Eşimle bitmek bilmeyen kavgalar

Olur tabii eşim hemen sizin bu mesajınızı dikkate alarak boşandı şu an benden :))) Eşimin kendisi öfke problemi olduğunu hatta beni bu hale kendisinin getirdiğini de kabul ediyor ama siz eşimden daha iyi bilirsiniz tabii, benden de iyi bilirsiniz benim hayatımı yaşadıklarımı siz yaşıyorsunuz ya bu hayatı benim yerime !!!! Tövbe yarabbi.
Banane canım gidin gereksiz krizler geçirin kendinjze zarra verin. Beni ne ilgilendirir. Çocuk yapmayın bari arada o heder olmasın
 
bismillah diyip okumaya başladım tövbestağfurullah diyerek bitirdim. böyle bir mesele sarılarak geçmez kendinizi gram sevmiyorsunuz ve geçmişte çok mu dayak yediniz de sinirleriniz böyle alt-üst anlamadım. sizin yatışla tedavi olmanız lazım her an herkese zarar verecek potansiyelde birisi topluma karışmamalı... ve sakın çocuk yapmayın! eşiniz sizi boşamalı.
 
Eşinizin yerinde olsam ben de katlanamam kusura bakmayın. Ölüsü olan bir gün delisi olan her gün ağlar . İkimizinde psikolojisi kötü demişsiniz ama anlatımdan eşiniz normal geldi bana. Belki siz onun psikolojisini bozuyor olabilir misiniz? Bilmiyorum ya psikolojik sorunlu insanların evlenmesine üremesine karşıyım! Sizin gibi bi annem var ne çektiğimizi Allah bilir. Tedavi olun çevrenize hayatı zehir etmeyin
 
Esinizi siz hasta etmissiniz gibi geldi kendine bilerek zarar vermeler aglama krizleri sebepsiz kavga cikarmalar cekilecek dertmisiniz allah askina esim sarilsaydi ne alaka? Asiri abartili ve bencilce ilgi cekmeye calisir hareketleriniz var yani bilemedim bilerek yapiyosunuz ya dikkat cekme cabasi bunlar cocuk gibi
 
psikolog tedavisi için biz her hafta 700tk veriyoruz online alıyor annem ,yok mu hiç imkanınız ,zaten psikiyatri tedavisi de zaman geçtikçe ayda 1 ,iki ayda bir 3 ayda bire düşüyor .Bizim Şuan 4 ayda bire düştü
Merhaba benimde ihtiyacım var acaba isim yada klinik konusunda yardımcı olur musunuz
 
Merhabalar. Kendimi o kadar çaresiz ve tükenmiş hissediyorum ki lütfen yargılayıcı üslupla yorumlar yapmayın, okumaya gücüm olduğunu zannetmiyorum.
Eşimle yaklaşık bir yıldır evliyiz. Evliliğimin ilk yılı bu gibi olaylar yüzünden tam bir cehennem azabına dönüştü diyebilirim. Tam her şey çok güzel gidiyor, çok mutluyum derken bir anda patlayan kavgalar, kavga değil de savaş mı demeliyim bilemiyorum. Aramız iyiyken beni mutluluktan havalara uçuran, beni çok sevdiğini düşündüğüm eşim kavga sırasında tam bir düşmana dönüşüyor. Sanki karşısında kendimi parçalasam veya ölsem öylece izler, ya da yok olmama yardım eder. Girişi biraz uzattığımın farkındayım, ama yaşadıklarımı, hissettiklerimi tam olarak ifade etmem için yeterli bile değil. Şimdi dün geceki olayı anlatmaya başlıyorum.

