- 10 Ekim 2022
- 1.032
- 1.546
Ayyyy hangi konu bu neresii çok merak ettimTamda içimden inşallah ben silene kadar birisi alintilamamistir diyordum linclemeye gidip geliyorum
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Ayyyy hangi konu bu neresii çok merak ettimTamda içimden inşallah ben silene kadar birisi alintilamamistir diyordum linclemeye gidip geliyorum
Başkasıyla evli eşle Kıbrısta tüp bebek konu bu adam başkasıyla evli ama ikinci kadının eşiymis öyle diyor metres hanımAyyyy hangi konu bu neresii çok merak ettim
Ayyyy skandaalll zaten imam nikahı olunca herkes kendini evli sanıyor. Dini bizim kadar sömüren yok.Başkasıyla evli eşle Kıbrısta tüp bebek konu bu adam başkasıyla evli ama ikinci kadının eşiymis öyle diyor metres hanım
Buradaki gerçekten tek sorun çocuk olmaması mı? Yoksa senin sevgisiz ilgisiz itilmiş değer verilmemiş olman mı? Kendine bu kadar eziyet çektirebilecek kadar kendinden bu kadar mı nefret ediyorsun bacım. Kendini hiç mi sevmiyorsun yada sevmedin de tüm bu yaşanılanlara bir dur demek yerine aşağılanmayı seçtin? Bir bak kendine neler dönüyor. Ve Allaha dua et Allaha sığın.Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.
30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.
Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.
Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.
Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.
Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.
Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.
Elti ile çok sorunlar yaşadım.
Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!
Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.
4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.
Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.
Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.
Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?
Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.
Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.
Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.
Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Sende transfer yaptır çocuk olsun boşa bunu.Sabrınız için teşekkürler Eşim boşanmak istemiyormuş. Boşanalım dedim, dava aç. Avukatlarımız muhatap olsun. Bu şekilde sürdüremem dedim. Boşanmak istemiyorum, dava açmayacağım diyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. İlaç kullanıyor. Psikoloğa da gidecek. Zaten transfer de yaptırmadım. Söylediklerinize katılıyorum.
Bir de varismissiniz. Aynen adani sizin cektiginiz yetmiyor bir de el kadar yavrunun cekmesi lazım. Gidin sperm bankasi bukun daha iyi. Bencillik yani çocuğun duzgün babasi olmayacak ama siz cocuk istiyorsunuz diye cocuk olacakMerhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.
30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.
Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.
Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.
Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.
Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.
Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.
Elti ile çok sorunlar yaşadım.
Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!
Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.
4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.
Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.
Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.
Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?
Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.
Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.
Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.
Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Güncelleme: 24.11.2022 Eşim alttan alıyor, boşanmak istemediğini söylüyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. Psikoloğa da gideceğini söylüyor. Antidepresanımı yaklaşık bir ay önce Dr kontrolünde bıraktım. Uygun zamanda embriyolarımı transfer ettirmeyi planlıyorum.
Tek taraflı emek… eşine gerçekten yazıklar olsun. Hakkında hayırlsıını dilerim. Ama bebek konusundan uzak durman uzaktan bir göz olarak acizane fikrimdirMerhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.
30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.
Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.
Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.
Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.
Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.
Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.
Elti ile çok sorunlar yaşadım.
Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!
Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.
4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.
Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.
Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.
Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?
Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.
Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.
Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.
Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Güncelleme: 24.11.2022 Eşim alttan alıyor, boşanmak istemediğini söylüyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. Psikoloğa da gideceğini söylüyor. Antidepresanımı yaklaşık bir ay önce Dr kontrolünde bıraktım. Uygun zamanda embriyolarımı transfer ettirmeyi planlıyorum.
Bence transfer yaptir insallah bebeğin olur sabret adama bir şans ver belli olmaz belki düzelir çocuğun olsun insallahMerhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.
30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.
Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.
Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.
Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.
Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.
Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.
Elti ile çok sorunlar yaşadım.
Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!
Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.
4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.
Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.
Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.
Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?
Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.
Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.
Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.
Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Güncelleme: 24.11.2022 Eşim alttan alıyor, boşanmak istemediğini söylüyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. Psikoloğa da gideceğini söylüyor. Antidepresanımı yaklaşık bir ay önce Dr kontrolünde bıraktım. Uygun zamanda embriyolarımı transfer ettirmeyi planlıyorum.
