- 2 Haziran 2023
- 36
- 3
- 6
- Konu Sahibi alevalev888
-
- #1
Son altı ayda aslında en baştan yapmanız gereken şeyi yapmışsınız.Boşanma davası açtık, bir ay sonra boşanıyoruz. Kalbim paramparça. Boşanmak istemiyordum, eşimin değişmesini istiyordum. Evliliğimizin iyi yanları da vardı, ama çok sık tartışıyorduk, çoğu zaman küçük şeylerden dolayı.
Bana hakaret eder, evden kovar (sadece sözde), ağladığımda çoğu zaman beni yalnız bırakırdı. Her tartışmada boşanmaktan bahsederdi, bu da benim kaygımı inanılmaz artırdı. Çok sık ağlıyordum.
Ama iyi anılarımız da vardı. Tartışmalardan sonra bana sarılır, hediyeler alırdı, yemek yapardı. Başlarda onu hep affettim.
Son zamanlarda ise, içimdeki kırgınlıklar birikti ve neredeyse her gün kavga etmeye başladık. Artık hakaretlerine sessiz kalamıyordum, ben de ağır karşılık vermeye başladım. Kendimi eskisi gibi tutamıyordum, sanki kendimden geçmiş gibiydim son 6 ay.
Önceden olduğu gibi barışamıyorduk, ben artık yapamayacağımı söylüyordum. Onun değişmesini bekledim, ama o boşanma davası açtı.
Canım çok yanıyor, çünkü onu seviyorum ama o beni yarı yolda bırakıyor. Diğer yandan düşünüyorum, onca hakaretten sonra belki de artık birbirimizi affedemezdik.
Maddi olarak bağımsızım, kendi evim, işim, param var, çocuğumuz yok. Ama bir daha asla birini böyle sevememekten korkuyorum. Onunla konuşmaya çalıştım ama bana “Benim istediğim gibi biri değilsin, iyi bir ev hanımı olamadın, çocuk doğurmadın, o yüzden bana lazım değilsin” dedi. Ona, hakaretlerinin beni çok yıprattığını, psikolojimin mahvolduğunu, çok kötü hissettiğimi anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi bile…
Çok severek evlendik. Ama eşim doğuda bir köyde doğup büyüdü, ben ise Avrupa’da doğup büyüdüm. İçim çok acıyor. Ama o artık beni sevmediğini ve bana ihtiyacı olmadığını söylüyor, bu da acımı daha da artırıyor. Bugün ağladım ve ona kalbimin paramparça olduğunu söyledim. Ama o bana umrumda değil, geber dedi.severekmi evlendiniz en başta yoksa görücü
Usulü müydü ?
adınıza üzüldüm.
ama size değer vermiyorsa buda ayrı zor tabiki.
kendinizi kandırıyorsunuz.evden kovar (sadece sözde)
şuan herşey yeni elbette üzüleceksin ama böyle düşüncelere girme. İkinci baharında mutlu olan çok insan tanıyorum.Maddi olarak bağımsızım, kendi evim, işim, param var, çocuğumuz yok. Ama bir daha asla birini böyle sevememekten korkuyorum.
s......in gitsin seni yönetemediği için girdiği triplere bak sürekli kovan hakaret eden adama çocuk vermeyi geç kirli yırtılmış ayakkabını bile verme... Çocuğunun böyle bir babası olmadığı mutlu olmalısın.istediğim gibi biri değilsin, iyi bir ev hanımı olamadın, çocuk doğurmadın, o yüzden bana lazım değilsin” dedi.
Çok severek evlendik. Ama eşim doğuda bir köyde doğup büyüdü, ben ise Avrupa’da doğup büyüdüm. İçim çok acıyor. Ama o artık beni sevmediğini ve bana ihtiyacı olmadığını söylüyor, bu da acımı daha da artırıyor. Bugün ağladım ve ona kalbimin paramparça olduğunu söyledim. Ama o bana umrumda değil, geber dedi.
Eşiniz çok kötü biriymiş iyi ki kurtulmuşsunuz.Size hakaretler etmiş evlilikte varla yok gibiymiş zatten.Maddem istediği gibi değilmişsiniz neden evlenmiş sizinle Kendiniz böyle bir adam için üzmeyin.İşiniz gücünüz varmış kendi ayaklarınızın üzerinde durun böyle bir adam hayatınızda olsa ne olmasa neBoşanma davası açtık, bir ay sonra boşanıyoruz. Kalbim paramparça. Boşanmak istemiyordum, eşimin değişmesini istiyordum. Evliliğimizin iyi yanları da vardı, ama çok sık tartışıyorduk, çoğu zaman küçük şeylerden dolayı.