Bir süredir her şey gayet güzel ilerliyordu, artık o tam bir felaket olan kavgalarımızın son bulduğunu düşünmeye başlayacaktım ki çok geçmeden bir yenisi daha eklendi. Birkaç gündür havalar da güzelleştiğinden eve kapanmayalım, hava alalım diye iş çıkışlarında eşimle sahile gidiyorduk. Dün gece sahilde bir kafeye oturduk bir şeyler yiyecektik. Eşimle karşılıklı oturuyorduk. Bir ara kalkıp yanıma geldi, bana sarıldı ve eğilerek yanağımdan öptü. Öpmesiyle birlikte yanımıza tesisin güvenliği geldi, etrafta çocuklar ve aileler olduğu için şikayet aldıklarını, eşimin bana sarılıp öpmesinden rahatsız olduklarını söylediler. Önce masa değiştirdik, daha sakin kalabalık olmayan bir yere geçelim dedik. Sonra benim çok moralim bozuldu, o gerginlikle eşimle tartışmaya başladık ve olay büyümesin diye ben masadan kalkıp kafeden ayrıldım. Kafenin tam karşısında bir kumsal vardı oraya oturup ağlamaya başladım. Bu arada ben ağır bir depresyon geçiriyorum ve tedavi görmekteydim. Fakat ilaçlarım yan etki yaptığı için tedavimi de yarım bırakmak durumunda kaldım. Böyle olunca da daha öfkeli ve agresif, bir o kadar alıngan ve hassas bir yapıya büründüm bu sıralar. Eşim de benimle birlikte depresyon ve öfke kontrolsüzlüğü için seansa geldi ancak ilaçlarını kullanmadı. Ben olayın etkisiyle hüngür hüngür ağlamaya başladım. Eşim beni aradığında telefonda var sesimle bağırdım. Etraftaki bazı insanlar beni sakinleştirmek için geldiler, su getirdiler biraz sakinledim. Ardından eşim de geldi. Benimle biraz konuştu sakinleştirmeye çalıştı. Oradan da kalkıp sakince evimize geldik. Buraya kadar bir problem kalmadığını düşünüyordum ki evde sebepsiz yere bir tartışma daha çıktı. Nasıl çıktığını bile anlamadım, yani bana evde niye tartışmaya başladınız deseniz inanın buna hiçbir cevap veremem. Ben sinirlendikçe ve hakim olamadıkça kendi alnıma, kafama vurmaya başladım. Eşim de ben vurdukça sert bir şekilde bileklerimden tutup, koltuğa yatırarak beni durdurmaya çalıştı. Ben bileklerimi sıkma, bana böyle davranma daha kötü oluyorum dedikçe dinlemedi beni ite kaka, bileklerimi sıka sıka durdurmaya devam etti. Ben de bu defa eşime vurmaya başladım. Ben vurdukça o da bana sert davranmaya devam etti, beddualar etmeye başladı. Halbuki sadece sarılsaydı belki anında yatışıp duracaktım. Sonra da ne halin varsa gör diyip beni kendi halime bıraktı. Ben kendime zarar vermeye devam ettim. En sonunda dayanamayıp AMBULANSI aradım beni bu durumdan kurtarsınlar istedim. Çünkü kendimi asla durduramıyordum. Bu şekilde aradan bir saat geçti, bir saat boyunca kendime zarar verdim işkence ettim, eşim de ya öylece izledi ya da zorbalıkla beni durdurmaya çalıştı. En son bundan kurtulamayacağımı ve ambulansın da gelmediğini gördüm, eşim de “aradığın ambulans bile seni kurtarmaya gelmedi, benim başıma bela olma da ne yapıyorsan yap” şeklinde konuşmaya başlayınca ölmek istedim, salonun penceresine hızla çıktım ve kendimi aşağıya atacaktım. Çıktığımda polisleri ve AMBULANSI aşağıda gördüm, eşim de beni arkamdan yakaladı içeri doğru çekip yere düşürdü. Ardından ambulans görevlileri ve polisler yukarıya geldi, bana bişeyler sordular ancak ne sorduklarını bile hatırlamıyorum. Deli gibi vücudum titremeye başladı ve kaskatı kesildim. Ambulansla hastaneye kaldırdılar. Hastanede sakinleştirici iğne ve serum yaparak beni bir süre uyutup daha sonra taburcu ettiler. Eşim bu sırada yanımdaydı ama bana karşı buz gibiydi iyi misin diye bile sormadı. Taksiyle eve döndük. Evde biraz kendime gelmiştim ama öfkem hâlâ tam olarak geçmemişti. Eşime bu defa bana kötü davranarak beni hastanelik ettin, iyi misin diye bile sormadın diye saldırmaya başladım. Birkaç kez ittim omzuna falan vurdum. O da beni bir kere sertçe iterek koltuğa düşürdü. Koltuğun kenarına başımı çarpıp sersemledim. Yanıma gelip kolonya ile beni kendime getirmeye çalıştı, iyi misin bayıldın mı diye sorduğunu hatırlıyorum. Ben de defol dedim ve öylece uyuyup kaldım ya da bayıldım tam olarak hatırlamıyorum. Sabah işe gidemedim, o gitti. Beni öğleye kadar birkaç kez aramış, öğlen arasında da yemek getirdi yedirip tekrar işe gitti. İkimizin de psikolojisi bozuk tedavi olmamız gerekiyor, yaptıklarım için özür dilerim. Böyle olmasını istemedim dedi. Ama ben hâlâ kendimi berbat hissediyorum eşimi görmek istemiyorum. Beni sevmediğini düşünüyorum, belki bana biraz sevgiyle yaklaşsaydı benim öfkem bu noktalara gelmezdi diye düşünüyorum. Ama kavga sırasında özellikle ben öfkelenip kendime zarar verdiğimde tam bir düşman kesiliyor. Engel olmaya çalışmıyor ya da engel olsa bile bunu canımı yakarak yapıyor. Belki o an bir kere bile sarılsa bunların hiçbiri olmaz, sinirlerim bu denli bozulmaz ve bu noktalara gelmezdi. Öfkem günden güne daha korkunç bir hale geliyor ve o kadar umutsuzum ki çözümü yalnızca ölmekte görüyorum açıkçası. Yaşadığım sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.

