- 17 Temmuz 2008
- 3.378
- 1.598
- 123
- 42
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
canım sıkkın sabah sabah yazıyorum.
eşimle beş sene önce sevdik bribirimizi, demek ki sevmemişiz yeterince şimdi daha iyi anlıyorum. evleneceğimiz sıra bir kapan baskısı. hadi Allah rızası için dedik kapandık. evliliğimizin ikinci günü eşimin kutudaki fotoğraflarını karıştırırken eşimin eski sevgilisinin fotoğrafı karşıma çıkıyor. sayıp sövüyorum eşime bunun işi ne burda, karışmış unutmuşum diyor, yahu aradan seneler geçmiş nasıl unutmuşum burda işte. o gün benim için unutulmaz bir gün. kıza sayıp sövüyorum bi yandan onun tepkisini ölçmek için, eşim ise bana kızıyor bir yandan.... sevgimi birden düşürdü bu durum, eşimi benimseyemedim zannederim ki o günden sonra çünkü başladı her şey.... bana ait değilmiş gibi... sinek küçük mide bulandırır misali benim midemi hep hala daha bulandırır bu olay.. (dalı budağı da var ama girmek istemiyorum burda detaylarına)
5 senelik evliliğimizde hep aktif biri oldu, ilgi alakası genelde dışarı işlerindeydi. evin hiçbir ihtiyacını eksik bırakmaz ama beni bırakır. çocuk doğduktan sonra bebekle uyumaya başladım, iki senedir ayrı yerlerde uyuyoruz eşimle. ben kafaya takmıyorum, o da kafaya takmıyor, öyle görünüyor....
ben alakamı bebeğe yöneltince onu iyice bıraktım, o da vakıf makıf işiydi oydu buydu iyice iş dünyasına dalmış vaziyette.... evde genel manada huzurumuz ehh fena sayılmaz... ama zırt pırt küçücük şeylerden tartışmaya başlıyoruz. onu çok kibirli buluyorum, her lafı bana batıyor. o ise beni kaba buluyor, kadın öfkesini göstermemeliymiş, ağlasa da ip gibi akmalıymış sessizce vs. annesi gibi bir kadın istiyor, beni annesiyle kıyaslıyor. evde sesimiz çok yükselmez gerçi, bebeği kötü etkilememek için uzak dururum kasıtlı olarak ama insan sinirleri işte bozuluyor. birbirimize batıyoruz arkadaşlar. esprilerimiz bile batıyor sanki...
10 sene önceki duygusal bir birlikteliğimin izleri yapıştı yakama bu aralar, rüyalarıma girip duruyor. eşime olan sevgimi sorguluyorum. sanki mantığım ve yuva dirliği için yaşıyor gibiyim. içgüdülerimle hareket etmiyorum asla. etmem de..
eşime ne hissediyorum: beni sevmiyormuş gibi, ben onun hoşuna giden bir şey yaptıkça beni seviyormuş gibi, şartlı sevgi gibi... bana tahammülü yok gibi... beni tanımıyor eşim, yüreğimin içini göremedi hiçbir zamani beni keşfedemedi, inemedi iç dünyama...bence o bir odun gibi, bense su... biz iletişim kuramıyoruz hayat ayrı pencerelerden bakıyoruz sanırım. birbirimizi kabullendiğimize gerçekten eş gibi gördüğümüze inanmıyorum. kendimi iyi hissetmek istiyorum, eşimle mutlu olmak, ASLINDA EŞİMLE YENİDEN AŞIK OLMAK istiyorum.. ama o duygulardan öyle uzağım ki... sadece tek taraflı değil, ikimiz e halimizle tavrımızla ilişkiyi yıprattık biliyorum.. soğuk savaşlarımız vardır bizim, küseriz, bilhassa eşim günlece surat yapabilir en basit bir şeyden. ona az sesimi yükseltsem iş bitmiştir, ona hakarettir bu çünkü... burcu terazi belki ondan bu bakış açısı diyorum.. ama insan 5 senede birbirine alışamaz mı be kardeşim....
