Peki Kur'an-ı Kerime el basması. Açıkçası beni en çok o hareketi ikna etti aşk değil de annesine olan düşkünlüğünden böyle yaptığına... Çünkü şöyle. Kv mesela yaptığımız kavgadan sonraki bir konuşmasında bana şöyle demişti, bunların çok daha fazlasını eşime de söylüyordur kesinnn...
İşte Sevda'lar geldiğinde hoş geldin demiyorsunuz, giderken uğurlamıyorsunuz. (Ki belki 1 ya da 2 dir uğurlamadığımız. Onda da kapıya kadar geçirmedik oda da öpüştük o kadar diye... Düşün!!!) İşte bir ortamda Sevda'yı dışlıyorsun, onu aranıza almıyorsunuz. Kızcağız uzaktan bakıyor size öyle... (Kendi sülalesinde yapılan etkinliklerde ki olan olayları anlatıyor) Dedim anne kimse bana gel buraya diye çağırmıyor, ben katılıyorum aralarına. Abla, teyze yapılacak bir şey var mı? Yapayım diye dedim. O da çocuk değil ya gelsin yanımıza dedim... Sevda soğuk biridir, sıcak kanlı girişken değildir benim gibi. Ben ise girdiğim her ortama hemen ayak uydururum... İşte siz büyüksünüz onlara arka çıkın, bir olun, birlik olun vs diye söylenip durdu... KV korkuyor onlar bu hayattan göçünce kardeşler ayrılacak diye. Eşim de büyük çocuk olduğu için bu yükü ona yüklüyor... Annesini de memnun etmek için düşünceli oluyor Sevdaya karşı, bak ben onları önemsiyorum demek için yani... Yani ben öyle yorumluyorum ama insan aynı şekilde eşini de düşünür ve değer verir hatta çok daha fazlasını...
Ama dış görünüş olarak bir hoşlantı var bence ve bunu kendi bile farkında değil...