Uzun olduğunun farkındayım. Okuyan herkese yorumları ve tavsiyeleri için şimdiden teşekkür ederim. Umarım beni yargılamaz ya da sert bir üslup kullanarak konuşmazsınız çünkü gerçekten bu tarz şeyleri şu an okumaya hiç ama hiç gücüm yok.
Tatlım sen
Merhabalar. Kendimi o kadar çaresiz ve tükenmiş hissediyorum ki lütfen yargılayıcı üslupla yorumlar yapmayın, okumaya gücüm olduğunu zannetmiyorum.
Eşimle yaklaşık bir yıldır evliyiz. Evliliğimin ilk yılı bu gibi olaylar yüzünden tam bir cehennem azabına dönüştü diyebilirim. Tam her şey çok güzel gidiyor, çok mutluyum derken bir anda patlayan kavgalar, kavga değil de savaş mı demeliyim bilemiyorum. Aramız iyiyken beni mutluluktan havalara uçuran, beni çok sevdiğini düşündüğüm eşim kavga sırasında tam bir düşmana dönüşüyor. Sanki karşısında kendimi parçalasam veya ölsem öylece izler, ya da yok olmama yardım eder. Girişi biraz uzattığımın farkındayım, ama yaşadıklarımı, hissettiklerimi tam olarak ifade etmem için yeterli bile değil. Şimdi dün geceki olayı anlatmaya başlıyorum.

