- 6 Aralık 2022
- 1.672
- 3.849
- Konu Sahibi beyazkuguu1
- #201
kendimce ben de kendimi ayakta tutmak için daha sağlıklı bir hayatım olsun diye bilinçlenmeye çalışıyorum bu konularda
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Ben de bu sorunun cevabını merak ediyorum..Doktor hanim, artik hastaneye intihar vakasi olarak gelen hastalara sadece sakinlestirici igne yapılıp, polis ifade aldiktan sonra sikayetim yok derse olayin pesi birakiliyor mu?
Benim bildigim prosedur biraz daha farkliydi sanki?
kinayeli demiştim bunu ama diğer mesajlarıma denk gelmediniz sanırım böyle pek anlaşılmamış :) bu kadar dramaya, şımarıklığa şikayetçi olmak yakışırdı diye dedim
Neden? Ası Kocası şikayetçi olmalı.
Harikasınızz gerçekten, konu sahibine siz hasta değilsiniz patolojik bi vakasınız diyesim gelmişti benimde o kadar olay yeri ve vaka sonucunda anlattığı profile hiç uymuyorVaran 1.
Ya bu çok saçma bir davranış. 2 kişi masada otururken masayı tek başınıza terk etmek olayı büyütür, sizin de amacınız olayın büyümesini engellemek değil, böyle davranışlarla ilgi görmek istemek.
Varan 2.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Kafanıza göre teşhis koyup ilaç bırakırsanız iyileşemezsiniz. Doktorlar müneccim değil, görüşme sonucunda en uygun olduğunu düşündüğümüz tedaviye başlarız ve 2 hafta sonra kontrole çağırırız, ki yan etki profili- fayda görme vb durumları tayin edip , tedavinin gidişatına karar verebilelim. Doktorunuza yan etkilerden bahsetseydiniz size en uygun tedaviyi birlikte bulabilirdiniz.
Varan 3.
Kusura bakmayın bu davranışlarınızı depresyonla açıklayamazsınız.
Varan 4.
Varan 5.
Off, kusura bakmayın ama resmen histriyonik kişiliksiniz , sizdeki asıl sorun primer bir psikopatoloji ( örneğin majör depresyon) değil, resmen “tıptaki adıyla” ( asla hakaret amacıyla söylemiyorum) kişilik bozukluğu/ ikinci eksen kişilik özellikleri. Depresyon varsa da zaten var olan duruma eşlik ediyor diyebiliriz.
Eylemleriniz, davranışlarınız , acile başvurma şikayetiniz vb o kadar tipik ki, hep ben - merkezci davranan, olayları abartan,daima kendini mağdur ve haklı gören, haksız olsa da hep geçerli bir bahanesi olan, karşı tarafın daima hatalı olduğunu düşünen, sürekli ilgi isteyen ve ilgi göremediğinde kontrolü kaybedip konversif öfke nöbetleri geçiren , yani dört dörtlük bir histriyonik kb .
İşin kötü tarafı, B kümesi yani kişilik bozuklukları, tedavisi ilaç olan durumlar değildir, çünkü bunlar birer hastalık değil. Patolojik mizaç diyebiliriz basitçe.
Etrafınızla sağlıklı bir ilişki kurmak istiyorsanız kendinize çekidüzen vermeniz gerekiyor, çünkü bu etrafınızdakiler için öyle zor bir durum ki. Zannetmeyin ki sonsuz krediniz var , eğer çaba göstermezseniz yalnız kalırsınız.
Sizin gibi binlerce hastam oldu, maalesef ilaçlar belli başlı ve sınırlı noktalarda işe yaradı çünkü dediğim gibi sizin durumunuz bir hastalık değil.
Bir an önce psikoterapi + psikiyatri desteği almaya başlayın ve iradenizi kullanın, çünkü davranışlarınızı değiştirmezseniz ömür boyu böyle sağlıksız ilişkileriniz olacak.
Not : bir psikiyatrist olarak elbette şu kadarcık yazıyla ve sizi muayene etmeden tanı koyamam ve bu doğru da olmaz ama okuduklarım doğrultusunda naçizane görüşüm sizin dört dörtlük bir histriyonik kişilik olduğunuz yönündedir.