mutsuzum, yani genel anlamda mutluyum da, eşim açısından mutsuzum.. ):
yeninden sevmek, kırılan kalpleri onarmak, tedavi edip, bembeyaz bir sayfa açmak mümkün mü kızlar... bilhassa evlilerin yorumlarına ihtiyacım var
ben de duygusal ama bir o kadar kabukluyum eşime... kökten gelen bir kırgınlığım var ona. nedenini tam tespit edip de diyemem... harekete geçeceğim ama evet.. teşekkürler...eşinizden ayrı yatmanız şaşırttı beni hadi o soğuk davranıyor siz biraz ılımlı olsanız,arada ne şiddet var ne de çözülemeyecek büyük bir problem gördüğüm kadarıyla,kendinize yeni bi stil oluşturun saçınızı giyiminizi değiştirin biraz davranışlarınız daha davetkar daha ılımlı olsun yeni bir eş oluşturun kendinizde eskiyi silin aklınızdan onunda eski eşi olmasın karşısında siz haksızsınız demiyorum elbet haklı olduğunuz yanlarınız var ama evliliğinizi ancak bu şekilde kurtarırsınız bence,ki yuvanızı yıkmanızı gerektircek bi problem görmedim ben,oturduğunuz yerden of problemli bi evliliğim var diyerek kimseye bi katkı sağlayamazsınız,biraz olsun fikirlerinizi düşüncelerinizi kafanızdan atıp yuvanız evladınız için harekete geçmeniz gerek.
tespitin doğru.... ek olarak terazi çok havalıdır, hava burcudur, ayakları yere basmaz, burnu havadadır. eşim gibi.@ sadelik
dostum sen mi kabasın, duygularını ne kadar güzel anlatmışsın.
kırgınlıkları unutmak çok zor. evlilikte çocuk olunca annelerin gönlü tamamen çocuğa ait oluyor, sanırım erkekler gibi birçok sevgiyi sığdıramıyoruz.
tek tespitim; terazi erkekleri kavgadan gürültüden nefret eder, güzelliklere zaafı vardır.
tespit ve önerilerinize katılıyorum. çok güzel. ben eşimle tanışana dek, dergi yazarlığı da yaptım, gitarla da uzun bir müddet ilgilendim, resim müzik gibi ilgi alanlarım vardır. ama o evimize gitarı bile sokmama izin vermedi biliyo musunuz..... onun hoşuna tek gidecek şey, onun vakfının kadınlar bölümünde aktif olmamdır herhalde ki bu da zor görünüyor.Eşinizin sürekli vakıfta takıldığını yazdığınız konuyu okumuştum fakat yazmamıştım.
Sizin meseleniz daha derin bir mesele. Yani buradaki kaynana görümce meseleleri gibi falan değil, insan yanlış yorum yapmaktan, yönlendirmekten korkuyor.
Ya da bilmiyorum yani, en azından korkmalı.
O yüzden normalde yapmadığım birşey ama size ciddi anlamda profesyonel bir yardım alın demek istiyorum.
Eşinizle durumu kurtarmak, beyaz bi sayfa açmak istediğinizi belirten bir konuşma yapıp birlikte bir evlilik terapistine gidin diyorum. Buradaki yorumlarla kurtarılabilecek bir yüzeyde değilsiniz dediğim gibi.
Bunun dışında birkaç yapıcı tavsiyem de olacak:
Satır arasında eşinizin sizi "odun gibi" gördüğünü yazmışsınız. Kadın dediğin daha naif olur, üzülse de sessizce ağlar, bağırmaz vs. Sizi kaba görüyor ve dolayısıyla kendi mizacına uygun bulmuyor görünüşe göre.
Size olmadığınız birşeyi olun diyemeyiz kuşkusuz. Fakat zaten içinizde olan naifliği biraz ona yansıtabilirsiniz. Mesela? Mesela, üslubunuzdan belli yapabileceğiniz. Oturun, boş vakitlerinizde şiir yazın. Duygusal denemeler falan yazın mesela. Ona göstermek için değil ama, gerçekten de yazıp dergilere falan gönderin mesela. Ona da haber vermeyin. O görmesin bir süre. Siz bunu, kendinizde kaybettiğiniz derinliklere yeniden ulaşmak için yapın, siz kendinizde birşeylere ulaştıkça o da bunun yansımalarını görür zamanla.
