- 27 Mayıs 2013
- 4.845
- 8.817
Konu sahibi, ara sayfaları okumadığımı itiraf etmem gerek, arada başka bilgiler verdiysen bilmiyorum, konuda yazdıklarına bakarak söylüyorum:
Başlarda kadınla olan samimiyeti gözüne batmıyormuş, dolayısıyla kadına olan ilgisi x. aydan sonra başlamış olamaz, bi ilgi varsa başından beri vardır ve şimdi nasıl işkilleniyorsan bundan başlarda da işkillenirdin. Ama işkillenmemişsin.
Bu nedenle ben, bi yerden sonra, belki gebelik çalışmaları, yaşadığın düşük, veya bizim bilmediğimiz başka sıkıntılarından ötürü hassaslaşmış, başlarda gözüne batmayan ayrıntıları kafanda büyütüp kurarak çıkarımlar yapmışsın diye düşünüyorum.
Örnek: Eşinle kadının topluluk içinde fısıldaşıp gülüşmesi, bilmem kaç senelik arkadaşlar için bence çok normal, gerçekten normal bi davranış. Samimi arkadaşlıkların kadın-erkek versiyonunu bırak, kadın kadına samimi arkadaşlıklar bile eşler tarafından kıskanılır. Veya biz eşler olarak, canımız istediğinde pekala eşimin erkek arkadaşıyla samimi olmasını onla vakit geçirmesini bile kıskanabiliyoruz. Birlikte halı sahaya gitmelerini, toplanıp maç izlemelerini, sohbet etmelerini "aşkım onlara ayırdığın vakti bana ayırmıyorsunnn" bahanesi altında kıskanabiliyoruz.
Veya onlar bizim kız arkadaşlarımızla alışverişe çıkıp gezip dolaşmamızı kıskanabiliyorlar, "selinle çok taklıyorsunuz, başbaşa zaman geçiremiyoruz" diyebiliyorlar.
Diyeceğim o ki, bilmem kaç yıllık samimi arkadaşların iftar akşamı fısıldaşıp gülüşmesi son derece normal bir davranışken, kendini dışarda kalmış hisseden eş bunu kıskanabiliyor evet, kadını erkeği fark etmiyor.
Veya, sana evde yardım etmezken, ona yardım etmesi de öyle. Sana evde "nazı geçiyor" çünkü. Senle yaşadığı ev onun doğal habitatı. Ayaklarını uzatıp tembellik yapabildiği, geğirebildiği, samimi kalabildiği ortamı.
Misal, annesinin evinde de senin evinde olduğundan daha tembeldir mesela. Ve annesi pekala oğlunu "bana kılını bile kımıldatmaz ama karısına az da olsa yardım ediyor bak seenn" diye kıskanabilir. Annesinin yanı, adamın nazını daha da geçirebildiği bi ortam çünkü.
Son zamanlarda sana karşı ilgisiz / soğuk olması? Muhtemelen sen Ayşe meselesine kafayı çok taktığın için göremediğin başka problemlerinizdendir. Bir erkeğin soğuk davranmasının tonlarca sebebi olabilir. Ve sen bunu göremiyorsun muhtemelen. Çocuk meselesi de aynı şekilde, erkekler çabalamaktan yorulurlar, çocuk meselesini ertelemeyi tam da sen "gene hasta oldum" dediğinde söylemesi de buna işaret. Hayal kırlığına uğramaktan sıkılmış olabilir. Başka bir zamanda söylememiş çünkü, yine hayal kırıklığına uğradığınız anda söylemiş tam.
Aralarında birtakım hisler olduğunu düşünmemenin diğer sebebi de, konu boyunca sürekli eşinin davranışlarından, tepkilerinden bahsetmiş olman. Halbuki, eğer ortada bazı hisler olsaydı, defalarca aynı ortamda bulunduğun Ayşe'nin de davranışlarından birşeyler sezmen gerekirdi. Hele hele, hemcins olduğu için kadın kadının hislerini daha bile kolayca sezebilir, eşine kur yapıyorsa o kuru on metre öteden anlarsın, bi bakışından bi gülüşünden, sinsilik sezersin. Ve daha önemlisi, kadının sana olan davranışlarında bi gariplik sezersin.
Burada yazılan tüm yorumlar, olayı sen kendi algıladığın gibi anlattığın için senle aynı fikirde.
Bütün bu örnekler, tamamen algı meselesi. Ben anlatıklarında gerçekten de kadından hoşlandığına dair bir belirti göremedim, dediğim gibi senin algılayış biçimin zaman içinde değişmiş sadece.
Eğer eşinle oturup konuşacaksan, son zamanlarda neden daha soğuk olduğunu konuş.
Ve Ayşe meselesinde, kendini dışlanmış pozisyona iten eş olmaktansa, muhabbetlerine dahil olmaya çalış, fısıldaştıklarında gidip ikisine birden arkadan sarılıp "ne fısıldaşıyonuz bakiiim hıı" yap falan, ne bileyim, seni gayet davet ediyorlarmış, içinde kurup büyütmek yerine rahatla, gerçekten relaks ol, kendine güven. Muhabbetlerine katıl, ikisine de gülümse.
