Sizi kirmak uzmek istemem.
Ama ilerde daha cok kirilmamak icin suan kirilmaniz sart.
Evin gecimini umursamayip kumar oynuyor, yarin colugun cocugun rizkini harcayacak. Kac tane kumar oynayan tanidigim varsa o is ordan ilerledi kimi katil oldu kimi maktul.
Siz hala ama elimi tutuyor diyorsunuz.
El tutmak bisey degil guzel kardesim getir ben de tutarim elini.
Bu adamda pek ala romantik sevgili olabilir ama koca veya baba olmaz.
Kartini alsaniz ne yazar? Bu devirde hala kart mi kullaniliyor? Qr kod ile catir catir para ceker, nakit avans da ceker, hatta bir mesajla kredi ceker. Yalan soyleyebilen biri cunku. Yok buna engel olsaniz tefeciye gider.
Cok uzgunum ama kendinizi kandirmayin. Daha cok uzulursunuz.
Benzer düşüncedeki son yorum sizinki diye alıntı yapıyorum, yazacaklarım doğrudan sizinle değil benzer düşüncedeki tüm yorum sahibeleriyle alakalı.
Ki yanlış anlaşılma olmasın, konu sahibesine yardımcı olma ve onu koruma refleksiyle hareket ettiğinizden şüphem yok. Ancak bağımlı insanların koşarak uzaklaşılması gereken umutsuz vakalar olarak değerlendirilmesi gerektiği düşüncesini çok yanlış buluyorum.
Bu insanlar hastalar. Ve kimse işbirliğine açık, iyileşmek için elini kendisine uzatmış bi insana kolay kolay sırtını dönüp gitmemeli, hele de bu insanı severken, bu insanı aile kabul etmişken.
Konuyu karı-koca ilişkisinden çıkarıp başka bi örnek üstünden gitmek gerekirse yeni nesil eskiye oranla bağımlılıklara çok daha fazla yatkın mesela. Siz (şahsınız değil, genel olarak siz) şahane evebeynler olduğunuzu zannederken hiç farkında olmadan iddia bayiilere, bahis sitelerine bağımlı bi çocuk yetiştiriyo olabilirsiniz örneğin.
Nereye gittiğini pek de bilmediğiniz, evladım yokluk görmesin, gençtir harcasın diye verilen harçlıkların ne kadarının bu şekilde harcandığını biliyo musunuz? Kaç ailenin çocuğuyla sağlıklı bi iletişimi var, çocuğun gün gün ne yaptığını biliyor? Ergen deyip başınızdan savdığınız evlatlarınız kimlerle takılıyor, arkadaşları kimler, nelere alışıyorlar, sizden neleri gizliyorlar biliyo musunuz? Pek çok insan bilmiyor.
Gün gelip işler sarpa sardığında, evladınızın kumar bağımlılığı olduğunu öğrendiğinizde ona sırtınızı dönebilir misiniz? Asla düzelmeyecek deyip umudu kesebilir misiniz? Kesemezsiniz, kesmemelisiniz. Size zarar vermesine göz yumun demiyorum bakın, kendisine zarar vermesine içiniz el vermez, elinizi üstünden çekemezsiniz diyorum. Aile olmak böyle bi şeydir.
Kumar, uyuşturucu, alkol ya da başka bi bağımlılık insanları sevdiklerinden tecrit etmek için bi sebep değildir. Tedavisi zor, süreç sert geçebilir, yenilip yenilip tekrar başlaması gerekebilir, sevdigin birini sıfırı tüketirken görmek yerine kaçıp canını kurtarmak daha kolay gelir (hayat kaç ya da savaştan ibaret bi yerde, bazen savaşmazsınız normaldir) bunların hepsini anlıyorum. Hatta bu yönüyle kansere benzetiyorum biraz. Çok yıpratıcı, adı bile insanları kaçırmaya yetiyo, her zaman nüks etme tehlikesi var. Ama kimse kocam kanser diyen birine boşan demiyor.
Karşınızda hastalıgı kabul eden, tedaviye acık bi insan varsa konu sahibesi terk etmek ilk secenek olmamalı diye düsünüyorum.