Bir de, hoşunuza gitmediğini biliyorum fakat hani her iki taraf da fedakarlık yapacak ya, sizin bir fedakarlığınız da onun ilgilendiği konulara merak salmak olsun. Yani bu halinizle de mutsuzsunuz nasıl olsa, vakfa giderken de mutsuz olun ne fark edecek. Yani bir gün tutup "senin vakıftaki sorumluluğunu hafifletmek istiyorum" gibi inandırıcı bir konuşma yapın. Evde sıkıldım deyin. Takılın peşine. Nereye gidiyorsa, takılın. Spora gidin, ordan vakfa gidin. Yanında oturun, o ne yapıyorsa aynısını yapın.
Sizdeki bu azim ona da yansır muhtemelen sizi gördükçe.
çok katılıyorum haklısın.ben hep şuna inanırım. bi kadını kabalaştıran eşinin tavırlarıdır.
eşler bazen o kadar ilgisiz o kadar sevgisiz o kadar bencilce davranıyor ki kadın bütün bunlar karşısında bütün naifliğini yitirip içindeki kızgınlığa kırgınlığa yenik düşüp sertleşip kabalaşabiliyor.
bir erkek eşinin gerçekten naif olmasını istiyorsa eşine naif hassas kırılgan olduğunu hissettirmeli. ben seni şöyle istiyorum böyle istiyorum demekle olmuyor.
erkek ya da kadın eşini nasıl istiyorsa eşine ona göre davranmalı.
sen sessiz ol naif ol ben seni seveyim değil.
erkek sevecek sahiplenecek hassa davranacak sonra kadından naif olmasını bekleyecek. ben istediğim davranayım ama sen yine de sessiz ağla yok böyle bi dünya....
bebeğim emerek uyuyor ve geceleyin de en az 10 kez uyanıp gene emerek uyuyor.... benim gecem gündüzüm karışmış, kolaylık olsun diye bebeği yatağa aldım ama başıma başka türlü iş açacağını düşünemedim. ben nasıl bu çocuğu kendi başına uyumayı alıştıracağım... Allahım yardım et ) :öncelikle herşeyi unutun ve yeniden başlayın olan olmuş biten bitmiş şimdi silbaştan zamanı.. öncelikle eşinizin yanında yatın zannediyorum çocuğunuz büyümüştür artık , hiçbirşey olmamış gibi evlendiğiniz ilk güne dönün eğer bunu yapmazsanız bu sevgisizlikle bu evlilik yakın zamanda biter allah korusun.eşiniz sonuçta sizi seçmiş sizinle evlenmiş geçmiş geçmişte kalmak zorunda artık.hiç üzülmeyin inanırsanız başarabileceğinizi düşünüyorum çok zor bir süreç fakat yapabilirsiniz
amin çok teşekkür ederim, bir şeyler yapacağım inşallah...bir resim sizde nelere yol açmış. ben olsam büyük konuşmayayım ama ipleri bu kadar koparmazdım sanırım.
aslında eskileri görmezden gelsek belki bu kadar sıkıntı olmaz hayatımızda.
eşiniz sizinle evlenmiş sadece bir fotoğraf varmış. onu yırtıp atmak o sayfayı kapatmak kolay olmalıydı.
tabi eğer onun eskiyi düşündüğünü gösteren başka şeyler yoksa. olay sadece fotoğrafta kalıyorsa.
kendinizde ufak tefek değişikliklerle başlamalısınız işe.
ufak tefek güzelliklerle . O zaman kendinize güveniniz gelir. eşiniz bunun farkına varır.
zaten eşiniz size anahtar kelimeyi sunmuş.
ben inanıyorum ki bir kadın isterse her şeyi yapar.
isteyin ve ayağa kalmakla işe başlayın.
umarım her şey yoluna girer. rabbim gönlünüze göre versin.
bebeğim emerek uyuyor ve geceleyin de en az 10 kez uyanıp gene emerek uyuyor.... benim gecem gündüzüm karışmış, kolaylık olsun diye bebeği yatağa aldım ama başıma başka türlü iş açacağını düşünemedim. ben nasıl bu çocuğu kendi başına uyumayı alıştıracağım... Allahım yardım et ) :
yorumunu ziçin çok teşekkür ederim. sorularınıza cevap vereyim. bebekle çift kişilik yatağa bile sığmıyoruz. çok deli yatıyor. ve emen bebek, gecede defalarca kalkmak çalışan biri olarak beni çok zorlayınca yanıma aldım...Ne güzel yazmışsınız ancak yukarıda birşey dikkatımi çekti özellikle neden ayrı yatıyosunuz ?