Gereksiz kıskançlığın ilişkileri çok yıprattığını unutma, ortada rahat olmaman hiçbir sebep yok.
Başlarda kadınla olan samimiyeti gözüne batmıyormuş, dolayısıyla kadına olan ilgisi x. aydan sonra başlamış olamaz, bi ilgi varsa başından beri vardır ve şimdi nasıl işkilleniyorsan bundan başlarda da işkillenirdin. Ama işkillenmemişsin.
Bu nedenle ben, bi yerden sonra, belki gebelik çalışmaları, yaşadığın düşük, veya bizim bilmediğimiz başka sıkıntılarından ötürü hassaslaşmış, başlarda gözüne batmayan ayrıntıları kafanda büyütüp kurarak çıkarımlar yapmışsın diye düşünüyorum.
Örnek: Eşinle kadının topluluk içinde fısıldaşıp gülüşmesi, bilmem kaç senelik arkadaşlar için bence çok normal, gerçekten normal bi davranış. Samimi arkadaşlıkların kadın-erkek versiyonunu bırak, kadın kadına samimi arkadaşlıklar bile eşler tarafından kıskanılır. Veya biz eşler olarak, canımız istediğinde pekala eşimin erkek arkadaşıyla samimi olmasını onla vakit geçirmesini bile kıskanabiliyoruz. Birlikte halı sahaya gitmelerini, toplanıp maç izlemelerini, sohbet etmelerini "aşkım onlara ayırdığın vakti bana ayırmıyorsunnn" bahanesi altında kıskanabiliyoruz.
Veya onlar bizim kız arkadaşlarımızla alışverişe çıkıp gezip dolaşmamızı kıskanabiliyorlar, "selinle çok taklıyorsunuz, başbaşa zaman geçiremiyoruz" diyebiliyorlar.
Diyeceğim o ki, bilmem kaç yıllık samimi arkadaşların iftar akşamı fısıldaşıp gülüşmesi son derece normal bir davranışken, kendini dışarda kalmış hisseden eş bunu kıskanabiliyor evet, kadını erkeği fark etmiyor.
Veya, sana evde yardım etmezken, ona yardım etmesi de öyle. Sana evde "nazı geçiyor" çünkü. Senle yaşadığı ev onun doğal habitatı. Ayaklarını uzatıp tembellik yapabildiği, geğirebildiği, samimi kalabildiği ortamı.
Misal, annesinin evinde de senin evinde olduğundan daha tembeldir mesela. Ve annesi pekala oğlunu "bana kılını bile kımıldatmaz ama karısına az da olsa yardım ediyor bak seenn" diye kıskanabilir. Annesinin yanı, adamın nazını daha da geçirebildiği bi ortam çünkü.
Son zamanlarda sana karşı ilgisiz / soğuk olması? Muhtemelen sen Ayşe meselesine kafayı çok taktığın için göremediğin başka problemlerinizdendir. Bir erkeğin soğuk davranmasının tonlarca sebebi olabilir. Ve sen bunu göremiyorsun muhtemelen. Çocuk meselesi de aynı şekilde, erkekler çabalamaktan yorulurlar, çocuk meselesini ertelemeyi tam da sen "gene hasta oldum" dediğinde söylemesi de buna işaret. Hayal kırlığına uğramaktan sıkılmış olabilir. Başka bir zamanda söylememiş çünkü, yine hayal kırıklığına uğradığınız anda söylemiş tam.
Aralarında birtakım hisler olduğunu düşünmemenin diğer sebebi de, konu boyunca sürekli eşinin davranışlarından, tepkilerinden bahsetmiş olman. Halbuki, eğer ortada bazı hisler olsaydı, defalarca aynı ortamda bulunduğun Ayşe'nin de davranışlarından birşeyler sezmen gerekirdi. Hele hele, hemcins olduğu için kadın kadının hislerini daha bile kolayca sezebilir, eşine kur yapıyorsa o kuru on metre öteden anlarsın, bi bakışından bi gülüşünden, sinsilik sezersin. Ve daha önemlisi, kadının sana olan davranışlarında bi gariplik sezersin.
Burada yazılan tüm yorumlar, olayı sen kendi algıladığın gibi anlattığın için senle aynı fikirde.
Bütün bu örnekler, tamamen algı meselesi. Ben anlatıklarında gerçekten de kadından hoşlandığına dair bir belirti göremedim, dediğim gibi senin algılayış biçimin zaman içinde değişmiş sadece.
Eğer eşinle oturup konuşacaksan, son zamanlarda neden daha soğuk olduğunu konuş.
Ve Ayşe meselesinde, kendini dışlanmış pozisyona iten eş olmaktansa, muhabbetlerine dahil olmaya çalış, fısıldaştıklarında gidip ikisine birden arkadan sarılıp "ne fısıldaşıyonuz bakiiim hıı" yap falan, ne bileyim, seni gayet davet ediyorlarmış, içinde kurup büyütmek yerine rahatla, gerçekten relaks ol, kendine güven. Muhabbetlerine katıl, ikisine de gülümse.
Gereksiz kıskançlığın ilişkileri çok yıprattığını unutma, ortada rahat olmaman hiçbir sebep yok.