Bir süredir her şey gayet güzel ilerliyordu, artık o tam bir felaket olan kavgalarımızın son bulduğunu düşünmeye başlayacaktım ki çok geçmeden bir yenisi daha eklendi. Birkaç gündür havalar da güzelleştiğinden eve kapanmayalım, hava alalım diye iş çıkışlarında eşimle sahile gidiyorduk. Dün gece sahilde bir kafeye oturduk bir şeyler yiyecektik. Eşimle karşılıklı oturuyorduk. Bir ara kalkıp yanıma geldi, bana sarıldı ve eğilerek yanağımdan öptü. Öpmesiyle birlikte yanımıza tesisin güvenliği geldi, etrafta çocuklar ve aileler olduğu için şikayet aldıklarını, eşimin bana sarılıp öpmesinden rahatsız olduklarını söylediler. Önce masa değiştirdik, daha sakin kalabalık olmayan bir yere geçelim dedik. Sonra benim çok moralim bozuldu, o gerginlikle eşimle tartışmaya başladık ve olay büyümesin diye ben masadan kalkıp kafeden ayrıldım. Kafenin tam karşısında bir kumsal vardı oraya oturup ağlamaya başladım. Bu arada ben ağır bir depresyon geçiriyorum ve tedavi görmekteydim. Fakat ilaçlarım yan etki yaptığı için tedavimi de yarım bırakmak durumunda kaldım. Böyle olunca da daha öfkeli ve agresif, bir o kadar alıngan ve hassas bir yapıya büründüm bu sıralar. Eşim de benimle birlikte depresyon ve öfke kontrolsüzlüğü için seansa geldi ancak ilaçlarını kullanmadı. Ben olayın etkisiyle hüngür hüngür ağlamaya başladım. Eşim beni aradığında telefonda var sesimle bağırdım. Etraftaki bazı insanlar beni sakinleştirmek için geldiler, su getirdiler biraz sakinledim. Ardından eşim de geldi. Benimle biraz konuştu sakinleştirmeye çalıştı. Oradan da kalkıp sakince evimize geldik. Buraya kadar bir problem kalmadığını düşünüyordum ki evde sebepsiz yere bir tartışma daha çıktı. Nasıl çıktığını bile anlamadım, yani bana evde niye tartışmaya başladınız deseniz inanın buna hiçbir cevap veremem. Ben sinirlendikçe ve hakim olamadıkça kendi alnıma, kafama vurmaya başladım. Eşim de ben vurdukça sert bir şekilde bileklerimden tutup, koltuğa yatırarak beni durdurmaya çalıştı. Ben bileklerimi sıkma, bana böyle davranma daha kötü oluyorum dedikçe dinlemedi beni ite kaka, bileklerimi sıka sıka durdurmaya devam etti. Ben de bu defa eşime vurmaya başladım. Ben vurdukça o da bana sert davranmaya devam etti, beddualar etmeye başladı. Halbuki sadece sarılsaydı belki anında yatışıp duracaktım. Sonra da ne halin varsa gör diyip beni kendi halime bıraktı. Ben kendime zarar vermeye devam ettim. En sonunda dayanamayıp AMBULANSI aradım beni bu durumdan kurtarsınlar istedim. Çünkü kendimi asla durduramıyordum. Bu şekilde aradan bir saat geçti, bir saat boyunca kendime zarar verdim işkence ettim, eşim de ya öylece izledi ya da zorbalıkla beni durdurmaya çalıştı. En son bundan kurtulamayacağımı ve ambulansın da gelmediğini gördüm, eşim de “aradığın ambulans bile seni kurtarmaya gelmedi, benim başıma bela olma da ne yapıyorsan yap” şeklinde konuşmaya başlayınca ölmek istedim, salonun penceresine hızla çıktım ve kendimi aşağıya atacaktım. Çıktığımda polisleri ve AMBULANSI aşağıda gördüm, eşim de beni arkamdan yakaladı içeri doğru çekip yere düşürdü. Ardından ambulans görevlileri ve polisler yukarıya geldi, bana bişeyler sordular ancak ne sorduklarını bile hatırlamıyorum. Deli gibi vücudum titremeye başladı ve kaskatı kesildim. Ambulansla hastaneye kaldırdılar. Hastanede sakinleştirici iğne ve serum yaparak beni bir süre uyutup daha sonra taburcu ettiler. Eşim bu sırada yanımdaydı ama bana karşı buz gibiydi iyi misin diye bile sormadı. Taksiyle eve döndük. Evde biraz kendime gelmiştim ama öfkem hâlâ tam olarak geçmemişti. Eşime bu defa bana kötü davranarak beni hastanelik ettin, iyi misin diye bile sormadın diye saldırmaya başladım. Birkaç kez ittim omzuna falan vurdum. O da beni bir kere sertçe iterek koltuğa düşürdü. Koltuğun kenarına başımı çarpıp sersemledim. Yanıma gelip kolonya ile beni kendime getirmeye çalıştı, iyi misin bayıldın mı diye sorduğunu hatırlıyorum. Ben de defol dedim ve öylece uyuyup kaldım ya da bayıldım tam olarak hatırlamıyorum. Sabah işe gidemedim, o gitti. Beni öğleye kadar birkaç kez aramış, öğlen arasında da yemek getirdi yedirip tekrar işe gitti. İkimizin de psikolojisi bozuk tedavi olmamız gerekiyor, yaptıklarım için özür dilerim. Böyle olmasını istemedim dedi. Ama ben hâlâ kendimi berbat hissediyorum eşimi görmek istemiyorum. Beni sevmediğini düşünüyorum, belki bana biraz sevgiyle yaklaşsaydı benim öfkem bu noktalara gelmezdi diye düşünüyorum. Ama kavga sırasında özellikle ben öfkelenip kendime zarar verdiğimde tam bir düşman kesiliyor. Engel olmaya çalışmıyor ya da engel olsa bile bunu canımı yakarak yapıyor. Belki o an bir kere bile sarılsa bunların hiçbiri olmaz, sinirlerim bu denli bozulmaz ve bu noktalara gelmezdi. Öfkem günden güne daha korkunç bir hale geliyor ve o kadar umutsuzum ki çözümü yalnızca ölmekte görüyorum açıkçası. Yaşadığım sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.