Evliliği ayakta tutan en önemli şeyi gözden çıkarmışsınız öncelikle
Anladığım kadarı ile birazcık ilgi istiyorsunuz peki siz bunu için bir mucadele veriyormusunuz ?
bu yazıdan anladığım şey ev için de o ayrı ben ayrı birbirimizi takmıyoruz
yani ne bilim cocugunuzu yatırdıktan sonra işten gelen eşinize daha fazla ilgi gösterip onun ile yakından ilgilenseniz
ikinizin olduğu bir masada yemek te başlasanız sohpete ardından film izleseniz şakalar yapsanız tatlı tatlı heycan katsanız
herkesin evinde küçük tartışmalar olur önemli olan onu büyütmeyip gönül almak bunu birbirinize yapabiliyormusunuz yok yapmıyorsanız ilişkiniz adına öncülük yapın siz başlatın
eski sevgili mevzusuna gelince o eskide kaldı şuan sizinle ise sizi tercih etmiş ve sevmiş yapmış bir hata veya vurdum duymazlık diyelim olmuş ama bence onu konu haline getirip onu güncel hale getirmeyin bıraıkn eskiler arasında kalsın
teşekkür ederim, ortak olan şeylerimiz pek yok. mesleğimiz dışında... umarım yoluna girecek...Öncelikle kesinlikle ve kesinlikle ayrı yatmamalısınız. Gün içinde zaten ayrısınız anladigim kadariyla. Akşam olup da yatağa girdiğinizde iki dakika birbirinize sarilip sonrasında arkanizi dönüp uyusaniz bile bu sizi o kadar yakinlastirir ki birbirinize. Ben de evliyim henüz birkaç aylık ama on yıldır birlikte olduğum adamla evlendim. Evet ilk kez ayni evi paylaşıyorum bazı şeyleri ilk kez yaşıyorum ama aşkımız yeni degil. Bunu anlatmak için soyledim. Ayni evde neden ayri uyuyasiniz ki? Ayrıca bebeğinle uyuman onun ruhsal gelişimi için de çok zararlı birşey. Ben de esim de çalışıyoruz dolayısıyla görüşecek vaktimiz az oluyor ve o maç izlemeye bayılıyor. Tahmin edersinki bu durumdan rahatsız oluyordum ama baktım mızmızlanmakla sorun cozulmeyecek ben de keyif almaya dahil olmaya başladım. Hatta dün aksam ben mutfakta yemek yapıyordum o da salonda maç izliyordu. Macta birseyler olmus içeriden bana seslenip cagirdi keyifle anlatti. Sonra is konusunda çok cok farkli alanlarda çalışıyoruz. Beni hic ilgilendirmese de soruyorum ilgileniyorum. Bi işe yaramasi için değil sadece muhabbeti canlı tutmak için. @bogurtlenkusu arkadasimizda söylemiş. Onun vakıfla ilgili işleriyle alakadar olmaya çalış. Hatta ne Vakfı bilmiyorum ama sen de orda görev alamaz mısın? Birbirinze bu kadar yabancı ve uzak olmayin ama bence su an burda bu durumdan sen şikayetçi olduğun için söylüyorum ilk adımı atan sen ol. Kendine çeki düzen ver. Ona ilgili ve özenli ol. Bütün bunlar hicbirsey yapmadan oylece beklemekten iyidir. İnşallah biran önce çözülür bütün sıkıntıların. Beş sene önceki bir olaya takılıp da hayatını zehir etme. Kaç kere geleceğiz bu dünyaya neden yıllarını bununla çürütesin? Ayrıca o bebisin yaninda uyuyan bir anneye değil icinde ask kokan birbirine bağlı anne babaya ihtiyacı var.
haklısın, bende de gurur var...gerçekten de neden gördüğünüz fotoya takıldınız
insanlık hali bu unutulmuştur
adam seni sevmiş evlenmiş.. o an içimde bitti bişeyler diyosunuz
2 yaşında çocukla yatmak da çok gereksiz bence
ona bir beşik yapıp siz eşinizle uyumalıydınız
siz de uzaklaştırmışsınız kusura bakmayın
ona kibirli diyorsunuz sizde gurur yapıp yatakları birleştirelim demiyosunuz
değil, su grubuyum ben...siz ikizler burcumusunuz.
