mektup yazınca dalga konusu olacagım kesin benle adam gibi konuş diye kızacak konuşuncada kaldıramayacak gene bana yüklenecek ailem bi kısmını biliyorum daha fazlasını anlatamam bu hafta içi annemin meme kanseri oldugunu ögrendik ve tüm vücuduna yayılmış onlara hiçbişey diyemiyorum kendimemii yanıyım annememi bilemedim
Öncelikle geçmiş olsun ve inşallah annenizin tedavi süreci iyi sonuçlansın, Allah şifa versin diyorum.
Lütfen sizi anlamadığımı veya anlayamadığımı düşünmeyin lütfen. Ben de kendimce görüşümü yazmak istiyorum ve bunu yaparken haklılık veya haksızlık gibi bir şeylerden hiç bahsetmek bile istemiyorum çünkü, "şu anda veya şu durumda bundan sonrası için ne yapılabilir, herkes için ve tabi ki başta siz bebeğiniz ve eşinizin iyiliği için, en doğru tutum, tarz ve davranış şekli ne olmalı? bence önemli olan ve üzerinde durulması gereken husus bu.
Çünkü neden?????
Çünkü, bakın anneciğinizin rahatsızlığı nedeniyle zaten uzunca süren bir tedavi süreci olacak.
Ayrıca, kısmet olur sabaha çıkarsak yeni bir gün içinde bir şekilde bu bebekle, yaşadığınız evle ve yine bir şekilde hem kendinizle ve hem de eşinizle ilgili bir takış işler ve sorumluluklarınızı mutlaka ama mutlaka yapmak zorundasınız.
Hayat devam edecek çünkü.
Bebeğiniz daha çok küçük, yani doğum sonrası duyguların en çalkantılı seyrettiği dönemdesiniz. Bu hepimizde az veya çok, öyle veya böyle mutlaka oluyor ve olmuştur.
Dokuz ay boyunca sadece ve sadece sizinle temas halinde olan küçücük bir canlıyla geçiriyorsunuz her saniyenizi. Evet onların bir de babaları var, eşlerimizle ortak bebeklerimiz ama dokuz ay boyunca biz ve bebeklerimizden oluşan dünya, kim ne derse desin bir bambaşka, öyle değil mi?
Ama dünyaya gelince artık o özel bağımız değişiyor. Bebeklerimizi sadece biz değil, herkes kucağına alabiliyor. Neyse ki, en azından yine bebeklerimizle aramızda, asla başkalarıyla olamayacak özel ama çok özel bir bağ daha var. Onları emzirebiliyoruz ve bunu sadece biz yapabiliyoruz.
On günlük bebeğe tabi ki çorba verilmez. Ayrıca kucağa veya sallayarak uyutulmaya alışmış bir bebeği her uykusunda sallamak zorunda kalmak da hiç kolay birşey değil ve çok yorucu. Hatta bazen, hele ki sıkıntımız varsa bizler de bir insan olduğumuz için hakikaten sinir bozucu.
Ama bir de şöyle düşünün, ne olur ki? Bir çocuğu en fazla kaç yaşına kadar ayakta sallayabiliriz ki?
Nihayetinde iki mi? belki de daha az veya biraz fazla belki...
Evimizde bulunan ya da birlikte yaşadığımız kişiler, kayınvalidemiz de olsa, bebeklerimizi çok sahiplenseler ne çıkar ki? Yani kucaklarında çok tutsalar ne olur ki?
Bizim anneliğimizden birşeyler eksiltir mi bu durum? Böyle saçma birşey olabilir mi? Tabi ki hayır, öyle değil mi?
Yabancı bile olsa bir bebek görünce hangimiz dayanabiliyoruz, onu sevmeden, içimiz kıpır kıpır olmadan yapabilenimiz var mı?
Evet, benim de kayınvalidemi ben burada anlatsam sayfalar yazabilirim inanın. En ufacık her şeyde sürekli "ben üç çocuk büyüttüm, hiç böyleler görmedim, hiç böyle şey olmaz, şöyle yapma, böyle yapma ..........
