Eşim ve ailesi

Amin teşekkür ederim
 
Eşiniz maşallah işleri yokuşa sürmek için elinden geleni yapmış. Resmen aynı şehirde başka eve taşınmamak için adam şehir değiştirmiş ya olacak iş değil. Nasıl bir mantalitedir bu. Üstüne sizi de yalnız bırakıyor, evliliğini riske atıyor ya da gözden çıkarıyor. Yeterki ailesi kırılmasın. E peki siz kim oluyorsunuz acaba gözünde. Ailesi mi değil mi. Eşinize çok kızdım kesinlikle toy davranıyor, evlenen erkek biraz net olmalı, eşiyle mutluluğunu en başta tutmalı. Belli ki eşinizin yanına giderseniz bir şansınız daha olacak evliliği kurtarmak için ama onun dışında eşiniz gitmiş zaten. Ne kadar bu şekilde ayrı sürebilir ki.
 
Evet senın için gittim diyor; eğer gitmeseydim kavgalarımız çok daha büyüyecekti diyor. Yanı buradayken sanki ailesinin evinin reisi gibiydi. Babası da sağ ama hiç biseyle ilgilenmez veya kararları buna bırakır falan
 
Eğer sizin için gittiğini söylüyorsa belli ki o da bıkmış bu durumdan. Yanına gitmelisiniz bu durumda. Zaten kendine iş bulmuş düzen kurmuş. Daha fazla aranızı soğutmayın. Umarım düzelirsiniz.
 
Merak ettiğim şu; aileler bu evlatlarını kendilerine bukadar bağımlı yetiştirmeyi nasıl başarıyorlar? Benim 9 yaşındaki kızım bile Lisede yurtdışında okumak istediğini söylüyor şuan. Lisede hemde Koskoca adamlar ailesinden bir semt ileri taşınmayı kabul etmiyorlar. İlginç yani. Napiyorlar çok merak ettim
 
Siz çocuğunuzu özgüvenli ve bağımsız bir birey olarak, kararlarına saygı duyarak yetiştirmişsinizdir. Anlatılan konuda ki anne de bağımlı, sözünden çıkmayan, karar almasına izin vermeyen bir yapıda yetiştirmiştir. Her türlü sizin kızınız diyorum
 
Duygu sömürüsü.. Annesinin şunu dediğini duydum; bir tane oğlum var, o da giderse kimsem yok dediğini kulaklarımla duydum. Ama tabi sevgili ya da nişanlılık döneminde böyle konuşmalar yoktu. Ne isterseniz onu yapın cok rahat olun kimse size karışmaz, herkes iyiliğinizi ister gibi konuşmalar; evlendikten sonra bu durumlara döndü
 
Benzer şeyleri ben de kayınvalidemle yaşadım. Nişanlıyken o pozitif tavırlar değişiyor, sözler tutulmuyor. Kısacası bu ikiyüzlülük ve riyakarlık çok canımı sıkıyor. Herkes nikahı yapana kadar yalan söyleyip kendini mükemmel gösterme derdine düşmese böyle problemler olmayacak. Zaten karışmam siz mutlu olun diyenden korkacaksın.
 
Başka şehre taşınmak yerine anne babasını karşısına alıp “bakın ben de bir aile kurdum, sınırlarımızı çizemediğimiz için kendi yuvam sallantıda, lütfen bir müddet ben yokmuşum gibi yaşamaya çalışın “ diyebilirdi.

Öte yandan sizinle evliliğini kurtarmak için başka şehre taşınmış. Bence bu önemli bir adım. Bunu da yapmayabilirdi.

Benzer şey başıma geldi. Aile sınırları çizilmediği için bir gün ben “tayinimi alıp gidiyorum, sen ne yaparsan yap” dedim. 1500 km uzağa gittim. Benimle geldi ama sonra ne oldu, annesi geldi 3 ay kaldı. Yalnız kaldığımızda “bak ben konuşursam annen kırılır, sen sakince annene; anne sıkıldıysan götüreyim seni de, götür” dememe rağmen tınlamadı. Sonra kavgalar, çekip gitmeler.

Sonra kendisi alıp başını gitti. Beni ve çocukları bırakıp. Annesini görmeye. 1 ay boyunca! Terör bölgesinde bırakıp. En son gidişinde ben de mahkemeye gidip boşanma davası açtım.

Yani bazen fiziksel mesafeler de çözüm olmayabiliyor. Ama sizin açınızdan “denedim, gerçekten ben de denedim bu evliliği yürütmeyi” demek için bir fırsat. Yürümese de içiniz rahat olur. Yürürse zaten güzel bir şey.
 
Damdan peki neden abisi tamam biz de kal diyemediki
 
Anneden korkan erkekten bende sogurdum onun içinde başka şehire is bırakıp gitmem belki orda is bulamicaksiniz bu zmanda da zor bulsaniz belki sevmiceksiniz
 
Bunu söyleyemıyor. Zaten onlar koloni şeklinde yaşamaya alışmış bir aile. Bunlar aslında hep isteme zamanları konusuldu. Bende konuştum, ailemde ailesiyle konuştu. Kızımız yalnız kalmayı sever; öyle çat kapı gelip gitmeler, habersiz şeylerden çok hoşlanmaz mesafelidir vb.. o zaman herseye tamam bizim için sıkıntı yok; onlar zatn ayrı evlerini kuruyorlar diyorlardı. Kısacası en basında yaptıkları iki yüzlülük, sonrasında daa eşimin dengesizliği bu duruma getirdi. Sizin yaşadıklarınıza da üzüldüm; aileler de düşüncesiz olunca böyle oluyor demekki
 
Aynen ikiyüzlülük doğru..neysen o... ben ve ailem, mesafeyi sevdiğimi, habersiz gelip gitmelerden hoşlanmadığımı, özel hayata çok müdahale edilmesini sevmediğimi evlenmeden belki 1000 kere anlattık. Ama öyle olmuyor işte sonradan
 
Ben nedense şöyle bir gelecek sezinledim.

