“Ettikleri lafın hakkını verin, nasılsa her türlü laf yiyorsunuz” . O kadar doğru ki , gerçekten bu şuna benziyor her gün birine çiçekle gitseniz ve bir gün unutsanız karşınızdaki “çiçek getirmedin” der ya hani, bizim ilişkimiz çok enteresan bir şekilde buna evrildi. Bir hafta kendi hayatımla, işimle gücümle, çekirdek ailemle meşgul olsam mutlaka bir yerden olay çıkartıp saldırıya geçiliyor. Madem ki her türlü laf yiyorum, bundan sonra gerçekten hakkını vereyim. Muhteşem .
Duygularımı ifade etmeyi çok denedim, her zaman kendilerince haklı bir gerekçe ortaya attılar, verilen cevaplarda hep benim eşimle birlikte halledebildiğim için yardıma ihtiyacımız olmadığı, ablamın çalışmadığı için para ihtiyacının olduğu vs vs gibi artık aklımın almadığı saçma sapan açıklamalar. İnsan ailesi eğitimli olunca ve dediğim gibi anne olana kadar muhteşem ilişkilerinin olduğu sanrısıyla yaşayınca bir noktaya kadar kabullenmek istemiyor. Ama terapiye başladıktan sonra büyük aydınlanmalar yaşadım konuyla ilgili, benzer durumlar yaşayan arkadaşlar varsa terapiyi şiddetle öneririm. Ve gerçekten kendimi düşünüyorum da , dediğiniz gibi ne anneanne ne dede ne teyze ne akraba , bir tek annem adaletli sevseydi özenseydi bugün terapilerde vakit ve nakit kaybıyla uğraşmadan buralara bu konuyu açmadan hayatın içinde huzurlu bir şekilde akacaktım. Her şey insan için, farkındaysak düzeltebiliriz, haklısınız, çocuğumun ihtiyacı sağlıklı bir anne. Anneanne özlemini de ben daha sağlıklı bir anne olarak kapatmaya çalışacağım. Bu arada evladıma hiçbir zaman yansıtmıyorum çok şükür ki. Size de çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuza .Bence kesinlikle duygularınızı ifade etmelisiniz. Karşılığında ne derlerse öyle düşünüyorsanız öyleyim deyip iletişimi kesmeniz sizin ruh ve beden sağlığınız, aileniz için emin olun en iyisi. İleride çocuğunuz anneanne, dede, teyze vs yokluğundan zarar görmez ama ruh sağlığı bozulmuş bir anne onun hayatını olumsuz yönde etkiler. Bazı şeyleri arkada bırakabilmeyi öğrenmek zorundayız maalesef.
İnsan yaşı, titri ne olursa olsun o sevgiyi, o onayı, o ilgiyi o anneden istiyor işte. Eşyanın tabiatına oldukça aykırı bir şekilde hem yara bandın hem yaran oluyor aile. Ama sizlerin de söylediği ve benim de zaten çok iyi bildiğim gibi artık sorumlu olduğum bir evladım varsa ve ortada ciddi bir adaletsizlik varsa o sınır geç kalmadan konulacak. Bildiklerimizi burada birbirimize tecrübelerimizle hatırlatmamız o kadar iyi geliyor ki, normal hayatta sadece en yakın arkadaşımla ve terapistimle konuştuğum bir konu bu . Eşimle dahi paylaşmadığım , hep içime attığım bir konu. Siz de zaten neden burada açtığımı neleri duyarak cesaretlenmek istediğimi çok iyi anlamışsınız, kadını yine kadın anlıyor işte. Bu muhteşem bir empati.Kankam koskoca avukat kadınsın zehir gibi zekisin zaten olayı cozmussun burada yazdıklarının hepsi de çok haklı sen de bunu biliyorsun. Bizden de haklısını duyup biraz daha cesaret almak için konuyu açmışsın ki çok süper bi hareket yapmışsın çünkü evet çok haklısın ve hiç suçlu hissetme işine gücüne bebisine odaklan bebisin sana ihtiyacı var, en çok bebisin sana ihtiyaci var. Ablan kocaman kadın darlamasin seni bir zahmet. Tulay kök sinir koyma videolarını izle. Gerekirse bozuk plak gibi tekrarla "kosullarim musait degil, bu kadar destek olabiliyorum" bitti. Onlar seni anlamayacak anlamak istemeyecek hiçbir zaman sana hak vermeyecekler ve evet kötü evlat olacaksın ama bunun hiçbir önemi yok ve bunu sen de biliyorsun.
