• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

eşi yeniden sevmek mümkün mü

canım sıkkın sabah sabah yazıyorum.
eşimle beş sene önce sevdik bribirimizi, demek ki sevmemişiz yeterince şimdi daha iyi anlıyorum. evleneceğimiz sıra bir kapan baskısı. hadi Allah rızası için dedik kapandık. evliliğimizin ikinci günü eşimin kutudaki fotoğraflarını karıştırırken eşimin eski sevgilisinin fotoğrafı karşıma çıkıyor. sayıp sövüyorum eşime bunun işi ne burda, karışmış unutmuşum diyor, yahu aradan seneler geçmiş nasıl unutmuşum burda işte. o gün benim için unutulmaz bir gün. kıza sayıp sövüyorum bi yandan onun tepkisini ölçmek için, eşim ise bana kızıyor bir yandan.... :KK43: sevgimi birden düşürdü bu durum, eşimi benimseyemedim zannederim ki o günden sonra çünkü başladı her şey.... bana ait değilmiş gibi... sinek küçük mide bulandırır misali benim midemi hep hala daha bulandırır bu olay.. (dalı budağı da var ama girmek istemiyorum burda detaylarına)

5 senelik evliliğimizde hep aktif biri oldu, ilgi alakası genelde dışarı işlerindeydi. evin hiçbir ihtiyacını eksik bırakmaz ama beni bırakır. çocuk doğduktan sonra bebekle uyumaya başladım, iki senedir ayrı yerlerde uyuyoruz eşimle. ben kafaya takmıyorum, o da kafaya takmıyor, öyle görünüyor....
ben alakamı bebeğe yöneltince onu iyice bıraktım, o da vakıf makıf işiydi oydu buydu iyice iş dünyasına dalmış vaziyette.... evde genel manada huzurumuz ehh fena sayılmaz... ama zırt pırt küçücük şeylerden tartışmaya başlıyoruz. onu çok kibirli buluyorum, her lafı bana batıyor. o ise beni kaba buluyor, kadın öfkesini göstermemeliymiş, ağlasa da ip gibi akmalıymış sessizce vs. annesi gibi bir kadın istiyor, beni annesiyle kıyaslıyor. evde sesimiz çok yükselmez gerçi, bebeği kötü etkilememek için uzak dururum kasıtlı olarak ama insan sinirleri işte bozuluyor. birbirimize batıyoruz arkadaşlar. esprilerimiz bile batıyor sanki...
10 sene önceki duygusal bir birlikteliğimin izleri yapıştı yakama bu aralar, rüyalarıma girip duruyor. eşime olan sevgimi sorguluyorum. sanki mantığım ve yuva dirliği için yaşıyor gibiyim. içgüdülerimle hareket etmiyorum asla. etmem de..

eşime ne hissediyorum: beni sevmiyormuş gibi, ben onun hoşuna giden bir şey yaptıkça beni seviyormuş gibi, şartlı sevgi gibi... bana tahammülü yok gibi... beni tanımıyor eşim, yüreğimin içini göremedi hiçbir zamani beni keşfedemedi, inemedi iç dünyama...bence o bir odun gibi, bense su... biz iletişim kuramıyoruz hayat ayrı pencerelerden bakıyoruz sanırım. :KK43: birbirimizi kabullendiğimize gerçekten eş gibi gördüğümüze inanmıyorum. kendimi iyi hissetmek istiyorum, eşimle mutlu olmak, ASLINDA EŞİMLE YENİDEN AŞIK OLMAK istiyorum.. ama o duygulardan öyle uzağım ki... sadece tek taraflı değil, ikimiz e halimizle tavrımızla ilişkiyi yıprattık biliyorum.. soğuk savaşlarımız vardır bizim, küseriz, bilhassa eşim günlece surat yapabilir en basit bir şeyden. ona az sesimi yükseltsem iş bitmiştir, ona hakarettir bu çünkü... burcu terazi belki ondan bu bakış açısı diyorum.. ama insan 5 senede birbirine alışamaz mı be kardeşim....

mutsuzum, yani genel anlamda mutluyum da, eşim açısından mutsuzum.. ):
yeninden sevmek, kırılan kalpleri onarmak, tedavi edip, bembeyaz bir sayfa açmak mümkün mü kızlar... bilhassa evlilerin yorumlarına ihtiyacım var

Kırmızıyla yazdığım yerleri okuduktan sonra devamını okumadım. Neden bebek gelince eşe olan ilgi azalsın ki? Yapmayın arkadaşım, erkekler bebekten daha bebek. Eşinizin bir tane karısı var o da sizsiniz :) Ona ilgiyi sevgiyi siz gösermeyecekte kim gösterecek. Bence geçip giden günlerinizi bir kenara bırakın. Eşinizi alın karşınıza dertleşircesini konuşun. Ve artık beraber uyuyun :)
 
Öncelikle kesinlikle ve kesinlikle ayrı yatmamalısınız. Gün içinde zaten ayrısınız anladigim kadariyla. Akşam olup da yatağa girdiğinizde iki dakika birbirinize sarilip sonrasında arkanizi dönüp uyusaniz bile bu sizi o kadar yakinlastirir ki birbirinize. Ben de evliyim henüz birkaç aylık ama on yıldır birlikte olduğum adamla evlendim. Evet ilk kez ayni evi paylaşıyorum bazı şeyleri ilk kez yaşıyorum ama aşkımız yeni degil. Bunu anlatmak için soyledim. Ayni evde neden ayri uyuyasiniz ki? Ayrıca bebeğinle uyuman onun ruhsal gelişimi için de çok zararlı birşey. Ben de esim de çalışıyoruz dolayısıyla görüşecek vaktimiz az oluyor ve o maç izlemeye bayılıyor. Tahmin edersinki bu durumdan rahatsız oluyordum ama baktım mızmızlanmakla sorun cozulmeyecek ben de keyif almaya dahil olmaya başladım. Hatta dün aksam ben mutfakta yemek yapıyordum o da salonda maç izliyordu. Macta birseyler olmus içeriden bana seslenip cagirdi keyifle anlatti. Sonra is konusunda çok cok farkli alanlarda çalışıyoruz. Beni hic ilgilendirmese de soruyorum ilgileniyorum. Bi işe yaramasi için değil sadece muhabbeti canlı tutmak için. bogurtlenkusu bogurtlenkusu arkadasimizda söylemiş. Onun vakıfla ilgili işleriyle alakadar olmaya çalış. Hatta ne Vakfı bilmiyorum ama sen de orda görev alamaz mısın? Birbirinze bu kadar yabancı ve uzak olmayin ama bence su an burda bu durumdan sen şikayetçi olduğun için söylüyorum ilk adımı atan sen ol. Kendine çeki düzen ver. Ona ilgili ve özenli ol. Bütün bunlar hicbirsey yapmadan oylece beklemekten iyidir. İnşallah biran önce çözülür bütün sıkıntıların. Beş sene önceki bir olaya takılıp da hayatını zehir etme. Kaç kere geleceğiz bu dünyaya neden yıllarını bununla çürütesin? Ayrıca o bebisin yaninda uyuyan bir anneye değil icinde ask kokan birbirine bağlı anne babaya ihtiyacı var.
 
gerçekten de neden gördüğünüz fotoya takıldınız
insanlık hali bu unutulmuştur
adam seni sevmiş evlenmiş.. o an içimde bitti bişeyler diyosunuz
2 yaşında çocukla yatmak da çok gereksiz bence
ona bir beşik yapıp siz eşinizle uyumalıydınız
siz de uzaklaştırmışsınız kusura bakmayın
ona kibirli diyorsunuz sizde gurur yapıp yatakları birleştirelim demiyosunuz
 
Bence çok abartmışsın.
Evet başka birine ait bir fotoğraf görmek insanı fazlasıyla sinirlendirir ve üzer.
Ama küfürler bir kadına yakışmıyor bence.
Bir de aradan 5 sene geçmiş. Hala bu konuyu takıyorsan neden 5 sene mutsuz halde devam ettin ki?

