Eşim kardeşimi ve dahi ailemi kıskanıyor.


O istemedikçe değiştirmen mümkün değil zaten ablacım ama eşin o ataerkil düşüncelerin arkasına saklanmayı özellikle tercih ediyor gibi, sizi geçindirebilmek için çok çalışıyordur bu konuda çok emek veriyordur bunu da takdir ediyorum ama eşliği babalığı evi finanse eden kişi olarak görüyor, diğer herşey kadının görevi diyor ve erkek eve gelince kadın onu sever hürmet eder diye düşünüyorsa, ki galiba öyle düşünüyor çok yanılıyor.

Kaldı ki 36 yaşında adamın kendilerinden 1-2 jenerasyon öncesi erkeklerden daha farklı bakması gerekir evliliğe, eşimle kadın dediğin evinde oturur, beyini mutlu eder, çocuklarına bakar, fedakar cefakar olur, beyi hık dese kadın gık demez, erkek dediğinse para kazanan, akşam eve gelince çocukların uyutulmuş, yemeğin sofrada hazır olduğu, çok yorulmuşsun bey kulunçlarını ovayım dendiği bir kültürde büyüdük, çevremiz erkek adam kadın lafına bakmaz diyenlerle doluydu, eşim kızı kanguruya koyup parka götürdüğünde olay olmuştu gerisini sen düşün:))))
Erkek isterse gayette eşine yardım eden, tüm yükü eşinin omuzlarına bırakmak yerine birlikte yüklenelim düşüncesinde olan, sorunları nereden ne bulsam da kavga çıkartsam diyerek değil de konuşarak halledelim diyen birine dönüşebilir ama ben bunları yapmam, erkeğim ben sevilmek için varım, para da kazanan benim, ben olmasam siz olmazsınız düşüncesine kapılırsa gün gelir evdeki kuşlar uçunca ne yaptım ben der.

Sen tüm hatalarını düzeltmeye çalışırken o yalnızca kavga çıkarıyor, ben de şöyle yaptım hatalarım var, el ele verip birbirimize yardım edelim, geçmişi düzeltemeyiz ama geleceği iyileştirebiliriz diye düşünmezse, ben sana diyeyim, şimdi oğlun küçük diye idare edersin böyle gider ama büyüyüp sana daha çok nefes alma fırsatı verdiğinde bu evlilik sona erer çünkü sorunlarınız çözümsüz kalıyor ve birikiyor, hep olumsuz yazıyorum belki, moral de bozuyor olabilirim ama ben her açtığın topikte çözülmüş bir şey görmüyorum, sanki sorunlar birikiyor gibi geliyor bana.
 
O da evli barklı coluklu çocuklu adam, ona nasıl yakışıyormus o zaman
Abileri anlatıyor bekarken yaptığı muzurluklari inanamıyorum yani.
Evlendik yaa, o kadar ciddi o kadar ağır abi ki saçımı başımı yoluyordum artık.
 
Evet iyi olurdubenim eşimle iletişim sorunumuz olduğu zaman ellerinden sandalyeye bağlayıp "derdin ne ya açıkça söylesene bana" diyesim geliyor. Size de oluyor mu?

Dün tam olarak böyle yaptım aslında. Otur kanepeye he söyle senin derdin ne dedim. Öyle konuştuk. Bugün de konuştuk epey. Kardeşimden ötürü. Bugün aradım kardeşimi "gelecek misin aramadın hiç" dedim. He kuzenlerle okey oynuyoruz gece gelirim dedi. Mesela ben aramasam çat diye gecenin bir yarısı gelecek. Haber verme gereği bile duymuyor. Libidonun tavan yaptığı bir ana denk gelse rezillik. Eşim de bak ben buna sinir oluyorum işte dedi. Ben evli, çocuklu ve dahi ondan 12 yaş büyük biri olarak her gün saatlerce yol gidiyor iki yaka arasında mekik dokuyorum. Ama kardeşin sırf totosunun keyfi bozulmasın, erken kalkmasın diye işten çıkıp evine dönmüyor. Ben onun ev tutacağına da inanamıyorum. Burada kalacak adım gibi eminim. Derdim kalması da değil aslında. Gurbette kalır, kimsesi olmaz, başka bir şehirde olur, hastalık olur maddi sıkıntısı olur tek kelime edersem Allah beni kahretsin. Ama kardeşin sadece gece kuzenleri ile rahatça takılsın, sabah erken kalkmasın diye evine dönmüyor. Ev de tutmayacak, böyle belirsiz bir süre bizde kalacak. Neden o rahat etsin keyfi bozulmasın diye ben kendi evimde rahatsız olayım söyler misin dedi.

Bak mesela şu an eşimi geçtim ben aşırı yorgun ve uykusuzum. Yatağıma geçmek istiyorum ama kardeşimi bekliyorum. Ne zaman gelecek belli de değil.

Eşim haklı da kardeşe de bende kalma, gelme denmiyor işte. Ev tutacağına ben de inanmıyorum açıkçası.
 

Zaten dayanamayıp yapacağımı bal gibi biliyor. Hakkını yemeyeyim ben hamileyken oğlum henüz bebekken, ben çalışırken gayet yardım ederdi her işe. Ancak çalışmayı bırakınca her şey benim görevim oldu.
 