Anladığım kadarıyla birebir aynı şeyleri yaşamışsınız benimle. En çok ilgimi çeken kısım şu kısım oldu, siz de benim gibi doğum yaptıktan sonra o kadar da iyi olmayabiliriz aydınlanmasını yaşamışsınız. Ben buna inanamıyorum mesela , doğum yaptıktan sonra gördüklerime, yalnızlığıma, yapılan evlat ayrımına, benim tamamen gözden çıkartılmış olmama, ben doğum yapana kadar birileri bana bunları yaşayacaksın sen bu ailede deseydi hadi oradan canım benim muhteşem bir annem var asla böyle şeyler yaşatmaz bana derdim, o kadar iyi bir anne kız ilişkimiz olduğunu düşünüyordum. Terapi bana şu aydınlanmayı yaşattı “çünkü ihtiyaç duymuyordunuz onlara, her işinizi kusursuzca kendiniz hallediyordunuz, okul başarısı , iş başarısı, finansal özgürlük, iyi bir sosyal çevre , olması gerektiği kadar sağlıklı bir evlilik” derken hiçbir konuda dert aktarmayan, sadece neşe aktaran evin aslan çocuğuydunuz aileniz tabiriyle. Ne zaman ki eşiniz ciddi bir sağlık sürecinden geçti , ne zaman evde küçücük bebekle yalnız bırakıldınız, hastanede eşinizin yanında olamayacak kadar bile yalnız bırakıldınız çünkü bebeğinizle bir saat bile ilgilenen olmadı, o zaman anladınız “aaa bu benim en kötü günüm , ailem nerede ?” Dediniz. Evet, en kötü günlerimde yapayalnız evde dua ediyordum , pandemiydi , hiçbir şey yapamıyordum , o anki çaresizliğimi , o umursamayışlarını o kadar terapiye rağmen hala aşamıyorum. Üzerine bu kadar yıl, çalışmayan ablamın çocuğuna 7-24 bakıp bana kızım acil işin varken ilgilenirim bile denmedi , yardımcı bulana kadar eşim işinden izin alıp koştu hep annem beş dakikalık mesafede olmasına rağmen . Torunlardan birine sürekli kıyafetler oyuncaklar hediyeler alındı benim çocuğuma yok. Ben bu maddi kısımları hiç takmadım bile diğerleriyle meşgul olduğum için ama hayır ya ailem varlıklı bir aile, bu da asla böyle olmamalıydı. Bunca yıl manen ve madden bu kadar yalnız bırakılan bir evlat olarak ablam boşanma aşamasına gelince “her şeyi bırak, tek işin ablanın moralini düzeltmek olsun” deniyor şimdi bana. Evet, farkındayım, bu çok büyük bir delilik artık. Buna müsade etmeyeceğim , olması gerektiği kadar destek verip kendi evladımı, psikolojimi, işimi , kendi hayatımı ayakta tutacağım. Bu şekilde devam edersem bundan 10 sene sonra sizin yazdıklarını yazacağım muhtemelen buraya. Çok uzattım biliyorum ama siz en son şunu yazmışsınız , “şimdiki aklım olsa sınır da koymaz, kesip atardım” . Bunu yapmak insana kendini köksüz kimsesiz hissettirmez mi? Biliyorum şu anda da olmaları gerektiği kadar yoklar , en kötü günümde de yoktular evet ama sağlıklı sınır koyup ötede olmaları daha sağlıklı olmaz mı sizce ? (Siz anlıyorsunuz beni, bunu hangi duyguyla yazdığımı)Konu sahibi erkek kardeş farkıyla maddi manevi hemen hemen aynı aile yapısından geliyoruz. Bizim ailenin empatı, yılda en az 3-4 kez kurban edilen günah keçisi de bendim, sizin yaşadığınız süreçleri tek tek yaşadım, doğum yapana kadar ailemle iyiydik, anne olduktan sonra o kadar da iyi olmayabilecegimiz konusunda aydinlanmaya başladım ama eyleme geçmeye cesaret bulamadım, terapiyle ayakta durdum. 40 yaşımda tek bir olayda birikenlerle patlayip tertemiz bir cinnet geçirip yuzlestim, sonra sınır koydum, şu an 45 yaşımdayım ve keşke yıllar önce sınır koymak yerine kesip atsaydim diyorum.... Dilerseniz bunu siz de yapabilirsiniz geç olmadan, ama neden yapamadığınizi da biliyorum.... Allah yardımcınız olsun