Bir silkelenip kendine gelmen gerekiyor. Senin de eşinin de.
Yatakları ayırarak fazlasıyla uzaklaştırmışsın eşini kendinden.
 
canım sıkkın sabah sabah yazıyorum.
eşimle beş sene önce sevdik bribirimizi, demek ki sevmemişiz yeterince şimdi daha iyi anlıyorum. evleneceğimiz sıra bir kapan baskısı. hadi Allah rızası için dedik kapandık. evliliğimizin ikinci günü eşimin kutudaki fotoğraflarını karıştırırken eşimin eski sevgilisinin fotoğrafı karşıma çıkıyor. sayıp sövüyorum eşime bunun işi ne burda, karışmış unutmuşum diyor, yahu aradan seneler geçmiş nasıl unutmuşum burda işte. o gün benim için unutulmaz bir gün. kıza sayıp sövüyorum bi yandan onun tepkisini ölçmek için, eşim ise bana kızıyor bir yandan.... :KK43: sevgimi birden düşürdü bu durum, eşimi benimseyemedim zannederim ki o günden sonra çünkü başladı her şey.... bana ait değilmiş gibi... sinek küçük mide bulandırır misali benim midemi hep hala daha bulandırır bu olay.. (dalı budağı da var ama girmek istemiyorum burda detaylarına)

5 senelik evliliğimizde hep aktif biri oldu, ilgi alakası genelde dışarı işlerindeydi. evin hiçbir ihtiyacını eksik bırakmaz ama beni bırakır. çocuk doğduktan sonra bebekle uyumaya başladım, iki senedir ayrı yerlerde uyuyoruz eşimle. ben kafaya takmıyorum, o da kafaya takmıyor, öyle görünüyor....
ben alakamı bebeğe yöneltince onu iyice bıraktım, o da vakıf makıf işiydi oydu buydu iyice iş dünyasına dalmış vaziyette.... evde genel manada huzurumuz ehh fena sayılmaz... ama zırt pırt küçücük şeylerden tartışmaya başlıyoruz. onu çok kibirli buluyorum, her lafı bana batıyor. o ise beni kaba buluyor, kadın öfkesini göstermemeliymiş, ağlasa da ip gibi akmalıymış sessizce vs. annesi gibi bir kadın istiyor, beni annesiyle kıyaslıyor. evde sesimiz çok yükselmez gerçi, bebeği kötü etkilememek için uzak dururum kasıtlı olarak ama insan sinirleri işte bozuluyor. birbirimize batıyoruz arkadaşlar. esprilerimiz bile batıyor sanki...
10 sene önceki duygusal bir birlikteliğimin izleri yapıştı yakama bu aralar, rüyalarıma girip duruyor. eşime olan sevgimi sorguluyorum. sanki mantığım ve yuva dirliği için yaşıyor gibiyim. içgüdülerimle hareket etmiyorum asla. etmem de..

eşime ne hissediyorum: beni sevmiyormuş gibi, ben onun hoşuna giden bir şey yaptıkça beni seviyormuş gibi, şartlı sevgi gibi... bana tahammülü yok gibi... beni tanımıyor eşim, yüreğimin içini göremedi hiçbir zamani beni keşfedemedi, inemedi iç dünyama...bence o bir odun gibi, bense su... biz iletişim kuramıyoruz hayat ayrı pencerelerden bakıyoruz sanırım. :KK43: birbirimizi kabullendiğimize gerçekten eş gibi gördüğümüze inanmıyorum. kendimi iyi hissetmek istiyorum, eşimle mutlu olmak, ASLINDA EŞİMLE YENİDEN AŞIK OLMAK istiyorum.. ama o duygulardan öyle uzağım ki... sadece tek taraflı değil, ikimiz e halimizle tavrımızla ilişkiyi yıprattık biliyorum.. soğuk savaşlarımız vardır bizim, küseriz, bilhassa eşim günlece surat yapabilir en basit bir şeyden. ona az sesimi yükseltsem iş bitmiştir, ona hakarettir bu çünkü... burcu terazi belki ondan bu bakış açısı diyorum.. ama insan 5 senede birbirine alışamaz mı be kardeşim....

mutsuzum, yani genel anlamda mutluyum da, eşim açısından mutsuzum.. ):
yeninden sevmek, kırılan kalpleri onarmak, tedavi edip, bembeyaz bir sayfa açmak mümkün mü kızlar... bilhassa evlilerin yorumlarına ihtiyacım var

2 sene ayrı yatmak ne demek,siz tamamiyle evladınıza odaklanmışsınız kopmuşsunuz birbirinizden.
Bir resim görmeyle hayatı bu kadar eziyete çevirmeyin lütfen..
 
canım sıkkın sabah sabah yazıyorum.
eşimle beş sene önce sevdik bribirimizi, demek ki sevmemişiz yeterince şimdi daha iyi anlıyorum. evleneceğimiz sıra bir kapan baskısı. hadi Allah rızası için dedik kapandık. evliliğimizin ikinci günü eşimin kutudaki fotoğraflarını karıştırırken eşimin eski sevgilisinin fotoğrafı karşıma çıkıyor. sayıp sövüyorum eşime bunun işi ne burda, karışmış unutmuşum diyor, yahu aradan seneler geçmiş nasıl unutmuşum burda işte. o gün benim için unutulmaz bir gün. kıza sayıp sövüyorum bi yandan onun tepkisini ölçmek için, eşim ise bana kızıyor bir yandan.... :KK43: sevgimi birden düşürdü bu durum, eşimi benimseyemedim zannederim ki o günden sonra çünkü başladı her şey.... bana ait değilmiş gibi... sinek küçük mide bulandırır misali benim midemi hep hala daha bulandırır bu olay.. (dalı budağı da var ama girmek istemiyorum burda detaylarına)