Yok moralim bozulmuyor her fikre ihtiyacım var ki mevzuyu objektif değerlendirme şansım olsun :)

Özellikle ataerkil zihniyet konusunda söylediklerinde haklısın ancak geçmişi unutalım geleceğe bakalım ben de fedakarlık yapayım kısmında eşim aslında daha çok çaba sarf etti bir dönem. Ben bir şey yapmadım. Sonra o da saldı. Bizim durumumuz aslında "sıra bende şimdi ben intikam alıcam" saçmalığı ile sürekli el değiştiren bir can yakma halinden ibaretti. Dolayısıyla hiç aynı anda çaba sarf edilmedi evlilik için.

Ben evladın bile sorgusuz sualsiz bağlılığına inanmaz iken uzak gelecekle ilgili plan yapmıyorum :) mevcut durumu iyileştirme emelim var sadece. Her şey kötüye giderse mutlaka bir b planım var :)
 
Hayır ama la veya lan da demiyorum

LA ve lan benim için kullanılması sakıncalı kelimelere dahil değil :) küfür edilmediği sürece benim için sıkıntı yok. Elbette her ilişkinin dinamiği farklı, sizi rahatsız ediyor belli ki. Lakin bizim bu halde olmamızın la haykırışı ile bir bağlantısı yok.
 

İlişkinin dinamiği bu demek değil yalnız...
Bir kadın her zaman zerafetini korumalı...Seviyeyi düşürdükçe karsı tarafın da saygısı yokolur...Bunu demeye çalıştım ama neyse siz devam edin dinamiğinize
 
Biz de çokca birbirimize la-lan deriz normal sohbette vs. Bana normal geliyor ikimiz de fazla romantik değiliz çünkü ve en yakın dostum cidden eşimdir ben bunu samimiyete rahatlığa yoruyorum. Hem eş hem arkadaş dostuz. Ben çok lanlı lunlu konuşmazdım aslında ama eşim biraz rahat olunca üzüm üzüme baka baka oldu zamanla. Fazla romantik değiliz ama ikimiz de sevgimizi güzel yollarla ifade edip hissettiriyoruz. Bence de sakıncalı kelimelere girmiyor. Boş verin dediğiniz gibi her ilişkinin dinamiği farklı.
 

Hımm yine kadına bağlı yani adamın eylemleri :) teşekkür ederim dinamik üzerine verdiğiniz fikirler için. Zarif bir kadın değilim. Sevgililik döneminde de zarif bir kadın değildim. Dolayısıyla neyle karşılaşacağını bilen bir adam vardı. Mevcut durum, en başından aynı olan karakterimle ilgili değil efem :) zarif bir kadınla evlenmek isteseydi eminim öyle yapardı ama kendisi de zarif sevmiyor demek ki. Dinamik günler dilerim :)
 

Ben burada eşine hak veriyorum açıkçası. Kardeşin ortak yaşama saygı duymuyor, herşeyden önce sana saygı duymuyor.
Bak mesela kardeşim de gelir bizde kalır, densiz hareketleri de olur bazen çünkü daha 20 yaşında. Ama mümkün olduğu kadar yardımcı olur her anlamda, elinden geleni yapar yani. Bu kardeşin eski konularından hatırladığım kardeşinse, büyük konuşmayayım ama senin kadar müsamaha göstermezdim.
 

Yahu eşime karşı içimden geldiği gibi olmayıp "kadın zarif olmalıdır" düşüncesi ile yapay bir zerafet sergileyecek isem niye evliyim o adamla. Ensesine şaplak atıp "naber topraaam" demiyorum ki espri olsun diye bu da yapılabilir. Fazla kasılmaya lüzum yok. Kadın dediğin, erkek dediğin ile başlayan cümleleri görünce kaçıyorum ben zaten. Ben bir cinsiyeti temsil etmiyorum. Eşim de öyle. Herkesin karakteri kendine has yahu.
 
Her kadın zarif ve kibar olmak zorunda değil ki her şeyin bir yeri ve dozu var. Dediğiniz gibi eşimizin yanında da kendimiz olamayacaksak niye evlendik. Kasıntı olamam ben valla devamlı kibar da olamam. Neysem o.
 

Sorma şu an aşırı sinirliyim zaten. Saat on iki oldu ve hala ortada yok. Bir saat sonra gelir "yea abla oyuna daldık kusura bakma" der. Müsamaha göstermeyip ne yapayım ki. Telefonda söyledim "oğlum benim uykum geliyor geç kalma" diye. "ahaha tamam sabahı beklemem" diye geyik yapıyor. Ben anlamıyorum aynı anneden doğduk benim kardeşlerim niye böyle gevşek ve düşüncesiz.

Eşimin dediği gibi istese gayet eve dönebilir. Evet uzak yol, evet yorucu ama kendi adıma ben bir ailenin düzenine çökmektense o yorgunluğa katlanırım. Keza eşim de öyle. Ev tutucam diyor ama zerre kadar inanmıyorum buna.
 
Siz ev bakın bence kardeşiniz için. Bakın internetten ve gösterin bu ev nasıl şu ev nasıl diyerek. O inceden anlar gitmesi gerektiğini herhalde. Yani anlar umarım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…