Tek başıma çalışırken çok zor olmuyordu eşimin ofisinde çalışabiliyordum ama şimdi bir ortağım var ve daha geniş bir ofise ihtiyacımız oldu…
Tabii ki, anlatayım. En azından benim gördüğüm ve yaşadığım kadarını tabii ki, yoksa bu konunun uzmanı değilim kesinlikle. Bir kere evlat ayrımı ve cinsiyet ayrımı olan bir evde büyüdüm. Kardeşim çok hareketli, ben aksine çok sessiz sakin çocuktum. O ne kadar talepkarsa ben o kadar kanaatkardım. Aramızda 1 yaş var. Bu yüzden ailemin ilgisi, sevgisi, endişesi hep kardeşimin üzerindeydi. Dikkat bozukluğu ve hiperaktivite vardı kardeşimde. Düzgün tedavi edilmedi. Gak dese su, guk dese et verdiler. Her dediğini yaptılar. Hiç sorumluluk almadı hayatta. Saygısızlıklarını tolere ettiler. Sorumsuzluğunu delikanlılığına, tembelliğini zekasına yordular. Annem çok erken evlenip gebe kaldığı için kendi de çocuk gibiydi. O beni sakinleştireceğine ben onu sakinleştirirdim, hep söyler zaten kendime kız kardeş doğurmuşum diye… Öğlenleri masal okur saçını okşaya okşaya uyuturdum annemi daha okula başlamadan önce, 5-6 yaşlarımdayken. Babam pek ilgili değildi, sevgisinden şüphem yok ama gündüzleri dedemle birlikte çalışır, akşamları arkadaşlarıyla çıkardı. Çok işi yoktu öyle çocuk büyütmekle falan. Bizim de harçlığımızı dedem verir, parka babannem götürürdü yani aslında dedemle babannem bakımımızı üstlendi daha çok. Yani kısacası çocuk yapıyorsak takip etmek, sorumluluğunu almak, bakımını üstlenmek ve sorumluluk duygusunu vermek gerekiyor bence

tabii çocuğum dünyaya gelmedi henüz, bilemiyorum.