Bana hakaret eder, evden kovar (sadece sözde), ağladığımda çoğu zaman beni yalnız bırakırdı. Her tartışmada boşanmaktan bahsederdi, bu da benim kaygımı inanılmaz artırdı. Çok sık ağlıyordum.
Ama iyi anılarımız da vardı. Tartışmalardan sonra bana sarılır, hediyeler alırdı, yemek yapardı. Başlarda onu hep affettim.
Son zamanlarda ise, içimdeki kırgınlıklar birikti ve neredeyse her gün kavga etmeye başladık. Artık hakaretlerine sessiz kalamıyordum, ben de ağır karşılık vermeye başladım. Kendimi eskisi gibi tutamıyordum, sanki kendimden geçmiş gibiydim son 6 ay.
Önceden olduğu gibi barışamıyorduk, ben artık yapamayacağımı söylüyordum. Onun değişmesini bekledim, ama o boşanma davası açtı.
Canım çok yanıyor, çünkü onu seviyorum ama o beni yarı yolda bırakıyor. Diğer yandan düşünüyorum, onca hakaretten sonra belki de artık birbirimizi affedemezdik.
Maddi olarak bağımsızım, kendi evim, işim, param var, çocuğumuz yok. Ama bir daha asla birini böyle sevememekten korkuyorum. Onunla konuşmaya çalıştım ama bana “Benim istediğim gibi biri değilsin, iyi bir ev hanımı olamadın, çocuk doğurmadın, o yüzden bana lazım değilsin” dedi. Ona, hakaretlerinin beni çok yıprattığını, psikolojimin mahvolduğunu, çok kötü hissettiğimi anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi bile…
İyi bir ev hanımı olamadın ne yahu. B.k var afedersiniz de ev işinde. Bu erkekler bir işin ucundan tutsalar ölürler çünkü. Ne kadar ilkel varlıklar. Aynı evde yiyor içiyor yatıyor ama iş yapmak istemiyor önüne yemek temiz kıyafet bilmem ne bekliyor. Kadın çalışsın çalışmasın farketmez. Aşırı u.y.u.z oluyorum bu duruma. Bir tane çarpasım geliyor bu kafada konuşan insanlaraBoşanma davası açtık, bir ay sonra boşanıyoruz. Kalbim paramparça. Boşanmak istemiyordum, eşimin değişmesini istiyordum. Evliliğimizin iyi yanları da vardı, ama çok sık tartışıyorduk, çoğu zaman küçük şeylerden dolayı.
Bana hakaret eder, evden kovar (sadece sözde), ağladığımda çoğu zaman beni yalnız bırakırdı. Her tartışmada boşanmaktan bahsederdi, bu da benim kaygımı inanılmaz artırdı. Çok sık ağlıyordum.
Ama iyi anılarımız da vardı. Tartışmalardan sonra bana sarılır, hediyeler alırdı, yemek yapardı. Başlarda onu hep affettim.
Son zamanlarda ise, içimdeki kırgınlıklar birikti ve neredeyse her gün kavga etmeye başladık. Artık hakaretlerine sessiz kalamıyordum, ben de ağır karşılık vermeye başladım. Kendimi eskisi gibi tutamıyordum, sanki kendimden geçmiş gibiydim son 6 ay.
Önceden olduğu gibi barışamıyorduk, ben artık yapamayacağımı söylüyordum. Onun değişmesini bekledim, ama o boşanma davası açtı.
Canım çok yanıyor, çünkü onu seviyorum ama o beni yarı yolda bırakıyor. Diğer yandan düşünüyorum, onca hakaretten sonra belki de artık birbirimizi affedemezdik.
Maddi olarak bağımsızım, kendi evim, işim, param var, çocuğumuz yok. Ama bir daha asla birini böyle sevememekten korkuyorum. Onunla konuşmaya çalıştım ama bana “Benim istediğim gibi biri değilsin, iyi bir ev hanımı olamadın, çocuk doğurmadın, o yüzden bana lazım değilsin” dedi. Ona, hakaretlerinin beni çok yıprattığını, psikolojimin mahvolduğunu, çok kötü hissettiğimi anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi bile…
son cümleler bile yeterli boşanmaya, derdi belli olmuş zaten hem sevmiyor hem kadınlığınla suçluyor belki de sorun onda? psikolojisi zaten bozuk biri belli ki üzülme bu bir sevgi değil böyle sevemem derken kendine ayıp ediyorsun böyle sevme zaten bidakineBoşanma davası açtık, bir ay sonra boşanıyoruz. Kalbim paramparça. Boşanmak istemiyordum, eşimin değişmesini istiyordum. Evliliğimizin iyi yanları da vardı, ama çok sık tartışıyorduk, çoğu zaman küçük şeylerden dolayı.