Uzun olduğunun farkındayım. Okuyan herkese yorumları ve tavsiyeleri için şimdiden teşekkür ederim. Umarım beni yargılamaz ya da sert bir üslup kullanarak konuşmazsınız çünkü gerçekten bu tarz şeyleri şu an okumaya hiç
 
Tatlım, sen hiç iyi degilsin eşine sarmaktan çk
Bence tedavi gördügün doktoru ve
Tedavine bakış açını degiştir.
Sürekli eşim sarılsaydı
Sevgi gösterseydi vs diyorsun,
Kafedeki ilk tartışmada sana sarılıp
Öptükden sonrada tartışma yaşanmış.
Sen sen degilsin kıızım
İlaç kullanıyorsan sana zarar
Veriyor belliki.
Anlattıklarında çk şiddetli nöbetler
geçiriyorsun, vakit kaybetmeden
İyi bir piskiyatrise görün
Yoksa çk yazık edersin kendine yuvana.
İyi olman dilegiyle …
 
şöyle, detaylı ruhsal durum muayenesi yaparız, yakınlarıyla konuşuruz, geçmiş kayıtlarına bakarız, eğer gerçekten aktif suisidal düşünceleri varsa yatış veririz. psikiyatri yatış konusunda biraz özel haklara sahip bir branş. başka hiçbir tıbbi durumda hasta veya yakını onay vermedikçe yatış yapılamazken, psikiyatristler hasta ve yakını onay versin-vermesin, gerekli görürse zorunlu yatış verebilme hakkına sahipler.


eğer kişinin suisid düşünce-söylemleri varsa ve bu durum majör depresyondan kaynaklanıyorsa, hasta istediği kadar ortalığı yıksın, gözümü kırpmadan yatış veririm.

ama şimdi bu olay bazında konuşursak, hastamı sakinleştikten sonra yeniden muayene ederim, eğer 2. muayenemde hastamın gerçek anlamda suisid düşüncelerinin olmadığını, söylemlerinin sinir krizinden kaynaklandığını ve majör depresyon sebebiyle olmadığını görürsem, bahsettiğim prosedürü uygularım genelde. bir süre sonra gerçek bir suisid düşüncesiyle konversif olanı ayırt edebilir hale geliyor insan. ama dediğim gibi aklımda 'en ufak' bir acaba? kalırsa, hiç riske atmam doğrudan yatırırım. benim alıntıladığınız yorumumda bahsettiğim şeyler ' histeri krizi' için geçerli.

intihar düşüncesiyle gelirse polise ifade verme durumu olmuyor, eğer intihar girişiminde bulunduysa polis devreye giriyor. ( aile içi şiddet vb durumlardan bahsetmiyorum, hastanedeyken biz hekimleri ilgilendiren kısımdan bahsediyorum )

( konudaki tüm yorumları okuyamadım, konu sahibinin de birkaç yorumunu okuyabildim, eğer gördüğümden farklı bir durum yoksa, yorumum bu şekilde olacaktır ) 😊🙏🏻

merhaba bir şey soracağım tesadüfen konuyu okurken denk geldim. konudan bağımsız. psikiyatrist ebeveynin para teklif etmesiyle reşit olmayan bir çocuğun yatışını verebilir mi? çocuğun yatışlık durumu olmadığı halde? ve bu olayla ilgili geriye dönük dava açılabilir mi buna sebep olan kişilere? kendi hakkımda bir tür istismar olduğunu düşünüyorum o yüzden soruyorum. bu arada yatış sebebi suisidal bir durum fakat blöftü. ruh ve sinir hastalıkları hastanesi doktoruda aileyi dışarı çıkararak konuşmadı çocukla. bunuda sayarsak bir ihmal var diyebilir miyiz?
 
X