5 senelik evliliğimizde hep aktif biri oldu, ilgi alakası genelde dışarı işlerindeydi. evin hiçbir ihtiyacını eksik bırakmaz ama beni bırakır. çocuk doğduktan sonra bebekle uyumaya başladım, iki senedir ayrı yerlerde uyuyoruz eşimle. ben kafaya takmıyorum, o da kafaya takmıyor, öyle görünüyor....
ben alakamı bebeğe yöneltince onu iyice bıraktım, o da vakıf makıf işiydi oydu buydu iyice iş dünyasına dalmış vaziyette.... evde genel manada huzurumuz ehh fena sayılmaz... ama zırt pırt küçücük şeylerden tartışmaya başlıyoruz. onu çok kibirli buluyorum, her lafı bana batıyor. o ise beni kaba buluyor, kadın öfkesini göstermemeliymiş, ağlasa da ip gibi akmalıymış sessizce vs. annesi gibi bir kadın istiyor, beni annesiyle kıyaslıyor. evde sesimiz çok yükselmez gerçi, bebeği kötü etkilememek için uzak dururum kasıtlı olarak ama insan sinirleri işte bozuluyor. birbirimize batıyoruz arkadaşlar. esprilerimiz bile batıyor sanki...
10 sene önceki duygusal bir birlikteliğimin izleri yapıştı yakama bu aralar, rüyalarıma girip duruyor. eşime olan sevgimi sorguluyorum. sanki mantığım ve yuva dirliği için yaşıyor gibiyim. içgüdülerimle hareket etmiyorum asla. etmem de..

eşime ne hissediyorum: beni sevmiyormuş gibi, ben onun hoşuna giden bir şey yaptıkça beni seviyormuş gibi, şartlı sevgi gibi... bana tahammülü yok gibi... beni tanımıyor eşim, yüreğimin içini göremedi hiçbir zamani beni keşfedemedi, inemedi iç dünyama...bence o bir odun gibi, bense su... biz iletişim kuramıyoruz hayat ayrı pencerelerden bakıyoruz sanırım. :KK43: birbirimizi kabullendiğimize gerçekten eş gibi gördüğümüze inanmıyorum. kendimi iyi hissetmek istiyorum, eşimle mutlu olmak, ASLINDA EŞİMLE YENİDEN AŞIK OLMAK istiyorum.. ama o duygulardan öyle uzağım ki... sadece tek taraflı değil, ikimiz e halimizle tavrımızla ilişkiyi yıprattık biliyorum.. soğuk savaşlarımız vardır bizim, küseriz, bilhassa eşim günlece surat yapabilir en basit bir şeyden. ona az sesimi yükseltsem iş bitmiştir, ona hakarettir bu çünkü... burcu terazi belki ondan bu bakış açısı diyorum.. ama insan 5 senede birbirine alışamaz mı be kardeşim....

mutsuzum, yani genel anlamda mutluyum da, eşim açısından mutsuzum.. ):
yeninden sevmek, kırılan kalpleri onarmak, tedavi edip, bembeyaz bir sayfa açmak mümkün mü kızlar... bilhassa evlilerin yorumlarına ihtiyacım var
Eşiniz sizden uzaklaşmamış, siz eşinizden uzaklaşmışsınız. Hatta onu da kendinizden uzaklaştırmışsınız. Bir eski sevgili fotoğrafını bu kadar büyütmek çok abartılı bir tepki bana göre. Yatkları ayırmak zaten başlı başına büyük bir hata. Siz anne babalıktan önce karı kocasınız. Bunu göz ardı etmemeliydiniz.

Eşinizin vakfa bu kadar çok vakit ayırması çok normal bu durumda. Eşiniz sizden, evinizden kaçıyor. Çünkü yuvanızda huzursuzluk var. Hatta evliliğinizin ilk günlerinden itibaren bir yuva bile kuramamışsınız. Üstelik hiç bir şeyi düzeltmeden bir de çocuk getirmişsiniz sorunlu bir evliliğin ortasına.

İş sizde bitiyor bence. Ya bu şekilde bir süre daha sürdürüp bitireceksiniz evliliğinizi ya da bir adım atacaksınız. Düzeltmek istiyorsanız oturup konuşun öncelikle, hissettiklerinizi ve bundan sonra yapmak istediklerinizi anlatın. Sonra eğer bebeğinizi bırakabileceğiniz bir yer varsa 2-3 günlüğüne bırakın, yoksa onu da yanınıza alın ve bir tatile çıkın. Bu sizin balayınız olsun. Her şeye sıfırdan başlayın. Bazı şeyleri düzeltmek için çaba lazım, siz biraz çaba gösterirseniz eşiniz de gösterecektir eminim.
 
Fotoğrafa gereksiz takılmışsınız, olabilir atmamıştır unutmuştur...demekki bi bayanla sohbet etse felan direkt bosanırsınız siz

Bana erkekten cok fazla sey bekliyorsunuz gibi geldi...
Bence psikologtan yardım alın
 
canım sıkkın sabah sabah yazıyorum.
eşimle beş sene önce sevdik bribirimizi, demek ki sevmemişiz yeterince şimdi daha iyi anlıyorum. evleneceğimiz sıra bir kapan baskısı. hadi Allah rızası için dedik kapandık. evliliğimizin ikinci günü eşimin kutudaki fotoğraflarını karıştırırken eşimin eski sevgilisinin fotoğrafı karşıma çıkıyor. sayıp sövüyorum eşime bunun işi ne burda, karışmış unutmuşum diyor, yahu aradan seneler geçmiş nasıl unutmuşum burda işte. o gün benim için unutulmaz bir gün. kıza sayıp sövüyorum bi yandan onun tepkisini ölçmek için, eşim ise bana kızıyor bir yandan.... :KK43: sevgimi birden düşürdü bu durum, eşimi benimseyemedim zannederim ki o günden sonra çünkü başladı her şey.... bana ait değilmiş gibi... sinek küçük mide bulandırır misali benim midemi hep hala daha bulandırır bu olay.. (dalı budağı da var ama girmek istemiyorum burda detaylarına)

5 senelik evliliğimizde hep aktif biri oldu, ilgi alakası genelde dışarı işlerindeydi. evin hiçbir ihtiyacını eksik bırakmaz ama beni bırakır. çocuk doğduktan sonra bebekle uyumaya başladım, iki senedir ayrı yerlerde uyuyoruz eşimle. ben kafaya takmıyorum, o da kafaya takmıyor, öyle görünüyor....
ben alakamı bebeğe yöneltince onu iyice bıraktım, o da vakıf makıf işiydi oydu buydu iyice iş dünyasına dalmış vaziyette.... evde genel manada huzurumuz ehh fena sayılmaz... ama zırt pırt küçücük şeylerden tartışmaya başlıyoruz. onu çok kibirli buluyorum, her lafı bana batıyor. o ise beni kaba buluyor, kadın öfkesini göstermemeliymiş, ağlasa da ip gibi akmalıymış sessizce vs. annesi gibi bir kadın istiyor, beni annesiyle kıyaslıyor. evde sesimiz çok yükselmez gerçi, bebeği kötü etkilememek için uzak dururum kasıtlı olarak ama insan sinirleri işte bozuluyor. birbirimize batıyoruz arkadaşlar. esprilerimiz bile batıyor sanki...
10 sene önceki duygusal bir birlikteliğimin izleri yapıştı yakama bu aralar, rüyalarıma girip duruyor. eşime olan sevgimi sorguluyorum. sanki mantığım ve yuva dirliği için yaşıyor gibiyim. içgüdülerimle hareket etmiyorum asla. etmem de..