Bana hakaret eder, evden kovar (sadece sözde), ağladığımda çoğu zaman beni yalnız bırakırdı. Her tartışmada boşanmaktan bahsederdi, bu da benim kaygımı inanılmaz artırdı. Çok sık ağlıyordum.
Ama iyi anılarımız da vardı. Tartışmalardan sonra bana sarılır, hediyeler alırdı, yemek yapardı. Başlarda onu hep affettim.
Son zamanlarda ise, içimdeki kırgınlıklar birikti ve neredeyse her gün kavga etmeye başladık. Artık hakaretlerine sessiz kalamıyordum, ben de ağır karşılık vermeye başladım. Kendimi eskisi gibi tutamıyordum, sanki kendimden geçmiş gibiydim son 6 ay.
Önceden olduğu gibi barışamıyorduk, ben artık yapamayacağımı söylüyordum. Onun değişmesini bekledim, ama o boşanma davası açtı.
Canım çok yanıyor, çünkü onu seviyorum ama o beni yarı yolda bırakıyor. Diğer yandan düşünüyorum, onca hakaretten sonra belki de artık birbirimizi affedemezdik.
Maddi olarak bağımsızım, kendi evim, işim, param var, çocuğumuz yok. Ama bir daha asla birini böyle sevememekten korkuyorum. Onunla konuşmaya çalıştım ama bana “Benim istediğim gibi biri değilsin, iyi bir ev hanımı olamadın, çocuk doğurmadın, o yüzden bana lazım değilsin” dedi. Ona, hakaretlerinin beni çok yıprattığını, psikolojimin mahvolduğunu, çok kötü hissettiğimi anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi bile…
Bu hanzoyu mu seviyorsun, boşan kurtul yaaaa, ne bu dağ ayısı falan mı, mağaradan mı buldun, ne demek bana lazım değilsin, tüm bunlara rağmen hala bu barzodan medet ummuşsun ve hala seviyorum diyorsun, lütfen psikolojik yardım al iyi değilsin...Boşanma davası açtık, bir ay sonra boşanıyoruz. Kalbim paramparça. Boşanmak istemiyordum, eşimin değişmesini istiyordum. Evliliğimizin iyi yanları da vardı, ama çok sık tartışıyorduk, çoğu zaman küçük şeylerden dolayı.
Bana hakaret eder, evden kovar (sadece sözde), ağladığımda çoğu zaman beni yalnız bırakırdı. Her tartışmada boşanmaktan bahsederdi, bu da benim kaygımı inanılmaz artırdı. Çok sık ağlıyordum.
Ama iyi anılarımız da vardı. Tartışmalardan sonra bana sarılır, hediyeler alırdı, yemek yapardı. Başlarda onu hep affettim.
Son zamanlarda ise, içimdeki kırgınlıklar birikti ve neredeyse her gün kavga etmeye başladık. Artık hakaretlerine sessiz kalamıyordum, ben de ağır karşılık vermeye başladım. Kendimi eskisi gibi tutamıyordum, sanki kendimden geçmiş gibiydim son 6 ay.
Önceden olduğu gibi barışamıyorduk, ben artık yapamayacağımı söylüyordum. Onun değişmesini bekledim, ama o boşanma davası açtı.
Canım çok yanıyor, çünkü onu seviyorum ama o beni yarı yolda bırakıyor. Diğer yandan düşünüyorum, onca hakaretten sonra belki de artık birbirimizi affedemezdik.
Maddi olarak bağımsızım, kendi evim, işim, param var, çocuğumuz yok. Ama bir daha asla birini böyle sevememekten korkuyorum. Onunla konuşmaya çalıştım ama bana “Benim istediğim gibi biri değilsin, iyi bir ev hanımı olamadın, çocuk doğurmadın, o yüzden bana lazım değilsin” dedi. Ona, hakaretlerinin beni çok yıprattığını, psikolojimin mahvolduğunu, çok kötü hissettiğimi anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi bile…
Avrupalı kızın bu barzoyla ne işi var Allahim yaaaÇok severek evlendik. Ama eşim doğuda bir köyde doğup büyüdü, ben ise Avrupa’da doğup büyüdüm. İçim çok acıyor. Ama o artık beni sevmediğini ve bana ihtiyacı olmadığını söylüyor, bu da acımı daha da artırıyor. Bugün ağladım ve ona kalbimin paramparça olduğunu söyledim. Ama o bana umrumda değil, geber dedi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?