Evet bana göre yanlış düşünüyordu, ancak onun doğruları onlardı. Çünkü evet o üç çocuk büyütmüştü. Koca adam etmişti. Eşim ve ondan iki yaş küçük kaynım ilkokuldan sonra sürekli arasız yatılı ve başka şehirlerde okumuşlar, sonrasında da ünv için yine başka şehirlerde okumuşlardı. Ama sonuçta üç çocuku büyütmüştü o kendince.
Bunları kendimden birşeyler yazmaktan ziyade, genelde k.valideler veya diğer aile büyükleri kendi adlarına bizlerden çok daha deneyimli oldukları kanaatiyle hareket ederler ve konuşurlar. Sizinkinin de daha farklı olmasını beklemenin manası yok yani.
Kısaca;
Şimdi eğer bebeğiniz de uyku problemi olan bir bebek değilse şayet bir güzel uykunuzu alır, hayırlarla, güzelliklerle, biraz daha sağduyu ve tahammül gücüyle dolu bir sabaha uyanırsınız inşallah
Ve lütfen anne olmanızın, şu anda bebeğinizin herhangi bir sorunu ve problemi olmamasının, çok tanımıyorum ve her ne kadar bebeğinize çorba ve yemek sokmaya çalışsa da ağzına bir şekilde en azından bir ihtiyacınız olsa küçük de olsa yardımı dokunabilecek bir insan nefesinin yanınızda olduğunu düşünerek tüm bunların tadını çıkarmaya bakın derim ben.
Şu anda hani "uzaklaşsam o zaman anlar kıymetimi" diye düşündüğünüz veya öyle dillendirdiğiniz eşinizin de size kıymet vermiyor olduğunu sanmıyorum. Eminim ki o da sizi mutlu ve huzurlu görme istiyordur, ne güzel bebeğinizi sağlıcakla almışsınız kucağınıza.
Ben kaçırmış olabilirim belki aralarda bir yerlerde, çalışıyor ve bebeğinizi siz yanında değilken k.validenize tam gün falan bırakıyor değilsiniz zaten değil mi?
Yani nihayetinde siz de birlikte oluyorsunuz onlarla. Biraz daha takip etmeye çalışarak, biraz daha sağduyulu yaklaşarak, bu süreci biraz daha dingin bir süreç haline getirmeye çalışırsanız farkında olmadan sorunlar sizin için belki biraz daha küçülebilir mi acaba diye düşünüyorum daha doğrusu öyle olmasını temenni ediyorum ve inşallah buna inanıyorum.
Allah hepimize herşeyin hayırlısını versin inşallah. Bakın hem etrafımızdan duyuyoruz görüyoruz, hem de artık dünyadan haberler anında elimizin altında bir tıkla bunları okuyabiliyor izleyebiliyoruz, hem de bu forumdaki bir dolu insanın ne kadar büyük sabır ve gayretlerle, büyük umutlarla ne büyük sıkıntılarını yenmeye çalıştıklarını hep beraber okuyoruz öyle değil mi?
Yanlış anlamayın lütfen, herkesin yaşadığı olayların derecesi veya büyüklüğünü onları yaşayan bilebilir sadece. Bunun bir ölçüsü yoktur. Benim amacım da asla böyle bir mukayeseye girmek veya bu şekilde bir kıyas yapmak değil, özellikle bunu da belirtmeden geçmek istemiyorum.
Sadece hepimizin birtakım sorunlarını okuyup dinlediğinde, keşke benim sorunum da bu olsa diye iç geçiren bir dolu insan olduğunu veya olabileceğini hayatımızın hiç bir safhasında unutmamamız gerekiyor.
İsteyelim, dileyelim, gayret gösterelim ve daima iyiye, güzele, sevgiye yaklaşmak suretiyle Allah ın izniyle hepimiz sorunlarımızın veya sıkıntılarımızın bizlere daha büyük sıkıntılar yaşatmasına sebep olmadan ve en az üzüntülerle üstesinden gelebilelim inşallah.
Hayırlı geceler, hayırlı sahurlar olsun herkeslere. Sevgimle