eşime ne hissediyorum: beni sevmiyormuş gibi, ben onun hoşuna giden bir şey yaptıkça beni seviyormuş gibi, şartlı sevgi gibi... bana tahammülü yok gibi... beni tanımıyor eşim, yüreğimin içini göremedi hiçbir zamani beni keşfedemedi, inemedi iç dünyama...bence o bir odun gibi, bense su... biz iletişim kuramıyoruz hayat ayrı pencerelerden bakıyoruz sanırım. :KK43: birbirimizi kabullendiğimize gerçekten eş gibi gördüğümüze inanmıyorum. kendimi iyi hissetmek istiyorum, eşimle mutlu olmak, ASLINDA EŞİMLE YENİDEN AŞIK OLMAK istiyorum.. ama o duygulardan öyle uzağım ki... sadece tek taraflı değil, ikimiz e halimizle tavrımızla ilişkiyi yıprattık biliyorum.. soğuk savaşlarımız vardır bizim, küseriz, bilhassa eşim günlece surat yapabilir en basit bir şeyden. ona az sesimi yükseltsem iş bitmiştir, ona hakarettir bu çünkü... burcu terazi belki ondan bu bakış açısı diyorum.. ama insan 5 senede birbirine alışamaz mı be kardeşim....

mutsuzum, yani genel anlamda mutluyum da, eşim açısından mutsuzum.. ):
yeninden sevmek, kırılan kalpleri onarmak, tedavi edip, bembeyaz bir sayfa açmak mümkün mü kızlar... bilhassa evlilerin yorumlarına ihtiyacım var
Eski sevgilisinin resmini gerçekten unutmuştur.OlabiliyorçBazen ben bile fotoğpraf albümünü karıştırırken çoook alakasız bir foto görebiliyorum.Aaa bunu ne zaman buraya koymuşum diyorum.Eşinin eski sevgilisine sayıp sövmen ne alaka.Bir ilişki yaşamışlar bitmiş gitmiş.Senin başını o kapatmak istedi diye kapandıysan yanlış.Ama sen Allah rızası için kapandıysan ve eşinde buna vesile olduysa,o kapattı diye lafını bile etmemelisin.

Belli ki eşin bağırtıdan pek hoşlanmıyor.Bneim eşim de kırılsın dökülsün,herşey yerine gelir ama bağırma olmasın der.Ayrı yatakta yatmak,bir evlilikteki en büyük yaradır.Bu yanlışı düzeltmen lazım.Birşeylerin aynı olmaısnı istiyorsan canım ,senin adım atman gerek.Birinin bir yerden başlaması lazım.Herşey karşılıklıdır.
 
canım sıkkın sabah sabah yazıyorum.
eşimle beş sene önce sevdik bribirimizi, demek ki sevmemişiz yeterince şimdi daha iyi anlıyorum. evleneceğimiz sıra bir kapan baskısı. hadi Allah rızası için dedik kapandık. evliliğimizin ikinci günü eşimin kutudaki fotoğraflarını karıştırırken eşimin eski sevgilisinin fotoğrafı karşıma çıkıyor. sayıp sövüyorum eşime bunun işi ne burda, karışmış unutmuşum diyor, yahu aradan seneler geçmiş nasıl unutmuşum burda işte. o gün benim için unutulmaz bir gün. kıza sayıp sövüyorum bi yandan onun tepkisini ölçmek için, eşim ise bana kızıyor bir yandan.... :KK43: sevgimi birden düşürdü bu durum, eşimi benimseyemedim zannederim ki o günden sonra çünkü başladı her şey.... bana ait değilmiş gibi... sinek küçük mide bulandırır misali benim midemi hep hala daha bulandırır bu olay.. (dalı budağı da var ama girmek istemiyorum burda detaylarına)

5 senelik evliliğimizde hep aktif biri oldu, ilgi alakası genelde dışarı işlerindeydi. evin hiçbir ihtiyacını eksik bırakmaz ama beni bırakır. çocuk doğduktan sonra bebekle uyumaya başladım, iki senedir ayrı yerlerde uyuyoruz eşimle. ben kafaya takmıyorum, o da kafaya takmıyor, öyle görünüyor....
ben alakamı bebeğe yöneltince onu iyice bıraktım, o da vakıf makıf işiydi oydu buydu iyice iş dünyasına dalmış vaziyette.... evde genel manada huzurumuz ehh fena sayılmaz... ama zırt pırt küçücük şeylerden tartışmaya başlıyoruz. onu çok kibirli buluyorum, her lafı bana batıyor. o ise beni kaba buluyor, kadın öfkesini göstermemeliymiş, ağlasa da ip gibi akmalıymış sessizce vs. annesi gibi bir kadın istiyor, beni annesiyle kıyaslıyor. evde sesimiz çok yükselmez gerçi, bebeği kötü etkilememek için uzak dururum kasıtlı olarak ama insan sinirleri işte bozuluyor. birbirimize batıyoruz arkadaşlar. esprilerimiz bile batıyor sanki...
10 sene önceki duygusal bir birlikteliğimin izleri yapıştı yakama bu aralar, rüyalarıma girip duruyor. eşime olan sevgimi sorguluyorum. sanki mantığım ve yuva dirliği için yaşıyor gibiyim. içgüdülerimle hareket etmiyorum asla. etmem de..

eşime ne hissediyorum: beni sevmiyormuş gibi, ben onun hoşuna giden bir şey yaptıkça beni seviyormuş gibi, şartlı sevgi gibi... bana tahammülü yok gibi... beni tanımıyor eşim, yüreğimin içini göremedi hiçbir zamani beni keşfedemedi, inemedi iç dünyama...bence o bir odun gibi, bense su... biz iletişim kuramıyoruz hayat ayrı pencerelerden bakıyoruz sanırım. :KK43: birbirimizi kabullendiğimize gerçekten eş gibi gördüğümüze inanmıyorum. kendimi iyi hissetmek istiyorum, eşimle mutlu olmak, ASLINDA EŞİMLE YENİDEN AŞIK OLMAK istiyorum.. ama o duygulardan öyle uzağım ki... sadece tek taraflı değil, ikimiz e halimizle tavrımızla ilişkiyi yıprattık biliyorum.. soğuk savaşlarımız vardır bizim, küseriz, bilhassa eşim günlece surat yapabilir en basit bir şeyden. ona az sesimi yükseltsem iş bitmiştir, ona hakarettir bu çünkü... burcu terazi belki ondan bu bakış açısı diyorum.. ama insan 5 senede birbirine alışamaz mı be kardeşim....

mutsuzum, yani genel anlamda mutluyum da, eşim açısından mutsuzum.. ):
yeninden sevmek, kırılan kalpleri onarmak, tedavi edip, bembeyaz bir sayfa açmak mümkün mü kızlar... bilhassa evlilerin yorumlarına ihtiyacım var
Pek sevgili bacım genel anlamda sevgi yerini tamamen bi rutin yaşam biçimine dönmüş :( bihassa bebek olduktan sonra evlilik denilen şey sizde bitmiş :( ama ben kocamı sevmek istiyorum diyorsan çok net bi karar alıp herşeyi sil baştan yapman lazım :) herşeyi unutman lazım dert etmemen lazım ve laf sokmaman lazım. Bugün elini bi kalem bi kağıt al artı ve eksi yönlerini yaz. Hem kendinin hem eşinin ama. Ayrıca en başta bu adamın neyine aşık oldun bunları kağıda bi güzelce dök ve oku. Sonra kendini törpüle derim. Kocana da bi mektup yaz çok ciddiyim okumasını söyle ve ver. Bu bir terapi yönetimidir. Bak bakalım değişiklik olacak mı. Ama en başta mutlu olmak istiyorsan mutlu et felsefesini hayatına yerleştirmen lazım :) inşallah bir an önce düzelir
 
ayrı yattıgınız her gun bırbırınızden daha da uzaklaşırsınız.bacı kardeş gıbı olursunuz artık..bence once bunu halledın..bellı kı cok duygusal naıf bırısınız...eşınıze bı mektup yazmayı denesenız...bazen yuz yuze konusamıyoruz ama kağıda aktıkça akıyor duygularımız.
 