Evet bu köksüz kalma korkusu o bağı koparmaya tek engel , bir de ya onlara birşey olursa vicdan azabı çeker miyim düşüncesi ama inanın yaş ilerleyip geriye baktıkça onların ölümünden korkarak kendi ölümünü beklediğini göreceksin, evladının ilerde seninle kendini zorlayarak, korkudan , mutsuz olmak uğruna ilgilenmek zorunda olduğunu düşün , ister miydin onu böyle yasatmak? veya bir süre senden uzak kalmak istedi diye onu sildigini, suçladigini..Mümkün mu böyle birşey? Yıllarca aramasa da ihtiyacı olduğunda koşmaz misin? Annelik bu değil. Anlayacaksın ama ömrün geçmiş olacak.Anladığım kadarıyla birebir aynı şeyleri yaşamışsınız benimle. En çok ilgimi çeken kısım şu kısım oldu, siz de benim gibi doğum yaptıktan sonra o kadar da iyi olmayabiliriz aydınlanmasını yaşamışsınız. Ben buna inanamıyorum mesela , doğum yaptıktan sonra gördüklerime, yalnızlığıma, yapılan evlat ayrımına, benim tamamen gözden çıkartılmış olmama, ben doğum yapana kadar birileri bana bunları yaşayacaksın sen bu ailede deseydi hadi oradan canım benim muhteşem bir annem var asla böyle şeyler yaşatmaz bana derdim, o kadar iyi bir anne kız ilişkimiz olduğunu düşünüyordum. Terapi bana şu aydınlanmayı yaşattı “çünkü ihtiyaç duymuyordunuz onlara, her işinizi kusursuzca kendiniz hallediyordunuz, okul başarısı , iş başarısı, finansal özgürlük, iyi bir sosyal çevre , olması gerektiği kadar sağlıklı bir evlilik” derken hiçbir konuda dert aktarmayan, sadece neşe aktaran evin aslan çocuğuydunuz aileniz tabiriyle. Ne zaman ki eşiniz ciddi bir sağlık sürecinden geçti , ne zaman evde küçücük bebekle yalnız bırakıldınız, hastanede eşinizin yanında olamayacak kadar bile yalnız bırakıldınız çünkü bebeğinizle bir saat bile ilgilenen olmadı, o zaman anladınız “aaa bu benim en kötü günüm , ailem nerede ?” Dediniz. Evet, en kötü günlerimde yapayalnız evde dua ediyordum , pandemiydi , hiçbir şey yapamıyordum , o anki çaresizliğimi , o umursamayışlarını o kadar terapiye rağmen hala aşamıyorum. Üzerine bu kadar yıl, çalışmayan ablamın çocuğuna 7-24 bakıp bana kızım acil işin varken ilgilenirim bile denmedi , yardımcı bulana kadar eşim işinden izin alıp koştu hep annem beş dakikalık mesafede olmasına rağmen . Torunlardan birine sürekli kıyafetler oyuncaklar hediyeler alındı benim çocuğuma yok. Ben bu maddi kısımları hiç takmadım bile diğerleriyle meşgul olduğum için ama hayır ya ailem varlıklı bir aile, bu da asla böyle olmamalıydı. Bunca yıl manen ve madden bu kadar yalnız bırakılan bir evlat olarak ablam boşanma aşamasına gelince “her şeyi bırak, tek işin ablanın moralini düzeltmek olsun” deniyor şimdi bana. Evet, farkındayım, bu çok büyük bir delilik artık. Buna müsade etmeyeceğim , olması gerektiği kadar destek verip kendi evladımı, psikolojimi, işimi , kendi hayatımı ayakta tutacağım. Bu şekilde devam edersem bundan 10 sene sonra sizin yazdıklarını yazacağım muhtemelen buraya. Çok uzattım biliyorum ama siz en son şunu yazmışsınız , “şimdiki aklım olsa sınır da koymaz, kesip atardım” . Bunu yapmak insana kendini köksüz kimsesiz hissettirmez mi? Biliyorum şu anda da olmaları gerektiği kadar yoklar , en kötü günümde de yoktular evet ama sağlıklı sınır koyup ötede olmaları daha sağlıklı olmaz mı sizce ? (Siz anlıyorsunuz beni, bunu hangi duyguyla yazdığımı)
