- 29 Mayıs 2016
- 4.622
- 5.328
- 88
- Konu Sahibi andromeda-80
- #121
3 aşağı 5 yukarı benzer şeyler yaşamış birisi olarak ben orta yolu şöyle düşünüyorum. Taktigim şu sen görüşebilirsin ama ben görüşmek istemiyorum. Asla demem, belki bir gün gorusurum.Arkadaşlar merhaba. Daha önceki konumda belirtmiştim, eşimin ailesiyle görüşmüyorum. Aslında kayınvalidemle kayda değer bir sorunum yok ancak kayınpedere tahammül edemiyorum. Biraz geçmişten günümüze anlatmak isterim durumumuzu.
Eşim Azeri benim. Türkiye'de yaşıyorlar yıllardır. Biz evleneceğimiz zaman eşim her ne kadar öyle değil dese de benimle evlenmesini istemediler. İstemeye geldiklerinde kahve bile içmeden kayınvalidenin tansiyonu fırladı diye kalkıp gittiler. Nişanda evde tadilat var bahanesiyle gelmek istemediler, düğünde biz o tarihte Bakü'de olacağız, önceden ayarlamıştık falan deyip gelmek istemediler. Hep eşimin ricasıyla ısrarıyla gelmek zorunda kaldılar.
Düğüne zaten maddi manevi hiçbir katkı sağlamadılar. Sağlamadılar derken evlerinin eski eşyalarını eşime çeyiz yerine verip kendilerine sıfır eşya aldılar. Kayınvalidem de sağolsun kendisinin ne kadar eski çantası kıyafeti varsa bana verdi al bunlar senin olsun diye. Kendisi 50 beden giyiyor, ben o zaman 38 dim. Kullanmadım tabi verdiklerini, hayrına verdim birilerine. İhtiyacım da yoktu zaten, durumum iyiydi çok şükür. Çok üstünde durmadım bunların eşim üzülmesin diye. Yani düğünümüze sağladıkları katkılar bunlar, katkıysa eğer.
Ama bazı ayrıntılar var ki kinleniyorum onlara karşı düşündükçe. Düğün günü mesela evde kimse yokmuş, annesi işe gitmiş, izin almaya bile tenezzül etmemiş oğlunun düğünü için. Kayınpederin de işleri varmış evde değilmiş, eşim kendi damatlığını kendisi ütüleyip evden kapıyı çekip çıkmış, çok içime oturmuştu öyle kimsesiz gibi ailesinin evinden son ayrılması.
Daha önceki konumda belirtmiştim, benim ve ailemin düğün için yaptıklarımız eşime dert olduğu için gitmiş ailesine bir bilezik falan takın bari demiş. Babası kızlarını mı satıyorlar, bu ne demek falan demiş. Bu ve benzeri şeyler. Garip huyları vardı ama aile kendi içinde bile birbirlerinde karşı çok mesafeliydi, o mesafeyi korurum, zararlarını uzak tutarım dedim evlendim. Genellikle uzak tuttum da. Ama bazı şeyler yine de batıyor, o kadarını engelleyemiyorsun.
Aynı şehirde olmamıza rağmen yılda 1-2 kere yemeğe gelirlerdi. Yemeğe davet etmişiz, ben dört başı mamur sofra kurmuşum mesela. Biz evde yedik geldik diye kayınvalide sofraya oturmazdı. Zaten duvar gibi, soru sorsan bile sekip sana geri geliyor, cevap vermeye tenezzül bile etmez. O yüzden neden sofraya oturmuyorsunuz desem bile cevap alamayacağımı bildiğim için sormazdım.
Bir de sürekli benim yanımda Rusça konuşulması çok sinirime dokunurdu. Benim yanımdayken bari Türkçe konuşun dediğim zaman kayınvalide anne oğul arasında özel konular diye şakaya vururdu. Sinir olsam da birşey demezdim.
Gel zaman git zaman maddi bir konuda eşimle ters düştüler ve üç ay konuşmadılar. Ben zaten onlarla sadece eşim vasıtasıyla görüştüğüm için ben de görüşmemiş oldum. Kayınpeder ağır konuşmuş eşimle, sanırım benimle ilgili de birşeyler konuşulmuş. Eşim inkar ediyor bunu ama üç ay sonra ilk konuşmalarında paso benden bahsettiler telefonda, bu yüzden benimle ilgili birşeyler döndüğünü düşünüyorum. Eşim bu kız size iyilikten başka ne yaptı ki falan diyordu. Senin evini temizledi, saray sofraları kurdu önünüze yine de yaranamadı filan dedi. (Nişanlıyken düzenli yardımcısı olmasına rağmen evlerini temizledim, pislik götürüyordu heryeri. Temizlikçi bazı yerlere hiç dokunmamış yıllardır, tiksiniyorum diyor, işi neyse)
Neyse ne kadar bu ve benzeri ayrıntılar bana çok batıyor olsa da ben şimdiye kadar hiç tartışmadım onlarla ama oğullarıyla en son kopuşlarından sonra bir daha da görüşmedim. Son konunun detaylarına inmiyorum ama çok bencilce ve vicdansızca davrandılar, çekemedim daha fazla.
Ailesi sanmış ki eşim onlarla barışsa da benim görüşmemi istemiyor. Babası neden karını bizden uzak tutuyorsun falan demiş( Ne zaman yakın olduysak) Görüşelim demişler eşimle haber göndermişler, biz bir aileyiz, ayrı gayrı olmaz, o bizim gelinimiz demişler. Kayınvalide ufak tefek hediye göndermiş. İstemiyorum dedim.
Bugüne kadar bir kez bile o ailenin parçasıymış gibi hissetmedim. Ne ben onlara anne baba dedim, ne de onlar bana kızım dediler. Hep sizli bizli konuşuldu. Ben misafir gittiğimde hepsi ailece bir odaya ya da mutfağa doluşup beni yanlız bıraktılar. Kendi başıma oturdum oturdum geldim. Ya da yanımdalarsa bile hep rusça konuştular. Şimdi ne değişti ki ayaklarına gidip barışayım? Yaptıkları saygısızlıklara değinmiyorum bile.
Dün de eşim diyor ki bütün fotoğrafları çerçeveletip koymuşlar eve, benim resimlerim de varmış. Güya vicdanımı sızlatmaya çalışıyor barışayım diye. Ama onların yapılarını bildiğim için değişecek birşey olmayacağını da biliyorum. Özlüyorlarmış güya beni. Hayatta inanmam. Kavgasız gürültüsüz hayatımdan çıkarabilmişken geri dönüşü asla istemiyorum.
Ama eşimin nazarında haklıyken haksız duruma düşmek, vicdansız bir görüntü çizmek de istemiyorum.
Onlarla barışmadan nasıl sıyrılırım bu işin içinden? Bir fikir verir misiniz?
Ama bunu şu an konuşmak istemiyorum diyorum
Allah kolaylık versin