Fotoğrafa gereksiz takılmışsınız, olabilir atmamıştır unutmuştur...demekki bi bayanla sohbet etse felan direkt bosanırsınız siz
Bana erkekten cok fazla sey bekliyorsunuz gibi geldi...
Bence psikologtan yardım alın
teşekkürler.seni zorla istemediğin bir yaşama sokmuş adamın nesine aşık olacaksın?
allah rızası hayırlı eylemle güzel huyla olur namazla oruçla olur kafaya örtü örtmekle olmaz. resmen adamın kölesi olmuşsun. yazık.
teşekkürler.
bir terazide bende var arkadaşım kendilerine ince davranılsın ama onlar hiç ince davranmasın. burcun adı terazi ama bence adı karmaşık yada sarmaşık olmalıymış bide dengeli derler, detaylara girersek buralara sığmaz, herneyse ben bazen sen beni sevmiyorsun diyorum oda seviyorum diyor bende diyorum iyi anla duygularını benim anneliğimi seviyorsun anneliğime saygın var yani çocuklarımızı sevdiğin için çocuklarımızın sevdiğini seviyorsun diyorum. yani en azından ben öyle algılıyorum oda bana sen saçmalıyosun ne desem tersinden anlama diyor, anlattırma ozaman, offff offffcanım sıkkın sabah sabah yazıyorum.
eşimle beş sene önce sevdik bribirimizi, demek ki sevmemişiz yeterince şimdi daha iyi anlıyorum. evleneceğimiz sıra bir kapan baskısı. hadi Allah rızası için dedik kapandık. evliliğimizin ikinci günü eşimin kutudaki fotoğraflarını karıştırırken eşimin eski sevgilisinin fotoğrafı karşıma çıkıyor. sayıp sövüyorum eşime bunun işi ne burda, karışmış unutmuşum diyor, yahu aradan seneler geçmiş nasıl unutmuşum burda işte. o gün benim için unutulmaz bir gün. kıza sayıp sövüyorum bi yandan onun tepkisini ölçmek için, eşim ise bana kızıyor bir yandan.... sevgimi birden düşürdü bu durum, eşimi benimseyemedim zannederim ki o günden sonra çünkü başladı her şey.... bana ait değilmiş gibi... sinek küçük mide bulandırır misali benim midemi hep hala daha bulandırır bu olay.. (dalı budağı da var ama girmek istemiyorum burda detaylarına)
5 senelik evliliğimizde hep aktif biri oldu, ilgi alakası genelde dışarı işlerindeydi. evin hiçbir ihtiyacını eksik bırakmaz ama beni bırakır. çocuk doğduktan sonra bebekle uyumaya başladım, iki senedir ayrı yerlerde uyuyoruz eşimle. ben kafaya takmıyorum, o da kafaya takmıyor, öyle görünüyor....
ben alakamı bebeğe yöneltince onu iyice bıraktım, o da vakıf makıf işiydi oydu buydu iyice iş dünyasına dalmış vaziyette.... evde genel manada huzurumuz ehh fena sayılmaz... ama zırt pırt küçücük şeylerden tartışmaya başlıyoruz. onu çok kibirli buluyorum, her lafı bana batıyor. o ise beni kaba buluyor, kadın öfkesini göstermemeliymiş, ağlasa da ip gibi akmalıymış sessizce vs. annesi gibi bir kadın istiyor, beni annesiyle kıyaslıyor. evde sesimiz çok yükselmez gerçi, bebeği kötü etkilememek için uzak dururum kasıtlı olarak ama insan sinirleri işte bozuluyor. birbirimize batıyoruz arkadaşlar. esprilerimiz bile batıyor sanki...