İşinizi bırakacaksınız, eşiniz ile aynı şehirde iş bulup düzen kurmaya başlayacaksınız.
Pat kayınvalideniz kalkıp "oğlumu özledim ben" diyerekten oraya gelecek.
Uzun süreli kalmalar, sizi uzaktan uzağa rahatsız etmeler vs.
Sonra bunun hakkında konu açıp bol bol pişmanlıklarınızı yazacaksınız.

Nedense böyle bir hissiyat doğdu içimde...

Evet erkekler evliliklerinin ilk yıllarında çok zor oluyorlar.
Ailevi bağlarını bir kadın gibi dengeleyemiyorlar malesef.
Birden anne-baba kaybetme korkusuna mı kapılıyorlar, yoksa kendi düzenlerini kurabilmekte mi zorlanıyorlar bilemiyorum.
Eşiniz tam olarak neden işini bıraktı? Önemli olan mevzu bu, eğer sadece ailesine "ben farklı bir noktada oturacağım" diyememesiyse, bu ciddi bir problem. Bunu diyemediği için hayatını bu kadar ciddi bir kararla değiştirmez bir insan bence.

Kız kardeşini gecenin bir vakti herhangi bir yerde yalnız bırakmaması mantıklı, sizi yatakta bırakıp gitmiş olsa bile, mantıklı bir davranış, var sayınki o kişi sizin kardeşinizdi...
Bu nokta haricindeki konularda haklsınız, ona birşey demiyorum, malesef erkek aileleri ellerinden geldiğince oğullarını sömürüyorlar.
Her evlenen kadının başından geçiyor bu ve benzeri hikayeler.
Ancak burada erkeğin bunu nasıl ele aldığı ve sorunlar ile nasıl mücadele ettiği, eşine ne kadar yansıttığı ile alakalı.
O düzeni kuramayan bir adam, daha sonrasında kurabilecek düşüncesi de yanlış...
Bu güne kadar öğrenemeyen insan bu günden sonra nasıl öğrenecek?

Çocuğunuz yok sanırım.
Ne kadar zamandır evlisiniz? Bu da önemli bir unsur.

Ben de farklı konularda çok fazla kayınvalide ve kayınpeder sorunu yaşadım.
Evliliğimi tam anlamıyla oturtmak 5-6 senemi aldı, hamd olsun bu günümüze.
Gerçi o 5-6 senede benden giden de çok oldu malesef ama, buna şükür.
Daha kötü de olabilirdi.
Şimdi mutlu ve huzurluyum, eşim dengeleri öğrendi ve nasıl davranması gerektiğini.

Belki sizin eşinizde öğrenir diyeceğim ama, kısmet, pek öğrenecekmiş gibi gelmedi bana.
Hakkınızda hayırlısı olsun, boşanın diyemem.
Ancak iyi düşünün, hayatınızda şehir değişikliği, iş değişikliği gibi ciddi kararlar almak kolay değil.
 
yazık günah gerçekten eminim daha anlatamadığınız yukarıdaki gibi bir çok olay vardır. Bu tip insanlar evlenmeyecek bu kadar basit
 
2,5 yıllık evliyim. Çok sorun yaşadıgımız için çocuk düşünmedim. Şehir değiştirme işi, benım nerdeyse her gün bu konulardan dolayı onunla kavga etmem ve artık taşınmazsak boşanacaktık. Başka bir yere taşınalım dedim; ilk başta tamam dedi ama sonra ben burda ev varken bosuna kira vermek istemiyorum dedi vb.. ama ben asıl nedenın bu olmadıgını, eğer uzaga tasınırsa ailesiyle sıkıntı yaşacagını, sanki onları bırakmış gibi olacagını falan hissettim. Açıkçası davranışları, kaçamak cevapları, geçiştirmeleri bana bunu hissettirdi. Şu an en baştaki kadar kötü değil, ama yinede içim rahat değil işte
 
yazık günah gerçekten eminim daha anlatamadığınız yukarıdaki gibi bir çok olay vardır. Bu tip insanlar evlenmeyecek bu kadar basit
evet daha çok sadece örnek verdm. Yine evlendikten sonra ilk doğum günümde kız kardeşini mezunıyetşne götürüp aksam benı yalnız bırakmıştı vb.. Eve gelince yine bir dünya kavga etmiştik. Bu tarz şeyleri sorun yapmayan; sürekli iç içe yaşamayı seven kızlar da var ama ben onlardan değilim asla olamıcam da
 
inanın kimse sevmez eşiniz daha aile kavramını anlayamamış eş ne demek bilmiyor. Ama şunu da söyleyeyim keşke kv niz aklı selim br insan olsaydı da eşinizi bu kadar kullanmasa ve kullandır masaydı. siz biraz geri çekirinde görsün baksın kıymetli anası ve kardeşleri kaç gün bakacaklar ona. Anlasın anyayı konya yı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…