Saygılar.
Vaka bence intihar olarak değil konversiyon olarak gitti o yüzden sakinleştici diye narkotik değil basit ilaç yapıldı( eve gelince çıldırmasını açıklıyor narkotik alsa kendine gelemez) polisler aile içi tartışma diye değerlendirmiştir ben kendimi atacaktım dediğini hiç sanmıyorumDoktor hanim, hastaneye intihar vakasi olarak gelen hastalara sadece sakinlestirici igne yapılıp, polis ifade aldiktan sonra sikayetim yok derse olayin pesi birakiliyor mu?
Benim bildigim prosedur biraz daha farkliydi sanki?
şöyle, detaylı ruhsal durum muayenesi yaparız, yakınlarıyla konuşuruz, geçmiş kayıtlarına bakarız, eğer gerçekten aktif suisidal düşünceleri varsa yatış veririz. psikiyatri yatış konusunda biraz özel haklara sahip bir branş. başka hiçbir tıbbi durumda hasta veya yakını onay vermedikçe yatış yapılamazken, psikiyatristler hasta ve yakını onay versin-vermesin, gerekli görürse zorunlu yatış verebilme hakkına sahipler.Doktor hanim, hastaneye intihar vakasi olarak gelen hastalara sadece sakinlestirici igne yapılıp, polis ifade aldiktan sonra sikayetim yok derse olayin pesi birakiliyor mu?
Benim bildigim prosedur biraz daha farkliydi sanki?
Konu sahibi yazdığına göre intihar amaçlı cama çıkmış ,bunu polisler de ambulans da görmüş . Peki bu durumda polisler ifade almadan bırakır mı?şöyle, detaylı ruhsal durum muayenesi yaparız, yakınlarıyla konuşuruz, geçmiş kayıtlarına bakarız, eğer gerçekten aktif suisidal düşünceleri varsa yatış veririz. psikiyatri yatış konusunda biraz özel haklara sahip bir branş. başka hiçbir tıbbi durumda hasta veya yakını onay vermedikçe yatış yapılamazken, psikiyatristler hasta ve yakını onay versin-vermesin, gerekli görürse zorunlu yatış verebilme hakkına sahipler.
eğer kişinin suisid düşünce-söylemleri varsa ve bu durum majör depresyondan kaynaklanıyorsa, hasta istediği kadar ortalığı yıksın, gözümü kırpmadan yatış veririm.
ama şimdi bu olay bazında konuşursak, hastamı sakinleştikten sonra yeniden muayene ederim, eğer 2. muayenemde hastamın gerçek anlamda suisid düşüncelerinin olmadığını, söylemlerinin sinir krizinden kaynaklandığını ve majör depresyon sebebiyle olmadığını görürsem, bahsettiğim prosedürü uygularım genelde. bir süre sonra gerçek bir suisid düşüncesiyle konversif olanı ayırt edebilir hale geliyor insan. ama dediğim gibi aklımda 'en ufak' bir acaba? kalırsa, hiç riske atmam doğrudan yatırırım. benim alıntıladığınız yorumumda bahsettiğim şeyler ' histeri krizi' için geçerli.
intihar düşüncesiyle gelirse polise ifade verme durumu olmuyor, eğer intihar girişiminde bulunduysa polis devreye giriyor.
( konudaki tüm yorumları okuyamadım, konu sahibinin de birkaç yorumunu okuyabildim, eğer gördüğümden farklı bir durum yoksa, yorumum bu şekilde olacaktır )
Oncelikle tesekkur ediyorumşöyle, detaylı ruhsal durum muayenesi yaparız, yakınlarıyla konuşuruz, geçmiş kayıtlarına bakarız, eğer gerçekten aktif suisidal düşünceleri varsa yatış veririz. psikiyatri yatış konusunda biraz özel haklara sahip bir branş. başka hiçbir tıbbi durumda hasta veya yakını onay vermedikçe yatış yapılamazken, psikiyatristler hasta ve yakını onay versin-vermesin, gerekli görürse zorunlu yatış verebilme hakkına sahipler.