soğuk davrandıkça daha çok soğukluk girmiş. kendini zorlayıp biraz sıcak yaklaşsan onunda tutumu değişip belki farklı davranacak ve belki sende artık içinden gelerek yapacaksın denemeye değer bence. birlikte yatın ayrıca bu çok önemli.. ayrı yatınca uzaklık oluyor. bebekten sonra ilk bir yıl ayrı yattık bir soğukluk oluştu şimdi birlikte yatıyoruz..
 
bence bu ilişkide hatanız varsa elinizden geleni yapın.
ha yok kocam hep uzak bana derseniz. bence kendinizi yıpratmayın.
ben büyük konuşmak istemiyorum ama burdaki birkaç konuya da bu yorumu yaptım. yatak ayırma boşanma safhasıdır.
insan yatağı ayırdıktan sonra boşanma davasını açar.
eşimle de konuştuğumuzda bu kanıya varıyoruz hep.
böyle 2 yıldan beri ayrı yatarsanız ve si sadece bebek, yemek, ev işi yaparsanız elbette eşinizin annesi haline dönüşürsünüz.
doğal olarak o da sizi annesiyle kıyaslar.

erkekler için cinsellik öncelikli bir konudur fıtratlarından ötürü.
eşinizden hiç şüphelenmediniz mi 2 yıl nasıl sizden ayrı yattı diye??
objektif bakıyorum ve belki aldatılıyor olabilirsiniz.
o da bebek için ya da vakıf falan dediniz( belki orda aile birliği önemlidir ) onun için aynı evi paylaşıyordur sizinle. annesi gibi üzgünüm ama gerçek bu..
 
ben hep şuna inanırım. bi kadını kabalaştıran eşinin tavırlarıdır.
eşler bazen o kadar ilgisiz o kadar sevgisiz o kadar bencilce davranıyor ki kadın bütün bunlar karşısında bütün naifliğini yitirip içindeki kızgınlığa kırgınlığa yenik düşüp sertleşip kabalaşabiliyor.
bir erkek eşinin gerçekten naif olmasını istiyorsa eşine naif hassas kırılgan olduğunu hissettirmeli. ben seni şöyle istiyorum böyle istiyorum demekle olmuyor.
erkek ya da kadın eşini nasıl istiyorsa eşine ona göre davranmalı.
sen sessiz ol naif ol ben seni seveyim değil.
erkek sevecek sahiplenecek hassa davranacak sonra kadından naif olmasını bekleyecek. ben istediğim davranayım ama sen yine de sessiz ağla yok böyle bi dünya....
aynen..
kadinin istedigi sarilmak, sarmalanmak, sahip cikilmak, erkegin kanatlari altina girmek (boyunduruk degil).. bunu goremeyip, benim diyemedigin, tek/yek/bir olamadigin adam karsisinda, bi de derdini anlatamiyorsan, cildirmak kacinilmaz oluyor..
kadin naiflikle, kibarlikla suzulmek, esine nazlanmak ister tabi ki.. ama orali olmayan adam varsa kadin nasil suzulsun, kelebek gibi ucsun evin icinde?
işteştir arkadas.. bu kadar..
 
kapalı eş istediği halde açıklardan seçim yapıp son dakika ya da evlendikten sonra "kapan" baskısı yapan erkeklerden nefret ediyorum !! be adam madem kapalı istiyorsun neden açık birini seçiyorsun!? yada madem açık birini seçtin niye en baştan söylemiyorsun !!

hangi konuda olursa olsun baskı gören insan baskı yapan insandan soğur.. net!

eski sevgilisinin fotoğrafı konusunda tepki vermeniz çok normal olsa da aslında gerçek şudur : genelde erkekler bu tip ayrıntılarla uğraşmazlar, yani onlar biz kadınlar gibi "ayrıldık bütün fotoğrafları yakayım, atayım" diye düşünmezler, sadece çok severken terk edilipte çok acı çeken erkekler fotoları atarlar/yakarlar.. muhtemelen sizin eşiniz de fotoları gerçekten unutmuştur, duygusal sebeplerle saklayacak adam onları sizin gözünüze sokmazdı.. ama sizi kıskandırmak ya da kendince hava atmak gibi saçma sapan bir duyguyla kasten yapmışsa orasını bilemem..:KK24:

eşiniz kadınların bir adım -hatta bir kaç adım- geride durmasını düşünen tiplerden.. aklı başında bir kadın olarak siz en başından beri bu durumdan rahatsızsınız, bu sebeple sık sık kavga konusu çıkıyor..

aslında siz her şeyi çok güzel anlatmışsınız: eşinizin durumu "şartlı sevgi" ... "benim istediğim gibi bir kadın olursan severim seni, yok olmazsan ezerim seni " mantığında..

burçlara falan da bağlamayın eşinizin bu saçmalıklarını.. ben inanmıyorum burçların etkisine ama inana da saygım sonsuz.. sonuçta inanın ya da inanmayın ne fark eder ki !? adamın karakteri bu değil mi ? sebebinin ne önemi var !..

o kadar soğumuşsunuz ve o kadar sevgisizlik çekiyorsunuz ki 10 yıl önceki ilişkinizi özlemle hatırlıyorsunuz, bu duygudan kendinizi kurtarın, sizi bu duyguya iten şey 10 yıl önceki ilişkinizin güzelliği değil, şu anki ilişkinizin çirkinliği ve yaşadığınız sevgi eksikliği..

bu kadar ezilirken soğumanız da çok normal.. çünkü bunları yapan sevdiğiniz adam.. sevince yapılanlar çok dokunuyor insana..

şimdilerde duygularınız size "kalk git" diyor mantığınız "saçmalama otur" diyor, negatif yanınız "bu ilişki düzelmez" diyor pozitif yanınız "düzeltmeye çalış, bir şeyler yap" diyor

ben de size tavsiye olarak "saçmalama , otur"... "düzeltmeye çalış, bir şeyler yap" diyorum.. peki ama nasıl?