Bunu diyecektim. Çocuklarımı kendim büyüttüm. Annem yeğenlerime baktı. Gurbetteyim ama sıkıntı yapsam gel altı ay da bana çocuklarıma bak diyebilirdim. Aksine o kuzular da benim canım, yeğenlerim. Benim eşim, çok şükür elimiz ayağımız tutuyor. İyi kötü büyüttük. Canınızı boş yere sıkmayın.Üzerine sürekli bastıra bastıra ben büyüttüm eşimle biz baktık yazmışsınız ama zaten olması gereken bu ! Bende her zaman imrenmişimdir annesi kayınvalidesi bebeğine bakan buzluğa kışlığını çorbasını köftesi konulan gelinlere , evet bazı insanlar daha şanslı kayınvalide anne desteği oluyor ama napalım herkesde o şanslı gruptan değil bende değildim annem vefat etmişti
Ablanız boşanmış inanın çok zor zamanlar geçiriyordur özelliklede çocuğu varsa ama kimse size herşeyi bırak onun derdini al demiyor . Zaten herkesin hayatta kendi işi evi sorumlulukları var gece gündüz onlara taşınamazsınız Belki bir cumartesi ablanızla bir kahveye gidip onu dinlemeniz farklı ortamlarda kafasını dağıtmasını sağlamanız bir kafede bir çay içmeniz bile çok büyük bir iyilik şu an onun için.
Mesajı yeni gördüm aynı şeyleri yaşadım ve şu an o kadar ruhsal sıkıntım var ki. Bazen bırakmak en iyisi. Erkeklere diyoruz ya hep kendi ailesi var diye kadın için de geçerli. Herkes anane sevgisi ile büyüyecek bir şey yok çocuğuna tek fayda olacak sensin güzel bir ruh sağlığına sahip olmakSürekli kendilerine yardım edilmesini isteyen insanların, insanlara hiç faydası, yardımı olmaması gerçeği... Net ol, alttan alma annenin hiç yardım etmiyorsun manipülelerine inanma. Kendinden çok fedakarlık yapma. Hiç ilgilenme demiyorum ama önceliğin çekirdek ailen olsun.
Sanırım haklısınız, bu konuda kendimi geliştirmek ve durumu kabullenmekte başka çarem kalmadı sanırım. Ben evlat ve torun ayrımını kabullenemiyorum , gurbette olmasaydınız ve aynı şehirde olsaydınız, bir tarafa kul köle olunurken siz ve sizin evladınız tamamen görmezden gelinseydi yine de aynı şekilde düşünüp hissedebilir miydiniz ? Ablam da yeğenim de benim canım, burada konu inanın onlardan bağımsız. Yazılarımı okudunuz mu bilmiyorum bu yıllardır süren bir evlat ve torun ayrımı, ablamın boşanma durumu tamamen yeni bir gündem ki en çok ben destek oldum, oluyorum, elimden gelenin ve hatta gelmeyenin bile en fazlasını yapacak şekilde. Benim içimdeki geçmeyen acı şu: ben de bir anne kuzusuyum ve benim çocuğum da bir torun, bu hakkın elimizden alınmış olmasını kaldıramıyorum. Canımı sıkarak da sadece kendime yapıyorum bunu ben de çok net bir şekilde biliyorum ama gelin görün ki insan bu tarz üzüntüleri bir anda aşamıyor. Çabalayacağım , değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.Bunu diyecektim. Çocuklarımı kendim büyüttüm. Annem yeğenlerime baktı. Gurbetteyim ama sıkıntı yapsam gel altı ay da bana çocuklarıma bak diyebilirdim. Aksine o kuzular da benim canım, yeğenlerim. Benim eşim, çok şükür elimiz ayağımız tutuyor. İyi kötü büyüttük. Canınızı boş yere sıkmayın.