eğer kişinin suisid düşünce-söylemleri varsa ve bu durum majör depresyondan kaynaklanıyorsa, hasta istediği kadar ortalığı yıksın, gözümü kırpmadan yatış veririm.
ama şimdi bu olay bazında konuşursak, hastamı sakinleştikten sonra yeniden muayene ederim, eğer 2. muayenemde hastamın gerçek anlamda suisid düşüncelerinin olmadığını, söylemlerinin sinir krizinden kaynaklandığını ve majör depresyon sebebiyle olmadığını görürsem, bahsettiğim prosedürü uygularım genelde. bir süre sonra gerçek bir suisid düşüncesiyle konversif olanı ayırt edebilir hale geliyor insan. ama dediğim gibi aklımda 'en ufak' bir acaba? kalırsa, hiç riske atmam doğrudan yatırırım. benim alıntıladığınız yorumumda bahsettiğim şeyler ' histeri krizi' için geçerli.
intihar düşüncesiyle gelirse polise ifade verme durumu olmuyor, eğer intihar girişiminde bulunduysa polis devreye giriyor. ( aile içi şiddet vb durumlardan bahsetmiyorum, hastanedeyken biz hekimleri ilgilendiren kısımdan bahsediyorum )
( konudaki tüm yorumları okuyamadım, konu sahibinin de birkaç yorumunu okuyabildim, eğer gördüğümden farklı bir durum yoksa, yorumum bu şekilde olacaktır )
Konu sahibi yazdığına göre intihar amaçlı cama çıkmış ,bunu polisler de ambulans da görmüş . Peki bu durumda polisler ifade almadan bırakır mı?
şimdi şöyle söyleyeyim, olay adli vaka olarak intikal ederse evet ifade alınır ama bizlerin hastanede şahit olduğumuz kısımla ilgili yorum yapmam daha doğru olur çünkü görmediğim veya prosedürün bizi ilgilendirmeyen kısmıyla ilgili bir şey söylersem, yanlış bilgi vermiş olabilirim. ( hukuk bilgim de yorum yapacak kadar yeterli değil)Oncelikle tesekkur ediyorum
Uyenin anlattiklarindan anladigim balkon demirinin üstünden esi tarafindan iceri cekilmek suretiyle kurtarılmis, bu esnada asagida polis ve ambulans varmis.(gerci bu konuyu birkac farkli sekilde anlatıyor hangisi dogru emin de değilim)
Varan 1.
Ya bu çok saçma bir davranış. 2 kişi masada otururken masayı tek başınıza terk etmek olayı büyütür, sizin de amacınız olayın büyümesini engellemek değil, böyle davranışlarla ilgi görmek istemek.
Varan 2.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Kafanıza göre teşhis koyup ilaç bırakırsanız iyileşemezsiniz. Doktorlar müneccim değil, görüşme sonucunda en uygun olduğunu düşündüğümüz tedaviye başlarız ve 2 hafta sonra kontrole çağırırız, ki yan etki profili- fayda görme vb durumları tayin edip , tedavinin gidişatına karar verebilelim. Doktorunuza yan etkilerden bahsetseydiniz size en uygun tedaviyi birlikte bulabilirdiniz.
Varan 3.
Kusura bakmayın bu davranışlarınızı depresyonla açıklayamazsınız.
Varan 4.
Varan 5.
Off, kusura bakmayın ama resmen histriyonik kişiliksiniz , sizdeki asıl sorun primer bir psikopatoloji ( örneğin majör depresyon) değil, resmen “tıptaki adıyla” ( asla hakaret amacıyla söylemiyorum) kişilik bozukluğu/ ikinci eksen kişilik özellikleri. Depresyon varsa da zaten var olan duruma eşlik ediyor diyebiliriz.
Eylemleriniz, davranışlarınız , acile başvurma şikayetiniz vb o kadar tipik ki, hep ben - merkezci davranan, olayları abartan,daima kendini mağdur ve haklı gören, haksız olsa da hep geçerli bir bahanesi olan, karşı tarafın daima hatalı olduğunu düşünen, sürekli ilgi isteyen ve ilgi göremediğinde kontrolü kaybedip konversif öfke nöbetleri geçiren , yani dört dörtlük bir histriyonik kb .
