Konuyla az biraz alakasız olacak ama aklıma geldi. Ben kendi soyadımı da kullanmak istemiştim ama nikah işlemleri sırasında heyecandan dilekçe vermeyi unutmuştum. Neyse nikahtan sonra kimlik değiştirmeye gidince nüfus dairesinde dedim ki böyle böyle ben iki soy isimi de kullanacağım. Tamam şu formları doldur dediler. Aldım oturdum dolduruyorum bir erkek memur panik halinde kızım dur dur doldurma dedi. Yanlış evrak verdiler diye düşündüm ki şöyle devam etti: Kocandan izin aldın mı sen bak sonra sıkıntı çıkmasın? Geçen böyle bir şey oldu neredeyse boşanıyorlardı falan.
Şok olmuştum.
Mesela bulunduğum şehirde imam nikahlı yaşamaya o kadar alışılmış benimsenmiş ki bunu da iki olayda farkettim. İlki buraya ilk geldiğimde yine nüfus dairesinde ikametgah aldirmak için memurla yaşandı. Eşim işte olduğu için ben gitmiştim ve eşimin de ikametgahının taşınmasını istedim. Memur bana soy isminiz aynıysa tasiyabiliriz dedi. E evliyiz yani aynı tabi dedim. Anlamamıştım bu ilk olayda tam.
Sonra bir gün kargo gelmişti eşimin adına. Ve evde olmadığımız için şubeden almak gerekti. Ben gittim tabi, alabilirsem alırım diye. Kargo görevlisine de sordum eşimin adına kargo gelmiş ben alabilir miyim diye. Soy isminiz aynıysa alabilirsiniz dedi. Kaldım öyle. Eşim, evliyiz, soy isminiz aynıysa, bom. Öyle anılar işte.
Kafa sisirmelik.
Burada evlenmeden aynı evde yaşasa sevgililer mahallenin namusu gidiyor diye neredeyse taşlanirlar mesela ama imam nikâhlıyız deseler okeeey denecek demek ki.
Hani eşitlik, soy isim, kadının adı tartışmaları dönmüş de aklıma geldi bunlar öyle. Soy isime gelene kadar o kadar çok şey var ki değişmesi/düzeltilmesi gereken.
Haaa bu arada bu şehir benim memleketim, bir şehri kotulemek için yazmış da değilim. Türkiye dogusundan batısına Türkiye. Değişecekse birşeyler doğusundan batısına değişmeli.