Kusuruma bakmayin lutfen ,ama sizin bukadar dert yasamanizi bile okurken basim dondu .Ben gelemem bukadar sikintiya,ve cocukta olmuyorsa bu Allahin bi isareti size,zorlamayin bu kisiyle.Cok sorunlu bir ortam.Benim Annem beni baskalari cignesin ,hakaretler etsin diye dogurmadi.Es herzaman bulunur ,yasi yok. Yasiniz geciyor cocuk olmuyor diye bu kisiyle kalayim diyede zorlamayin kendizi,bakmisiniz 40 yasinda mukemmel bir erkekle tanistiniz,gidip bir Yuvadan bebek sahibi talibinde bulunursunuz illaki Anne olmak istiyorsaniz.Hem Cennet kapilari size acilir.Yani Hayata 1kere geliyorsunuz onuda guzel yasamaniz en temel hakkiniz.Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.
30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.
Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.
Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.
Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.
Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.
Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.
Elti ile çok sorunlar yaşadım.
Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!
Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.
4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.
Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.
Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.
Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?
Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.
Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.
Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.
Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Güncelleme: 24.11.2022 Eşim alttan alıyor, boşanmak istemediğini söylüyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. Psikoloğa da gideceğini söylüyor. Antidepresanımı yaklaşık bir ay önce Dr kontrolünde bıraktım. Uygun zamanda embriyolarımı transfer ettirmeyi planlıyorum.
Ama bi daha anne olamayabilir ve anne olmayı istemek herkesin hakkı değil mi biraz empati yapın. Belki de çocuk düzeltecek her şeyi düzelmezse de boşandıklarında annesi babası boşanan ilk çocuk o olmayacak ki hem kocalık yapamayıp ama babalığı iyi yapan da bi sürü örnek var belki iyi bir baba olur eşi kim bilirBunca şeye ragmen çocuk yapmaya çalışmanız çok bencilce çocuk açısından.Koca olmayı beceremeyen baba olmayida beceremez size hiç kıymet vermemis bı adamdan nie cocuk yapıp çocuğun vebaline giriyorsunuz ?
Teşekkür ederim. Her görüşü okuyorum burdan hepsine de saygım var ama beni herkes anlayamaz. Hazır pgtli embriyolarım var ve onlara bu kadar emek vermişken ve bir daha anne olma şansımı kaybetmek gibi bir niyetim olamaz. Beni ancak aynı yollardan geçen biri anlayabilir. O nedenle herkesin beni anlamasını beklemiyorum. Eşimden bir beklentim yok. Aramız da iyi değil. Düzelmesini beklemiyorum. Çünkü düzeleceğini de sanmıyorum. Tek amacım anne olmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak. Ondan sonra herkesin yolu açık olsun.Ama bi daha anne olamayabilir ve anne olmayı istemek herkesin hakkı değil mi biraz empati yapın. Belki de çocuk düzeltecek her şeyi düzelmezse de boşandıklarında annesi babası boşanan ilk çocuk o olmayacak ki hem kocalık yapamayıp ama babalığı iyi yapan da bi sürü örnek var belki iyi bir baba olur eşi kim bilir
Teşekkür ederim. Her görüşü okuyorum burdan hepsine de saygım var ama beni herkes anlayamaz. Hazır pgtli embriyolarım var ve onlara bu kadar emek vermişken ve bir daha anne olma şansımı kaybetmek gibi bir niyetim olamaz. Beni ancak aynı yollardan geçen biri anlayabilir. O nedenle herkesin beni anlamasını beklemiyorum. Eşimden bir beklentim yok. Aramız da iyi değil. Düzelmesini beklemiyorum. Çünkü düzeleceğini de sanmıyorum. Tek amacım anne olmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak. Ondan sonra herkesin yolu açık olsun.
Sizi dinlemek gibi bir mecburiyetim mi var? Başınıza gelirse öyle yaparsınız. Her görüşe saygım var ama uslup çerçevesinde.Böyle pis bir adam ve ailesinden çocuk yapmak, çocuğa kötülük olmayacak mı? Çoktan önünüze bakabilirdiniz. Düzgün biriyle mantık evliliği ile çocuğunuz olabilirdi. Okul, askerlik, iş güç vs derken genç yaşta evlenemeyip, bekar düzgün erkekler var. Aradan sene geçmiş siz aynı yerdesiniz.
Nedense bu fikrinize hak verdim. Allah yardımcınız olsun inşallahTeşekkür ederim. Her görüşü okuyorum burdan hepsine de saygım var ama beni herkes anlayamaz. Hazır pgtli embriyolarım var ve onlara bu kadar emek vermişken ve bir daha anne olma şansımı kaybetmek gibi bir niyetim olamaz. Beni ancak aynı yollardan geçen biri anlayabilir. O nedenle herkesin beni anlamasını beklemiyorum. Eşimden bir beklentim yok. Aramız da iyi değil. Düzelmesini beklemiyorum. Çünkü düzeleceğini de sanmıyorum. Tek amacım anne olmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak. Ondan sonra herkesin yolu açık olsun.