İşin kötü tarafı, B kümesi yani kişilik bozuklukları, tedavisi ilaç olan durumlar değildir, çünkü bunlar birer hastalık değil. Patolojik mizaç diyebiliriz basitçe.
Etrafınızla sağlıklı bir ilişki kurmak istiyorsanız kendinize çekidüzen vermeniz gerekiyor, çünkü bu etrafınızdakiler için öyle zor bir durum ki. Zannetmeyin ki sonsuz krediniz var , eğer çaba göstermezseniz yalnız kalırsınız.
Sizin gibi binlerce hastam oldu, maalesef ilaçlar belli başlı ve sınırlı noktalarda işe yaradı çünkü dediğim gibi sizin durumunuz bir hastalık değil.
Bir an önce psikoterapi + psikiyatri desteği almaya başlayın ve iradenizi kullanın, çünkü davranışlarınızı değiştirmezseniz ömür boyu böyle sağlıksız ilişkileriniz olacak.
Not : bir psikiyatrist olarak elbette şu kadarcık yazıyla ve sizi muayene etmeden tanı koyamam ve bu doğru da olmaz ama okuduklarım doğrultusunda naçizane görüşüm sizin dört dörtlük bir histriyonik kişilik olduğunuz yönündedir.
Saygılar.
Senin acil çok iyi bir hocaya gidip kendinize baktırman gerekeyior kıskananlar büyü felan da yaptırmışolabilirler büyük ihtimalle de üzerinizde büyü vardır acil çok iyi bir hocaya gitmelisinizMerhabalar. Kendimi o kadar çaresiz ve tükenmiş hissediyorum ki lütfen yargılayıcı üslupla yorumlar yapmayın, okumaya gücüm olduğunu zannetmiyorum.
Eşimle yaklaşık bir yıldır evliyiz. Evliliğimin ilk yılı bu gibi olaylar yüzünden tam bir cehennem azabına dönüştü diyebilirim. Tam her şey çok güzel gidiyor, çok mutluyum derken bir anda patlayan kavgalar, kavga değil de savaş mı demeliyim bilemiyorum. Aramız iyiyken beni mutluluktan havalara uçuran, beni çok sevdiğini düşündüğüm eşim kavga sırasında tam bir düşmana dönüşüyor. Sanki karşısında kendimi parçalasam veya ölsem öylece izler, ya da yok olmama yardım eder. Girişi biraz uzattığımın farkındayım, ama yaşadıklarımı, hissettiklerimi tam olarak ifade etmem için yeterli bile değil. Şimdi dün geceki olayı anlatmaya başlıyorum.
Bir süredir her şey gayet güzel ilerliyordu, artık o tam bir felaket olan kavgalarımızın son bulduğunu düşünmeye başlayacaktım ki çok geçmeden bir yenisi daha eklendi. Birkaç gündür havalar da güzelleştiğinden eve kapanmayalım, hava alalım diye iş çıkışlarında eşimle sahile gidiyorduk. Dün gece sahilde bir kafeye oturduk bir şeyler yiyecektik. Eşimle karşılıklı oturuyorduk. Bir ara kalkıp yanıma geldi, bana sarıldı ve eğilerek yanağımdan öptü. Öpmesiyle birlikte yanımıza tesisin güvenliği geldi, etrafta çocuklar ve aileler olduğu için şikayet aldıklarını, eşimin bana sarılıp öpmesinden rahatsız olduklarını söylediler. Önce masa değiştirdik, daha sakin kalabalık olmayan bir yere geçelim dedik. Sonra benim çok moralim bozuldu, o gerginlikle eşimle tartışmaya başladık ve olay büyümesin diye ben masadan kalkıp kafeden ayrıldım. Kafenin tam karşısında bir kumsal vardı oraya oturup ağlamaya başladım. Bu arada ben ağır bir depresyon geçiriyorum ve tedavi görmekteydim. Fakat ilaçlarım yan etki yaptığı için tedavimi de yarım bırakmak durumunda kaldım. Böyle olunca da daha öfkeli ve agresif, bir o kadar alıngan ve hassas bir yapıya büründüm bu sıralar. Eşim de benimle birlikte depresyon ve öfke kontrolsüzlüğü için seansa geldi ancak ilaçlarını kullanmadı. Ben olayın etkisiyle hüngür hüngür ağlamaya başladım. Eşim beni aradığında telefonda var sesimle bağırdım. Etraftaki bazı insanlar beni sakinleştirmek için geldiler, su getirdiler biraz sakinledim. Ardından