10 sene önceki duygusal bir birlikteliğimin izleri yapıştı yakama bu aralar, rüyalarıma girip duruyor. eşime olan sevgimi sorguluyorum. sanki mantığım ve yuva dirliği için yaşıyor gibiyim. içgüdülerimle hareket etmiyorum asla. etmem de..
eşime ne hissediyorum: beni sevmiyormuş gibi, ben onun hoşuna giden bir şey yaptıkça beni seviyormuş gibi, şartlı sevgi gibi... bana tahammülü yok gibi... beni tanımıyor eşim, yüreğimin içini göremedi hiçbir zamani beni keşfedemedi, inemedi iç dünyama...bence o bir odun gibi, bense su... biz iletişim kuramıyoruz hayat ayrı pencerelerden bakıyoruz sanırım. birbirimizi kabullendiğimize gerçekten eş gibi gördüğümüze inanmıyorum. kendimi iyi hissetmek istiyorum, eşimle mutlu olmak, ASLINDA EŞİMLE YENİDEN AŞIK OLMAK istiyorum.. ama o duygulardan öyle uzağım ki... sadece tek taraflı değil, ikimiz e halimizle tavrımızla ilişkiyi yıprattık biliyorum.. soğuk savaşlarımız vardır bizim, küseriz, bilhassa eşim günlece surat yapabilir en basit bir şeyden. ona az sesimi yükseltsem iş bitmiştir, ona hakarettir bu çünkü... burcu terazi belki ondan bu bakış açısı diyorum.. ama insan 5 senede birbirine alışamaz mı be kardeşim....
mutsuzum, yani genel anlamda mutluyum da, eşim açısından mutsuzum.. ):
yeninden sevmek, kırılan kalpleri onarmak, tedavi edip, bembeyaz bir sayfa açmak mümkün mü kızlar... bilhassa evlilerin yorumlarına ihtiyacım var
seni insan sayıp yorumuna teşekkür ettim.teşekkür yok.
sen zaten hakını aramayı bilen bi kadın olsan baştan diretir beni böyle beğendin şimdi ne hakla değiştirmeye kalkıyorsun derdin kendini savunurdun adam kapan deyince kapanırsan tabii sana saygı duymaz benim de böyle pasif bi karım olsa ben de çeker giderim dışarılarda gezerim.
bir de aşık olmaktan sevmekten bahsetmişsin..
kesinlikle bu burçta bir tuhaflık var. anlayamıyorum onları diyorum ya...bir terazide bende var arkadaşım kendilerine ince davranılsın ama onlar hiç ince davranmasın. burcun adı terazi ama bence adı karmaşık yada sarmaşık olmalıymış bide dengeli derler, detaylara girersek buralara sığmaz, herneyse ben bazen sen beni sevmiyorsun diyorum oda seviyorum diyor bende diyorum iyi anla duygularını benim anneliğimi seviyorsun anneliğime saygın var yani çocuklarımızı sevdiğin için çocuklarımızın sevdiğini seviyorsun diyorum. yani en azından ben öyle algılıyorum oda bana sen saçmalıyosun ne desem tersinden anlama diyor, anlattırma ozaman, offff offff
sevgili asyasah, öyle güzel yazmışsın ki bir çırpıda okuyuverdim. klavyene sağlık.
öncelikle tespitlerin çok yerinde, sana tamamen katılıyorum. ama şu "kadın adamdan bir adım geride olmalıdır, yoksa hmm ezerim haa" cılığa ben hala alışamadım. bence bu kibrin, kendini bi halt zannetmenin ürünü.
önerilerin kısmını ise tebessümle okudum, çok teşekkür ederim, pratik şeyler yazmışsın, bunları en yakın zamanda, hazır olduğumu hissettiğimde uygulamaya başlayacağım. bugün hazır değilim çünkü eşime dünden çok kızgınım.. durduk yere " sen niye tek başına anneme gitmiyosun" dalaşı çıkardı başıma... onla gitmem yetmedi bir de tek gidecekmişim. (!)
her şey için çok teşekkürler, öptüm. :)
duygusalım doğru. eşimle sorunları yüz yüze konuşmaya çalıştığım zamanlar da oldu çok, ama günün birinde "edebiyat yapma bana" lafını duyunca ben daha öyle uzun uzadıya cümle kurup da kendimi anlatmaya çalışmadım ona. çünkü ona bu edebiyat gibi gelmiş...