şöyle;
kendinize bir başlangıç belirleyin ama şimdi ama yarın ama 1 hafta sonra .. başlangıç demek her şeye en baştan başlamak demektir.. önce kendi içinizde her şeye yeniden başlayın..bugüne kadar olan biten ne varsa bir kenara koyun, bakın unutun demiyorum çünkü bu mümkün değil, zaten unutmanıza gerek yok, bir kenara koymanız yeterli.. eskide sizi üzen kıran ne varsa bunları düşünmeyin ve konuşmayın, eşinizle de, başkalarıyla da, kendi kendinize de bunları hiç konuşmayın!
sonra bir duşa girin.. çıktıktan sonra aynanın karşısına geçin, sevdiğiniz kıyafetlerden birini giyin, saçınızı, başınızı düzeltin, dilerseniz bir kuaföre gidin.. tüm bunları eşiniz için yapın dediğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz kendiniz için sadece kendiniz için yapın.. çünkü hayatı iyi hissetmenin yolu kendinizi iyi hissetmekle başlar (bak sevdim bu cümlemi, not edeyim bir tarafa :D).. şimdi de bir tane çikolata yiyin, evet evet mutlaka yiyin, kızınıza da verin.. ohhhh miss:KK46:

sonra akşam eşiniz geldiğinde, onu sevdiğiniz adam olarak karşılayın, tebessümle söylenen "hoş geldin" den daha güzel ve daha kolay bir karşılama yoktur, bunu deneyin.. yemek içmek faslından sonra sohbet amaçlı sorular sorun eşinize, "günün nasıl geçti, trafik var mıydı, saçın/sakalın uzamış sanki, falanca kişi nasıl (işten veya ailesinden), ben de bugün şunu yaptım, falanca da şöyleymiş (arkadaşlarınızdan veya ailenizden), ben bi kahve içicem sen de ister misin" gibi şeylerle sohbeti uzatın..

sonra, (( aayy bak ben çok heyecanlı anlatıyorum, aynı heyecanı senden de bekliyorum:KK76:))

sonra, akşam kendi yatağınızda yatın, ama sakın sevişmeyin ! :KK20:.. isteseniz bile, istese bile sevişmeyin.. çünkü amaç fiziksel bağdan önce duygusal bağı kurabilmek.. o isterse ona açık açık "sevişmek değil sana sarılıp uyumak istiyorum" deyin.. ayrıca artık her gece kendi yatağınızda yatın.. birliktelik yasağı sadece 1-2 günlüktür sonrasında serbestsiniz..:KK48:

sabah onu siz uyandırın, tebessümle günaydın deyin, birlikte kahvaltı yapın ve yine tebessümle onu işe gönderin..

gün içinde bir bahane bulup arayın, "canım, evde şu bitmiş gelirken alır mısın," deyin..

ve tüm bunları her gün yapın, fazlası olsun eksiği olmasın..

birkaç zaman sonra ; birlikte tatile çıkmayı istediğinizi söyleyin, ama öncesinde zamanınıza ve paranıza uygun bir tatil planı yapın.. mesela hafta sonu için yakın bir yer olabilir.. maksat değişiklik olsun, bu ikinize de çok iyi gelecektir.. hatta mümkünse kızınızı ailenize bırakın, mümkün değilse de planın sevimli parçası yapın :KK46::))

sonra (( "aaaa..yine mi sonra" demeyin:KK55:))

evet sonra, yavaş yavaş ondan beklentilerinizi dile getirin.. mesela "canım yaa, keşke akşamları dışarı çıkmasan, bize biraz daha vakit ayırsan" gibi..bir şeye küserse "şu küsme huyumuzdan da bi vazgeçelim artık, çocuk muyuz biz"gibi....bir şeye kızarsa "bu evde bir çocuk var hareketlerimize dikkat etmeliyiz" gibi kırıcı olmayan yapıcı cümleler ve ifadelerle isteklerinizi yeri geldikçe ona söyleyin.. verdiği cevaplar ters bile olsa yapıcı cevap vermeye devam edin, anlamadığında "tamam bunu sonra konuşalım" deyin, ve sonra konuşun..

sık sık beraber yapabileceğiniz planlarınız olsun, akşamları yemek yemeye çıkmak, çay içmeye çıkmak, sinemaya gitmek, yürümek, hafta sonları alışverişe çıkmak, spor yapmak, arkadaşlarla buluşmak gibi size uygun olan aktivitelerden planlarınız olsun.. bu planları önceden yapın ve ona önceden söyleyin, yani "hadi şimdi çıkalım, şunu yapalım" değil de "yarın akşam -veya hafta sonu için- şunu yapalım" şeklinde söyleyin.. böylece sizi ekemez ;)

sakın içimden gelmiyor moduna geçmeyin, madem eşinizle birbirinize yeniden aşık olmak istiyorsunuz o zaman sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak, sil baştan sevmek gerek bazen, her şeyi unutmak !
evet şebnem ferah'ın bu parçası tam sizlik oldu.. ! modunuz düştükçe dinleyin :))
ayrıca modunuzu yüksek tutmak için gün içinde hareketli müzikler dinleyin:KK75:, ve çikolata yiyinHoppa..

eğer eşiniz modunuzu düşüren hareketlerde bulunursa -ki bu şartlarda biraz zor- tartışmayın, onun yanından uzaklaşıp kızınıza ya da işlerinize yönelin :KK47:.. kin tutmayın, küsmeyin, yatak ayırmayın !

yuhhh bana ! destan yazmışım sana :KK57::KK57: :KK70::KK70::KK70:

hadi tüm bunları sabırla ve sevgiyle deneyin, düzelme olmazsa o zaman tekrar oturur düşünürsünüz :KK51:

kızınıza sevgiler..
 
kapalı eş istediği halde açıklardan seçim yapıp son dakika ya da evlendikten sonra "kapan" baskısı yapan erkeklerden nefret ediyorum !! be adam madem kapalı istiyorsun neden açık birini seçiyorsun!? yada madem açık birini seçtin niye en baştan söylemiyorsun !!

hangi konuda olursa olsun baskı gören insan baskı yapan insandan soğur.. net!

eski sevgilisinin fotoğrafı konusunda tepki vermeniz çok normal olsa da aslında gerçek şudur : genelde erkekler bu tip ayrıntılarla uğraşmazlar, yani onlar biz kadınlar gibi "ayrıldık bütün fotoğrafları yakayım, atayım" diye düşünmezler, sadece çok severken terk edilipte çok acı çeken erkekler fotoları atarlar/yakarlar.. muhtemelen sizin eşiniz de fotoları gerçekten unutmuştur, duygusal sebeplerle saklayacak adam onları sizin gözünüze sokmazdı.. ama sizi kıskandırmak ya da kendince hava atmak gibi saçma sapan bir duyguyla kasten yapmışsa orasını bilemem..:KK24:

eşiniz kadınların bir adım -hatta bir kaç adım- geride durmasını düşünen tiplerden.. aklı başında bir kadın olarak siz en başından beri bu durumdan rahatsızsınız, bu sebeple sık sık kavga konusu çıkıyor..

aslında siz her şeyi çok güzel anlatmışsınız: eşinizin durumu "şartlı sevgi" ... "benim istediğim gibi bir kadın olursan severim seni, yok olmazsan ezerim seni " mantığında..

burçlara falan da bağlamayın eşinizin bu saçmalıklarını.. ben inanmıyorum burçların etkisine ama inana da saygım sonsuz.. sonuçta inanın ya da inanmayın ne fark eder ki !? adamın karakteri bu değil mi ? sebebinin ne önemi var !..

o kadar soğumuşsunuz ve o kadar sevgisizlik çekiyorsunuz ki 10 yıl önceki ilişkinizi özlemle hatırlıyorsunuz, bu duygudan kendinizi kurtarın, sizi bu duyguya iten şey 10 yıl önceki ilişkinizin güzelliği değil, şu anki ilişkinizin çirkinliği ve yaşadığınız sevgi eksikliği..

bu kadar ezilirken soğumanız da çok normal.. çünkü bunları yapan sevdiğiniz adam.. sevince yapılanlar çok dokunuyor insana..

