eşimin bana sevgisi azalmış/yokmuş, kendini kandırılmış hissediyormuş

Benim durumumda olsanız ne yapardınız?

  • Boşanırdım

    OY: 309 74,8%
  • Embriyolarımı transfer ettirip bu esnada eşimi gözlemlerdim. Sonra duruma göre hareket ederdim.

    OY: 73 17,7%
  • Zamana bırakırdım

    OY: 31 7,5%

  • Ankete Katılan
    413
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Çocuk için katlanıyorsunuz, bunun da farkında. Tabi yapıcı olmaz. Çocuktan sonra da kolay boşanmaz diye rahat.
Evet çocuk için devam ettirdiğimin farkında. Burnundan kıl aldırmıyor. Evi satıp iş yerinin yakınında bir eve taşınmayı teklif etti. Kabul etmedim. Evlendiğimizde işim il dışında olduğu zaman, sen orda ben burda yaşayayım hafta sonu görüşürüz demişti. Ben de öyle evlilik mi olur deyip yollarda git gel yapmıştım. Şimdi de ben işine yakın ev tut, hafta sonu görüşürüz diyorum. Bu sefer o bana öyle evlilik mi olur diyor.
 
soğukluk geçmedi, ayrılabiliriz. Yapıcı değil.
Üzüldüm gerçekten.

Embriyolar onun garantisi gibi bir şey oldu şimdi. Gidemeyeceğinizi biliyor, çocuk sahibi olmayı çok istediğinizi de biliyor.

Ne bileyim bazen tek yönlü düşünüyoruz sanki. Aslında hayat seçeneklerle dolu ama biz görmüyoruz. Kendi uydurduğumuz kurallar var kafamızda ama biz onların farkında bile değiliz. Aslında mutsuz bir evlilik sürdürmek zorunda değilsiniz. Aslında çocuk doğurmak zorunda da değilsiniz. Boşandığınızı düşünün sonra karşınıza başka birinin çıktığını yeniden evlendiğinizi, küçük bir çocuk evlat edinip hem ona güzel bir hayat verdiğinizi hem de anneliği tattığınızı hayal edin ne güzel olmaz mı?

Tek kurtuluş bileti bu embriyolar değil aslında. Bazen bi delilik yapmak lazım. Gemileri yakmak etrafı yakıp yıkıp gitmek lazım. Hem belki o zaman değere binersiniz kim bilir.

Tek seçeneğinizin bu adam ve bu embriyolar olduğunu düşündükçe bunu karşıya da hissettireceksiniz ama aslında bir sürü seçenek var önünüzde. 40 yaşında, kendi ayakları üzerinde duran akıllı bir kadının kendinden başka kime ihtiyacı var ki? Siz böyle düşünmeye başladıkça zaten eşiniz de hissedecek bunu ve o zaman tavırları değişecek diye düşünüyorum ben.

Bu arada ben boşanın demiyorum kesinlikle. Sadece bir sürü başka seçeneğiniz olduğunu bilin. Bunu bilmek size daha iyi gelecek diye düşünüyorum.
 
Evet çocuk için devam ettirdiğimin farkında. Burnundan kıl aldırmıyor. Evi satıp iş yerinin yakınında bir eve taşınmayı teklif etti. Kabul etmedim. Evlendiğimizde işim il dışında olduğu zaman, sen orda ben burda yaşayayım hafta sonu görüşürüz demişti. Ben de öyle evlilik mi olur deyip yollarda git gel yapmıştım. Şimdi de ben işine yakın ev tut, hafta sonu görüşürüz diyorum. Bu sefer o bana öyle evlilik mi olur diyor.
Biliyor, çocuk olduktan sonra 3 yıl anca dayanırsınız, tek çaresi sizi kendi dibine çekmek.
 
Üzüldüm gerçekten.

Embriyolar onun garantisi gibi bir şey oldu şimdi. Gidemeyeceğinizi biliyor, çocuk sahibi olmayı çok istediğinizi de biliyor.

Ne bileyim bazen tek yönlü düşünüyoruz sanki. Aslında hayat seçeneklerle dolu ama biz görmüyoruz. Kendi uydurduğumuz kurallar var kafamızda ama biz onların farkında bile değiliz. Aslında mutsuz bir evlilik sürdürmek zorunda değilsiniz. Aslında çocuk doğurmak zorunda da değilsiniz. Boşandığınızı düşünün sonra karşınıza başka birinin çıktığını yeniden evlendiğinizi, küçük bir çocuk evlat edinip hem ona güzel bir hayat verdiğinizi hem de anneliği tattığınızı hayal edin ne güzel olmaz mı?

Tek kurtuluş bileti bu embriyolar değil aslında. Bazen bi delilik yapmak lazım. Gemileri yakmak etrafı yakıp yıkıp gitmek lazım. Hem belki o zaman değere binersiniz kim bilir.