Kesinlikle katılıyorum , çocuğum ruhen ve bedenen sağlıklı bir anneyle büyüdükten sonra gerisinin hiçbir önemi yok. Benim de şimdiden ruhsal açıdan bu konu özelinde çok sıkıntım birikti, ileride pişman olmamak ve keşke dememek için belki de yapılması gereken tek şey yok sayıldığımız kadar yok saymaktır.Mesajı yeni gördüm aynı şeyleri yaşadım ve şu an o kadar ruhsal sıkıntım var ki. Bazen bırakmak en iyisi. Erkeklere diyoruz ya hep kendi ailesi var diye kadın için de geçerli. Herkes anane sevgisi ile büyüyecek bir şey yok çocuğuna tek fayda olacak sensin güzel bir ruh sağlığına sahip olmak
Belki de hepsi bu kadardır gerçekten de. Oturup laf anlatmaya çalışmanın, ne kadar kırıldığımı açıklamanın hiçbir manası yok artık ve buna takatim de yok. Bundan sonra kendisi uğraşsın eğer evladına ve torununa kıymet veriyorsa . Vermiyorsa da gerçekten benden bu kadar.Yani cano yapacak bir şey yok, durumu kabullenmek mecburiyetindesin. Ağzına geleni say annene, sonra mesafe koy akılları başlarına gelirse gelir gelmezse de gelmez bu insanlar da böyle işte.
1- çocuğu kim doguruyorsa o ve eşi sağ -tam ve sağlıklı ise o bakmali akrabalara sitem edilmesini ve güvenmeyi doğru bulmuyorum . 2- siz bu konuda bir köprü ,bir dayanak dert dinleyen biri olmak istemiyorsanız olmayın böyle bir hakkinuz var . Kimse kimsenin psikolojik -maddi-manevi desteğine güvenerek boşanmasın ve dogurmasin
Bu arada eşim sağlıklı değilken, çok ciddi bir tedavi sürecindeyken dahi bana yardım teklif etmeyi bırak, çok nadir aranıp soruldum. Hastalığa grip muamelesi yapıldı aslansınız kaplansınız denildi. Ama kendilerinin tırnakları kırılsa ölüyoruz derler. Böyle işte.. Bunlar birikince patlıyormuş işte bir noktada.1- çocuğu kim doguruyorsa o ve eşi sağ -tam ve sağlıklı ise o bakmali akrabalara sitem edilmesini ve güvenmeyi doğru bulmuyorum . 2- siz bu konuda bir köprü ,bir dayanak dert dinleyen biri olmak istemiyorsanız olmayın böyle bir hakkinuz var . Kimse kimsenin psikolojik -maddi-manevi desteğine güvenerek boşanmasın ve dogurmasin
Anlıyorum. İçinizden gelmiyorsa ablaniza köprü olmak zorunda değilsiniz sonuçta çocuk ve evlilik gibi iki büyük sorumluluğunuz varBu arada eşim sağlıklı değilken, çok ciddi bir tedavi sürecindeyken dahi bana yardım teklif etmeyi bırak, çok nadir aranıp soruldum. Hastalığa grip muamelesi yapıldı aslansınız kaplansınız denildi. Ama kendilerinin tırnakları kırılsa ölüyoruz derler. Böyle işte.. Bunlar birikince patlıyormuş işte bir noktada.
Ablanız koca kazık, kendi dertlerinin üstesinden gelsin bı zahmet..Rabbena hep bana insanlardan nefret ederim.. Anneniz bile olsa sınır koyun, dar günümde annelik yapmayan insan da bir zahmet susmayı bilsin!!Çok teşekkür ediyorum , evet annem için de bu durum böyledir. Ablam her şeyiyle mükemmeldir ve bende sürekli bir kusur arar. Baktınız mı ailede hiçbir zaman sorun çıkarmayan kendi yağında kavrulan , derdini bile söylemeyen evlat benimdir . Tüm ailemiz yıllardır sadece ablamın dertleriyle perişan durumdayız. Gerçekleri söylediğimde , yeter artık ağlamasın ablam ayağa kalksın yavrusu var güçlü olsun dediğimde annemden “sen boşanınca sen öyle yaparsın” şeklinde bir cevap aldım. Sanırım bu bardağı taşıran son damla oldu bende. Ve çocuk bakma konusuna gelince de kesinlikle çok haklısınız aile büyükleri rahat etmeli ancak yardım etmek bambaşka bir konu ve siz bence beni çok iyi anladınız.