şimdilerde duygularınız size "kalk git" diyor mantığınız "saçmalama otur" diyor, negatif yanınız "bu ilişki düzelmez" diyor pozitif yanınız "düzeltmeye çalış, bir şeyler yap" diyor

ben de size tavsiye olarak "saçmalama , otur"... "düzeltmeye çalış, bir şeyler yap" diyorum.. peki ama nasıl?

şöyle;
kendinize bir başlangıç belirleyin ama şimdi ama yarın ama 1 hafta sonra .. başlangıç demek her şeye en baştan başlamak demektir.. önce kendi içinizde her şeye yeniden başlayın..bugüne kadar olan biten ne varsa bir kenara koyun, bakın unutun demiyorum çünkü bu mümkün değil, zaten unutmanıza gerek yok, bir kenara koymanız yeterli.. eskide sizi üzen kıran ne varsa bunları düşünmeyin ve konuşmayın, eşinizle de, başkalarıyla da, kendi kendinize de bunları hiç konuşmayın!
sonra bir duşa girin.. çıktıktan sonra aynanın karşısına geçin, sevdiğiniz kıyafetlerden birini giyin, saçınızı, başınızı düzeltin, dilerseniz bir kuaföre gidin.. tüm bunları eşiniz için yapın dediğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz kendiniz için sadece kendiniz için yapın.. çünkü hayatı iyi hissetmenin yolu kendinizi iyi hissetmekle başlar (bak sevdim bu cümlemi, not edeyim bir tarafa :D).. şimdi de bir tane çikolata yiyin, evet evet mutlaka yiyin, kızınıza da verin.. ohhhh miss:KK46:

sonra akşam eşiniz geldiğinde, onu sevdiğiniz adam olarak karşılayın, tebessümle söylenen "hoş geldin" den daha güzel ve daha kolay bir karşılama yoktur, bunu deneyin.. yemek içmek faslından sonra sohbet amaçlı sorular sorun eşinize, "günün nasıl geçti, trafik var mıydı, saçın/sakalın uzamış sanki, falanca kişi nasıl (işten veya ailesinden), ben de bugün şunu yaptım, falanca da şöyleymiş (arkadaşlarınızdan veya ailenizden), ben bi kahve içicem sen de ister misin" gibi şeylerle sohbeti uzatın..

sonra, (( aayy bak ben çok heyecanlı anlatıyorum, aynı heyecanı senden de bekliyorum:KK76:))

sonra, akşam kendi yatağınızda yatın, ama sakın sevişmeyin ! :KK20:.. isteseniz bile, istese bile sevişmeyin.. çünkü amaç fiziksel bağdan önce duygusal bağı kurabilmek.. o isterse ona açık açık "sevişmek değil sana sarılıp uyumak istiyorum" deyin.. ayrıca artık her gece kendi yatağınızda yatın.. birliktelik yasağı sadece 1-2 günlüktür sonrasında serbestsiniz..:KK48:

sabah onu siz uyandırın, tebessümle günaydın deyin, birlikte kahvaltı yapın ve yine tebessümle onu işe gönderin..

gün içinde bir bahane bulup arayın, "canım, evde şu bitmiş gelirken alır mısın," deyin..

ve tüm bunları her gün yapın, fazlası olsun eksiği olmasın..

birkaç zaman sonra ; birlikte tatile çıkmayı istediğinizi söyleyin, ama öncesinde zamanınıza ve paranıza uygun bir tatil planı yapın.. mesela hafta sonu için yakın bir yer olabilir.. maksat değişiklik olsun, bu ikinize de çok iyi gelecektir.. hatta mümkünse kızınızı ailenize bırakın, mümkün değilse de planın sevimli parçası yapın :KK46::))

sonra (( "aaaa..yine mi sonra" demeyin:KK55:))

evet sonra, yavaş yavaş ondan beklentilerinizi dile getirin.. mesela "canım yaa, keşke akşamları dışarı çıkmasan, bize biraz daha vakit ayırsan" gibi..bir şeye küserse "şu küsme huyumuzdan da bi vazgeçelim artık, çocuk muyuz biz"gibi....bir şeye kızarsa "bu evde bir çocuk var hareketlerimize dikkat etmeliyiz" gibi kırıcı olmayan yapıcı cümleler ve ifadelerle isteklerinizi yeri geldikçe ona söyleyin.. verdiği cevaplar ters bile olsa yapıcı cevap vermeye devam edin, anlamadığında "tamam bunu sonra konuşalım" deyin, ve sonra konuşun..

sık sık beraber yapabileceğiniz planlarınız olsun, akşamları yemek yemeye çıkmak, çay içmeye çıkmak, sinemaya gitmek, yürümek, hafta sonları alışverişe çıkmak, spor yapmak, arkadaşlarla buluşmak gibi size uygun olan aktivitelerden planlarınız olsun.. bu planları önceden yapın ve ona önceden söyleyin, yani "hadi şimdi çıkalım, şunu yapalım" değil de "yarın akşam -veya hafta sonu için- şunu yapalım" şeklinde söyleyin.. böylece sizi ekemez :KK66:

sakın içimden gelmiyor moduna geçmeyin, madem eşinizle birbirinize yeniden aşık olmak istiyorsunuz o zaman sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak, sil baştan sevmek gerek bazen, her şeyi unutmak !
evet şebnem ferah'ın bu parçası tam sizlik oldu.. ! modunuz düştükçe dinleyin :))
ayrıca modunuzu yüksek tutmak için gün içinde hareketli müzikler dinleyin:KK75:, ve çikolata yiyinHoppa..

eğer eşiniz modunuzu düşüren hareketlerde bulunursa -ki bu şartlarda biraz zor- tartışmayın, onun yanından uzaklaşıp kızınıza ya da işlerinize yönelin :KK47:.. kin tutmayın, küsmeyin, yatak ayırmayın !

yuhhh bana ! destan yazmışım sana :KK57::KK57: :KK70::KK70::KK70:

hadi tüm bunları sabırla ve sevgiyle deneyin, düzelme olmazsa o zaman tekrar oturur düşünürsünüz :KK51:

kızınıza sevgiler..
sevgili asyasah, öyle güzel yazmışsın ki bir çırpıda okuyuverdim. klavyene sağlık.
öncelikle tespitlerin çok yerinde, sana tamamen katılıyorum. ama şu "kadın adamdan bir adım geride olmalıdır, yoksa hmm ezerim haa" cılığa ben hala alışamadım. bence bu kibrin, kendini bi halt zannetmenin ürünü.