seviyorum tabi. ama öflekenince de nefret ediyorum ondan. nefret ettiğim zamanlar sevdiğim zamanladan çok daha fazla doğrusu... ona böyle acayip bir öfkem var, hıncını alamazsın ya hani, öyle bir şey... tatlı tatlı havadan sudan konuşurken bile pat diye bir yeden fışkırabiliyor kötücül duygularım. ) :
peki o bir yıldan sonra eskisi gibi olabildiniz mi.. bana yatakları birleştirsek de bir şey değişmeyecek gibi geliyor da... hatta artık öyke alıştım ki odamın ayrı olmasına, onunla uyuma fikri itici tuhaf geliyor bile diyebilirim...
onun annesi değilim asla da olmam. bunu çok iyi bilir o. boş boş konuşuyor bazen o ayrı.
boşanmadan bir önceki aşamadır çok doğru. ben de diyorum ki nereye gidiyor bu ilişki..... belli ki sona....
ve şüphelenmedim doğrusu. öyle biri değildir o. dini inançları müsaade etmez bir kere. ha her şey fiziksel aldatma mıdır hayır. insan başka türlü de aldatır. varsa da böyle bir şey Allaha havale ediyorum, umurumda da olmaz bu saatten sonra. ben, beni sevsin diye yeterince maymunluk yaptım zamanında. kendimden ödün vermeyi de hiç sevmiyorum yahu napacam ben
ben de duygusal ama bir o kadar kabukluyum eşime... kökten gelen bir kırgınlığım var ona. nedenini tam tespit edip de diyemem... harekete geçeceğim ama evet.. teşekkürler...
tespitin doğru.... ek olarak terazi çok havalıdır, hava burcudur, ayakları yere basmaz, burnu havadadır. eşim gibi.
tespit ve önerilerinize katılıyorum. çok güzel. ben eşimle tanışana dek, dergi yazarlığı da yaptım, gitarla da uzun bir müddet ilgilendim, resim müzik gibi ilgi alanlarım vardır. ama o evimize gitarı bile sokmama izin vermedi biliyo musunuz..... onun hoşuna tek gidecek şey, onun vakfının kadınlar bölümünde aktif olmamdır herhalde ki bu da zor görünüyor.
bebeğim emerek uyuyor ve geceleyin de en az 10 kez uyanıp gene emerek uyuyor.... benim gecem gündüzüm karışmış, kolaylık olsun diye bebeği yatağa aldım ama başıma başka türlü iş açacağını düşünemedim. ben nasıl bu çocuğu kendi başına uyumayı alıştıracağım... Allahım yardım et ) :
yorumunuz için çok teşekkür ederim. sorularınıza cevap vereyim. bebekle çift kişilik yatağa bile sığmıyoruz. çok deli yatıyor. ve emen bebek, gecede defalarca kalkmak çalışan biri olarak beni çok zorlayınca yanıma aldım...
ikinci sorunuz için ise, dürüts olmak gerekirse çok bir mücadele verdiğim söylenemez. hep onu dürtükleyip onun mücadele verdiğini görmek yandaşıyım sebebi var ama... ben mücadele ettiğim zamanlarda bana "edebiyat yapma yaa" şeklinde tepki verdiğini unutmuyorum. ben de düz bodoslama meramımı anlatamıyorum işte.
afedersiniz ben gece lavaboya kalkamıyorum, çıta uyanıyor kızım. ağla ağla zor atıyorum kendimi gerisin geri yatağa... çok zorlandım inanın bebek beni çok yordu. ve bu dönemi nasıl atlatacağımı bilmiyoum. kendi başına bir uyuyabilse, ve deliksiz uyuyabilse öyle güzel olacak ki....
seni insan sayıp yorumuna teşekkür ettim.
seninse yazdığın şu cevaba bak.
bekleme yapma. kaybol.
bak bak koca baskısıyla çaputlara bürünen ezikler burada külhanbeyi kesiliyor.. o kadar sert kadınsan kocana da diklenseydin ya pasif kadın?
yemezler güzelim bu numaraları kocana diklenecektin beni değiştiremezsin diyecektin ama sen de nerede o güç anca sanal dünyada boş boş konuşursun.