eşim de geldi. Benimle biraz konuştu sakinleştirmeye çalıştı. Oradan da kalkıp sakince evimize geldik. Buraya kadar bir problem kalmadığını düşünüyordum ki evde sebepsiz yere bir tartışma daha çıktı. Nasıl çıktığını bile anlamadım, yani bana evde niye tartışmaya başladınız deseniz inanın buna hiçbir cevap veremem. Ben sinirlendikçe ve hakim olamadıkça kendi alnıma, kafama vurmaya başladım. Eşim de ben vurdukça sert bir şekilde bileklerimden tutup, koltuğa yatırarak beni durdurmaya çalıştı. Ben bileklerimi sıkma, bana böyle davranma daha kötü oluyorum dedikçe dinlemedi beni ite kaka, bileklerimi sıka sıka durdurmaya devam etti. Ben de bu defa eşime vurmaya başladım. Ben vurdukça o da bana sert davranmaya devam etti, beddualar etmeye başladı. Halbuki sadece sarılsaydı belki anında yatışıp duracaktım. Sonra da ne halin varsa gör diyip beni kendi halime bıraktı. Ben kendime zarar vermeye devam ettim. En sonunda dayanamayıp AMBULANSI aradım beni bu durumdan kurtarsınlar istedim. Çünkü kendimi asla durduramıyordum. Bu şekilde aradan bir saat geçti, bir saat boyunca kendime zarar verdim işkence ettim, eşim de ya öylece izledi ya da zorbalıkla beni durdurmaya çalıştı. En son bundan kurtulamayacağımı ve ambulansın da gelmediğini gördüm, eşim de “aradığın ambulans bile seni kurtarmaya gelmedi, benim başıma bela olma da ne yapıyorsan yap” şeklinde konuşmaya başlayınca ölmek istedim, salonun penceresine hızla çıktım ve kendimi aşağıya atacaktım. Çıktığımda polisleri ve AMBULANSI aşağıda gördüm, eşim de beni arkamdan yakaladı içeri doğru çekip yere düşürdü. Ardından ambulans görevlileri ve polisler yukarıya geldi, bana bişeyler sordular ancak ne sorduklarını bile hatırlamıyorum. Deli gibi vücudum titremeye başladı ve kaskatı kesildim. Ambulansla hastaneye kaldırdılar. Hastanede sakinleştirici iğne ve serum yaparak beni bir süre uyutup daha sonra taburcu ettiler. Eşim bu sırada yanımdaydı ama bana karşı buz gibiydi iyi misin diye bile sormadı. Taksiyle eve döndük. Evde biraz kendime gelmiştim ama öfkem hâlâ tam olarak geçmemişti. Eşime bu defa bana kötü davranarak beni hastanelik ettin, iyi misin diye bile sormadın diye saldırmaya başladım. Birkaç kez ittim omzuna falan vurdum. O da beni bir kere sertçe iterek koltuğa düşürdü. Koltuğun kenarına başımı çarpıp sersemledim. Yanıma gelip kolonya ile beni kendime getirmeye çalıştı, iyi misin bayıldın mı diye sorduğunu hatırlıyorum. Ben de defol dedim ve öylece uyuyup kaldım ya da bayıldım tam olarak hatırlamıyorum. Sabah işe gidemedim, o gitti. Beni öğleye kadar birkaç kez aramış, öğlen arasında da yemek getirdi yedirip tekrar işe gitti. İkimizin de psikolojisi bozuk tedavi olmamız gerekiyor, yaptıklarım için özür dilerim. Böyle olmasını istemedim dedi. Ama ben hâlâ kendimi berbat hissediyorum eşimi görmek istemiyorum. Beni sevmediğini düşünüyorum, belki bana biraz sevgiyle yaklaşsaydı benim öfkem bu noktalara gelmezdi diye düşünüyorum. Ama kavga sırasında özellikle ben öfkelenip kendime zarar verdiğimde tam bir düşman kesiliyor. Engel olmaya çalışmıyor ya da engel olsa bile bunu canımı yakarak yapıyor. Belki o an bir kere bile sarılsa bunların hiçbiri olmaz, sinirlerim bu denli bozulmaz ve bu noktalara gelmezdi. Öfkem günden güne daha korkunç bir hale geliyor ve o kadar umutsuzum ki çözümü yalnızca ölmekte görüyorum açıkçası. Yaşadığım sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.