Tek seçeneğinizin bu adam ve bu embriyolar olduğunu düşündükçe bunu karşıya da hissettireceksiniz ama aslında bir sürü seçenek var önünüzde. 40 yaşında, kendi ayakları üzerinde duran akıllı bir kadının kendinden başka kime ihtiyacı var ki? Siz böyle düşünmeye başladıkça zaten eşiniz de hissedecek bunu ve o zaman tavırları değişecek diye düşünüyorum ben.

Bu arada ben boşanın demiyorum kesinlikle. Sadece bir sürü başka seçeneğiniz olduğunu bilin. Bunu bilmek size daha iyi gelecek diye düşünüyorum.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Bu şekilde devam ederse zaten bu iş sürmez. Bu ortamdan memnun değilim. Yaşadığım evlilik te değil. Böyle bir evliliği kendime layık görmüyorum Bahsettiğiniz seçenekleri ben de düşünüyorum. Bu seçeneklerin farkındayım. Yeni yıl itibari ile işimle ilişiğim kesilecek. Hayat bana yeni bir kapı açabilir. Yurt dışına gidebilirim diye düşünüyorum.
Anne olmak zorunda değilim. Bu 7 yılda Allah isteseydi nasip ederdi diye düşünüyorum. Belki hasta, hayırsız bir çocuk olacaktı. Allah beni korudu. Sadece o 3 embriyo için o kadar hormon aldım, anestezi aldım, hastanelere gittim geldim, bir dolu para döktüm. Onları düşünüyorum. Sanırım o embriyolar olmasa idi bu iş şimdiye kadar bitmişti.
 
Yorumunuz için teşekkür ederim. Bu şekilde devam ederse zaten bu iş sürmez. Bu ortamdan memnun değilim. Yaşadığım evlilik te değil. Böyle bir evliliği kendime layık görmüyorum Bahsettiğiniz seçenekleri ben de düşünüyorum. Bu seçeneklerin farkındayım. Yeni yıl itibari ile işimle ilişiğim kesilecek. Hayat bana yeni bir kapı açabilir. Yurt dışına gidebilirim diye düşünüyorum.
Anne olmak zorunda değilim. Bu 7 yılda Allah isteseydi nasip ederdi diye düşünüyorum. Belki hasta, hayırsız bir çocuk olacaktı. Allah beni korudu. Sadece o 3 embriyo için o kadar hormon aldım, anestezi aldım, hastanelere gittim geldim, bir dolu para döktüm. Onları düşünüyorum. Sanırım o embriyolar olmasa idi bu iş şimdiye kadar bitmişti.
Yurtdışına gidebilecek iseniz evli olmanız siZin seçilmenizde eksi mi olur artı mı olur bu konuyu düşündünüz mü ?
 
Yurtdışına gidebilecek iseniz evli olmanız siZin seçilmenizde eksi mi olur artı mı olur bu konuyu düşündünüz mü ?
Seçeneklerimden bahsettim. Evli kalmak tek seçenek değil. Bu evliliği bitirme kararı alırsam yurt dışına gitmeyi düşünebilirim.
 
buradaki tepkilerden korkuyorsunuz ayrıntılı yazmıyorsunuz
dönmüşsünüz adama... hayırlısı hakkınızda
korktuğum yok, sadece sürekli olarak aaynı şeyleri detaylandırarak ne kendimi ne de karşımdakini yormak istemiyorum. olumlu olumsuz tüm yorumları okuyorum. Herkese yorumları için de teşekkür ediyorum.
 
Hanımefendiciğim, konunuzda aşkın sevginin kırıntısı yok.Gerdek gecenizin ertesinde adamın koşa koşa işe gitmesi ne kadar onur kırıcı farkında mısınız?işkoliklikle açıklayamazsınız bunu..
Evliliğiniz bir proje, saygı duyuyorum ama insan ömrü dediğin max 80 yıl..gelmişsiniz 40 yaşına..
1 kere gelinen bu hayatta üremek için bunca yırtınmak neden?size sımsıkı sarılacak, yanındayım diyecek kalbinizi saracak bir adam olmadıkça çocuğa ne gerek var ki?aşkın meyvesi ya hani..ben anlayamıyorum gerçekten
Valla 41 yaşındayım seviyorum seviliyorum ama bazen sorun yaşiyoruz ee yeter bu yaştan sonra kimseyi çekemem diyip boşanasım geliyor ki eşime ne kadar düşkün olduğum bilinir bu kadınlar kendine bunu nasıl yakıştıriyor iş güç kariyer sahibi kadınlar bide bunlar
 
Seçeneklerimden bahsettim. Evli kalmak tek seçenek değil. Bu evliliği bitirme kararı alırsam yurt dışına gitmeyi düşünebilirim.
Peki embriyoları transfer etmek için neyi bekliyorsunuz? Ben onu merak ettim açıkçası, konu açılalı baya bir vakit geçti ama henüz transfer olmamışsınız anladığım kadarıyla.. en iyi embriyonun bile tutma ihtimali %50, ki tedavi yaşınıza göre %10-15’e kadar düşüyor, madem öyle transfer ettirip önünüze bakın derim.
 