önerilerin kısmını ise tebessümle okudum, çok teşekkür ederim, pratik şeyler yazmışsın, bunları en yakın zamanda, hazır olduğumu hissettiğimde uygulamaya başlayacağım. bugün hazır değilim çünkü eşime dünden çok kızgınım.. durduk yere " sen niye tek başına anneme gitmiyosun" dalaşı çıkardı başıma... onla gitmem yetmedi bir de tek gidecekmişim. (!)
her şey için çok teşekkürler, öptüm. :)
 
Sogumakta haklisiniz bence, adam size ilgi sevgi gostermiyor ki, bu ne bicim bir evlilik?

Ben uzuldum sizin icin, evlisiniz ama bir iliskiniz yok. Ben kibar ve naif biri oldugunuzu cikardim yazdiklarinizdan ama koacniz bir hanzo. Sizin gibi bir insana boyle davranmamali, cicek tutar gibi nazik ve ozenli olmali.

Neyse, bence adamla konusun. Ben senden sogudum, buraya yazdiginiz davranislarini soyleyin, ve bana hic ilgi gostermiyorsun o yuzden sevilmedigimi hissediyorum diyin. Ben ilgi ve sevgi bekliyorum, yoksa evliligimizi bitirmek istiyorum diyin.

Konusun yani, sorun bakalim o kendi hayat tarzi hakkinda ne dusunuyor? Siz yeterince yipranmissiniz, evliliginizi kurtarmak ev duzeltmek icin o ugrasmali. Bence siz ayrica bir sey yapmayin bunun icin, birakin o yapsin.
 
Son düzenleme:
ayrı yattıgınız her gun bırbırınızden daha da uzaklaşırsınız.bacı kardeş gıbı olursunuz artık..bence once bunu halledın..bellı kı cok duygusal naıf bırısınız...eşınıze bı mektup yazmayı denesenız...bazen yuz yuze konusamıyoruz ama kağıda aktıkça akıyor duygularımız.
duygusalım doğru. eşimle sorunları yüz yüze konuşmaya çalıştığım zamanlar da oldu çok, ama günün birinde "edebiyat yapma bana" lafını duyunca ben daha öyle uzun uzadıya cümle kurup da kendimi anlatmaya çalışmadım ona. çünkü ona bu edebiyat gibi gelmiş... :(

Pek sevgili bacım genel anlamda sevgi yerini tamamen bi rutin yaşam biçimine dönmüş :KK43: bihassa bebek olduktan sonra evlilik denilen şey sizde bitmiş :KK43: ama ben kocamı sevmek istiyorum diyorsan çok net bi karar alıp herşeyi sil baştan yapman lazım :) herşeyi unutman lazım dert etmemen lazım ve laf sokmaman lazım. Bugün elini bi kalem bi kağıt al artı ve eksi yönlerini yaz. Hem kendinin hem eşinin ama. Ayrıca en başta bu adamın neyine aşık oldun bunları kağıda bi güzelce dök ve oku. Sonra kendini törpüle derim. Kocana da bi mektup yaz çok ciddiyim okumasını söyle ve ver. Bu bir terapi yönetimidir. Bak bakalım değişiklik olacak mı. Ama en başta mutlu olmak istiyorsan mutlu et felsefesini hayatına yerleştirmen lazım :) inşallah bir an önce düzelir
seviyorum tabi. ama öflekenince de nefret ediyorum ondan. nefret ettiğim zamanlar sevdiğim zamanladan çok daha fazla doğrusu... ona böyle acayip bir öfkem var, hıncını alamazsın ya hani, öyle bir şey... tatlı tatlı havadan sudan konuşurken bile pat diye bir yeden fışkırabiliyor kötücül duygularım. ) :

soğuk davrandıkça daha çok soğukluk girmiş. kendini zorlayıp biraz sıcak yaklaşsan onunda tutumu değişip belki farklı davranacak ve belki sende artık içinden gelerek yapacaksın denemeye değer bence. birlikte yatın ayrıca bu çok önemli.. ayrı yatınca uzaklık oluyor. bebekten sonra ilk bir yıl ayrı yattık bir soğukluk oluştu şimdi birlikte yatıyoruz..
peki o bir yıldan sonra eskisi gibi olabildiniz mi.. bana yatakları birleştirsek de bir şey değişmeyecek gibi geliyor da... hatta artık öyke alıştım ki odamın ayrı olmasına, onunla uyuma fikri itici tuhaf geliyor bile diyebilirim...

bence bu ilişkide hatanız varsa elinizden geleni yapın.
ha yok kocam hep uzak bana derseniz. bence kendinizi yıpratmayın.
ben büyük konuşmak istemiyorum ama burdaki birkaç konuya da bu yorumu yaptım. yatak ayırma boşanma safhasıdır.
insan yatağı ayırdıktan sonra boşanma davasını açar.
eşimle de konuştuğumuzda bu kanıya varıyoruz hep.
böyle 2 yıldan beri ayrı yatarsanız ve si sadece bebek, yemek, ev işi yaparsanız elbette eşinizin annesi haline dönüşürsünüz.
doğal olarak o da sizi annesiyle kıyaslar.

erkekler için cinsellik öncelikli bir konudur fıtratlarından ötürü.
eşinizden hiç şüphelenmediniz mi 2 yıl nasıl sizden ayrı yattı diye??
objektif bakıyorum ve belki aldatılıyor olabilirsiniz.
o da bebek için ya da vakıf falan dediniz( belki orda aile birliği önemlidir ) onun için aynı evi paylaşıyordur sizinle. annesi gibi üzgünüm ama gerçek bu..
onun annesi değilim asla da olmam. bunu çok iyi bilir o. boş boş konuşuyor bazen o ayrı.
boşanmadan bir önceki aşamadır çok doğru. ben de diyorum ki nereye gidiyor bu ilişki..... belli ki sona....
ve şüphelenmedim doğrusu. öyle biri değildir o. dini inançları müsaade etmez bir kere. ha her şey fiziksel aldatma mıdır hayır. insan başka türlü de aldatır. varsa da böyle bir şey Allaha havale ediyorum, umurumda da olmaz bu saatten sonra. ben, beni sevsin diye yeterince maymunluk yaptım zamanında. kendimden ödün vermeyi de hiç sevmiyorum yahu napacam ben :(
 
Sogumakta haklisiniz bence, adam size ilgi sevgi gostermiyor ki, bu ne bicim bir evlilik?

Ben uzuldum sizin icin, evlisiniz ama bir iliskiniz yok. Ben kibar ve naif biri oldugunuzu cikardim yazdiklarinizdan ama koacniz bir hanzo. Sizin gibi bir insana boyle davranmamali, cicek tutar gibi nazik ve ozenli olmali.

Neyse, bence adamla konusun. Ben senden sogudum, buraya yazdiginiz davranislarini soyleyin, ve bana hic ilgi gostermiyorsun o yuzden sevilmedigimi hissediyorum diyin. Ben ilgi ve sevgi bekliyorum, yoksa evliligimizi bitirmek istiyorum diyin.

Konusun yani, sorun bakalim o kendi hayat tarzi hakkinda ne dusunuyor? Siz yeterince yipranmissiniz, evliliginizi kurtarmak ev duzeltmek icin o ugrasmali. Bence siz ayrica bir sey yapmayin bunun icin, birakin o yapsin.
bir mektup yazmayı düşünüyorum, çok sağolun..
 
Back
X