Uzun olduğunun farkındayım. Okuyan herkese yorumları ve tavsiyeleri için şimdiden teşekkür ederim. Umarım beni yargılamaz ya da sert bir üslup kullanarak konuşmazsınız çünkü gerçekten bu tarz şeyleri şu an okumaya hiç ama hiç gücüm yok.
Okuduğunu anlamak çok önemli, bir kere daha görmüş oldukBu ne şimdi? Doktorsunuz diye size gelmemiş bir hastaya üstelik de bir internet forumunda hakaretle eş görerek ve öyle ifade ederek tanı mı koyuyorsunuz? Bu yaptığınız bana etik anlamda doğru gelmediği için konuyu araştıracağım ve böyle bir hak var ise sizi şikayet edeceğim.
Hastaysa, kişilik bozukluğu da olsa kimseyi böyle değerlendiremez, umutsuzluğa itemezsiniz kendinize gelin. size muayeneye gelmiş olsa bile şu yorumu yapmazdınız ama internette zorbalık yapmak güzel herhalde.
Nasıl yani anlamadımAdamların ödlerini koparıyorsunuz. Ayrıca sizden soğur ne aşk kalır ne sevgi. Yüz göz olduğunuzla kalırsınız
Bir, iki, üç değil bin kere de çekti belki, ben de binlerce kere onun yanlışlarını çektim tolere ettim sonuç olarak ikimiz de gitmedik birbirimizi bırakmadık. Sağlıksız bir birliktelik olabilir ama bu tedaviyle sağlıklı hale gelebilir. Sizin de yol göstermek yardımcı olmak yerine başkalarının evlilikleri ve problemleri hakkında böyle kesin hüküm vermeniz ne kadar doğru? Kınadığınız şeyler başınızı bulmaz umarım bence siz de bu keskin tavırlarınızdan vazgeçin. Bu sitedeki tüm yargı memurları için söylediklerim kişisel algılamayın.Kendi kendinize teşhis koymasanız mı? Tepkileriniz çok uç noktada ve eşiniz o anda ne yapacağını şaşırmış olabilir. Bu şekilde bir evlilik yürütemeyeceğinizin siz de farkındasınız. Adam bir çeker, iki çeker üçüncü de çeker gider.
Uzman bir psikiyatrist olan Otrera size yazdı. Sizin niyetiniz ilgi çekmek değil iyileşmek olsa ona sorular sorardınız. Bakın elinizin altında şu an psikiyatrist varBir, iki, üç değil bin kere de çekti belki, ben de binlerce kere onun yanlışlarını çektim tolere ettim sonuç olarak ikimiz de gitmedik birbirimizi bırakmadık. Sağlıksız bir birliktelik olabilir ama bu tedaviyle sağlıklı hale gelebilir. Sizin de yol göstermek yardımcı olmak yerine başkalarının evlilikleri ve problemleri hakkında böyle kesin hüküm vermeniz ne kadar doğru? Kınadığınız şeyler başınızı bulmaz umarım bence siz de bu keskin tavırlarınızdan vazgeçin. Bu sitedeki tüm yargı memurları için söylediklerim kişisel algılamayın.
Boşverin ben anladım da sevgi bunların söylediği kadar basit bişey olsaydı etrafta birbirini seven bir tane insan kalmazdı. Kusursuz insan yok çünkü, herkes hata yapabilir hasta da olabilir. Ödünü koparıp uzaklaşmak yerine aklı olan bunu çözmeye bakar siz kafanızı fazla yormayın.Nasıl yani anlamadım