Çok vaktim varmış gibi sonuna kadar okudum :)
Bebek her zaman kötü giden evliliği dibe çeken oluyor.
Çünkü bebek olunca kv vs daha çok hayata dahil oluyor. Çocukla ilgili krizler çıkıyor ve kadınlar hamilelik ve lohusalık sürecinde yapılanları asla unutmuyor. Tut ki bebek oldu ve ilişki düzelmedi bu sefer bebeğe büyük bir haksızlık ve bencillik gibi geliyor.
Ama ilişkiler parmak izi gibi biricik. Her zaman kurtarılabilir ve onarılabilir görüyorum. Sinirle ve bunalmışlıkla çaresizlikle her türlü sözü sarfedebiliyoruz.
 
Çok vaktim varmış gibi sonuna kadar okudum :)
Bebek her zaman kötü giden evliliği dibe çeken oluyor.
Çünkü bebek olunca kv vs daha çok hayata dahil oluyor. Çocukla ilgili krizler çıkıyor ve kadınlar hamilelik ve lohusalık sürecinde yapılanları asla unutmuyor. Tut ki bebek oldu ve ilişki düzelmedi bu sefer bebeğe büyük bir haksızlık ve bencillik gibi geliyor.
Ama ilişkiler parmak izi gibi biricik. Her zaman kurtarılabilir ve onarılabilir görüyorum. Sinirle ve bunalmışlıkla çaresizlikle her türlü sözü sarfedebiliyoruz.
Sabrınız için teşekkürler ☺️ Eşim boşanmak istemiyormuş. Boşanalım dedim, dava aç. Avukatlarımız muhatap olsun. Bu şekilde sürdüremem dedim. Boşanmak istemiyorum, dava açmayacağım diyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. İlaç kullanıyor. Psikoloğa da gidecek. Zaten transfer de yaptırmadım. Söylediklerinize katılıyorum.
 
Sabrınız için teşekkürler ☺️ Eşim boşanmak istemiyormuş. Boşanalım dedim, dava aç. Avukatlarımız muhatap olsun. Bu şekilde sürdüremem dedim. Boşanmak istemiyorum, dava açmayacağım diyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. İlaç kullanıyor. Psikoloğa da gidecek. Zaten transfer de yaptırmadım. Söylediklerinize katılıyorum.
Bu arada ne kadar güzel, açık ve net bir şekilde kendinizi ifade etmişsiniz. Her ne kadar türk ailesinde geleneksel kaos kısımları okurken darlansam da, üslubunuza bayıldım; abartıya kaçmadan, çok fazla kırıp dökmeden. Hep yazın bence ama daha güzel günleri daha hoş şeyleri...
Eskiden en ufak tartışma ya da krizde (ilişki türünün ne olduğu fark etmez) dönülmez akşamın ufkunda gibi hissediyordum, sanıyordum hiçbir yaşanılmışlık unutulmaz, kırılan hiçbir şey düzelmez. Ama hayat bana gösterdi ki kırılanları çöpe atıp yeni şeyler inşaa edilebilirmiş, yaşanmışlıkların etkisi hiçbir zaman ilk günkü gibi kalmıyormuş. İki tarafın olumlu bir şey için çırpındığı bir şeyden olumsuz şeyler çıkmıyor. Ama kaşımamak gerekiyor ve çok zaman alıyor.
 
Bu arada ne kadar güzel, açık ve net bir şekilde kendinizi ifade etmişsiniz. Her ne kadar türk ailesinde geleneksel kaos kısımları okurken darlansam da, üslubunuza bayıldım; abartıya kaçmadan, çok fazla kırıp dökmeden. Hep yazın bence ama daha güzel günleri daha hoş şeyleri...
Eskiden en ufak tartışma ya da krizde (ilişki türünün ne olduğu fark etmez) dönülmez akşamın ufkunda gibi hissediyordum, sanıyordum hiçbir yaşanılmışlık unutulmaz, kırılan hiçbir şey düzelmez. Ama hayat bana gösterdi ki kırılanları çöpe atıp yeni şeyler inşaa edilebilirmiş, yaşanmışlıkların etkisi hiçbir zaman ilk günkü gibi kalmıyormuş. İki tarafın olumlu bir şey için çırpındığı bir şeyden olumsuz şeyler çıkmıyor. Ama kaşımamak gerekiyor ve çok zaman alıyor.
teşekkür ederim, umarım güzel ve hoş şeyler yazarım :)
 
Daha dini nikahın ne için yapıldığı hangi durumda kabul gördüğünü dahi bilmeden sırf sex yaparken içiniz rahat olsun diye iki kişi arasında dini nikah yapmışsınız birde utanmadan karisi değil benim eşi diyorsunuz.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X