- 17 Eylül 2018
- 2.475
- 8.208
- 78
- Konu Sahibi visnecikolatalimon
-
- #181
Bu adamla geçirdiğin her an emeğin artıyor. Bu düşünceyle ömür boyu çekeceksin demektir tabi adam seni bırakmazsa. Zararın neresinden dönülse kârdır. Çocuğun olmadan bitirmen doğru bi karar olur. Yoksa çook daha fazla üzüleceğini bilmek için müneccim olmaya gerek yokBaba evine döneyim her emeğimi arkamda bırakayım o zaman. Çok üzücü .
Durduğu kabahat şekerim niye beklediysebide hemen cocuk yapsin bence. ciddi ciddi ne yapacam diye soruyo ya.
Oda çözüm değil ki dayak, şiddet, aldatma, evden kovma,Yapmadığı bi şey kalmamış her haltı yemiş
Sizde yuvam yıkılmasın diyorsunuz
Ne denir şimdi bilemedim çift terapisine gidin en iyisi
Selammm ,
Uzun zaman önce içimi dökmüşüm buralarda. Şimdilerde bir konu araştırırken üyeliğimin olduğunu hatırladım. Açtığım konuyu, verilen cevapları ve verdiğim cevapları tekrar okudum.
Belki sizlerin de gönlünüzde bahar açar şu anki hikayem :)
Kısaca ana başlıklarıyla anlatmaya başlıyorum.
Konuyu açtığım dönemlerde psikoloğa gittim. Cevap verenlerin çoğuna benzer yorumu o da yaptı. Kendi değerini bil dedi.
Ve ben bir gün ondan önceki hayatımı hatırladım. Nasıl özgür olduğumu.. O gün evden çıktım, ailemin yanına yerleştim. Çok üzülmesinler diye de sadece öfke kontrolsüzlüğü hastalık derecesinde dedim. Sorgulamadılar, sen doğrusunu bilirsin dediler ve hep yanımda oldular.
Tek celsede boşandım. Maddi manevi çok hakkım kaldı ama şu gün bile umurumda değil, eminim ki ondan çıkacak.
Yeniden işe başladım, kendime bakmaya başladım, spor, kuaför, sinema, arkadaş buluşmaları..
Derken biriyle tanıştım. İstemedim, olmaz dedim, toplum önyargılarını düşündüm..
Ama ikna etti.. Başladık. Hep güldük. :)
Şimdi eşim oldu :) 2. senemize az bir vakit kaldı.
Bebek istiyoruz, sağlığım ile ilgili birkaç pürüz var onları onarmaya çalışıyoruz birlikte.
Evliliğin geçmişte yaşadıklarıma benzer gibi birşey olmadığını şimdi anlıyorum. Aşk, sevgi denilen şeyin de insanın gözünün kör olması demek olmadığını anladım.
Yazdıklarınızda haklıydınız ancak insan içindeki cesur kişiliği bastırınca adım atamıyor. He birde fedakarlık yönüm çok baskındı. İyileştiririm zannetmiştim.
Türkiye'de kaç kadın kendi gibi olabiliyor ki her alanda diye düşünüyordum. Ama koskoca bir yanlışmış! Şuan tam anlamıyla ben gibi olabiliyorum her alanda. Evde , işte, toplumda..
Çok şükür iyiyim, güzelim, mutluyum..
Arada bir kaç küçük travmanın acısı eşimden çıkıyor ama sağolsun zerre üzmüyor.
Gerçek yuvamı kurdum, darısı tüm gücünü gizleyen, bastıran kadınlara..
Sevgiyle kalın.
Ayyy çok sevindimSelammm ,
Uzun zaman önce içimi dökmüşüm buralarda. Şimdilerde bir konu araştırırken üyeliğimin olduğunu hatırladım. Açtığım konuyu, verilen cevapları ve verdiğim cevapları tekrar okudum.
Belki sizlerin de gönlünüzde bahar açar şu anki hikayem :)
Kısaca ana başlıklarıyla anlatmaya başlıyorum.
Konuyu açtığım dönemlerde psikoloğa gittim. Cevap verenlerin çoğuna benzer yorumu o da yaptı. Kendi değerini bil dedi.
Ve ben bir gün ondan önceki hayatımı hatırladım. Nasıl özgür olduğumu.. O gün evden çıktım, ailemin yanına yerleştim. Çok üzülmesinler diye de sadece öfke kontrolsüzlüğü hastalık derecesinde dedim. Sorgulamadılar, sen doğrusunu bilirsin dediler ve hep yanımda oldular.
Tek celsede boşandım. Maddi manevi çok hakkım kaldı ama şu gün bile umurumda değil, eminim ki ondan çıkacak.
Yeniden işe başladım, kendime bakmaya başladım, spor, kuaför, sinema, arkadaş buluşmaları..
Derken biriyle tanıştım. İstemedim, olmaz dedim, toplum önyargılarını düşündüm..
Ama ikna etti.. Başladık. Hep güldük. :)
Şimdi eşim oldu :) 2. senemize az bir vakit kaldı.
Bebek istiyoruz, sağlığım ile ilgili birkaç pürüz var onları onarmaya çalışıyoruz birlikte.
Evliliğin geçmişte yaşadıklarıma benzer gibi birşey olmadığını şimdi anlıyorum. Aşk, sevgi denilen şeyin de insanın gözünün kör olması demek olmadığını anladım.
Yazdıklarınızda haklıydınız ancak insan içindeki cesur kişiliği bastırınca adım atamıyor. He birde fedakarlık yönüm çok baskındı. İyileştiririm zannetmiştim.
Türkiye'de kaç kadın kendi gibi olabiliyor ki her alanda diye düşünüyordum. Ama koskoca bir yanlışmış! Şuan tam anlamıyla ben gibi olabiliyorum her alanda. Evde , işte, toplumda..
Çok şükür iyiyim, güzelim, mutluyum..
Arada bir kaç küçük travmanın acısı eşimden çıkıyor ama sağolsun zerre üzmüyor.
Gerçek yuvamı kurdum, darısı tüm gücünü gizleyen, bastıran kadınlara..
Sevgiyle kalın.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?