bi sorun. Zaten adamı aşırı zor dışarı çıkarıyorum onlarda da bi zahmet kardeşini çağırmasın bence diye düşünüyorum. Yoksa başımın üstüne yeri var ailesinin.
Valla senin yine iyiymiş ben nişanlımla farklı şehirlerde yaşıyorum normalde senede 1 kere en fazla 1 hafta görebiliyorum ki nişanlanmadan önce 1,5 sene hiç görüşemedik :) Şimdi nişan oldu bu sene daha sık görüştük ama evlilik işleri eşyalar düğün yeri gibi durumlar olmasa yine aynı durumda olacaktım ben ona rağmen bu durumu takmıyorum
Çok özel olacak ama ot bağımlısı olduğunu sonradan öğrendiğim bir erkekValla kendisi de ot kıvamında biraz ne yalan söyleyeyim. Onu içince pek hoşsohbettir eğlencelidir sürekli güleriz onu içmeyince pek ketum. Ona kalırsa onu içince stres atıyormuş.
Sanmıyorum yine takacağımı çünkü bende ev kuşuyumSizin ama mecburiyetten öyle ☺ aynı eve girip evden hiç dışarı çıkmazsanız takarsınız herhalde siz de :)
Ben de boğayım. Gerekirse kalbim paramparça tuzla buz olur ben yine de mantığımı dinlerim. Çok şaşırarak okudum konu sahibini.
Senede 1 kere yılda yani 12 kere gördüğünüz biriyle evlenme cesareti gösteriyorsunuz. Ve 1.5 sene hic gorusmemissiniz.Valla senin yine iyiymiş ben nişanlımla farklı şehirlerde yaşıyorum normalde senede 1 kere en fazla 1 hafta görebiliyorum ki nişanlanmadan önce 1,5 sene hiç görüşemedik :) Şimdi nişan oldu bu sene daha sık görüştük ama evlilik işleri eşyalar düğün yeri gibi durumlar olmasa yine aynı durumda olacaktım ben ona rağmen bu durumu takmıyorum
Ben de hanımefendinin nickinden dolayı öyle dedim. Kimileri kötü buluyor bu durumu. Başıma bir dünya dert geldi ama olsun gururum yüzünden geldi. Kimsenin peşinden onun bağımlısıymış gibi koşmadım. Bu sebepten dolayı burada yazılanlara anlam veremiyorum.Burc konusu degil ama aynı sekilde bende halılarda sürünsem yine de mantık derim. Kimsenin pesinden kosmam kafami hep dik tutarım olmasanda olur tarzinda. Burcum boğa sizin gibi :)
(kendimi yanlış anlatmışım)Senede 1 kere yılda yani 12 kere gördüğünüz biriyle evlenme cesareti gösteriyorsunuz. Ve 1.5 sene hic gorusmemissiniz.
Umarım aynı eve girince hayal kırıklığına uğramazsınız :)